Adana Demirspor ve Trabzonspor benzer seviyede topa sahip oldular maçın ilk yarısında. Fakat Adana Demirspor lehine iki önemli ayrıntı hem skoru hem oyunu ev sahibine kazandırdı. İlk ayrıntı pas kalitesiydi. Emre Akbaba, Stambouli, Belhanda çok daha doğru pasları daha çabuk düşünerek yaparak takımlarının ceza sahasına daha çok gitmesini sağladılar. İkincisi ise Yusuf Sarı’ydı. Topu ayağına her aldığında savunmayı tehdit eden, çabukluğunu iyi kullanan Yusuf Sarı hem Nani’nin golünün hazırlayıcısı hem de Adana Demirspor’un hücumdaki etkili ismiydi. Direkten dönen şutunda şans yanında olsa ilk yarıdan da maçın yıldızı olabilirdi.

Güçlü takım profili

İkinci yarıya Trabzonspor hareketli başladı. Özellikle Yusuf Sarı’nın yorulması ile Adana Demirspor tehditleri azalınca hücuma daha rahat ve çok oyuncu ile çıktılar. Fakat çok dirençli bir ikili olan Gravillon-Semih tandemine hata yapmayan Ertaç da eklenince Onuachu’nun bir pozisyonu hariç net fırsat üretemediler. Adana Demir’de Balotelli, Yusuf Erdoğan, Trabzonspor’da skor yapabilecek Trezeguet, Enis Destan gibi hamleler gelmesine rağmen tabela değişmedi. Adana Demirspor taraftarının önünde yine çok güçlü bir takım profili çizerek attığı golün kıymetini bildi ve maçı kazandı. Trabzonspor ise oluşturduğu kadro kalitesine göre maçın içinde bölüm bölüm iyi oynasa da sezon genelinde vadettiği gibi iki ileri bir geri gidecek takım görüntüsü çizmeye devam etti.

Fenerbahçe büyük bir rotasyon yaparak sahaya çıkmasına rağmen, gruptaki her takım gibi Trnava da Fenerbahçe’nin gücünü kabul edip topu bırakarak başladı maça. Savunması sert ve kora kor mücadeleyi seven, topu kazandığında hızlı çıkabilen bir takım olan Spartak Trnava ilk yarıda savunmayı iyi yaparak sadece Kent’in bir pozisyonuna izin verirken; aynı başarıyı hücumda gösteremedi. Fenerbahçe hücumda özellikle Ryan Kent, Mert Hakan ve Batshuayi’nin yanlış seçimleri yüzünden çok zorlanırken, savunmada Oosterwolde ve Osayi Samuel’in iyi oyunları ile çabuk hücum etmek isteyen rakibine fırsat tanımadı. Açıkçası çok oyunculu rotasyon mücadeleyi ve kaliteyi etkilememiş olsa da sürekli oynayan bir takım görüntüsü de yoktu Fenerbahçe’de.

Yerinde hamleler

İkinci yarı ile birlikte tempo artınca iki takımın da beraberliğe razı olmayan görüntüsü keyifli bir maç çıkardı ortaya. Ceza sahası denemeleri ve kaleci kurtarışlarıyla başlayan ilk bölüm, İsmail Kartal’ın Szymanski ve Fred hamleleri ile devam etti. Ve kalite artınca King devreye girdi. Kent ile yaptığı pas sonrası çok temiz bir vuruşla maçın kilidini çözdü. Rotasyon fark etmez Oosterwolde geldiğinden beri en iyi maçını oynadı ve nefis bir asist yapmasına rağmen King fırsatı kaçırdı. Fakat Fred’in adeta adama çarptırır gibi yaptığı asiste ‘hayır’ diyemedi.

Günün etkili ismi

Oosterwolde’nin belki de tek ama büyük hatasında Trnava umutlansa da, Fenerbahçe kazanma serisini devam ettirdi. Üstelik son anlardaki iki golü de ince ofsaytlara takılmasına rağmen... Sonuç olarak; İsmail Kartal’ın Fenerbahçe’si rotasyon falan farketmeksizin üstün oynadığı maçı çok tempolu bir rakibe karşı deplasmanda çözmeyi başardı.

Topu ayağında tutmaya çalışarak başlayan Rizespor, kaygan zeminde Fenerbahçe, önde presi, çabuk dikine oynayışı ve hepsinden önemlisi birbirini gözü kapalı bulmaya başlayan oyuncu grubuyla müthiş bir karşılık verdi. Edin Djeko-Dusan Tadic-Sebastian Szymanski üçlüsünün 5 dakika içerisinde ürettikleri 2 fırsattan biri gol oldu. Szymanski, Fenerbahçe için önemli işler yapmaya devam etti. Fenerbahçe zaman zaman baş döndüren pas trafiği ile hem kendi keyif aldı hem de maçı izleyen herkese bu keyfi yaşattı. İlk yarıda yaşanan tek sorun ise girilen birçok pozisyondan Djeko, Szymanski ve Fred ile faydalanamayıp skoru artıramamış olmasıydı. Bu sorunu da 2. yarının başında İrfan Can Kahveci attığı gol ile çözdü.

İş şova döndü

Fenerbahçe hücumda son yıllarda belki de en uyumlu santrfor-kanat oyuncularını yakaladı. Öte yandan savunmada topu geri kazanma süresi gittikçe düştü ve bu da Sarı-Lacivertliler’in önemli bir artısı oldu. Maçın yıldızlarından İrfan Can’ın şovu Dzeko’nun golü ile bitti ve 62’de maçın fişi çekildi. Şova Tadic ve King de katıldı ve skor 5-0 oldu. Takımdaki her oyuncunun katkı yaptığı bir dönemden geçen Fenerbahçe, İsmail Kartal’ın ve oyuncu grubunun yüksek formu ile son yılların en keyifli döneminden geçiyor. Rizespor için de yapacak pek bir şey olmadığının altını çizmek gerek.

Trabzonspor için maç çok şanslı başladı. Hakemin autu korner verdiği 3. dakikada Bakasetas ortasında golü atan Onuachu takımını adeta maça 1-0 başlattı. Pendikspor bu gole tepki verememesine rağmen Trabzonspor hücum iştahı biraz da erken golün etkisi ile pek yükselmedi. Yine de duran top becerisi ve şans faktörü ile Bakasetas 2. golü attı. Rahatlık Trabzonspor’a yaramadı. Halbuki maçı pas oyununa çevirmesi gereken, güçlü bir oyun oynayabilmek adına her detay Trabzonspor’dan yanaydı. Mendy’nin kaptırdığı topta Midtsjo topu kapan ve asisti yapan oyuncu olurken, Endri takımını oyunda tutan golü yaparak soyunma odasına takımının umutlu gitmesini sağladı. İkinci yarı oyun dengeli başladı. Trabzonspor’da rakip sahada geniş alanlar olmasına rağmen Visça, Trezequet ve Bardhi o kadar sıradan oynadılar ki pozisyon bulmak gittikçe zorlandı.

Çalsa sıkıntı

Hakemin çalsa kimsenin bir şey diyemeyeceği Çekici ile Uğurcan arasındaki penaltı pozisyonunun üzerine bir de Mendy kendini çift sarı karttan attırınca son bölüm oldukça stresli oldu. Bu bölümde Bjelica, Berat ve Larsen’le maçı bitirebilmek adına savunma hamleleri yaptı ve bitirmeyi başardı. Trabzonspor kazandı kazanmasına ama oyun kalitesi net bir şekilde iki kazan bir kaybet sezonunu işaret etti. Görünen o ki bu kadronun bu sezonki hastalığı istikrarsızlık olacak.

Süper Lig’in tartışmasız en tempolu, coşkulu, istekli, özgüvenli ve camiasıyla bütünleşmiş takımı Fenerbahçe işte bu özelliklerini ispatlarcasına maça fırtına gibi girdi. Jeneriklik Djiku golü, hücum organizasyonu dersi gibi Duarte’nin kendi kalesine attığı gol ve Szymanski’nin enfes vuruşu ile bulduğu 3. gol geldiğinde, henüz skorbord 20. dakikayı gösteriyordu. Başakşehir’in Çağdaş Atan değişiklikleri erken gelmesine rağmen ne Becao’nun agresifliği, ne İrfan Can-Tadic-Djeko-Szymanski kalitesi, ne de Ferdi-İsmail Yüksek enerjisi ile mücadele edecek hali olmadığı, daha ilk yarıdan oyun olarak da tabelada da belli olmuştu.

Maçın yıldızıydı

2. yarıya skora rağmen yine Fenerbahçe, yüksek konsantrasyonla başladı. Tempo ilk yarıdaki kadar olmasa da Szymanski, Tadiç ve Djiku çok net fırsatları kaçırdılar. İsmail Kartal’ın Djiku, İrfan Can, Fred gibi oyuncuları erken alarak dinlendirmesi doğru bir karardı. Szymanski’nin topsuz oyundaki katkısı ve istekli oluşu ekstra bir takdiri hak etti. 80’de attığı gol ile hem maçın yıldızı olduğunu hem de skoru ilan etti. Bana göre oyun ve yakalanan ivmeye bakınca sezon başı eleştiriye açık gözüken İsmail Kartal seçimi artık tartışmaya kapalı. İsmail Kartal elindeki kadroyla harika iş çıkaran ve inanmış bir teknik direktör görüntüsüyle, takımı gibi çok formda diyebilirim.

Galatasaray, İstanbulspor ile arasındaki güç dengesinin farkında, zaman zaman vites artırıp pozisyonlara girdiği, genelde aktif dinlenme yaptığı bir ilk yarı oynadı. Tempo yüksek olmamasına rağmen Tete, Mertens, Icardi ve Kerem Aktürkoğlu ile pozisyonlar da buldu. Icardi’nin kendi yaptırdığı penaltıyı alışılagelmişin dışında bir organizasyon sonunda dışarı atmasına rağmen, aynı Icardi’nin İstanbulspor’lu stoperlere sahada yakın durmanız gereken oyuncu benim hatırlatması yaparak attığı gol, görülmeye değerdi.

Golü geciktirdi

İkinci yarıda tempo daha da düşüp Galatasaray’da top rakipteyken etkin Toreira’dan başka oyuncu kalmayınca İstanbulspor da fırsatlar yakaladı. Mendy’nin çabukluğu ile yakaladığı fırsatlar ve Ethemi denemesi İstanbulspor’un maçtaki kaderini de belirledi. Kerem Aktürkoğlu-Icardi uyumuna rağmen Kerem doğru olsun olmasın her pozisyon Icardi’yi araması ikinci golü geciktirdi. İstanbulspor son bölüme kadar oyunda kaldı. Galatasaray’da Okan Buruk’un değişiklikleri ile direnç tekrar attı ve Galatasaray rakibine göre tempoyu belirlediği bir maçı daha kazanarak yoluna devam etti.

Trabzonspor topa çok daha fazla hakim olmak zorunda olduğu bir deplasman maçında ilk yarıda hücum ederken çok zorlandı. Bunun sebebi ise Trabzonspor topla oynayacaksa, takımın hücum üretkenliğini ve oyun kalitesini belirleyecek oyunculardan Abdülkadir, Bakasetas ve Bardhi’nin vasat oyunlarıydı. Yine de takım savunması anlamında bütün oyuncular üzerine düşeni yapınca çabuk ve hareketli Hatay takımına gol fırsatı da vermediler.

Onuachu erken çıktı

Ve disiplinli oyunun, konsantrasyonun karşılığını ilk yarının sonunda Onuachu asistinde Visca’nın golüyle aldılar. 2. yarıya yüksek tempo ile başlamak isteyen Hatay’a karşı, topun arkasına geçip doğru bir duruş sergileyen Trabzonspor önce fırsat vermedi. Hatta Eren Elmalı’nın asistinde Onuachu ile golü de buldu ve skor 2-0 oldu. Ancak Uğurcan rahat giden maçta Rivas’tan yine hatalı bir gol yiyince Hatay oyunda kalmaya devam etti. Bjelica’nın Onuachu’yu biraz erken çıkarmasına rağmen, Berat’la orta sahayı güçlendirmesi doğru bir hamle gibi gözükse de Hatay vazgeçmedi.

Çıkış kısa sürdü

Lamkel maç boyunca zorladığı pozisyonların karşılığını 88’de attığı gol ile aldı. Bu gol, Trabzonspor’un oyun aklını elinden aldı. 1 puanı yeterli görmeyen ve risk alan Trabzonspor’a uzatmanın uzatmasında kontra bir atakta Dele-Bashuri son darbeyi vurdu. Trabzonspor’un ligde yakaladığı çıkış kısa sürdü. Onuachu iyi iş çıkardı. Diğer yandan maçın kırılma anında yediği hatalı golle Hatayspor’u tekrar maça ortak eden Uğurcan ise hayal kırıklığı yaratmaya devam etti.

Fenerbahçe’nin lig için büyük çoğunluğu dinlenmiş kadrosu ilk yarı boyunca oyunun hakimi oldu. İşler iyi gittikçe daha çok güçlenen rakip takım konsantrasyonları doğal olarak iyi mücadele eden ve topun arkasına geçtiğinde alanı iyi daraltan bir Alanyaspor çıkartmıştı ortaya. Buna rağmen Fenerbahçe hem tempo olarak hem de üretkenlik konusunda iyi iş çıkardı. Dzeko kaçırdıklarına rağmen ilk yarının sonlarında İrfan Can’a asisti yapmak istedi, rakibe çarpıp giden topu İrfan Can da skoru yapmayı başararak formda olduğunu gösterdi.

Kaliteli kadro

2. yarı ile beraber Alanyaspor biraz daha geniş alanda oynamaya başladı. Fenerbahçe ise daha kontrollü oynadığı bölümde top Alanya’da olduğunda da savunma konsantrasyonu yüksek tutup rakibine pozisyon vermeden oynamayı başardı. Hücumda her tür pozisyonda rakibin dengesini bozmayı başaran Fred maçın en iyisi olarak dikkat çekti. İrfan Can Fenerbahçe’ye geldiğinden beri belki de ilk kez bu sezon Fenerbahçe’yi taşıyan oyuncular içinde yer buldu. İsmail Kartal elinde bulunan kaliteli kadroyla 2 kulvarda da rakiplerinden hem hücumda hem de savunmada daha üstün maçlar oynamaya devam ediyor. Kısacası sonuç iyi, futbol adına ayrıntılar iyi, oluşturulan kadronun kalitesi sahaya yansıyor, daha ne olsun.