Arama

Popüler aramalar

‘’Yürekli oynamak yetti!‘’

D Grubu’ndaki ilk maçından puansız ayrılan Milli Takımımız, Çek Cumhuriyeti ile hayati bir maça çıktı. En iyi 4 üçüncüden biri olabilmek için kazanmanın da tek başına bize yetmeyeceği maça Fatih Terim rotasyonla başladı. Caner, Oğuzhan ve Hakan Çalhanoğlu’nu kesen tecrübeli teknik adam, Emre, Olcay ve Volkan Şen’e ilk onbirde şans verdi.

Erken gol rahatlattı

İlk iki maçın aksine Ay-Yıldızlılar maça istekli, hırslı ve atak başladı. Orta alanda Emre, Arda ve Selçuk’la kazanılan toplarla hızlı atağa çıkan Milliler rakip kalede etkili oldu. Çekler önde baskılı oynayıp bizi ileri çıkartmak istemese de başarılı olamadılar. 10. dakikada Emre sağ taraftan hızla çizgiye indi ve içerdeki Burak’a nefis çıkarttı. Burak bekletmeden vurdu ve milli takımımızı öne geçirdi: 1-0.

Bu golden sonra Çek Cumhuriyeti daha fazla atak yapmaya başladı. 15’te kornerden gelen topa Sivok kafayı vurdu, top yan direkten döndü. 24’te ise Plasil’in pasıyla Kaderabek bir anda topla ceza sahamıza girdi ve Volkan ile karşı kaşıya kaldı. Çek oyuncunun vuruşunu Volkan son anda kornere çeldi. 26. dakikada ise bu kez gole yaklaşan taraf biz olduk. Volkan Şen ceza sahası dışından sert vurdu, top az farkla yandan auta gitti. İki takımın da yüksek tempoda oynadığı mücadelede karşılıklı ataklar iki kaleciyi de bir hayli zorlamaya başladı. 37’de Plasil 25 metreden çok sert vurdu, Volkan doksana giden topu son anda çıkarttı. Turnuva boyunca en iyi futbolunu oynayan Milli Takımımız, Burak’ın ayağından bulduğu golle soyunma odasına 1-0 önde gitti.

Kontrol bizdeydi

Millilerimiz ikinci yarıya daha da iyi başladı. Daha çok koştuk, daha çok istedik ve oyunun kontrolünü elimize aldık. Çekler ise ilk 45 dakikaya oranla daha düşük tempoda başladı. Rakip takımda fiziksel düşüşler de başlayınca savunmada daha az zorlandık. İkinci gol için yüklenen millilerimiz 64. dakikada istediğini aldı. Selçuk serbest vuruştan ceza sahasına ortaladı. Mehmet Topal önünde kalan topu geriden gelen Ozan’a çıkarttı. Ozan ceza sahası içerisinde çok sert vurdu ve farkı ikiye çıkarttı: 2-0.

75’te Gökhan sağ kanattan ortaladı, Arda’nın ceza sahası içerisinde vurduğu kafa az farkla üstten auta gitti. Son bölümde ise Çekler hem oyun hem de fizik kalitesi olarak düşüşe geçti. Biz ise oyuna yön veren taraf olmaya devam ederken daha kontrollü oynamaya başladık. İlk maçların aksine savaşan, isteyen ve yeteneğinin yanına yüreğine koyan Ay-Yıldızlılar kendilerinden bekleneni nihayet sahaya koydu. Çekler’i 2-0 yenen Millilerimiz şimdi İtalya ve Belçika’nın kaybetmemesini veya Macaristan’ın Portekiz’i yenmesini bekleyecek.

22 Haziran 2016, Çarşamba 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Sorunumuz futbol dışı‘’

EURO 2016’daki ilk maçında Hırvatistan’a 1-0 mağlup olan Milli Takımımız, ikinci sınavını İspanya karşısında verdi. Hırvat maçında skordan çok, kötü futbolu ile eleştirilen Ay-Yıldızlı takımımızda, Fatih Terim o maçtan sadece bir değişikliğe gitti. Cenk’in yerine Burak’a ilk 11’de forma veren Terim, oyun anlayışında da farklı bir tarz denedi. Rakibini önde karşılayan, ilerde tutmaya çalışan takımımız rakip ataklarında ise 5-4-1 taktiğini uyguladı.

Tempoyu erken kaybettik

Biz ilk 5 dakikalık bölümde baskı kurmayı denerken, İspanya ise orta alanda topa hakim olmayı tercih etti. Yüksek tempoyla başladığımız maçta 20. dakika itibari ile hızımız kesildi. İspanya ise topu istediği gibi kontrol edip, yönlendirmeyi başardı. Tabii ki bu durum İspanyollar’ın işlerini kolaylaştırdı. 29. dakikada Nolito ceza sahası dışından sert vurdu, top az farkla yandan auta gitti. Bu dakiklarda özellikle savunmada ciddi hatalar yapmaya başladık. Mehmet Topal ve Hakan Balta bireysel olarak son derece kötü performans gösterince, rakip hiç de zorlanmadı. 34’te Nolito sol taraftan ortaladı, Morata kafayı vurdu ve İspanyollar öne geçti: 1-0. Hakan ve Mehmet bu pozisyonda adam paylaşımını yapamadı. 37. dakikada ise Fabregas savunmanın arkasına uzun oynadı. Nolito ceza sahası içerisinde bomboş kaldı ve maalesef fark 2’ye çıktı: 2-0.

Bu golden sonra ise artık yapacak bir şey de kalmadı. İspanya ilk yarıda bulduğu iki golle soyunma odasına 2-0 önde gitti.

İyi olan bir şey yok

İspanya ikinci yarıya da golle başladı. 48’de İniesta, savunmanın arkasına yerden oynadı. Topu önüne alan Alba, bekletmeden Morata’ya aktardı. Morata soğuk kanlı bir vuruşla farkı üçe çıkarttı: 3-0. Fakat golde Alba’nın ofsayt pozisyonunda olduğunu hakemin atladığını söylemek gerekir. Maç bizim için biterken, daha ciddi sorunlar su yüzüne çıktı. Turnuvaya gelmeyi başarı adleden oyuncularımızın gardı iyice düştü. Tabeladaki farka isyan yerine, teslim bayrağı çoktan çekildi. Görünen o ki turnuva aslında bizim için başlamadan bitmiş. Sorun İspanya’ya, Hırvatistan’a ya da Çekler’e yenilmek değil. Sorun, gruptan çıkmayı sorun etmeyen düşüncesindeki oyuncuların olmasında. İspanya’nın her anlamda bizden iyi olduğunu zaten sokaktaki çocuk bilir, fakat şunu da iyi bilir ki o çocuk, Türk Milli Takımı kaybeder ama bu kadar boyun eğmez. ‘Yıldızlarımız’ için söylenebilecek bir şey yok. Ne zaman ki Burak faul almak yerine, gol atmayı düşünür, ne zaman ki Gökhan, Caner yüreğini ortaya koyar, ne zaman ki Arda aklını futbola verir, o zaman umutlu olabiliriz. Ya da Avrupa Şampiyonası bir gün Konya’da olursa o zaman kimse bizi tutamaz. Şimdi tek seçeneğimiz Çekler’i farklı yenip, beklemek. Olur mu? Buraya gelirken
olanları düşününce hala umut var diyorum. İkinci maçımızda İspanya’ya 3-0 yenilerek işimizi yine mucizelere bıraktık.

18 Haziran 2016, Cumartesi 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’‘Yıldızlardan' beklentiler‘’

Bir değil birçok mucizeyi aynı anda bir araya getirerek katıldığımız EURO 2016’ya maalesef kötü başladık. Aslında Hırvatistan karşısında alınan 1-0’lık yenilgi futbolun gerçekleri içerisinde gayet doğal karşılanmalı.

Hatta bu sonuç için memnun da olmamız gerekir çünkü alabileceğimiz en az farklı yenilgiyi aldık. Fakat burada üzerinde durulması gereken ve değiştirilmesi zorunlu olan nokta mücadele gücümüzün Hırvatlara yaklaşamaması. Kadrosunda Dünya yıldızlarını barındıran ve bu yıldızlardan müthiş bir takım yaratan rakibinize karşı bu kadar az koşmaya bu kadar teslim olmaya hakkınız olamaz. Eğer bu maçtan puan almak istiyorsanız ya da yenilsek dahi ‘helal olsun’ dedirtmek niyetindeyseniz her zamankinden çok kapasitenizi zorlamak zorundasınız. En çok da takımın omurgasını oluşturan ‘yıldız’ oyuncularımızın bunu yapması gerekiyor. Peki kim bu ‘yıldızlar’?

Hiç lafı dolandırmadan; Arda, Caner, Gökhan, Hakan ve Burak… Eğer onlar Hırvatistan maçındaki oyunlarının üzerine çıkamazsa umutlu olmayı ummak hayalcilik olur. Eğer rakiplerin altında mücadele edip sadece yeteneklerine güvenip katkı yapabileceklerini düşünüyorlarsa, İspanya maçı çok daha acı tecrübeler edinmemize neden olur. Bu oyuncuların akıllarında gereken şey medya ve tüm Türkiye halkının onlardan çok daha fazlasını beklediği. Çünkü çok daha fazlasını yapabilecek yetenekleri olduğu kesin. Geriye kalan çalışmak. Kendi beklentim ise en azında Fatih Terim kadar mücadele etmeleri..

13 Haziran 2016, Pazartesi 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Daha fazlasını yapmalıyız‘’

Milli Takımımız EURO 2016’da ilk maçında Hırvatistan ile karşılaştı. İlk maç olmasına karşın, iki takım için de büyük önem taşıyan mücadeleye, Fatih Terim tek sürprizi forvet bölgesinde yaparak başladı. Maç Burak ile başlaması beklenen Terim, Cenk’e formayı verdi.

Orta alanımız çalışmadı

Hırvatlar karşılaşmaya iyi başlayan taraftı. Ön bölgede Perisic, Rakitic, Brozovic ve Mandzukic ile pres yapan Hırvatistan orta alanımızı bozdu. 2. dakikada gole yaklaşan Cacic’in takımı, Perisic ile önemli fırsattan yararlanamadı. Biz ise ilk 10 dakikalık bölümde orta alanda sahaya iyi yayılamazken, rakip takımın hızlı ataklarına engel olamadık. Kanatlardan yapılan ortalarla pozisyon arayan Hırvatistan, özellikle Caner’in bölgesini etkili kullandı. Ay Yıldızlılar, rakibin baskısından kurtulduktan sonra daha önde oynamaya başladı. Fakat, topu bir türlü son bölgeye geçirmeyi başaramadık. 28. dakikada ise gole çok yaklaştık. Gökhan’ın sağdan ortasına altı pasta Ozan kafayı vurdu, fakat Subasic son anda çizgiden çıkarttı. 35’ten sonra Hırvatlar kalemize daha fazla yüklenmeye başladı.

Modric affetmedi!

Yine kanat organizasyonlarıyla pozisyon arayan rakip takım, savunmamızı yıprattı. 41’de ise maalesef kalemizde golü gördük. Selçuk’un ceza sahasından uzaklaştırmak istediği topa Modric yere düşmeden ceza sahası dışından düzgün vurdu ve top ağlarımıza gitti: 0-1. İlk yarıda zaman zaman etkili olsak da rakibin fizik gücü ve baskısına gereken cevabı veremedik. Takımımızın en güçlü bölgesi olan orta alan etkisiz kalınca, Hırvatistan ilk yarıyı hem oyun hem de skor olarak önde kapattı.

Direkler korudu

İlk yarıdaki oyundan memnun olmayan Fatih Terim, ikinci kırk beş dakikaya Oğuzhan-Volkan Şen değişikliği ile başladı. Fakat bu değişlik orta alanımızı harekete geçiremedi. Özellikle Arda ve Hakan Çalhanoğlu’nun hücuma katkı verememesi, organize bir atak kurmamızı engelledi. Hırvatlar ise daha fazla ayakta kalan ve topu daha etkili kullanan taraftı. İki bekimiz Caner ve Gökhan’ın da fizik olarak düşmesi, rakibin daha fazla üzerimize gelmesine olanak sağladı. 52’de Ozan’ın Rakitic’e yay üzerinde yaptığı harekette hakem faulü verdi. Topun arkasına geçen Srna direkt kaleyi düşündü, üst direğe çarpan top auta gitti. 65’te Terim ikinci hamlesini maç boyunca isteneni veremeyen Arda’yı oyundan alıp Burak’ı sahaya sürerek yaptı. 67’de Perisic sağ taraftan ceza sahamıza yerden gönderdi. Arka direkte Brozovic boş pozisyonda topa dokunamadı. 73. dakikada ise bizim için tam anlamıyla şans anıydı. Mandzukic’in ortasına Perisic kafayı vurdu, üst direğe çarpan top auta gitti.

Telafisi var

İkinci yarıda kalemizde ciddi tehlikeler yaşadığımız mücadeleden 1-0 yenik ayrıldık. Bu skorun elbette ki telafisi varken gruptaki son iki maçımızda çok daha fazla mücadele etmeliyiz. Bu seviyede, koşan, ayakta kalan takımlar bir üst tura çıkacaktır. Her ne kadar isim isim iyi bir takım olsak da, bu yeterli değil. Arda, Caner, Oğuzhan ve Gökhan Gönül’ün bireysel performanslarını yükseltmeleri halinde, başarıya ulaşmamız daha kolay olacaktır. Aksi takdirde turnuvadan mutlu ayrılmamız çok zor.

13 Haziran 2016, Pazartesi 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Havamız çok pozitif‘’

2016 Avrupa Futbol Şampiyonası finallerinin ilk hazırlık aşamasına Antalya ayağı ile başlayan A Milli Takımımız bu bölümü daha çok yorucu geçen sezonun ardından bir dinlenme süreci olarak geçirdi. Öğrencilerin hem fizik olarak hem de zihnen dinlenmesini isteyen Milli Takımlar Futbol Direktörü Fatih Terim bu süreci iyi yönetti.

İngiltere ile oynanan hazırlık maçının ardından ortaya çıkan tabloda bazı oyuncularımızın fizik olarak istenen seviyede olmadığı açıkça görüldü. Bu durum teknik heyetin öncelikli halledilmesi gereken sorun olarak ilk sıraya alındı. Slovenya ile oynadığımız son hazırlık maçında ise daha iyi sinyaller verdik. Bir hazırlık karşılaşmasından beklenmeyecek sertlikte geçen maçta zaman zaman aksasak da mücadelemiz ve kazanma hırsımız çok önemli bir kazanımdı.

Kozumuz olacak

Belki de bu istek ve inatçı yapımız, bizim rakiplerimize karşı Fransa’daki şampiyonada en büyük kozumuz olacak. Çünkü açıkça söylemek gerekirse grubumuzdaki takımlar bizden fizik olarak biraz daha ileri durumda. Özellikle birçok oyuncumuz çeşitli nedenlerden dolayı düzenli forma giyememesi turnuva öncesindeki en büyük sorunumuz. Hazırlık bölümünün Fransa kısmında kondisyon ve fizik olarak bir adım daha ileri gittik.

Herhangi bir oyuncumuzun sakat olmaması ise gerçekten bizim adımıza çok önemli bir artı olarak dikkat çekiyor. Kadro kalitesi olarak
son derece iyi bir kadromuz olsa da bu tek başına yeterli olmayabilir. Çok daha fazla koşmalı ve mücadele etmeliyiz.

İnanmış bir takım

Bunu yanı sıra hakem standartlarını ligimizdekinden çok daha farklı olacağı kesin. Son bir haftada gelişen pozitif hava devam ettiği takdirde ise bu şampiyonada üst tura çıkmamız zor olmayacaktır.

12 Haziran 2016, Pazar 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Galibiyet moral oldu‘’

Euro 2016 öncesinde son hazırlık maçına çıkan milli takımımız, Slovenya ’ya konuk oldu. Şampiyona öncesi takımının son durumunu görmek isteyen Fatih Terim ideal kadrosu ile sahaya çıkarken, Burak’a ilk 11’de sahaya sürdü. Fizik olarak tam hazır olmayan Burak’ın eksiklerini kapatmak isteyen Terim, turnuvada da en zor seçimi Cenk ve Burak arasında yapacağa benziyor.

Savunmamız hata yapmadı

Karşılaşmaya iyi başlayan Ay-Yıldızlılar orta alanda topu kontrol altında tuttu. 5. dakikada Arda’ya yapılan faulde topun arkasına Hakan Çalhanoğlu geçti. Hakan’ın arka direğe ortasına iyi yükselen Burak kafayı vurdu ve milli takımımızı öne geçirdi: 0-1. Erken gelen gol moral olsa da bu dakikadan sonra Slovenya maça ağırlığını koymaya başladı. 11. dakikada Kurtic, 30 metreden çok sert vurdu, 90’a giden topu Volkan kornere tokatladı. Ev sahibi takım orta alanı hızlı geçerek, oyunu kanatlara taşıyarak, yan toplarla tehlike aradı. Özellikle Caner ve Arda’nın kanadı zorlayan Slovenya kalemizde etkili oldu. İki Oyuncunun da maç eksiğinden kaynaklanan aksamaları Hırvatistan maçına kadar mutlaka giderilmeli. Aksi takdirde ciddi sorunlar yaşayacağımız açık. Ilicic, Bezjak, Beric ve Kampl gibi teknik seviyesi yüksek oyuncularla üzerimize gelen ev sahibi takıma karşı savunmamızda Mehmet ve Hakan direnen isimler oldu. Özellikle Ozan’ın gerek savunmaya gerekse hücuma yeterince katkı verememesi bizi zorlayan problemlerin başında geldi. Oğuzhan da rakip alanda kayboldu. İlk yarının son bölümlerinde topu daha fazla ileri taşımayı başaran millilerimiz, soyunma odasına 1-0 önde gitti.

Değişiklikler hareket kattı

İlk yarıdaki oyundan memnun olmayan Fatih Terim, Oğuzhan-Volkan Şen ve Hakan Çalhanoğlu-Emre More değişikliği ile başladı. Bu değişiklikler tempomuzu artırsa da ceza sahasına girmekte zorlandık. Slovenya ise fizik olarak biraz düşse de etkili oyununu sürdürdü. Özellikle 66 ve 67. dakikalarda gole çok yaklaşan ev sahibi takım Volkan Babacan’ı geçemedi. Volkan iki pozisyonda da mucize kurtarışlara imza attı. 69’da ise Volkan Şen zoru başardı ve inanılmaz bir gol kaçırdı. Volkan kaleci ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda Belec’i de geçmek isteyince, millilerimizi 2. golden etti. 70’ten sonra ise rakibin gereksiz faulleri dikkat çekti. Hırvatistan maçını düşünen Terim son bölümlerde Arda, Caner ve Selçuk gibi isimleri kenara almayı tercih etti. Euro 2016 öncesi Slovenya’yı 1-0 mağlup eden millilerimiz, turnuvaya moralli gitti. Fakat bir gerçek var ki bazı oyuncularımızın bireysel performanslarını daha yukarı çekmek zorunda. Savunmada Mehmet ve Hakan’ın uyumu Selçuk’un enerjisi ise Fransa öncesi olumlu yönlerimizdi.

06 Haziran 2016, Pazartesi 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Havayı yakaladık‘’

Ziraat Türkiye Kupası finalinin ardından Antalya’da kampa giren A Milli Takımımız, Euro 2016 öncesinde artık son hazırlık sürecinde... Kamp için Antalya’yı tercih eden Fatih Terim, hem bu kararında hem de tesis anlamında son derece isabetli bir seçimde bulundu. Tecrübeli hoca, Süper Lig’in ve Türkiye Kupası’nın yorgunluğunu henüz üzerinden atamayan oyuncularını Türkiye’de kampa alarak onların stresini azaltmış oldu. Antalya’da sadece fiziki ve taktiksel anlamda çalışmalar yapmadı Ay-Yıldızlılar. Ruhsal ve mental olarak da birçok organizasyon yapılarak futbolcuların turnuvaya zihinsel olarak hazırlanmaları da sağlandı.

Tempo yüksek tutulmadı

Özellikle kampın son bölümlerinde ünlü tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın oyuncularla sohbet etmesi ve Ayla Çelik’in Türkiye’ye özel yaptığı şarkı ile ekibe moral vermesi, son derece iyi düşünülmüş bir hamleydi. Tabii isteyen futbolcu eşlerine de son gün kampı ziyaret etme imkanı tanınması, futbolcu ve ailelerine büyük moral oldu. Öte yandan Gloria Sport Arena’da son derece üst düzey çalışma imkanı yakalayan milliler, çok iyi bir ortamda hazırlıklarını sürdürdü. Antrenmanlarda tempo çok yüksek tutulmasa da oyuncuların hırslı ve istekli olması önemliydi. Özellikle Karadağ maçının ikinci yarsındaki istek ve maçı son dakikaya kadar kovalamaları umut vericiydi. Bu hırs ve istek şu an takımın ortak karakteri olmuş durumda.

En fazla stres ondaydı

Milli takımımız için pozitif gelişmelerden bir diğeri de, Burak Yılmaz’ın sakatlığından tamamen kurtulması ve her geçen gün kondisyonunu artırması oldu. Emre Mor gibi bir yeteneğin de takıma çabuk uyum sağlaması ve hazır olması, Fatih Terim’in elini güçlendirdi. 31 kişilik kadroyu 23’e indirmek zorunda kalan Terim’in ise bu zorlu karar nedeniyle çok da yüzü gülmedi. İnce eleyen, sık dokuyan tecrübeli hoca, üzerinde en fazla stres olan kişiydi. Genel olarak iyi bir kamp geçiren millilerimiz, takım havasını yakaladı. Bu pozitif hava turnuva boyunca devam ederse, şampiyonadan güzel hatıralar ve neticelerle dönme şansımız oldukça yüksek olur.

04 Haziran 2016, Cumartesi 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’İstemekten vazgeçmediler‘’

Euro 2016 öncesindeki son hazırlık maçlarını oynayan milli takımımız, Karadağ’ı konuk etti. Son virajda takımının son durumunu görmek isteyen Fatih Terim beklenenin aksine sahaya ideale yakın bir kadroyla çıktı.

Son noktaya gelemedik

Millilerimiz, kendisinden kalite ve güç olarak altta olan rakibi karşısında oyunu önde kurdu. Orta alanda Ozan defansif görevi üstlenirken, Volkan, Arda, Hakan ve Oğuzhan, Karadağ yarı alanında pres uyguladı. İlk dakikalarda kontrolü elimize alsak da topu kale sahasına taşıma konusunda pek de etkili olmadık. Hakan Çalhanoğlu’nun bir iki uzaktan denemesi dışında önemli bir tehlike yaratamadık. Tabii bu durumda rakibin 8 oyuncu ile kendi yarı alanında kalmasının ve sadece kontratağı düşünmesinin payı büyüktü. 14. dakikada Ahmet, Volkan Babacan’a oynamak isterken topu yavaş gönderdi. Kalesinden zamanında ayrılan Volkan son anda rakibinden önce müdahale etti ve pozisyonu önledi. 35’te ise Beciraj ceza sahası çizgisinden vurdu top Volkan Babacan ’da kaldı. 44. dakikada Arda ceza sahasına girerken Oğuzhan ’a nefis bıraktı. Kaleyi çapraz bir açıdan gören pozisyonda Oğuzhan güzel vurdu top az farkla üstten auta gitti. Karşılaşmanın ilk yarısında gol olmadı ve soyunma odasına 0-0’lık eşitlikle gidildi.

Baskı golü getirdi

Fatih Terim ikinci yarıya Volkan Şen-Emre Mor değişikliği ile başladı. Böylelikle Emre ilk kez Ay-Yıldızlı formayı giydi. İkinci yarıya ileride daha etkili başladık. Orta alandaki presimizle Karadağ’ı iyice kendi yarı alanına ittik. Terim bu hareketliği de yeterli bulmadı ve Oğuzhan-Nuri, Hakan Çalhanoğlu-Burak değişikliklerini yaptı. Bu değişikliklerinin ardından savunmanın arkasına atılan uzun toplarla pozisyon aramaya başladık. 67. dakikada Caner soldan ortaladı, Ozan kale ağzından kafayı vurdu, top az farkla auta gitti. Bu pozisyon maç boyunca yakaladığımız en net fırsattı. 78’de Arda sağ taraftan korner noktasına yakın bir yerden kullandığı serbest vuruşta topu ceza sahasına gönderdi. Nuri altı pasa yakın bir
noktada vuruşunu yapsa da top az farkla auta gitti. Karadağ savunmasını uzatma dakikalarında gelen golle açtık. Arda’nın ortasına ceza sahası içerisinde kafayı vuran Mehmet Topal, takımımıza maçı kazandıran golü attı: 1-0

30 Mayıs 2016, Pazartesi 02:30
YAZININ DEVAMI