‘’Kutlamalara az kaldı...‘’
Bu mevsimde, hele hele şampiyonluk arefesinde göze hoş gelen, tezyinat değerleri yoğun futbol beklenmemeli. Ama Zaniolo’nun yaptığı da asla hoş görülmemeli! Oyuna gireli daha 6 dakika olmuş ve hücumda rakibe taban. Numanoğlu da dediki ‘hadi dışarı yaylan!’ Söyleyecek bir şey yok, kırmızı kart doğru. ‘Zaniolo mu şampiyonluk mu?’ Diye sormuştum. Galiba o dediğim de bence doğru.
Galatasaray savunması ile muavin hattı arası mesafeli. Yok canım, birbirlerine dargınlar demek istemedim! Bloklar arasında olması gereken boşluk, lüzumundan fazla. Oyun disiplinini sadâkatla uygulayan ev sahibi, konuğun bu zafiyetini değerlendirdi. Her iki yönden gelen, dönen, seken, ortalanan topları kazanmayı bildi. Bildi de Tekke’nin arzu ettiği yere tahvil etmeyi beceremedi. Gecenin en önemli isimleri Torreira, Nelsson ve İcardi olmalı. Kerem’in araya attığı topa da bilmem ne demeli? ‘Olağanüstü’ bile az dimi? Torreira rakip hücumunu kesti, topa değer tabii mana kattı.
Kritik top kazandı
İcardi gerisine düşen o Torreira emeği topa ‘bana ne’ demedi kovaladı. Okan kaydı, topu kazandı ve Rashica’yı golle burun buruna bıraktı. Top dışarı fakat Duhan bileğe tam isabet. VAR marifetiyle penaltı İcardi füzesi ve 1-0. Yine Nelsson bir kritik top kazandı, hücuma kazandırdı ve Barış Alper, Kerem güzelliğine ise İcardi tezyinat, bezek, süsleme güzellikleri kattı, Galatasaray kritik müsabakayı 2-0 kazandı. Kutlamalara az kaldı...
‘’Şampiyonluk penaltısı mı?‘’
Oliveira vuruşunda, ceza alanı içindeki Deniz’in kolundan seken top, VAR marifetiyle penaltı. Dakika 45+8 ve insan düşünüyor ‘Acaba bu avantaj şampiyonluk penaltısı mı?’ Öyle ya ilk yarı boyunca defalarca pozisyon yakalayan, 13 şut atan Galatasaray bu kez şansını doğru anlamda kullanacak mı? Topun başında İcardi ve endişeler şelale! Öyle ya, son penaltı avantajını Zuhuratbaba sahası kıvamında kullanmış ve heba etmişti! Bu kez büyük ciddiyetle ve sert vurdu. Muhammed sola uzanırken, top zımba gibi ağlarla sağ köşeden buluştu, Galatasaray 1-0 önde. Ve harbi İcardi vuruşu galibiyeti getirdi. İnanıyorum ki bu gol şampiyonluk müjdesinin mesajını vermiştir. Böyle kritik dakikadaki avantajı dünya çapında ismiyle müsemma futbolcu değerlendirmeliydi. Değerlendirdi. Özellikle ilk yarı; evire çevire Başakşehir’i adeta hücre hapsi tutuklusuna çeviren Galatasaray yüzde 100 pozisyonlar buldu. Savunma düzeninden asla taviz vermedi.
Camia kupayı bekliyor
Torreira her zamanki gibi; tevzi makarası düzeninde çalıştı ve asla kısa devre yapmadı. Rakibe de birçok pozisyonda kısa devre yaptırdı. Muslera, Boey, Nelsson, Kazımcan ve ile de Abdülkerim mükemmeldi. Zerre sekte vermedi. Oliveira gol yolunu açan beyindi. Rashica, Kerem ve Mertens elbette İcardi taraftarın beklediğinin yüzde 100’ünü vermese de, gayretliydi. İnanıyorum ki onlar da performans değerlerini, arzu ettikleri düzeye taşıyamadıklarını fark etti. Durmak yok yola devam Galatasaray! Camia aşkla ve hasretle bekliyor şampiyonluk kupasını…
‘’Beşiktaş halletti!‘’
Galatasaray ilk 20 dakika oyunu ele almış gibi gözüktü. İcardi ve Rashica ortaklığında, Arjantinli tek vuruşuyla golü getirdi. Ya sonra? Beşiktaş hakimiyeti ele aldı. Aldı da Sarı-Kırmızılı savunma aymazlık ve defoları da peş peşe ev sahibine golleri getirdi! Küçük dev adam Torreira tek başına, onca istim üzerindeki rakibe ne yapsın? Abdülkerim ve Oliveira sanal savunma aksiyonu denemesi, Saiss’e öyle rahat kafa vurdurdu ki, Beşiktaş’a da beraberliği getirdi. Galatasaray’da; Mertens, Oliveira ve Kerem fake modunda! Hareket çok üretim ve icraat yok. Fuzuli alan kaplama modunda, boş alanlar havada karada Kara kartallarca değerlendiriliyor. Ben ‘Bir kısım aslan kafa izninde’ diyeyim, ötesini siz anlayın! İkinci yarı Beşiktaş kontrolü ve baskıyı tamamen ele aldı. Bu kez Muslera-Oliveira company devredeydi. Arkadaş bu kaçıncı aymazlık ve benzer yenilen defo ürünü gol?
Diğerleri de affetmez
En olmayacak süreçte, azami dikkatli olunması gerek virajda böyle absürt iş, pas, dans, caz, tango, samba olur mu? Olursa vaziyet tabii 2-1 aleyhine olur. Gecenin süslemesini Aboubakar tamamladı ve skoru Nelsson gözetiminde 3-1’e bağladı. Galatasaray IQ değerlerini, konsantrasyon düzeyini haddini bilme meselesini gözden geçirmek zorunda. Aksi halde yaşanacak hüzünlere ‘kader’ denilemez, buz gibi ‘aymazlık’ denir! Sadece Beşiktaş değil, diğer rakipler de, affetmez ve halleder sonra!
‘’Aksi halde çok yazık olur!‘’
Galatasaray geceye dinamik, tempolu, iyi başladı. 10üzerinden 10hakedenKerem’le golü de buldu. Ya sonra? Tıkırtıkırişleyen makine bir başka moda geçti! Futbol ciddi iştir arkadaş. Lakaytlık yaşamın her safhasında, tüm platformlarda, ciddi tehlike yaşatır! Karagümrük ligin en çok gol yiyen ama en fazla da gol atan ekiplerinden biri. Yani? Tehlikeli! Sen bu rakibe savunmada kademesiz yakalanır, olmadık işler yaparsan? Yanarsın! Galatasaray bu hatayı yaptı.Diagne 30 metre dripling yaparak golünü attı, Lobjanidze 2-1 yaptı. Ben nasıl savunma kurgusu ve uygulamasıdır diye düşünürken, Borini Karagümrük’ü 3-1'lik galibiyete taşıdı. Eyvah…Eyvah ki eyvah! SonraVARuyarısıyla kazanılan 2 penaltı var.Neyi nasıl oynadığını, uzun süredir çözemediğim Oliveira durumu 2- 3‘e getirdi de. İkinci yarı oyuna giren Icardi ne yaptı? Openaltı vuruşunu mahalle maçında yapan, üstelik kaçıran adamı ne yaparlar?Bilen bilmeyene söylesin! Galatasaray aşırı güven ve nasılsa kazanırız inancının kurbanı olmuş, Boey’in attığı golle de yenilmekten paçayı kılpayı kurtarmıştır.
Zaniolo mu şampiyonluk mu!
Muslera naif ve zarif halinden oyuna top sokarken vazgeçmek zorunda. Rashica, Torreira, Kerem dışındaki futbolcular da titreyip kendine dönmek zorunda! Okan Buruk da olamadık pozisyonları harcayan İtalyan için; Zaniolo mu, şampiyonluk mu diye kendisine ve ekibine ille de sormak, savunmayı da mavna gibi oynamaktan vazgeçirmek, tayming değerlerini de kafalarına çakmak zorunda! Aksi halde çok yazık olur nokta.
‘’Farkın farkı 4-1‘’
Galatasaray, ayan beyan saha içi oyun disiplini ve kalitesiyle farkını Alanya deplasmanında da fark ettirdi: 4-1. İlk dakikadan itibaren ciddiyet, konsantrasyon ve dikkat ev sahibinin, Sarı- Kırmızılı ceza alanında zerre pozisyon bulmasına izin vermedi.
Hırsını ve formunu her geçen hafta pekiştiren Abdülkerim, hamle zekasını kafasıyla bütünleştirdi ve Galatasaray’ı dakika 14’te 1-0 öne geçirdi. Mösyö Boey; iyi niyetine, emeğine ve hücum çabalarına diyecek yok ama ya savunma ? Yusuf kendi kanadını otoban yaptı! Neden, maalesef şahsınızın kimi pozisyonları gözlerinizle takip etmenizden ve geç müdahale etmenizden. Eğer Yusuf’a hemen davransan, geç kalmaz; penaltıya da neden olmazdın. Efecan ve 1-1 dakika 17’de.
Gerekeni yaptı
42’de Oliveira’nın ortası, Mertens’in asisti ve müthiş bir golcü duruşu ve tek vuruşu: 2-1. Aslan, Mertens’in 48’de attığı acayip vuruş estetiği içeren golle 3-1’i yakaladı. Ronarsson’a ‘dilerim bu yediğim son goldür’ diye dua etmekten başka çare kalmadı. Çünkü Galatasaray, kendinden emin, işini bilen humanlar topluluğu olarak yolun devam ediyor. Şampiyonluk hedefinden de, zerre taviz verecekmiş gibi gözükmüyor. Saha içinden, saha dışına kadar her halleriyle farklarını fark ettiriyorlar icraaatlarıyla. Maşallah. Adekugbe savunma kalitesine mükemmel asist hünerini de ilave etti.Uzağa o kavisi sağlayarak pas yapmak, her babayiğidin harcı olamaz. Bu çocuk başardı ve Rashica’da gerekeni yaptı Galatasaray: 4-1.
İdari, teknik yönetim kalite, emek ve inancıyla; star farkını fark ettiren futbolcular ve şampiyonluğa inanmış Galatasaraylı’lar asla hedeflerinden vazgeçmiyor...
‘’Aşkın olayım...‘’
Tribünleri dolduran Galatasaray sevdalıları; İcardi ‘nin attığı her gol sonrası yeri göğü inletti. Önce ‘goooool’ nidalarıyla, ya sonra? ‘Aşkın olayım’ şarkısıyla. Made in Argentina’nın ilk yarıdaki üçlemesiyle de, aniden İspanyolcam geldi ve seslendim ‘gritemos larga vida a nuestro heroe viva Icardi’ diye! Ne anlama geldiğini ben de anlamadım ama bağırdım işte !
Kayserispor hırslı, arzulu ve bilenik tempoda başladı, 10 dakika! Sonra Galatasaray pas yapmaya başladı. Savunma da Kayseri mantısı gibi dağılmaya başladı! Kerem’in asisti, top takibiyle gelen penaltı ve günün çileği golü. O topa o falsoyu nasıl verdin arkadaş? Bilal onca gol yedi başarılı uçuş ve kurtarışlarıyla da dikkat çekti. I durasi i fituari Rashica! ‘Sabırlı ve kazançlı Rashica’ yani.
İdrak edemeyecek
Mitrovica’da cevher bulan Arnavutlar bu şekilde seslenir Rashica yerine ‘Aurel, Dion, Rajan, Artan, Leandro’ gibi isimlerle hitap ederlerdi. Rashica’da sabır, duruş, güç, yetenek, futbol değerleriyle, zirve yapacak evvel Allah... Lale Orta televizyonda ulusa sesleniş anında ‘ bu hakeme nasıl maç veriyorsunuz?’ Diye seslenmişti MHK’ya! Bilgisayar seçiyor sayın profesör, bilgisayar! Verileri değerlendiriyor ya! Cihaz ne bilsin, ceza alnında kafaya uzanan tabanın, kırmızı kart ve penaltı olduğunu! E bilgisayarın tayin ettiği hakem de, nice pozisyonu idrak edemeyecek tabii! Galatasaray azmini dün gece cümle aleme ezberletti 6-0.
‘’Yazıklar olsun!‘’
Prof. Lale Orta’ya sormak isterim; VAR sadece Galatasaray aleyhindeki pozisyonları tespit için mi var? Serdar’ın yükseklerdeki ayağı ile Zaniolo’nun yükselen ayağı arasında ne fark var? Mertens’in ki el ise Ömer Ali’nin ki ne? İcardi ile hava topu mücadelesine giren Başakşehir futbolcusunun, koluna çarpan ne? Canının istediği zaman televizyona çıkarak, ‘Galatasaray ‘a yazık olmuş, Sağlam ve Yankaya yan yapmış, bişeylere dalmış, batmış!’ diye konuşmanın Galatasaray’a faydası ne? Elendi gitti işte.
Bu kadar açık verince...
Okan hocam önde Zaniolo, arkasında Boey olunca olmuyor! İkisi birden önde gol kovalarken, Galatasaray çatır çatır gol yiyor. Başakşehir aynı kanattan geldi ve gecenin üçüzü golleri atıp, turu atladı ve gitti! Orta saha muazzam açık verince, defansın da ‘buyurun’ dediği gecede; Başakşehir adeta evinde yaşadığı facianın acısını çıkardı, 7 yediği gecenin, Sağlam ve Yankaya katkısıyla çapraz ateşle intikamını aldı!
Başakşehir’in, ev sahibi defoları ve düdük katkısı nedenli; başak taneleri gibi pozisyon hakimiyeti ve bereketi yaşadığını da kabul etmek gerek. Transfer hayallerine dalan Boey, yarı alanda dolaşma tutkusuna kapılıp, Zaniolo’da zangır zangır sallanınca Kaan ne yapsın? Hele hele Muslera! Zaman zaman stoper gibi oynamak zorunda kaldı ama kaptan ne yazık ki gemisini kurtaramadı. Meydan konuk ekibe kaldı! Gelmiş geçmiş olsun!
‘’1 Nisan şakası‘’
Adana Demirspor savunma göbeğini havadan ve yerden, o kadar güzel kapatıyor ki! İnsan merak ediyor başkan Murat Sancak bir tesisinde acaba stoper mi üretiyor? Birini Fenerbahçe’ye, diğerini Beşiktaş’a gönderdiler. Giden ikilinin mahalinde sıkıntı çekmediler. E tabii Rodrigues ve Stamboulı’nin her bölgeye yama olma meziyetleri de, bir başka etken elbette! Emre Akbaba maestro özellikleri kattı. Topaa şefkatli ve zarif davrandı ama Mertens’e reva gördüğü neydi? Eeey VAR düdük şüphesalanı aklama gibi özel görevin mi var! Ya Galatasaray! Kerem gezdi bol bol topu ezdi, Oliveira mı? Korner atarken var! Paldır küldür ortalar da var. Pas iletişimi yok. Boey ve Adekugbe ataklarda var gibi de, zerre etkinlik ve aksiyon yok. İcardi uzun süredir yok! Bizim gençliğimizin Modül, Klüp 33, Skoch gibi mekanları da yok ama daha eğlenceli mekanlar var şimdi!
Savunma düğümünü çözdürdü
Kondisyon virüsleri sahada süründürür, o alemin. Süründürüyor da! Rashica, Nelsson, Abdülkerim ve Torreira dün gecenin futbol yüzakı, Yunus ise yiğit aslanıydı. Midtsjö havadan yerden sektirmeyen savunma düğümünü, muhteşem vuruşuyla çözen şövalye değil de, neydi? 1-0 oldu. Zaniolo, Yunus’un armağanı penaltıyı attı ve 2-0’a bağladı. 86. dakika çekilen ıstırap ardından gelen Galatasaray golleri Nisan 1 şakası gibiydi dimi?