Maçın en çok konuşulan anı, Abdullah Avcı’nın Mete Kalkavan tarafından kırmızı kartla teknik alandan tribüne gönderildiği pozisyondu. Abdullah hoca sahada hakemin verdiği karara tepki gösterirken, oyun alanını sınırlayan çizgilerin içine girdi. 4. hakemin uyarısıyla da kırmızı kart gördü. Oyun Kuralları Kitabı bu tür itirazlar için çizgiyi net olarak koymuş. Hakem kararına itiraz için bu şekilde oyun alanına girerseniz karşılığı kırmızı karttır. Dolayısıyla Kalkavan’ın kırmızı kartı doğruydu.

Standardı tutturamadı

Maçın genelinde hakemleri zora sokacak ve kritik kararlar vermeye zorlayacak pozisyonlar olmadı. Bu anlamda hakemler açısından rahat geçen maçta, Kalkavan disiplin kararlarında standardı tutturamadı. Oyunu süresince oyunu bozan ve 3 kez sarı kartı hak eden Henruque, 1 sarı kartla maçı tamamladı.

Ligde Beşiktaş’ın Gaziantep’i ağırladığı maçın 41. dakikasında Djilobodji ile Emirhan arasında yaşanan pozisyonda Beşiktaşlılar penaltı bekledi. Topa yükselen Gaziantep FK’lı oyuncu, adil bir mücadele yapmıyor. Önündeki rakibini gözetmeden dizini dışarıya doğru çıkartarak yükseliyor. Diziyle Emirhan’ın omuz seviyesinde bir yere darbesi var. Bu pozisyon net bir penaltı. İlk yarının son dakikalarında Gaziantep FK ceza sahası içinde, korner vuruşu yapılacağı sırada Amedej Vetrih, bilinçli bir şekilde Batshuayi’nin ayağına bastı. Benim futbol anlayışıma göre bu tarz pozisyonlara kırmızı kart çıkması gerektiğini düşünüyorum. Ancak bu tarz pozisyonlarda UEFA farklı düşünüyor.

UEFA’nın talimatı var...

UEFA hakemlere şu talimatı veriyor: “Top için mücadele ederken ya da etmezken bir kırmızı kart çıkması için pozisyonda acımasızlık, gaddarlık ve yaralayıcılık olacak. Bunlar yoksa kırmızı kart çıkmayacak! Sarı kart gösterilecek!” Kabul edersiniz/etmezsiniz ama bu pozisyonda VAR’ın devreye girmemesi ve kırmızı kart çıkmaması UEFA’nın bu talimatından kaynaklanıyor ve hakemler kendilerine verilen talimatı uyguluyorlar. Top oyunda olmadığı için de penaltı kararının verilmemesi doğru.

MHK, belki de son yirmi yıldır hiçbir kurulun yaşamadığı rahatlıkta görev yapıyor. İstanbul’un 3 büyük takımı, üst sıralardan hayli uzaktalar. Gündemlerinde lig yarışı hemen hemen hiç yok. Teknik direktör sorunlarını yeni çözebildiler ve takım içi yapılanmayla meşguller. Bu aralar MHK üzerindeki baskıları minimum düzeyde. Tüm bu rahat ortama rağmen geçtiğimiz hafta hakem hataları zirveye çıktı. Stres ve baskı az olduğu halde, hakem hatalarının bu kadar çok olması, hakem camiasının içinde bulunduğu çıkmazın da ne kadar derin olduğunu gösteriyor aslında.

Daha fazla şans

Sayın Gündoğdu ve ekibi bu rahat günleri fırsata dönüştürebilir. Yeni terfi eden isimlere daha çok şans verebilecekleri bir ortamı yakalamış durumdalar. Fakat bu haftaki atamalara baktığımda Sayın Gündoğdu’nun benim gibi düşünmediğini görüyorum. Ligin 21. haftasını da tecrübeli isimlerle geçmeyi planlamış. Liderin maçına Mete Kalkavan’ı tercih etmiş. Beşiktaş maçına da FIFA hakemi Arda Kardeşler atanmış. Hatay-Galatasaray maçına Erkan Özdamar, Fenerbahçe maçına ise yine tecrübeli isimlerden Atilla Karaoğlan görevlendirilmiş. Bu isimlerden Arda Kardeşler, geçtiğimiz haftanın en iyisiydi ve bu maçı hak etmişti. Ancak diğer isimlerle ilgili aynı değerlendirmeyi yapamayacağım. Kalkavan’ın geçen haftadan tartışmalı VAR performansı, Özdamar’ın da yönettiği son Fenerbahçe maçındaki başarısız yönetimi hafızamızda duruyor. Hele ki Karaoğlan’ın geçen haftaki VAR performansı, yılın başarısız VAR performansları arasında yer alacak kadar yetersizdi.

Başarısızlığa ödül

MHK “tecrübelilerle yola devam edeyim” derken, ölçüyü kaçırarak başarısızlığı ödüllendirir gibi olmuş!

Hakemlerin doğrularının yanında yanlışları da vardı. Beşiktaş lehine verilen penaltı kamuoyunu ikiye bölecek bir karardı. Top kısa mesafeden geliyor ve oyuncu elini kaçıramaz fikrine karşı; oyuncunun kolları açık ve risk alıyor, kollar doğal değil diyebilirsiniz. Hakemin önü açık ve pozisyonu görüyor. Bunun bir hakem kararı olması gerekirdi. Benim fikrim, penaltıya daha yakın olduğu yönünde. Rizespor’un ilk golünde Pohjanpalo, Josef'i net bir şekilde iterek golü atıyor. Josef de önündeki arkadaşlarına çarparak onları düşürüyor. Bu golün faul gerekçesiyle iptali gerekirdi.

Kırmızı kartlar doğruydu

84’te ceza sahası içerisinde Cemali, Josef’i kolundan çekerek düşürdü. Pozisyon penaltıydı. Hakem öncesinde Welinton’un, Dabo’ya faul yaptığını işaret etti ama Welinton’un faulü gerektirmeyecek küçük bir teması vardı. Doğru karar Beşiktaş lehine penaltı olmalıydı. Gökhan Gönül’ün ve Montero’nun da ikinci sarıdan gördüğü kırmızı kartlar ise doğruydu.

Maç Arda Kardeşler ve ekibi için oldukça rahat geçti. 90 dakika hakemleri zorlayacak pozisyon yaşanmadı. Hakemler kritik karar vermek zorunda kalmadılar. Ciddi bir penaltı tartışması veya kırmızı kart tartışması gibi pozisyonlar olmadı. Rahat geçen maçta Kardeşler faul ve kart hataları yaptı ancak bu hataları sonuca tesir etmedi. 67. ve 81. dakikalarda Galatasaraylıların cılız penaltı beklentileri oldu. İki pozisyonda da penaltı yoktu. İlkinde hakemin devam kararı doğruydu, ikinci de ise pozisyon ceza sahası dışındaydı. Maçta iki sarı kart çıktı. Aytaç’a gösterdiği sarı kart gereksizdi. Nelsson’a itirazdan gösterdiği sarı doğruydu ancak Nelsson isyanında haklıydı. Hakem hatalı bir faul çalmıştı.

Hakemler kısa süren devre arasında, kısa bir seminerden geçtiler. Kendi açımdan hakemlerimizin ikinci yarıya berrak bir kafayla ve tam hazır olarak girdiklerine inanmıyorum. Çözüme kavuşması gereken önemli konular, çözüme kavuşturulmadığından ve MHK’nin bazı stratejik gafları sebebiyle hakemlerin tedirgin olduklarını düşünüyorum. Basın mensuplarıyla yaptığı sohbet toplantısında “Önümüzdeki sene hakemlerin yüzde 40’ını değiştireceğiz!” diye görüş beyan eden MHK başkanı, değiştirmeyi planladığı isimlerle ikinci yarıya başlıyor. En azından hakemler böyle düşünüyor. Görünen o ki lig başlamadan hakemlerin moraline en büyük darbeyi, en tepedeki isim vurmuş oldu.

Risk alınmamış

Ligin yükünü taşıyan tecrübeli hakemimiz Fırat Aydınus lider Trabzonspor’un maçına atanırken, ikinci sıradaki Konyaspor’un maçına da bir diğer önemli hakemimiz Cüneyt Çakır atanarak risk alınmamış. Fenerbahçe-Adana Demirspor gibi zor geçeceği muhtemel bir diğer önemli maça da UEFA tarafından ELIT kategoriye yükseltilen Halil Umut Meler atanmış. Tecrübeli fakat bu sezonun performans olarak vasatın altında kalan isimleri Arda Kardeşler Galatasaray, Alper Ulusoy da Beşiktaş’ın maçında görevlendirilmiş.

Asıl risk Alanya’da

Bu haftanın atamalarında en çok dikkatimi çeken maç, Alanyaspor- Başakşehir maçı oldu. Önceki gün Süper Lig hakem kadrosuna alınan Kürşad Filiz, dün bu önemli maça atanmış. Emeklemeden koşulamayacağını tüm dünya bilir. Bu risk neden alınmış, anlayamadım!

Süper Kupa’nın hakem ekibi maç boyunca kendilerini zorlayacak bir pozisyonla karşılaşmadı. Katar’da oynanan kupa finali bir dostluk maçı havasında geçti. Oyuncuların iyi niyetli oluşu hakem ekibinin işini fazlasıyla kolaylaştırdı. Uzatmalar da dâhil 120 dakika süresince hakemlerin akılda kalan, maç sonucuna tesir edecek önemli bir hatası olmadı. Penaltılara kalan maçı yöneten Meler ve ekibinin başarılı bir maç tamamladıklarını ifade edebilirim. Meler elini 4 kez cebine götürdü. Bence biri hariç, kartları doğruydu ama atladığı 2-3 sarı kart daha vardı. 62. dakikada Veysel- Atiba mücadelesinde Beşiktaşlılar penaltı beklediler ama hakemin devam kararı doğruydu. Veysel’in penaltıyı gerektirecek bir hamlesi yoktu.

Ele temas yok

90. dakikada kornerden gelen topun Batshuayi’nin eline geldiği yönünde Antalyalılar'ın itirazı oldu. Yayıncının ekrana getirdiği üç açıda da topun ele temas ettiğini net olarak göremiyoruz. Topun ele teması yok. Top Beşiktaşlı oyuncunun yüzüne çarpıyor.

Dün akşamki maçın hakemi Mete Kalkavan maçın sonucunu etkileyecek önemli bir hataya imza atmadı. Maçı kazananı ya da kaybedeni belirleyecek kararlar vermedi. Atmosferi yüksek maçta kontrolü elinde bulundurdu. Fakat maç süresince faul ve kart hataları yaptı.

13’de Soner, Pjanic’in bileğine bastı. Beşiktaşlılar kart beklerken Kalkavan kartına başvurmadı. Kalkavan’ın yorumu bence doğruydu. Soner, bilinçli olarak değil kazara rakibine basmıştı.

24’de Beşiktaşlılar, Ghezzal yerde kalınca penaltı beklediler. Pozisyon hem ceza sahası dışındaydı hem de Guilherme’nin faulü gerektirecek bir müdahalesi yoktu.

Batshuayi sarıyla kurtuldu

45+2’de Poku’nun faulünde sarı kart yeterliydi. 90+2. dakikada Batshuayi topsuz alanda rakibine sportmenlik dışı bir darbede bulunuyor. Kalkavan, faul düdüğünü çalıyor ama kartı bu pozisyonda atlıyor. Sonrasında Batshuayi topu Kalkavan’ın bulunduğu yere doğru vurarak sportmence olmayan bir tavır daha sergiliyor ve yine sarı kartı görmüyor. Sonrasında yetmiyor ve Kalkavan’ı alkışlayınca nihayet sarı kart görüyor. Bu kısa sürede yaptıklarının karşılığında Batshuayi’nin tek sarı kartla kurtulması şansıydı.