‘’Şampiyonluk oyunuydu‘’
Lider Trabzonspor en yakın takipçisiyle sezonun belki de en anlamlı karşılaşmasını oynadı. Kazanan taraf olmanın yanında, psikolojik anlamda da üstünlüklerine bir yenisini daha eklemiş oldu. Elbette çok maç var. Ancak, 'Stratejik değer' diye de bir şey söz konusu. Trabzonspor kazandığı bu üç puanla en yakın takipçisinden bir adım daha uzaklaşmış oldu. Karşılaşma dolu tribünler önünde stresi lehine çevirmesini bilen ev sahibi Trabzonspor’un baskılı oyunuyla başladı. Öyle de bitti dersek hata yapmış olmayız. Daha önceki deneyimlerini kazanıma çeviren, tecrübelerini sahadakilere aktaran müthiş bir tribün desteği vardı Trabzon’da. Ön alanda rakibinin tüm oyun kurma girişimlerini baskı ile kıran, golü bulan, daha da isteyen bir Trabzonspor izledik. Direklere çarpan top sayısı bile ikiydi. Özellikle Cornelius’un belki de sezon performansını izlediğimiz karşılaşmada, 'Büyük oyunculuk' resitali geldi ondan. Savaşan, yılmayan, yıkılmayan, alan açan, pas trafiğine aktif katılan Cornelius’un mücadelesi Konyaspor birinci bölgesinde rakip takımın işlerini bir hayli zorlaştırdı. Tam da Nwakaeme çıkar diye düşünülürken Abdullah Avcı’nın onu sahada tutması, onunda ikinci goldeki jeneriklik hareketleri gecenin ve sezonun en klas hareketleri olarak tarihe geçmiş oldu. Trabzonspor dün gece en yakın rakibini yenerek ikili averajda da üstünlüğü elde eden taraf oldu.
Lidere yakışan oyun
Özellikle Siopis’in insanüstü eforu, Dorukhan’ın joker olarak sağda ürettiği performans yine karşılaşmanın önemli detaylarıydı. Elbette Visca...Transferinin gerekliliğini tartışmaya açanlara, ligin dengesini değiştirerek cevap vermeye devam etti. 'Lig uzundu, makas daralıyordu, Trabzonspor kazanarak yoluna devam ediyordu' olarak yazılacak bu karşılaşma. Lidere yakışan bir oyun, lideri hedefine götüren bir performansla Trabzonspor çok çok önemli bir engeli daha aşarak geceye damga vurmuş oldu. Böylece, 'Bu takım baskılı top oynamıyor' eleştirilerine de Abdullah Avcı, en yakın takipçisi üzerinden 'Öyle değil o iş' demiş oldu.
‘’Erken bir gol heyecan katar‘’
Lider Trabzonspor’un, bu akşam en yakın takipçisi Konyaspor ile oynayacağı haftanın maçını yazarımız Olcay Çakır yorumladı...
Lider Trabzonspor evinde en yakın takipçisi Konyaspor’u ağırlıyor. Karşılaşmaya ilgi çok yüksek... Bugün sadece maça gidecek olanların ve ilgililerinin değil herkesin gözü kulağı Trabzon’da olacak... Puan sıralamasında birinci ile ikincinin karşılaşıyor olmasına büyük anlamlar yüklenmesi gayet doğal. Ancak şu bir gerçek ki, bundan sonra oynanmayı bekleyen çok maç daha olacak. Sonucu ne olursa olsun maç öncesi abartılı görüşlerin tümünün; yerini yeni abartılı yorumlara terk edebileceği gerçeği unutulmamalı. Bugün Trabzonspor’un bu heyecanı bir Anadolu kulübüyle paylaşıyor olmasını dikkatli okumak gerekiyor.
Başakşehir maçı gibi...
İki teknik adam da ‘önce savunma’ diyenlerden... Trabzonspor Abdullah Avcı ile her maçına aynı ciddiyetle çıktığı için skor üretme noktasında ‘sabır’ yine oyunun şifresi olacak. Temkinli bir oyun tercihi bekliyorum Abdullah Avcı’dan. Ligin boyunun kısalıyor olması da düşünüldüğünde temkinli oyunun tüm anlarında tribünlerin bu plana uyumu çok önemli. İlhan Palut da savunma güvenliğini ön planda tutan teknik adamlardan... Konyaspor takımı, oyun enerjisini 90 dakikaya yayan ve her an gol bulabilen bir anlayışa sahip. Açıkçası skor kısmı hariç; Trabzonspor - Başakşehir maçının benzeri bir oyun izleyeceğimiz kanaatindeyim. Tedbiri elden bırakmayacak iki teknik adamın mevcut tüm planlarını erken gelecek bir golün bozması da kuvvetli ihtimaller arasında. Öyle bir gol, maçın heyecanını katlar.
Cornelius kilit adam
Cornelius’un gücü ve savaşçı oyunu düşünüldüğünde, boşaltacağı alanlara arkadaşlarının yapacağı koşular kilidi açabilir. Bitiriciliği düşünüldüğünde de Nwakaeme ve Visca’nın kaliteli ortaları onu yıldızlaştırabilir. Tüm bunlara geçmiş deneyimlerini hayata geçirecek tribün sabrı ve desteği de eklendiğinde, Trabzonspor için zor olan iş, epeyce kolay olacaktır.
‘’Bir kupa klasiği‘’
Denizli’de yaşanan mücadele, birçok özelliği itibariyle bir kupa klasiğiydi. Durumu bir klasiğin dışına çıkarmak için baştan daha özel tedbirler alınabilirdi elbette. Oyuna, 'As' hamleler gelince ligler arası kalite farkı da bariz bir şekilde ortaya çıkmış oldu. Aslında bakılırsa alt liglerden rakipleriyle oynarken büyüklerin sıkça yaşadığı bir durum bu. Abdullah Avcı penceresinden bakıldığında ise son derece haklı sebeplerle sahaya sürülmüş oyuncu grubu söz konusuydu.
Uzun lig ve kupa maratonunda elindeki alternatif oyuncu gurubunun performansını görmek için iyi bir fırsat maçı olacaktı Denizli maçı. Kimlerle, ne zaman, nerede, ne kadar yola emniyetle devam edebileceğine dair önemli fikirler edinmiştir diye düşünüyorum. Kouassi’nin adeta, 'Hazırlanma' maçı gibiydi karşılaşma. Birçok mevkide başarıyla oynayacağına dair ön bilgileri de doğrular gibiydi. Hızlı, seri, atak bir futbolcu transfer etmiş Trabzonspor. Dar alanda ve geniş alanda adam geçme kabiliyetine ilk maçında gol de eklemesi Abdullah Avcı adına önemliydi.
Önemli olan turu geçmekti
Tüm meraklı gözler onun üzerindeydi ve o ilk sınavında 'Geçer' notu aldı. İlave olarak Enis ve Ahmetcan da geleceği adına Trabzonspor için doğru kişiler olduklarını gösterdiler. Trabzonspor turu geçti ama akıllar elbette hafta sonunda, tercihlere bu gözle bakmak gerek. Tur geçildi. Önemli olan da buydu.
‘’Şimdi sıra kupada‘’
Lider Trabzonspor kupada da iddialı... Kadro yapısı, alternatifler de düşünüldüğünde, ekstra durumlar yaşanmaz ise her iki kulvar için son derece uygun gözüküyor... Abdullah Avcı, her iki kupada da tarihe özel notlar düşmek niyetinde... Deneyimli teknik adamın Denizlispor önünde Kouassi’yi vitrine koyması bekleniyor. Bu özel oyuncunun alacağı süre, vereceği katkı, adaptasyonu anlamında önemli. Lig maratonunda hücum hattının vazgeçilmez isimleri arasına onun da eklenmesi ile teknik adamın eli daha da güçlenecek... Denizlispor, kupada Galatasaray’ı dirençli bir oyunla elemiş ve Trabzonspor’a rakip olmuştu...
Teknik direktör değişikliğine gittiler...
Turu geçtikleri Fatih Tekke gitti, yerine Mesut Bakkal geldi. Ligdeki durumları iyi değil ama umutlu bir başlangıç yaptılar yeni hocalarıyla... Kulvarlar (lig ve kupa) arası geçiş ve konsantrasyonları karşılaşmanın seyrini etkiler.
Zorlanmadan geçer
Bakasetas’ın ve Djaniny’nin hastalık ve sakatlık dönüşleri sonrası Kasımpaşa önünde testleri kısa sürmüştü. Bu kez Djaniny maç kadrosuna alınmadı. Yusuf Erdoğan da kenar hücumlarında formayı ve yükü sırtlamak için iyi bir fırsat maçına çıkıyor... Trabzonspor ve büyük kulüplerin bu tip maçlarda geçmişte yaşadıkları sürprizleri biliyoruz. Benzer bir durumu yaşamamak adına da ciddi bir kadro ve konsantrasyon bekliyorum.
Reaksiyon düşünülmeli
Trabzonspor, rakibine saygılı, hafta sonuna da bazı oyuncularını görme adına önemli bir fırsat olarak maçı görür, turu da zorlanmadan geçer diye düşünüyorum. Elbette önceki turda deplasmanda Galatasaray’ı elemiş, teknik adam değiştirmiş bir takımın oyuncu grubunun reaksiyonunu düşünerek ve ciddiyetle yaklaşarak... Kouassi ve Yusuf Erdoğan’lı hücum hattı maça damga vurur.
‘’En zor eşik!‘’
Zor olacağı belliydi. Öyle de oldu. Şampiyonluk yolunda futbol üretmekten daha önemlisi, skor üretmek... Bunun için de stresi yönetmek gibi konular var. Kasımpaşa önünde daha maçın başında gelen mükemmel Visca golü beklentileri yükseltse de öyle olmadı. Kasımpaşa takımı son maçlarında yakaladığı muhteşem çıkışın tesadüf ya da öylesine bir gelişme olmadığı bir kez daha göstermiş oldu. Ve bunu lider Trabzonspor önünde yaptı. Kasımpaşa takımı ligin şu an en sıradışı futbol üreticisi ve hem aşağıda hem de yukarıda dengeleri epeyce bozacak gibi duruyor. Trabzonspor geçmişte, 'Tam da bu tip maçları kazanabilse hedefine ulaşacaktı' diyebileceğimiz bir dönemden geçiyor. Golü buldu. Bekledi, pozisyonlar buldu, atamadı. Herkesin aklından atamayana atarlar mı sorusu geçerken; Kasımpaşa adına top direkten bile döndü. Gözüken o ki; şampiyonluk yolunda uzunca bir stres yolu gidilecek. Dün ikinci yarı sakatlıktan dönmeleri sonrası Bakasetas ve Djaniny’yi riske etmeme adına uzunca süre bekledi Abdullah Avcı.
Zor bir dönem
Hamsik’in yokluğunda organizasyon becerisi düşen Trabzonspor, Peres’in sorumsuz kartı sonrası rakibi de eksik kaldığı için bu durumu da tolere etti. Ancak ortada bir gerilim var. Bu çok normal. Şimdilik yönetilen bu durumda en büyük rol yine cefakar taraftarlara düşecek gibi. Varlıklarını daha da hissettirmeleri stresi azaltabilir. Ve yönetilebilir hale getirebilir. Zira zor bir dönem, en zor eşik geçilmek üzere.
‘’Hücum hattı damga vurur‘’
Kasımpaşa son haftaların en yüksek puan ortalaması tutturan takımı. Kazana kazana küme düşmenin en güçlü adayı olmaktan çıktılar... Trabzonspor’da Hamsik harici oynaması şüpheli oyuncu yok gibi. Bakasetas hastalık sonrası kadroda olur. Abdullah Avcı’nın o bölge havuzunun diğer aktörleri ile oluşturacağı kombinasyonlardan bir orta alan üçlüsü izleyeceğiz. Kombinasyonlar içinde en güçlüleri Siopis, Dorukhan, Abdülkadir Ömür ya da Bakasetas’lı formül gibi duruyor. Son haftalarda istekli oyunuyla Yunus Mallı da sağlam bir alternatif olarak teknik adamın elini güçlendiriyor.
Değişime hazır olun
Visca ve Puchacz’ın gelişi sonrası Peres veNwakaeme’nin oyunlarında gözle görülür değişimlere hazır olalım. Kenarları daha güçlü bir Trabzonspor, Kasımpaşa önünde merkez orta alan oyuncularının yükünü epeyce hafifletecek gibi. Pas yüzdesi yüksek, pasın her türlüsünü, her bölgede etkili yapabilen Trabzonspor rakibinin konsantrasyonunu hangi dakikalarda bozabilir? İşte bu sorunun cevabı, maçın da kilidini çözecek anahtar gibi.
Ömür’ü unutmamak gerek
Tüm bunlara Cornelius’un ‘topla buluşma isteği ve becerisi de’ eklendiğinde nitelikli ortalar kilidi açabilir. Seyircisi önünde Nwakaeme maça damga vurur. Abdülkadir Ömür ve Visca’nın defans arkası koşularını yazamadık bile. Tüm bunlar düşünüldüğünde hücum zenginliği ve bunun ilk dakikalardan itibaren sahaya yansıması için taraftar faktörü...Çok güzel bir maç bizi bekliyor
‘’Uğurcan Çakır ders veriyor‘’
Lider üst üste iki hafta evinde oynayacak... Tam kapasite... Seyircisi önünde fire vermemek ve işi kolaylamak istiyor. Elbette tek tek bakılacak iki önemli maç... Kasımpaşa büyük bir çıkış içinde. Aşağıda dengeleri bozdu, yukarıda da bozmak isteyecektir. Ve akabinde en yakın takipçisi Konyaspor ve İlhan Palut’lu oyun anlayışları, karşılamaya ayrı ayrı anlamlar yükleyecek. Abdullah Avcı hemen hemen her konuşmasında iç saha maçlarına davet üstüne davet yapıyor. Aralara da desteklenme şekliyle ilgili detaylar bırakıyor. Trabzonspor taraftarları da bu davetlere her daim icabet ediyor. Gözüken o ki; her iki maçı da yine dolu tribünler önünde oynayacak Trabzonspor. Seyircisini arkasına alacak. Bu durumun avantajlarını hanesine puanlar olarak işletecek.
Avcı çözüm adamı
Abdullah Avcı, iyi fakat eksiği hiç eksik olmayan kadrosundan çözümler üreterek devam ediyor. Şikayetçi olmuyor. Eksikleri olsa da en iyileri, en iyi mevkileri ön plana çıkarıyor. Defans sorunluysa kenarları konuşturuyor maç sonunda. Kenarlar kesilirse merkezi, merkez sorunluysa Uğurcan devreye giriyor. Kazanma odaklı bu oyunun olmazsa olmazı ‘atan-tutan’ diyoruz. Buna ligimizde altı numaraları da eklemek gerekiyor. O bölgede sürekli bir değişim yaşanıyor ancak çözümlerle değişim anlamlanıyor. Stoper, özellikle de yerli stoper konusu taraftar nezdinde çözüm bekliyor gibi gözükse de teknik adamın bu konuda talebini iletip beklediğini görüyoruz. Olmazsa karalar bağlamaya niyeti olmadığını gösteriyor. İçeriden çözümlere devam edecek belli ki... Ön tarafındaki organizasyon becerisi yüksek oyuncu sayısı ile eksikleri hissettirmeyen oyunlar izleyeceğimizi düşünüyorum.
Atan ve tutan...
Uğurcan Çakır demişken, konuyu bir kaç cümle ile geçiştirmek büyük adaletsizlik olur diye düşünüyorum. Şu an ülke futbolunun en değerli üyesi o. Yerli yabancı ayrımsız... Öyle maçlar oldu ki adını dahi duymadık. Arkadaşları ona iş bırakmadılar. Ancak öyle de maçlar oldu ki, puanları aldı evine gitti. Geldiği seviye, başladığı seviye, ona güvenenleri mahçup etmemesi, güvenmeyenleri de bir o kadar zor duruma düşürmesi ibretlik dersler içeriyor. Atanı iyi Trabzonspor’un. Tutanına da sadece iyi demek tatsız tuzsuz bırakıyor cümleyi. Atanı iyi tutanı ise Uğurcan Çakır demek, adıyla söylemek en doğrusu sanırım.
‘’İşte böyle örnek olunur‘’
Lider Trabzonspor yoluna dolu dizgin devam ederken bir taraftan da kadrosunu ihtiyaçlarına göre şekillendiriyor. Bu süreci de kurumsal bir yapıdan beklenen bir şekilde gerçekleştiriyor. Aynı anda deneyimlenirken gençleşiyor da. Böylece, sürdürülebilir ve geliştirilebilir bir yapının oluşmasına dair umutlar artıyor. Hâl böyle olunca, kurumsallaşma ibaresi slogan olarak kalmıyor, gerekleri yerine getiriliyor. İçinde bulunduğumuz transfer dönemindeki hamlelerine bakalım Trabzonspor’un... Edin Visca transferiyle bir futbolcunun yanı sıra deneyim de satın alınıyor. Kurumsal hafızasını devreye sokuyor ve daha önce şampiyonluk yolunda, benzer kırılmalarda, yapamadığını bu kez yapmış oluyor.
Yılların planlaması...
Bir hazır oyuncu parasıyla kadrosuna kattığı Enis, Taha, Kerem ve Batuhan hamleleriyle de deneyimin yanında gençleşmeyi de ihmal etmiyor Trabzonspor. Tam da ‘yaşlanıyorlar’ eleştirilerinin geldiği dönemde bunu yapıyor ve Trabzonspor tek derdinin bu yıl değil, ‘yıllarım’ olduğu mesajını veriyor. Yerli oyuncuların bu denli kıymetli olduğu dönemde önümüzdeki döneme damga vurması beklenen gençleri rol model alabilecekleri Hamsik, Nwakame, Visca’lı kadrosuna katarak harmanlıyor ve bu genç oyuncuların mental olarak da gelişimine katkı sağlamış oluyor. Özeti şu; camialarda herkes şampiyonluğa kilitlenmiş olsa da asli işler ihmal edilmiyor.
Dönüşün yok Ahmetcan!
Bir de şu durum var; İzmir ve Bursa’dan alınan genç oyuncuların Trabzonspor altyapı oyuncularına, özellikle de ailelerine ve şehre verdiği mesajı doğru okumak gerekiyor. Trabzonspor altyapısı oyuncuları bundan sonra başka şehirlerin altyapılarıyla da dolaylı rekabete girecek... Yani Trabzonspor altyapısından da gelsen, çok yetenekli de olsan bilinç, zihin, psikolojik donanım ve genel kültür anlamında kendini yetiştiremiyorsan kalıcı olamayacaksın..
Son söz son altyapı ürünü Ahmetcan’a ve sevgili ailesine olsun... Stefan Kuntz daha geçen gün senden bahsetti. Gözler senin üstünde Ahmetcan. Geri dönüşün yok artık! Önünde olumlu-olumsuz alabileceğin fevkalade güzel örnekler var. Ve bu örneklerin neredeyse hepsi yola senin gibi güzel, senin gibi umutlu başlayanlardı...