Devre arası kampının ilk bölümünü Belek’te geçiren Galatasaray, 7 günlük bir antrenman programının ardından Almanya’ya gitti. Leipzig ile bir özel maç yapmak için bu ülkeye giden Sarı-Kırmızılılar, Alman ekibi ile karşı karşıya geldi. Savunmada Donk - Maicon ikilisine görev veren Fatih Terim, Linnes’i savunmanın solunda, Sinan’ı ise forvette kullandı.

Olumlu bir şey yok

Maça iyi başlayan taraf Leipzig oldu. Alman ekibi önde uyguladığı baskı ile Sarı- Kırmızılılar’ı kendi yarı alanında tuttu. Uzun toplarla ileri çıkmak isteyen Terim’in takımı bir hayli fazla pas hatası yaptı. 24. dakikada geriye oynan topta Poulsen araya girdi. Kaleci ile karşı karşıya kalan Leipzigli oyuncu, İsmail’i geçemedi. İsmail yüzde yüzlük bir golü önledi. 34. dakikada savunmanın arkasına atılan topta İsmail kalesini terk etti. Defansın uzaklaştıramadığı pozisyonda Poulsen golü yapmakta zorlanmadı: 1-0. İlk yarıda hiçbir varlık gösteremeyen Galatasaray soyunma odasına 1-0 geride gitti.

Linnes eşitlik getirdi

Fatih Terim ikinci yarıda 2 değişiklik yaptı ve üçlü savunmaya geçti. Leipzig bu devreye de baskılı başlasa da 55’te Sarı- Kırmızılılar Linnes’le golü buldu. Soldan topla hızlı çıkan Linnes ceza sahasına girip şutunu attı ve skora denge geldi: 1-1. Sık sık yapılan oyuncu değişiklikleri nedeniyle oyunun temposu düştü. Rakibi ile 1-1 berabere kalan Galatasaray hem hücumda hem de savunmada sorunlar yaşadı. Bu problemlerin devre arası kamp döneminde giderilememesi ligin kalan kısmı için endişe verici. Sarı-Kırmızılı takımın işi bir hayli zor.

Bu sezon maç sonrası yapılan basın toplantılarınında Fatih Terim’in ‘değişim şart’ sözleri gerçeğe dönüşmeye başladı. Eren, Serdar ve Rodrigues ile yolları ayıran Galatasaray’da bu sayı artacağa benziyor. Terim’in sezon boyu çeşitli sakatlıklar yaşayan ve bir türlü form tutamayan Eren ile yollarını ayırması kimse için sürpriz olmadı. Hem Galatasaray hem de Eren için bu yolculuğun sonunun geldiği çok önceden belliydi. Rodrigues’in satışından kazanılan paranın Sarı-Kırmızılı kulübün elini rahatlatacağı kesin. Transfer yapmak için oyuncu satmak zorunda olan Galatasaray, buradan sağlanan gelirle daha rahat edecek.

Serdar’dan para kazanılmalı

Rodrigues’in sözleşme uzattıktan sonra performansının düştüğü de göz önüne alınırsa iyi bir alış verişin gerçekleştiği söylenebilir. Şüphesiz giden oyuncular arasında gönderilmesi en çok şaşırtan isim Serdar oldu. Aslında Serdar’ın çeşitli sağlık sorunları nedeniyle kaçırdığı maç sayısına bakıldığında tablonun iç açıcı olmadığı görülüyor. Fakat tecrübeli oyuncundan mutlaka bonservis geliri elde edilmeli. Çünkü şampiyonluk yarışında olan tüm takımlar Serdar’ın peşinde. Şimdi yönetim iyi bir ayrılık yöntemi belirlemeli.

Transfer daha fazla gecikmemeli

Ligin ilk yarısını forvetsiz tamamlayan Galatasaray bu yüzden ciddi sorunlar yaşadı. Gomis’i gönderip ‘iki forvet alacağız’ diyen yönetim tek bir forvet dahi alamadı. Yine de her şeye rağmen takım şampiyonluk yarışında iddialı ve aynı zamanda yoluna Avrupa Ligi’nde devam ediyor. Açıkçası ilk yarıdaki transfer başarısızlığının ardından yönetimin kampın ilk gününe en azından forvet oyuncusunu getirmesi gerekirdi. Fakat olmadı. Ve görünen o ki anlaşmaya varılan Alan bu kampa yetişemeyecek. En az iki forvet ve iki stoper takviyesi yapılmazsa hem Avrupa’da hem de ligde hüsran yaşanacağı kesin. Şimdi herkesin gözü anlaşmaya varılan isimlerin açıklanmasında.

Takım da hoca da iyi

Galatasaray’ın Belek kampı devam ederken şüphesiz herkes hem takımın durumunu belki de daha fazla Fatih Terim’in yüzünün gülüp gülmediğini merak ediyor. Önce Terim’den başlayalım. Hoca kadro anlamında sıkıntılar yaşıyor fakat moralinde ve motivasyonunda her hangi bir sorun yok. Hem saha içinde hem de saha dışında yüzü gülüyor. Oyuncularıyla teker teker ilgilenen tecrübeli çalıştırıcı özellikle takımın fiziki durumunu yakından takip ediyor.

Gençlerin çalışması şart

Takımda ise gençler çok istekli ve ağabeylerinin yanında sırıtmıyor. İlk yarıda Ozan’ı kazanan Terim ligin kalan kısmında da Atalay, Mustafa ve Celil’den çok daha fazla yararlanacağa benziyor. Çünkü gençler Ozan örneğini bire bir yaşadıkları için forma sırasının bir şekilde kendilerine geleceğini biliyor. Ve yapmaları gereken tek şeyin çalışmak ve gelişmek olduğunun farkındalar..

Ozan Kabak henüz 18 yaşında gencecik bir çocuk. Fiziği, kabiliyeti ve gelişime açık karakteri ile kısa sürede ilk 11’in değişilmez ismi oldu. Ozan sadece Galatasaray’ın değil, ekonomik çıkmazda olan tüm Türk kulüplerinin de umudu oldu. Burada bir gerçeği de es geçmemek lazım. Fatih Terim’in tekrar Sarı-Kırmızılı takımın başına gelmesi genç oyuncunun dönüm noktalarından biri oldu. Terim, Ozan’ın sakatlığı nedeniyle sezon başı kampına katılamamasına rağmen her fırsatta ondan bahsetti ve planlarının arasında olduğunu dile getirdi. Tecrübeli teknik adam dediği gibi de yaptı ve Ozan’ı ilk 11’in değişilmez ismi yaparken diğer genç oyuncuları da kazanmanın yollarına gitti.

Fırtına böyle kopuyor

Fakat gelinen noktada Ozan bir seçim yapmak zorunda bırakılıyor. Galatasaray Yönetimi 18’lik oyuncuya yeni sözleşme imzalatmak istiyor. Fakat bunu isterken birçok soru işaretine de neden oluyor. Sarı- Kırmızılı takımın başkanı Mustafa Cengiz, Ozan’ın sözleşmesinde 7.5 milyon Euro’luk serbest kalma maddesi olduğunu ve birçok kulübün genç yıldız adayını istediğini fakat vermeye niyetli olmadıklarını söylüyor. Bunun ardından hem Galatasaray üzerinde hem de Ozan üzerinde baskılar başlıyor. Galatasaray resmi siteden yaptığı açıklamasında, “Genç oyuncumuz Ozan Kabak’ın sözleşme koşulları ile ilgili kulübümüz tarafından 4-5 ay önce başlatılan girişim, önce sonuçsuz bırakılmış, ardından temsilcileri tarafından devre arasına kadar zaman talep edilmiştir” diyor. İşte bundan sonra fırtına kopuyor.

Ona ne teklif ettiniz?

Baştan söyleyeyim bu açıklama ile hem Galatasaray’a hem de Ozan’a zarar verdiniz. 18 yaşındaki kendi evladınızı ‘gitmek istiyor’ algısı yaratarak taraftarın önüne atmanız akıl almaz bir durum. Ayrıca bu açıklamadaki birkaç soru işaretini detaylı bir şekilde cevaplandırmanız gerekir. Örneğin: Ozan’ın menaceri ile 4-5 ay önce yaptığınız görüşmede nasıl bir sözleşme teklif ettiniz? Anlaşamadığınız noktalar neydi? Serbest kalma maddesi var mı yok mu? Çünkü sayın Cengiz var dese de kendisine yakın isimler yok diyor! Zamanında Gomis’i gönderirken taraftar tepkisinden çekindiğiniz için bir takım algılar yaratarak oyuncuyu hedef göstermiştiniz. Lütfen bunu Ozan’a yapmayın. Ve diğer genç oyuncuları da bu korku nedeniyle kaybetmeyin.

Yakışan bir uğurlama olsun

Menacerlerle işim gereği iletişimim olsa da mesafemiz her zaman bellidir. Ama Ozan’ın menacerliğini yapan kişiler Galatasaray’dan alacağı ücretten vazgeçip buna karşılık loca alarak borcunu silen kişilerdir. Sanırım bunu söylemek yeterli olur. Eğer yönetim Ozan’ı 7.5 milyon Euro’ya satarken tepki almaktan korkuyorsa korkmasın. Eğer bu paraya transfer gerçekleşecekse bu kötü bir alışveriş sayılmaz. Ozan genç ve gelişmekte olan ve yolu çok uzun bir oyuncu. Şu an onu almayı planlayan takımların birçoğu yatırım olarak görüyor. Bu yaştaki ve tecrübedeki savunma oyuncularının piyasa değeri hemen hemen zaten bu. Gelinen noktada artık ayrılığın daha doğru olduğunu düşünüyorum. Ama lütfen öz evladınıza yakışan bir uğurlama yapın. Yapın ki, diğer gençleri de kaybetmeyin.

Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz şüphesiz futbol camiasının en çok konuşulan isimlerinin başında geliyor. Göreve geldiği günden bu yana yaptığı açıklamalarla gündemden düşmeyen Cengiz hız kesmeyecek gibi görünüyor. Özellikle son dönemde transfer konusundaki açıklamaları hem biz spor medyasının hem de taraftarların kafasını karıştırmış durumda.

Top kimde bilemiyoruz

Sayın başkan her ne kadar açıklamalarının ardından, “Ben onu kast etmedim, sakın yanlış anlamayın” gibi düzeltmeler yapsa da bu durum olayları daha da karmaşık hale getiriyor. Örneğin transfer konusunda top yönetimde mi, teknik heyette mi bilemiyoruz. Florya’dan kendilerine transfer için bir imza talebi geldi mi, gelmedi mi muamma. Hele Gomis konusu tam bir girdap.

Tarihini bilmiyor olamaz

Bu örnekleri çoğaltmak mümkün. Erkek basketbolda Fenerbahçe karşısında alınan galibiyet sonrası, “Aslında söze bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik diyerek başlardım ama... Bugün maça gelen 9 bin taraftarımız 20 yıllık basketbol tarihimizdeki çok önemi anlardan birine tanıklık etti” demesini açıklayabilecek bir söz yok. Sonuçta bir Galatasaray başkanının Galatasaray’ın vizyonunu ve yönettiği kulübün tarihini bilmediğini söylemek ayıp olur!

O madde var mı, yok mu?

Sayın Cengiz’in son olarak, “Ozan Kabak‘ın sözleşmesinde 7.5 milyon Euro serbest kalma maddesi olduğunu biz de İngilizler teklif yapınca öğrendik” dediğinin iddia edilmesi, sonra da bunun düzeltilerek, “Teklifler var ama satmayacağız” açıklaması da bu yaştaki bir oyuncuyu bu şekilde gündemde tutması açısından pek doğru gözükmüyor. Diğer yandan da Ozan’ın sözleşmesinde serbest kalma maddesi olup olmadığını umarım sayın başkan detaylı analiz etmiştir. Zira benim araştırmalarıma göre böyle bir madde yok.

Artık bir analiz yapmalı

Öyle görünüyor ki Sayın Cengiz gündemde kalmaya devam edecek. Ortaya çıkan tablo gösteriyor ki, başkanın her konuşmasının ardından kendisi konuşuluyor, konuşulmaya da devam edecek. Fakat bu durumun yönetim - Florya ve taraftar bütünlüğüne zarar verip vermediği iyi analiz edilmeli. Tabii ki bu durumun analizini yapacak kişi Mustafa Cengiz ve yönetim kuruludur.

Galatasaray maça çok da yüksek tempoda başlamadı. Oyunu kontrol etme çabasında olan Galatasaray ilk bölümde golü kalesinde gördü. 9. dakikada Onyekuru Galatasaray atağa çıkarken kendisine atılan pası alamadı ve rakibini de durduramadı. Douglas tek başına orta alanı geçerek Robinho’ya oynadı. Yıldız oyuncu ceza sahasında golü yapmakta zorlanmadı: 0-1. Fatih Terim’in takımı yenen gole reaksiyon vermekte gecikmedi. 20. dakikada Belhanda ceza sahası içerisinde yerde kaldı, hakem VAR’a başvurduktan sonra penaltı noktasını gösterdi. Topun arkasına geçen Eren, düzgün vurdu ve skora denge geldi: 1-1. 30’da ise Ndiaye art arda iki çalımla Sivasspor savunmasını oyundan düşürdü ve Feghouli’ye harika bir pas verdi. Son haftaların formda ismi Feghouli takımını öne geçiren golü attı: 2-1. Fakat Galatasaray’da savunma hataları hız kesmeden devam etti. 41’de Robinho defansın izlediği pozisyonda ceza sahası dışında çok klas vurdu skora tekrar denge geldi: 2-2. İlk yarı bu skorla tamamlandı.

Doğruları yaptılar

Sivasspor ikinci yarıya ilk kırk beş dakikadaki temposundan uzakta başladı. Bu durum konuk takımın hücuma çıkamamasına neden oldu. Galatasaray ise daha az pas hatası yaptı ve orta alanda daha etkili oldu. 51. dakikada Fernando harika bir pasla Onyekuru’yu ceza sahasında topla buluşturdu. Genç oyuncu istediği vuruşu yapamasa da top ağlara gitti: 3-2. 69. dakikada Mariano ortaladı, seken topu Onyekuru ceza sahasında tamamladı ve fark ikiye çıktı: 4-2. İkinci yarıda hücumun yanı sıra takım savunmasında da doğru yapan Galatasaray galibiyeti hak eden taraftı. Galatasaray 4-2 kazandığı maçın ardından Başakşehir ile puan farkını 6’ya indirdi ve zirve yarışında kalmaya devam etti.

Ligde 4 maçtır kazanamayan Galatasaray, Sivasspor’u konuk ediyor. Ligin ilk yarısını galibiyetle tamamlamak isteyen Sarı- Kırmızılılar’da birçok oyuncunun sakatlığı ve cezası son buldu.

Hafta boyunca takımla çalışan Belhanda’nın yanı sıra uzun süren cezasını tamamlayan Donk da bu mücadelede forma giyebilecek. Bu iki ismin tekrar kadroda yer alması Fatih Terim’in istediği orta alanı oluşturabilmesine olanak sağlayacak.

Porto ve Başakşehir maçlarında hücumsal anlamda etkili olan Galatasaray savunmada ise bireysel hataların önüne geçemiyor.

Terim’in takımı savunmadaki aksaklıkları düzeltirse son haftaların formda takımı Sivasspor’u mağlup edecektir. Bunun içinde takım savunmasını eksiksiz yerine getirmeleri şart.

Bu istatistiğe dikkat!

Kendi sahasında çıktığı son 27 lig maçında 22 galibiyet 5 beraberlik alan Galatasaray, hiç mağlup olmadı. Cim Bom buna rağmen son 4 karşılaşmadan beraberlikle ayrıldı ve galibiyete hasret kaldı.

Ön plana kim çıkar?

Feghouli’nin form tutması ile hücumsal anlamda rahatlayan Galatasaray daha etkili ataklar geliştirebiliyor. Sezon boyunca düşük bir performans gösteren yıldız oyuncunun form tutması büyük katkı sağlayacaktır. Feghouli maça damga vuran isimlerden biri olacaktır.

Kısa mesaj

Son dönemde daha başarılı ataklar geliştiren Galatasaray’ın savunması sorunlu. Bireysel hataların fazlasıyla yapıldığı Sarı-Kırmızılı takımda bu kötü görüntü devam ederse Sivas sahadan istediğini alabilir.

Türkiye Zıraat Kupası rövanş maçında Galatasaray, Keçiörengücü’nü konuk etti.

Ankara’da oynanan ilk maçı 2-1 kazanan Sarı-Kırmızılılar önemli bir avantajla sahaya çıktı.

Tempo yüksekti

Fazla şans bulamayan tecrübeli oyuncuların yanı sıra genç isimlere de şans veren Fatih Terim kontrolü bırakmadı.

Oldukça tempolu başlayan karşılaşmada Keçiörengücü ilk bölümde önemli fırsatlar yakaladı. Kaleci İsmail ilk maçta olduğu gibi bu dakikalarda güven verdi.

Organize atak geliştirmekte zorlanan Galatasaray şansını dış şutlarla denedi. Cesur ataklar yapan Keçiörengücü ise Donk’u geçmedi.

Konuk takımın hücumsal anlamda daha çok tehlike yarattığı ilk yarıda gol olmayınca soyunma odasına 0-0’lık eşitlikle gidildi.

Keçiörengücü yoruldu

Galatasaray ikinci arıya daha derli toplu başladı. İlk yarıda tempo yapan mücadele eden Keçiörengücü ise yoruldu. Orta sahada daha az pas hatası yapan sarıkırmızılılar oyuna yön verdi.

65. dakikada Selçuk İnan’ın kullandığı serbest vuruşta barajdan seken topu önünde bulan Yunus düzgün vurdu top ağlara gitti: 1-0.

Konuk ekip bir dakika sonra Sertaç’ın vuruşunda direğe takıldı.

85’te ise Taha savunmanın hatasını iyi değerlendirdi ve sağdan gelen pasta skoru dengeledi: 1-1.

Kalan bölümde başka gol olmadı ve Galatasaray bu skorla bir üst tura adını yazdırdı.

Zirve yarışından kopmamak için hayati bir maça çıkan Galatasaray, lider Başakşehir’e konuk oldu. Beklenen onbiri ile sahaya çıkan Sarı-Kırmızılılar dörtlü savunma ile maça başladı.

Muslera izledi

İlk dakikalarda oyunu kontrol eden, başarılı bir pas yüzdesi yakalayan Galatasaray, hücuma çıkmakta zorlanmadı. Başakşehir ise oyunun temposunu düşük tutmayı düşündü. 18. dakikada İrfan Can ceza sahası dışından vurdu, top ağlara gitti: 1-0. Muslera golü izlemekle yetindi. Başakşehir ilk şutunda golü buldu. Golden sonra toparlanan Fatih Terim’in takımı, kanatlara yöneldi. 30. dakikada Ndiaye yerde kaldı, verilen penaltıda topun başına geçen Eren düzgün vurdu ve skora denge geldi: 1-1. Eşitlikten sonra karşılaşmada tempo düştü. Galatasaray 40. dakikada bir kez daha gole yaklaşsa da skoru değiştiremedi ve soyunma odasına 1-1’lik eşitlikle gidildi.

Sonunu getiremediler

Galatasaray ikinci yarıya iyi başlayan taraftı. Orta alanda Ndiaye biraz kıpırdanınca Sarı-Kırmızılılar hücuma daha hızlı çıkabildi. 51. dakikada Eren Derdiyok, kaleci ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda golü yapamadı. 60’ta Başakşehir etkili geldi. Bajic altı pasta kötü vurdu, top Muslera’da kaldı. 70’ten sonra ise Feghouli sahneye çıktı. Başarılı oyuncu takımına yön veren isimdi.

Terim’in takımı özellikle ikinci yarıda futbol adına pozitif işler yapsa da, sezon başından bu yana gol yollarındaki sorununu bu maçta da çözemedi. Kritik maçta 1-1’lik beraberlik bozulmadı.