Galatasaray bir gelenek olarak savunmasını Başakşehir ceza sahasına kadar önde başlattı. Geriden pas yaparak çıkmaya çalışan rakiplere karşı kolay gol bulmanın ilk yoluydu ama rotasyona rağmen Galatasaray’ın yüksek tempoda pres yapamaması golü geciktirdi. İlk yarının büyük bölümünde Başakşehir’in kendi sahasına gelmesini engelleyen Galatasaray, hücumda ise İcardi’nin etkisizliğine rağmen Ziyech’e verilen saha içi serbestliğinin karşılığını bu oyuncunun enfes golü ile aldı. Kuntz’un akıl edemediğini gören Okan Buruk’un, Kazımcan sakatlanınca sola çektiği Abdülkerim’in harika ortasında Oliviera topu direğe vurmasa Galatasaray işi ilk yarıdan kolaylamış olacaktı.

Doğru hamleler geldi

2.yarıya Okan Buruk skora değil oyuna bakarak çok doğru hamlelerle geldi. Vasat oynayan Oliviera ve Barış Alper’in yerine Kerem Aktürkoğlu ve Kerem Demirbay oyuna girdi. Değişiklik karşılığını çabuk verdi ve Kerem Aktürkoğlu penaltıyı aldı. Icardi takımını rahatlatan golü attı. Açıkçası yakın zamanda Galatasaray değil de Başakşehir zor bir maç oynamış gibi olunca Galatasaray oyunun kontrolünü elinde tutmaya devam etti. Çağdaş Atan hamleleri 64’de Dubois ile bir gol getirdi. Tete yaptığı işleri biraz pasla süsleyebilse Galatasaray 3. golü bulabilirdi. Yine de gole yakın taraf olmaya devam ettiler. Sonuçta Galatasaray risk almaya başlayan Başakşehir’e karşı attığı gollerin kıymetini bilerek galibiyeti aldı. Bu galibiyet bana göre bir Şampiyonlar Ligi dönüşü olduğu için normalden çok daha değerli.

Fenerbahçe’de İsmail Kartal’ın cesurca yaptığı rotasyonlu 11, geriden pas yaparak çıkmaya çalışan ama topu öne atarken beceriksiz olan Nordsjaelland’a karşı hem pres hem de bitiricilik konusunda iyi iş çıkardı. Her ne kadar ilk 20 dakikada kazanılan ilk toplar iyi kullanılamamış olsa da devreye giren Fred skor tabelasını da almamızı sağladı. Topsuz doğru presleri yapan Fred, Crespo ve Batshuayi’ye hem duran toptan hem akan oyundan nefis 2 asist yaparak ilk yarıdan avantajı almamızı sağlayan isimdi. Hikaye ikinci yarıda da güzel başladı. Serdar Aziz golü maçı garantiye almamızı sağladı. Rakip çok oyuncu ile öne çıkarak oynamaya çalışınca alanlar genişledi, Fred şova devam etti. Fenerbahçe, Villadsen’in golüne rağmen hücum iştahından bir şey kaybetmedi ama King, Kent ve Batshuayi çok etkisiz olunca fark büyümedi. İsmail Kartal son bölüme İsmail Y.-Umut Nayir-İrfan Can hamleleri ile girdi.

Crespo dikkat çekici

Dengelenen oyun yine Fenerbahçe’ye döndü. Maç istediğimiz gibi bitti ve maç sonunda akıllarda şunlar kaldı. İsmail Kartal’ın Tadiç ve Dzeko’yu dinlendirme amaçlı oynatmayışı doğru, Crespo’nun 6 numara performansı dikkat çekici, maçın yıldızı Fred’in performansı göz kamaştırıcı, Fenerbahçe’nin Avrupa gruplarına galibiyetle başlaması harikaydı.

Topu ayağında tutarak geriden pas yapmaya çalışan rakibine ön alanda presi koydu, savunma arkasına yapılan doğru koşulara zamanlaması iyi paslar attı, net fırsatlar buldu. Ancak sadece bir eksiği vardı, finalleri yapamamak. Mertens-İcardi-Kerem üçlüsü birbirlerine pozisyon hazırlamakta ne kadar başarılılarsa bitirme konusunda o kadar şanssız ve biraz da beceriksiz davrandılar. Yarım saatin sonunda gelen belki de tek tehlikeli Kopenhag atağında El Elyounoussi golü de futbolun ne kadar cilveli bir oyun olduğunun kanıtı gibiydi.

Kolayı değil zoru attılar!

Maçta ilk yarıda oyun Galatasaray’dan, skor Kopenhag’tan yanaydı ama ikinci yarı ile birlikte oyun da Kopenhag’a geçti. Hem dönen topları aldılar hem de pas trafiğini iyi yaptılar. Yorgunluk belirtileri gösteren Galatasaray’da Kerem Aktürkoğlu ve Ziyech, çok etkisiz kaldılar. Okan Buruk da müdahale etmekte geç kalınca Kopenhag harika bir organizasyon sonucunda Diogo ile ikinci golü buldu. Maçın son bölümünde Okan Buruk’un biraz da risk alarak yaptığı Tete, Oliviera, Barış Alper, Zaha ve Torrera’yı stopere atarak aldığı Ndombele hamleleri, Kopenhag eksik de kalınca oyunu rakip kaleye yakın oynamamızı sağladı. İlk yarım saat atılamayan kolay pozisyonlardan sonra 86’da Boey, 88’de Tete zor pozisyonlarda enfes gollerle beraberliği getirdiler. Maç öncesi üzüleceğimiz beraberlik bana göre geri dönüşle son bölümde geldiği için sevindirici oldu. Özellikle Boey, Abdülkerim ve Torreira maçın Galatasaray adına öne çıkanları oldular.

Trabzonspor, öncelikle Beşiktaş’ı orta sahada ama oldukça yakın savunarak karşıladı. Şenol Güneş’in mecburiyetten yaptığı seçimler ile bu anlayış oldukça etkili oldu. Tatlı sert oyunu, biraz da dar alana çekmesiyle Trabzonspor, Beşiktaş’ın üretken olma ihtimalinin üstünü çizdi. Hücum ederken acele etmeden kontrollü oyunda doğru anı bekleyen Trabzonspor, fırsatı 29’da buldu. Son haftaların yükselen oyuncusu Enis Bardhi kesti, yeni transfer Paul Onuachucezayı kesti. Bu gol ile daha da dağınık gözüken Beşiktaş bir darbe de Bakasetas’ın frikiği ile geldi, takım iyice sarsıldı. Oyun çok mu üst düzeydi, hayır. Ama skoru değiştirme becerisi Trabzonspor’dan yana olunca BordoMavililer, soyunma odasına büyük bir avantajla gitti.

Atı alan Üsküdar’ı geçti!

Maçın ikinci yarısına Şenol Güneş, 3 değişiklikle müdahale etti ama adeta atı alan Üsküdar’ı geçmişti. Topu Beşiktaş’a bırakan Trabzonspor, çabuk hücumlarla gole yakın taraf olmaya devam etti. Savınma arkasına koşularla etkili olan Trezequet, kendi denediğinde kaçırmasına rağmen 62. dakikada Visca’ya golü attırarak maçın fişini çeken isim oldu. Beşiktaş’ın maçın hiçbir anında doğru tepkiler veremeyişi, temposuz oyunu değişmezken Trabzonspor disiplinli, agresif ve istekli oyunu ile hak ettiği galibiyeti aldı. Yeni transferleri ile eli güçlenen Bjelica, iç saha avantajı ve yeni oyuncuların gelişi ile yakalanan havayı bu galibiyette iyi kullandı

Belki stada gelenler yeni transferlerden birkaç oyuncuyu beklemiş olabilir ama Okan Buruk geçtiğimiz sezonun birbirini saha içinde gözü kapalı bulabilen forvetleri ile maça başladı ve daha ilk yarıdan işi çözdü. Kerem-İcardi uyumundan sonra KeremMertens organizasyonları ve Kerem’in birbirinden şık 2 golü Samsunspor’un gardını düşürmeye yetti. Torrera’nın yanında savunma anlamında da katkı yapan Kerem Demirbay, Galatasaray adına ilk yarının bir başka pozitif detayıydı. Samsunspor’un maçın kendi adına maçın kırılma anında Dimata ile direkten dönmesi ve Abdülkerim’in kafa golü Okan Buruk için Şampiyonlar Ligi öncesi 2. yarıya daha rahat ve Ziyech ile başlama lüksü getirdi. 2. yarının başında gelen Dimata golüne rağmen Kerem D. ve İcardi ile farkı büyütecek fırsatlar yakalayan Galatasaray oyuna hakimdi.

Futbolun cilvesi...

Ancak futbolun cilvesi adeta Samsunspor için işledi. Savunmaya çarpan 2 top gol olunca son yarım saat Samsunspor maça ortak oldu. Galatasaray için işler her sıkıştığında ortaya çıkan yıldızı İcardi sahneye çıktı. Ziyech’in şutunda kalecinin kurtarış yapma ihtimalini elinden alan nefis bir dokunuş yaparak Samsunspor’un hayallerini bir kez daha yıktı. Sonuçta Galatasaray klas ayakları devredeyken bu tip maçlarda puan kaybetmeyeceğini herkese göstererek rahat kazanmayı başardı.

Galatasaray için transferde kağıt üzerinde her şey tamam. Bundan sonrası için her şeyin iyi gitmesi birkaç önemli detaya bağlı.

Okan Buruk’un şampiyon olduğu sezona nazaran yoğun tempoda doğru rotasyonları yapıp yapamayacağı, oyuncuların bu tempoda ne kadar profesyonel yaşayacakları, saha içi liderlerin performansı ve bazen ligde skora odaklı oynamak gibi...

Gerçek şu ki ligimizin en iyi iki kadrosundan biri Galatasaray’da, ama aynı Galatasaray ligdeki rakiplerine nazaran Avrupa’da çok daha yıpranacağı maçlar oynayacak.

Fenerbahçe’nin kadrosuna ve sezonun şu ana kadar ki performansına bakınca, Milli aradan sonraki yoğun maç trafiği o kadar da korkutucu gelmiyor. Özellikle İsmail Kartal’ın oyuncuları ile kurduğu diyalog ve doğru rotasyonları ile bu dönemde oyun kalitesi ve skor tabelasının çoğu zaman Fenerbahçe’den yana olacağını düşünüyorum. Transferde 6 numara beklentisi olanlara da katılmıyorum. İsmail Yüksek’in zaman zaman özgüveni ya da çok fazla şey yapma isteği yüzünden hatalar yapmasına rağmen o pozisyonun devamlı oynayabilecek oyuncusu olduğuna inanıyorum. Tek yapacağı oyunu biraz daha basitleştirip, topla daha az oynaması.

İsmail Kartal çok motive

Fenerbahçe, Ferdi’nin dönüşü ile birlikte yaşanacak güçlenmeye Livakovic de katılınca, artık transferden çok eldeki isimlere yoğunlaşmalı. İsmail Kartal kariyerinin en motive döneminde, Fenerbahçe kadrosu kaliteli ve alternatifli, Avrupa’da rakipler dişine göre ve ligde camia şampiyonluğa susamış. Yani büyük aksilikler yaşanmazsa Fenerbahçe için çok iyi bir sezon kapıda. Yeter ki yaşanan krizlerde Fenerbahçe Yönetimi ve teknik ekibi sahanın içinde kalmaya odaklansın.

Artık daha tecrübeliler

Özellikle oyuncuların önüne hakem, MHK, federasyonla ilgili bahaneler koymasın. Futbolcu, alınacak olumsuz sonuçlarda bunun ısrarla futbol dışından müdahalelerle yapıldığına dair açıklamaları gördüğü an bu bahaneleri sahiplenip düşüşler yaşıyor. Bu yüzden yönetimin kriz anlarında oyuncunun kafasında futbol odaklı kalmasını sağlamak gibi de bir mecburiyeti var. Şimdiye kadar bu konuda doğru strateji uygulayamamış olsa da şimdi daha tecrübeli oldukları bir gerçek.

Trabzonspor, kendi sahasında topla oynarken yapcağı hataları cezalandırmak isteyen Kasımpaşa’nın ilk 15 dakikadaki çabuk hücumlarını atlatmayı başardı. Sonrasında ise sahneye eski formundan uzak olmasına rağmen önce Edin Vişça çıktı. Nefis asisti ile Trabzonspor’un yıldız adayı Enis Destan’a golü attırdı. Kasımpaşa’nın bu gol ile dar alanda oynaması gereken oyun geniş alana yayılınca Trabzonspor çok sık gelmese de her geldiğinde gol bulmayı başardı. Önce Bardhi klas bir şut, sonra da Benkoviç duran toptan kafayla attıkları gollerle bir anda beklenmedik bir farkla Trabzonspor’un soyunma odasına 3-0’la gitmesini sağladılar. Oyuna bakıldığında skor sürpriz olabilir ancak klas oyuncular kımıldadığında da oyunun çok bir önemi kalmayabiliyor. İşte Trabzonspor için ilk yarının özeti buydu. 2. devre bu hikaye daha da keskinleşti. Oyun disiplinini hiç bozmayan Trabzonspor, veteran takımı gibi ağır ağır oynamaya çalışan Kasımpaşa’ya karşı son derece rahat ve etkili oynadı. Sağ değil sol bekte çok daha iyi iş çıkaran Larsen, nefis bir gol daha atan ve maçın yıldızı olan Bardhi, kendisi için iyi oyunun tarifinin skora dokunmak olduğunu yaptığı 2 asistle çözdüğünü düşündüğüm Abdülkadir Ömür ve oyuna girerek şık bir gol atan Göktan gecenin iz bırakanları oldular.

Çok değerli

Açıkçası böyle net galibiyete Bjelica, oyuncu grubu, yönetim kısacası camianın çok ihtiyacı vardı. Yine de bu takım şampiyonluğa oynar mı derseniz, bana göre mucize derim ama böyle galibiyetler en azından öz güven kazanmak ve taraftarın yüzünü güldürmek adına çok çok değerli olacaktır.