‘’Rizespor fırsat tepti‘’
Rizespor iyi başladı geceye evinde. Saadane ve Boldrin çabaları, Mehmet’in pozisyon katkıları, Abdullah’ın koşuları ve Aminu’nun atakları oyunun başından itibaren hep ümit verdi ama gol gelmedi.
Sedat çok şık geldi, El Kabir’le paslaştı ve İlhan’ı devreye soktu. Ustaca asist El Kabir vuruşuyla Ankaragücü 1-0 öne geçti. Rize acaba ne diye, senelerdir orta alanında, doğru dürüst bir beyin bulundurmaz? Nasıl olur da bulamaz!
Aminu, Rize tribünlerini 5-15-25-49 ve daha nice dakikada 1 saat boyunca inim inim inletti... Onun inletemediği yerde devreye Muriç girdi. 66’da Aminu 1-1’i sağladı ama sanırım fıtık olmayan Okan Buruk dahil hiçbir Rizeli kalmadı. Devreye Fırat Aydınus alaca karanlığı girdi sonra! Bir olmayan penaltı daha ve 80’de Boldrin ‘böyle bol keseden var edilen penaltıyı atmayı vicdanım kabul etmez’ mi dedi?
Yoksa yüce Yaradan mı Altay’ı o köşede var etti? Gol olmadı 1-1 bitti! Ankaragücü akıl ve deneyime gençlik katarak daha doğru işler yaptı ve tehlikeli sulardaki deplasmandan; Fırat akıntısına, girdaplarına rağmen boğulmayıp puan çıkardı. Okan Buruk, Rize kadrosuna beyin ilave edilmedikçe, ne denli uğraşsa burukluk yaşar!
‘’Canın sağolsun‘’
Akhisarspor’un Krasnodar’a 1-0 önde kapattığı ilk yarı sonrası, 49’da yediği ilk golün ardından mırıldandım ‘Be Gazinsky tam alışmıştık UEFA Avrupa Ligi’ne, limon sıktın keyfimize!’ Dün gece ilk yarıda savunma defoları ve pas hataları yaşamış olsak dahi Lukac’ın performansı ümit verdi. Serginho’nun attığı golün, futbol literatüründe tarifini bulamamış olsam! 26’da Manu’nun kaçırdığı 2. gol için yansam da. Ama ikinci devre? Sanki bambaşka bir ruh var devrede. 57’de Ari 2-1’e getirdi ve ilk 45’teki direniş, duruş kırıldı gitti. 2-0 galibiyetten 4 gollü yenilgiye varış, Krasnodar versiyonu şimdi devrede!
Bu takıma transfer şart
Yıllardır şahit olduğum direniş ve başkaldırı ekibindeki çözülmeyi izliyorum üzüntüyle. Bu vaziyette kafasını taştan taşa vurması gereken sorumluları da biliyorum. Umarım ara transfer döneminde gereken takviyeleri yapar ve gayya kuyusundan çıkarlar.
‘’Bu nasıl adalet?‘’
Hüseyin Göçek 90’da verdiğin penaltı yalandır, dolandır. Müdahale direkt topa! Oysa 60. dakikaya geldiğimizde; ‘Evet Galatasaray mal sahibi, mülk sahibi, üstelik topun da maliki! Pekiii kimdir acaba kaledeki 4 golün sahibi?’ Sorusuna ‘Konyaspor’ cevabını vermediysek; 12’de Jahovic şanssızlığı, 36’da Muslera şansı ve 41’de şahane kurtarışı, 60’ta da direkten dönen Ömer Ali vuruşu nedeniyledir! Galatasaray kaptanı Selçuk ve Eren’den, söz etmek istemiyorum. Gören görüyor, görmeyen de göremiyor! Düdükler de olmayan penaltıları görüyor, ne yapayım yani? Ev sahibinin onca uzun top atıp, doğru dürüst pozisyona dahi giremediği yerde, Konyaspor savunması attı golü 1-0 oldu 69’da... Oybirliğince alınan kararlara, son dakikada; bir uydurma bir penaltı kararı daha eklendi ve Galatasaray’ın 3 puanı daha badem edildi!
Gecenin sorusu
Sadece Galatasaray değil, Fenerbahçe ve Beşiktaş’a karşı da çeşitli oyunlar dönüyor ama gözlerini Aslan bürümüş, kuşlar vahameti göremiyor!
Maçın starı
300. kez giydiği forması ve insani değerleriyle gerçek bir karizma... Kaleciliği için konuşmuyorum, kalite zaten ortada... Viva Muslera... Çoook viva!
Maçın olayı
Gecenin olayı değil, sezonun yüz karasıdır hakem halleri... Birileri yalakalığı bırakacak ve gerçeklere bakacak... Eğer zerre insansa bakacak! Nokta.
Kısa mesaj
Hüseyin Göçek direkt topa müdahalede, oynanır mı böyle köçek? Yazıklar olsun!
‘’Terbiye şart!‘’
Gazi Mustafa Kemal Atatürk ‘sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısını severim!’
Evet; aklını hızlı ve doğru kullanacaksın. Fizik kalite, zamanlama konusunda çabuk ve dikkatli olacaksın. Gelelim ahlâk kısmına! Sporcu değil, herkes; Ata’mızın dediği gibi olmalı! Tribünden, medyaya, yorumcuya!
Lucescu 3 Romanya, 1 İtalya kupa, 8 Ukrayna Lig, 6 Ukrayna kupa, 7 Ukrayna Süper Kupa, 1 Rusya Süper Kupa, 2 Türkiye lig, 1 UEFA ve Galatasaray’la UEFA Süper Cup kazanmış futbol bilgesi. Dünya futboluna katkıları nedeniyle saygı duyulmalı, şükran sunulmalı.
Hayatında bırak kupayı, hela maşrapası dahi kaldıramamış yorumcuları, saygıya davet ediyorum! Hidding, Aragones, Schuster, Toshack, Löw, Petkovic ve nicelerine reva görülenler bıktırdı artık!
Cengiz Ünder 50’de müthiş pası gol yapsa, 79’da ampul gibi taksa! Kronik futbol defolarımız çare mi, bulmuş olacaktı yani? Hikayeyi boş verin. Doğru, dürüst olup; mini hesaplar peşinde koşmaktan, vazgeçmeyi deneyin!
Gecenin sorusu
Henüz 30 yaşındaki Kosovalı gencecik, kemik gibi hakem Nuza’yı, gördünüz değil mi? Maşallah valla...
Maçın starı
Sinan Bolat... Hak etmediğini düşündüğüm acımasız eleştirilere, en güzel cevabı sahada verdi
Maçın olayı
Türkiye ve Ukrayna genç kadrolarıyla gelecek adına umut verirken, sahada da, lezzetli futbol mönüsü sundu.
Kısa mesaj
Konoplyanka sahadan ayrılırken; teknik direktörümüze örneklediği davranışla terbiye özürlü aymazları; acaba bir nebze de olsa ayılttı mı?
‘’Psikolojik momentum...‘’
Galatasaray’ın sınırlı kota nedeniyle; zafiyete uğrayan teknesi, Fırat’ın acımasız akıntısına mahkum oldu ve ciddi tehlike yaşadı! Kaptan kalitesi gemi sakin sularda seyrederken değil, fırtınalarda ortaya çıkar. Dün gece psikolojik momentum Fatih Terim ve ekibinden yana oldu. Konsantrasyon, özgüven, motivasyon ve zamanında hamle, üstünlüğünü Galatasaraylı sporcular başarıyla sundu. Emtiayı efrenciye, yani yabancı mallar konusunda da, İstanbul’lu yapının maddi manevi avantajı bir farklı denge unsuru olmalı. Özellikle de Onyekuru! 18 ve 75’de ve 88’de de Ömer Bayram Kayserispor’u resmen torpilledi. Dün gece Galatasaray forması giyen her sporcunun alın teri ve emekleri tebrik edilmeli. Kısıtlı olarak tanımlanan Galatasaray teknik ve taktik personel-i mevcudu; spor cemaatinin bu konuda yanlış düşündüğünü ve sezon sonuna kadar her türlü fırtınaya direnerek, selametle limana varılacağını hatta en önde varılacağını dün gece cümle aleme ilan etti.
Gecenin sorusu
Olmayan penaltıyı veren, olmadık hakaretlere yeltenen; sözde spor camiası mümtaz şahısları, Galatasaray emekçilerine karşı tavırlarında ısrarlılar mı?
Maçın starı
Elbette iki gol atan Henry Onyekuru...
Maçın olayı
Hakem namusuyla maç yönettiğinde ‘tık’ çıkmayacağı ve her kararın saygıyla karşılanacağı, Kayseri 10 kişi kaldığı an belgelenmedi mi? Nokta.
Kısa mesaj
Galatasaray camiası hafta boyunca ve Kayseri gecesinde “Biz bu yarışta, namus ve erdem çerçevesinde hep olacağız” dedi.
‘’Sevilla ucuz kurtuldu‘’
Maçın ilk yarısı başka, ikinci bölüm bambaşka! Dün gece müthiş görselliklerle bezeli aksiyonun, harikulade senaryosunu hayranlıkla izledik. Henüz 4. dakikada Vidal ’ın o kalabalıkta nasıl yapayalnız ve başıboş kaldığını, dehşetle gördük Güray davrandı korner. 5’te Nolito vuruşunda Lukac başarılıydı. Akhisar daha konuk kaleye ‘merhaba’ bile diyemeden, ilk 10 dakikada; 3 korner ve topa hakim olan hep İspanyollar. 12’de de Nolito’dan Sevilla golü geldi 1-0 Gomes 38’de çalım üzerine çalım sahnesinde, 7 Akhisarlıyı tespih tanesi gibi dağıttı ve 2-0 yaptı. Ümitsiz girdik devreye ama ikinci 45’te o da ne? Her aksiyon bambaşka! Elvis Manu, Elvis Presley’i imrendirecek nefasette çalımlarla gitti ve “Kiss me quick” tadında tarihi golü 52’de attı: 1-2.
Heyecan filmi
Akhisar çoşmuş, Sevilla Manu Show ’a bakakalmıştı ve 56’da penaltı ama Güray’ın vuruşu direkte kaldı. Aynı Güray asistiyle 78’de Onur’a attırdı; 2-2 ve müthiş bir heyacanı filmi... Sonunda sahneye yine Julio İglesias ’ın İspanyolları çıktı ve penaltıyla finali yaptı: 2-3. Hevesimizi de yüreklerimizde bıraktı!
‘’Umutlara veda...‘’
Onyekuru henüz 2’de, topu semaya değil de, kaleye atmış olsa, Muslera ve Serdar uyanık kalsa çok şey değişik olabilirdi Galatasaray adına. Sonra Muslera yüzde 100 golü çıkardı ve aynı dakikada Rodrigues yüzde 100 olası golü atamadı! Schalke 4. dakikada, golü yoktan çıkarıp, Butgstaller’le 1-0’ı yakalamıştı. Galatasaray istekli, arzulu ve gol becerisi hamili elemanı olmamasına rağmen; kazanma adına şehvetliydi! Yani Yeşilçam avangardı ve Aydemir Aktaş abimiz tarzı! Diğer yanda Alman bestekar Beethoven 5. senfonisi tadı, 2’de bırakılanı! Futbolun olmazsa olmazı estetik dokunuş, topa romantik yaklaşım tarzı ustası ve hamili Almanlardı! Beethoven’in Fidelio opera klasiği tadında sundular oyunu. Uth’un 5 savunmacımız çaresiz bakışları arasında attığı ikinci gol geceyi noktaladı. Arena Aufs Schalke’de iki kez biri özel, diğeri şampiyonalar ligi galibiyetine şahit olduğum Galatasaray, dün gece üçleyemedi! Sebebi mi? Her sezon zayıflayan kadro! Cüzdanı şişen bir kısım menajer ve profesyonel yöneticilerle, ortakları belki! 2-0 Scahalke ve bitti senfoni!
Gecenin sorusu
Selçuk İnan sadece maaşını almayı bekliyor, ayan beyan belli de... Çok merak ediyorum Fatih Terim bu içi geçmiş emekliden, acaba ne bekliyor?
Maçın starı
Çok hatalı yedi, ama çok fazlasını da kurtardı Muslera. Ve Rodrigues artık yeni figürler bulmalı!
Maçın olayı
Galatasaray forması hamillerinin, kıllarının dahi zerre kıpırdamadığı aleni. Yazıktır!
Kısa mesaj
Forma teslim edilen güvenilen üste para ve forma verilen futbolcuların, emanete hıyanet hakları olamaz. Elbette Galatasaray sevdalılarının umutlarını yerle bir etmeye de olamaz... Ayıp!
‘’Fırsat kaçtı‘’
Rodallega, Trabzon’un “ı” sı gibiydi. Vardı ama ispatı yoktu! Karaman çözdü şimdi, Trabzon’un “ı” sı işini. Dakika 25 Rodallega ve bu sezon attığı 6. gol, 1-0. Burak, 15-17-19 ve 25’te müthiş işler yapmış, rakip savunmanın stresten kulak memelerini dahi titretmişti. Rodallega ve Sosa da üretime dahil olunca gol gelmedi mi? Geldi 1-0 baskıyla üreyen pozisyonda Chedjou kabahatli gözükse de, topu attığı yerde bir timsah bulunması gerekmez miydi? İyi gözüken ev sahibi karşısında, Bursaspor’da zerre pabuç bırakmadı. Abdülkadir için ‘Türkiye’mize gerekli’ demiştim. Sağ kanatta koşan ve kendisi gibi olan bir genç yıldız izledim. Aynı keyfi Burak Yılmaz için de hissederken Karaman ne düşündü, çözemedim. Bir “ı” bulunmuşken, bir başka “ı” durduk yerde ziyan zebil edilmişti sanki! Bursaspor’ mücadele etti. Top kazandı, kullandı, şut attı. Ertuğrul katkısıyla kazanılan gol; Lima ayağından 1-1’i sağladı. Samet Aybaba deneyim ve kalitesinin lige ağırlığını koyacağını söylemiştim. Sanırım yanılmadım. Bu zorlu deplasmandan 1 puan, iyi puan...
Gecenin sorusu
Ünal Karaman her şey yolunda gibi gözükürken, süt dolu kazanı devirme gereğini ne diye hissetti?
Maçın starı
Bursaspor kaptanı Ertuğrul tempo ve gole katkısıyla, gecenin yıldızı olmalı.
Maçın olayı
Burak Yılmaz dışarıya alınmamalıydı!
Kısa mesaj
‘Bazen onun sayesinde başarırsınız... Bazen de ona rağmen başarırsınız.’ Trabzonspor’un yıllardır yaşadığı sorunlar, bu mesajın içindedir!