Süper Lig’de müthiş bir sezon geçiren ve bu yılın adımlarını geçtiğimiz seneden atan, karşılığını da ligdeki tarihi puan farkıyla alan Trabzonspor aynı stratejiyi izlemeye devam ediyor. Milli arada İstanbul’da üçlü zirve gerçekleşti... Başkan Ahmet Ağaoğlu, Asbaşkan Ertuğrul Doğan ve teknik direktör Abdullah Avcı bir araya geldi. Kritik toplantıda 2022-2023 sezonunun genel planlaması yapıldı. Toplantının ana maddeleri; kadro yapılanması, altyapı organizasyonu ve tesisleşmeydi. Bununla beraber yaz kampı ve hatta hazırlık maçları dahi şimdiden konuşuldu.

Kupa laboratuvarı büyüyor!

Ezeli rakiplerinin hoca konusu bile netleşmemişken, resmi siteden ‘2022-2023 sezonunun Türk futboluna hayırlı olmasını temenni ediyoruz’ mesajını gönderen Trabzonspor, adeta çıtayı başka bir noktaya çekti. Peki toplantıda neler masaya yatırıldı? Abdullah Avcı’nın gelir gelmez ilk işlerinden biri olan performans laboratuvarının, teknoloji ve ekipman bakımından iyice geliştirilmesine karar verildi. Özkan Sümer Futbol Akademesi de aynı şekilde tam bir futbol merkezi haline getirilecek ve altyapıya sunulacak imkanlarla, yeni yıldızların önü açılacak.

Ön liste hazırlandı

Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri’ndeki fitness salonu dahil pek çok yer yenilenecek ve ek alanlar yapılacak. Ayrıca profesyonel kadrodaki isimlerin, yurt dışında uzmanlık konularıyla ilgili eğitim almaları yani Avrupa standartında kendilerini geliştirmeleri planlandı. Ve elbette transfer... Öncelikle savunma hattına nokta atışı takviyeler olacak. Stoper ve sol bek ilk akla gelen bölgeler.

Yine kampa yetişecekler

Diğer mevkiler de, takımdaki yıldızların alacağı tekliflere göre güçlendirilecek. Şimdiden pek çok bölge için ön liste hazır ve belirlenen isimlerle ilgili görüşmeler başlayacak. Kısacası Süper Lig’de şampiyonluğa yürüyen hatta 37 yıl sonra çifte mutluluğa koşan Trabzonspor, gelecek yıllarda da kupalara ambargo koymanın hazırlığı içinde... Özellikle Devler Ligi arenasına güçlü çıkmak isteyen Bordo-Mavili kulüp, transferlerin önemli bölümünü yine kampa yetiştirmeyi hedefliyor. Camiadaki şampiyonluk coşkusu bir tarafa, hem sahada hem de saha dışında rehavete izin vermeyen Trabzonspor’un yönetenleri, ‘Esas Fırtına yeni başlıyor’ parolasıyla ilerliyor.

Sezon genelindeki müthiş takım performansı, kadro kalitesi ve son haftalardaki şampiyonluk coşkusuyla Trabzonspor elbette kağıt üzerinde favori olan taraftı. Ancak futbolda rakibiniz kim olursa olsun saha ve hava koşulları; her türlü dengeyi değiştirir, maç önü planlarını aksatır hatta yeni hikayeler ortaya çıkartır... Dün de tam anlamıyla böyle bir 90 dakika oynandı. Trabzonspor ilk yarıda ağır zeminde çok zorlandı, istediği pas opsiyonlarını yaratamadı. Buna rağmen 2 net fırsat yakaladılar. İlkinde Visca karşı karşıya pozisyonda kaleciye takıldı, ikincisinde Djaniny kale dibinden topa dokunamadı.

Golü ararken, yediler

İkinci devrede ise goller arka arkaya sıralandı... Göztepe maçının yıldızı Abdülkadir Ömür, 48. dakikada Djaniny’nin asistinde ağları havalandırdı. Devamında Rizespor üst üste 2 penaltı kazandı. Pohjanpalo, hata yapmazken, 5 dakikada takımını öne geçirdi. Ancak bu sezon geriye düştüğü hiçbir maçta pes etmeyen Trabzonspor, yine skoru eşitledi. Son haftaların adamı Djaniny, ‘ben buradayım’ dedi. Bordo-Mavililer galibiyet için yüklenirken, 90 artı 3’te Rizespor kontaratakta bir kez daha penaltıyı aldı. 55’te oyuna giren Pohjanpalo, beyaz noktadan hat-trick yapıp, Trabzonspor’a bu sezonki 2. yenilgisini yaşattı. Daha da önemlisi, kümede kalma yolunda takımına 3 puandan fazlasını kazandırdı adeta umut aşıladı.

Abdullah Avcı aylardır hep şunu söylüyor: “İyi ki Trabzonspor var dedirtmek istiyoruz.” Bordo-Mavililer sadece aldığı başarılı sonuçlar, ligde kırdığı rekorlar veya puan farkıyla değil; doğru planlama, iyi kulüp yapısı, yönetim şekli ve tribün atmosferiyle de bunu dedirtiyor. Üstelik sadece kendi taraftarına değil, gelinen süreçte aklı selim herkese bunu söyletiyor. Hakemler üzerinden yapılan demeç savaşları, karşılıklı açıklamalarla marka değerinin dibe vurduğu şu günlerde, Trabzonspor yine saha içinde kalıyor ve sadece kendi işine bakıyor. ‘Oyuna ve rakibe saygı’ anlayışı da tam olarak bunu gerektiriyor.

Rakibe saygı

Sadece hoca değil, Başkan Ahmet Ağaoğlu ve yönetimi sezon başından beri aynı politikayı izliyor. Haftalardır lider olmalarına rağmen bir an olsun kibre kapılmadılar mesela. İlk günden itibaren iddialı açıklamalar yapmamalarının sebebi; takıma güven duymamaları ya da geçmişte yaşanan tatsız tecrübeler tekrarlanır mı düşüncesi değil aslında. Saha dışında ve içinde bu kadar doğru gidiyorken, havayı bozmak, algılara kapılmak istemediler. Daha da önemlisi, ‘rakibe saygı’ mottosundan hiç vazgeçmediler. Peki ya diğerleri?

Gördükleri tek şey...

Onlar her fırsatta Trabzonspor’un başarısının arkasındaki nedenleri, başka yerlerde aramaya çalıştılar! Bu sezonun planlamasına geçtiğimiz yılın Şubat-Mart ayında başlandığını konuşmak istemediler, transferdeki doğruları, Abdullah Avcı’nın iletişim kabiliyetiyle geldiği ilk günden beri şehri nasıl kenetlediğini, 3 tane ilk 11 oyuncusu sezonu kapatmasına rağmen bir kez bile bahane üretmeyişini, pek çok maça etki eden kenar hamlelerini ve asla rehavete kapılmayan inanmış futbolcu grubunu görmediler, daha doğrusu görmek istemediler. Görmek istemedikleri her şeye karşılık şu an gördükleri tek şey ise puan tablosundaki tarihi fark!

Trabzonspor’a ligdeki ilk ve tek yenilgisini yaşatan Antalyaspor’un, bugün de hemen hemen ne oynayacağı belli... Merkezi iyi kapatıp, hızlı kenar oyuncularıyla sonuca gitmeye çalışacaklardır. Tabii işin savunma tarafında da aynı 16. haftada olduğu gibi önde basarak ve caydırıcı bir sertlikle Bordo-Mavililer’i zorlamak isteyeceklerdir. Ancak burada önemli nokta; Trabzonspor’un nasıl karşılık vereceği...

Berat için tam zamanı

Konya, Alanya ve son olarak Kayserispor maçlarında, rakiplerinin oyun düzenine göre farklı stratejiler uygulayan ve üçünde de istediğini alan Abdullah Avcı’nın bugün de Nuri Şahin’in planlarını çürütecek karşı tezi olacaktır. Hamsik ve Dorukhan’ın yokluğunda orta sahada Berat için yeniden kendini gösterme fırsatı Akyazı’daki kupa maçı. Keza daha önce Türkiye Kupası’nda 11’i tamamen değiştiren Avcı yine ufak çaplı rotasyona gidecektir. Ön tarafta Kouassi, Djaniny, Koita üçlüsüyle başlayabilir. Rotasyon kelimesine takılmamak lazım, bu üçlü Süper Lig’in her takımında rahatlıkla oynayacak kapasitede ve yetenekte aslında. Zaten 3 farklı 11 çıkartabilecek kadroya sahip Trabzonspor’un, pazar günü deplasmandaki Fenerbahçe derbisini de hesaba katarak 11’i güncellemesi yüksek ihtimal.

Tribünle çok daha güçlü

Sonuç olarak; Abdullah hocanın ‘Trabzonspor’un olduğu her yerde hedef vardır. Kupa da bizim için çok önemli’ sözlerinin altını takımın nasıl dolduracağını göreceğiz. Bugünkü maç, sadece Türkiye Kupası’nda yarı final biletini kapmak değil, ligdeki yenilginin rövanşını alma anlamı taşıyor. Adım adım şampiyonluğa gitmenin verdiği coşkuyla, Akyazı’daki muhteşem tribün atmosferi de Fırtına’nın elini güçlendiriyor.

Başlangıç planı Konya ve Alanyaspor maçlarıyla aynıydı, Trabzonspor yine önde basarak oyuna giriş yaptı. Ancak pres sürekliliği gelmedi. Bundaki en önemli etken; Dorukhan’ın olmayışıydı. Siopis merkezde tek kaldı, Ömür- Bakasetas ikilisinden hiç destek alamadı. Özellikle Bakasetas oyun kurulumuna destek vermek bir yana, yaptığı top kayıplarıyla Kayserispor’a önemli fırsatlar hazırladı. Nitekim Gavranovic’in ilk golü de böyle geldi. Devamında da Bordo- Mavililer bir türlü doğru pas hattını kuramayınca, geriye dönüşlerde hep sıkıntı yaşadı. Kayserispor umduğundan fazla geniş alan bulurken, yenilen ikinci golde yine asisti Onur yaptı, bu kez Thiam attı. İlk yarıda Hikmet Karaman’ın planı tıkır tıkır işledi, Trabzonspor’daki ana sorun ise geçirgen orta saha ve elbette aksayan sol bek bölgesiydi.

Bu yüzden yılın hocası

Abdullah Avcı’nın ikinci yarı başlarken yaptığı değişiklikler ve hemen aldığı geri bildirim ise neden sezona damga vuran hoca olduğunu kanıtlar gibiydi. Bakasetas’ın yerine soktuğu Djaniny, Visca’nın golünün hazırlayıcısıydı, ikincisini de Nwakaeme’nin asistinde kendisi attı. Ve ikinci devrenin 20. dakikası geride kalırken, Fırtına’nın attığı 2 golün yanı sıra direkten dönen 2 topu vardı. Evet, Trabzonspor kalesinde pozisyonlar da verdi. Ancak skoru 2-0’dan 2-2’ye getirmişken bile Avcı’nın inatla galibiyet hamleleri yapması, 3 forveti birlikte oynatması ve sonucunda da Nwakaeme’nin penaltısıyla kazanmaları çok değerliydi.

Özel bir hikaye...

Abdullah Avcı ile şehrin, birbirlerinin yaralarını sararak başladığı bu süreç artık bambaşka noktaya evrildi. Rekorlar... Tarihe düşen notlar... Ve dünkü gibi unutulmayacak maçlar... Trabzonspor, özel bir hikaye yazıyor ve adeta geçmişteki tüm hayal kırıklıklarının öcünü alıyor.

Trabzonspor’un başlangıç senaryosunun, Konya maçındaki gibi olacağı belliydi... Nitekim gol de, henüz 5. dakikada kusursuz ön alan presiyle geldi. Dorukhan’ın baskısı asiste dönüştü, Nwakaeme çok rahat şekilde topu filelere gönderdi: 0-1. Bu gole rağmen Farioli, oyunu kaleciden başlatma ısrarından vazgeçmeyince de, lider cezayı ağır kesti!

İlk yarıda dağıttı

26. dakikada Nwakaeme, kendi başlattığı atağı kendisi bitirdi... Onun topuk pasında, Puchacz çizgiye inip ortayı yaptı, Cornelius’un kaleciden dönen kafasını Nijeryalı yıldız tamamladı: 0-2. 10 dakika sonra ‘Kuzey’in Yeni Kralı’ sahneye çıktı. 2 maçtır müthiş bir pivot santrfor performansı gösteren Cornelius, Marafona’nın hatasında önce rakip savunmacıyı fizik gücüyle yere serdi, ardından müthiş bir çalımla geçti ve devamında çaprazdan çok sert bir şutla farkı 3’ledi. 4. golde ise Trabzonspor’un direnç merkezi olan Dorukhan-Siopis ikilisi başroldeydi. Siopis’in kaleye vurmak istediği top pas oldu, Dorukhan kafayla noktayı koydu: 0-4. Bu golün ardından Alanyasporlu taraftarların Trabzonspor takımını ayakta alkışlaması, aslında her şeyi anlatıyordu...

Uğurcan’sız olur mu!

İlk yarıda oyunu her yönüyle domine eden, Abdullah Avcı’nın planını müthiş şekilde uygulamaya döken Bordo-Mavililer, ikinci devrede tempoyu düşürdü. 66. dakikada ise Uğurcan Çakır, ‘Böyle bir maçın hikayesinde ben de olmalıyım’ dedi ve Eduardo’nun penaltısında kalesinde devleşti. Lider, dün attığından fazlasını kaçırıp gövde gösterisi yaptı ve ligde 4 maçtır yenemediği Alanyaspor’la olan hesabını unutulmayacak bir galibiyetle kapattı.

Sonda yazacağımızı başta söyleyelim; Trabzonspor dün şampiyon olacakmış gibi değil, şampiyon gibi oynadı. Maçın ilk dakikasından itibaren inanılmaz bir baskı, iştah ve inanç vardı oyuncularda... Özellikle ilk yarıda gücünü net şekilde hissettiren, Visca ile golü bulan, 2 topu direkten dönen Bordo-Mavililer, oyunu net şekilde domine etti. Cornelius’a ekstra parantez açmak gerek... Visca’nın golünden önce attığı vücut çalımı ve yaptığı müthiş asist bir tarafa, Konyaspor savunmasını adeta dağıttı, müthiş bir pivot santrfor performansı gösterdi.

Nwakaeme’den resital...

İkinci devreye biraz gaz keserek başlayan Trabzonspor, Konyaspor’un baskı kurmaya çalıştığı bölümlerde Cornelius’u uzun toplarla kullanmaya çalıştı. Ancak Danimarkalı yıldız yorulunca, arkadaşlarını rahatlatacak servisleri bu kez yapamadı. Abdullah Avcı’dan da hemen Djaniny hamlesi geldi. 5 dakika sonra ise Nwakaeme’nin tek kişilik şovunun devamında günün adamı Visca ikinci golünü atıp, fişi çekti. 83’te Cikalleshi’nin müthiş golüyle Konyaspor nispeten umutlansa da, Bordo-Mavililer sağlam durdu ve en yakın rakibini, oyuna hiç ortak etmediği bir maçta yendi. Evet, daha 13 maç var ancak Trabzonspor dünkü galibiyetle rakiplerine sadece puan değil, psikolojik olarak da fark attı. Ve artık geri sayım başladı.

Ligdeki kadroyu tamamen değiştiren Abdullah Avcı, gençlere ve yedek ağırlıklı isimlere kendilerini gösterme fırsatı verdi 11’de... Ancak bu oyuncuların, şansı ne kadar kullandıkları tartışılır. İlk yarıda durağan, temposuz hatta zaman zaman uyku modundaydı Trabzonspor! Özellikle kariyerinde 200’den fazla Bundesliga maçına çıkmış, 25 kez A Milli formayı terletmiş Yunus Mallı’nin şu durumu, anlaşılır gibi değil. Berat oyuna ağırlık koyamadı. Hüseyin, attığı gole rağmen zaman zaman yine kritik pas hataları yaptı. Serkan Asan konsantrasyondan uzaktı.

Bakasetas girince...

Tüm bunlara 58. dakikada Mustafa Çeçenoğlu’nun biraz da şansının yardımıyla attığı beraberlik golü eklenince, Abdullah Avcı hemen iki önemli hamle yaptı. Yunus’un yerine Bakasetas’ı, Enis’in yerine Puchacz’ı aldı. Bakasetas’ın sahadaki varlığı bile takımı rahatlattı. 77. dakikada da güzel bir organizasyonla günün iyilerinden Kouassi golü attı.

Şansı kullanamadılar

Devamında Peres ve Siopis’i oyuna alarak skoru tutan Avcı, Galatasaray’ı eleyerek büyük sürpriz yapan Denizlispor’a bir sürpriz şansı daha tanımadı. Elbette önemli olan turu atlamak, Türkiye Kupası’nda çeyrek finale çıkmaktı. Ancak ligde 11 dışında kalan isimlerin bazıları, neden oynayamadıklarını dün gösterdikleri performanslarla hepimize anlattı!