Trabzonspor ilk yarıyı pek de istediği gibi geçirmedi dün. İşin hücum tarafında oyunu sete çeviremediler, topa da bekledikleri düzeyde sahip olamadılar. Savunma kısmında ise rakibi doğru karşılamakta zorlandılar. Durum böyle olunca iki taraf da geçişten fırsatlar yakaladı. Trabzonspor daha net pozisyona giren takımdı. Sadece Trezeguet’nin 2-3 önemli gol tehlikesi vardı. Gomez maçın henüz başında karşı karşıyayı kaçırdı, Bakasetas şutlarıyla kaleyi yokladı. Golü ise yine bir hata sonucu Kayserispor attı. Haftalardır basit hatadan gol yeme problemini çözemeyen Bordo-Mavililer’de, Uğurcan’ın kısa düşen pasında Thiam araya girdi ve pasında Gavranovic topu ağlara

gönderdi: 1-0.

65’ten sonra iş değişti

İkinci devre yine tempoluydu. Özellikle 65. dakikada Abdullah Avcı’nın yaptığı 3 değişiklik sonrası Trabzonspor kıpırdanmaya başladı. 78’de penaltıyı Bakasetas gole çevirince, Bordo-Mavililer galibiyet için iştahlandı. 73’te oyuna giren Umut Bozok, 10 dakika sonra Gomez’in pasında Fırtına’yı öne geçirdi, sonrasında Kayseri’de gerilim arttı. Sahaya atılan maddeler nedeniyle oyun sık sık durdu, Kayserisporlu taraftarlar bu tutumlarıyla, takımlarının da tempo kaybetmesine maloldu. 89’da Emrah Başsan’ın direkten dönen şutunda beraberliğe çok yaklaşan Kayserispor, 10 dakikalık uzatmada Trabzonspor duvarını aşamadı ve Fırtına, zorlu Monaco öncesi hem 3 puan hem de büyük moral kazandı.

Kızılyıldız maçıyla dünkü 90 dakika arasında 72 saatlik dinlenme süresi olmamasına rağmen Abdullah Avcı biraz da mecburiyetten kazanan kadroyu pek fazla değiştirmedi. Orta sahada HamsikSiopis-Bakasetas üçlüsünden vazgeçmeyen hoca, stoperde Denswil yerine Hugo’yu oynattı, 3 yerliyi tamamlamak adına da ileri uçta Gomez’le Umut Bozok’u değiştirdi. Ancak maç hiç de Trabzonspor’un beklediği gibi başlamadı. Dakikalar 10’u gösterdiğinde Gaziantep 2-0 öndeydi. Yenilen her iki golde de Larsen-Bartra ikilisinin temassız savunması etken rol oynadı. Buna rağmen Trabzonspor hemen reaksiyon gösterdi ve 14. dakikada HamsikBakasetas-Trezeguet pas bağlantısı, Mısırlı yıldızın etkili şutuyla sonuçlandı: 1-2. İlk yarı bitmeden de Trezeguet’nin kazandırdığı penaltıyı Bakasetas ağlara yolladı.

Siopis oyundan çıkınca...

İkinci devrede Trabzonspor aynı etkili oyunu sürdürmekte zorlandı. Özellikle Gaziantep üst üste değişikliklerle daha diri gözüken taraf olurken, Siopis çıktıktan sonra orta saha iyice geçirgen hale geldi. 79 ve 82’de net pozisyonları konuk taraf kaçırırken, 83’te Gomez’in kafasında Günay golü önledi. Son bölümlerde Gaziantep geriye yaslandı hatta her fırsatta oyuncularının yerde kalmasıyla zamanı eritmeye çalıştı. 90 artı 8’de ise günün vasat isimlerinden Bartra, kafayla golü atıp 3 puanı kazandırdı. BordoMavililer için Kızılyıldız galibiyetinin ardından dün de kazanmak önemliydi, üstelik 2-0 geriye düşülen bir maçta... Ancak milli arada çalışılacak çok konu olduğu da bir gerçek. Özellikle işin savunma tarafında.

Merkezde Siopis-Hamsik-Bakasetas üçlüsüyle geçen sezonki plana döndü Abdullah Avcı... Belli bir oyun alışkanlığı ve pratiği olan bu orta üçlü, ilk yarıda takımın oldukça derli toplu görünmesini sağladı. Özellikle Hamsik’in pas organizatörlüğünde rahatlayan Trabzonspor’da, kanatlar da kıpırdanınca beklenen oyundan kesitler sunuldu. 16. dakikada Trezeguet’nin müthiş şutuyla ilk tehlikeyi yaratan Bordo-Mavililer, Mısırlı yıldızın asistinde Hamsik’le golü buldu. Sonrasında farkı artırabilecek fırsatlarda Maxi Gomez-Djaniny ikilisi ya yavaş kaldı ya da yanlış tercihler yaptı. 33’te Uğurcan’ın güzel kurtarışı ilk yarıda akılda kalan anlardandı...

Maçın adamı Trezeguet

Temaslı oyunda zorlanan Gomez’i 60’ta çıkartan Avcı, sakatlıktan yeni kurtulan Hamsik’i de idareli kullanmak adına bu dakikada kenara aldı. Djaniny ileri uca kayarken, Bardhi merkeze, Abdülkadir Ömür sağ kenara geçti. 63’te Kangwa’nın atılmasıyla Kızılyıldız 10 kişi kaldıktan sonra maçın hikayesi tamamen Trabzonspor’un istediği gibi ilerledi. 68’de baskıyla kazanılan topta Bakasetas araya bıraktı, Trezeguet çok sert bir vuruşla ikiyi attı.

Devamında farkı daha da yükseltme fırsatlarını kolay harcayan BordoMavililer, 89’da yediği golle maçı biraz strese soksa da kazanmasını bildi ve gruptaki rakiplerine ‘bu yarışta biz de varız’ mesajını gönderdi.

Umut Bozok ve Gomez’i birlikte oynatan Abdullah Avcı, Ömür’ü kulübeye çekerken, merkezde Bakasetas’ı 8numara gibi kullandı. Adana Demirspor’un dinamik orta sahasına karşı Trabzonspor ilk yarıda net şekilde sıkıntı yaşadı. Pas sayısı ve topa sahibi olmada önde olmalarına rağmen topu pek de verimli kullanamadılar. Oyundaki defolar, Adana Demirspor’un golü erken bulmasıyla daha da belirginleşti. Rodrigues müthiş bir şutla Uğurcan’ı avlarken, frikikte baraj kurulmaması anlaşılır gibi değildi!

Orta sahada kaybetti

Golden sonra Adana Demirspor doğru oyunu oynadı ve hızlı hücumlarla önemli tehlikeler yarattı. Trabzonspor ise kaleyi ilk kez 26. dakikada Bakasetas’la ciddi şekilde yokladı. O Bakasetas, 36’da penaltıdan duruma eşitlik getirdi. Bardhi’nin pasında savunma arkasına iyi sarkan Maxi Gomez, Rakitsky’nin müdahalesiyle yerde kalırken, skora denge geldi. İkinci yarıda Trabzonspor orta sahasının değişmesini herkes bekliyordu, öyle de oldu. Abdullah Avcı, Hamsik ve Ömür’ü alırken, Bardhi ve Gbamin’i çıkardı.

Daha çok istediler

Ancak Hamsik’in yanında ona direnç katabilecek birisim olmayınca, Adana Demirspor 2. bölgeyi çok rahat geçti, nitekim gol böyle geldi. Kaleci Ertaç’tan başlayan atakta ev sahibi, 5pasta ve sadece9saniyede akını golle sonuçlandırdı. 2-1’den sonra Adana Demirspor çok net fırsatlar yakaladı ama atamayınca Trabzonspor cezayı kesti. Naci’nin şık asistinde Umut Bozok skoru eşitledi. Fakat ev sahibi pes etmedi ve maçın başından beri daha iştahlı, daha organize oynayan taraf olarak uzatmalarda golü bulup, kazandılar.

Üç 10 numarayı (Bardhi, Ömür, Bakasetas) 11’e koyarak başladı Abdullah Avcı. Bu düzende Trabzonspor’un topa sahip olmak isteyeceği ancak 3. bölgeye geçişlerde hız sorunu yaşaması da muhtemeldi. Takımın daha ne oynadığını anlayamadan Ferencvaros’un golü geldi. 5. dakikada savunma hep birlikte uyudu, arkaya sarkanNguen affetmedi! 16. dakikada Civic’in Larsen’e yaptığı sert faul sonrası hakem VAR’da doğru kararı verirken, 10 kişi kalan rakibi karşısında Trabzonspor ritmini bulmaya başladı, 25’e kadar 3 pozisyon yakaladı. 29’da ise Gbamin’le başlayan hatalar zinciri, kaleci Taha ile devam etti ve ikinci gol geldi. 39’da Maxi Gomez’le umutlanan Bordo-Mavililer’de, hatalar silsilesi bu kez VitorHugo ile devam etti. Brezilyalı stoper tecrübesine yakışmayacak bir penaltı yaptırırken, ilk yarı bitmeden Ferencvaros farkı yeniden 2’ye yükseltti. Zor gol atıp, kolay yiyen Trabzonspor kalesinde kalitesine yakışmayacak 3 amatör golle kapattı devreyi.

Tüm kozlarını oynadı

İkinci yarıda Avcı 3 hamle birden yaptı. Denswil’i stopere çekip sol beke Eren’i alan tecrübeli hoca, Yusuf Yazıcı veHamsik’i de sahaya attı. Ancak bu değişiklikler 60’a kadar sonuç getirmeyince, Avcı’danUmut Bozok hamlesi de geldi. Ferencvaros ise hem skorun hem de 10 kişi kalmış olmanın doğal sonucu olarak iyi kapandı, hızlı hücumlarla golü aradı. Trabzonspor topu biraz hızlı çevirmeye başlayınca aradığı fırsatı yakaladı ve 71. dakikada Gomez’in harika pasında Umut Bozok farkı bire indirdi. Djaniny’nin de girmesiyle Trabzonspor tüm hücum kozlarını oynamasına rağmen rakibini bir türlü açamadı. Yusuf Yazıcı’nın golünün ofsayt nedeniyle iptal edilmesi sonrası ise Bordo Mavililer’in gardı tamamen düştü. Açıkçası dün tempo ve oyun hızıyla ilgili problemler devam etse de, esas sorun 10 kişilik rakipten 2 basit gol yemekti. Avrupa arenasında böylesine amatör goller yediğinde kazanmak hayal oluyor.

Nwakaeme kalsa da kanat bölgesine transfer yapılacaktı. Elbette o isim, böylesine yüksek profil olmayacaktı. Ancak Nwakaeme’nin gidişiyle oraya net bir oyuncu almak şart haline geldi. Abdullah hocanın da ilk tercihi Trezeguet’ydi. Hem ligi tanıması hem skor katkısı hem de taktiksel esnekliği nedeniyle listenin en üst sırasında yer alan Mısırlı yıldızın transfer süreci hızlı ilerledi ama hiç kolay geçmedi. Kulüp tarafı, menaceriyle 3’ten fazla görüşme yaptı, hatta Avcı da oyuncuyla bizzat konuşup planlarını anlattı. Bonservis noktasında ise oyuncunun “Benim tercihim Trabzonspor” demesi, Bordo-Mavililer’in pazarlıklarda elini güçlendiren noktaydı. Nihayetinde de anlaşma sağlandı.

Onun kadar üretken

Gelelim işin performans tarafına... Nwakaeme gibi özel bir oyuncunun boşluğunu doldurmak elbette kolay değil. 4 sezonda 145 maça çıkmış, 47 gol atıp, 37 asist yapmış bir yıldızdan bahsediyoruz. Şampiyonluktaki katkısı ortada. Bıraktığı izler belki de yıllarca unutulmayacak. Ancak futbolda ayrılıklar da var. ..Ve Trezeguet kağıt üstünde en doğru seçeneklerden biri olarak gözüküyor. İstatistik bakımından; Türkiye kariyerinde 84 maçta 54 kez gole katkı sağlamış, yani Nwakaeme kadar üretken. Üstelik 5 yaş daha genç. Bundan sonrası Trabzonspor formasıyla sahada yapacaklarına kalıyor. Açıkçası benim açımdan bu transfer fazlasıyla heyecan vadediyor.

Trabzonspor ve Başakşehir’in karşılıklı oyun ezberleri ve iki kulübenin de birbirlerini çok iyi tanıması, benzer oyun planını ortaya çıkardı. Aynı sezonun ilk yarısındaki maç gibi. Sabırlı şekilde topa hakim olmaya, savunma tarafında ise ön alanda baskı yapmaya çalıştılar. Bu düzende dengeyi değiştirecek ana unsur; duran toplar ve kenar ortalardı. Öyle de oldu. Önce Okaka’nın ardından Epureanu’nun kafa golleriyle Başakşehir 2-0’ı yakaladı. Her iki pozisyonda da Trabzonspor savunması uyukladı. 42’de ise Trezeguet’nin başlattığı hızlı hücumda, hatalar zincirini Serdar Gürler affetmedi.

İki farklı devre

İlk 45’te tek bir isabetli şut dahi atamayan Trabzonspor, ikinci yarıya 3 değişiklikle başladı ve beklenen reaksiyonu gösterdi hatta bazı bölümlerde şampiyon olduğunu rakibine net şekilde hissettirdi. Nwakaeme’nin golü dışında pek çok önemli pozisyon buldu Bordo- Mavililer. Fakat Başakşehir kalecisi Volkan Babacan ekstra bir performans ortaya koydu.

Kazanma iştahı...

Sonuç olarak, şampiyonluğun getirdiği konsantrasyon kaybı elbette anlaşılabilir. Ancak müthiş geçen sezonun kapanışını da güzel yapabilmek hatta puan rekorunu kırıp tarihe yeni bir not düşmek gibi hedefleri de vardı Trabzonspor’un. Olmadı. Başakşehir’in kazanma iştahı ve Avrupa’ya gitme arzusu, özellikle maçın ilk devresinde net şekilde ağır bastı. Ortaya da bu doğal sonuç çıktı. Muhtemelen hedefe ulaşmış yorgun yıldızlar yerine şampiyonun genç oyuncuları dün 11’de başlasaydı, skor kimsenin pek umrunda olmazdı.

Sokaklara, meydanlara, statlara sığmayan bir coşku bu.... Son 15 gündür Trabzonsporlular’ın düşmeyen nabzı, gözlerindeki o sevinç, yüreklerinde kopan fırtına sadece yılların hasretini bitirmiş olmakla açıklanamaz elbette. Müthiş geçen sezonda kırılan rekorların, atılan tarihi puan farklarının yani başından sonuna kadar hak edilmiş şampiyonluğun gururu bu aynı zamanda.

Şampiyon selamı...

..Ve dün şölenin adresi Olimpiyat’tı. Bu stadın Bordo-Mavililer için tabi ki yeri çok farklı... Trabzonspor orada tam 4 kupa kaldırdı, 12 yıl önceki unutulmaz maçta 60 bin taraftarıyla hafızalara kazındı. İşin enteresan tarafı, 2010’daki o Başakşehir karşılaşmasında rakip kulübede Abdullah Avcı vardı. Seneler geçti ve Abdullah hoca bu kez Trabzonspor’u şampiyon yapan teknik adam olarak Olimpiyat’ta rekor kıran tribünleri selamladı. Müthiş hikaye daha da anlam kazandı.

Teşekkür galibiyeti

Maç mı? Açıkçası skorun da, kimin oynadığının da pek bir önemi yoktu aslında. Trabzon’daki BordoMavi karnavalı kaçıranlar, İstanbul’da şampiyon takımlarını müthiş bir atmosferle kucakladı. Masalsı anlar yaşandı... Abdullah Avcı ve öğrencileri, Olimpiyat’a akın eden 70 bin taraftarına galibiyetle teşekkür ederken, 90 dakika sonundaki görüntüler şampiyona yine çok yakıştı.