Suni zeminde doğal mücadele!

Ankara’nın ilk ‘Ziraat Mektebi’ 1905 tarihinde 2. Abdülhamit tarafından kuruldu. Bağlık, bahçelik, en nüfusu kalabalık ve doğumu Galatasaray’la müsemma 1905 tarihli ziraat okuluyla kurulu; yemyeşil Keçiören’de, saha suni çim, stadyum da ‘gecekondudan’ hallice! Galatasaray ilklerdeki geleneksel ‘önder’ yapısını dün yine örnekledi, cümle aleme. Böylesi şartlarda Ankara’da da, futbol oynanabileceğini ispat etti. Tıpkı 2000’deki Avrupa kupaları gibi! Evet o muhteşem yıllarda doğan çocuklarımız, sahadaydı dün. Atalay, Yunus, Celil, Recep, Gökay’ı büyük mutlulukla izledim. E gerginlik de yaşadım elbette, duran toplara bakan savunma defoları nedeniyle! Çipe 10’da şutu, 18’de rakip kafa vuruşunu çıkardı. 21’de savunma hatasını yine akladı. 33’te Atalay’ın ilk maçında ve ilk şahane golü olmasa, Çipe kurtarmasa ne olacaktı? 50’de Linnes turu kurtardı! Çünkü yine bir duran topta Ziya 52’de 1-2 yaptı. Abdurrahman 74 ve 83’te kılpayı kaçırdı, 83’te Alperen tehlikesini Çipe kapattı.

Gecenin sorusu?

Türk futbolunun da sorunu ama Galatasaray’ın da büyük derdi şu anda. Duran toplar hemen her pozisyonda ağlarda!

Maçın starı

Mükemmel kurtarışlar yapan İsmail Çipe ve skoru TEM’in eden Atalay&Linnes.

Maçın olayı

Galatasaray’ın sabrını test eden TFF görevlisi acaba kim? Merak ediyorum. Çünkü bu işler alt katlardaki kurgunun, sahneye çıkışı ve Demirören’i hedef gösterme senaryosu sızıntısıdır. 40 yıllık tecrübem ve şahit olduklarım böyle söylüyor!

Kısa mesaj

Tüm şartların olumsuzluk içerdiği ortamda, mücadele etmek zorunda kalmak Galatasaray sorumluları için oldukça zor. Fakat TFF başkanı olarak sıkıntının başı konumuna oturtulmak da zor. Demirören’in tecrübesi ve bu alemde yaşadıkları; gerekli önlemleri alacağını ve tedaviye başlayacağını düşündürüyor bana.