Arama

Popüler aramalar

‘’Çaldığı penaltı yanlış‘’

Maça kontrollü başlayan Mete Kalkavan; oyun genelinde birkaç pozisyon dışında kart hatası yapmadı. 35. dakikada kararına itiraz için topu yere vuran Pavelka’ya sarı kart göstermesi gerekirdi. Pavelka gecikmeli olarak benzer harekette 87’de sarı gördü. 28. dakika oynanırken Sabri’nin ceza sahası içinde rakibine yaptığı harekete penaltı beklentisi ve 53. dakikada Kasımpaşa golünde Serdar Aziz-Adem Büyük mücadelesindeki faul beklentisi gereksizdi. Hakemin pozisyonları devam ettirmesi doğruydu.

İkinci yarıda 72 ve 74. dakikada Otigba, Sneijder’e üst üste sarı kartı gerektiren müdahalelerde bulundu ve hakem tarafından doğru bir şekilde oyundan atıldı. Maçın 79. dakikasında Kasımpaşa’nın kazandığı penaltıda Hakan Balta, ellerini vücuduna yapıştırmış, topun eline çarpmaması için azami gayret içerisindeydi. Top kapalı olan eline çarptı. Penaltı ve sarı kart hatalıydı. Son dakikalarda Kasımpaşa’nın golünün faul gerekçesiyle iptali ise doğruydu.

Şansı gol olmaması

Verdiği hatalı penaltının gol olmaması Kalkavan’ın en büyük şansı... Beşiktaş-Trabzonspor maçındaki hatalarına rağmen bu kadar kısa sürede 3. kez bir maçta düdük çalması için Kalkavan’ı sahaya süren MHK’ya ufak bir sitemim var: “Emin olun daha Trabzonsporlu Yusuf’un ayağındaki sızı geçmemiştir.”

05 Aralık 2016, Pazartesi 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Tosiç'e kırmızı!‘’

Dünkü yazımda şöyle demiştim: “Cumartesi oynanacak maç sakin geçerse, bir takım skoru erken elde ederse veya tartışılacak kritik pozisyonlar yaşanmayacak olursa ne ala. Göçek böyle maçlarda çok fazla sıkıntı yaşamaz.”

Yazıma: “Sakin bir maç beklemiyorum. Çok çetin bir mücadele olacak. Hakem üzerinde oyuncular ve taraftarlar tarafından oluşturulacak büyük bir baskı kaçınılmaz görünüyor.” diye devam etmiştim.

Maç sonu gördük ki; ben dâhil neredeyse bütün yorumcular yanıldılar. Beklenin aksine sakin ve kısır bir derbi geçti. Öyleki maçta kaleyi bulan isabetli bir şut dahi olmadı. Maç rahat geçmesine rağmen hakem ciddi kart hatalarına imza attı.

26.dakikada Fenerbahçe’nin attığı golünün ofsayt gerekçesiyle iptali doğru karardı. Top son oynandığı anda Sow ofsayt pozisyonundaydı. Maç süresince Kjaer, Alper ve Necip’in gördüğü sarı kartlar da kurala uygundu.

Eyisoy’un hatası!
Ancak 56.dakikada Querasma’nın gördüğü sarı kartın hatalı olduğunu belirtmek gerekir. Ayrıca Tosic’in elle oynadığı pozisyonda da sarı kart gösterilmesi gerekirdi.
46.dakikada V Persie’ninTolgay’ınaşiltendonuna doğru yaptığı hareket kartsız geçilemezdi. Sarı kart bile gösterilmeyen bu pozisyonda kırmızı kart daha doğru olurdu diye düşünüyorum.
Bana göre hakemin önemli bir kart hatası da 81.dakikadaki Tosic Lens mücadelesinde çıkarttığı sarı karttı. Pozisyonda kırmızı kart çıkmasının daha doğru olduğunu düşünüyorum.

Hareket tarife uygun
Çünkü “topun üzerinden,kramponun vidaları rakibe dönük,ayak dizden gergin, hız alarak, rakibin ayak bileğinin daha üst bölgesine yapılan acımasız hareketler” kurala göre ciddi faullü oyundur. Dolayısıyla Tosic’inLens’e hareketi tam da bu tarife uyuyordu ve kırmızı kart en doğrusuydu.

Oyun boyunca stresin artmadığı, oyuncuların genelde sportmence mücadele ettiği ve çok fazla kritik pozisyonların yaşanmadığı maçı, Hüseyin Göçek ciddi kart hatalarıyla tamamlamış oldu.

04 Aralık 2016, Pazar 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Derbilerin altından kalkamıyor‘’

Göçek; 12 yıldır Süper Lig, 8 yıldır da FIFA hakemi. Yolunda giden her maçın altından kalkma becerisi var. Ne zaman ki maç sıkışsa, o liderlik özelliğini hiçbir zaman sahaya yansıtamamış bir hakem. çetin bir mücadele, oyuncu üzerinde oluşacak baskının kaçınılmaz olduğu maçların altından kalkamıyor.

Derbinin hakeminin Hüseyin Göçek olarak açıklanması tartışmaları da beraberinde getirdi. Önceki gün yayınlanan yazımda iki hususun tartışma konusu olacağını zaten belirtmiştim. Birincisi; Göçek’in görev yaptığı derbilerdeki kötü yönetimleri.

İkincisi de Namoğlu’nun, zamanında Göçek için: “Derbi yönetecek kapasitede bir hakem değil!” şeklinde yapmış olduğu açıklamaydı. Namoğlu’nun açıklamasıyla ilgili söyleyebileceğim tek bir husus var. “Dört yıl öncesinde kullanmış olduğu sözler büyük bir talihsizlikti diyebilirim. MHK başkanı olacak potansiyeli ve isteği olan kişiler, her zaman ve her ortamda söyleyeceklerini tartmak zorundadır. Türkiye’deki gibi söylenen hiçbir şeyin unutulmadığı ve günü geldiğinde ısıtılıp tekrar gündeme geldiği ortamlarda bu tür eleştiriler kaçınılmazdır.”

Derbilerin düşünülmeyen ismi

Diğer konudaki tespitimde ısrarcıyım. Göçek; 12 yıldır Süper Lig’de düdük çalıyor. 8 yıldır da FIFA hakemi. Avrupa’da ayak basmadığı stat kalmamıştır ancak henüz bir Şampiyonlar Ligi maçında klasmanı uygun olmasına rağmen düdük çalamadı. Yolunda giden ve tartışmalı pozisyonların olmadığı her maçın altından kalkma becerisi var. Ne
zaman ki maç sıkışsa ve sahada bir lidere ihtiyaç olsa; o liderlik özelliğini hiçbir zaman sahaya yansıtamamış bir hakem. Maalesef Namoğlu’nun açıklamalarından sonra geçen dört yıla rağmen Göçek’in bu özelliğinde bir değişiklik olmadı. Bu sebepledir ki; Avrupa’nın ilk 70 hakemi arasında ismi anılsa da, Türkiye’de sadece 4 derbi yönetebildi. Değil Yusuf Namoğlu; MHK’ye kim gelse Göçek’i derbilerde çok fazla düşünmedi.

Alternatifi olsa atanmazdı

Cumartesi oynanacak maç sakin geçerse, bir takım skoru erken elde ederse veya tartışılacak kritik pozisyonlar yaşanmayacak olursa ne ala. Ancak ben öyle olmayacağını
düşünüyorum. Mağlubiyeti hiçbir şekilde kabullenemeyen bir Beşiktaş takımı var. Son haftalarda üst üste maç kazanan ve evinde mağlubiyete tahammülü olmayan Fenerbahçe...

Çok çetin bir mücadele ve hakem üzerinde oyuncular ve taraftarlar tarafından oluşturulacak büyük bir baskı kaçınılmaz görünüyor. İşte Göçek için de problem burada başlıyor. Böyle maçların altından kalkamıyor. Şunu belirtmekte fayda var: Bu hafta oynanacak 9 maça yapılan hakem atamalarını incelediğinizde belki de en doğru atama Hüseyin Göçek ataması. İyice hırpalanmış ve yıpranmış hakem kadrosu içinde bu maça atayacak farklı bir alternatifin olmayışı asıl tartışılması gereken konu. Şuna eminim ki: Yusuf Namoğlu’nun fikri dört yılda kesinlikle değişmedi. Eğer bu maça atayabileceği başka bir hakemi olsaydı, Namoğlu, Hüseyin Göçek’i bu maça kesinlikle atamazdı.

03 Aralık 2016, Cumartesi 19:00
YAZININ DEVAMI

‘’Zorunlu seçim‘’

“Derbiye beklenildiği gibi Hüseyin Göçek atandı. Plansız ve gelişi güzel atamalar yapan MHK’nin, başka bir alternatifi de yoktu. Bu atama ile şu iki konu beni düşünmeye sevk ediyor. Birincisi; Göçek’in görev yaptığı derbilerdeki kötü yönetimleri. İkincisi de Namoğlu’nun zamanında Göçek için, ‘Derbi yönetecek kapasitede bir hakem değil!’ şeklinde yapmış olduğu açıklama.”

‘Mental açıdan yorgun’

“Bu sezona iyi başlayan ender hakemlerden biri idi. Avrupa’da yönetmiş olduğu ön eleme maçları ile erken form tutmuş ve sezona kötü başlayan diğer hakemler arasında başarısıyla öne çıkmıştı. Bugün ise; MHK’nin çok dar kadroyla ligi götürme ve belli hakemlere her hafta maç verme arzusunun onu mental anlamda yıprattığını düşünüyorum. Göçek; son yönettiği maçlarında bu yorgunluğun sinyallerini fazlasıyla vermeye başladı.”

‘Bilica’nın kazısını görmemişti!’

“Göçek 12 senedir Süper Lig’de düdük çalıyor, 8 yıldır da FIFA kokartı taşıyor. Hatta Avrupa’nın en seçkin ilk 70 hakeminden biri konumunda. İlk derbisini (Fenerbahçe 4-1 Galatasaray) 2008 yılında yönetmesine rağmen, şu ana kadar sadece 4 derbide görev yapabildi. Nisan 2010’da yönettiği Fenerbahçe-Beşiktaş (1-0) derbisi onun açısından çok kötü tamamlanmıştı. Göçek, verdiği birçok tartışmalı kararın yanı sıra Bilica’nın penaltı noktasında yaptığı meşhur kazı çalışmasını (!) da cezasız bırakmıştı. O tarihten sonra ilk kez bir Fenerbahçe-Beşiktaş maçı yönetecek olan Göçek; Nisan 2012’de Beşiktaş-Galatasaray (0-2) ve Mayıs 2015’te Galatasaray-Beşiktaş (2-0) maçlarında da düdük çalmıştı.”

Namoğlu ne demişti?

MHK Başkanı, 17 Nisan 2012’de NTV Spor Radyo’da katıldığı bir programda, “Oyun kurallarını eksiksiz uygulayacağım diyen bir hakem, o havayı koklamayan hakemdir. Hüseyin Göçek bazı maçlarda bu psikolojiyi, atmosferi koklamadan kuralları uygulamaya çalışmıştır. Bizim tabirle maça çomak sokmuştur. Bu nedenle Hüseyin Göçek’in derbi hakemi olmadığı görüşündeyim” ifadelerini kullanmıştı.

İlk ataması değil

Yusuf Namoğlu, bu yorumundan sonra MHK Başkanı olduğu ilk dönemde, 2015 yılının mayıs ayında Göçek’e yine bir derbide, Galatasaray-Beşiktaş mücadelesinde görev vermişti. O günlerde Göçek’in Galatasaray basketbol takımında forma giydiği dönemde bir fotoğrafı ortaya çıkmış, Namoğlu, “Kendisi Beşitaş altyapısında da oynadı. Onun da fotoğrafları var. Hüseyin Göçek derbi yönetmeyi hak eden bir arkadaşımız” demişti.



02 Aralık 2016, Cuma 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Tek seçenek Göçek‘’

Bu hafta derbiyi; bir FIFA ya da Fırat Aydınus, Bülent Yıldırım, Barış Şimşek gibi önceden FIFA olmuş bir hakemin yöneteceğini tahmin edenler çoğunlukta. Ancak fotoğrafa bakıldığında öne çıkan tek isim Hüseyin Göçek.

Barış Şimşek; Trabzonlu olduğu için uzun zamandır Fenerbahçe maçlarında görevlendirilmiyor. Bülent Yıldırım sakat ve iki haftadır görev alamıyor. Fırat Aydınus ise; performansı ve Fenerbahçe-Karabükspor maçında verdiği kararlar nedeniyle derbiye aday dahi olamıyor.

Yedi FIFA hakemimizden biri olan Deniz Ateş Bitnel artık yok! Alper Ulusoy, Türkiye Kupası’nda dün Beşiktaş maçı yönetti. Geçtiğimiz hafta sonu Çakır; Beşiktaş, Ali Palabıyık da Fenerbahçe maçındaydı. Halis Özkahya’nın 6 aydır sakat olduğunu ve bir diğer FIFA hakemi Mete Kalkavan’ın ise yönettiği Beşiktaş-Trabzon maçı sonrası derbi şansını kaybettiğini biliyoruz. Geriye tek bir isim kalıyor. Hüseyin Göçek. MHK açısından başka bir seçenek görünmüyor. Aslında bu sıraladığım gerekçelerle tek bir hakeme ulaşmak; Türk hakemliğinin hazin durumunu açıklıyor. Plansız ve programsız gidişatın sıkıntılarını gösteriyor. Allah korusun! Göçek yolda yürürken ayağını burksa ya da evinin merdivenlerinden kayıp düşse... Derbiyi yönetecek hakemimiz yok!

Planlama yok!

Bu plansızlığın ne gibi sonuçlar doğurduğunu geçtiğimiz hafta gördük. Galatasaray-Bursaspor maçı sonrası Galatasaray yöneticisi Nazifoğlu: “Hataların kasıtlı olduğunu düşünüyorum” dedi ya! Ben hataların kasıtlı olduğuna asla inanmıyorum. Ben MHK’nin atama yaparken plansız davrandığına inanıyorum. Şu maç trafiğine bakar mısınız?
21 Kasım Pazartesi: Başakşehir-Rizespor
23 Kasım Çarşamba: Mönchengladbach-M.City (İlave Hakem)
25 Kasım Cuma: Galatasaray-Bursaspor

Plansız yapılan atamalar sonunda Galatasaray maçına hakem bulamayan MHK; 5 gün içinde Barış Şimşek’e üçüncü görevi verdi. Hakem de bu beden ve zihin yorgunluğunu kaldıramadı.

Sonuç ortada: “Başarısızlık!” Dilim varmıyor ama derbiye başka seçenek yok diye performansa ya da başka bir kritere bakılmadan Göçek atanacak. Bu şartlarda sizce sonuç ne olur?



30 Kasım 2016, Çarşamba 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Mükemmel yönetim‘’

Ali Palabıyık, oyuna kontrollü başladı. İlk dakikadan itibaren faul ve kart tercihleri mükemmeldi. Hele ki Jantscher’e gösterdiği kırmızı kart ciddi faullü oyunun tarifi gibiydi. Rizeli oyuncunun Şener’e hareketi çok acımasızdı. Palabıyık hatasız ve başarılı bir şekilde maçı tamamladı.

Ali Palabıyık’ın ciddi faullü oyunlar konusundaki titiz yaklaşımı sezon başından beri devam ediyor ve fazlasıyla takdiri hak ediyor. İlk hafta oynanan Fenerbahçe-Başakşehir maçından beri bu tür pozisyonlara hiç toleransı yok. Emre Belözoğlu ve Mehmet Topal’ın kırmızı kartlarını hatırlarsınız. Kasımpaşa-Kayserispor maçında Samba Sow’a ve Beşiktaş-Adanaspor maçında Bekir’e gösterdiği kırmızılar da bunların benzeriydi. Bu sezon disiplin ciddi bir tutarlılık yakalamış durumda.

28 Kasım 2016, Pazartesi 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Cüneyt Çakır'a tam not‘’

Ligin birincisi ile ikincisinin oynadığı maç beklendiği üzere çok tempolu geçti. Hakem de bu tempoya ayak uydurmak da zorlanmadı. Başarılı ve doğru düdükler çaldı. Çakır’ın maç boyunca kritik anlarda verdiği kararlar doğruydu.

Türkiye’nin bir numaralı hakemi Cüneyt Çakır, çok yoğun bir maç temposuyla sezona devam ediyor. Dünya Kupası eleme maçları, Şampiyonlar Ligi maçları ve Türkiye’de yönettiği önemli müsabakalar Çakır’ın sırtına çok fazla yük bindirmiş durumda. Daha geçtiğimiz hafta derbideki performansıyla göz dolduran Çakır, başarılı performanslarına bu maçla yeni bir halka daha ekledi. Ligin birincisi ile ikincisinin oynadığı maç beklendiği üzere çok tempolu geçti. Hakem de bu tempoya ayak uydurmak da zorlanmadı. Başarılı ve doğru düdükler çaldı.

Cengiz’in pozisyonunda penaltı yoktu

Maçın 18. dakikasında Başakşehir atağında ceza sahasında topla buluşan Cengiz kaleciyi geçtikten sonra, Fabri’nin herhangi bir teması yokken kendini yere bıraktı. Çakır doğru olarak Cengiz’i sarı kartla cezalandırdı. Penaltı yoktu. İlk yarıda sadece Atınç’ın Mossoro’nun ayağına bastığı pozisyonda sarı kartı atladığını söyleyebiliriz. Maçın ikinci yarısında Çakır standardını bozmadı. Doğru düdükler çalmaya devam etti.

Golün iptali doğru karar

Cüneyt hocanın 67.dakikada Beck’in rakibini omzundan çekerek düşürdüğü pozisyonda gösterdiği sarı kart doğruydu. Hücum oyuncusunun top kontrolünde olmadığı için kırmızı kart olmazdı. 88. dakika oynanırken Başakşehir’in Mahmut’la kazandığı gol, faul gerekçesiyle hakem tarafından iptal edildi. Hakemin kararının doğru olduğunu düşünüyorum. Çünkü Başakşehirli Mahmut sol koluyla, Oğuzhan’ı sol kolundan tutup dengesini bozarak düşmesini sağlamıştı.

27 Kasım 2016, Pazar 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Bursa'nın golü ofsayttı‘’

Konuk takımın golünde Batalla pası verdiğinde, golü atan Kubilay ofsayttaydı. Bruma’nın şutunda ise Kubilay ceza sahasında elle müdahale etti, Barış Şimşek penaltıyı vermedi.

Maçın 14. dakikasında Batalla’nın pasında topla buluşan Kubilay takımına golü kazandırdı ancak ofsayt pozisyonundaydı. Golün geçersiz sayılması gerekirdi. Aslında yardımcı hakem Samet Çavuş için ceza sahası ön çizgisi bir ipucu veriyordu. ‘Yayıncı kuruluşun Pierosu’ gibi belirleyici bir referans konumundaydı. 25. dakikada Bruma’nın kaleye gönderdiği şut, Kubilay’ın kolundan döndü. Hakem ‘devam dedi’ ancak karar penaltı olmalı ve Kubilay’a sarı kart gösterilmeliydi. Çünkü Kubilay kollarını başının hizasına kadar doğal olmayan şekilde kaldırmış ve vücudunu genişleterek topun geçmesini önlemişti. 27. dakikada ceza sahasında Serdar Aziz’i Faty omuzundan çekerek düşürdü. “Penaltı değil, Serdar kendini kolay yere bıraktı” diyenlere de; hakem kararına da saygı duyuyorum ancak bana göre penaltı düdüğü çalınmasının daha doğru olacağını düşünüyorum.

Galatasaray kazanmasa...

51. dakikada De Jong’un ceza sahasında eline çarpan topa Şimşek’in verdiği devam kararı doğruydu. Podolski’nin Sivok’un yüzüne temas eden dirseğinde kırmızı kart gerekmezdi ancak el ve kolların haksız kullanıldığı gerekçesiyle sarı kart gösterilmesi gerekirdi ancak hakem faul dahi çalmadı. Şimşek’in performansı ve verdiği kararlar uzun süre tartışılabilirdi ancak Galatasaray’ın maçı kazanması onun için şans oldu. Çünkü hatalar Aslan’ın aleyhineydi...

26 Kasım 2016, Cumartesi 02:30
YAZININ DEVAMI