‘’Yıllardan sonra‘’
Şampiyon Trabzonspor, cumartesi günü yine tüm dünyanın konuşacağı görkemli kutlamalar serisine bir yenisi ekledi ve bu muhteşem kutlamaların ardından Trabzonspor kafilesi pazar günkü Altay maçı için İstanbul’a hareket etmişti. Maç öncesinde herkesin aklında acaba Trabzonspor bu maça genç futbolcularıyla çıkar mı sorusu da gelmiştir fakat öyle olmadı. Bunun sebebini de, şampiyon takımın şampiyon hocası Abdullah Avcı’nın maç önü konuşmasında; “kapanışı bir şampiyon gibi iyi bir oyun, iyi bir skor ile yapmak ve buradaki taraftarlarımız da mutlu etmek istiyoruz” sözleriyle açıkladı.
Egemen’den Uğurcan’a
Hatay deplasmanından sonra Altaylı futbolcular gerek maç öncesinde oluşturdukları alkış koridoruyla, gerekse maç sonu verilen mükemmel görüntülerle futbolun dostluk ve kardeşlik olduğunu bir kez daha gösterdi. Ve şampiyon, 12 Aralık 2010 yılında hınca hınç dolan Atatürk Olimpiyat Stadyumu’nu ‘yıllardan sonra, yollardan sonra’ yeniden hınca hınç dolduran taraftarını galibiyetle mutlu etti. Maç sonu ise yine Trabzonspor camiası için unutulmaz görüntüler ve anlar arasında yerini aldı. 2010’da Olimpiyat’ta galibiyet sonrası taraftarına üçlü çektiren Egemen Korkmaz dün antrenör olarak kadroda yer alırken, bu görevini de kaptan Uğurcan’a devretmiş oldu. Abdullah Avcı ise o günün kaybeden, bugün ise şampiyon takımın şampiyon hocası olarak kupayı onbirlerce taraftarın önünde kaldırdı.
‘’Kötü oyun‘’
Daha fazla isteyen, sahada doğru işler yapan Kayserispor finale adını yazdırdı. Şampiyon ise tanınmaz haldeydi ve şampiyonluğun rahatlığı onlara pahalıya patlamış oldu. Hikmet Karaman’ın lig maçı sonrası Trabzonspor’la yeniden bir daha oynama şansı isteğini hatırlayalım. Bir bildiği var imiş dedirten bir karşılaşma oynattı takımına. Finale de adını yazdırmalarının asla tesadüf olmadığını da göstermiş oldular. Trabzonspor teknik ekibinin de ligdeki Kayserispor ile kupadaki Kayserispor’u doğru analiz edemediği net ortaya çıkmış oldu.
Fenerbahçe ve Beşiktaş’ı kupa dışına iten Kayserispor bir büyüğü daha saf dışı bırakırken, sahada oyuncuları, kenarda teknik ekibiyle, oyunun tüm bölümlerinde de doğrularıyla, maçı bitirdiler.
Tribünlerden tüm oyun boyunca Trabzonsporlu oyunculara gelen cisimlerin çirkinliğine, sahada cisimleri çok belli olmayan oyuncuların da eklenmesi oyunu cisimler üzerinden de değerlendirebileceğimizi düşündürüyor.
Oyuncu ve teknik ekip
Elbette her takım her teknik adam eleştirilir. Hele de dün geceki Trabzonspor oyunun her anında rakibine bu kadar boyun eğiyorsa pekala eleştirilebilir… Örneğin hamleler, örneğin hamlelerin zamanlamaları, hamlelerin isim bazında yanlışlıkları gibi… Ancak yıllar sonra gelen şampiyonluk sonrası oyuncu ve teknik ekipte oluşan rehaveti düşündüğümüzde canları sağ olsun diyenlere de hak vermek gerekiyor. Çünkü bu denli kötü oyunu teknik olarak izah etmek hayli güç!
‘’Bu havayla kupayı da bırakmazlar‘’
Şampiyon Trabzonspor uzunca bir süredir sezonun tüm kupalarına talip olduğunu zaten ilan etmişti. Bu meydan okumanın ilk ve en önemli ayağı şampiyonluktu, o gerçekleştirildi. Şimdi sıra ikinci kupada. Dünyanın bile imrenerek izlediği üst kalite eğlenceler tüm hızıyla devam ediyorken, bu eğlencelere yeni bir kupa sevinci daha ekleyip işi 40 gün 40 gece düzeyine çekebilirler. Bu akşam, Trabzon’da ilk ayağını kazandıkları maçın Kayseri ayağını da sorunsuz geçip adlarını bir kez daha aşinası oldukları kupa finaline yazdırmak niyetindeler. Abdullah Avcı’nın tüm planları artık kupa finali için...
Mücadele gücü öne çıkar
Şampiyonluk sonrası lig kulvarında yoluna rotasyonla devam etmeleri doğal olarak tüm enerjilerini de Ziraat Türkiye Kupası’na harcayacaklarının net işaretiydi. Benzer durumun Kayserispor’un da son lig kadrosunda yaşandığını belirtelim. Kayserispor, ligde kalmaya dair bir sorunu olmadığı için uzun süredir kupa odaklı maçlar oynayan bir takım. Dolayısıyla bu akşamki maçın mücadele gücü hayli yüksek olur. Trabzonspor’un şampiyon kadrosunun ana aktörlerinin bu karşılaşmada yine ön plana çıkacağını düşünüyorum.
Şampiyona yakışır oyun...
Oyuncu eğlenceleri geçen hafta bitti, onlar işlerine geri döndüler, Hatay maçında gördük. İlk maç 1-0 bitmişti ve deplasman golü avantajı diye bir durum söz konusu da olmayınca başlı başına bir tek maç gibi olacak bugün. Trabzonspor klasik oyununu güçlü oyuncularıyla bütünleştirir ve bunu şampiyona yakışır şekilde de icra eder yine. Kayserispor ise esnek ve değişken savunma planını deneyerek başlar oyuna. Geçişler en önemli silahı olur. Trabzonspor bu aşamadan ve bu havayı yakaladıktan sonra ne finali, ne bu kupayı kimseye bırakmaz bence.
‘’Değişiklikler yetmedi‘’
Hataysporlu oyuncuların oluşturdukları alkış koridoruyla mükemmel katkı verdikleri oyunda, onlar şampiyonu alkışlarken, kendileri de alkışı hak edenler olarak sezona damga vurdular… Çok alışık olmadığımız bu görüntüler artarak devam etmeli… Şampiyon Trabzonspor, Hatay deplasmanında sahaya beklenildiği gibi bol rotasyonla çıktı… Akılların salı günü oynanacak kupa rövanşında olması, oyuncuların da bir kaç gün evveline kadar şampiyonluk kutladıkları düşünülürse her şey normaldi. Uğurcan, Hugo, Berat, Bakasetas, Djaniny gibi oyuncularının etrafını daha az kullandığı oyuncularla donatarak başladı Abdullah Avcı. Ahmetcan Kaplan’ı da ana oyuncu grubuna dahil etmezsek büyük haksızlık yapmış oluruz ona. 19 yaşında formasını giydiği, alt yapısında yetiştiği takıma önümüzdeki yıllarda epeyce hizmet edeceğini de göstermiş oldu.
Berat en iyilerdendi
Abdullah Avcı özellikle kenar oyuncularını tamamen değiştirip, performanslarını görmek istese de; beklediği performansı ne beklerinden ne de ön oyuncularından alamadı. Değişiklikler de farkı artırmaya yetmeyince, son saniye golüyle galibiyetten oldu. Bundan sonrası için oyuncuların tek hedefi ikinci kupa olunca, bu maçların sorgusu, eleştirisi de zor. Haliyle, teknik adamın kafasında gidecekler, kalacaklar, gelecekler harici oyuncu bazlı başka düşünce yoktur denilebilir. Berat ilk dönemlerini anımsatan performansıyla takımının en iyilerindendi.
‘’Şampiyonluk tamam, sıra ikinci kupada.‘’
Şampiyonun bu ilk deplasmanı... Hatay’a şampiyon olarak gelen Trabzonspor için bu akşam; bazı küçük hedefleri de tutturabilme anlamı taşıyor. Küçük ölçekli bu hedefler tarihe not düşülesi, sempatik gelen durumlar olmuştur hep. Gol kralı çıkarmak gibi, atılan gol sayısı gibi, az gol yemek gibi, bireysel ya da takım istatistikleri gibi. Kısacası ‘şampiyon olduğu sezon şunlar şunlar olmuştu’ dedirtmek gibi...
Hoca serbestlik tanır
Trabzonspor’un Hatayspor önünde en önemli avantajı; üzerindeki yılların ve sezonun birikmiş stresini atmış olması. Bu durumun zafer tatmini, duygu boşalması sonrası meydana gelen rahatlama ile sonuca olumsuz yansıması da elbette mümkün. Ancak güçlü kanaatim, bu rahatlığın, iyi ve estetik oyun seçeneğini beraberinde getireceği yönünde. Oyuncu grubunun kalitesini sahaya yansıtması mevcut psikolojiyle daha kolay olacak. Abdullah Avcı’nın bazı isimlere sınırsız serbestlik vereceğini düşünüyorum. Tabii yapacağı rotasyon da önemli.
Bazı yıldızlar kulübeye...
Sonuçta şampiyonluk tamam, sıra ikinci kupada. Salı günü de deplasmanda zorlu bir Kayserispor maçı var. 3 günlük izin dönüşü, yıldızlarının yorgunluğunu ve Türkiye Kupası arenasına daha hazır çıkma durumunu hesaplıyordur hoca. Dolayısıyla Nwakaeme, Visca, Bakasetas, Abdülkadir Ömür, Cornelius, Djaniny gibi isimlerden bazıları sahada, bazıları kulübede başlar. Ancak ne olursa olsun, Hatayspor’un da pozitif oyun anlayışını göz önünde bulundurursak, karşılıklı goller ve pozisyonlar izleyeceğimiz, keyifli bir gece bizleri bekliyor.
‘’Seri şampiyonluklara hazırlıklı olun‘’
Haftalardır “lider” olarak takdim ettiğimiz Trabzonspor bitime 3 hafta kala şampiyonluğunu ilan etmiş oldu. Önümüzdeki üç hafta ve kupa karşılaşmalarında sahaya “şampiyon takım” hüviyetleriyle çıkacaklar…
Oyuncuların Trabzon’da yaşattıkları o muhteşem gece sonrası koca bir camiada istisnasız herkes zihinsel iyileşme, tedaviyi de yaşamış oldu. 'Acaba' kelimesi zihinlerden atıldı…
Trabzonsporluların mutluluk ortalaması belki de tüm zamanların en yüksek seviyesine çıktı…
Kolay kolay da düşeceği düşünülmüyor.
Doğruyu buldu
Bundan sonrası büyük bir sıçramanın yaşanması evresi olacak… Geleceği planlama gibi tatlı telaşların dönemi olacak… İskelet şöyle mi kalmalı, takımın havası böyle mi korunmalı gibi… Taraftarların yönetimlerine güveni tam… Yönetimin de taraftarından aldığı sezonluk geri bildirimler tribünlerine yansıdığı gibiydi.
Bugünü nasıl planlamışlarsa geleceği de öyle planlayacaklarına dair inanç da maksimum seviyede taraftarlarda… Akılcı, proaktif, geleceği planlayan ve teknik ekibiyle uyumlu çalışan yönetim anlayışı, ülke futboluna da yeniden rol model olacak cazibeye kavuşmuş durumda… Aramızda kalsın… Trabzonspor, transfer çalışmalarına teknik adamının dosyası üzerinden çoktan başladı bile… Sezon başında yaptığı gibi, sezon ortasında yaptığı gibi… Doğruyu buldu, bırakmaya da niyetleri yok gibi…
Koca bir ağaç gibi
Bu büyük başarıya gölge düşürmek isteyeceklere tek söz şu olmalı… Trabzonspor uzun yıllar sonra şampiyonluğunu ilan ettiği o son düdük çalındığında sahadaki kadrosunda 3 (toplamda ise 9) alt yapısında yetiştirdiği oyuncuyu kullanıyordu. Kökü Trabzon’da, dalları dünyaya yayılmış koca bir ağaç gibi…
“Dünya değişiyor çocuklarım” diyor ya Sait Faik… İşte tam da böyle… Dünya değişiyor, öfke, şiddet, nefret duyan değil eğlenmeyi bilen, sosyal medyayı harika kullanan, lobi oluşturan, vefalı, tutkulu, genç bir taraftar grubu var artık… Hepsinden önemlisi iyileşmiş, travmayı silip atmış, geleceğe umutla bakan bir kitle söz konusu…
Anadolu’nun en köklü, yaşı en büyük kentlerinden Trabzon’un oyununa sahip çıkmasını ve her defasında inatla ayağa kalkıp yeniden savaşacak gücü bulmasını kadim kent kültüründe aramayanlar Trabzonspor’un seri şampiyonluklarına da hazırlıklı olsun derim.
‘’Tebrikler şampiyon Trabzonspor‘’
Yılların hasreti, yılların birikmişlikleri artık son buldu… Trabzonspor 2021-2022 sezonunun şampiyonu oldu. Taraftarıyla, yönetimiyle, teknik ekibiyle, oyuncularıyla sonuna kadar hak ettikleri şampiyonluğu elde ettiler. Sezonun özeti gibi bir maç oynayarak bu başarıyı elde ettiler adeta… Bu kadar zor olacağı ortadaydı. Bu kadar zor bir rakiple oynayacağı da biliniyordu. Öne geçip, ayakların geri geri gitmesi de oldu, reaksiyon da oldu. Özeti gibiydi sezonun ve dün gece her şey vardı Trabzon’da… Bu şampiyonluk için uzun süre bekleyenlerin son düdük sanıp oyuna girmeleri dahil, iki kere sevinilmesi de tarihe geçildi. Sakatları, ayrılanları, gelenleri, doğru oyunu, Abdullah Avcı’nın sabır ve ikna kabiliyeti koca bir camianın hasretini sona erdirdi.
Şimdi kutlama zamanıdır
Tüm kahramanları, jokerleri her şeyiyle şimdi Trabzonspor için doyasıya kutlama zamanı şampiyonluğu. Asla vazgeçmediği sevdasının yıllarca peşinde inatla koşup; hak ettiği bir şampiyonluk yaşadı Trabzon ve Trabzonsporlular… Beklenen, ötelenen, travmaya dönüşen şampiyonluğun kutlanma zamanıdır şimdi. İnatla, özlemle, kaybettikleriyle doyasıya, eğlenerek, ağlayarak kutlama zamanıdır şimdi. Öyle bir sevdaki, Nazım’ın dizeleri gibi; “Dümende ve baş altlarında insanlar vardı ki Bunlar uzun eğri burunlu ve konuşmayı şehvetle seven insanlardı ki Sırtı lacivert hamsilerin ve mısır ekmeğinin zaferi için Hiç kimseden hiçbir şey beklemeksizin bir şarkı söyler gibi ölebilirdiler..."
Tebrikler şampiyon, tebrikler Trabzonspor…
‘’Şampiyonluk maçı‘’
Haftalardır lider olarak anons ettiğimiz Trabzonspor’u artık şampiyon olarak takdim etmemize az kaldı. Alınması gereken 1 puan ve kalan 4 hafta. Rakip bu kez Antalyaspor... Ligdeki ilk mağlubiyetin rövanşını alma motivasyonu, şampiyonluk motivasyonuyla birleşecek. Nuri Şahin’le, özellikle de devre arası doğru transfer hamleleri ile yukarıya ivmelenmiş Antalyaspor gerçeği var. Şampiyonu sezonda iki kez yenme motivasyonları yüksek olacaktır... Yılların özlemine kavuşmak için artık sayılı dakikaları kaldı Trabzonspor’un.
Tüm şehir stadyum gibi
Şehir adeta Avni Aker ruhuyla kocaman bir stadyuma dönüşmüş gibi. Herkes şehrin tribünlerinden kahramanlarını alkışlarla stadyuma gönderiyor. Daha tesislerinden adımını attığı ilk anda başlayacak maç atmosferi. Bugün Trabzonspor’un bayramı var adeta... Düğünü, şenliği var Trabzon’da...
Abdullah Avcı ve ekibi hazır... Oyuncular hazır... Hasret, kabına sığmaz bir duyguyla son düdüğe gebe...
Özkan Hoca, Dozer, Kazım...
Öyle bir atmosfer ki, rakip kim olursa olsun, oynayan kim olursa olsun fark etmeyecek bu akşam. Cornelius mu, Djaniny mi, Siopis mi, Hamsik mi? Dorukhan mı, Visca mı, Abdülkadir mi? Yoksa Bakasetas mı? Hugo, Denswil mi? Uğurcan, Nwakaeme mi?
Puchacz, İsmail, Serkan, Hüseyin, Ahmetcan, Yusuf, Yunus, Koita, Kouassi... Öyle bir zaman dilimi ki artık, oyuncuların tümü; Edgar, Gervinho, Peres bu gece. Özkan hoca, Kazım, Dozer Cemil, Mustafa, Kadir, Eren... İsmi buraya sığmayacak daha niceleri... Düğünü, bayramı, şöleni var Trabzonspor’un bu gece... Futbol sadece saha içinde bahanesi bu gece...









































