Bülent Korkmaz her röportajında söyler, “19 yaşımda bana güvenip şans veren Mustafa Denizli’ye teşekkürler” diye... Kendisi de aynı yoldan gidiyor. Gençlere güveniyor. Geçen sezon Doğukan, şimdi de Ufuk Akyol. Bu zihniyet kazanacak elbet. Geride kalan sezonun hocası Korkmaz, takımı da Antalyaspor’du bana göre. Kamp otelinde rehin kalan, tamamen soru işaretleriyle dolu yetersiz görülen bir kadroyla herkese yetti gücü Kırmızı-Beyazlılar’ın. Yeni sezon öncesi en doğrusunu yaparak korudukları takımı güçlendirdiler ve daha ilk maçta yine sezona damga vurmaya aday olduklarını gösterdiler. 29. dakikada duran toptan gelen Diego golü de yapılan tüm doğru işlerin karşılığı kuşkusuz.

Sendrom devam ediyor

Göztepe’de son maçta bitti sanılan sendroma meğer ara verilmiş ilk maça kadar. Teknik direktör Tamer Tuna, Galatasaray’dan gelen golcü Eren Derdiyok, Anderlecht’ten kiralanan stoper Sanneh ve Erzurumspor’dan kadroya dahil edilen sol bek Leo’ya 11’de şans verdi. Ancak yeniler sıkıntıyı gideremedi, pozisyonlara girseler de İzmir’de ilk maçta yenilmek iyiye işaret değil.

Erol Bulut, Yeni Malatyaspor’da saha içinde çok iyi işler yaptı ama saha dışındaki işlerle de çok defa uğraşmak zorunda kaldı. Şimdi ise Alanya’da sadece yeşil zemini düşünebileceği bir ortama sahip. Oyunu geliştirmeyi düşünen her hoca için bulunmaz nimet yani. Geçen sezonun iskeletine doğru takviyelerle daha ilk haftadan sezonun öne çıkan takımlarından biri olabileceklerini gösterdiler. Deplasman takımı nasıl durması gerekiyorsa öyle karşıladıklar rakibi, hücumda ise çok doğru organizasyonlarla zorladılar Kayseri’yi. Doğru oyunun karşılığı akan oyunda gol bulmaktır elbet, bunu beceremediler ama duran toptan hak ettikleri 3 puanı aldılar.

Forvet şart oğlu şart!

Kayseri’ye gelince... Tribünlerin coşkusunun karşılığı sahada yoktu. Çünkü bu tribünlerin coşkusuna karşılık verecek bir forveti geçen sezon başından bu yana yok Sarı- Kırmızılılar’ın... Hatırlatalım; transferin bitmesine 15 gün var. Bu takımı hem saha içinde hem de saha dışında sırtlayacak bir golcü alınmazsa Kayserispor, Erol Bedir’in büyük uğraşlar vererek dirilttiği tribün desteğini ligin başlarında kaybeder. Bizden söylemesi...

Akhisarspor’un şuan elindeki kadrosu, Süper Lig’den düşen takımından daha iyi. Yabancıların umursamazlığından, yerlilerin ‘lig bitse de kaçsak’ halinde kurtulan Ege ekibi, üst üste iki şampiyonluk yaşayan Mehmet Altıparmak’la yola koyuldu.

İş yapacak yabancılar kalırken, ligin en iyi yerlileri ve birlikte oynama pratiği yüksek isimleri bir araya geldi. Altıparmak’ın takımları hiçbir zaman fiziksel olarak rakiplerine karşı ezilmez.

Bu yüzden Galatasaray karşısında hafif bir alt lig takımı değil, tarih yazmak isteyen bir oyuncu grubuyla karşılaşacak. Dolayısıyla o kadar kolay bir final olmayacak.

Sarı-Lacivertliler, yeni sezon öncesi en ciddi sınavını Bundesliga ekibi Wolfsburg’a karşı verdi. Kruse, Rodrigues, Ozan’ın öne çıktığı maçta Vedat’la üstünlüğü yakalayan Kanarya, skoru koruyamadı ama geçer not aldı.

Fenerbahçe yoğun geçen Topuk Yaylası Kampı’nın ardından ilk ciddi hazırlık maçını Bundesliga ekibi Wolfsburg’a karşı oynadı. Ersun Yanal’ın maça başlama kadrosu da zaten bu ciddiyeti ortaya koyuyordu. Tecrübeli teknik adam özellikle kafasındaki hücum hattını sahaya sürmüştü. Geri dörtlü ise bu bölgeye ne kadar takviye ihtiyacı olduğunun açık mesajıydı. Esame listesi bize bunu anlatırken maçın hikayesi ise farklıydı. Sezon öncesi eksikleri görmek adına ne kadar doğru bir rakip seçimi olduğunu net bir şekilde gösterircesine başladı Almanlar maça. Oyunu son derece dar bir alana mahkum eden, Fenerbahçe’yi hataya zorlayan Wolfsburg, 6. dakikada milli yıldızımız Yunus Mallı’nın kaliteli ortasıyla yaklaştı gole. Fenerbahçe kendisinden daha hazır olduğu belli olan rakibine karşı organize olmakta zorlansa da 25. dakikada Rodrigues’in kazandırdığı duran topla golü bulmayı başardı. Kruse’nin bu tür toplarda ne denli kaliteli ortalar kesebileceğini görme fırsatı yakaladık. Ozan’ın indirişi ve arka direkte Vedat’ın bitirişi de bir o kadar güzeldi tabii. Panzerler’in muazzam stoperlerine karşı bile bir an olsun ezilmeyen Vedat, 38’de farkı 2’ye çıkarıyordu az daha.

Eksiklere rağmen...

Stoperinde Jailson -yıldız stoperleri aratmayacak performansa sahip olsa da- sağ bekinde asla ve asla Süper Lig seviyesinde olmayan Murat Sağlam’a rağmen disiplinli bir ilk yarı izletti Sarı-Lacivertliler. İkinci yarı kadroyu büyük ölçüde değiştiren Ersun Yanal’ın da görmek istediği tablo buydu sanırım. Tolgay ve Ozan’lı orta sahanın yükselen fizik kapasitesi de bunda etkili oldu elbet. İkinci yarıdan bağımsız yazalım; Fenerbahçe ışık veriyor. 63’te yenen golün sebebi düşen tempo, buna da çare bulunması gerek.

Hatayspor tüm klişeleri deviren takım. ‘Bu lig, bu ligin oyuncularıyla oynanır’ dediler. 2. Lig’den 6-7 oyuncuyla oynadılar, tersine çevirdiler. ‘Bu ligde, bu ligin tecrübeli hocası iş yapar’ dediler. Takımı şampiyon yapan kendi evlatları ilhan Palut’a güvenip arkasında durdular. Final analarının ak sütü gibi helaldi. 60 milyon TL’ye kurulan adana Demirspor karşısında bunu herkese gösterdiler. Finaldeki performansları eleştirilebilir. Gazişehir’in sert oyunu karşısında çok tutuk kaldılar, ama müthiş bir mücadeleyle geriye düşmelerine rağmen yine de bırakmadılar. işi penaltılara taşımayı başardılar ama sonunda tecrübe kazandı. Mehmet altıparmak geçen sezon erzurum’la üzdüğü Gazişehir’i tarihinde ilk kez Süper Lig’e taşıdı.

14 penaltıyla zafere

4. kez Play-Off’a havlu atan yaralı bir takımın tarihine geçti. Yarı finalde 9 penaltıyla turlamıştı, dün de 5’te 5’le kupayı kaldırdı. 14 penaltıyla şampiyonluğa ulaştı. Gaziantepspor’un tarihin tozlu sayfalarına karıştığı dönemde şehir Gazişehir’le güldü. Altıparmak’a güvenip erzurum’un düştüğü hataya düşmezler umarım.

Küçük ama bir samimiyetiyle büyük bir semt Karagümrük... Amatöre düştüğü günlerde de bırakmadı takımının peşini, bugün 1. Lig’in kapısındayken de... Sakarya taraftarıyla güzel olduğu için ‘Gelsin’ deniyor ya işte Karagümrük için de aynı şey geçerli. Süleyman Hurma’nın yatırımyla kurulan güçlü kadro aslında Sakarya’nın bir tık ötesinde.

Ancak yaşı daha büyük bir takım olmanın dezavantajını yaşadıkları için kaçırdılar şampiyonluğu. Finalde de genç hocaları Cüneyt Dumlupınar yönetiminde en dikkat etmeleri gereken konu bu. Enerjilerini doğru kullanabilirlerse kaliteyle sonuca ulaşabilirler.

Ülke olarak en büyük sorunlarımızdan bir tanesi başkasından beklediğimiz doğruları asla kendi hayatımızda uygulamamak. En basit örneğini önceki gece Adana Demir-Hatay maçının ardından yaşadık. Daha bir hafta önce, “Bunun adı ırkçılık değil. Yabancının Christmas’ını düşünüyorsak bizim oyuncuların da Ramazan Ayı’nı düşünmemiz lazım” diyerek TFF’yi eleştiren Ümit Özat, Hatay maçının ardından ise futbol adına konuşacak pek bir şey bulamayınca ihaleyi Pote’nin üzerine yıktı. Kaçan avantajı oruca bağladı.

Kimseden tepki yok!

Pote’ye oruç tutmaması gerektiğini söylemelerine rağmen tuttuğunu, bunun da performansına yansıdığını kaydeden Özat, “Biz de elhamdülillah Müslümanız. Orucun telafisi var ancak bu maçın telafisi yok. Burada 20 bin taraftar, emek harcayan arkadaşları var. Hiçbir şey ekmek yediğin yerden önemli değil. Orucun kazası var. Böyle maçlarda 10 kişi kaldığınız zaman çok zor. Olur mu böyle? Biraz daha duyarlı olması lazımdı. Onunla birebir konuşacağım” dedi. Taraftarın da takımın da önüne golcüyü attı.

Yarı finalde iftar!

Ezan okunduğu anda idmanda bile olsa çalışmayı bırakıp, gidip namazını kılan, odasında saatlerce Kuran okuyan biri Pote. Taviz vermeyeceği tek konu bu. Adana’daki herkes bunu bilir ve kabul etmiştir. Çünkü Beninli forvet Şimşekler’le çıktığı 103 maça 63 gol, 7 asistlik inanılmaz bir performans sığdırmıştır. Ourçlu çıktığı Balıkesir ve Gençler maçlarında takımını Play-Off’a taşımıştır. Yani 2018 Şampiyonlar Ligi Finali öncesi Salah’ın oruç tutmasıyla ilgili soru üzerine Klopp’un da dediği gibi, “Oruç tutmak kişisel ve dini bir inanç. Bir futbolcu yapması gerekenleri yerine getiriyorsa ben daha fazlasına karışmam” cümlesinin karşılığını fazlasıyla vermiştir Pote... Tottenham yarı finalinde Ajax’ın yıldızları Ziyech ve Mazraoui maç esnasında oruçlarını açtıkları fotoğrafı da hatırlatalım ve şunu söyleyelim.

Bahaneye gerek yok!

Bahaneye gerek yok. Her şey net bir şekilde ortada. Adana Demirspor bu ligin en büyük bütçeli, en güçlü kadrosudur. Bu kadro ile Ümit Özat 4 kez berabere kalmış, 2 mağlubiyet almış. Play-Off’u mucizelere bırakmış. O mucize de Giresun’un bütün sezon oynamadığı topu oynayıp Altınordu’yu yenmesi, işi bitiren Gençlerbirliği’nin de Demir’i aslarından yoksun takımıyla konuk etmesiyle gerçekleşmiş. Nitekim İlhan Palut’un 5 Ocak Stadı’ndaki müthiş deplasman atmosferine rağmen taktik dersiyle başlayan maç, Ümit Özat’ın gereksiz açıklamalarıyla sona erdi.

Aykut Kocaman teknik direktörlük kariyerindeki en uzun galibiyet hasretine 11. maç sonunda Alanya’da son verdi. Bunu yaparken ise takıma verdiği mesaj netti. Kadronun bankolarından Jahovic’i bir anda 21’e bile almadı, geçen hafta ise son dakika da soktu. ‘Kimsenin yeri garanti değil’ dedi, Yatabare’yi diriltti. Bu hafta cezalı olması Jahovic’e kendisini yeniden bir ispat şansı doğuracak. Savunmanın dikkati de bir nebze de olsa yerine geldi. Yani Trabzon için özellikle son yıllarda hep zorlu geçen Konya deplasmanı yine kolay olmayacak.

Memleketinde sürpriz...

Yeşil-Beyazlılar adına bu sezon 7 gol, 4 asistle yıldızlaşan, kariyerinin en verimli sezonlarından birini geçiren Ömer Ali Şahiner’in koşuları kadar topla buluşmaları da Konya’nın en güçlü sonuç alma çabası olacak. Trabzonspor’un bireysel yetenekleri en az alan bulacakları maçı oynayabilirler. Ama daha önemlisi top Konyaspor’dayken hızını artıran, temposunu yükseğe taşıyan bir takım var artık. Bu sürat 3 puan hedefleyen Ünal Karaman’a memleketinde beklemediği sürprizler yaşatabilir.

Kısa mesaj

Konyaspor bu sezona her ne kadar geçiş yılı dese de Anadolu takımları için fırsat sezonunda Avrupa potasının uzağında kalmak başarısızlık. Bunu bilerek oynamak zorundalar.