Teknik direktör Sergen Yalçın’ın ayrılması sonrası ilk maç... Futbolcuların Yalçın ve ekibini sabote ettiği iddiaları sonrası takımın performansı merak ediliyor. Ama artık söylentileri bir kenara bırakmak gerek. Lig, çok uzun maraton. Haftalardır üç puanla tanışma olmadı. Gün gelir, bu durum terse döner. Galibiyet serisi başlar. Yeni hocanın kim olacağı gölgesi altındaki maç öncesi önemli eksikler var. Kayseri sınavı, bir anlamda Beşiktaş için dönüm maçı. Kim forma giyerse giysin, futbolcular sorumluluk almalı. Formalite icabı kulübede yeralacak olan teknik heyetin bu ekipten, verip alacağı bir şey de yok. Herkes susacak, oyuncular konuşacak.

At artık Batshuayi!

Aboubakar sonrası gol sıkıntısı çekmek istemeyen Kartal, Belçikalı yıldızı transfer etmişti. Fakat sezon başından beri beklentilere hiç cevap veremedi. Kaleye şut dahi çekemeden bitirdiği maçlar oldu. Bu format içinde, fark yaratması da güç. Batshuayi’nin bu durumu Larin’i de olumsuz etkiliyor. Takım bir yana santrfor başlangıcı diğer yanda. Kolay gol yiyip, atamayan Kartal’ın yükü, yıldız futbolcuya ağır geliyor. Bu gece onun için de silkelenme olabilir.. Bunca hengame içinde elbette favori Beşiktaş. Haftalar sonra üç puan ile tanışma beklentisi zirvede. Başta takım kaptanı Atiba olmak üzere, herkesin sorumluluk alması yeterli olacak.

Beşiktaş, büyük hayal kırıklığı yaşadığı Avrupa defterini nihayet kapattı. Grubu puansız tamamlayan Kartal, Almanya’nın soğuk havasında buz kesti. Dortmund önünde hiçbir varlık gösteremeyen Sergen hocanın takımı, ikinci yarıyı on kişi oynadı.

Soğuk ülkenin sıcak insanları

Yıllardır Almanya’ya gelir gideriz. Soğuk diye nitelendirilen halk tam tersi görünümde. Yaklaşan yeni yıl öncesi caddeler cıvıl cıvıl. Güleryüzlü, mutlu insanlar. Sosyal ve medeni yaklaşımlar. Her yerde maske uyarıları. Burada yaşayan, gurbetçilerimiz ile birlikte; İtalyan, Yunan, İspanyol ve Portekiz halkının da gelinen noktada büyük payı var. Düğün arabası ile korna çalarak dolaşan Almanlar’da eğlencede sınır yok. Öyle ki, Dortmund tribünlerinde nerede ise her 5 kişiden biri Beşiktaşlı. Kimse umursayıp, dönüp bakmıyor bile. Futbolu tam bir karnavala çevirmişler. Bu arada maçı önemseyen yok. Grupta durumlar çoktan netleşmiş. Halı saha havasında geçti. Ev sahibi takım; Malen, biri penaltıdan Reus(2) ve Haaland’ın(2) golleri ile 5-0 kazandı. Beşiktaş, sadece olup biteni izledi. Tribünlere ayak uydurup(!) sonuca aldırmadan eğlendi!.. Canı sıkılan Welinton ise ilk yarının sonunda oyundan atıldı. Rakibe destek oldu(!) Ligde zirve yarışında geri kalan Kartal, biten ‘eziyet’ sonrası önceliği kupaya verip yola devam etme durumunda kaldı.

Futbolun vitrini Şampiyonlar Ligi. Beşiktaş, bu sezon dramatik sonuçlar aldı. Aslında kura çekimi sonrası beklentiler farklıydı. Gruptan lider, en kötü ikinci olarak çıkılır diyorduk. Olmadı. Şanssızlık. Beceriksizlik... Üst üste geldi. Lider Ajax’ın en zorlandığı maçlar Kartal’a karşı oynadığı oldu.

Hoca uzak kalınca

Sergen hocanın mantığı, bu durumun yaşanmasında etkili. ‘Avrupa liginde; çeyrek, yarı final mı oynayacağız. Hatta finale mi gideceğiz’ türünden yaklaşımda bulundu. Koyduğu mesafe takıma olumsuz yansıdı. Oysa; Pjanic, Alex, Batshuayi gibi gelenler, transferi son anda yatanlar da durum farklıydı. Yıldızlar, direkt gruplarda oynayacağız düşüncesi ile Beşiktaş’a öncelik verdiler. Devler Ligi’ni hayal kırıklığı sonlandıran Kartal; artık yeni bir sayfa açıyor. Futbolda dün yok. Bu kötü tecrübe ile geleceğe daha sağlam bakacak. Çöküntü yaşadığı lige tam ağırlığını verip önümüzdeki sezon mutlaka Avrupa kupalarında yelken açacaktır.

Oynadığı son altı resmi maçı kaybeden Beşiktaş, yeni sayfa açma adına Kasımpaşa önüne çıktı. İlk yarıyı önde kapatan Kartal, açıklar verdi. İkinci yarı anlaşılmaz şekilde yorulup, oyundan düşen Sergen hocanın takımı, ikram golle bir puan ile yetinmek zorunda kaldı. Tel tel dökülen Beşiktaş, taraftarını kahretti. Lige tutunmaya çalışan Kasımpaşa bir puanı haketti.

Can verdi

Birbirinden çekinen iki takım, temkinli başladılar. Ortada geçen mücadale sıkıntı yaratmaya başladı. Tam da bu esnada Can çıktı sahneye. Gurbetçi oyuncu kendine pozisyon yaratıp, topu doksana gönderdi: 0-1. Beşiktaş, 12’de bulduğu gol sonrası, moral olarak öne geçti. Tam da bu esnada başlayan yağmur, fren oldu! Fizik olarak geri düşen Sergen hocanın ekibi çok kaçırdı. Tehlikeler yaratan Kasımpaşa da buna ayak uydurdu.

Batshuayi ‘Youla’ gibi

İngiltere’den büyük umutlarla alınan Batshuayi; oynadığı futbol, top kayıpları ve özellikle de kaçırdığı goller ile Souleymane Youla’yı hatırlattı. Belçikalı, bu performansı ile ne kadar daha sabrettirir kestirmek güç.

Golü attı yattı

Kartal, ikinci yarı skoru koruma yoluna gitti. Bu da, rakibin işine yaradı. Sağlı sollu ataklar ile yüklenen Kasımpaşa, direk ve kaleci Ersin’e takılıp kaldı. Vazgeçmeyen ev sahibi takım 82’de skoru eşitledi. Eren’in yerden kestiği topu, Umut tamamladı: 1-1.

Beşiktaş tarihinde bir ilk yaşandı. Üst üste 6 maç kaybedildi. Yönetim teknik ekip bu süreçte sadece konuşmayı tercih etti. Ne zaman ki farklı Giresun yenilgisi geldi, olay değişti. Önce hoca ardından da Başkan açıklama yaptılar. İki paydaşı da buna iten taraftarın gücü oldu. Tribünlerin haklı tepkisi, Sergen Yalçın’ı bile tartışma konusu yaptı. Başkan Çebi, doğru hamle yaptı. Sergen hocadan önce rapor aldı. Ardından da hocanın talebini dikkate alıp devam kararı verdi. Büyük takımların hepsinin bir ‘B’ planı vardır. Beşiktaş’ın da öyle. Olası yol ayrımında ilk adres Alman Milli Takımı’ndan ayrılan ve ülkemizi iyi tanıyan Löw idi.

Böyle gitmez

Sergen hoca taraftardan sonra yönetimden de tam destek aldı. Artık neşter elinde. Kadroda yer alıp katkı veremeyen isimler ile yolları ayırmalı. Gerekirse genç oyuncularla sahaya çıkıp radikal karar vermeli. Yoksa yaşanan son olay, sadece yaraya yapılan ‘pansuman’ ötesine geçemez. Yönetim; toplamda 7.3milyar Lira’lık borç yükü, kur farkından artan yabancı oyuncu ödemeleri, yıllık 150 milyon Lira’lık faiz baskısı altında ödemeleri yapıyor. Fedakârlık inanılmaz boyutta. Büyük umutlarla alınan; Batshuayi, Alex, Ghezzal, Rosier, Salih, Kenan... Katkı veremiyorlar. Diğer isimler de öyle. Tek faturanın N’Sakala’ya kesilmesi atıl düşünce.

Gereken yapılmalı

Sergen hoca; futbolcuya dayalı düzenin önüne duvar çeken başkanın desteği ile kimsenin ismine bakmadan gerekeni yapmalı. Ara transfer döneminde birkaç takviye ile yeniden zirve yarışına ortak olunur. Tabii bir de hocanın eski alışkanlıkları kenara koyması; işin olmazsa olmazı.

Geçen sezon yedek oyuncu bulmakta zorlanan Beşiktaş çifte kupa kaldırmıştı. Flaş transferlere rağmen önce Avrupa sonra da ligde ağır yara alan Sergen hocanın takımı, hedefsiz kaldı. Üst üste 6 resmi maç kaybedip, kulüp tarihine geçti. Giresunspor sınavı ile yeni sayfa açmak isteyen Kartal, üç puanı, dört gol ile verdi. Karadeniz temsilcisi ikram edilen maçı geri çevirmedi.

Herkes seyretti

Beşiktaş dağınık başladı. Giresunspor kontrollü. Buna rağmen; Ghezzal, Larin ve Batshuayi pozisyonlar buldu, atamadı. Biraz toplarlanan Kartal, yüklenmeye başladı. Ancak Rosier’in neden olduğu ‘VAR’ penaltısı yaşandı. 22’de Diabate, kaçırmadı: 0-1. Sergen hocanın ekibi, bu kez skora denge getirmek için baskıya çıkarken, Necip frene bastı! Rakip alanda gereksiz sertlik yüzünden ‘VAR’ ile atıldı. Bu forma ile böyle oyun dışı kalmak sorumsuzluk. Necip gibi sakin oyuncu bunu yapıyor ise orada motivasyon eksikliği var demektir. Giresunspor gücü ölçüsünde oynadı. Kartal, izlemek ile yetindi.

Taraftar isyanı

İkinci yarı tribünler umut içinde takımlarına destek verdiler. Ancak 55’te Mert’in hatalı çıkışı kırılma anı oldu. Balde’nin skoru 2-0 yapan golü isyan ettirdi. İyice oyundan düşen Sergen hocanın ekibi hata üstüne hata yaptı. 64’te Serginho farkı üçe çıkardı: 0-3. 90. dakikada Mert ters basıp sakatlandı, Champness maçın skorunu belirledi: 0-4. Ancak, futbolcunun bu pozisyonda kale yerine centilmenlik yapıp topu dışarı atması daha yakışık olurdu. Tribünlerin haklı tepkisi ise gecenin en anlamlı mesajı oldu. Ve ilk kez hocalarına göndermede bulundular: Sergen buraya, hesap ver taraftara...

Beşiktaş, üst üste iki maç kaybetmez derken tam beş oldu! Dramatik çöküşe; yönetim, teknik ekip ve futbolcular çare olamadı. Bu üç cephe, ‘üstümüze düşeni yapıyoruz’ diye hayıflanıyor. Gerçekten hummalı bir çalışma var arka planda. Sonuç aynı. Çabalar, çırpınışlar sahaya yansımıyor. İşte bu akşam durumu terse çevirme vakti. Ne taktik, ne sistem, nede başka bir şey. Son söz taraftarın. Asıl paydaşların yapamadığını taraftar yapar! Tribün desteği sahaya ve skora yansır. Kötü gidişata nokta konur. Arkası kendiliğinden gelir zaten. Artık söz sırası taraftarda. Giresunspor veya başka bir rakip. Bu gücü kıramaz!

Eksik var; fazla yok

Rıdvan, Montero ve Gökhan’ın sakatlıkları var. Gelinen noktada kimin değil, forma giyenlerin ne verdiği önemli. Batshuayi, Alex, Pjanic, Ghezzal, Larin, N’Koudou gibi ayaklar sorumluluk almıyor. Diğerleri de farklı değil pek. Sergen hocanın özellikle 11 tercihi çok önemli. Elbette yapacağı hamlelerde. Yine golü ve asisti olmayan Kenan’da hâlâ ısrar ederse, önce kendisine sonrada; en kötü günde sahip çıkan tribünlere haksızlık yapmış olur.

Pjanic’e özgürlük

Boşnak futbolcu yanlış mı oynatılıyor? Alex’in yerinde serbest adam olarak görev yapsa daha etkili olmaz mı diye düşünüyoruz. Bir maçlığına da olsa denemekten ne çıkar. Oyunu iyi okuyan, iki ayağını etkili kullanan bir maestro. Sergen hocanın bunu hiç düşünmemesi ilginç. Bu maçta forvet arkasında özgürlük verirse direkt tabelaya yansıyacağı ortada.

Devler Ligi’nde grup lideri Ajax’ı ağırlayan Beşiktaş iyi mücadale etti. Özellikle ilk yarı net pozisyonlar kaçırdı. Öne geçmesine rağmen, Hollanda takımının hamle oyuncusu Haller’i durduramayınca yine puan alamadı. Avrupa defterini dramatik şekilde kaptan Kartal, Almanya’da Dortmund ile prestij maçı yapacak. Zirvenin gerisinde kalan Sergen hocanın ekibi, yüzünü lige çevirdi.

Farka Larin engeli

Son maçların aksine çok istekli olan Kartal, Ajax’a baskı kurdu. Sağlı, sollu ataklar ile tehlikeler yarattı. Ghezzal, 22’de penaltıdan takımını 1-0 öne geçiren gole imza attı. Hollanda temsilcisi risk alıp kontataklar yaptı. Bu kez arkada açıklar verdi. Larin iki net fırsattan yararlanamadı. İlk yarıda; Pjanic, N’Koudou ve Ghezzal takımı sürükleyen isimlerdi.

Atamayana atarlar

Futbolun yazılmamış kuralı(!) ‘atamayana, atarlar’ devreye girdi. Kaçan pozisyonlar rakibi motive etti. Cesaret bulup, gol denemeleri yaptılar. 54’te Haller skora denge getirdi: 1-1. Yenilen ikram golde, yine savunma hatası vardı. Sergen hoca, takımı bir eksik oynatan Alex’e yaklaşık bir saat sabretti. İkinci yarı oyuna giren Haller, 69’da takımının ve kendisinin ikinci golüne imza atarak, maçın adamı oldu: 1-2.