‘’Aslan hayat buldu‘’
Ligde istediğini bulamayan Galatasaray ve Fenerbahçe, Ziraat Türkiye Kupası Finali’nde Antalya’da karşı karşıya geldi. Galatasaray hayati önem taşıyan mücadeleye beklenen on bir ile çıktı. Fenerbahçe’de ise Gökhan Gönül, Pereira tarafından yedek bırakıldı. Akşamın sürprizi de bu oldu.
Cim Bom baskıyı kurdu
Karşılaşmaya iyi başlayan taraf Galatasaray oldu. Sarı-Kırmızılı takım orta alanda uyguladığı presle topa hakim olarak rakip kaleye etkili gitti. 6. dakikada Emre serbest vuruştan Emre içeri ortaladı. Selçuk ceza sahası içerisinde kafayla arkaya aşırttı. Podolski kale ağzında vurdu top üstten auta gitti. 12’de ise yine Podolski sert vurdu kaleci son anda topu çeldi. Fenerbahçe ise organize olmaktan uzak, özellikle hücum organizasyonlarında başarısızdı. Galatasaray’da Selçuk, Emre, Sneijder her pozisyonda bir birine yakın durarak bu bölgenin yükünü paylaştı. Savunmanın iki kanadında görev yapan Semih ve Carole da ataklara destek verdi. Fenerbahçe’de Nani, Van Persie ve Volkan takıma katkı veremeyince Sarı- Lacivertliler, Muslera’nın koruduğu kaleye gelmekte zorlandı. 31. dakikada Emre’nin kornerden ortasını Denayer kafayla arka direğe aşırttı. Arka direkte bekleyen Podolski bu kez affetmedi ve kafayla topu ağlara gönderdi: 1-0. Golden sonra Fenerbahçe duran toplarla pozisyona arasa da başarılı olamadı. İlk yarıda futbol olarak üstün olan Galatasaray soyunma odasına 1-0 önde gitti.
Fener toparlandı
İkinci yarıya iki takım da oyuncu değişiklikleri ile başladı. Galatasaray’da Sneijder’ın yerine Chedjou, Fenerbahçe’de ise Van Persie’nin yerine Fernandao oyuna girdi. Değişikliklerden olumlu etkilenen taraf Sarı-Lacivertliler oldu. İlk yarıdaki futbolunun aksine koşan, tempo yapan gol arayan Fenerbahçe rakibinin üzerine gitmeye başladı. 53’te Fener sağdan ortaladı Fernandao ceza sahası içinde kafayı vurdu top yandan auta gitti. 62. dakikada ceza sahasında yaşanan karambolde Ba kafayı vurdu top üst direkten döndü. Galatasaray’da ikinci yarı ile birlikte fiziksel düşüş başladı. Sinan ve Yasin bindirmeleri yapamazken Emre Çolak da oyunda kayboldu. Sarı- Kırmızılılar kontratak futboluna dönse de topla hızlı çıkmayı başaramadı. 66’da Sabri ceza sahasına koşu yapan Denayer’e ortaladı Denayer’in vurduğu kafayı Fabiano son anda kornere tokatladı. Fenerbahçe ikinci yarıda golü arasa da baskısını son ana kadar sürdürse de skoru değiştiremedi. Avrupa cezasını çekmek için son şansı olan Türkiye Kupası’nı alan Galatasaray, kabus gibi bir sezonu mutlu bitirdi.
‘’İyi futbol, kötü sonuç‘’
EURO 2016 öncesi son viraja giren milli takımımız, en ciddi hazırlık maçı sayılabilecek karşılaşmada, İngiltere’ye konuk oldu. İngiltere gibi güçlü bir rakip ile, durumumuzu görmek adına, son derece önem taşıyan maça iki takım da ideal 11’leri ile çıktı.
Caner’i zorladılar
Gerek kadro kalitesi, gerekse tribünlerin doluluk oranı ile hazırlık maçından çok bir turnuva maçı havasındaki mücadeleye, İngiltere iyi başladı. Orta alandan hızla çıkan ev sahibi takım, savunmamızın arasına attığı toplarla etkili oldu. 3. dakikada Alli savunmamızın arasına derinlemesine oynadı ve Kane’ni gördü. Kaleci ile karşı karşıya kalan Kane golü yaptı: 1-0. Bu golden önce Kane’in ofsayt pozisyonunda olduğunu da söylemek gerekir. İngiltere golden sonra da ataklarına devam etti. Özellikle Sterling ve Alli defansımızı yıprattı. 10 dakikalık bölümün ardından oyuna dengeyi getirdik ve orta sahada daha fazla ayakta kaldık. Oğuzhan, Selçuk ve Hakan Çalhanoğlu ile topu daha iyi kullanınca, rakip kalede daha fazla tehlike yarattık. 13’te Volkan Şen sağ kanattan çizgiye indi ve içeri çıkarttı. Topla ceza sahası içerisinde buluşan Hakan Çalhanoğlu düzgün vurdu ve skora denge geldi: 1-1. Bu gol aynı zamanda milli takımımızın tarihinde İngiltere’ye attığı ilk gol oldu. 28. dakikada Wilshere’in kornerden ortasına Dier kafayı vurdu, direğe çarpan top auta gitti.
Yarım saatlik bölümün ardında oyunun temposu az da olsa düşmeye başladı. İlk yarı boyunca Caner’in kanadından gelen İngilizler, yıldız oyuncunun maç eksiğinden yararlanıp hataya zorlamak istedi. Fakat Caner uzun zamandır oynamamasına karşın, Sterling ve Wilshere karşısında pek de hata yapmadı. Fakat fiziki yetersizliği de gözden kaçmadı. Tempolu ilk yarı karşılıklı atılan gollerle 1-1 sona erdi.
Daha önde oynadık
İkinci yarıya daha önde oynayarak başladık. Fizik kalitemizi tasarruflu kullanarak, rakip üzerine daha fazla gitmeye başladık. 54. dakikada Cenk ceza sahası dışında dönüp vurdu, top az farkla direğin dibinden dışarı gitti. Bu bölümde özellikle Cenk ve Volkan ileri uçta yaptıkları pres ile İngiltere savunmasını hataya zorladı. 70’te ise Fatih Terim iki değişikliğe birden gitti. Terim, Caner-İsmail ve Oğuzhan-Mahmut değişikliklerine gitti. Fakat 71. dakikada Mehmet çıkarken topu kaptırdı ve Vardy hızla ceza sahamıza girdi. Mehmet’in yaptığı hamle sonrası Vardy yerde kaldı ve hakem penaltı noktasını gösterdi. Topun arkasına geçen Kane, vuruşunu yaptı ve top auta gitti. 83. dakika kornerden gelen topu Cahill kafayla içeri indirdi, Volkan ve İsmail Köybaşı anlaşmazlığı sonrası, topu önünde bulan Vardy sert vurdu ve İngiltere öne geçti: 2-1. Golden hemen sonra Terim, Ozan Tufan-Mevlüt değişikliğine gitti ve çift forvete döndü. Fakat kalan sürede gol bulamadık ve sahadan 2-1 yenik ayrıldık.
Eksiklerimizi gördük
Millilerimiz her ne kadar mağlup olsa da, turnuva öncesi iyi bir sınav verdi. EURO 2016’ya kadar takım olarak fizik kalitemizi yukarıları çekersek, ciddi sorunlar yaşamayız. Fakat bir gerçek var ki, Caner’in maç eksiği, Ozan’ın acemilikleri ve Hakan-Mehmet Topal ikilisinin ağırlığı giderilmek zorunda.
‘’Artık çok geç‘’
Ligi beşinci bitirip, Avrupa Kupaları’nda cezasını çekmek adına son derece kritik bir maça çıkan Galatasaray, ligde kalmayı geçtiğimiz hafta garantileyen Kayserispor’u konuk etti. Cim Bom’da durumu maç saatinde netlik kazanan Sneijder sahada yer alırken, Sinan Gümüş de uzun bir sürenin ardından ilk 11’de şans buldu.
Baskı çabuk geldi
Maça istekli başlayan Galatasaray oyunun kontrolünü eline geçirmekte zorlanmadı. Orta alanda Selçuk, Sneijder ve Emre ile rakibine pres uygulayan Aslan, rakip kaleye gitmekte zorlanmadı.
11. dakikada Sneijder savunmanın arasına oynadı ve topu Podolski’yle buluşturdu. Alman golcü kaleci ile karşıya kaldığı pozisyonda düzgün vurdu ve topu ağlara gönderdi: 1-0.
Kayserispor zaman zaman cılız atak girişimlerinde bulunsa da, etkili olamadı.
18. dakikada Furkan ceza sahası içerisinde ayağı kaymasına rağmen vurdu, Muslera son anda köşeden çıkarttı. Bu pozisyon konuk takımın gole en çok yaklaştığı andı. 26’da ise Yasin sol kanattan Sinan’a oynadı. Genç oyuncu ceza sahasına girer girmez çok sert vurdu ve farkı 2’ye çıkarttı: 2-0. Bu golden sonra Cim Bom çok daha rahat ve etkili oynamaya başladı. Kayserispor ise maçtan iyice koptu. 45’te Podolski sol kanattan ceza sahasına yöneldi ve içeride bekleyen Sinan’ı gördü. Sinan müsait pozisyonda soğukkanlı bir vuruşla farkı 3’e çıkarttı: 3-0. Bu gol aynı zamanda ilk yarının da skoru oldu.
Poldi-Sinan A.Ş
Galatasaray ikinci yarıya Sneijder-Bilal değişikliği ile başladı. Kupa finalini düşünen Reikerink, fizik olarak iyi durumda olmayan Hollandalı oyuncuyu dinlendirmeyi tercih etti. Kayserispor ikinci 45 dakikaya daha atak başlasa da, bu durum uzun sürmedi. 48’de Kayserispor’da ceza sahası içerisinde Muslera ile karşı karşıya kalan Derley, Muslera’nın yanından topu ağlara gönderirken, Koray son anda topu çizgiden çıkarttı. 58. dakikada Podolski ceza sahası dışındaki Bilal’e oynadı. Bilal yay üzerinden çok sert vurdu ve topu ağlara gönderdi: 4-0.
Dört dakika sonra ise Yasin sağ taraftan ortaladı. Arka direkte bekleyen Selçuk, düzgün bir vuruşla skoru 5-0’a getirdi. Aslan bu golden sonra da ataklarını sürdürdü. 69’da Podolski’nin ortasına Sinan vurdu ve takımının altıncı, kendisinin üçüncü golünü attı: 6-0.
Sezon başından bu yana harekete geçemeyen, takım olamayan Galatasaray, çok geç uyandı. Kayserispor maçındaki istek ve özverinin yarısını lig boyunca gösterseler, şu an çok farklı bir pozisyonda olabilirlerdi. Kayserispor’u 6-0 yenen Galatasaray, Osmanlıspor’un da Akhisar’ı mağlup etmesiyle ligi altıncı sırada tamamladı. Artık Sarı-Kırmızılı takım için tek çare, Ziraat Türkiye Kupası finalinde Fenerbahçe’yi yenip, kupayı alarak UEFA’nın verdiği cezayı çekmek.
‘’İlk maç finale taşıdı‘’
Türkiye Kupası Yarı Final rövanş maçında Galatasaray, Çaykur Rizespor’u konuk etti. Rize’deki maçı 3-1 kazanan Galatasaray, bu mücadeleye büyük bir avantajla başladı. Kadroda değişime giden Riekerink savunmanın sağında Semih’e forma verirken, uzun süredir şans bulamayan Donk da sahaya ilk 11’de çıktı. Riekerink’in bir başka değişikliği ise, Umut’u yedek oturtup Podolski’yi en uçta oynatmasıydı.
Tempoyu düşürmediler
Rizespor erken gol bulup, final şansını artırmak adına mücadeleye risk alarak başladı. 9. dakikada Ahmet İlhan ceza sahası içerisinde vurdu, top yan direkten döndü. Galatasaray skor avantajına sahip olmasına karşın tempoyu düşürmedi ve gol aramaktan vazgeçmedi. 21. dakikada ise Karadeniz ekibi gole çok yaklaştı. Ahmet İlhan kaleci ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda vuruşunu yaptı, Muslera gole izin vermedi. Muslera’dan dönen topu önünde bulan Ahmet İlhan’ın ikinci denemesini bu kez Denayer çizgiden kafayla çıkarttı.
Bu bölüme kadar Çaykur Rizespor iki önemli ataktan yararlanamadı. 23’te ise Podolski kornerden ortaladı, Donk altı pasta kafayı vurdu, top az farkla auta gitti. İki takımın da tempoyu yüksek tuttuğu ilk yarı golsüz eşitlikle tamamlandı.
Sinan hazır döndü
Galatasaray ikinci yarıya Yasin-Olcan değişikliği ile başladı. İlk yarı boyunca takımına olumlu katkı yapmayan Yasin’in kenara gelmesi, doğru bir hamle oldu. Rize’de ise Tuszynski ikinci yarıya başlamazken onun yerine Mehmet Akyüz oyuna dahil oldu. Bu değişiklik Rizespor’a hareketlilik getirdi. Deplasman ekibi Mehmet ile birlikte, pas yüzdesini artırıp Muslera’yı daha da zorlamaya başladı. Cim Bom’da ise, Donk orta alanda aksamaya başladı. 61. dakikada Galatasaray kontratakla hızla sahasından çıktı. Emre’nin pasıyla kaleye yönelen Podolski, boş durumdaki Sabri’ye ortaladı. Sabri arka direkte topa vursa da pozisyon autla sonuçlandı. Rizespor gol için daha fazla risk aldıkça, Galatasaray kontralarla etkili olmaya başladı. 64’te Podolski ceza sahası dışından vurdu, top az farkla yandan auta gitti. 70’te ise Sinan Gümüş uzun bir sakatlık döneminin ardından Sabri’nin yerine oyuna dahil oldu. 74. dakikada Muslera’nın uzun kaleci vuruşu sonrası topu önüne alan Sinan, direkt kaleye yöneldi. Çapraz açıdan vuruşunu yapan genç oyuncunun şutu, az farkla auta gitti.
Uzun bir sakatlık döneminin ardından son derece iyi bir şekilde sahalara dönen Sinan’ın performansı çoğu arkadaşından iyiydi. İki takımın da zaman zaman gole çok yaklaştığı mücadele 0-0’lık beraberlikle tamamlanırken, Galatasaray finale yükselen taraf oldu.
‘’Yasin böyle istedi‘’
Son lig maçında Kasımpaşa’yı farklı mağlup eden Galatasaray, Bursa deplasmanına bu moralle çıktı. Aslan’da sakatlığı bulunan Sneijder ve Chedjou forma giyemezken sahalara dönen Denayer mücadeleye ilk 11’de başladı.
Atamayana atarlar
Mücadele yüksek tempoda başlarken Galatasaray, Kasımpaşa mücadelesinin ikinci yarısında olduğu gibi özgüvenli ve agresif bir oyun ortaya koydu. Sağ kanadı etkili kullanan Cim Bom’da özellikle Sabri yaptığı bindirmeler ve isabetli ortalarla rakip savunmayı bir hayli yıprattı. Selçuk ve Olcan da orta alanda kaptıkları topları iyi değerlendirdi.
Oyuna dahil olamayan ve görevini yerine getirmeyen tek isim ise Yasin oldu. 15. dakikada Sabri kaleci ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda vuruşunu yaptı, Harun topu ayakları ile önledi. Organize olmakta ve pozisyon bulmakta zorlanan Bursa ise uzaktan şutlarla gol aradı.
20. dakikada Stoch 30 metreden vurdu top az farkla auta gitti. 30’da ise son derece ilginç bir pozisyon yaşandı. Denayer’in riskli geri pasında Muslera son anda topa müdahale etti ve kornere çeldi. Bu ana kadar etkili olamayan Hamza Hamzaoğlu’nun takımı Bursaspor ise toparlanmaya başladı. 35’te Batalla soldan ortaladı, Sivok vurdu ve ev sahibi takım öne geçti. 1-0.
Golde pozisyona müdahale edemeyen ve topu rakibine bırakan Yasin başrol oynadı. Yasin hem defansta hem de savunmada hiç yoktu. 41’de ise Stoch kaleci ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda golü yapabilse Galatasaray için belki de maç bitecekti. Bursaspor son bölümünde etkili oynadığı ilk yarıyı önde kapatmayı başardı.
Çizgiyi geçiremediler
İkinci yarıda iki takım da orta alanı daha boş bıraktı ve daha fazla risk aldı. Bursaspor ileri çıkarken ilk yarıya oranla daha az zorlandı. Galatasaray’da Yasin ve Podolski sahada gezinmeye devam etti. Beraberlik için yüklenen Aslan golü erken buldu. 50’de serbest vuruşta Emre içeri ortaladı, Podolski ceza sahasında kafayla indirdi, yaşanan karambol sonrası Olcan topa dokundu ve skora denge geldi. 1-1. golden sonra oyunda tempo arttı. Bursa’da Batalla etkili oyununu artırınca Galatasaray savunması 55 ile 70. dakikalar arasında bir hayli zorlandı. 62’de Faty ortaladı Deniz ceza sahasında kafayı vurdu top az farkla yandan auta gitti.
Galatasaray orta sahasında Emre, Selçuk ve Olcan gitgide yorulurken Riekerink’in Yasin’e tahammül etmesi anlaşılır gibi değildi. 78. dakikada Yasin hızla ceza sahasına girdi. Kaleci ile karşı karşıya kalan Yasin çok kötü vurdu ve topu auta gönderdi. 83’te Selçuk soldan ceza sahasına ortaladı, Yasin altı pasta dokundu ama topu üstten auta gitti. İki takımın da galibiyet golüne yaklaştığı maçta başka gol olmadı ve mücadele 1-1 sona erdi.
‘’‘Aslan' olduğunu hatırladı‘’
Türkiye Kupası’nda Çaykur Rizespor’u 3-1 yenerek, final için büyük bir avantaj yakalayan Galatasaray, ligde Kasımpaşa’yı konuk etti. Cezalı ve eksik oyuncular nedeniyle kadro kurmakta zorlanan Riekerink, beklenen onbir ile sahaya çıktı.
Takım gibi oynadılar
Maça iyi başlayan taraf Galatasaray oldu. Rakibine önde basan Sarı-Kırmızılı takım, bloklar arasındaki mesafeyi de kısa tuttu. Böylelikle orta alanda topa hakim olan Cim Bom, oyuna yön vermeyi başardı. 13. dakikada Selçuk sol çaprazdan kullandığı serbest vuruşta, içeri etkili bir orta gönderdi. İyi yükselen Bilal, kafayı vurdu ve topu ağlara gönderdi: 1-0. Golü erken bulan Aslan, stresi de üzerinden attı. Golden bir dakika sonra Podolski ceza sahası dışından vurdu, top yan direkten döndü.
Galatasaray skor üstünlüğünü ele geçirdikten sonra oyuna yön vermeye devam etse de, 29. dakikada Kasımpaşa yakaladığı fırsatı iyi değerlendirdi. Castro, Carole’nün arkasına derinlemesine oynadı. Topla buluşan Scarione ceza sahası içerinde düzgün vurdu ve maça denge geldi: 1-1. Golü, Carole’nün mevkiine erken dönememesi zemin hazırlarken, Riekerink’in takımında aksayan iki isim Linnes ve Carole oldu. İlk yarıda rakibine oranla daha etkin olan Galatasaray, skoru değiştirmeyi başaramadı ve soyunma odasına 1-1’lik eşitlikle gidildi.
Etkili 15 dakika...
Riekerink ikinci yarıya Bilal-Umut değişikliği ile başladı. Bu değişikliğin ardından, Podolski forvet arkasında, Umut ise forvet oynadı. 63’te Serbest vuruştan Selçuk ceza sahasına ortaladı. Savunmanın müdahalesi sonrası, top Podolski’nin önüne düştü. Alman yıldız kale ağzında dokundu ve takımını öne geçirdi: 2-1. 69’da ise Sabri ceza sahası dışından vurdu, kaleci son anda çıkarttı. Aslan ikinci golü bulduktan sonra daha özgüvenli oynamaya başlarken, ilk yarıya oranla daha az pas hatası yaptı.
Cim Bom özellikle 60 ile 75. dakikalar arasında son derece etkili ve göze hoş gelen bir performans ortaya koydu. 70. dakikada ise Selçuk ceza sahası içerisi sol çaprazında topu önünde buldu. Yıldız oyuncu çok klas bir vuruşla farkı ikiye çıkarttı: 3-1. Bu golden kısa bir süre sonra Rıza Çalımbay değişiklik yapıp oyuna mücadele etse de, üçüncü gol planları tamamen bozdu. 90. dakikada ise Emre’nin pasında Podolski ceza sahası içerisinde gol vuruşunu yaptı ve maçın skorunu tayin etti: 4-1. Geçtiğimiz haftaların aksine, oyuna tepkisini koyan, yardımlaşan ve sonuna kadar mücadele eden Aslan rakibini 3-1 yenerek altın değerinde bir 3 puanı almayı başardı.
‘’Aslan finalde!‘’
Ligde havlu attıktan sonra, Ziraat Türkiye Kupası’na sarılan Galatasaray, yarı final ilk maçında Rizespor’u deplasmanda devirip, avantaj yakaladı. Sakatlıkları nedeniyle Chedjou, Denayer ve Selçuk’un yanı sıra, cezalı Donk da maç kadrosunda yer almadı. Riekerink elindeki kadrosunu en iyi şekilde kullanmaya çalışırken, Sabri’yi orta sahanın sağında kullanarak sürprize imza attı.
Aslan baskılıydı
Mücadele oldukça tempolu başladı. İki takım da ilk dakikalarda süratli ataklarla orta alanı çabuk geçti. Rizespor özellikle sol kanadı etkili kullanırken, Mehmet Akyüz bir çok pozisyonda Semih’i zorladı. Galatasaray ise rakip savunmanın arasına attığı yerden toplarla etkili oldu. 12. dakikada Podolski, İtandje ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda sert vurdu, top az farkla auta gitti. 15’te ise Emre, savunmanın arkasına atılan topta kaleye yöneldi. Genç oyuncu kaleci ile karşı karşıya kaldığı anda düzgün vurdu ve takımını öne geçirdi: 0-1. Aslan’da 24. dakikada sakatlanan Sneijder, yerini Olcan’a bıraktı. Bu değişiklik sonrası Sarı-Kırmızılı takımın hızı kesildi. Sabri savunmaya daha fazla yardım ederek, Semih’i rahatlattı. Rizespor ise yediği golden sonra hem oyun olarak hem de fizik olarak düştü. Galatasaray, üstün oynadığı ilk 45 dakikayı 1-0 önde kapatmayı başardı.
Hakem dengeyi kurdu!
İkinci yarıya iki takım da düşük tempoda başladı. Galatasaray, orta alanda topu ayağa oynayarak, rakip kaleye gitmekte acele etmedi. Ev sahibi takım ise yine kanatları tercih etti. 51’de Makiadi’nin ikinci sarıdan atılması ise Rizespor’un işini daha da zorlaştırdı.
53. dakikada Deniz Kadah, Hakan Balta’dan söktüğü topla soldan bindirdi ve ceza sahasındaki Ahmet İlhan’a oynadı. Ahmet İlhan’ın altı pastan vuruşunu, Muslera son anda çıkarttı. Galatasaray ise 61. dakikada etkili geldi. Podolski orta alanda topu kaptı ve ceza sahasına giren Yasin’i gördü. Topu önüne alan Yasin, kaleci ile karşı karşıya kaldı ve düzgün bir vuruşla farkı 2’ye çıkarttı: 0-2. Bu gol Aslan’a büyük bir avantajı da getirdi. 65’te ise Hakan Balta’nın Deniz’e yaptığı müdahalede sonrası, Ali Palabıyık direkt kırmızıyı gösterdi. Bu kart son derece tartışmaya açık, hatta çok ağır, bir karar oldu.
Avantaj Cim Bom’da
İki takımın da on kişi kalmasından sonra Rizespor etkili gelmeye başladı. 76. dakikada Sercan sağ çizgide Carole’den topu çok kolay aldı ve ceza sahasına doğru yöneldi. Arka direkteki Ahmet İlhan’ı gören Sercan, bekletmeden pasını verdi. Ahmet İlhan soğukkanlı bir vuruşla, farkı bire indirdi: 1-2. Bu golden sonra Rizespor yüklense de, Aslan savunmada dikkatli kaldı ve hata yapmadı. Uzatma anlarında sahneye çıkan Podolski ceza sahası içerisinde sert vurdu ve farkı tekrar 2’ye çıkardı: 1-3. Rize’de rakibini 3-1 mağlup eden Galatasaray, final için önemli bir avantaj yakaladı.
‘’Bir kupadan çok fazlası‘’
Çok değil daha geçtiğimiz sezon başarıdan başarıya koşan, hem Avrupa’da hem de yurt toprakları içerisinde her daim zirveye oynayan Galatasaray artık Ziraat Türkiye Kupası’nı kazanmak zorunda. Her sene ‘angarya’ olarak görülen Türkiye Kupası, Galatasaray için Avrupa’dan alınan men cezasını çekmek anlamının yanı sıra başkan Dursun Özbek ve yönetiminin de geleceğini direkt etkileyecek. Lige daha Şubat ayında havlu atan Sarı-Kırmızılılar eğer Türkiye Kupası’ndan da elenirse Avrupa Kupaları’na katılamama cezasını da çekememiş olacak.
UEFA sopası hissedilecek
Bu durum sadece kaybedilen bir yıl demek değil. Avrupa’da iki yıl olamamak demek milyonlarca Euro’ya veda etmek ve dolayısıyla Dursun Özbek’in şahsi takviyeleri ile dönen kasanın iyice boşalması demek. Bunun sonunda da Galatasaray, UEFA’nın sopasını daha uzun yıllar ensesinde hissedecektir. Bundan birkaç hafta önce çoğunluğun fikri gibi ben de ‘bu kadronun ölüsü ligi 4. bitirir’ görüşündeydim. Fakat vaziyet görünenden de vahimmiş. Her maç bitiminde bundan daha kötüsü olamaz derken bir sonraki karşılaşmada oyuncuları daha ruhsuz, daha bırakmış ve en acısı daha vurdum duymaz görmek umudumu azaltıyor.
Selçuk’un pek niyeti yok
Bir gerçek var ki, Galatasaraylı oyuncular geldikleri ve kulübü getirdikleri bu tablodan hâlâ utanmamışlar ve Türkiye Kupası maçlarını bir onur mücadelesi olarak görüp savaşmazlarsa Rize turu kolay atlayacaktır. Çünkü tabloda yer alan sadece 11 Sarı-Kırmızı forma var. Tabii ki buna ön ayak olması gereken oyuncuların başında Selçuk İnan geliyor. Fakat onun da pek elini taşın altına koymaya niyeti yok gibi. Fenerbahçe maçında gücünün sonuna kadar mücadele eden kaptanın anlaşılan adale sakatlığının yanı sıra mental yorgunluğu var. Selçuk, kupanın ilk maçını kaçırsa da rövanşta mutlaka sahada olmalı.
Büyüklüğü anlamadılar
Bu kötü tabloda en büyük pay sahibi Dursun Özbek ve yönetimidir. Göreve geldikleri günden bu yana aralıksız skandallara imza atan Özbek ve yönetiminin, ne yazık ki hatalarından ders almaya da niyeti yok. Yakın çevresinden birçok kez telkinler alan Dursun Özbek’in, kırılmaz inadından vazgeçmezse koltuktaki ömrü de uzun olmayacak. Özbek’in özellikle Florya gibi kulübün can damarı olan bir alanı hiçbir tecrübesi olmayan Mehmet Özbek’e emanet etmesi değişmesi gereken ilk yanlışı. Başkan her ne kadar kardeşi için ‘iyi bir işadamı ve kulüp yöneticiliği tecrübesi var’ dese de Galatasaray’ın kalibresinin büyüklüğünü anlamadığı ortaya çıkıyor.
Dursun Özbek değişmelidir
Dursun Özbek’in diğer üstesinden gelmesi gereken bir konu ise yönetim içerisindeki parçalanmış yapıyı bitirmesi. Duygun Yarsuvat eksenindeki yöneticileri artık bilmemesi imkansız. Hangi yöneticinin, hangi diğer yönetici için kapalı kapılar ardında neler söylediğini duymama ihtimali olduğunu da düşünmüyorum. Özetle Dursun Özbek, yeni bir başlangıç için önce kendini ve yönetimini yenilemeli. Aksi takdirde bu hazin tablonun değişmesi imkansız.