Arama

Popüler aramalar

‘’Galatasaray da ‘tamam' dedi‘’

Ligin zirvesini yakından ilgilendiren mücadelede Galatasaray, Beşiktaş’ı konuk etti. Sarı-Kırmızılılar için şampiyonluk adına ‘tamam’ ya da ‘devam’ niteliği taşıyan mücadelede,
Tudor taktiksel ve oyuncu seçimi ile sürprize imza attı. Karşılaşmaya üçlü savunma ile başlayan Galatasaray, zaman zaman 3-5-2 zaman zaman da 4-4-1-1’i denedi. Zirvedeki yerini sağlamlaştırmak isteyen Beşiktaş, beklenen 11 ile sahaya çıktı.

Galatasaray baskın taraftı

Maça hızlı başlayan Galatasaray, ilk on dakikalık bölümde tempoyu bir hayli yüksek tuttu. Beşiktaş ise daha kontrollü bir oyunu tercih etti. 13. dakikada Atınç ceza sahası içerisinde Yasin’i yere düşürdü, Bülent Yıldırım autu gösterdi. Galatasaray ilk yarının büyük bölümünde tempoyu belirleyen taraf olurken, devre boyunca taktiksel disiplinden kopmadı. Sarı-Kırmızılı takımda mücadele ve yardımlaşma üst seviyede olunca, Beşiktaş oyunu kendi yarı alanında kabul etti. Tudor’un takımı savunma ve orta alanda az hata
ile oynasa da, ileri uçta Podolski ve Bruma’nın fazla top kaybı yapması Galatasaray’ın net fırsatlar yakalayamamasına neden oldu. Tempolu geçen ilk 45 dakikada, iki takım da gol bulamayınca soyunma odasına 0-0’lık eşitlikle gidildi.

Talisca kilidi açtı

İkinci yarı ise adeta Beşiktaş’ın golüyle başladı. 47. dakikada Selçuk ceza sahasına yakın bir bölgede Talisca’yı düşürdü ve hakem faulü verdi. Sağ çaprazda topun arkasına geçen Talisca serbest vuruşu kullandı. Kaleye giden top barajdaki Bruma’ya çarpınca yön değiştirdi ve ağlara gitti: 0-1. Golden sonra bocalayan Galatasaray’da; Tudor,
60. dakikada Selçuk’u kenara alırken, Tolga’yı sahaya sürdü. Hırvat çalıştırıcı bu değişiklikle birlikte 4-4-2’yi denedi. Fakat fizik olarak düşüş gösteren Galatasaray, hücuma çıkmakta zorlandı. Quaresma ile rakibinin sağ kanadını zorlayan Beşiktaş ise daha etkili ataklar geliştirmeye başladı. Tolga’nın oyuna girmesinin ardından pas hataları artınca, Sarı-Kırmızılı takım orta alanda da sorun yaşamaya başladı. 76’da Tudor iki değişikliğe gitti. Oyundan Sneijder ve Yasin çıkarken, yerlerine Eren ve Rodrigues girdi. 81. dakikada Carole soldan ceza sahasına çıkarttı, arka direkte Podolski sert vurdu top üstten auta gitti. Bu pozisyonla Galatasaray gole yaklaşsa da, skoru değiştiremedi ve Beşiktaş sahadan
1-0’lık galibiyetle ayrıldı.

28 Şubat 2017, Salı 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Kilit adam Bruma‘’

Derbide Beşiktaş’ı konuk edecek olan Galatasaray, şampiyonluk adına, ‘tamam ya da devam’ maçına çıkıyor. Sarı-Kırmızılı takım kazanırsa yarışa devam eder, aksi durumda ise şampiyonluk hesapları rafa kalkar. Sezon boyunca istikrarsız bir futbol ortaya koyan Galatasaray’da bu maç aynı zamanda yönetimin de kaderini belirleyebilir. Birçok oyuncunun geleceği de bu doksan dakika ile şekilleneceğe benziyor. Peki Galatasaray kazanmak için ne yapmalı. Öncelikle bu sezonki mücadelenin derbiyi kazanmak için yetmeyeceği kesin.

Tudor için önemli sınav

Her zamankinden fazla mücadele etmek zorunda olan oyuncular takım olmak zorunda. Saha içinde sorumluluktan kaçmak yerine yüreklerini ortaya koymak zorundalar. Taktisel anlamda ise kilidi orta alan belirleyecek. Selçuk ve De Jong, Bruma ile Yasin’den savunma anlamında mutlaka destek almak zorunda. Büyük bir taraftar desteği ile sahaya çıkacak Aslan, bu fırsatı iyi oyunla maç sonuna kadar sürdürebilir. Aksi durumda ise rüzgar tersine döner. Tudor’un da meziyetlerini görmemiz açısından da Hırvat hocayı önemli bir sınav bekliyor.

Taraftarın gözü onda olacak

Maçın kilit adamlarından birisi olma ihtimali yüksek olan Bruma’dan beklentiler yüksek olacak. Tudor ile kötü bir başlangıç yapan Portekizli oyuncu, takımını düşünüp yaşanan sorunu bir kenara bırakırsa onun maçı olabilir. Bir gerçek var ki taraftarın gözü de Bruma’da olacak. Kalitesi tartışılmayan genç oyuncu bu mücadelede sadece Galatasaray için oynamayı düşünürse takımına büyük katkı yapacaktır. Böylesi maçlar kişisel hesapların ve kırgınlıkların sona ermesi adına da önemli bir eşik olabilir.

27 Şubat 2017, Pazartesi 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Tek çare, takım olup savaşmak‘’

Tudor ile yeni bir başlangıç yapmak isteyen Galatasaray için Rize deplasmanı istenildiği gibi geçmedi. Aslında bu mücadeleden çok, Tudor ve Bruma arasındaki gerginlik ve genç oyuncunun kadroya alınmaması konuşuldu. Sezon başından bu yana devam eden son disiplinsizlik örneği, Bruma’nın “Yedek kalacaksam Rize’ye gelmem” demesi ile yaşandı. Yöneticilerin araya girmesiyle sular şimdilik duruldu. Her ne kadar Bruma, pazartesi günü sahada yer alacaksa da, sorunun tam anlamı ile bittiğini düşünmüyorum.

Tudor’un zorlanacağı nokta...

Beşiktaş derbisi ile şampiyonluk mücadelesine tamam ya da devam diyecek olan Galatasaray’da Serdar Aziz dışında eksik bulunmuyor. Sneijder da yeni bir sakatlığı oluşmazsa dev maça hazır hale gelecek. Kadro anlamında sorun yaşamayacak olan Tudor’un zorlanacağı nokta ise oyuncularını tam anlamıyla bu maça konsantre edebilmek. Fizik ve zihnen yıpranan Sarı-Kırmızılı oyuncuların, formda ve fiziken daha iyi olan rakipleri karşısında yapmak zorunda oldukları tek şey 90 dakika savaşmak. Tudor’un takımı eğer şampiyonluğu gerçekten istiyorsa her anlamda Beşiktaş’tan fazlasını yapmak zorunda. Fakat şu anki birbirinden kopuk, hırssız, savaşmayan oyuncu topluluğu sahada olursa sonuç hezimet olabilir.

21 Şubat 2017, Salı 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Taraftar istiyor yönetim yapıyor!‘’

Sneijder ’ın tavsiyesi ile Galatasaray alt yapısında ‘devrim’ yapması için göreve getirilen Riekerink, kısa süre içerisinde kendisini A Takım hocası olarak buldu. Teknik direktör konusunda bir türlü dikiş tutturamayan Galatasaray Yönetimi, maddi sorunlarla boğuşurken sorunu kendi kaynakları ile çözmeye yöneldi. Orhan Atik ’in pro-lisans diploması olmadığı için bu diplomaya sahip olan Riekerink, Galatasaray ’ın bir numarası oldu. Kısa sürede takıma iki kupa kazandıran Hollandalı hoca, hem yönetimin desteğini aldı hem de taraftarın gönlünde taht kurarak ‘Riekerink Bey’ oldu! Fakat buna rağmen Galatasaray Yönetimi yeni sezon için daha kariyerli ve daha tecrübeli bir hoca arayışına girdi...

Fatih Terim ’i takımın başına geçirmek isteyen Başkan Dursun Özbek sonuca ulaşamadı. Ekonomik koşullar nedeniyle de eli kolu bağlı olan Özbek, biraz da mecbur kalarak Riekerink ile devam etti. Fakat Hollandalı hoca bir türlü istikrarı yakalayamadı. Saha içi sorunları çözemeyen Riekerink, Florya’da beklenen otoriteyi de kuramadı. Takım olmaktan uzaklaşan oyuncular hem kendi içinde hem de hocayla sorunlar yaşamaya başlayınca kriz tavan yaptı. Tüm bunlara çok kötü geçen devre arası kampı ve sakatlıklar da eklenince Riekerink iyice köşeye sıkıştı. Türkiye Kupası’ndaki başarısız performansla ise Hollandalı tam anlamıyla tribünlerin hedefi haline geldi.

11 puanlık maç gidince...

Sezon başından bu yana yönetime her istediğini yaptıran, hoca ve oyuncu gönderten taraftarlar, artık fitili ateşlemişti. Yanlış oyuncu tercihleri, geç kalınan değişiklikler nedeniyle Riekerink kendi yönetimi tarafından da yüksek sesle eleştirilmeye başlandı. Kayserispor maçı kırılma anıydı. Alıncak galibiyet hem şampiyonluk yarışında adım atma hem de yönetim ile taraftarın güvenini tekrar kazanma anlamına geliyordu. Ancak Hollandalı, 11 puanlık maçı kaybedince Galatasaray rüyası bitti. Çünkü yönetim, taraftarın Riekerink’e verdiği tepkiyi görmezden gelirse kendilerinin de bu durumdan fazlasıyla nasibini alacaklarını biliyordu.

Kayseri yenilgisine rağmen takım hâlâ zirve yarışında olduğu için yönetim elini çabuk tutmak zorundaydı. Dümene yeni bir kaptan gerekiyordu ve bu isim hem taraftarın burun kıvırmayacağı hem de ekonomik açıdan uygun biri olmalıydı. Bülent Korkmaz, Hasan Şaş, Raşit Çetiner gibi isimler kulislerde konuşulsa da hepsi veto yedi ve Başkan Dursun Özbek’in istediği Tudor göreve getirildi. Tudor’a, Galatasaray taraftarlarınca sıcak bakılması ve maliyetinin son derece düşük olması Hırvat hocanın en büyük artıları oldu. Ve yeni bir macera başladı...

15 Şubat 2017, Çarşamba 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Riekerink'le bu kadar‘’

Şampiyonluk yolundaki rakipleri Beşiktaş, Başakşehir ve Fenerbahçe’nin kazanamadığı haftada Galatasaray, Kayserispor’u konuk etti. Ligde kalma mücadelesi veren rakibi karşısına sakatlıkları bulunan Carole, Selçuk ve Sneijder’dan yoksun çıkan Cim Bom karşılaşmaya iyi başlayamadı.

Kopya goller

İlk dakikada iki şut çeken Kayserispor, rakibine önde basarak sahaya yerleşmesini engelledi. 10. dakikadan sonra toparlanan Galatasaray, Bruma-Rodrigues ve Podolski ile atak geliştirdi. Fakat Linnes ve Tolga’nın pas hataları ev sahibi ekibi yavaşlattı. 20. dakikadan sonra tempo düşürme çabasına giren Kayserispor, kontrataklara yöneldi.

29. dakikada kornerden gelen topa kafayı vuran Mabiala, Kayserispor’u öne geçirdi: 0-1. Golden sonra demoralize olan Galatasaray, oyundan düştü. Sergen Yalçın’ın takımı 45+4’te ilk golün adeta kopyasını atarak, farkı ikiye çıkarttı. Kornerden gelen topa Levent tüm savunmanın arasından kafayı vurdu ve skor 2-0’a geldi. Sezon boyunca kafa, yan top sorununu çözemeyen Riekerink bu maçta da ağır fatura ödedi. İlk yarı boyunca, Rodrigues’le değerlendiremediği pozisyon dışında, ciddi bir tehlike yaratamayan Riekerink’in takımı soyunma odasına 2-0 mağlup gitti.

Etkisiz hamleler

Riekerink ikinci yarıya Yasin ile Rodrigues’i kenara alıp, Eren ve Sinan’ı oyuna sokarak başladı. Hücum hattını güçlendirmek isteyen Hollandalı çalıştırıcı daha fazla risk aldı. Fakat ilk yarıda olduğu gibi De Jong ve Tolga hem çok ağır kalınca hem de çok sayıda pas hatası yapınca, beklenen etki olmadı. Riekerink son hamlesini ise Sabri’yi kenara çağırıp, Josue’yi sahaya sürerek yaptı. Kayseri ise 8 kişi ile kendi yarı alanında kalıp, hızlı ve uzun toplarla çıkmaya başladı. Oyuncu ve taktik değişiklikleri hiçbir fayda göstermezken, aksini beklemek de hayalcilik olurdu. Cim Bom’un tek golü ise 89. dakikada Bruma’nın ortasına kafayı vurup topu ağlara gönderen Eren’den geldi: 1-2.

Kenarda takıma ateşleyecek, doğru onbiri sahaya çıkaracak bir hoca olmadıkça da durumun düzelmesi imkansız. Yan pas yapmaktan öteye gidemeyen, bir taktiksel anlayışı olmayan Galatasaray’ın şampiyon olması zaten mucize olur. Sergen Yalçın ile iyi bir çıkış yakalayan Kayserispor sahadan 2-1 galip ayrılarak, ligde kalma adına önemli bir adım attı.

13 Şubat 2017, Pazartesi 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’İflasın fotoğrafı‘’

Ziraat Türkiye Kupası’nda çeyrek finale çıkma mücadelesinde Galatasaray, Başakşehir’e konuk oldu. Sarı-Kırmızılılar’da Riekerink, Muslera dışında sahaya as kadrosuyla çıkarken, Abdullah Avcı rotasyona gitti.

Savunma ve hakem

Mücadeleye iyi başlayan taraf Galatasaray’dı. 1. dakikada Podolski 25 metreden çok sert vurdu top üst direkten döndü. Rakibine orta alanda pres uygulayan Sarı-Kırmızılı takım rakibini kendi yarı alanından çıkartmadı. Özellikle Podolski ve Sneijder’la etkili olan Galatasaray’da 6. dakikada Sneijder’ın sakatlanıp Josue’nin oyuna girmesi orta alanı olumsuz etkiledi. 10 dakikadan sonra ise Başakşehir oyunda dengeyi kurdu. 15’te Visca soldan ceza sahasına ortaladı. Arka direkte kafayı vuran Mustafa Pektemek takımını öne geçirdi: 1-0. Pozisyonun başlangıcında Visca’nın ofsaytta olduğunu yardımcısı Ceyhun Sesigüzel’in hatası nedeniyle atlayan Mete Kalkavan skora direkt etki etti. 23. dakikada ise Bruma ceza sahasına girere girmez vuruşunu yaptı. Top az farkla yandan auta gitti. 27. dakikada Mustafa Peknemek ceza sağsı sağ çaprazından vuruşunu yaptı savunmaya çarpan top gol oldu: 2-0. Sneijder’ın ve Muslera’nın yokluğunda çöken Galatasaray savunmada yine ikram gollere devam etti. Carole’un sürekli arkasına adam kaçırması, Sabri’nin her aldığı topu tekrar rakibe vermesi artık çözümü imkansız bir sorun oldu. Başakşehir soyunma odasına 2-0 önde gitti.

Mecburen doğruyu yaptı!

Galatasaray ikinci yarıya Carole-Linnes değişikliği ile başladı. Sakatlanan Carole’un yerine mecburen Linnes’i oyuna sokan Riekerink böylelikle Başakşehir’in maden gibi işlediği Carole’u dışarı aldı. 51’de ise karşılaşama boyunca sahada gözükmeyen, yana ve geriye pas yapmaktan başka bir hamlesi bulunmayan Selçuk sakatlandı. Bu sakatlıkla Eren’i oyuna sokmak zorunda kalan Riekerink, elinde olmayan sebeplerden dolayı doğru hamleleri yaptı! İkinci yarıda tempo düşüren Başakşehir rakibini kendi yarı alanında karşılarken kontrataklarla pozisyon aradı. Ev sahibi orta alanı kalabalık tutarak, Galatasaray’ın topu ileri taşımasını engelledi. Eren’in uzatmalarda attığı gol ise skoru belirledi: 2-1. Mücadeleden 2-1 galip ayrılan Başakşehir bir üst tura yükselmeyi başardı.

Ne yönetim var ne hoca!

Galatasaray’da görüldü ki ne bir idari yönetim var ne de bir teknik yönetim var. Hemen hemen her maçta hakem hatalarının kurbanı olan Sarı-Kırmızılı takımda bunun en büyük nedeni Galatasaray yönetiminin kulübün haklarını savunamaması. Öte yandan Rikerink’in kalibresinin Galatasaray’ın çok altında olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Hollandalı hocanın büyük rüyasından uyanmasına çok bir süre kalmadığı da aşikar.

05 Şubat 2017, Pazar 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’45 dakika yetti‘’

Karabükspor yenilgisi ile zirve yarışında ağır yara alan Galatasaray, Akhisar Belediye’yi konuk etti. De Jong’un cezası nedeni ile oynayamadığı maçta, Riekerink’in bu bölgedeki tercihi Josue oldu.

Sneijder yön verdi

Oyuna önde başlayan Galatasaray, orta alandaki baskısıyla rakibini kendi yarı alanına hapsetti. Akhisar Belediye ise oyunda bir türlü dengeyi kuramadı. 9. dakikada Sneijder’in ortasına Semih ceza sahasında kafayı vurdu ve takımı öne geçirdi: 1-0. Erken golle rahatlayan Sarı-Kırmızılı takımda Bruma, Sneijder ve Podolski her geçen dakika oyuna ağırlığını daha fazla koydu. 25’te ise Carole’ün uzun pasında Bruma topu önüne aldı, ceza sahasına yöneldi. Podolski ile verkaça giren genç yıldız, kaleci ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda farkı ikiye çıkarttı: 2-0. Bu dakikaya kadar hiçbir varlık gösteremeyen Akhisar iyice geriye yaslandı. 33. dakikada Podolski ceza sahası sol çaprazından vurdu, kaleciden dönen topu Yasin takip etti ve farkı üçe çıkarttı:
3-0. 41. dakikada ise ilk yarının en iyilerinden Sneijder, ceza sahasına giren Bruma’ya oynadı. Topu önüne alıp açısını düzelten Bruma, kendisinin 2. takımının
4. golünü attı: 4-0. Galatasaray bu golle soyunma odasına 4-0 önde gitti.

Farkı açtılar

Akhisar ikinci yarıya iki değişiklikle başlasa da, bu devrede de benzer bir tablo sergiledi. Galatasaray ise yine oyuna yön veren taraf olsa da, tempoyu düşürdü. İlk yarıdaki iştahlı görüntünün yerine daha dinlenmeye yönelik bir oyun anlayışı benimsedi. Rodallega’yı Trabzonspor’a gönderen Akhisar için sezonun geri kalan kısmının bir hayli zor geçeceği kesin. Orta alan ve özellikle forvet hattı dökülen konuk takım, bu bölgeye mutlaka transfer yapmak zorunda.

Sezonun en rahat maçlarından birini çıkartan Galatasaray oyun disiplininden bir an bile olsa kopmadı. Rakibi her ne kadar çok zorlamasa da, savunma derli toplu bir görüntü sergiledi. 79. dakikada ise Sneijder’ın uzun pası sonrası ceza alanına koşu yapan Rodrigues, kaleci Fatih’in hamlesi sonrası yerde kaldı ve hakem penaltı noktasını gösterdi. Topun arkasına geçen Selçuk düzgün vurdu ve topu ağlara gönderdi: 5-0.

Son sözü ise oyuna son bölümde dahil olan Sinan söyledi. Ceza sahası içerisinde sert vurdu ve kaleciyi mağlup etti: 6-0. Galatasaray son derece kolay geçen 90 dakikadan 6-0’lık galibiyetle ayrılarak, zirve takibini sürdürdü.

29 Ocak 2017, Pazar 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Podolski böyle istedi‘’

Karşılaşmaya iyi başlayan taraf Galatasaray’dı. Ev sahibi takım 3. dakikada Podolski’nin ayağından bulduğu golle öne geçti: 1-0. 9’da Josue savunmanın arasına oynadı ve Poldi bir kez daha ceza sahasına girdi. Alman yıldız bekletmeden şutunu çekti ve fark ikiye çıktı.

İlk atağını 15. dakikada yakalayan Erzincan’da Yasin ceza sahası dışından nefis vurdu ve jeneriklik bir gol attı: 2-1. Cenk bu maçta da geleneği bozmadı ve kalesinde golü gördü. Bu andan itibaren Erzincan daha cesur oynamaya başladı. Aslan ise oyundan düştü. 24. dakikada frikikten gelen topu önünde bulan Zeynel ceza sahası içerisinde sert vurdu ve skora denge geldi: 2-2. Bundan 2 dakika sonra ise Rodrigues ceza sahasına girdi ve topu ağlarla buluştururken zorlanmadı: 3-2. Bu gol aynı zamanda ilk yarının da skorunu belirledi.

Erzincan direnemedi

50’de Bruma’nın pası ile ceza sahasında buluşan Podolski sert vurdu ve fark ikiye çıktı: 4-2. İlk yarıda 10 kişi kalan Aslan’da Podolski duracak gibi değildi. 55’te Linnes soldan ceza sahasına çıkarttı. Gecenin yıldızı Podolski yine sert vurdu ve skoru 5-2 yaptı. İyice dağılan Erzincan zor anlar yaşamaya başladı. 63’te Podolski kasırgası bir kez daha esti. Tecrübeli yıldız ceza alanında yine sert vurdu ve skor 6-2’ye geldi. Yine de sahaya genç oyuncu sürmeyen Riekerink, Poldi’nin 2. uyarısından sonra 83’te Podolski-Kerem değişikliğine gitti. Galatasaray’a alt yapısı hocası olarak gelen birinin bu tutumu aslında Hollandalı’nın yanlış tercih olduğunu göstermeye yeter. Galatasaray rakibini 6-2 yenerek kupada yoluna devam etti.

25 Ocak 2017, Çarşamba 02:30
YAZININ DEVAMI