‘’Çakır ve Riekerink‘’
Son lig maçında Konyaspor’u mağlup eden Galatasaray sezonun etkili takımlarından Karabükspor’a konuk oldu. Sneijder’ın yokluğunda nasıl bir kadroyla sahaya çıkacağı merak edilen Riekerink sürpriz bir on birle sahaya çıktı. Josue’yi, Sneijder’ın pozisyonunda görevlendiren Hollandalı hoca, Podolski’yi forvet oynatırken Eren’i kulübede oturttu.
Çakır yön verdi
Mücadele son derece tempolu başladı. İki takım da orta alanda pres uygularken Galatasaray oyunu kanatlara taşımaya çalıştı. De Jong mücadeleci futboluna Yasin ve Bruma destek verirken bu bölgede aksayan tek isim Josue oldu. Josue’nin gereken desteği vermediği Podolski birçok pozisyonda top alabilmek için orta alana gelmek zorunda kaldı. Galatasaray aradığı golü 14. dakikada buldu. Selçuk pası ile topu önüne alan Yasin kaleye yöneldi. Kaleciden de kurtulan Yasin topu ağlara gönderdi: 0-1. Çok tartışılan pozisyonda Cüneyt Çakır golü iptal etmeyerek doğru kararı vermiş oldu. Golden sonra oyun temposu iyice arttı ve Karabükspor daha cesur oynamaya başladı. 30. dakikada Carole’un ceza sahası içerisinde rakibine yaptığı harekette Cüneyt Çakır penaltı noktasını gösterdi. Bu pozisyonda ise Çakır’ın aklı ilk golde kalmış olacak ki ilk fırsatta penaltı yarattı. Topun arkasına geçen Seleznov skora denge getirdi: 1-1. Bu gol aynı zamanda ilk yarının da skoru oldu.
Riekerink izleyince...
Riekerink ikinci yarıya da aynı kadroyla başladı. 60. dakikada Josue orta alandan Yasin’e yerden oynadı. Topu önüne alan Yasin süratle kaleye yöneldi. Başarılı oyuncu istediği vuruşu yapamayınca top az farkla yandan auta gitti. 63’te ise ilk oyuncu değişikliğine gitti. Hollandalı hoca, Yasin’i dışarı alırken Rodrigues’i sahaya sürdü. Bu dakikaya kadar hiçbir varlık göstermeyen, takımı eksik oynatan Josue yerine Yasin’in kenara gelmesi ilginç bir karar oldu! 77. dakikada ise hala Eren’i sokmayan Riekerink neyi planladığını anlamak mümkün değildi. Takımının mutlak gole ihtiyacı varken ikinci forveti oyuna almamak beraberliğe razı olmaktan başka bir şeyle açıklanamaz. 82’de ise ceza sahasına gelen ortaya Serdar kafayı vurdu ve topu ağlara gönderdi: 2-1. Riekerink’in aklı ise bu golden sonra başına geldi ve çok geç kaldığı değişikliği yaparak Josue’nin yerine Eren’i oyuna aldı. Karabükspor rakibini 2-1 mağlup etmeyi başarırken Galatasaray cephesi kendiyle yüzleşmeli. Çakır’ın haksız penaltısı kadar Riekerink’in maçı izlemesinin mağlubiyette aynı paya sahip olduğunun farkına varmadıkça işleri yoluna koyamaz Hollandalı.
‘’Ahmet sınıfı geçti‘’
Galatasaray’a transferi çok konuşulan Ahmet Çalık, Sarı- Kırmızılı formayla ilk kez Elazığspor karşısında ilk 11’de çıktı. Genç oyuncu için göze çarpan ilk detay takıma çabuk adapte olduğuydu. Sahadaki özgüvenli duruşu ile dikkat çeken Ahmet, fizik olarak da iyi durumdaydı. Rakibin kanatlardan yaptığı ortaları yaptığı başarılı hamlelerle savuşturan genç oyuncu, savunmadaki diğer arkadaşları ile uyum içersindeydi. Bire birde zaman zaman gereksiz sertlikte müdahalelerde bulunan Ahmet, zamanla daha kontrollü olacaktır.
Gelişimini sürdüren bir oyuncu olan Ahmet’in yanına tecrübeli ve kariyerli bir stoper alınırsa Galatasaray uzun yıllar faydalanabileceği bir futbolcu kazanır. Özetle, Ahmet Çalık ilk 11’de sahaya çıktığı ilk maçta yeni forması ile sırıtmadı, sınıfı geçmeyi başardı.
‘’Aslan Kupa'ya tutundu‘’
Ziraat Türkiye Kupası’nda vasat bir performans gösteren Galatasaray, kazanmak zorunda olduğu mücadelede Elazığspor’u farklı mağlup etti. Bruma, Podolski, Eren, Selçuk gibi as oyuncularını sahaya süren Riekerink, Sneijder’i ise yedek kulübesinde tuttu. Hollandalı hoca sakatlıkları bulunan Hakan ve Semih’in yerine ise stoperde Ahmet-Carole ikilisini kullandı.
Erken gol rahatlattı..
Maça iyi başlayan Galatasaray golü erken buldu. 9. dakikada Podolski ceza sahası dışından sert vurdu ve takımını öne geçirdi. 0-1. Kötü bir zeminde oynanan mücadeleye son derece motive başlayan Sarı-Kırmızılılar rakibinin üzerine kanatlardan gitti. Golden sonra Elazığspor güçlü rakibi karşısında atak girişiminde bulunsa da etkili bir pozisyon yakalayamadı. Orta alanda üstünlüğünü maç başında ortaya koyan Galatasaray ilk yarı boyunca çok da efor sarf etmeden oyunun kontrolünü elinde tuttu.
Poldi fişi çekti
Rikerink ikinci yarıya Yasin- Rodrigues değişikliği ile başladı. İlk 45’teki oyun disiplininden kopmayan Galatasaray ikinci gol için yüklenmeye devam etti. Oyunu rakip alan yayan Aslan 59. dakikada Eren’in bireysel yaratıcılığıyla golü buldu: 2-0. Bu golle rahatlayan Riekerink, Selçuk’un yerine Birhan’ı oyuna aldı. 74. dakikada Bruma soldan içeri taşıdığı topu yerden ceza sahasına gönderdi. Podolski altı pasta dokununca fark üçe çıktı: 3-0. Elazığ’ın golü 84. dakikada Timur’dan (P) geldi. Uzatma anlarında Podolski maçın skorunu belirledi: 4-1. Mücadele boyunca oyun disiplininden kopmayan Galatasaray, rakibini 4-1 yenerek gruptan çıkmak adına önemli bir adım attı.
‘’Beklenenden kolay oldu‘’
Lige verilen aranın ardından Konyaspor deplasmanına, eksik oyuncuları nedeniyle, sıkıntılı giden Galatasaray’da Riekerink kadro kurmakta bir hayli zorlandı. Bruma ve Yasin’in cezalı olması nedeniyle kanatlarda Josue ve Sabri’ye görev veren Hollandalı hoca, savunmanın sağında ise Linnes’e şans tanıdı.
Tempolu ilk yarı
İki takım da maça tempolu başlarken, Konyaspor beklenenden daha temkinliydi. Galatasaray ise özellikle orta alandaki yardımlaşma ile topa hakim olan taraftı. De Jong, Sneijder ve Sabri ile iyi çıkan Galatasaray, topu Eren’le buluşturamadı. Bu durumda Eren’in yeteri kadar mücadele etmemesi, rakip savunmanın arasında kaybolması ve kendine alan yaratamamasının büyük etkisi oldu.
30. dakikadan sonra ise Konyaspor golü düşünmeye başladı. Sabri ve Linnes’in görev yaptığı kanadı etkili kullanan ev sahibi takım, Galatasaray kalesini bunaltmaya başladı. Josue’nin de hiçbir katkı verememesi Aslan’ın hem hücumda hem de savunmada aksamasına neden oldu. İki ekibin de zaman zaman üstünlüğü ele geçirdiği ilk 45 dakika golsüz beraberlikle sonuçlandı: 0-0.
Rodrigues etkisi
Riekerink ikinci yarıya sahada gezinen Josue’yi kenara alıp, yeni transfer Rodrigues’i oyuna sokarak başladı. Bu hamle de kısa sürede etkisini gösterdi. 51. dakikada Rodrigues soldan ceza sahasına indi ve yerden arka direğe gönderdi. Topu önünde bulan Sabri sert vurdu, kaleciden dönen topa bir kez daha dokundu ve takımını öne geçirdi: 0-1.
Golden sonra Galatasaray topla daha fazla oynayan taraf oldu. Konyaspor ise orta alanda fazlasıyla top kaybı yaşarken, ileri uç oyuncuları da etkisizdi. 65’te ise Skubic altı pasta çok net bir pozisyondan yararlanamadı. Takımının oyunundan memnun olmayan Aykut Kocaman 69’da iki değişikliğe gitse de, Ali Çamdalı’nın 71’de kırmızı karttan atılması planları bozdu.
Riekerink ikinci hamlesini ise günün kötüsü Eren’i oyundan alıp Podolski’yi sahaya sürerek yaptı. Kırmızı kartın ardından oyundan düşen Konyaspor, rakibinin üzerine gidemedi. Galatasaray da tempo düşürünce, skor ortaya çıktı. Galatasaray son derece zorlu geçmesi beklenen maçtan, rahat bir galibiyet alarak moral buldu. Oyuna sonradan giren Rodrigues ise ilk maçında kalitesini ortaya koydu. Sol kanada hareket katan genç oyuncu, bir çok pozisyonun da hazırlayıcısı oldu.
‘’Takım çok iyi durumda değil‘’
Devre arası kampını Belek’te geçiren Galatasaray’ın iyi bir hazırlık süreci geçirdiği söylemez. Sakat oyuncuların fazlalığı Riekerink’in en büyük sıkıntısı olurken yapılması planlanan transferlerin kampa yetişmemesi diğer bir olumsuz durumdu.
4 gün boyunca Antalya’da kalan Cim Bom, hazırlık maçı için Suudi Arabistan’a gidince önemli bir zaman kaybı yaşandı. Riekerink ve oyuncular her ne kadar bu seyahate karşı olsa da yönetimin yapmış olduğu anlaşma sonunda kamp bölünmek zorunda kaldı. Tabii ki bu durumun hem mental hem de fiziksel yorgunluğa neden olacağı kesin.
Öte yandan kadro dışı bırakılıp lig başlamadan affedilen Yasin’in kampa götürülmemesi de ilginç bir karar oldu. Gerek sakat oyuncuların fazlalığı gerekse iyi planlanmayan hazırlık maçı nedeniyle Galatasaray’ın iyi bir kamp dönemi geçirdiği söylenemez. Bu nedenle Konya deplasmanının her zamankinden daha zorlu geçmesi muhtemel.
‘’Her alanda değişim şart‘’
Galatasaray’a öncelikle iyi bir teknik ekip gerekiyor. Yönetim de artık doğru transfer politikası belirlemeli. Florya’da oyuncuya dayalı sistem değişmeli ve artık kadro dışı kalmış oyunculara milyon Euro’lar ödemekten vazgeçmeliler.
2015 yılını 3 kupa ile tamamlayan Galatasaray için 2016 aynı güzellikte geçmedi. Hamza Hamzaoğlu’nun ardından göreve gelen Mustafa Denizli dönemi kısa bir süre devam etti. Takım içi sorunlar ve başarısız sonuçlar tecrübeli hocanın Galatasaray günlerinin kısa sürmesine neden oldu. Riekerink’in göreve gelmesi kısa vadede olumlu etkiler gösterse de bu toparlanmanın kalıcı olmadığı ilerleyen günlerde ortaya çıktı.
Bu tavrın kaynağı Riekerink
Galatasaray futbol olarak kötü bir performans ortaya koysa da puan tablosundaki yeri önümüzdeki yıl için umut verici. Ancak son Tuzla maçı gösterdi ki geçmişten gelen sorunlar katlanarak devam ediyor. Oyuncuların bu isteksiz tavırları, disiplinsiz tavırları devam ettikçe, futbol şansı 2017’de yanında olmayacaktır. Tabii ki takımın bu vurdumduymaz ve disiplinsiz tavırlarının kaynağı Riekerink.
Önce gerçeklerle yüzleşmeli
Hollandalı hoca her ne kadar medya karşısında ‘disiplin sorunu’ yok dese de yaşanan olayları alt alta koyunca tablo çok açık bir şekilde ortaya çıkıyor. Düzelme için ilk önce Riekerink’in gerçeklerle yüzleşmesi ve özeleştirisini yapması gerekir. Galatasaray gibi kulüplerde çalışmak her zaman ele geçecek bir fırsat değilken, teknik adamların kredileri de bir hayli az oluyor.
Yöneticilere büyük iş düşüyor
Riekerink’in takımda disiplini sağlaması bana kalırsa neredeyse imkânsızken, Florya’daki yöneticilerin de tutum ve bakış açılarını değiştirmek zorunda olduğu ortada. Özellikle artık bir transfer politikasının acilen belirlenmesi gerekir. Vadesini doldurmuş oyunculara milyon Euro’lar vermekten vazgeçilmeli. Sözleşmesi sezon sonu bitecek oyuncuyu önemli bonservis bedelleri ödeyerek transfer etmek ve takımların disiplinsizlik ve yetersizlik nedeniyle kadro dışı bıraktığı isimlere yönelmekten 2017’de de vazgeçilmezse başarının gelmesi de imkânsız.
Operasyona devam etmeliler
Şu ana kadar Hamit, Chedjou, Salih, Sigthorsson ile yollarını ayıran yönetimin bu hamleyi yarıda bırakmaması gerekir. Hatta bu isimlere birkaç oyuncuyu da eklemek zorundalar. UEFA tarafından denetim altında tutulan Galatasaray, her adımını tartarak atmak zorunda. Transfer yaparken öncelikli bölgeler yerine taraftara hoş görünme adına isimler kadroya dahil edilirse maalesef 2016 mumla aranabilir.
Her anlamda iyi yönetilmeli
2017’nin Galatasaray için iyi geçmesi isteniyorsa her anlamda iyi yönetilmesi gerekiyor. Fakat şu anki tabloda hem Florya hem de yönetim bazında işler iyi gitmiyor. Florya’da oyuncuya dayalı sistem değişmeli ve her anlamda iyi bir teknik ekip getirilmeli. Özellikle transferde Donk, Cavanda, Sigthorsson, Grosskreutz gibi hataların olmaması için ekstra çaba harcanması lazım. 2017’de Galatasaray’ı oldukça zor günlerin beklediği ortada. Florya’da ve yönetimde önemli adımlar atılıp köklü değişikliklere gidilirse işlerin yoluna girmesi zor olmayacaktır.
Riva işi Sami Yen’e benzemesin
Emlak Konut işbirliği ile yürütülen Riva ve Florya Projesi’nin denetlenmesi ise tamamen Dursun Özbek’in kabiliyetine kalmış durumda. Orta vadede Galatasaray’a büyük gelir getirecek olan bu projenin akıbeti de 2017 yılında şekillenecek. Tabii ki burada atılacak adımlar ve geliri değerlendirme yöntemini Dursun Özbek’in herkesten iyi bildiğini düşünüyorum! Bu proje sonunda Ali Sami Yen Stadı’nın arazi devri işleminde yapılan hataların benzerleri yapılırsa geri dönüşü olmayan kayıplar yaşanacaktır.
‘’İyi futbol, muhteşem sonuç‘’
Son haftalarda topladığı puanlarla zirve yarışında kalan Galatasaray, Alanyaspor’u konuk etti. Podolski, Sinan, Serdar ve Tolga’nın sakatlıkları bulunurken, Riekerink elindeki kadroda sürprize imza atmadı.
Son bölümde toparladılar
Maça iyi başlayan taraf Alanyaspor’du. Konuk takım Carole’ün görev yaptığı bölgeyi, ilk 10 dakikalık bölümde, bir hayli zorladı. Hüseyin Kalpar’ın takımı kanat organizasyonları ile gol ararken, zayıf halka olarak Carole’ü belirledi. Galatasaray ise Bruma ve Sneijder’la topu ileri taşımak istese de, başarılı olmadı. Rakip ceza sahasına dahi girmekte zorlanan Riekerink’in öğrencileri, sezon boyunca benzer bir tablo ortaya koydu. Sarı-Kırmızlı takım 25’ten sonra, biraz kıpırdansa da Eren neredeyse topla hiç buluşamadı. Aslan, vasat bir futbol ortaya koyarken golü duran toptan buldu. 30. dakikada Selçuk’a yapılan faulde serbest vuruşu Sneijder kullandı. Hollandalı yıldızın ortasına vatandaşı De Jong kafayı vurdu ve topu ağlara gönderdi: 1-0.
Golden sonra Galatasaray daha fazla atak oynamaya başladı. Bruma’dan sonra Yasin de kendi kanadını kullanınca, hücum varyasyonları arttı. Fakat Sarı-Kırmızlılar’ın artık kronikleşen yan top zafiyeti, bu maçta da ortaya çıktı. 39. dakikada Sajad, soldan gelen ortaya ceza sahası içerisinde kafayı vurdu ve skora denge geldi: 1-1. 45. dakikada ise Gassama, altı pasa yerden gelen topu çizgi üzerinden çıkartmak isterken ters bir vuruşla topu kendi ağlarına gönderdi: 2-1. Galatasaray, son bölümünü rakibine oranla daha iyi oynadığı ilk yarıyı 2-1 önde kapattı.
Sneijder etkisi
Aslan ikinci yarıya sakatlanan Selçuk’un yerine Hamit’i oyuna alarak başladı. Galatasaray bu 45 devreye çok iyi başladı. 51. dakikada Yasin, Sneijder’a oynadı. Hollandalı yıldız ceza sahası yayından akıl dolu bir vuruşla, topu kalecinin üzerinden aşırttı ve farkı ikiye çıkarttı: 3-1. Dört dakika sonra ise Eren sahneye çıktı. Sneijder soldan yerden içeri gönderdi. Eren altı pasta topa dokundu ve farkı üçe çıkarttı: 4-1. Bu gollerle iyice rahatlayan Galatasaray oyuna tam anlamıyla hakim oldu. Alanyaspor ise oyun disiplininden tamamen koptu. Sneijder’ın sezonun ne iyi performansını gösterdiği maçta, kanat oyuncuları Bruma ve Yasin dikine oynayınca Galatasaray skoru bulmakta zorlanmadı. 80. dakikada Yasin, Sneijder’a oynadı.
Gecenin yıldızı Hollandalı, ceza sahasında Josue’ye pasını verdi. Tecrübeli oyuncu altı pasta topa dokundu ve fark dörde çıktı: 5-1. Galatasaray ikinci yarıdaki etkili futboluyla rakibini 5-1 mağlup ederken, devre arasına moralli girdi.
‘’Riekerink korkak gibi davranıyor‘’
Riekerink’in Galatasaray’a alt yapı antrenörü olarak göreve başlaması yönetimin olumlu bir hamlesi olarak göründü. Kariyeri boyunca alt yapılarda çalışan Hollandalı, Galatasaray için umut oldu. Kısa bir süre sonra A takımın başına geçen Riekerink aslında alt yapıyı takip etmeyi de bırakmadı. Genç oyuncuları fırsat buldukça A takım ile antrenmanlara çıkartan Hollandalı çalıştırıcının bu tarzı hem yönetimin hem de taraftarın takdirini kazandı.
Sneijder’i bile sahaya sürdü
Gidişatın böyle devam etmesi umulurken Tuzla maçı bu anlamda tam bir hayal kırıklığı oldu. Zayıf rakibi karşısına ideale yakın bir kadro ile çıkan Riekerink, hiçbir genç oyuncuyu ilk 11’e almazken maçın ilerleyen dakikalarında da süre vermedi. Hatta o kadar ki Tuzla karşısında Sneijder’i kurtarıcı olarak sahaya sürdü. Kenarda bekleyen genç isimler ise bir kez daha hayal kırıklığına uğradı.
Hamit’in olması bir komedi
Hollandalı’nın bu büyük çelişkisi ancak rakipten korkmakla açıklanabilir. Öte yandan Erzincan deplasmanına mazeret göstererek gitmeyen yıldız isimlerin yerine o karlı ve kötü hava koşullarında gençlere görev veren Hollandalı hoca, aslında sadece mecburiyetten bu hamleyi yaptı. Galatasaray’ın geleceğini oluşturması için buradaki kariyerine başlayan bir çalıştırıcının Arena’da Tuzla gibi zayıf bir takım karşısına üç sağ bek ve altı savunma ağırlıklı isimle çıkması, geleceğin değil günün kurtulmasıydı. Galibiyet haznesine bir artı katmak için gençleri küstürmek neyle açıklanabilir. Öte yandan kariyeri bitme noktasında olan Hamit’in de sahada olması başka bir komediydi.
Tuzla galibiyeti kazanç değil
Galatasaray’ın geleceği bu kadar korkak kararla kurtulmaz. Eğer Tuzla maçında üç genç isim sahada olsa ve Sarı-Kırmızılılar bu oyuncuların hatasından sahadan yenik ayrılsa hiç kimsenin buna ses çıkartacağını zannetmiyorum. İşin en trajik yanı tabii ki Riekerink’in kariyeri boyunca hep alt yapı çalıştırıcısı olması ve ilk A takım deneyiminde gençlere sırt dönmesi. Bu davranışla rüyalarında Galatasaray formasını gören gençleri nasıl motive edileceği tam bir soru işareti. Galatasaray için asıl kazanç Tuzla galibiyeti değil böylesi maçlarda kendini gösterme şansı bulan ve uzun yıllara bu formayı terletecek isimleri bulmaktır. Birileri farkına varır umarım.