Trabzonspor maça kalecisi Taha’nın tedirginliği ile başladı ve sanki bu tedirginliği 35-40 dakika atamadı üzerinden. Zaten topu rakibine bırakmak üzerine planlanan oyun Saiz’in attığı erken gol ile daha da Sivasspor’un istediği oyun oldu. Daha müdahaleli ve rahat oynayan Sivasspor, Trabzonspor ve kaleci Taha’nın falsolarını bir kez daha ortaya çıkaran pozisyonda Manaj ile bir gol daha buldu. Abdullah hoca kısır görüntüye dayanamadı. İlk yarının sonlarına doğru Pepe’nin attığı gol ile birlikte yapılan değişiklikle Trabzonspor forvet hattı Onuachu’nun arkasında çok hareketli Vişça-Trezequet-Pepe’den oluştu. Bu hamle daha ilk yarı bitmeden karşılığını buldu ve Onuachu, Trezequet asistinde golü yaparak adeta takımını kabustan uyandırarak soyunma odasına gitmesini sağladı.

Fazla sıradan...

İkinci yarıya Trabzonspor aynı etki ile başlayamadı. Hatta Sivasspor topa daha fazla ve iyi pas trafiği ile sahip oldu. Bu bölümde karşılıklı denemelerde Manaj ve Onuachu önemli fırsatları kaçırdılar. 67’de Eren’in çıkarken kaptırdığı topta golü atan Manaj gecenin yıldızı olduğunu ilan etti. Abdullah hoca takımı tepki veremeyince yine dokundu. Oyuna girer girmez harika bir koşu yapan Enis Destan Trezequet’ye asisti yaparak klas bir oyuncu olduğunu kısa sürede hissettirdi.

Trabzonspor için bana göre her maç daha çok hissedilen bir gerçek var. Bu sezon gelecek yılın planlaması yapılacaksa stoper bölgesine ve mutlaka iki kanat bekine kaliteli takviyeler yapılmalı. Hem Eren hem de Mehmet Can şampiyonluğa oynamak isteyen bir takım için fazla sıradan kalıyorlar.

Fenerbahçe, yine ön saha presi ile başlamak ve kazandığı toplarla çabuk gol bulmak istedi ama Karagümrük bu tuzağa ilk yarı boyunca düşmedi. Özellikle Tadic’in yanlış seçimleri Szymanski’nin yaptığı dikine koşuların boşa gitmesine sebep oldu. Yine de tempolu oynama konusunda en fazla istekli olan Szymanski frikikte takımının gole de en yakın oyuncusuydu ama şans yanında değildi. Karagümrük’ün katı savunmasını bir türlü aşamayan Fenerbahçe bir de üstüne kalesine ilk gelen pozisyonda Can Keleş’in klas golü ile geri düşünce soyunma odasına hayal kırıklığı ile gitti. 2. yarıya Szymanski’nin coşkusuna tüm takım eşlik ederek başladı. Kaleci Dituro’nun zamanlama hatası ile gelen penaltı ve Tadic golü Fenerbahçe’yi hayata döndürdü.

Tedirginliği artınca...

Bu gol ile adeta zincirleri çözülen Fenerbahçe forvet hattı ilk yarıda bulamadığı alanları bulmaya başladı. Szymanski asistinde Tadic’in golü ile geri dönen Fenerbahçe tedirginliğini tamamen üzerinden attı. Aslında kulübeden gelip katkı vermesini beklediğim Batshuayi ve Cengiz Ünder gibi özel oyuncular girdiğinde hem oyun hem skor değişir diye düşünmüştüm ama olmadı. Karagümrük oyunda kalmayı başardı. Fakat Fenerbahçe sürprize izin vermeyip liderliğini sürdürdü. Fakat şu bir gerçek artık sezona erken başlamanın avantajı olan yüksek tempo avantajı bitmiş, lider oyuncuların devreye girme zamanı gelmiş. İşte bu akşamın lider oyuncusu da bu günler için alınan Tadic oldu.

Galatasaray 11’inde bazıları mecburi önemli değişiklikler vardı. Savunmada Abdülkerim’den Kaan Ayhan’a, orta sahada Kaan’dan Ndombele’ye, hücumda ise Kerem’den Mertens’e... İlk yarıda bu geçişlerden en önemli katkıyı yapan ise uzun süredir sırasını bekleyen yıldız Mertens oldu. İkinci topları toplayan, oyunu rakip sahaya yığmayı başaran, presi iyi yapan Galatasaray için tabela işini de yaptığı bir gol bir asistlik ilk yarı performansı ile çözen Mertens idi. Öyle ki İcardi’nin suskunluğunu kaçırdığı 2 net fırsata rağmen bozmasını sağlayan asisti yapması attığı gol kadar da değerliydi. İkinci yarıda Alanyaspor’un kaderini değiştirme isteği, Galatasaray’ın oyun disiplini ve gol için bitmeyen iştahına tosladı.

Torreira farkı...

Özellikle Torreira etkisi, Alanyaspor’un kazandığı toplarda ilk pası yaptırmayışı ile adeta maçın önemli ayrıntılarından biriydi. Torreira dokunuşları ile Galatasaray’ı birçok pozisyonda geri koşturmayan isimdi. Galatasaray bu rahatlıkla hücumda etkili olmaya devam etti. Gecenin yıldızı Mertens ve maçın sürekli rakibi zorlayan oyuncusu Zaha fişi çeken golleri attılar. Tek negatiflik Şampiyonlar Ligi için final niteliği taşıyan maçtan önce Davinson Sanchez’in yaşadığı sakatlık oldu. Ndombele uzun süredir oynaması beklenen bir oyuncuydu ama bana göre yüksek bir tempoya sahip olmadığı için fark yaratacak bir performans da gösteremedi. Sonuçta Galatasaray rakibini ciddiye alarak, yıldızlarıyla ve güle oynaya bir maç kazanarak kayıpsız devam etti.

Beşiktaş oyuncu kadrosu; sahipsizlik, güvensizlik, sakatlık, formsuzluk gibi birçok negatifliği aynı anda yaşadığı dönemi, kısacası bana göre en kötü dönemi atlattı. Rıza hoca ile birlikte başlanan hikaye bundan sonrası için yeni bir senaryo yazabilir. Elbette şampiyonluk için kadronun rakiplerine göre yetersiz olduğu gerçeği değişmez ama en azından Beşiktaş takımı sezonun devamında adına uygun nitelikte futbol ve mücadele edecektir. Uzun zamandır beklediği fırsatı yakalayan Rıza Çalımbay ise hangi oyuncunun takıma katkı vermeye niyetli olduğunu, kimin aklında gitmek olduğunu anlayacak kadar tecrübeli.

İşte bu doğrultuda ligin zayıf takımlarından Samsunspor maçı yaraları sarmaya başlayan Beşiktaş için ilaç gibi olabilir. Hakkında çıkan daha doğrusu Burak Yılmaz’ın açıklamaları ile biraz niyetinden şüphe edilmeye başlanan Aboubakar ise eski hocasının söylemlerini haksız çıkarmak adına ekstra bir motivasyonla Beşiktaş’ın en büyük kozu olacaktır.

Vincenzo Montella’nın yaptığı rüya gibi başlangıcın devamı için sadece 1 adım kaldı. Galler her ne kadar güç olarak Hırvatistan ya da Almanya kadar olmasa da bize ters gelebilecek bir oyun yapısına sahip. Şu an için kazanma alışkanlığımız oluşmaya başlamış durumda. Ancak agresifliği yüksek ve ikincilik için bizi yenmekten başka çaresi olmayan Galler’e karşı işimizi kolaylaştırmak için ilk golü bulmak çok önemli. Grubu lider bitirmek için beraberliğin yeterli olduğu düşünüldüğünde ilk golü bulmak Galler’in alacağı risklerle son maçlarda iyi savunma yapan ve kolay gol bulan Milli Takımımız için istediği oyun ve galibiyet için maçın anahtarı.

Vitrine çıkma şansı

Bireysel olarak doğru oyuncuları seçen Vincenzo Montella, formda oyuncuların sayısının çokluğu, soyunma odasının daha motivasyonu yüksek bir yer olduğu gerçeği ortadayken, Ay Yıldızlılar’ın grubun son karşılaşmasının favorisi olduğunu söylemek yanlış olmaz. Millilerimiz bana göre hâlâ tam anlamıyla oturmamış olsa da Montella ile Avrupa Şampiyonası için turnuvanın en renkli takımı olmaya aday. Ayrıca Abdülkerim, İsmail Yüksek, Ferdi, Kerem gibi artık Süper Ligi aşması gereken oyuncular için kendilerini vitrine çıkarmak adına bundan daha iyi bir sahne ve iyi bir fırsat olamaz diye düşünüyorum. Bu da ayrı bir motivasyon kaynağı olarak görülebilir.

Çabuk oynayı seven iki takım, bozuk bir zemin fakat daha önemlisi oyununu da karşı tarafa kabul ettirmekte zorlanan ve yetenekli ama beceriksiz oyuncular. Bu özete rağmen ilk yarıda gol pozisyonu konusunda daha iştahlı taraf Fenerbahçe’ydi. Fakat 7-8 denemeye rağmen hem son vuruş kaliteleri düşüktü hem de Ertaç basit hata yapan bir kaleci değildi. Skor berabere gittikçe Ada çoğalmasına rağmen Yusuf Sarı ve Yusuf Erdoğan, çabuk Osayi ve Ferdi’ye karşı etkili olamadılar. Maç kilitlenmişken devreye girebilecek Tadiç ve Djeko denemelerine rağmen yapamadılar ama Szymanski ve İrfan Can deneyemediler bile. Son bölümde Dzeko gol için yakalanan fırsatların finallerinde yanlış seçimler yapınca Fenerbahçe de kaderine razı oldu.

Beraberlik iyi gözükse de...

Gol yemeyişi olumlu, gol bulamayışı yıldız oyuncuların fazlalığına bakınca olumsuzdu. Fakat en önemli gerçek Fenerbahçe’nin ön saha presini yaparak bulduğu kolay gollerin kahramanı Fred’i çok aradığıydı. Beraberlik iyimser olanlar için alınan iki mağlubiyetin ardından iyi, Galatasaray’ın kaybettiği haftada kötü gözükebilir. Bana göre galip gelebilmek için yeterli fırsatı bulan Fenerbahçe için bu maç 2 puanlık bir kayıpla bitti.

Adana, uzun süredir Süper Lig’in en zor deplasmanlarından biri ve bu sezon da bu gerçek değişmedi. Emre Akbaba ve Younes Belhanda’nın üretkenlikleri, lider gibi oynamaları ve skora dokunma becerileri, Yusuf Sarı’nın çabukluğu, Stambouli’nin tecrübesi ile her takımı yenebilirler. Fenerbahçe’de ise asıl sınav şimdi başlıyor. Bana göre büyük takım oyuncusu tarifinde üst üste 2 mağlubiyetten rahatsızlık duyarak buna tepki veren oyuncu grubu var. Kısacası Fenerbahçe’de stoper krizine rağmen önce oyuncuların yaşanan mağlubiyetlerden rahatsız olup, ağırlıklarını koymaları gerek. Bu duruma aşina Dzeko, Tadic, Ferdi, İrfan Can gibi isimler Adana Demirspor deplasmanında takımın kilit isimleri olabilirler.

Bir hayli zorlaştıracak

Teknik direktör İsmail Kartal için de eleştiriler başlamadan önünü kesmek adına önemli bir sınav. Zaman zaman ezber hamlelerin dışına çıkmak da hoca için zor ama denenmesi gereken bir şey olabilir. Örneğin zaman zaman Umut Nayir ya da Batshuayi’yi önde kullanıp Dzeko’yu stoperlerden kurtarmak gibi. Diğer taraftan Adana Demirspor bu tip maçları çok seven bir takım. Taraftarının takımın temposunun düşmesine izin vermeyecek kadar sürekli ve coşkulu oluşu, Fenerbahçe’nin işini bir hayli zorlaştıracak. Sonuç olarak Fenerbahçe hem çok tempolu oynamak hem de tempolu oynarken kontrolü de elinde tutmak zorunda. Maç git gele dönerse ev sahibi, avantajlı duruma geçebilir.

Fenerbahçe galibiyetinin ve Abdullah Avcı etkilerinin stat atmosferine yansıdığı maçtan, Konyaspor’a karşı kötü bir ilk yarı oynadı Trabzonspor. Topla oynamaya çalışan Fenerbahçe’ye karşı ne kadar iyi savunma oynayıp başarılı olduysa, topu Trabzonspor’a bırakan ve çabuk hücum eden Konyaspor’a karşı da o kadar başarısız oldu. Pas trafiği yavaş, hücum organizasyonları Visca hariç hücum oyuncularının bireysel olarak vasat kalışı ile etkisiz oldu. Konyaspor ilk yarıda defalarca geri koşturdu Trabzonspor’u, çok net fırsatlar buldu ve gol atamaması biraz beceri biraz şanssızlık eseriydi. Özellikle Calvo öyle bir gol kaçırdı ki bir daha yap desen o mesafeden topu direğe nişanlamayı beceremeyebilir. Bu oyunla Trabzonspor için içeri berabere girmek bana göre iyi sonuçtu. Bu oyuna dayanamayan Abdullah Avcı, geçen hafta kariyer maçı oynayıp ilk yarı adeta yürüyüş yapan Berat’ın yerine Bakasetas ile döndü soyunma odasından.

Kalite eksikliği hissediliyor

Pepe’nin vites artırdığı bölümde Onuachu ile golü de buldu Trabzonspor. Fakat oyun olarak bir türlü Konyaspor’a üstünlük sağlayamadı. Konyaspor’da hamleler karşılığını verdi. Mehmet Can’ın çıkarken yaptığı hata ve Oliviera ortasında Prip ile golü buldular. Son bölüme Abdullah hoca Enis Destan ile çift santrfora dönerek başladı ve karşılığını Enis asistinde Onuachu’nun fantastik golü ve galibiyetle aldı. Oyun olarak tatmin edici olmasa da Abdullah Avcı doğru hamleleri ile Trabzonspor’u kötü de oynasa kazanan takım kıvamına getirmiş gözüküyor. Önemli eksikler var mı? Elbette var. Özellikle bekler konusunda kalite eksikliği hissediliyor.