‘’Taraftarlar adalet istemiyor‘’
Çaykur Rizespor - Galatasaray maçında ne oldu? Rize oynadı, Rize hak etti ve Rize kazandı.
Muslera'nın ayağının kırılması çok kötü, çok üzücü ama burada hakemlik ne var? Geleceği göremedi diye bir hakem eleştirilir mi? Burası Türkiye'yse eleştirilir...
Böyle kural mı olurmuş! Olur, oluyordu... Kimsenin de itirazı yoktu. 2 senedir oynanıyordu. Herkes de memnundu. Bir kişiden de duymadık 'Biri sakatlanabilir, oynatmayın. Böyle kural olmaz' sözlerini... Zaten kimin aklına gelecek yaşamadan, gözleriyle görmeden?
1,5 metre ofsayt varmış! Hayır, yoktu. Sağdan giden Tunay arkadan çıkmıştı. Ama suçlu yine hakem! Her zaman hakem...
Sadece Fatih Terim için değil. Ersun Yanal için de hakemdi. Başkan Ağaoğlu için de öyle... Sergen hoca iyi futbol oynatıyor ama hatayla puan kaybederse göreceğiz.
Neden mi bu kadar eminim? Çünkü taraftar bunu istiyor. Sadece kazanmak. Adalet isteyen yok. Hepsi için kendi kulüpleri ne derse o!
Türkiye'de futbolun ilerlemesi için tek yol var. Teknik adamlara, yöneticilere ve özellikle Hasan Kartal gibi başkanlara tepki göstermek. Bu nasıl olur? Taraftarların kafalarını kumdan çıkarmalarıyla...
Birilerinin;
Hasan Kartal'a "Başkan ayıp değil mi?"
Fatih Terim'e "Ne hakemi hocam, adamlar takır takır oynadı"
Ali Koç'a "Hakem tamam da başkan sizin transfer seçimleriniz ne olacak?"
demesi gerekmiyor mu?
Bunu yapacak tek güç, takımların kendi taraftarları değil mi?
‘’Mike Tyson - Evander Holyfield 3 ! Acı tablo!‘’
Ağır sıklet, boksun en çok konuşulan ve izlenen kategorisidir. En çok seyirci ağır sıklet maçlarında olur. Televizyon ve reklam gelirleri de yine en çok buradadır. Neden? Çünkü insanlar güce tapar. Ve en güçlüler bu kategoridedir.
Mike Tyson ve Evander Holyfield da, dünya ağır sıkletinin en güçlüleriydi. Yanlarına belki Muhammed Ali (güç olmasa da mükemmel bir teknik ve politik bir figür), Joe Fraizer, Lennox Lewis, George Foreman ve Jack Dempsey gibi birkaç isim eklenebilir. Ama liste bu kadardır.
Sosyal medya da kurtarmaz!
Son yıllardaki Tyson Fury, Anthony Joshua, Deontay Wilder gibi isimler istatistikleri ne olursa olsun bu sporculara yaklaşamazlar bile... Onları iletişim çağının sosyal medya ve reklam araçları da bu dövüşçülere yetiştiremez.
Bu yüzdendir ki, yıllardır hafif sıkletin adamları olan Pacquiao ve Mayweather'ı izliyoruz. Çünkü başka malzeme yok. Joshua, rahatça seçtiği rakiplerine karşı her maçını bekleyerek kazanıyor. Wilder'ın rakipleri daha zorlu ama maçları tüm şova rağmen doyurmuyor insanları.
Ve sonunda boks 1990'lı yıllara geri dönmek zorunda kaldı. 53'lük 'demir yumruk' Tyson ile 57'lik Holyfield yeniden karşı karşıya... İki kez Holyfield'ın kazandığı o harika maçlardan ve kulak ısırma mevzusundan sonra ilk maç.
Maçın favorisi kimdir, tartışılır ancak bundan 9 öncesine kadar profesyonel boksa devam eden Holyfield daha yaşlı olmasına rağmen daha diri olabilir. Ama konu bu değil...
Konu iki boksörün de "Geri döndüm" reklamıyla yeniden ringlere çıkmaları ve reklam parasına adeta dilenmeleri!
Tyson kaç kere geri döndü!
Tyson bir kaç kere battı, iflas etti ama birçok başarılı işlerle birlikte mali durumunu toparladı. Holyfield'ın da para sorunu olduğunu duymadık.
Bu boksörler büyük sporculardı ve zirvede bıraktılar. Hatta Tyson taa 2005'te bir geri dönüş yapıp, üst üste 2 vasat boksöre nakavt oldu... Daha ne geri dönüşü?
Suudilerin reklamı olur
10 saniyelik sosyal medya videolarıyla güç gösterisi yapmak bir yere kadar insanları etkileyebilir ancak böyle bir maça çıkmak sadece Suudi Arabistan reklamı yapıp, 3-5 kuruşa daha 'Eyvallah' demekten ötesine geçmeyecektir ve bu isimler için böyle bir durum doğru değil.
Yine de buradan kazanılacak para hepimiz için ciddi bir meblağ olabilir. 'Sen o parayı nerede bulacaksın da istemeyeceksin' diyenleriniz de olabilir ancak bu sporcular artık isim yapmış ve belirli ağırlıkları olan insanlar.
Hem isimlere hem sağlığa ciddi zarar!
Bu maç, isimlerine zarar verecektir. İşin sağlık kısmına bakarsak da 53 ve 57 yaşındaki iki eski boksörün, birbirlerine muhtemelen hala güçlü olan yumruklarını atmaları da beyinde bu yaştan sonra kaldırılamayacak hasarlar yaratabilir. Muhtemelen bunların hepsi zaten önceden konuşulur. Ama bu bile, işin ne kadar spor ruhundan uzak olacağının kanıtı değil mi? İnsanlar şovlarla doymayacaktır. Dolayısıyla en sonunda hayal kırıklığı olacaktır.
‘’Taraftara bu utancı yaşatmaya hakkınız yok!‘’
Hasan Ali 10 yıldır orta yapamıyor. Onun yerine başka sol bek de yok.
Sağ bek yok.
Murat Sağlam yok.
Ferdi 80'den önce girmiyor.
Ömer Faruk Beyaz göstermelik kadroya alınıyor.
39'luk Emre hala orta sahanın dinamosu...
Yeni hoca hala yok!
Sayın başkan zaman geçiyor, haftalar bitiyor.
'Şu sezonu hayırlısıyla bitirelim' mi diyorsunuz?
Gelecek sezon yine kiralıklar ordusuyla mı takım kuracaksınız?
9 kişilik Konya'ya golün yok.
90 dakika boyunca isabetli şutun yok.
Taraftara bu utancı yaşatmaya hakkınız yok!
‘’Gelecek sezonu çöpe atmayın sayın başkan!‘’
Ali Koç Fenerbahçe için bir şanstır. Sayın başkan kulübü adeta batmaktan kurtarmıştır. Teknik direktör ve sportif direktör seçimleri hatalı olabilir, transferler de tutmamış olabilir ancak yaşanan bu kriz bir fırsata da dönüşebilir.
Artık zaman, paradan daha değerli sayın başkan!
Bu sezon bitti ve daha fazla acı çekmenin manası yok.
Bu devirde para çok önemli ancak zaman daha da önemli... Zamandan değerli bir şey yok ve Fenerbahçe'nin şu an zamanı var!
Kulüp bir an önce yeni bir teknik direktör bulmalı ve gelecek sezonun çalışmalarına başlamalı... Mâli durum da ortada. Çok seçenek yok, bu da bir avantaj. Fazla açılamazsınız. Zaman da kaybetmeden transferleri yaparsınız. Eğer yapılacaksa... Yapılmaması da bir seçenektir ve ona göre hazırlıklar devam eder! Gereken, bir karar verilmesidir.
Gelecek sezonun altyapısını şimdiden kurma şansınız var sayın başkan!
"Emre-Volkan-Zeki hoca sezon sonuna kadar ağabeylik yapsın" demek, gelecek sezonu da çöpe atmak demektir. Atmayın sayın başkan!
‘’Taraftarı dinlemeyin, Yanal'ı göndermeyin!‘’
20 yıl sonra mağlubiyet... Bir gün olacaktı.Hakem çok kötüydü ama hakemler hep kötü. Mazeret değil. Hakem konuşan Fenerbahçe'ye ihanet eder.
Fenerbahçe çok kötü oynadı ve hak ederek kaybetti. Gidişat iyi değil ancak beterin beteri var.
Aykut Kocaman beğenilmedi, Cocu geldi. Koeman, Comolli ve giden-gelen futbolcular derken istikrarsızlık istikrar oldu.
Kumarda kaybettikçe hırslanan ve daha çok batan kumarbaz olmaya gerek yok.
Taraftarı dinlemeyin. Türkiye'de iyi giderken kral, kötüyken yerlerdesin! Ortası yok.
Abdullah Avcı alkışlandıktan 3 hafta sonra yuhalanarak gönderildi. Saracoğlu 14 ay önce "Ersun Yanal" diye inliyordu, unutmayın...
Taraftar duygusaldır. Çabuk unutur. Anlık düşünür.
Yanal gidecek de kim gelecek?
Gasperini? Mourinho? Aykut Kocaman? Guardiola? Pocchettino? Erol Bulut?
İmkansızından muhtemeline kadar tüm hocalar transfer ister. Kendi ekiplerini ister. Para yok. Deniz bitti. Gemi karaya oturdu.
Çok ciddi hataları olsa da, krizden çıkış kapısı Yanal'dır. Çünkü başka kapı yok.
Taraftarı dinlemeyin, Fenerbahçe'yi daha fazla istikrarsızlık çukuruna göndermeyin...
‘’Koca Fenerbahçe'yi 1,5 senede Football Manager'a çevirdiniz!‘’
Hakemler kötü, peki...
Penaltılar verilmiyor, peki...
TFF'den ekstra harcama limiti de çıkmadı, ona da peki...
Ama...
Falette nerede?
Zajc nerede? (4 milyon euro)
Barış Alıcı, Berke nerede? (İkisi 5 milyon euro)
Comolli, Cocu nerede?
Genç oyuncular nerede?
Ersun Yanal nerede? Ayew, Slimani, Frey nerede?
Hakemler mi suçlu yine?
1,5 senede 1 teknik direktör, 1 sportif direktör ve çuvalla oyuncu gitti, geldi...
Fenerbahçe'yi deneme tahtası yaptınız.
Football Manager oyununa çevirdiniz koca kulübü...
Buyrun Semih bey, 'Yanlarına bırakmayacağız' demiştiniz. Şimdi bırakmayabilirsiniz!
‘’Sergen Yalçın tamam, Pascal Nouma da sportif direktör olsun!‘’
Hemen soruyu soralım: Beşiktaş yönetiminin Sergen Yalçın kararının sebebi ne?
Sadece taraftar tezahüratları mı? Evet! Bu kadar...
Mesela tersi olsaydı... Yani Sergen hoca sezona Beşiktaş'ın başında başlayıp, Abdullah Avcı Malatyaspor'u çalıştırsaydı ve 'İnönü'de Beşiktaş'ı yenen teknik adam olsaydı ne olurdu?
Ne olacak, Abdullah Avcı bugün Beşiktaş'ın başına geçerdi.
Türkiye'de kararları hala duygularımıza yenik düşerek almaya devam ediyoruz.
Sergen Yalçın iyi bir Beşiktaşlı olabilir ama bu, hemen teknik direktörü olacağı anlamına gelmez, gelmemeli. O zaman Pascal Nouma da sportif direktör olsun! O da iyi Beşiktaşlı nasıl olsa!
Tek sezonu tamamlayamamış!
Sergen Yalçın'ın kariyerine bakalım. Yaklaşık 5-6 senelik bir teknik adamlık süreci var. 7 farklı takım çalıştırmış ama bir tanesinde bile bir sezon ya da süre olarak 1 yıl kalamamış. Devre arasında gelmiş, bazen 2 ay sonra bazen sezon sonu gitmiş. Bazen sezon başı gelmiş, devre arasında gitmiş ama tek bir sezon bile tamamlayamamış.
Flaş sonuçlar aldığı dönemler oldu tabii ki... Ozan Tufan'ı futbola döndürdüğü de bir gerçek ama Beşiktaş'ın başına geçmek çok ayrı bir CV istemez mi?
Herhalde takım uçuşa geçecek!
Sayın Çebi çok büyük bir kumar oynamış gibi gözüküyor. Bakalım Sergen hoca gelince Ljajic coşacak mı? Nkoudou, Diaby kanatlardan uçacak mı? Ya da Karius o garip golleri yemeyi bırakacak mı?
‘’Ne Falette'i ne Twitter'ı mösyö Comolli?‘’
Çok uzatmadan, geçen sezon yaşananları yazıp okuyucuyu sıkmadan şu soruyu soralım:
"Falette'i ben almadım, başkan aldı" diyen Comolli neden futbolun direktörü yapıldı?
Nerede ucuz ve genç oyuncular?
Ayew, Slimani, Rodrigues, Kruse, Zanka, Muriç, Zajc, Ferdi gibi isimler Comolli olmasa da alınabilirdi, bu çok net. Kulübün, taraftarın ve yönetimin isteği, Comolli'nin özellikle İngiltere ve Fransa'daki genç, ucuz ve yetenekli hatta tanınmamış futbolcuları getirip, ekonomik krizdeki Fenerbahçe'yi düzlüğe çıkarmasıydı. Hatta altyapıyla ilgilenip, çocuklara sahip çıkıp onları yetiştirmesiydi.
Bu tabii ki kolay değil. Batı Avrupa'dan bu tarz oyuncuları Türkiye'ye getirmek çok zor ama... Comolli de bunun için bu seviyede bir göreve getirildi.
Mesela Kolarov transferi yattı. Peki tamam, olabilir, ikinci bir seçenek hiç mi yoktu? Bütün sene ne yapıldı? Mesela şu günlerde, yaz transfer sezonu için planlar çiziliyor mu?
FM mi oynuyoruz!
Peki Comolli ya da o seviyedeki bir direktör ne yapar? Bu sorun tam bir cevabı var mı?
Football Menager oynanmıyor burada, Fenerbahçe yönetiliyor. Koskoca Fenerbahçe'nin futbol direktörü Twitter hesabı açıp açıklamalar yapıyor. Kulüp televizyonu orada, sosyal medya hesapları orada! Nerede profesyonellik?
Monsieur (Mösyö) Comolli bize Falette'i değil ama geçen sezonki kötü gidişatı; Benzia, Slimani, Ayew, Frey, Zanka, Zajc gibi transferlerin neden tutmadığını açıklayın.
Falette'i bırak, şampiyonluğa bak!
Taraftar 2 sezondur inanılmaz derecede kenetlenmiş ve takıma destek yağdırıyor. Stadı en çok dolan takım 2 senedir Fenerbahçe! Bu taraftar şampiyonluk isterken ne Falette'i, ne açıklaması, ne Twitter'ı sayın Comolli?