Arama

Popüler aramalar

‘’MHK'dan bir falso daha!‘’

Beşiktaş maçındaki Alper Ulusoy’un yönetimini bir de şu gözle değerlendirin. Günlerden Perşembe. Konya’daki maçtan 1 gün önce. Saat 10.30 Ulusoy eşi ve çocuklarıyla İzmir Kordon’da yürüyüş yapıyor. Ailece güzel bir gün geçirme niyetindeler. Birden telefonuna mesaj geliyor ve Cuma günü Konya’da maç yöneteceğini öğreniyor. Apar topar eve dönüyor, çantasını hazırlıyor, seyahat planı yapıyor ve aynı gün, gece geç saatlerde ekibiyle Konya’da oluyor. Hiçbir hazırlık yapamadan, takım-oyuncu analizi yapmadan, belki de dinlenemeden sahaya çıkıyor. Bu hakemden ne beklersiniz?

Belgeye belge!

İki haftadır Cuma maçı hakemleri, Perşembe günü görevlerini öğreniyorlar. “Bursaspor-Beşiktaş maçına; çarşamba günü atanan hakem, perşembe günü değişti” tartışmasını yalanlayan MHK; kendini bu yolla temize çıkartmaya çalışıyor. Namoğlu tehdit ettiği için hakemliği bırakan Abdullah Yılmaz da, bu açıklamanın doğru olmadığını belgesiyle paylaştı. 20 Ekim 2017 (Cuma) tarihinde yöneteceği Adanaspor- Ankaragücü maçı için 18 Ekim 2017 (Çarşamba) günü aldığı tebligatı gösteren FYS (Futbol Yönetim Sistemi) mesajını açıkladı.

Neden yalan?

Bu mesaj ispatlıyor ki; cuma maçlarında görevlendirilen hakemlere, çarşamba günü tebligat yapılıyor. MHK’ye sormak lazım... Madem hakemi değiştirmediniz; çarşamba atadığınız hakemi “Perşembe atadık” diye neden “yalan” söylüyorsunuz?

20 Şubat 2018, Salı 06:00
YAZININ DEVAMI

‘’Gol kararı doğru olurdu‘’

Dün Trabzon ’da oynanan maçta düdük çalan Bülent Yıldırım; yarım kalan Trabzonspor-Fenerbahçe maçının ardından uzun süre sonra Trabzon’daydı.

Maçta tartışılabilecek iki kritik pozisyon yaşandı. İlki 18. dakikadaydı. Arda’nın golü hakem tarafından faul gerekçesiyle iptal edildi. Hakem Epureanu’nun Durica’ya faul yaptığını işaret etti. Burada bence Epureanu sadece elini Durica ’nın sırtına koymuştu ama onun hareketlerini kısıtlayacak şekilde onu itmemişti. Gol kararı verilmesi daha doğru olurdu.

52. dakikada Burak ceza sahasında yerde kaldı. Yıldırım net bir şekilde ‘devam’ dedi. Kararında haklıydı ancak hiçbir temas yokken kendisini yere bırakan Burak’a sarı kartını da göstermeliydi. Burak’ın pozisyonun penaltı olmadığını söylemesi fair-play adına olumlu olsa da, sarı kartın gösterilmesine engel değildi.

19 Şubat 2018, Pazartesi 06:00
YAZININ DEVAMI

‘’Özkahya'nın kararı doğru‘’

Halis Özkahya oyun genelinde başarılı bir yönetime imza atmasına rağmen, yaşadığı tek bir pozisyondan dolayı eleştirilerin hedefinde olacaktır. Bu pozisyon hakemin ağır eleştirilemeyeceği; “sana göre-bana göre” diye tabir edilecek bir pozisyondu. Bahsettiğim o pozisyonda Halis Özkahya Kasımpaşa lehine penaltı düdüğü çaldı.

Müdahale dikkatsizce

Bana göre Kasımpaşalı oyuncuyla mücadeleye giren Serdar, topuğuyla topa dokunuyor ancak anlamsız bir şekilde; topun üzerinden, ayağını yükseğe kaldırarak, rakibinin koşu yoluna doğru uzatıp; rakibinin takılıp düşmesine neden oluyor. Bu en basit tabirle “dikkatsiz hareket” olarak ifade edilebilir. Dikkatsiz hareketin oyun kurallarındaki karşılığı da direk serbest vuruştur. Ben bu açıdan pozisyona baktığımda hakemin kararının doğru olduğunu düşünüyorum. Diğer fikirlere de saygı duyarım ancak “Skandal karar!” diyenlere asla katılmam.

19 Şubat 2018, Pazartesi 06:00
YAZININ DEVAMI

‘’Yardımcılar sınıfta kaldı!‘’

Dün akşam oynanan maçta görev yapan hakem ve iki yardımcısı birer defa kritik karar vermek zorunda kaldı. Hakem Ümit Öztürk sınıfı geçerken, yardımcıları vasatı aşamadı. Ümit Öztürk genelde başarılı tespitlerde bulundu. Fenerbahçe lehine çaldığı penaltı düdüğünde yanılmadı. Pozisyon ceza sahası çizgisi üzerindeydi ve çizgi üzeri ceza sahası içine dâhildir. Fenerbahçe’nin kazandığı ikinci golde Fernandao ofsayttaydı. Bu golün iptali gerekirdi. Yardımcı Gökhan Bilir hatalı bir gol kararı verdi. 51. dakikada Fernandao’nun şutunda top çizgiyi geçmiş görünüyor ancak yardımcı Ali Saygın Ögel pozisyona hatalı şekilde devam diyor.

18 Şubat 2018, Pazar 06:00
YAZININ DEVAMI

‘’Bunun adı acizlik feryadı‘’

MHK yanıltıcı bilgilerle dolu, laf kalabalığı yeni bir açıklama daha yaptı. TFF bünyesinde birçok alt kurul var. Bunlardan biri de MHK. Bu MHK öyle işlere imza atıyor ki; her hafta yaptığı icraatları kamuoyuna izah etmek durumunda kalıyor. Bu bile tek başına ne kadar karmaşık işler çevirdiklerini ortaya koyuyor. Dün yapılan açıklamanın özünde deniliyor ki, “Abdullah Yılmaz maçları ciddiye almıyordu, hatalar yapıyordu, sürekli savunmasını alıyorduk” O zaman ben de soruyorum, ‘22 hakemin bulunduğu A klasmanında, Abdullah Yılmaz bu atadığınız maçla birlikte, neden en çok maç verdiğiniz 5 hakemden biri?’ Hem ‘hakem kötü’ diyorsun hem de en çok maçı ona veriyorsun.

‘Sövdüler ama umursamadı’

“Arkasından sövdüler umursamadı!” diyecek kadar küçülttüğün hakemi, açıklamada, “haftanın en zor maçı” diye nitelendirdiğin maça neden atıyorsun? “Futbol ekonomisi, marka değeri” ifadelerinin dillerden düşmediği günlerde; maçtan önce kırılan sprey tutacağının yedeği olmadığı için utanması gerekenler, sesini en çok yükseltenler oluyor. “Ankara’da bir hakemden temin etme gayreti göstermedi!” diye açıklama yaparak komik duruma düşüyorlar. Abdullah Yılmaz şu ana kadar yönettiği maçlarda kırık bir not almış olsa, “sprey tutacağına” kadar düşenler, kesin onu da buraya yazmaktan zevk duyarlardı. Bir sayfa açıklama yapıp, hakemi suçlayarak temize çıkmayı umut edenler, “Ben aciz kaldım” diye feryat edenlerdir.

İşte o açıklama

“Abdullah Yılmaz, MHK Başkanı Yusuf Namoğlu tarafından müsabaka gününden 2 gün önce telefonla aranmış, karşılaşmanın önemine yönelik dikkati çekilmiştir. Önceki müsabakalardaki konsantrasyon eksikliğinden kaynaklanan hataları hatırlatılarak bu müsabakayı küçümsememesi gerektiği, bu müsabakaya gözlemci ile birlikte ayrıca MHK Üyesi Erol Ersoy’un da görevlendirileceği, performansının bundan sonraki görevlendirmeleri etkileyeceği, cihetle özenli olması gerektiği iletilmiştir.”

PFDK'ya sevk edildi

Abdullah Yılmaz’ın istifasının ardından MHK’da sular durulmuyor. TFF dün yapılan toplantının ardından hakemliği bıraktığını açıklayan deneyimli hakemi tedbirli olarak Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu’na sevketti.

Bu sevk ne demek!

Deniz Çoban: ‘TFF ile bağımı koparttım’ diyen birini cezalandırmaya kalkmak... İlk etapta komik ve mantıksız geliyor. Aslında arkasında büyük bir kurnazlık var. Yaptıkları her işi eline yüzüne bulaştıran TFF ve MHK; mevcut hakemlere büyük bir gözdağı veriyor. Talimata göre Yılmaz’ın 3 ay ceza alması durumunda ileride gözlemcilik, MHK üyeliği ve başka görevler yapması imkânsız hale geliyor. Yılmaz üzerinden diğer hakemlere; “Akıllı olun, bizi zorda bırakmaya kalkarsanız; bu kapıdan bir daha giremezsiniz!” demek istiyorlar.





18 Şubat 2018, Pazar 06:00
YAZININ DEVAMI

‘’Hatalı kararı çok‘’

Sakatlığı nedeniyle uzun süre maç alamayan; sakatlık sonrası Gençlerbirliği-Trabzonspor maçına çıkan, yeterli performans gösteremeyen bir hakemden başarılı yönetim beklenemezdi. Beşiktaş’tan Pepe ve Talisca cezalı duruma düştü. Hemen belirteyim...

İki kart da bana göre hatalıydı. Özellikle Talisca’nın sarı kartı tamamen hatalı ve izahı olmayan bir sarı. Talisca’nın ayağına basan aslında Ali Turan ve onun da sarı kartı vardı! 65’te Talisca-Filipovic pozisyonunda; Filipovic, Talisca’yı durdurmak için her şeyi yaptı. Tuttu, çekti, itti, rakibini bozdu. Filipovic’e kırmızı kart göstermeliydi. Bu arada Filipovic’in sarı kartla oynadığını da hatırlatırım. 82’de kaleye giden top önce Pepe’nin kafasına, sonra eline geldi. Hem penaltı hem de kırmızı kart gerekliydi. Oyunun son saniyesinde Caner’in Volkan Şen’e müdahalesinin de penaltı olduğunu düşünüyorum. Hakemin verdiği ve kabul görecek en doğru kararı Konyaspor’un iptal edilen golüydü.

17 Şubat 2018, Cumartesi 06:00
YAZININ DEVAMI

‘’Uydurma suça ceza!‘’

TFF’nin açıklamasının bazı bölümlerine itirazımız var: Talimatın 75. maddesi, “Sözlü olarak gerçekleşen disiplin ihlallerinde, resmi yayıncı kuruluş görüntüleri, izleyen kişiler tarafından ihlal olarak algılanacak söz için de delil olarak kabul edilebilir” diyor. Talimat maddesinde, TFF’nin açıklamada belirttiği üzere, “Muhatabı açıkça belirlenebilen, hakemin görüp değerlendiremediği” ibaresi yok. Kaldı ki, kötü sözün kime söylendiğinin “spor ahlakı” açısından önemi de yok!”

‘Görmediği olaymış’

İkinci itirazım... Emre olayının, “Hakemin görüp değerlendirdiği” Caner olayının, “Hakemin görmediği” olay olarak betimlenmesidir. İki olay da aslında birbirinin kopyasıdır. Hakemin görüp değerlendirmesi, illa ki kart göstermesi anlamına gelmez. Hakemin bir ihlali görmesi ve bu ihlali cezalandırmaya değer görmemesi de bir değerlendirmedir. “Caner’in kolunu yumruk yaparak, aşağıdan yukarı sallaması” tam olarak hakemin görüş alanında olmuştur. “Hakeminin arkasından yaptığı el kol hareketleri” ise 4. hakem ve yardımcıların görüş alanında olmuş; hakemi uyarmaya gerek görmemişlerdir. Nasıl ki, Emre’nin küfrünü değerlendiren hakem sadece sarı kart göstermeyi yeterli bulmuşsa, Kalkavan ve yardımcıları da Caner’e herhangi bir yaptırıma gerek duymamışlardır. Caner olayı hiçbir yönüyle “boğaz kesme, edep yerini gösterme ya da dil çıkartma” hareketlerine benzememektedir.

Müfettişlerin işi...

Bu olaylar tamamıyla hakemlerin göremeyeceği noktalarda olmuştur. Caner olayında o günde söylediğimiz gibi TFF kendince suç uydurmuş ve bu uydurma suçu cezalandırmıştır. İlk düğmeyi yanlış iliklemiştir. TFF kaş yapayım derken, göz çıkartmıştır. Son itirazım, evet, hepimiz biliyoruz ki; sevklerini, disiplin müfettişleri yapar, ancak müfettişlerin de işvereni TFF Yönetim Kurulu’dur. İşveren, işçisinin hatasından sorumludur.

16 Şubat 2018, Cuma 06:00
YAZININ DEVAMI

‘’Belhanda'ya kırmızı gereksiz‘’

82’de Linnes’in ortasında Jevtovic topu ceza sahası içinde eliyle oynadı. Top uzaktan geliyordu ve Jevtovic’in elini kaçıracak kadar vakti vardı. Buna rağmen elini kaçırmadı. Bu net bir penaltı idi. 90’da Nagatomo’nun ortasında Celustka’nın eline temas eden topun, bir önceki pozisyondan farkı yoktu. Burada da bir penaltı kararı verilmeliydi. Belhanda - Hakan gerginliğinde Belhanda kırmızı kartı gördü. Belhanda’nın yaptıkları maç sırasında ekrana yansıyanlardan ibaretse, kırmızı kartın gereksiz olduğunu söyleyebilirim. Barış Şimşek kalitesinde bir hakemin o krizi kırmızı kartsız çözmesi beklenirdi.

13 Şubat 2018, Salı 06:00
YAZININ DEVAMI