‘’2.golden önce faul var‘’
Fenerbahçe-Galatasaray maçlarında hakemlerin en çok zorlandıkları konu hep maç kontrolü olmuştur. Oyuncuların rakibe ve hakeme saygılı davranmaları hakem açısından büyük şanstı. Buna rağmen hakemi oyun kontrolünü 90 dakika elinde tuttuğu için kutlamalıyız. İlk yarıda Serdar, Marcao ve Babel ’e çıkan sarı kartlar doğruydu. İlk yarı problemsiz tamamlandı diyebiliriz. 49. dakikada Galatasaray ceza sahası içinde Babel ’in Crespo’ya arkadan küçük bir şarjı var. Crespo bence kendini kolay yere bırakıyor, hakemin devam kararı doğru. 54’te Marcao ’nun Mert Hakan’a müdahalesi temizdi, faul yoktu. Mert Hakan abartılı şekilde kendini yere atıp, sonraki agresif davranışlarına çıkan sarı kart da doğruydu. 62. dakikada İrfan Can ’ın Kerem ’e faulü sınırdaydı. Ben de hakem gibi sarı kartın yeterli olduğu fikrindeyim.
Gol iptali doğruydu
Bence hakem açısından en kritik dakika 68. dakikaydı... Serdar'ın golü öncesi Taylan yerde kalarak faul beklemişti. Golden önce Serdar, rakibini yaklaştırmamak için Taylan ’ın formasından tutuyor. Bu adil bir mücadele değil. O mücadele sırasında formayı tuttuğu kolu dikkatsizce yükselerek Taylan ’ın çenesine çarpıyor. Burada bir faul var. Devamı da gol oluyor. Bu golün verilmeyip, faul verilmesi gerekirdi. 74. dakikada ceza sahasında top Nelson ’un koluna çarpıyor. Burada bir oynamadan söz edemeyiz. Bu bir çarpma ve devam kararı doğru. 86. dakikada Halil ’in koluna gelen topu doğrudan kaleye göndermesinde yardımcı hakemin elle oynama tespiti doğruydu. Golün iptal edilmesi gerekiyordu, öyle de oldu.
‘’Ertuğrul'a kırmızı çıkmalıydı‘’
Maçın hakemi Erkan Özdamar, hata yapmasına rağmen üst üste görev alan hakemlerimizden. Dün akşam rahat geçen maçta kendisine çok az iş düştü. O dönemlerde de doğru kararlar verebilmekten uzaktı. Faul standardı yoktu. Kartlarında hata yaptı.
Maçın ilk yarısının uzatma dakikalarında Ertuğrul’un Nwaakame’ye sert bir müdahalesi oldu. Hakem önce avantaj oynattı, oyun durduğunda Ertuğrul’a sarı kartını gösterdi. Bence pozisyonda sarı değil kırmızı kart çıkmalıydı. Ertuğrul rakibinin bilekten daha üstüne, kramponunun vidalarıyla acımasızca basıyor.
Trabzonsporlu oyuncunun bileğinin esnediği ve bir güç transferinin olduğu görüntülerde çok açık. Bu bir ciddi faullü oyun ve kırmızı kart gerekirdi. 54.dakikada ev sahibi takımın ofsayt gerekçesiyle iptal edilen golünde hakemler hata yapmadı. Pozisyon ofsayttı.
‘’Bu maçın altından kolay kalkamaz‘’
Çarşamba günü bu sütunlarda, “Mantıklı bir atama olursa, derbinin hakemi Halil Umut Meler olur.” diye yazmıştım. “Gündoğdu’nun; akla, mantığa uymayan o kadar çok uygulaması oldu ki, olmayacaklar içinden, en olmayacak hakemi bulup bu maça atayabilir.” diyerek de yazımı bitirmiştim. Gündoğdu yine yanıltmadı! Geçtiğimiz hafta Kayserispor- Fenerbahçe maçını yöneten Atilla Karaoğlan’ı, Fenerbahçe- Galatasaray maçına atadı.
Dünyanın hiçbir yerinde, bu rutinde bir atama olmaz/olamaz. Oluyorsa, orada çok büyük bir iş bilmezlik, son anda değiştirilmek zorunda kalınmış bir karar ya da kabul edilemeyecek bir plansızlık vardır. Gündoğdu’nun bulunduğu makam, bu sıraladığım olumsuzlukları taşıyabilecek bir makam değildir! Serdar Tatlı’nın, Beşiktaş ve Galatasaray’ın maçlarına üst üste aynı hakemi atadığı akıllara gelebilir. O dönem, Tatlı ve iki kulüp arasında hakem tartışmaları üzerinden bir gerginlik vardı.
O atamalar da kabul görmemiş ve iş Serdar Tatlı’nın istifasını istemeye kadar gitmişti. Hatta şu an MHK’da olan iki üye bizzat beni arayarak, üst üste aynı hakemi aynı takımın maçına atamanın “Büyük fiyasko!” olduğundan bahsetmişlerdi. Tatlı’yı bu işi bilmemekle ve ortamı germekle suçlamışlardı! 3 hafta önce oynanan Galatasaray-Beşiktaş derbisinde performansı fazlaca eleştirilen ve iki takımın da tepkisini çeken Karaoğlan, geçtiğimiz hafta Kayserispor-Fenerbahçe maçında da atması gereken oyuncuyu sahada tutmuştu.
Performans olarak gerilerde, atama prensibine uymayan, yönettiği maçlarda özellikle kart gösterme konusunda canının istediği gibi hareket eden Karaoğlan’ın; bu maçın altından kolaylıkla kalkabileceğini tahmin etmiyorum.
‘’Fenerbahçe-Galatasaray derbisinin hakemi kim olur?‘’
Riva taraflarında rüzgârlar o kadar sert esiyor ki... İmzalanamayan yayın ihalesi, 8 Mart hakem operasyonu, Tahkim Kurulu Kararları, TFF’nin önemli yöneticilerinin istifası derken en sonunda Sayın Nihat Özdemir’in istifa haberi... Futbol gündemi allak bullak! Bu ortamda, hafta sonu Fenerbahçe- Galatasaray derbisi oynanacak. Ve hakemin kim olacağı merak konusu. Ben hakemden önce şunu merak ediyorum: Maçın hakeminin atanacağı gün Ferhat Gündoğdu halen görevde olacak mı? Yoksa o da mı istifa etmiş olacak? Hakemi kim atayacak? Her şey o kadar karışık ki! Hakemi Gündoğdu’nun atayacağı, Tahkim Kurulu kararının uygulanmadığı ve üzeri çizilen hakemlerin sisteme dâhil edilmediği senaryoda, zaten çok fazla seçenek yok!
Tepki çekmişti ama...
Gündoğdu, üzerini çizmediği hakemler arasından mantıklı bir atama yapacak olursa, o hakem Halil Umut Meler olmalı düşüncesindeyim. Meler, kalan hakemler arasında; bilgi, birikim, tecrübe açısından en sağlam duran isim. Meler’in bu sezon oynanan ilk maçı yönetmiş olması ve o maçta Galatasaray cephesinin tepkisini çekmesi ve yarın Avrupa’da maça çıkacak olması ise bu atamanın zayıf yönü olur. Diğer seçeneklere bakarak bu durum kabul edilebilir bir risk olarak duruyor.
Diğerleri kabul görmez
Meler’in dışındaki diğer hakemler, bu maçın yükünü kaldırmaktan çok uzak, performans olarak vasat altı isimler olacağı için kabul görmeyecektir. Gündoğdu’nun; bugüne kadar akla, mantığa uymayan o kadar çok uygulama ve kararını gördük ki, atayacağı hakemi de tahmin etmek çok mümkün olmuyor. Çünkü olmayacaklar içinde, en olmazı bulmak konusunda çok mahir.
‘’Hakem kural hatası yaptı!‘’
Maçın hakemi Zorbay Küçük, FIFA kokardı taşıyan hakeme yakışmayacak bir maç yönetti. Önemli faul, kart ve uygulama hataları yaptı. 28. dakikada Puchacz, Batshuayi’ye penaltıyı gerektirecek bir hamle yapıyor. Ancak penaltı pozisyonu öncesi Batshuayi rakibini topsuz alanda çekerek düşürüyor. Burada uygulama şu şekilde olmalıydı: VAR, maçın hakemini kenara “Sonucu bilinen bir inceleme” için davet etmeliydi. Hakem penaltı pozisyonundan önceki faulü değerlendirip; Batshuayi’ye sarı kartını göstererek, Trabzonspor lehine faul vermeliydi. Penaltıdan önce faul kararı vermesine rağmen Puchacz’a da kontrolsüz hamlesi nedeniyle sarı kartını çıkartmalıydı.
Tekrar gerektirmez
47. dakikada kaleciye pas kararı verildi. Hakem, kale sahası ön çizgisinden yaptırması gereken endirekt serbest vuruşu, kale sahası yan çizgisinden yaptırarak önemli bir yanlışa imza attı. Barajı da 5 metreye kurdurmasını da anlayamadım. Burada bir “Kural hatası” tartışması olacaktır. İtiraz halinde ben TFF’nin maç tekrarına karar vereceğini düşünmüyorum. Bence de hakem kuralı bilmiyor ve “Kural Hatası” yapıyor. Ancak her kural hatası maç tekrarını gerektirmez. Yapılan hatanın maçın gidişatını önemli ölçüde etkilemesi gerekir. Bu serbest vuruş yerinden yapılsaydı kesinlikle gol olurdu demek çok mantıklı değil. 67. dakikadaki Beşiktaş lehine verilen penaltı doğruydu. 80. dakikada Larin’in kırmızı kartı doğruydu ancak sorumlusu hakemdi. Siopis’in ısrarlı çekmesini erken değerlendirse, bu gerginlik yaşanmayacak ve Larin sahada kalacaktı.
‘’Serdar Aziz atılmalıydı‘’
Deplasman takımının farka gittiği maçta, hakem ekibine çok fazla iş düşmedi. Hakemleri zorlayacak, kamuoyunda uzun süre tartışılacak pozisyonlar da yaşanmadı. Buna rağmen hakem Atilla Karaoğlan’ın bazı faul ve kart hataları vardı. 40. dakikada Gavranovic’in golünün ofsayt gerekçesiyle iptali doğruydu. 35. dakikada Gavranovic’in ayağına bastığı için doğru bir sarı kart gören Serdar Aziz, 78. dakikada Gökhan Sazdağı’na yaptığı faul sonrası da kart görmeliydi. Kontrolsüz şekilde kolunu rakibinin yüzüne vuran Serdar Aziz, bu dakikada ikinci sarı kartla oyundan atılmalıydı. Ama Karaoğlan kartını çıkartmadı.
‘’Zorbay Küçük'ün işi zor‘’
Bundan böyle, hakem atamalarının ‘hakem atama prensibi’ ile değil ‘matematik bilimi’ ile değerlendirilmesi gerektiği kanaatindeyim. Şöyle ki; 8 Mart hakem operasyonu sonrası elimizde 15 hakem kaldı. Mete Kalkavan da kararın ardından, bu şartlarda görev alamayacağını belirterek kenara çekildi. Operasyon öncesi, Galatasaray-Rizespor maçını yöneten Ümit Öztürk, Rizespor cephesinin öfkesine neden olmuştu! Görev alacaklar listesinde olmasına rağmen ona da görev verilmiyor.
Artık tarih oldu!
Bu hafta Trabzonspor-Beşiktaş gibi önemli bir maç var. En azından bu maçın 4. hakemi Süper Lig hakemi olmalı. Bu işin hastalığı var, sakatlığı var, ailevi sorunların ortaya çıkma ihtimali var. Yani haftaya başlarken en az bir hakeminizi yedeklemeniz gerekir. Henüz VAR atamalarını hesaba katmadım bile. Matematikteki dört işlemi biliyorsanız, bu şartlarda elinizde zoraki 10 hakem kaldığını hesaplarsınız. ‘Şu hakemin bu hafta maçı nasıl olur? Bu hakem şurada şu hatayı yaptı... Bu hakem bu maçın altından kalkamaz...’ gibi değerlendirmeler de artık tarih oldu! Maçları yönetecek hakem ekibini sayısal olarak oluşturabildiğiniz müddetçe, diğer eleştirilerin anlamı kalmadı.
MHK’nın seçme şansı yok
MHK’nin seçme ihtimali olmadığı için mutlaka maç vereceği isimlerden olan Zorbay Küçük, Trabzonspor-Beşiktaş maçına düşmüş. Yakın zamanda Fenerbahçe-Trabzonspor maçından geçer not alamamıştı. Baskı altındayken hem maçın kontrolünü hem de kendi kontrolünü kaybettiğini birkaç maçta gözlemlemiştik. Atmosferi yüksek olan bu maçta da işinin zor olduğunu düşünüyorum. Bu maç onun için kolay geçmeyecek!
‘’Dönen hakemlere maç vermeyecek‘’
Türk futbolu 8 Mart’ta büyük bir hakem operasyonu yaşadı. O gün de yazmıştım. TFF yönetim Kurulu ve MHK üyeleriyle konuşmuştum. Konuştuklarım, karardan haberleri olmadığını söylemişlerdi. Şunu da belirtmeliyim; “Karardan haberimiz yoktu!” diyen MHK üyelerinin her birinin, kararın altında ıslak imzaları var! Sonraki süreçte konuştuğum farklı kişiler de oldu. Alınan kararı hilafsız savunan ya da bilgisi olduğunu “Gürül gürül” dile getiren kimseye rastlamadım... Kararı kamuoyu önünde savunan Ferhat Gündoğdu’dan başka bir yetkili göremedik.
Kamuoyu ikna olmadı
Yayıncı kuruluşa konuşan Gündoğdu; kamuoyunu aldıkları karara ikna edemedi. Daha sonra izahta zorlanacağı ithamlarda ve yakıştırmalarda bulundu. Uzaklaştırılan hakemler sakin kalmayı tercih ettiler. Hukuksuzluğa karşı, TFF’nin en üst yargı organı olan Tahkim Kurulu’na müracaat ettiler. Ve 26 Mart tarihi bir milat oldu. Hukuki bir kazanım elde ettiler!
Bu karar, hukuksuzluğun önüne geçecek ve futbolumuzda sükûneti sağlayacak bir karar gibi görünüyordu. Ama aldığım duyumlar doğruysa Gündoğdu, kararından geri adım atmıyor! Hukuki kararı yok saymak niyetinde.
Hakemleri topladı...
Tahkim Kurulu duruşmasına katılan Gündoğdu, duruşmanın ardından Antalya’da devam eden hakem seminerine giderek, tüm hakemleri dün sabah huzurunda topladı. Onlara şu minvalde konuştu: “Tahkim Kurulu’nun kararı ne olursa olsun, biz kararımızın arkasındayız. Görevimizin başındayız. Bizim görev vermeye devam edeceğimiz kadromuz bu! Dışarda kalan hakem ve gözlemcilere yine görev vermeyeceğiz. Sezon sonu tekrar klasman yapacağız. Bu isimlerle yollarımızı tekrar ayıracağız!”
Karardan sonra konuştuğum hakem arkadaşlarımın duygu ve düşünceleri şöyle:
- Büyük zafer kazandık!
- Türk hakemliği adına tarihi bir gün!
- Artık isteyen MHK istediği gibi hareket edemeyecek, hukuk önemli bir uyarı yaptı!
- Biz hep hür irademizle karar verdik, bundan sonra da hür irademizle karar vereceğiz!
- Gündoğdu Tahkim Kurulu’nun verdiği kararı uygulamaz ve bize yine maç vermemeye devam ederse; aldığı her karar, yaptığı her atama tartışmalı olacaktır.
Binadan ayrılmadı!
Duruşma sonrası Tahkim Kurulu kararını vererek, TFF binasından ayrıldı. Hakemler tutanakları imzalamak için beklediler. Ancak Ferhat Gündoğdu 1.5 saate yakın binadan ayrılmadı ve tutanaklarda söylemediği ifadelerin olduğunu söyleyerek, düzeltme yaptırdı. Bu sırada uzun telefon görüşmeleri yaptı. Onun istediği düzeltmeleri yaptırıp binadan ayrılmasının ardından hakemler de tutanakları imzaladılar ve binadan ayrıldılar. Karar, tutanakların imzalanmasının ardından kısa sürede açıklandı.
Hakaretler uçuştu!
Bazı hakemler duruşma sırasında, Ferhat Gündoğdu ve MHK üyeleriyle yaptıkları telefon konuşmalarını gündeme getirdiler. Hakemlerden bir tanesi, telefon görüşmesinde Gündoğdu’nun kendisine hakaret ettiğini söyledi. MHK Başkanı, Tahkim Kurulu’na aldıkları kararın; performans, gençleştirme ve yıpranmışlıklar değerlendirilerek alındığını söyledi.
Bayarslan’a cevap yok
Şu an listede kalan ve maç yöneten Volkan Bayarslan hakemler için referans noktası oldu. 45 yaşında göreve devam eden ve karar açıklandığında ligde en az görev alan hakemlerden biri olan Bayarslan’ın nasıl göreve devam ettiği sorusuna Gündoğdu cevap veremedi.
Köşeye sıkıştırdılar
Son Dünya Kupası’nda 50 yaşında hakem olması, son Avrupa Şampiyonası finalini 48 yaşında Hollandalı Kuipers’in yönetmiş olması, yaş kriterini gündeme getiren Gündoğdu’ya, karşı tez olarak hakemler tarafından sunuldu. Gündoğdu “performans ve yaş” dedikçe köşeye sıkıştı.
Tek mantıklı cevap yok
MHK Başkanı karar sonrası katıldığı TV programında istediğini söyledi, istemediği soruya cevap vermedi. Ancak duruşma salonunda kaçamak davranamadı. Cevap vermek zorundaydı. Tek bir hakeme dahi etraflıca mantıklı bir cevap veremedi. Ferhat Gündoğdu’yu karşısında gören hakemler ona: “Bize çarşıda, pazarda, sokakta ‘FETÖ’ müsün, iddia mı oynadınız, maç mı sattınız?’ diye soruluyor! “Biz bunları hak edecek ne yaptık?” diye yüklendiler.
Birebirde başka
Hakemler, daha önce Gündoğdu ile yaptıkları özel görüşmeleri yeri ve tarihiyle kendisine hatırlatıp, “Burada farklı konuşuyorsunuz ama kısa süre önce birebir yaptığımız görüşmelerde tam tersini söylüyordunuz!” diyerek, MHK başkanını zor durumda bıraktılar.









































