MENÜ

Unutulmaz bir zafer

Abone Ol Google News

Dünküne benzer kupa finallerinin kimyası da aritmetiği de pamuk ipliğine bağlı dengelere göre şekilleniyor. Misal, eminim Yanal, cumartesi akşamı Beşiktaş şampiyonluğu kaybetsin istemiştir. Ve misal Sergen Yalçın da Antalya’nın haftalar öncesinden rahatlamasını ve ligden soğumasını... Dün Sergen Yalçın’ın isteyeceği türden bir denge vardı. Eğer Beşiktaş şampiyonluğu kaybetse kupa teselli ikramiyesi bile olmayacaktı. Oyuna konsantre olmak olanaksızlaşacaktı. Ancak şampiyonluk sonrası, kutlama öncesi kupa en değerli haline geliyor. Duble kupayı çok manalı kılıyor. Ve rahatlamış, tüm güveni yerinde bir takımla bu manalı hedefe koşmak da daha kolay oluyor. Bu dengede Antalya açısındansa finale ulaşmak araç değil, ulaşılmış bir hedef oldu diyebiliriz.

Haberin Devamı

Gol yemeden gelmek...

Hiç gol yemeden yarı finali geçmek başlı başına ulaşılmış bir hedefe dönüştü. Lig konsantrasyonu haftalar önce gevşedi. Ve maç ritmini oturtmadan finale hazırlanmak diye bir şey de olmuyor. Yani Beşiktaş maça

2-0 önde başladı neredeyse. Yanal’la savunmada standart yükseltip duvara dönüşen Antalya’nın dün gölgesi bile yoktu. Oyunun ritmini maç içinde can havliyle bulmaya çalıştılar. Neredeyse 45 dakika boşa gitti denebilir.

Haberin Devamı

Bu sezon da duble

Hatay’dan 6 gol yedikten sonra 15 maç 1’den fazla gol yemeyip, yarı finale çıktıktan sonra 11 maçta sadece 2 maç kazanabilen bir ekip için final oynamak bu dengede zordu. Ne baskı ne savunma yapabildiler. Bu dağınıklıkta, 3 maçtır yaşadığı stresten kurtulan Beşiktaş’ın çok avantajlı olduğu kesindi. Şampiyon bunu vasat ama rahat bir oyunla değerlendirdi. Bu sezon da duble... Unutulmaz bir zafer oldu.

YORUM YAZ