‘’Tebrikler şampiyon Trabzonspor‘’
Yılların hasreti, yılların birikmişlikleri artık son buldu… Trabzonspor 2021-2022 sezonunun şampiyonu oldu. Taraftarıyla, yönetimiyle, teknik ekibiyle, oyuncularıyla sonuna kadar hak ettikleri şampiyonluğu elde ettiler. Sezonun özeti gibi bir maç oynayarak bu başarıyı elde ettiler adeta… Bu kadar zor olacağı ortadaydı. Bu kadar zor bir rakiple oynayacağı da biliniyordu. Öne geçip, ayakların geri geri gitmesi de oldu, reaksiyon da oldu. Özeti gibiydi sezonun ve dün gece her şey vardı Trabzon’da… Bu şampiyonluk için uzun süre bekleyenlerin son düdük sanıp oyuna girmeleri dahil, iki kere sevinilmesi de tarihe geçildi. Sakatları, ayrılanları, gelenleri, doğru oyunu, Abdullah Avcı’nın sabır ve ikna kabiliyeti koca bir camianın hasretini sona erdirdi.
Şimdi kutlama zamanıdır
Tüm kahramanları, jokerleri her şeyiyle şimdi Trabzonspor için doyasıya kutlama zamanı şampiyonluğu. Asla vazgeçmediği sevdasının yıllarca peşinde inatla koşup; hak ettiği bir şampiyonluk yaşadı Trabzon ve Trabzonsporlular… Beklenen, ötelenen, travmaya dönüşen şampiyonluğun kutlanma zamanıdır şimdi. İnatla, özlemle, kaybettikleriyle doyasıya, eğlenerek, ağlayarak kutlama zamanıdır şimdi. Öyle bir sevdaki, Nazım’ın dizeleri gibi; “Dümende ve baş altlarında insanlar vardı ki Bunlar uzun eğri burunlu ve konuşmayı şehvetle seven insanlardı ki Sırtı lacivert hamsilerin ve mısır ekmeğinin zaferi için Hiç kimseden hiçbir şey beklemeksizin bir şarkı söyler gibi ölebilirdiler..."
Tebrikler şampiyon, tebrikler Trabzonspor…
‘’Şampiyonluk maçı‘’
Haftalardır lider olarak anons ettiğimiz Trabzonspor’u artık şampiyon olarak takdim etmemize az kaldı. Alınması gereken 1 puan ve kalan 4 hafta. Rakip bu kez Antalyaspor... Ligdeki ilk mağlubiyetin rövanşını alma motivasyonu, şampiyonluk motivasyonuyla birleşecek. Nuri Şahin’le, özellikle de devre arası doğru transfer hamleleri ile yukarıya ivmelenmiş Antalyaspor gerçeği var. Şampiyonu sezonda iki kez yenme motivasyonları yüksek olacaktır... Yılların özlemine kavuşmak için artık sayılı dakikaları kaldı Trabzonspor’un.
Tüm şehir stadyum gibi
Şehir adeta Avni Aker ruhuyla kocaman bir stadyuma dönüşmüş gibi. Herkes şehrin tribünlerinden kahramanlarını alkışlarla stadyuma gönderiyor. Daha tesislerinden adımını attığı ilk anda başlayacak maç atmosferi. Bugün Trabzonspor’un bayramı var adeta... Düğünü, şenliği var Trabzon’da...
Abdullah Avcı ve ekibi hazır... Oyuncular hazır... Hasret, kabına sığmaz bir duyguyla son düdüğe gebe...
Özkan Hoca, Dozer, Kazım...
Öyle bir atmosfer ki, rakip kim olursa olsun, oynayan kim olursa olsun fark etmeyecek bu akşam. Cornelius mu, Djaniny mi, Siopis mi, Hamsik mi? Dorukhan mı, Visca mı, Abdülkadir mi? Yoksa Bakasetas mı? Hugo, Denswil mi? Uğurcan, Nwakaeme mi?
Puchacz, İsmail, Serkan, Hüseyin, Ahmetcan, Yusuf, Yunus, Koita, Kouassi... Öyle bir zaman dilimi ki artık, oyuncuların tümü; Edgar, Gervinho, Peres bu gece. Özkan hoca, Kazım, Dozer Cemil, Mustafa, Kadir, Eren... İsmi buraya sığmayacak daha niceleri... Düğünü, bayramı, şöleni var Trabzonspor’un bu gece... Futbol sadece saha içinde bahanesi bu gece...
‘’İnatla ve aşkla bugüne geldiler‘’
Yaşadıkları tüm travmalara rağmen sevdikleri bu ‘asla ama asla sadece futbol olmayan’ oyundan hiç vazgeçmedi Trabzonsporlular... Dar sokaklarında ve dinmeyen yağmurlarında her yıl yeniden, inatla, aşkla kendilerini buldular. Şampiyonluk yaşanmadan ve de o coşku hissedilmeden bu sevgiyi kuşaklara aktardılar üstelik. Onlar sadece ve sadece çocuklarını nasıl Trabzonsporlu yapabileceklerini düşünerek günlerini tükettiler. Ömürlerini verdiler. Gurbetçi Trabzonsporlular’ın çocukları okullarında sadece bir kaç kişi olabildiler. Sınıflarında ise çoğunlukla tek başlarına. Ama başları dik verdiler bu hayatta kavgalarını. İyi günde, kötü günde...
Hapsedilemez sevgi
Aynı çocukların ebeveynleri sıkça karşılaştıkları saçma sapan bir soru karşısında adeta yıllarca sınandılar. Israrla, inatla sordular, ayıplar gibi. ‘İyi ama ilk takımın hangisi?’ dediler. “Bugünüm de, yarınım da” oldu aldıkları cevaplar hep. Ne onlar sormaktan vazgeçti, ne aldıkları cevabın harareti düştü. Böyle süreçlerden geçildi ve bu aşamaya gelindi artık. Şehrine hapsedilmeye çalışılan bu sevgi, ülkenin her sathında kutlanacak bir büyük şölene dönüşüyor şimdi.
O çocuklar büyüdü
Coğrafya kader midir keder midir bilemem ama Trabzon’dan başka yerde taraftarı yok, kutlama olmaz diyen kanaat önderlerini bile gördü bu gözler! Onlara sadece ülkemizin değil dünyanın topoğrafik haritalarına bakmalarını öneriyorum. Çocuklar çoktan büyüdüler ve bayrağı devraldılar. Dünyanın da ‘her yer’ine dağıldılar. Çünkü öldüremeyen şey güçlendirdi onları.
‘’Geri döndüler!‘’
Uzunca bir süre ağırdan aldığı lige Adana’da geri döndü Trabzonspor. Gerilimi yüksek, stresi yönetilemez düzeye çekilmiş ligde sezonun belki de en kritik galibiyetlerinden biri elde edildi. Zoru sevdiğini, iyi takım gördüğünde iyi oyun oynadığını gözlemlediğimiz Trabzonspor bizi yine yanıltmadı. Sahasında, taraftarının da desteğini arkasına almış Adana Demirspor takımına karşı bu skoru üretmek, hele de ayakların geri geri gittiği bir dönemde kazanmak bu işi bayram öncesi bitirmek anlamı da taşıdı. Oyunun özellikle son bölümünde heyecanın doruklara çıktığını belirterek konuyu biraz da Dorukhan’a da çekmek lazım. Dün gece Trabzonspor takımında oyuncu bazlı değerlendirmede atan, tutan, asist eden haricinde, gizli kahramanlarına haklarını bu aşamada teslim etmemek büyük haksızlık olacak.
Gerilim bitti
Özellikle Dorukhan’a büyük parantez açılmalı. Akabinde Siopis’in büyük katkılarına, Denswil karizmasını da layıkıyla eklemek gerekiyor. Trabzonspor, Adana deplasmanında ihtiyacı olan 4 puanın 3’ünü almanın ve hasretini çektiği şampiyonluğu Trabzon’da ilan etmenin de garantisini cebine koyarak şehrine dönüyor. Gerilimi bitti, stresi yönetilecek düzeyde artık. Bu öyle bir moral motivasyon ki, ihtiyacı olan bir puanı değil, kalan 4 maçı da aldırır bir takıma. Çünkü artık geri döndüler…
‘’Final maçı gibi‘’
Lider Trabzonspor, Adana Demir deplasmanına kazanamama sendromunu üzerinden atarak geldi. Son haftalarda yaşadığı stres bitmiş ya da azalmıştır diye düşünüyorum. Kupa vesilesiyle bir ‘ara’ galibiyetin lige tezahürü mutlak olumlu olacaktır. Nwakaeme’nin oynamayacak olması Trabzonspor’un bilindik oyununu elbette etkiler. O nedenle bu kez bilindik oyunun dışında bir takım tercihleriyle Abdullah Avcı’nın maça damga vuracağını düşünüyorum.
Günün yıldızı Avcı olur
Yani maçın yıldızı Abdullah Avcı olur. Lider Trabzonspor’un takım lideri o. Oyunundan ödün vermeden tercih edeceği oyuncuları ve hamleleriyle Trabzonspor ’un Adana deplasmanından rahat, seyir zevki yüksek bir oyunla galibiyetle döneceğini düşünüyorum. Trabzonspor ligin iyi takımlarına karşı iyi performanslar üretti hep. Montella’nın takımı da ligin en iyi oyun üreticilerinden ve açık, atak, pozitif, kazanma odaklı oyunları ile izlenilirliklerini hiç kaybetmediler.
Siopis faktörü belirleyici
Muhteşem bir taraftar önünde, muhteşem bir karşılıklı oyun bekliyorum. Ligin final maçı gibi bir maç olacak seyir zevki açısından. Sezonun en parmakla gösterilen maçı hatta. Balotelli yok, Nwakaeme yok. Trabzonspor’da Hamsik’le kıpırdayan ön alan var. Haliyle beklentim ‘orta sahaların kolay geçildiği’ bir karşılaşmada Siopis faktörü belirleyici olur yönünde. Cornelius, rakip stoperlere zor anlar yaşatır, gol krallığı için hanesine gol yazdırır.
‘’Kırılma maçı‘’
Kulvarlar arası geçişin Trabzonspor’un oyununa, alınacak muhtemel bir galibiyetin de bozulan psikolojisini yerli yerine koyabilmesi adına katkısı olacağını düşünmüştük. Karaman’ın Kayserispor’unun ligi kafasında bitirdiğini, konsantrasyonunu kupaya verdiğini, işin Trabzonspor adına zor olacacağını da öngörmüştük. Ufak bir rotasyonla sahaya çıkan Trabzonspor, baskı kurmaya çalışsa da karşısında merkezi iyi kapatan bir Kayserispor duvarı ile karşılaştı. Tüm organizasyonlarını bu nedenle kanatlara ve haliyle de içeriye ortalara zorlanarak gerçekleştirmek durumunda kaldı Trabzonspor. Bekleyen, geçiş kollayan bir Kayserispor izlerken, sürekli deneyen, yanılan bir Trabzon görüntüsü ilk yarının özeti oldu. Dorukhan, Hamsik, Nwakaeme akabinde Koita atak yönünü de tamamen Kayserispor tarafına çevirdi.
Nwakaeme'nin büyük oyunculuğu...
Nwakaeme, büyük oyunculuğunu, adrese teslim asistiyle bir kez daha göstererek Cornelius’u işler hale getirdi maçın son anlarında. Önemini anlatmak için sadece bir kupa maçının ilk ayağında avantaj olarak değerlendirmenin çok ötesinde bir galibiyetti dün geceki. Kazanamama sendromunu üzerinden atmış bir Trabzonspor olarak Adana’ya gidiliyor. Önemli bir kırılmadır bu.
‘’Fabrika ayarlarına dönüş fırsatı‘’
Lider bu kez kupa mesaisiyle sahneye çıkıyor... Her iki hedefe ulaşmak için umutlarını sezonun bu dönemine taşıyan tek takım Trabzonspor. Bir kulvarda şampiyonluğun, diğer bir kulvarda da kupa şampiyonluğunun en büyük favorisi onlar. İki kulvara da kıymet katıp, ilgililerine Abdullah Avcı’nın ifadesiyle adeta ‘iyi ki Trabzonspor var’ dedirtiyorlar... Abdullah Avcı ve ekibi, sırf bu özelliğiyle de takdiri ve büyük saygıyı hak ediyor.
Kayserispor ekstra motive
Rakibi Kayserispor ise, ligde rahatlık seviyeleri nedeniyle tamamen kupaya odaklanmış durumda. Avrupa’ya en kısa yoldan gidebilme yolunu tamamen aralamak istiyorlar. Daha turu geçtikleri gece Hikmet Karaman’ın ‘Maçtan önce Trabzonspor’la bir daha oynayalım demiştik. 40.000 seyirci vardı. Saha müthiş. Atmosfer müthiş. Orada bir de Trabzonspor seyircisinin önüne çıkalım. Kendimizi alkışlatalım’ sözleri, motivasyonlarının düzeyini anlama adına önemli.
Keskin rotasyon zor
Bordo-Mavililer, stresle harman olmuş lig performansının çok ötesinde bir psikolojiyle sahada olacak. Lig psikolojisinin dışında bir organizasyonun, Trabzonspor’un oyununu pozitif ivmelendireceğini düşünüyorum. Bu akşam Abdullah Avcı takımını adeta fabrika ayarlarına yeniden çekecektir. Takımının buna reaksiyonu ligde kalan haftaları da etkileyecektir. Bir nevi toparlanma fırsatı, bir nevi ayağa yeniden kalkma maçı olacak Trabzonspor için. Kupa söz konusu olunca akla gelen ilk şey rotasyondur. Abdullah Avcı’nın Kouassi’yi kullanabileceğini düşünmekle birlikte, keskin bir rotasyon beklemiyorum. Akılların kısa süreliğine ligden uzaklaşması, rehabilitasyon için önemli bir fırsat.
‘’Reaksiyon önemli!‘’
Lider Trabzonspor’da değişen pek bir şey yok. Yine kazanamadı ve erteledikçe ertelediği şampiyonluğunu bir kez daha ötelemiş oldu. 5 puana ihtiyacı vardı. Şimdi 4 puana ihtiyacı var kalan 5 maçta. Öyle gözüküyor ki, baskıyı ve stresi yönetme konusunda Trabzonspor yine başarısız oldu. Kadro değişiyor, eksikler dönüyor... Çeşitlilik artıyor... Ancak; birbirinin benzeri maçlar ortaya çıkıyor... Öyle olunca da birbirinin benzeri yazılar yazmaya devam ediyoruz. Trabzonspor son haftalarını tükettiğimiz ligimizde kazanamamaya devam ederken, tek güvencesi ligin boyunun kısalması gibi duruyor. İşini çözmekte hayli zorlanıyor... Dün ilk yarısında tempo üretmekte zorlanan, Nwakaeme olmadan önde ince işçilikler yapamayan bir takım görüntüsü içindeydiler... Koca bir ilk 45 dakikasını evinde, seyircisi önünde çok daha efektif kullanılabilecekken bunu yapamadı. İlk yarıdaki Trabzonspor’un isteği, arzusu, temposu, hareketliliği lider takım görüntüsünden hayli uzaktı.
İzahı yok
Doğru oyun, sabırlı oyun ile toplanmış puanlar, aynı oyun modeliyle devam ederken; şifresi çözülmüş bir karmaşık yapı görüntüsü verdi. Sezonu erken açmak gibi bir mazeret, sürekli kazanmak ve puan biriktirmek gibi Trabzonspor’un bugünlere taşıyan şeyler bugün yorgun bir psikoloji olarak karşımıza çıkıyor. Sonuç itibariyle Nwakaeme, Cornelius, Siopis gibi dinamik oyuncularsız Trabzonspor’un oyunu daha da düşük enerjili hale geliyor. Şampiyonluk stresi diyelim ve son 5 haftayı bekleyelim bakalım... Bu düşüşün başka izahı zor... Ayrıca garip olan yine bir reaksiyon verme maçı oldu. Bunu yapabiliyorsan, şampiyonluğa da bir reaksiyon verebilmen gerekmiyor mu?