Beşiktaş - İstanbulspor maçında Ali Şansalan maçta iki kritik penaltı tartışmasıyla karşılaştı.

İlki maçın 33. dakikasındaydı. Aboubakar yerde kaldı, Beşiktaşlılar penaltı bekledi. Pozisyonun son karesine bakarsanız İstanbulsporlu Ba, Aboubakar’a çelme takıyor. Fakat pozisyonu öncesiyle değerlendirdiğinizde sonuç çok farklı. Top Ba’nın kontrolünde iken oyuncu topa ayağını uzatıyor. Bu sırada Beşiktaşlı oyuncu, topa hamle yapmak yerine, topla oyuncunun uzanan ayağının arasına ayağını koyarak, önce faul yapıyor. Bu faulden dolayı yere düşen Ba da, düşerken Aboubakar’ı düşürüyor. Yani penaltıdan önce bir hücum faul söz konusu. Burada hakemin hatası ise maçı devam ettirmesi oldu. Savunma lehine faul vermeliydi.

Temastan etkilenmedi

75. dakikada ise Colley ile Ethemi mücadelesinde bu kez İstanbulsporlular penaltı bekledi. Colley risk alarak ters ayağıyla topa uzanmaya çalışıyor ve topla oynayamıyor. Uzanan ayağı ise hücum oyuncusunun göğüs kısmına temas ediyor. Bu temas oyuncunun topa vurmasını bence engelleyen bir temas değil. Oyuncunun bu temastan etkilendiğini düşünmüyorum. Bu pozisyon hakem takdirinde ve dolayısıyla ben de hakemin oyunu devam ettirmesini daha doğru buluyorum.

Konyaspor - Galatasaray maçının hakemi Zorbay Küçük, maç süresince standart kararlar veremedi. Çaldığı/ çalmadığı faul düdükleri ile gösterdiği/ göstermediği kartlarla, maçın gidişatına etki etti.

Maçın henüz 52. saniyesinde ceza sahasında Rashica yerde kaldı. Zorbay Küçük “devam” dedi. Pozisyonda Calvo’nun sol ayağıyla, Rashica’nın sağ ayağına bir müdahalesi var. Bu müdahale çok etkili ve oyuncunun hareketlerini kısıtlayan bir hamle gibi görünmüyor. Dolayısıyla böylesi ortada bir pozisyonda hakemi eleştiremem.

Maçın 14. dakikasında, Ahmet Oğuz, Dubois’e faul yaptı, hakem avantaj oynattı. Pozisyonun ardından Ahmet Oğuz sarı kart gördü. Bence burada gösterilen sarı kart yanlıştı, kırmızı kart olmalıydı. Çünkü Ahmet Oğuz geriden hız alarak, kramponun vidaları ile rakibine yaralayıcı bir müdahalede bulunmuştu. Bu dakikada Ahmet Oğuz’un oyundan ihracı gerekirdi.

Maçın iki numaralı yardımcı hakemi Furkan Ürün maç boyunca kaldırdığı hatalı bayraklarla bu seviyenin hakemi olmadığını gösterdi.

Zirve hedefinde olan takımların sayısı azaldıkça, hakemler üzerinde oluşan baskılar da azaldı. Son haftalarda hakemler, performans olarak vasatı aşamıyor olmalarına rağmen gündemde değiller. Geçmişte hatalı bir sarı karttan fırtınalar koparken, bir önceki hafta, ofsayt çizgisinin çizilmesinin unutulduğu ve VAR’a rağmen ofsayttan gol atılan maç gündeme bile gelmedi.

Bu durum hakemler açısından oldukça rahatlatıcı… Hâl böyle olunca, Merkez Hakem Kurulunun da atama yaparken titiz davranmadığı, rahat hareket ettiği fikrindeyim. Bu haftanın en önemli maçlarından Konya-Galatasaray mücadelesine Zorbay Küçük atanmış.

Geçmişte yaşadığı olumsuzluklar yüzünden Küçük atamasını eleştirmiyorum. Küçük bu ligin hakemi ise elbet Galatasaray maçlarına çıkacaktır. Benim eleştirim Küçük’ün performansı ile alakalı. Son yönettiği Alanyaspor-Başakşehir maçında önemli hataları vardı. Böylesi önemli bir maça atanmayı hak etmemişti. Hele ki maçın sonlarına doğru çaldığı hatalı faul düdüğü, Başakşehir’in beraberlik golüne mani olmuştu. Kalkavan cezada olmalıydı Diğer yandan Fenerbahçe’nin Alanyaspor deplasmanına atanan Mete Kalkavan ise geçen hafta Beşiktaş maçındaydı. Adnan Januzaj’a çıkarttığı kırmızı kartı VAR müdahalesi ile çıkartmıştı.

Maçı genel performans olarak başarılı götürse de “Gözlem tekniğine göre” geçer not alma şansı yoktu. Çünkü önünün açık olduğu bir pozisyonda, açık bir kırmızı kartı görememiş, VAR yardımıyla bu kırmızı kartı çıkartmıştı. Normal şartlarda cezada olması gereken Kalkavan, bu önemli maça atanmış oldu. Ödül cezanın sağlıklı uygulanmadığı bu tarz atamalar, hakem gurubu içindeki moral motivasyonu etkileyecek ve maçlara olumsuz olarak yansıyacaktır.

33. dakikada, Januzaj/Gedson mücadelesinde hakem Mete Kalkavan önce avantaj oynattı ve düdük çalmadı. Oyun durunca VAR devreye girdi ve kırmızı kart çıktı. Pozisyonda Başakşehirli oyuncunun ayağı kayıyor ve ayağı kaymasına rağmen dengede kalmaya gayret ederek topla oynuyor. Devamında ise Gedson’un bilekten üst bölgesine kramponunun vidalarıyla bir müdahalede bulunuyor. Bu pozisyonda hakem yorumu çok önemli. Buradaki kriterimiz şu: “Başakşehirli oyuncu kaydıktan sonra, rakibine olan temasını önleyebilir miydi, yoksa bu temas önlenemez bir temas mıydı?” Bence oyuncu bu teması önleyebilirdi ve dolayısıyla bana göre kırmızı kart daha doğruydu. Fakat bu müdahale için “Bu önlenemez bir temastı!” diyenler de elbet olacaktır ve bu yoruma da hatalı diyemezsiniz.

48’de Colley ile Touba mücadelesinde, Başakşehirliler penaltı beklediler ancak bence hakemin devam kararı doğruydu.

Hakem Atilla Karaoğlan üç haftadır maç alıyor. Fakat dünkü performansı vasatın altındaydı. Faul ve kart standardını tutturamadı. 44'te Münir’in ceza sahasında yerde kaldığı pozisyonda devam kararı doğruydu.

Ayrıca 85'te topsuz alanda Donk’un Zaniolo’ya yaptığı müdahalede kırmızı kart çıksa, çok daha doğru olurdu ama pozisyonu göremedi.

Halil Umut Meler 90 dakika boyunca tutarlı bir maç yönetti. Çaldığı çalmadığı düdükler, gösterdiği göstermediği kartlarla oyuncuların güvenini kazandı. Maç boyu oyunun kontrolü elindeydi. Maçın 19. dakikasında Gomez’in Nelsson’a faulünden hemen sonra gerginlikteçıkarttığı iki sarı kart, oyunculara 'ben buradayım' mesajıydı ve maçı elinealmasını sağladı.

47. dakikada kaleci Uğurcan ile Abdulkerim’in mücadelesindeiki oyuncu da sakatlandı. Burada bir çarpışma vardı veiki oyuncu da birbirinezarar vermemek adına azami özen göstermişlerdi. 48. dakikada Gbamin’in koluna temas eden topta hakemin devam kararı doğruydu. Oyuncunun kolları doğal konumdaydı. 51. dakikada Trezeguet, Yunus’un ayağına kontrolsüz şekilde basıyor. Hakem burada doğru bir penaltı ve beraberinde Trezeguet’e doğru bir sarı kart çıkarttı. 69. dakikada Trezeguet’in Bory’efaulünde ikinci sarı kart beklentileri oldu ama bu pozisyonda ikinci sarı kart gerekmezdi.

Fenerbahçe’nin Konyaspor’la oynayacağı maça kim atanmaz diye sorsaydınız peşinen 3 hakem sayardım: Ali Palabıyık, Erkan Özdamar ve Atilla Karaoğlan... Palabıyık, geçen haftadan sonra Fenerbahçe maçına atanamazdı, Özdamar ve Karaoğlan da onca yaşanan travmatik hadisenin arkasından bu maça olmazdı. Bu üç isim dışında bu maçlara hangi ismi verirseniz verin elbet eleştirilebilirdi ama bu kadar tartışılan bir atama olmazdı. Atilla Karaoğlan, Gaziantep-Beşiktaş maçının VAR kayıtlarının açıklanması sonrası TFF tarafından kızağa çekildi. Karaoğlan dahil kimse bu cezanın ne zaman biteceğini bilmiyordu. Maç ritmini kaybeden, akıbetini kestiremeyen, büyük bir travmatik çalkantının içinde olan bir ismin böylesi önemli bir maça atanmasını çok büyük bir hata olarak görüyorum.

Hakem şansı diliyorum

Hakemlik yapan herkes aşağı yukarı bir kaç kez büyük travma yaşamıştır. Elbet ben de yaşadım ama bu kadar büyüğünü yaşamamıştım. Böylesi bir durumun dönüşünde en üst seviyeden maç almaya başlamak hakemin kaygı seviyesini yükseltir. Bir hata daha yaparsam yaşadıklarımdan daha fazlasını yaşayacağım diye kaygılanır, bu da daha önemli hatalar yaptırır. Bilimsel bir gerçek: Kaygının azı da fazlası da zarardır! Kaygı optimal düzeyde olmalıdır. Karaoğlan’ın bu maçı çok büyük kaygıyla yöneteceğini ve sağlıklı bir yönetimi sağlanmasının çok zor olacağını düşünüyorum. Hakem şansı dilerim kendisine.

Sivasspor - Beşiktaş karşılaşmasının hakemi Zorbay Küçük dün çok dağınık maç yönetti. Faulleri atladı, olmayanları çaldı. Gösterdiği/göstermediği kartlarda hataları oldu. Her şey bir tarafa kendine karşı yapılan hareketlere tepkisiz kalması kabul edilemezdi.

19’da Gradel ceza sahasında yerde kalınca penaltı bekledi. Tayfur her ne kadar ayağını yere erken koymuş olsa da koluyla Gradel’i tutuyor. Bence penaltı verilmesi daha doğru olurdu.

44’de Welinton- Angielski mücadelesinde, Sivaslılar yine penaltı beklediler. Welinton sağ ayağıyla topu bloklarken, diğer ayağıyla dikkatsiz şekilde Sivaslı oyuncunun ayağını süpürüyor. Bu pozisyonda Sivasspor lehine bir penaltının daha atlandığını düşünüyorum.

Bu maçta 45’de Saiz sarı kart gördü. Bu sırada Masuaku maçı çabuk başlatmak isterken, önüne gelen hakemi iki eliyle itti. Hakem bu itmeye tepkisiz kaldı. Oysa ki hakeme hiçbir oyuncu bu şekilde temas edemez. Burada Beşiktaşlı oyuncunun kırmızı kartla oyundan atılması gerekirdi.