‘’Kaunas'ta hezimet‘’
Fenerbahçe Beko için iki sezondur Nigel Hayes-Davis bir joker oyuncusu. Olmazsa olmazı.. Dün Davis yoktu, onu yedeklemesi beklenen Sestina da sakattı, Fenerbahçe Beko ne hücumda ne savunmada hiç bir varlık gösteremedi. Jasikevicius, 4 numaraların yokluğunda 5 numaralar Papagiannis-Sertaç ikilisi ile maça başladı. Zalgiris de 10-0’lık bir seriyle. İki uzun tutmayınca 4 kısaya döndü Saras. Bu kez de Motley erken iki faul alınca A ve B planları suya düştü. Bundan sonrası spontane gelişecekti. Ama tabii ki olmadı. Savunmanın yanı sıra hücumlar da berbattı Fenerbahçe Beko’da. 5. dakikada skor 14-1’de ve ekibimiz bir tane bile saha içi basketi bulamamıştı. Serbest atışlardan gelen sayılarla skora tutundu Fenerbahçe. 2. periyodun başında skor 29-14 oldu. Wilbekın, Fenerbahçe’nin ilk üçlük isabetini 15. dakikada buldu. 8’de 0’dan sonra gelen bu üçlük basket biraz olsun umutlandırdı Sarı-Lacivertliler’i ve derve 43-35 sona erdi. İkinci yarıya daha agresif ve enerjik bir savunma ile başlamayı bekliyorduk. Ama tam tersi oldu. Zalgiris, Birutis, Manek, Evans gibi oyuncularla çok rahat sayılar buldu.
Umut verici değil
Fenerbahçe, Motley ve hücum ribauntları ile direnmeye çalıştı ama Zalgiris’i bir türlü durduramadı. 4. periyotta da tam 32 sayı üreten Litvanya ekibi farkı giderek açıp sezonun en rahat galibiyetlerinden birini aldı. Hayes-Davis bir süre daha oynamayacak. Onun yokluğunda çok başarısız bir sınav verdi Fenerbahçe Beko. Zorlu bir deplasman serisi de onları bekliyor. Umarım, en kısa sürede Davis’siz kazanmanın bir yolunu bulurlar. Aksi takdirde dünkü görüntü hiç umut verici değildi..
‘’Anadolu Efes ezdi geçti‘’
Anadolu Efes, iki maçtır mükemmele yakın bir performans sergiliyor. Üst üst 7 maç kaybettikten sonra umutları tükenir gibi olan Efes, Bologna’dan sonra Barcelona karşısında da adeta ‘şampiyon’ gibi oynadı, çok net ve farklı galibiyetlere imza attı. Bunda tabii ki sakatlıkların dönüşü, sezon başında kullanılmayan Pleiss’ın sistemdeki rolü ve formunun yanı sıra Oturu’nun 40 yıllık Euroleague pivotu gibi oynamasının büyük payı vardı. Nitekim maça ikili oyunlar sonrası Pleiss’in tam 8 sayısı ile başladı Efes maça.
Bitirici faktör kısaların performansı
Savunma da harikaydı. Vesely, çaresiz kalınca Hernangomez girdi. O hücumda biraz atınca Barcelona skoru dengeler gibi oldu. Ama o kadar. Efes’in tüm silahları devredeydi dün. Pleiss çıkınca Oturu onun bıraktığı yerden devam etti. Bitirici faktör ise kısaların ikinci yarıdaki performansı oldu. İlk yarıda kısa oyuncular çok fazla skor katkısı yapamazken, ikinci yarıda Beaubois ve Larkin’in üçlükleri yağmur gibi geldi. Hele Larkin’in, Jokubaitis’e yaptığı blok sonrası gidip hızlı hücumdan turnike bulması, Barcelona’nın da ‘artık kazanamayacağını’ anlamasını sağladı. Larkin, bu yıl MVP gibi oynuyor. Beaubois’in de bu kadar formda olması sevindirici.
İki büyük galibiyetle umutlar yeşerdi!
Arka arkaya iki büyük galibiyet Efes’in umutlarını yeşertmesini sağladı. Tabii ki sezon içinde normalden çok yenilgi aldılar ama bu performans devam ederse üst bölümdeki takımları yakalamaları çok zaman almaz. Çünkü Barcelona gibi bir takımı çaresiz bırakmak gerçekten kolay değildi. Erdem Can’ı ve takımı tebrik ediyorum. Clyburn de haftalar sonra forma giydi. Az dakika aldı ama ciddi katkı yaptı. Onun rolü çok önemli. Clyburn yokken takımdan roller oturmuşku. Bakalım taşlar bir kez daha dağıtılınca neler olacak. Umarım bu durumdan etkilenmezler. Yoksa Play-Off için ben fazlasıyla umutluyum...
‘’Efes Virtus'a patladı‘’
Anadolu Efes, sürekli değişiklik içinde bir sezon geçiriyor. Yeni transferler, sakatlananlar, mecburi transferler, sakatlıktan dönenler derken Erdem Can’ın elinde çok fazla oyuncu oldu. Ve sürekli, yeni oyuncularla bir düzen oturtmaya çalışıyor. Bunu yaparken de bir çok maçı kazanma noktasına getirdi Anadolu Efes ama gerek kendi hataları, gerek kötü oyun, gerek tartışılan kararlar nedeniyle galip gelemediler. Özellikle 4 uzatmaya giden ve kaybedilen Real Madrid maçı sonrası mental olarak da ayakta kalmak zordu. Ama dün Efes, kazanmaktan başka çaresi olmayan Virtus Bologna maçını kazanırken adeta gövde gösterisi yaptı. Savunmada çok agresif ve saldırgan başladılar. İkili sıkıştırmalar sonrası çalınan toplar ve bulunan hızlı hücumlarla hakimiyeti hemen eline geçirdi Efes. Thompson iyi başladı, Bryant ona eşlk etti Beaubouis’in üçlükleri derken skor bir anda 50-27 oldu. Bologna’nın zaten pek direnç göstermeye niyeti yok gibiydi. Hal böyle olunca hiç geri adım atmayan Efes, İtalyan ekibinin bir an olsun maçın içine girmesine izin vermedi.
Konsantrasyonu ve gayreti
Rakibin yıldızı Shengelia’yı da oyunun içine sokmayan Lacivert-Beyazlılar, geç kalınmış bir galibiyete imza attı. Sezon daha uzun. Efes’in potansiyeli de var. Geri kalan bölümü bu savunma konsantrasyonu ve gayreti ile geçirmek gerekiyor. Hücumda bir şekilde sayı bulunuyor çünkü. Tabii ki işleri kolay değil böyle bir ligde üst üste alınan 3 galibiyet sıralamada sizi bambaşka yerlere taşıyabiliyor...
‘’Zor da olsa Fenerbahçe!‘’
Fenerbahçe Beko, Euroleague’in 21. haftasında21. haftasında Almanya temsilcisi Almanya temsilcisi Bayern Münih’i konuk etti. Normal süresi 81-81süresi 81-81 eşitlikle sona eren mücadelenin uzatma bölümünde oyunun kontrolünü eline alan Sarı- Lacivertliler, maçı 98-91 kazandı.
Çift maç haftalarında iki gün üst üste benzer konsantrasyonları devam ettirmek kolay değil. Nitekim, geriden gelip farklı kazanılan, yüksek efor sarfedilen bir Partizan maçı sonrası, nispeten reytingi düşük bir Bayern’e karşı aynı motivasyonu sergilemek beklenemezdi belki ama bu kadar zor olacağın tahmin etmiyorduk. Oysa ki maça yüksek enerji, agresif savunma ve 4 dakikada bulunan 19 sayı ile başladı Fenerbahçe Beko. Bayern’in de öyle çok direnç gösterecek bir vücut dili yoktu sahada. 19-8 sonrası iki takım da rotasyona girince buradan karlı çıkan taraf Alman ekibi oldu. 14-3 seri yakalayıp, 2. periyodun başında 24-22 öne geçtiler. Bundan sonrasında tamamen denge, yakın skor vardı.
Durum eşitti…
Maçın dakikalara kalacağı belli etmişti kendini. Nigel Hayes’in yokluğu Fenerbahçe’yi etkiledi belki ama Bayern’de de İbaka yoktu. Bence burada durum eşitti. Skorda öne çıkan isim Wilbekın oldu. Partizan maçının yıldızı Sestina’dan, Hayes’in de yokluğunda daha fazla katkı bekliyorduk ama olmadı. Bitime 9 saniye kala Wilbekın’ın çok zor üçlüğü ile 81-78 öne geçti Kanarya. Burada hakemlerin iki yanlış kararı olmasa belki maç uzatmaya dahi gitmeyecekti ama Fransicso’ya dripling halindeyken yapılan faule 3 atış verilmesi, ardından da Wilbekın potaya giderken net temasın çalınmaması, buna neden oldu. Ama uzatmada özellikle savunmada çok konsantreydi Fenerbahçe. Hücumda ise günün adamı Pierre sahne aldı. Uzatmada 8 sayı atıp, bu değerli galibiyeti Fenerbahçe’ye getirdi. Sonuçta kazaya kurban gitmemek güzel oldu. Burada Real Madrid başta olmak üzere herkesi yenip, Play-Off’a kalma ihtimalleri çok az olan Kızıl Yıldız’dan sonra Bayern’e mağlup olmak çok estra bir eksi yazacaktı hanemize...
‘’Muhteşem Fener!‘’
Fenerbahçe Beko’nun, sıralamadaki direkt rakiplerinden biriydi Partizan. Belgrad’da elindeki maçı vermişti Kanarya ve mutlaka kazanmak zorundaydı. Kızıl Yıldız kazası dışında ise mükemmel bir iç saha performansı vardı. Maccabi karşısındaki hücum rekoru sonrası, hem galibiyet hem de iyi basketbol bekliyorduk Fenerbahçe Beko’dan... Ama klasik bir Jasikevicius Fenerbahçesi başlangıcı oldu yine. Çok yumuşak bir savunma, 11. dakikada yenen 34 sayı... Ondan sonra maçı çevirmek için gösterilen eksta gayret. Ama bu gayret hem tribünleri havaya sokuyor, hem de takımın beraber oynamasından keyif almasını sağlıyor... Nitekim o yumuşak savunma, kalan 3 periyotta yerini harika bir Euroleague savunmasına dönüştü. Fenerbahe Beko sırasıyla 17 ve 16 sayı yedi. Bunu yaparken de hücumda harika bir oyun çıkardı. Önce farkı kapadı, sonra beraberliği sağladı, 4. periyoda da 12-0’lık bir başlangıç yapıp Partizan’ın fişini çekti. Jasikevicius bu maçta ilk kez 4 kısa, hatta 5 kısalı beşler denedi. Obradoviç de ona ayak uydurmaya çalıştı. Coaching olarak da üstünlük sağlayan Fenerbahçe benchiydi bence. İkinci periyotta kenardan gelen Sestina ve Dorsey’in sayıları maçın çevrilmesindeki en önemli etkendi. Sestina’nın bu seviyelerin oyuncusu olmadığını, oynadığı maçlarda faydadan çok zarar verdiğini yazdım sürekli. Ama dün çok kararlıydı. İlk şutu da girince özgüven geldi. 4/5 üçlükle 14 sayı üretti. Dorsey, 5 üçlük üzerinden 24 attı, coştu taraftarı da coşturdu.
Zorlanan ve silik…
Obradoviç’in takımına karşı böyle farklı bir galibiyet mental açıdan daha güçlü olmak için de önemliydi bence. Jasikevicius sonrası adapte olmakta zorlanan ve silik performanslar çizen Guduriç de tekrar işin içine giriyor. Katkı yapmayı çok istiyordu, yaptı da. Yüksek yüzdeyle 15 sayı attı. Sonuçta her yönüyle güzel bir akşam oldu Fenerbahçe Beko için. Umarız devamı gelir.
‘’Şampiyon Fenerbahçe ‘’
İnanılmaz bir final izledik dün Balıkesir’de. Son Türkiye Kupası, son Euroleague, son Türkiye Süper Ligi finalisti iki takımı mücadelesi nefesleri kesti. Fenerbahçe kaçtı, ÇBK Mersin kovaladı. Bütün maçta bu senaryoyu izledik. Mersin öyle bir yerde yakaladı ki, maç uzatmaya gitti. Uzatmada da son sözü mucize bir üçlükle Meeseman söyledi.
İlk yarı potasında 28 sayı gördü
İki takım oyuncuları bir gün önce yarı final oynamalarına rağmen öyle bir mücadele, öyle bir özveri ortaya koydular ki, izlemeye doyamadık. Muhteşem bir finalde. Kaybedene yazık olacaktı. Nitekim oyunu genelde önde götüren Fenerbahçe Alagöz, geçen yılki kupanın rövanşını almayı başardı. İlk yarıda çok iyi savunma yapan Kanarya, potasında sadece 28 sayı gördü. 37-28 biten devrenin ardından Mersin de daha iyi savunma yapıp ilk yarının yıldızları McBride ve Anderson’un etkisini azalttı.
Marbey, Cornelius ve Sinem’in üçlükleri maçı uzattı
Hücumda da pota altında çok büyük hakimiyet kurdular. Hollingsvorth ve Williams’a, yarı finalde 31 sayı atan Marbey de eklendi. Zaman zaman skora ortak olur gibi oldular ama Fenerbahçe’de de Sevgi ve Alperi kritik basketlere imza attı, son dakikalara 69- 60 girildi. Maç bitti derken, Marbey’in üçlüğüne 40 dakika boyunca potaya bakmayan Cornelius ve Sinem’in de üçlükleri eklenince skor 71-71 oldu ve maç uzatmaya gitti.
Son sözü Meeseman’la Kanarya söyledi
Uzatma da nefesleri kesti. Her iki takım yorgunluğa savunma sertliğini bırakmadı. ÇBK, öne geçme fırsatını Hollingsvort’un serbest atıştan isabet bulamaması nedeniyle kaçırdı. Dönüşte çok iyi savunma yaptılar, McBride’ı top kaybına zorladılar. Ama karambole düşen topu arkası dönük olarak yerden alan Meeseman, son saniyede inanılmaz bir üçlük attı ve bu tarihe geçecek maçı Fenerbahçe Alagöz kazandı. Gerçekten Türk kadın basketbol tarihinin en önemli maçlarından biriydi. Çok keyifle seyrettim. Kazanan Fenerbahçe’yi ve kaybeden ÇBK Mersin’i tebrik ediyorum...
‘’Fenerbahçe, Maccabi'ye patladı‘’
Euroleague’de çift maç haftalarında enteresan sonuçlar alınmaya devam ediyor. Salı günü İstanbul’da kazanması beklenen Fenerbahçe Beko, Kızıl Yıldız karşısında şok bir yenilgi almıştı. İlk 4 içinde bulunan Maccabi maçının ise tarafsız sahada da olması nedeniyle biraz daha zorlu geçmesi düşünülebilirdi. Ama Fenerbahçe, 2. periyottan itibaren öyle bir performans gösterdi ki, bir anda sürklase etti İsrail ekibini.
22-22 biten çeyrek sonrası Dorsey ve Papagiannis’in basketleri ile 13-0’la başladık 2.periyoda. Maccabi molanın ardından 7-0’la geri döndü ama Jasikevicius molası sonrası maç bitti. Papagiannis arka arkaya 8 sayı atınca fark 15’e çıktı. Ama durmadı Kanarya... Attıkta attılar. Wilbekın’ın üçlükleri ile deve biterken 26 farka ulaştılar: 57-31. Fenerbahçe 3. çeyrekte de bıraktığı yerden devam etti. Maccabi son kurşunlarını kullanmak istiyordu ama hem savunmada hem hücumda çok kararlı bir Fenerbahçe Beko vardı sahada. Sertaç girdi blok ve smaçlarla takımının enerjisinin düşmesine izin vermedi. Madar, Dorsey, Hayes skora katkı vermeye başladı.
Domine etti…
3. periyot bittiğinde ise fark tam 32’ye çıkmıştı. 4. periyot ise formalite icabı oynandı. Jasikevicius tüm oyuncularına şans verirken, motivasyon hiç düşmedi. Bu kez Motley pota altını domine etti ve skor bitime 3.5 dakika kala 100-66’ya geldi. Sezonun en farklı galibiyetlerinden birini alan Sarı-Lacivertliler Play-Off yolunda bir engeli daha aştı...
‘’İlk finalist Fenerbahçe‘’
Son Euroleague ve Türkiye Ligi şampiyonu Fenerbahçe Alagöz Holding, Kadınlar Türkiye Kupası’nda finale kalan ilk takım oldu. Maça favori olarak başlayan Sarı-Lacivertliler, zaman zaman zorlansa da Alperi Onar’ın müthiş performansı ile 93- 86’lık skorla galibiyete ulaştı. Oyunun başında Alperi ile tam 13 sayı bulan Kanarya, 22-14’lük üstünlük sağladı. Ama Ormanspor çabuk döndü. Gökşen ve Micheala ile basketler bulan Ankara ekibi 10’a 2’lik bir seriyle skoru 24-24 ile berabere getirse de, Howard’ın basketi ile periyot 26-24 sona erdi.
Alan savunmasına karşı McBride’ın şutları etkili oldu
İkinci çeyreğin başında Sevgi ile skor bulan Fenerbahçe farkı bir anda açtı. McBride ve Meeseman da skor üretince 10-0’lık seri yakalayan Fenerbahçe, 36-24 öne geçti. Ama Ormanspor oyundan kopmadı. Dantas çok etkili olurkan devere 50-39 sona erdi. İkinci yarıda da Fenerbahçe kaçtı, Ormanspor kovaladı. Sarı-Lacivertliler, rakibin alan savuması karşısında McBride’ın şutları üstünlüğünü korudu. Sahanın yıldızı Sevgi de skor üretmeye devam etti. Son 5 dakikaya kadar fark 10 sayılarda seyretti. Ama kontrolü elinde bulunduran Fenerbahçe Alagöz salondan 93-86 galip ayrılıp adını finale yazdıran ilk takım oldu..









































