‘’Uzun süre kenarda bekler‘’
Deniz Çoban, Ali Palabıyık'ın büyük tepki çeken performansını ve bundan sonra yaşanması muhtemek gelişmeleri yazdı.
Adana Demir-Fenerbahçe mücadelesinin Ali Palabıyık açısından çok zor maç olduğu muhakkak. Birçok kritik pozisyonu çözmek zorunda kaldı ama doğrularından daha çok yanlışları vardı. Mert Hakan’ın iptal edilen golünde hata yaptığını düşünmüyorum. VAR yardımıyla doğruyu buldukları fikrindeyim. Maç sonu röportajında Mert Hakan da topun eline temas ettiğini ifade ediyor zaten... Bu maçta benim açımdan gördüğüm en büyük problem, Palabıyık’ın maçı okuyamamasıydı. Tecrübesinin hakkını veremedi. İlk dakikadan itibaren oyunu bozan oyuncuları tespit edemedi.
Kabul edilemez
Ndiaye’ye önlem alamaması ve bu oyuncunun maçı kartsız bitirmesi kabul edilemezdi. Normal şartlarda yaptığı ihlallerin karşılığını görse maçı tamamlayamaması ve kırmızı kart görmesi gerekirdi. Ndiaye’nin, 25. dakikada Batshuayi’ye sarılması net penaltıydı. 69. dakikada Belhanda’nın Samet’e müdahalesi de keza öyle. 45+3’teki Akintola-Valencia mücadelesinde, Akintola’nın diz darbesi de hiç masum değil. Kısaca hakem performansı kabul edilemez düzeyde kötüydü ve hataların tamamı Fenerbahçe aleyhineydi. Bu ortam ve yapılan açıklamalara bakılırsa Palabıyık uzun süre dinlendirilir. Erkan Özdamar ve Atilla Karaoğlan gibi kenarda bekleyeceği muhakkak ama süresini kestiremiyorum.
‘’Başka hakemimiz kalmadı ki!‘’
Beklendiği gibi Galatasaray Trabzonspor maçına HalilUmut Meler atandı. Böyle maçları yönetecek tek bir hakemimiz kaldı. O daHalilUmut Meler... Yarın, Allah korusun, yolda yürürken ayağı burkulsa, merdivenden inerken ayağı kaysa, antrenmanda adalesi çekse; başka bir alternatifimiz yok.
Sakatlığı sebebiyle yoktu
Atamada bu açıdan eleştirecek, kusur bulunacak bir durum yok. Meler, 18. hafta yönettiği FenerbahçeGalatasaray maçından sonra uzunca bir dönem maç almadı. Sebebi sakatlığıydı.Üzerine bir deUEFA’da katılması gereken bir seminer ve geçmesi gereken bir atletik test vardı. Meler sakatlığını atlattı, semineri tamamladı ve atletik testi geçti. Moral, motivasyon ve fiziksel performansı umarım yerine gelmiştir ve yine ortalama üzeri başarılı bir performans sergiler.
MHK müdahale edebilseydi...
Fenerbahçe’nin bu hafta gergin geçmeye aday Konyaspor maçına ise VAR kayıtlarının açıklandığı Gaziantep-Beşiktaş maçından sonra uzun süre cezalandırılan Atilla Karaoğlan atanmış. Morali yerlerde, maç ritmini kaybetmiş ve bu duygusal travmadan henüz çıkmamış bir ismi, böylesi bir maça atamak; olsa olsa yapay zekanın işidir! Baştan beri söylediğim gibi: “Yapay zekaya evet ama insan eli de mutlaka olmalı!” Bu atamaya MHK müdahale edebilse bence bu atamayı yapmazdı.
Yine Serkan Çimen
atanmış Fenerbahçe yakın zamanda, yardımcı hakem Serkan Çimen’le ilgili isim vererek, iki ayrı açıklama yapmıştı. Fenerbahçe maçlarına bu ismin atanmasından duydukları rahatsızlığı ifade ettiler. Bu hafta da Fenerbahçe’nin maçına yine SerkanÇimen atanmış
‘’İki penaltıyı es geçti‘’
15. dakikada Mert Hakan’ın golü, VAR kararıyla iptal edildi. 12. kuralda, “Bir oyuncu eline/koluna kazara bile olsa ele temas ettikten hemen sonra bir gol atarsa” o gol iptal edilir diyor. Görüntüleri dikkatli izlediğimde, Mert Hakan topa kafa ile temas ediyor ve top yere düşüp tekrar yükselirken sol eline temas ediyor görüyorum. Dolayısıyla iptal kararını doğru buluyorum. 25'te N’diaye’nin, Batshuayi’yi çekerek düşürdüğü pozisyon net bir penaltıydı. 28'de Adana Demirspor lehine VAR müdahalesiyle doğru bir penaltı kararı verildi. 41'de Belhanda'nın ve 45+3'te Valencia’nın penaltı bekledikleri pozisyonda devamlar yerindeydi.
Jesus'un kırmızı kartı...
68'de Fenerbahçeliler, hakem Ali Palabıyık izin vermeden serbest vuruşu kullandılar ve devamı gol oldu. Bu golün iptali ve serbest vuruşun tekrarı doğruydu. 69'da Belhanda’nın ceza sahası içinde,Samet’e müdahalesi en hafif tabirle “dikkatsiz” müdahaleydi. Fenerbahçe lehine penaltı verilmesi doğru olurdu. 81'de Svensson’a Altay’ın müdahalesinde penaltı doğru karardı. 90+10'da Palabıyık, Fenerbahçe lehine net bir faulü atladı ve devamında maçı bitirdi. Bitiş düdüğünün ardından sahaya girerek hakeme itiraz eden Jesus’un gördüğü kırmızı kart, kurala göre doğruydu.
‘’Penaltı hatalı‘’
Maçın tecrübesiz hakemi Cihan Aydın için zor bir maç oldu. Doğrularının yanında yanlışları da vardı. Bu seviye maçlar için zamana ihtiyacı olduğunun sinyallerini verdi. 11. dakikada Ümraniyespor’un golünden önce Galatasaraylılar rakip ceza sahasında penaltı beklediler. Emre Taşdemir’e herhangi bir müdahale yoktu. Aksine Emre rakibinin ayağına basmıştı. Penaltı verilmemesi doğruydu. Dolayısıyla devamında Ümraniyespor’un kazandığı golde sorun yoktu. 59. dakikada Ümraniyespor ceza sahasında, karambol sırasında Onur’un vurduğu top kısa mesafeden takım arkadaşı Popov’un koluna çarptı. Popov bu topu beklemiyordu ve kolları doğal durumdaydı ve kolunu kaçırmaya çalışıyordu. Ceza sahasından uzaklaşan bir topu bir savunma oyuncusunun bilerek elle kestiğini söylemek de pek akla yatkın değil. Pozisyonun devam etmesi daha doğruydu. Penaltı bence hatalıydı.
Kırmızıda problem yok
63. dakikada Toreira penaltı bekledi ancak burada hakem devam kararında haklıydı. 62. dakikada top Epirianu’nun ayaklarının arasından sekerek, koluna geldi. Burada da devam kararının doğru olduğunu düşünüyorum. 77. dakikada Avanou’ya gösterilen ikinci sarı kartta hakemin yanılmadığını ve doğru bir kırmızı kart çıkarttığını düşünüyorum
‘’Gedson kırmızı görmeliydi‘’
Fatih Karagümrük - Beşiktaş maçının hakemi Ali Şansalan son haftaların formda hakemlerinden. Dün de çok fazla zorlanmadan bir maç yönetti. Genelde tutarlı kararlar verse de bazen çok kolay düdükler çaldı.
Maçı bitirdikten sonra itiraza gelen Gedson’un, kendisine temas ettiği pozisyonda çok hoşgörülü davrandı. Gedson’a sarı kart değil, kırmızı kart göstermesi çok daha doğru olurdu.
21. dakikada VAR müdahalesiyle kenara gelen Şansalan, Mert’in Borini’ye penaltı yaptığını ancak öncesinde ofsayt olduğu kararını verdi. Penaltı verilmeyerek, ofsayt kararıyla maça başlanması doğruydu.
Beşiktaş’ın golü öncesi elle oynama yoktu, gol kararı doğruydu.
76. dakikada Diagne’nin penaltı beklediği pozisyonda devam kararı doğruydu.
‘’Atamalar yeni MHK'dan değil‘’
22.Hafta maçlarının atamaları Lale Orta ve ekibi tarafından yapılmadı. Orta, görev tebligatını Mehmet Büyükekşi’den aldığında, 22.Hafta maçlarını yönetecek hakemler, görevlerini almışlardı ve hangi hakem hangi maçı yöneteceğini biliyordu. Orta ve ekibinin 22.Hafta atamalarında hiç bir dahli olmadı.
Balans bozuluyor
Artık şunu çok iyi biliyoruz ki atamalar bilgisayar ortamında “el değmeden” yapılıyor. Böyle olunca da bazı “balansı bozan” atamalar kaçınılmaz oluyor. Bu hafta lider Galatasaray’ın maçını yönetecek Cihan Aydın, Süper Lig’de sadece iki maç yönetmiş bir isim. 2021/2022 Sezonu 37.Hafta Kayserispor-Ankaragücü, 2022/2023 Sezonu 20.Hafta Gaziantep FK-Sivasspor maçlarında düdük çaldı. Bu tecrübede bir isim dünyanın hiç bir coğrafyasında lider ve düşme hattındaki iki takımın maçına atanmaz.
En tecrübesiz hakem
Diğer yandan liderin takipçilerinin maçına Ali Şansalan, Mete Kalkavan, Ali Palabıyık gibi ligin kalbur üstü isimleri atanırken, dört büyük diye adlandırılan diğer takımın maçına, en tecrübesiz ismi atamak da uygun görünmüyor. Lale Orta ve ekibi sanıyorum yarın yemin ederek görevlerine başlayacaklar. Bence TFF Başkanı’yla yaptıkları ilk görüşmenin ana maddesi, yapay zekaya insan zekasını da eklemek üzere onay almak olmalıdır.
‘’Penaltı tekrarı yanlış karardı‘’
Maçın en çok tartışılan hakem kararı, Fenerbahçe'nin kaçırdığı penaltının tekrarlanması ve skora eşitliği getirmesiydi. Kural kitabındaki ilgili bölüm şu şekilde: "...eğer top kaleye isabet etmezse veya üst direkten veya kale direklerinden dönerse, vuruş sadece kalecinin ihlali, vurusu kullanan oyuncuyu açık bir şekilde etkilemişse tekrarlanır."
Tamamen hakem yorumuna kalmış. Ancak hakemin bu yorumu yapmasına fırsat vermeden yardımcı hakemin acele bir bayrağı ile hakemin yorumuna etki ederek, vuruşun tekrar edilmesinde rol oynadığını düşünüyorum. Bence tekrar edilmemesi daha doğruydu. Yazımın bütününde de ifade ettiğim gibi bu yorum gerektiren bir karardı. Yani 'kural hatası' demek mümkün değil.
‘’Sürpriz denemez!‘’
Dün, gün içinde MHK Başkanı Sabri Çelik’in istifa haberini öğrendik. “Sürpriz oldu!” diyemiyorum çünkü bir MHK başkanının ömrü ülkemizde ortalama 1 yıl. Son başkan Çelik de 285 gün bu koltukta kalabildi. Ortalama her sezon bir başka kurul iş başı yapıyor ama tartışmalar bir türlü sonlanmıyor. Son 11 yılda 11. MHK başkanının kim olacağını bekliyoruz. Görevde kaldığı süre içerisinde Çelik, sorunlar yumağıyla boğuştu. Sorunlar azalacağı yerde artarak devam etti. Sivasspor-Galatasaray ve Gaziantep FK-Beşiktaş maçının VAR kayıtlarının açıklandığı dönem, sonun başlangıcı gibiydi. Amedspor - Şanlıurfaspor maçına atanan hakemin, Şanlıurfaspor açıklamasından sonra değiştirilmesinde geçen süreç de sanıyorum bardağı taşıran damla oldu. Ligin en kritik haftalarındayız. Zaman geçirmeden yeni kurulun iş başı yapması gerekiyor. Başkanlık için Lale Orta ismi gündemde. Daha önce Ocak 2006-Temmuz 2007 tarih aralığında Mustafa Çulcu başkanlığındaki MHK‘da görev yapmıştı.
5 aylık süre yeterli değil
Günümüz koşullarında başkanlığa atanacak kişinin isminden daha çok görev sınırlarının ne olacağı önemli. Rahat hareket edebilecek mi? En önemlisi de plan ve projelerini hayata geçirebilecek zaman bulabilecek mi? TFF Ana Statüsüne göre, atanacak başkan Mayıs sonuna kadar görev yapabilecek. TFF Olağan Genel Kurulunun yapıldığı gün, atanan kurulun görev süresi bitecek. 5 aylık bir süre, plan proje hazırlamak/hayata geçirmek için yeterli bir süre değil. Bakalım önümüzdeki günler bize neler getirecek?