Arama

Popüler aramalar

‘’Değişim şart‘’

Galatasaray’da mali genel kurul aslında tam da beklenen havada geçti. Uzun ve tekrarlanan konuşmalar, zaman zaman sert eleştirilerin olduğu 10 saate yakın bir genel kurul. Salondaki en etkileyici ve salonun havasını değiştiren konuşmayı İlker Canalp yaptı. Canalp’ın konuşmasının hemen ardından ibra oylaması yapılsa belki de ibra edilememe ihtimali olacaktı.

Fakat bir gerçek var ki; Dursun Özbek’e her geçen gün muhalefet daha fazla yükleniyor. Özbek’in her ne kadar ibra olsa da camianın güvenini tekrar kazanmak zorunda. Bunun için de yönetim içerisinde radikal değişikliklere gitmek zorunda. Aksi takdirde gelecek yılki kongre çok farklı neticeler doğurabilir.

26 Mart 2017, Pazar 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Güzel futbol güzel sonuç!‘’

Dünya Kupası Elemelerinde I Grubu’na istediği başlangıcı yapamayan milli takımımız, son derece kritik bir maçta Finlandiya’yı konuk etti. Gerek sakat gerekse formsuz oyuncuların fazlalığı nedeniyle kadro kurmakta zorlanan Fatih Terim, oldukça ofansif bir on birle sahaya çıktı.

Arda, Olcay, Yunus, Volkan Şen ve Cenk gibi hücum oyuncuları ile maça başlayan millilerimiz, ilk dakikalardan itibaren oyunu rakip alanda oynamaya başladı. Bu anlayış golü erken bulmamızı sağladı. 9. dakikada İsmail’in ceza sahasına yerden gönderdiği topu kale ağzında önünde bulan Cenk iki hamle sonunda skoru lehimize çevirmeyi başardı. 1-0. 13’te ise Selçuk’un kornerden ortasına Cenk, ceza alanı içinde kafayı vurdu ve topu bir kez daha ağlara gönderdi. 2-0. Sahaya iyi yayılan, iyi organize olan ve özellikle orta alanda rakibine büyük üstünlük kuran Ay- Yıldızlılar, ilk yarı boyunca hiç zorlanmadı. Fizik kalitesi ve disiplinli oyunu ile bilinen Finlandiya’nın ise tek tehlikeli anı 41. dakikada Hatemaj’ın ceza sahası dışından vuruşunun yan direkten dönmesi ile yaşandı. İlk 45 dakikayı her anlamda üstün oynayan millilerimiz soyunma odasına 2-0’lık galibiyetle gitti.

Disiplinden kopmadılar

İkinci yarıda Finlandiya daha fazla topla oynasa da özellikle orta alan ve savunmamızın uyum içinde olması rakibin tehlikeli bir atak yapmasını engelledi. 60. dakikadan sonra yorulan orta sahamızda değişikliğe giden Terim önce Yunus-Okay daha sonra ise Olcay-Emre Mor değişikliğine yaptı. Bu değişikliklerle direncimiz artarken oyunu daha fazla rakip yarı alanda oynamaya başladık. mücadele boyunca oyun disiplininden kopmayan millilerimiz, Emre Mor’la beraber tekrar rakip kaleye gitmeye başladı. Son bölümde ise rakip Finlandiya fiziksel düşüş yaşadı. Baştan sona üstün oynadığımız mücadeleden 2-0 galip ayrılarak gruptaki iddiamızı sürdürdük. Galibiyetten öte Ay-Yıldızlılar’ın bir an olsun oyun disiplininden kopmaması, savunmadaki başarısı ve takım yardımlaşması ilerisi için son derece umut vericiydi.

25 Mart 2017, Cumartesi 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Son kurban Nazifoğlu!‘’

Florya’daki iletişim ve kordinasyon boşluğunu doldurmak amacıyla göreve getirilen Levent Nazifoğlu iyi bir başlangıç yapmasında rağmen görevde uzun süre kalmayı başaramadı. Kardeşi Mehmet Özbek’in Florya’da olması nedeniyle eleştirilere maruz kalan Dursun Özbek, Levent Nazifoğlu hamlesi ile aslında bu eleştirilerden kurtulmayı hedeflemişti. Nazifoğlu’nun göreve geldiği ilk günlerde kötü bir performans gösterdiği söylenemez. Fakat Nazifoğlu, zaman geçtikçe birbiriyle çelişik ifadeler kullanmaya başlayınca önce camiada sonra da yönetim içerisinde rahatsızlıklar oluşmaya başladı.

Tercihi Narman oldu

Bu rahatsızlıklar yüksek sesle dile getirilmeye başlayınca, Nazifoğlu bu kez camiayı da hedef alan açıklamalarda bulundu. Son olarak Galatasaray’ın önde gelen taraftar grubu hakkında konuştukları önce taraftarla sonra da yönetici Alper Narman’la bağları tamamen koparttı. Dursun Özbek’in, Narman’a sahip çıkması ile de Levent Nazifoğlu dönemi sona erdi. Göreve geldiği günden beri yönetimsel ve sportif anlamda skandallara imza atan Dursun Özbek’in son kurbanı Levent Nazifoğlu oldu aslında. Yola çıktığı birçok yöneticisinin istifa etmesi ile zor durumda kalan Özbek’in bir yöneticisini daha kaybetmeye göze alamadığı ortada.

Çünkü yönetilemiyor...

Galatasaray’da bu zihniyet devam ettikçe Levent Nazifoğlu son kurban olmaz. Özbek yönetiminde geçen sürede bunca teknik direktör bunca yönetici neden istifa ettiyse Nazifoğlu da bu sebepten görevi bıraktı. Bunun nedeni ise Galatasaray’ın hiçbir anlamda yönetilemediği. Özbek ve yönetimi koca camiayı yönetmiyor sadece idare ediyor. Öyle görülüyor ki bunlar daha iyi günler.

20 Mart 2017, Pazartesi 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Trabzon, Avrupa'ya yakın‘’

Son haftalarda toparlanma sürecine giren Trabzonspor ve Galatasaray, Tarbzon’da karşı karşıya geldi. Son iki maçından galibiyetle ayrılan Galatasaray hafta boyunca sakatlıklarla boğuşurken zorlu deplasmana Eren, Hakan ve Chedjou’dan yoksun geldi. Bu eksiklerin yanı sıra maça Tudor’un sürpriz Cavanda tercihi damga vurdu. Genç çalıştırıcı Ahmet Çalık’ı yedek bırakırken Cavanda’ya ilk on birde forma verdi. Bu riski alan Tudor geri üçlüsünü Semih, Cavanda ve Carole’dan oluşturdu.

Bir yan top klasiği

Trabzon maça daha iyi başlayan taraf oldu. Oyunun hemen başında rakibine önde basan, orta alanı kalabalık tutan ev sahibi takım Cavanda’nın görev yaptığı kanadı sıkça kullandı. Taraftar desteğini arkasına alan Borda-Mavililer aradığı golü 23. dakikada buldu. Yusuf Yazıcı’nın kornerden gelen ortasına arka direkte Castillo vurdu, top Muslera’dan dönüp altı pasa düştü. Kale ağzında bekleyen N’Doye sert vurdu ve takımını öne geçirdi. 1-0. Galatasaray sezon başından bu yana yediği yan top gollerine bir yenisini eklemiş oldu. Golden sonra da Ersun Yanal’ın takımı oyunu rakip yarı alanda oynamaya devam etti. Sarı-Kırmızılılar da ise orta alanda görev alan hiçbir oyuncu görevini yerine getiremedi. Selçuk, Sneijder ve Bruma kaçak dövüşürken, Podolski’nin sahada olduğuna inanmak bir hayli zordu. İlk kırk beş dakika boyunca rakip yarı alana dahi giremeyen Galatasaray en silik maçlarından birini oynadı. Trabzonspor iyi futboluyla soyunma odasına 1-0 önde gitmeyi başardı.

Yusuf Yazıcı rahatlattı

İkinci yarıda Trabzonspor daha fazla kişiyle atağa çıkmaya başladı. Galatasaray’da ise fiziksel düşüşün yanı sıra savunmada bireysel hatalar çoğaldı. 49’da Linnes ve Carole’un ortaklaşa hatasında top Trabzspor’da kaldı. Hızlı çıkan Bordo-Mavililer’de topla sol tarafta buluşan Olcay bekletmeden Yusuf Yazıcı’ya oynadı. Yayın üzerinde çok klas bir vuruş yapan genç oyuncu farkı ikiye çıkarttı. 2-0. 65. dakikada ise beş dakika içerisinde iki sarı kart gören Uğur Demirok, Trabzonspor’u on kişi bıraktı. Son bölümde Rodrigues’le hücumda kıpırdanan Galatasaray yine de tehlikeli bir atak geliştiremedi. 70. dakikadan sonra savunmaya daha fazla önem veren Trabzonspor ise tempo düşürdü. 90 dakika boyunca oyunun hiçbir bölümünde varlık gösteremeyen Tudor’un öğrencileri sahadan yenik ayrılmayı hak etti. Son dönemdeki çıkışını bu maçta da sürdüren Trabzonspor sahadan 2-0 galip ayrılarak Avrupa’ya gitme yolunda çok önemli bir adım attı.

19 Mart 2017, Pazar 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’İgor Tudor'un forma adaleti‘’

Tudor’un prensiplerini ve çalışma temposunu oyuncularına kabullendirmesi kolay olmadı. Hatta henüz tam anlamıyla da başarmış değil. Fakat bir gerçek var ki, Galatasaraylı oyuncular hocalarına saygı duyuyor. Bunun en büyük nedeni ise Tudor’un formayı isme değil, hak edene vermesi. Bu da oyuncuların daha fazla mücadele etmesini sağlıyor.

Wesley bile oturabiliyor

Örneğin Yasin’in, Riekerink döneminde 11’e girmek için ağzıyla kuş tutması gerekiyordu. Formayı alsa da, iyi de oynasa kötü de oynasa kenara gelen ilk oyuncu oluyordu. Şimdi hafta boyu takımla çalışmayan Sneijder de olsa kulübede oturabiliyor. Son haftalarda formda olan Eren, sakatlanmasaydı Gençlerbirliği maçında 11’de olacaktı. İlk maçında Bruma’yı disiplinsiz bulduğu için kadroya almaması ilk mesajı olmuştu. Bu örnekleri çoğaltmak mümkün. Sakatlık sorunları tamamen bittiğinde forma savaşı çok daha sert geçecek.

14 Mart 2017, Salı 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Aslan son nefeste‘’

Son lig maçında Antalyaspor’u son dakika golü ile yenen Galatasaray, Gençlerbirliği’ni konuk etti. Semih, Bruma ve Eren’den yoksun çıkan Sarı-Kırmızılılar’da, Tudor kadroyu kurmakta bir hayli zorlandı.

Josue yön verdi

Karşılaşma karşılıklı gollerle başlarken, 33. saniyede Khalili Gençlerbirliği’ni öne geçirdi: 0-1. Sahaya iyi yayılamayan Galatasaray, Carole’ün kanadından gelen atakta topu ağlarında gördü. 5. dakikada ise Galatasaray’ın atağında rakip takım savunması topa elle dokununca Fırat Aydınus penaltı noktasını gösterdi. Topun arkasına geçen Selçuk, skora denge getirdi: 1-1.

Gollerden sonra iki takımda da yaşanan sakatlıklar nedeniyle, oyun sık sık durunca maçın temposu ve kalitesi düştü. Galatasaray’da Selçuk ve Tolga savunma anlamında iyi sayılabilecek bir görüntü sergilerken, Josue ilk yarının en etkili isimlerindendi. 35’ten sonra ise Rodrigues sol kanadı çok başarılı kullanmaya başladı ve konuk takım savunması zor anlar yaşadı. Uzatmanın ilk dakikasında Podolski ceza sahası içerisinde çok sert vurdu ve topu ağlara gönderdi: 2-1. Bu aynı zamanda ilk yarının da skoru oldu.

Amatörce penaltılar

İkinci yarı daha düşük tempoda başladı. İlk devrede koşan, topu ileri götürmek için çaba sarf eden Galatasaray bu devrede bekleyerek, rakibini üzerine çekmeye çalıştı. Gençlerbiriliği 60’tan sonra daha fazla çıkmaya başladı. 66. dakikada Chedjou’nun ceza sahası içerisindeki mücadelesinde hakem penaltı kararı verdi. Topun arkasına geçen Serdar’ın vuruşunu Muslera direk dibinden kornere tokatladı. Bundan bir dakika sonra ise Tolga kendi ceza sahası içerisindeki hava topuna elle müdahale edince Fırat Aydınus bir kez daha penaltı noktasını gösterdi. Tolga’nın bu pozisyondaki topa yükseliş şeklini anlamak mümkün değildi. Bu kez topun arkasına Selçuk Şahin geçti. Tecrübeli oyuncu düzgün bir vuruşla topu ağlara gönderdi: 2-2.

Selçuk bitirdi

79. dakikada ise Podolski kaleci ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda Hopf’u geçemedi. 90. dakikada ise ceza sahasına girmek üzereyken Rodrigues’e yapılan müdahalede Fırat Aydınus faul kararı verdi. Topun arkasına geçen Selçuk çok şık bir vuruşla topu ağlara gönderdi: 3-2. Bu golle Galatasaray zorlu maçtan üç puanla ayrılmayı başardı.

12 Mart 2017, Pazar 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Tudor'un başka çaresi yok!‘’

Antalya’yı yenerek ikincilik şansını sürdüren Galatasaray’ın artık her maçı kazanmaktan başka çaresi yok. Tabii ki bu o kadar da kolay değil. Ligin son bölümü yaklaşırken hem alt sıralarda hem de üst tarafta telafisi olmayan maçlar oynanıyor. Tudor ile bir taktiksel disipline bağlı oynamaya çalışan Sarı-Kırmızılı oyuncuların hem fizik hem de mental açıdan iyi durumda olmadıkları aşikâr. Hırvat hocanın öğrencileri, tempoyu ve takım mücadelesini 90 dakikaya yaymak zorunda. Aksi takdirde çabuk demoralize olan oyuncuların maçtan kopmaları an meselesi.

Daha fazla mücadele lazım

Gençlerbirliği maçı öncesinde Sneijder, Bruma, De Jong, Semih ve Chedjou’nun yokluğu, zaten istediği taktiği tam olarak oturtamayan Tudor’u bir hayli zorlayacak. Fakat bu eksiklere rağmen kazanmak, Tudor’a hem takım hem de taraftar üzerinde önemli bir etki sağlayacaktır. Bunun için de sahada yer alacak oyuncuların daha fazla mücadele etmeleri ve takım olarak hareket etmeleri gerekiyor. Hırvat hoca da geldiği günden bu yana oturtmak istediği taktikten vazgeçmeyecektir.

11 Mart 2017, Cumartesi 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Galibiyet aldatmasın‘’

Derbi yenilgisinin ardından çok kritik bir maça çıkan Galatasaray, Antalyaspor’a konuk oldu. Hafta içerisinde sakatlanan Sneijder ve De Jong’dan yoksun bir kadro ile mücadeleye başlayan Galatasaray’da, Tudor savunmada Hakan Balta’nın yerine Ahmet’e şans verdi. Üçlü savunmadan vazgeçmeyen Hırvat teknik adam, orta alanda uyguladığı presle rakibi durdurmayı hedefledi.

Tempoyu yükselten gol...

İlk 20 dakikalık bölümü son derece temposuz ve kalitesiz geçen maçta iki takım da kontrolü bırakmadı. Galatasaray topu ileriyi taşımakta zorlanırken, Eren rakip savunma arasında kayboldu. Antalyaspor ise Semih’in savunduğu bölgeyi yokladı. Fakat ev sahibi takım organize olmakta zorlanınca Galatasaray sıkıntı yaşamadı. 24. dakikada ise Josue ile verkaça giren Bruma bir anda kaleci ile karşı karşıya kaldı. Ceza sahası içerisinde düzgün bir vuruş yapan genç oyuncu topu ağlara gönderdi: 1-0. Bu gol maçın temposunu da yükseltti.

Chedjou’dan hediye

Antalyaspor daha fazla ileri çıkmayı denerken, orta alan oyuncuları bu tempoya ayak uyduramadı. 35’te ise Eren ceza sahası dışından çok sert vurdu ve takımını 2-0 öne geçirdi. Karşılaşmanın ilk yarısının bu sonuçla bitmesi beklenirken 44. dakikada Chedjou son derece rahat bir durumdayken bir hata yaptı ve topu Mbilla’ya kaptırdı. Topu önüne alan Mbilla, Muslera’yı mağlup etmekte zorlanmadı: 2-1. İlk yarı bu skorla tamamlanırken; Jouse ve Yasin bu devrede performansı ile öne çıkan iki oyuncu oldu.

Eren ipten aldı

Galatasaray ilk yarıyı bireysel savunma hatası ile bir gol yiyerek kapatırken, ikinci devreye bu kez savunmanın tümünün hatası ile başladı. 53’te sağ kanattan çizgiye inen Danilo topu yerden içeri gönderdi. Ceza sahası içerisinde bekleyen Deniz sert vurdu ve skora denge geldi: 2-2. Bu gol gösterdi ki Tudor’un ısrarla denediği üçlü savunma bu oyuncu grubu ile uygulanması hayli zor bir hedef. Golden sonra rekasiyon gösteremeyen Sarı- Kırmızılı takımda ilk yarıda hücuma önemli katkı veren Josue ve Yasin oyundan düştü. 64’te Bruma ceza sahası içerisinden sol çaprazdan vurdu top yan direkten döndü.

Bir çok sorun var

Uzatma anlarında ise duran toptan Selçuk’un ortasına Eren kafayı vurdu ve topu ağlara yolladı: 2-3. Galatasaray bu golle üç puanı alırken bazı gerçeklerin değişmediği de görüldü. İleride çoğalamayan, savunma hatalarını çözemeyen, fizik olarak yetersiz kalan, takım olmaktan çok uzak bir oyuncu topluluğu için başarıdan bahsetmek imkansız. Tudor bu sorunu çözemezse Galatasaray’ın sezon sonunda Avrupa kupaları dışında kalması sürpriz olmaz. Antalya deplasmanından 3-2’lik galibiyetle dönen Sarı-Kırmızılı takımın haletmesi gereken bir çok sorun var.

07 Mart 2017, Salı 02:30
YAZININ DEVAMI