‘’Göztepe penaltıyla kurtardı‘’
Göztepe maça sakin başladı. Düşme hattı stresi yok gibiydi. Belki Ankaragücü’nün ligde kalmayı geçen hafta garanti edişinden, belki 2. devrenin yıldızlarından Boyd’un da olmayışından.
Ne seyircide ne takımda bir stres hissedilmiyor gibiydi. Ancak 1-0 öne geçtikten sonra iş değişti. Skoru koruma isteği eğer güçlü bir orta saha oyununuz yoksa tansiyonu artırıyor kuşkusuz. Oyunu organize edip soğutamadılar.
Ankaragücü dakikalar geçtikçe oyunu aldı. Göztepe’nin ani baskınlarında yine son vuruş sorunu kendini gösterince iş bir kaza/sakarlık penaltısına kaldı. Kadah’ın geçen hafta Bursa’da kaçırdığı penaltıdan sonra yaptığı vuruş ev sahibinin 1-0 öne geçtikten sonra sergilediği en soğukkanlı hamleydi.
Göztepe’nin sezonuna baktığımızda şunu söylebiliriz. İyi ve etkili bir savunma ve kaleci kadrosu, iyi kanat hücumcuları...
Santrfor performansı şart
Ancak ne kadar iyi oyuncuları olsa da oyunu geniş alanda oynamakta zorluk çeken, direkt oyunda ise top kayıplarında alan kaybeden bir ekip. Ve tabii santrfor eksikliği. Zaten ligin kaderini de bu çizdi.
Bursaspor sadece 1 santrforu olsa belki ligi ilk 6’da bitirebilirdi. Diagne’den az gol attılar. Ve Diagne’nin ilk yarı performansını herhangi bir santrfolar değiştirseniz Kasımpaşa belki de küme düşecekti.
Göztepe de aynı sorunu bu sene yaşayanlardandı. Önümüzdeki sezon daha iyi planlanmış bir orta saha ve Jahoviçvari bir santrfor performansına ihtiyaç var.
Göztepe’ye tebrikler. Bursaspor ve Erzurumspor için yeniden ayağa kalkma vakti.
‘’Aslan'ın kaybederken kazanacağı belliydi!‘’
VAR’da geçersiz kılınan 2 gol, Muslera ve Luyindama’nın büyük hatalarından Başakşehir’li oyuncuların yararlanamayışı, kulübe gerginlikleri, 0-1’den geri dönüş... Dramatik anları fazla, stresi büyük bir maçtı. Stresi avantaja çevirmeyi iyi bilen kazandı. Galatasaray stresten aksiyon çıkardı, Başakşehir ise uyuşukluk. 7 hafta öncenin 8 puan öndeki takımı değil dağılmış düşmeyi garantilemiş bir takım gibiydi Başakşehir. Bunun fiziksel durumla, yaşlılıkla bir alakası yok. Bu tamamen mental. İşin ilginç tarafı 0-1’den sonra Başakşehir’in mental üstünlüğü tamamen Galatasaray’a verişi. 2. bölge penceresine çok rahat sarktılar. Başakşehir’in Luyindama’ya yönlendirme çabası Fernando, Donk ve Belhanda’nın ekstra pas istasyonu oluşuyla kolayca çözüldü Galatasaray çok rahat çıktı baskıdan. Başakşehir gömüldü. Açık konuşmak lazım maç 0-1’ken Galatasaray’ın kazanacağı belliydi.
Gecenin sorusu?
Var mıymış bir komplo? Yokmuş. Hakeme ve kalecine rağmen şampiyon olamazsın.
Maçın starı
Sezonun ortasından bu yana Visca benim için sezonun yıldızıdır diyorum. Feghouli’nin de onun kadar değerli bir performansla final yaptığını söylemem lazım. İhtiyaç olan her dakikada sahneye çıkıyor.
Maçın olayı
Son 8 haftada puan durumunda Başakşehir lig 9.’su... 8 atıp 9 gol yediler. Bunun sebebi mental çöküş. Peki buna yol açan ne? Devre arası transferlerin antrenman kulübe ahengini bozması mı? Abdullah Avcı bunun analizini nasıl yapıyor acaba?
Kısa mesaj
22 etti. 8’i Terim’in. Bitirdiği 9 sezonun 8’inde şampiyonluk. Eşsiz bir başarı. Aklında 5. yıldız olduğuna ve bundan sonra alınacak ilk yıldızı almak için şu anda yanıp tutuştuğuna hiç şüphem yok.
‘’Şampiyonluk yolunda büyük biradım...‘’
Galatasaray vasatı aşmayan bir oyunla başladı. Ancak Rize orta sahadan çıkarken o kadar kolay top kayıpları yaptı ki skor Galatasaray’a döndü. Ardından özellikle Boldrin’in taşıdığı toplar ve Muriqi’nin ön alandaki müthiş hakimiyetiyle ev sahibi dengeyi sağladı hatta oyun ve skorda ipleri ele aldı. Dikine iyi toplar taşıyarak Galatasaray’ın ön ve arka alanını birbirinden kopardılar. Oyun git-gelli bir Rus Ruleti’ne döndü ancak ev sahibinin şansları daha iyi kullandığını söylemek lazım. Emre’nin talihsiz sakatlığı sonrası ev sahibi eksik kalmasına rağmen Galatasaraylı oyuncuların psikolojik çöküntü yaşadığı gerçek. Bu anda Rize öne geçti, 3’ü de bulabilirdi. Burada devreye Diagne ve Feghouli’nin isteği girdi. Takımı onlar ayağa kaldırdı diyebiliriz. Rakip ceza sahasına yerleşip şampiyonluk yolunda büyük bir adım attılar.
Gecenin sorusu
Sinan’ın 2. penaltıda Diagne’yle girdiği kavganın mantığı nedir? Sahadaki golcüyü arkadaşı açıkça eleştirirse tribündeki ne yapar? Şimdi attığı 2 golden sonra Sinan ne diyecek?
Maçın starı
Boldrin ve Muriqi, Rize eksik kalana kadar mükemmele yakın oynadılar. Maçın geneline damga vuran oyuncu ise tartışmasız şekilde Feghouli oldu. Galatasaray adına yapılan hücum aksiyonlarının hemen tamamında 10 numara işler yaptı.
Maçın olayı
Galatasaray’a transfer olduğunda kulüp için bir yıldız adayından fazlasıydı Emre Akbaba. Beklentilerin de ötesine geçeceğinin sinyallerini verdi. Sonrası lanetli bir sezon. Önce tarak kemiği şimdi de bileği kırıldı. Umarım olayların üstesinden gelebilir.
Kısa mesaj
Serkan Çınar’ın tekrarlatmadığı penaltı, VAR’sız hiçbir şeyi görememesi hatta VAR’la göremeyişi, verdiği vermediği kartlarla oyunun düşük kalitesini daha da aşağıya çekmeyi başardı. Tebriği hak ediyor.
‘’Yarışın psikolojisi‘’
Şenol Güneş bir seçim yaptı. Normalde yapmadığı türden bir seçimdi bu. Galatasaray’ın topa sahip olma niyetini baştan kabul etti. Savunma ataklarıyla Galatasaray’ın 1. bölgesinde rakibini anlık baskınlarla bozup gol bulmayı hedefledi. Bunun örneklerini mükemmel olmasa da gösterseler de bundan bir sonuç çıkaramadılar. Bunun sonucunda Galatasaray neredeyse en sıradan iç saha oyunlarından birini oynayarak, ligin en kritik maçlarından birinden sezonun en rahat galibiyetlerinden birini çıkardı. Şenol Güneş’i, bu normalde yapmayacağı seçime iten sebep neydi diye düşünmek lazım. Muhtemelen son haftalarda skoru aldığı ama oyunu alamadığı maçların etkisiyle bu kararı verdi. Ancak ilk yarının sonunda Galatasaray’ın kusursuz bir şekilde geliştirdiği akının sonunda yeni bir plan üretemedi. Galatasaray sakin kalarak, kendi standardını bile bulmadan rahatlıkla kazandı hem maçı hem oyunu. Bazen bir taraf hamle yapmadan diğeri çuvalladığı için kazanır. Terim’in Donk-Fernando seçimi ve yarışın psikolojisini iyi yönetmesi maçı kazanması için yeterli oldu.
Gecenin sorusu
Ligin en kritik maçına beklenmedik bir planla mı çıkarsınız? En deneyimli oyuncularınızdan bazılarını kenarda bırakarak, yıl boyunca uyguladığınız plandan çıkarak mı? Ya da elinizdeki en iyi kadroyla en başarılı olduğunuz planla mı? Şenol Güneş ilkiyle denedi. Hiç olmadı.
Maçın starı
Taça hangi sebeple olursa olsun koşan ve Feghouli’yle verkaçı sonrasında Fernando’yu asist pozisyonunda buluşturan Diagne. Kilitlenmiş oyunu o çözdü. İşi çözen adama bu ödülü vermek lazım.
Maçın olayı
Galatasaray santrforunun rakip alanda kullandığı bir taç atışı sonucunda mükemmel bir akıcılıkla geliştirdiği akının sonucunda buldu oyunun akışını değiştiren golü. Santrfor taçı kullandı çapa asisti yaptı. Ve Onyekuru golü buldu.
Kısa mesaj
Terim bu ligin psikolojisini yöneten adam. Hiç kuşkusuz. Doğru yere doğru baskıyı öyle ya da böyle kuruyor ve istediğini alıyor.
‘’Efektif oyun‘’
Ankaragücü deplasmanının ardından en efektif oyun. Kuşkusuz bunda Kasımpaşa’nın serseri mayın oyununun rolü de var. Ancak Fenerbahçe’nin özellikle sağ kanadını kullanışı ve öndeki 4 hareketli oyuncunun yarattığı dinamizm de Kasımpaşa’nın işini zorlaştırdı. Hasan Ali’ye tedbir alan Denizli’nin takımını özellikle Isla’nın performansı zorladı. Isla hem kanatta oyunu hem genişletti hem de çizgiye kadar inip savunması zor bir oyuncuya dönüştü. Dirar, Valbuena ve Soldado’yu Eljif arkadan iyi destekledi. Kasımpaşa’nın hızlı çıkışlarında özellikle Jailson’un iyi geri dönüşleri arkadaki garanti oldu. Bu çerçevede Fenerbahçe’nin boş alanları en iyi kullandığı oyun oldu diyebiliriz. Ligde ceza sahasına girme ortalamalarını daha ilk yarıdan yakaladılar böylece. Yine bu sezon 21. kez olduğu gibi ilk golü yiyen taraf oldular. Ancak bu kez oyunları sekteye uğramadı ya da rakip bundan ekstra bir enerji çıkaramadı.
Gecenin sorusu
Fenerbahçe’nin kaleci departmanı sorunu ne zaman bitecek?
Maçın starı
Sezon ortalamasının üzerine çıkan çok oyuncu oldu. Eljif, Jailson gibi. Valbuena skora direkt etki etti. Ancak farkı en net hissedilen oyuncu Isla oldu. Oyunu farklılaştırdı. Kendisinden iki senedir beklenen bindirmeleri yaptı. Pozisyonlar yarattı, pozisyonlar buldu.
Maçın olayı
Harun/Neustadter ortak hatasından yenen o sakarca golün moral bozmayışı ve planın aynı şekilde devam ettirilebilmesi, Fenerbahçe’nin bu dar boğazda felce uğramayışı önemli bir artı. Fenerbahçeli oyuncular ayakta kaldı.
Kısa mesaj
Hakemleri savunmak istiyorum. Hakemler izin vermiyor. Anlayamıyorum.
‘’Kocaman'ın istediği oyun‘’
Fofana ve Ömer Ali’yi Yatabare’nin iki yanında görünce Aykut hocanın sahte dokuz kullanıp iki kanatta hızlı çıkmayı planladığını düşündüm. Ama bu hiç olmadı. Maçın ilk isabetli şutu 61. dakikada geldi. O ana kadar ev sahibinin nasıl rakip sahaya geçmeyi plandığına dair sahada bir şey görmedik. Galatasaray sağdan sola iki çizgiye geniş alanda iyi yayıldı. Fofana ve Ömer Ali tehdidine rağmen tereddütsüz savunma kanatlarını çıkardı. Konyaspor ise bazen 8’li bazen 9’lu blokla kendi 2. bölgesine yerleşti. Galatasaray iyi yayılmasına rağmen topu hızlı çeviremedi. Konya hep doğru hareket etti. Tabii sadece savunma yönünde. Onyekuru ve Belhanda’yı demarke bırakmadı. 60’ta Konyaspor çıkmaya başladı. Terim’in hamlesi 74’te çift santrfor artı Emre Akbaba oldu ardından Selçuk. Ancak oyunda bir değişiklik olmadı. Galatasaray topu Kocaman’ın istediği şekilde kontrol etti. Terim’in istediği gibi değil.
Gecenin sorusu
3 şampiyonluk adayından herhangi biri tulum çıkarabilecek mi? Herkes zorlanıyor zira.
Maçın starı
Bir yıldız oyuncu performansı izleyemedik. Buraya yazacak hiçbir şey yok maalesef.
Maçın olayı
Galatasaray, oyuna hakimdi ama isabetli şut bulmak konusunda sezonun en kötü performanslarından birini sergiledi. Oyuna hakimken böyle bir sonuç normal mi? Rakip Konya ise evet. İlk maçta da sadece 2 isabetli şut bulabilmişlerdi.
Kısa mesaj
Galatasaray hâlâ tüm maçlarını kazanırsa şampiyon oluyor. Ama bakalım bu sonuç 3 takımın psikolojisini nasıl etkileyecek?
‘’Planı olmayan takımı Valbuena kurtardı‘’
Trabzonspor’un maç başı planı beklendiği gibiydi. Orta sahaya yaptıkları baskıyı Fenerbahçe geriye dönmek zorunda kaldığında kesmediler. Top kaptılar, direkt kaleye gittiler. Fenerbahçe orta sahasını çok koşturdular. Yusuf’un golünden sonra bu baskıyı kesmeleri onlar için doğru olmadı. Oyun merkezini geri çektiler. Alanı savunmakla yetindiler. Fenerbahçe Sosa üzerine sert bir baskı kurup Yugo faulleri yapınca etkin kontra yapamadılar. Valbuena oyuna girip, Sadık atıldıktan sonra da ilginçtir bu plan değişmedi. Ersun Yanal 3 kez dizilişi değiştirdi. Karaman sadece oyuncu değiştirdi. Oyuna genişlik verip topu almanın peşine düşmediler. Valbuena ve Eljif çok isteyince de Dirar’ın pozisyonu dışında organize bir akın bulmasalar da ortalar ve uzak şutlarla gol şansları yakaldılar. Son saniyede de çok şeyi değiştiren işi Valbuena yaptı.
Gecenin sorusu
Ünal Karaman bu maçın 2. yarısını bir daha oynama şansını bulsa acaba neyi farklı yapardı. Sanırım tüm sezonda en çok pişmanlık yaşadığı maç budur.
Maçın starı
Valbuena bireysel damga vurdu. Hiçbir planı olmayan takımı için her şey oldu. Az sayıda pozisyonun tamamında o vardı. Trabzon’u tek başına tedirgin etti. Fenerbahçe’yi daha büyük bir krizin içine düşmekten kurtardı.
Maçın olayı
Fenerbahçe oyunun Sosa üzerinden oynanmasını engellemek istedi. Ancak Sosa’yı Yugo faulleriyle durdurmayı seçti. Aslında bu Fenerbahçe’nin oyun planı, fizik durumu şu bu... Her şeyi anlatıyor.
Kısa mesaj
Şu sezon bir bitse...
‘’Bu skora sevinmeliler!‘’
Reaksiyon yok, kalite yok, hırs yok, en önemlisi plan yok. Fenerbahçe bu ligin en tahmin edilemez takımı. Deplasmanda kazanamayacağını tabii ki tahmin ediyorsunuz. Ya da kolay gol atamayacağını. Ya da dünkü Harun performansı bunun dışında kalsa da kolay gol yiyeceğini. Ama oyununu tahmin etmek olanak dışı. 2 hafta önce skordan bağımsız olarak Ankaragücü karşısında oynanan oyun tüm hatalarına rağmen övgüye değerdi. Dün izlediğimiz ise üzülerek söylüyorum ‘düşse çıkamaz’. Fenerbahçe’nin bir sonraki maç değil, 5 dakika sonra ne oynayacağı belli değil. Dün Soldado’nun yokluğunda topu önde tutamayıp, Valbuena ve Tolgay’ın top kayıpları sürekli olarak gelince hiçbir şey oynayamadılar. Alanya’nın hızlı ve efektif geçiş oyunu tarihi bir hezimeti getirebilirdi. Cisse’nin kötü performansı bunu engelledi. Çok acıklı ama Fenerbahçe sevinmeli.
Gecenin sorusu
Cisse kaçırdıklarının yarısını atsa ne olurdu? Otobüsle bile dönmezlerdi! Emin olun.
Maçın starı
Efecan bu sezonun en güvenilir oyuncularından. Performansının en alt sınırı belli ve yüksek. Keşke daha erken uyansa, ya da şans bulsaydı. Onu seyretmek zevk. Onunla birlikte Harun’u da sayabiliriz. Dünkü oyun hezimetinin skora yansımaması onun başarısı.
Maçın olayı
Fenerbahçe orta sahası ligin en kötüsü. Eğer Ersun Yanal’ın takımı ligin dibinde değilse bunun sebebi formanın, camianın ağırlıdır. Yanal ligin 2. yarısında liderlik sözünü verirken acaba planı neydi?
Kısa mesaj
Bu oyunla düşsen çıkamazsın. Çok acı ama durum bu.