Arama

Popüler aramalar

Bir kupadan çok fazlası

Haberin Devamı

Çok değil daha geçtiğimiz sezon başarıdan başarıya koşan, hem Avrupa’da hem de yurt toprakları içerisinde her daim zirveye oynayan Galatasaray artık Ziraat Türkiye Kupası’nı kazanmak zorunda. Her sene ‘angarya’ olarak görülen Türkiye Kupası, Galatasaray için Avrupa’dan alınan men cezasını çekmek anlamının yanı sıra başkan Dursun Özbek ve yönetiminin de geleceğini direkt etkileyecek. Lige daha Şubat ayında havlu atan Sarı-Kırmızılılar eğer Türkiye Kupası’ndan da elenirse Avrupa Kupaları’na katılamama cezasını da çekememiş olacak.

UEFA sopası hissedilecek

Bu durum sadece kaybedilen bir yıl demek değil. Avrupa’da iki yıl olamamak demek milyonlarca Euro’ya veda etmek ve dolayısıyla Dursun Özbek’in şahsi takviyeleri ile dönen kasanın iyice boşalması demek. Bunun sonunda da Galatasaray, UEFA’nın sopasını daha uzun yıllar ensesinde hissedecektir. Bundan birkaç hafta önce çoğunluğun fikri gibi ben de ‘bu kadronun ölüsü ligi 4. bitirir’ görüşündeydim. Fakat vaziyet görünenden de vahimmiş. Her maç bitiminde bundan daha kötüsü olamaz derken bir sonraki karşılaşmada oyuncuları daha ruhsuz, daha bırakmış ve en acısı daha vurdum duymaz görmek umudumu azaltıyor.

Selçuk’un pek niyeti yok

Bir gerçek var ki, Galatasaraylı oyuncular geldikleri ve kulübü getirdikleri bu tablodan hâlâ utanmamışlar ve Türkiye Kupası maçlarını bir onur mücadelesi olarak görüp savaşmazlarsa Rize turu kolay atlayacaktır. Çünkü tabloda yer alan sadece 11 Sarı-Kırmızı forma var. Tabii ki buna ön ayak olması gereken oyuncuların başında Selçuk İnan geliyor. Fakat onun da pek elini taşın altına koymaya niyeti yok gibi. Fenerbahçe maçında gücünün sonuna kadar mücadele eden kaptanın anlaşılan adale sakatlığının yanı sıra mental yorgunluğu var. Selçuk, kupanın ilk maçını kaçırsa da rövanşta mutlaka sahada olmalı.

Büyüklüğü anlamadılar

Bu kötü tabloda en büyük pay sahibi Dursun Özbek ve yönetimidir. Göreve geldikleri günden bu yana aralıksız skandallara imza atan Özbek ve yönetiminin, ne yazık ki hatalarından ders almaya da niyeti yok. Yakın çevresinden birçok kez telkinler alan Dursun Özbek’in, kırılmaz inadından vazgeçmezse koltuktaki ömrü de uzun olmayacak. Özbek’in özellikle Florya gibi kulübün can damarı olan bir alanı hiçbir tecrübesi olmayan Mehmet Özbek’e emanet etmesi değişmesi gereken ilk yanlışı. Başkan her ne kadar kardeşi için ‘iyi bir işadamı ve kulüp yöneticiliği tecrübesi var’ dese de Galatasaray’ın kalibresinin büyüklüğünü anlamadığı ortaya çıkıyor.

Dursun Özbek değişmelidir

Dursun Özbek’in diğer üstesinden gelmesi gereken bir konu ise yönetim içerisindeki parçalanmış yapıyı bitirmesi. Duygun Yarsuvat eksenindeki yöneticileri artık bilmemesi imkansız. Hangi yöneticinin, hangi diğer yönetici için kapalı kapılar ardında neler söylediğini duymama ihtimali olduğunu da düşünmüyorum. Özetle Dursun Özbek, yeni bir başlangıç için önce kendini ve yönetimini yenilemeli. Aksi takdirde bu hazin tablonun değişmesi imkansız.

Yazarın Diğer Yazıları
Tümü