Arama

Popüler aramalar

‘’Beni mutlu edersiniz‘’

Namoğlu'nun şahsım için yaptığı açıklamayı dikkatle okudum. Açıklama değişik medya kuruluşlarına mail yoluyla yapılmış. TFF sitesi yerine bu yolun seçilmesi, TFF’nin arkasında olmadığını gösteriyor.

Bir adım ileri gidiyorum

Bu açıklama; Yunus Yıldırım’ın 70 maçın hiç birisine atanmadığı süreçte 5 maça giden gözlemcilerin olduğu gerçeğini inkâr etmiyor. Neyi yalanlıyor anlamadım. Hakemi değiştirdiğiniz de gözlemci raporlarını yönlendirdiğiniz de gerçek. Bir adım ileri gidiyorum. Seminerde tüm gözlemcilere: “Not verirken sıkıntı yaşadığınız pozisyonlar olursa, açıp bana sorarsınız” diyen de sizsiniz! Kasımpaşa-Alanya maçı sonrası gözlemci notuna müdahale edip, başarısız maç çıkartan hakem Yaşar Kemal Uğurlu’yu Giresun-Fenerbahçe maçına atadığınız da gerçektir. Namoğlu’na sesleniyorum...

Bedeli ne olursa olsun!

Sizin de gerçekliğinden şüpheniz olmayan konuları kaleme alıyorum. İftira yok! Bana hukuki süreci başlatacağınızı söylüyorsunuz. İnanın beni çok mutlu edersiniz. Zamanında sizinle çalışmak istemeyen Yıldırım Demirören için: “Onu iyi tanırım. İlkelerim ve şartlarım ona uymaz” demiştiniz. Sevgili Zekeriya Alp onuruyla istifa edip TFF’nin ön kapısından çıkar çıkmaz, arka kapıdan girmiştiniz. Hatırlatayım! Benim de sizin gibi ilkelerim var! Fakat sizinkilerden çok farklı. Doğru bildiğimi söylemekten çekinmem. Bedeli ne olursa olsun...

09 Şubat 2018, Cuma 06:00
YAZININ DEVAMI

‘’Selim kırmızı görmeliydi‘’

Maçın en çok konuşulan pozisyonu 29.dakikada yaşandı. Gomis’in yerde kaldığı pozisyonda, Selim’e sarı kart çıktı. Bariz gol şansı değerlendirmesinde “Hücum oyuncusunun top kontrolü veya topu kontrol etme olasılığı var mı?” diye bakılır. Selim, Gomis’i düşürmemiş olsa, Gomis’in bence topu kontrol etme olasılığı vardı, dolayısıyla kırmızı kart daha doğru olurdu. Galatasaray’ın penaltı beklediği pozisyonlarda ise hakemin haklı olduğunu; en azından verdiği kararların hakemin yorum alanına girdiğini söylemeliyim.


09 Şubat 2018, Cuma 06:00
YAZININ DEVAMI

‘’Necip Uysal'a komik kart‘’

Hakem hataları gündemi meşgul etmeye devam ediyor. Özellikle disiplin konusunda hakemler her maç sınıfta kalıyorlar. Çıkması gereken kırmızı kartlar çıkmazken, çıkmayacak kırmızılar çıkıyor. Son örneğini dün akşam yaşadık. Necip ayağı kayarak düştü.

Necip’e takılan rakibi de düştü. Hakem Özgür Yankaya da ikinci sarı karttan Necip’i attı. Umut vaat eden atağı önlemek, rakibe kontrolsüz müdahalede bulunmak, sportmence olmayan şekilde oynamak sarı kart gerektirir. Ancak ayağı kayıp düşmenin kart gerektirmediğini söylememe gerek yok sanırım.

07 Şubat 2018, Çarşamba 06:00
YAZININ DEVAMI

‘’Tam not yoksa maç da yok‘’

Bu hafta ‘%100 Futbol’ programında Rıdvan Dilmen, çok önemli bir bilgi paylaştı. Trabzonspor-Fenerbahçe maçı gözlemcisinin Ali Palabıyık’a 8.4 verdiğini söyledi. Hemen belirtelim 8.4 hakemlikte tam nottur. Kusursuz yönetimi ifade eder. “Böyle bir yönetime, nasıl 8.4 verilir?” diye kamuoyu şaşırıyor doğal olarak. Oysa ki bilinmeyen daha neler var. O notun o şekilde verilmesini sağlayan bir irade ve bu iradenin farkında olan gözlemciler var!

Toplam 25 gözlemci var

Bu sezon Süper Lig’de görev yapan 25 gözlemci var. Birkaç istisna dışında hakemlere genelde tam not veriyorlar. Tam not verdikçe yeni bir maç alıyorlar. Her atandıkları maçta da tam not vermeye devam ediyorlar. Kazara düşük not veren olduğunda, MHK Başkanı Yusuf Namoğlu gözlemciyi dişine göre bulursa; notu gözlemciye iade ediyor, kabul etmediğini söylüyor ve notu yükseltiyor.

İşini yapınca görev alamadı

Gelelim tekrar Trabzonspor maçına. O maçta gözlemci Yunus Yıldırım. Trabzon’dan önce en son görev aldığı maç; 02.12.2017 tarihinde, 14. haftada, Fırat Aydınus’un yönettiği Beşiktaş-Galatasaray maçı. O maçta Aydınus kendi maçının gözlemcisi olsa, kendisine not verse; kırık not verir. Yunus Yıldırım da öyle yapıyor ve kırık not veriyor. O maçtan sonra 4 lig, 4 kupa haftası geçiyor. Tam 57 gün sonra 28.01.2018’de Yunus Yıldırım, Trabzon maçına gözlemci atanıyor. Görevini layıkıyla yaptığı için 57 gün çile çeken Yunus Yıldırım da belli ki, “Madem öyle, işte böyle” diyor ve tam notu Palabıyık’a veriyor.

Namoğlu ne isterse o

Yıldırım’ın maç alamadığı bu süreçte 5, hatta 6 maç alan gözlemciler var. Hem de siyahla beyaz gibi net hatalarda hakemleri temize çıkartan, hakemi temize çıkarttığında yeni göreve göz kırpan gözlemciler!

Sözün özü: Gözlemciler Namoğlu’nun istediği notu veriyor. Vermezse notu değişiyor. Not değişmezse gözlemci maça gidemiyor. İşini düzgün yapan gözlemci hocalarımı tenzih ederek söylüyorum: Gözlemcilerimizin birçoğu, bunca yıldır biriktirdikleri kariyerlerini; Namoğlu korkusuna, 1 maça feda ediyorlar!

Doğru söylemekten çekinen başkan...

Beşiktaş ve Fenerbahçe maçlarının hakemlerinin değiştiği konusu üzerine, MHK açıklama yaptı: “Tebligatlar perşembe günü öğle saatlerinde yapılır, geçtiğimiz hafta da böyle olmuştur, herhangi bir hakem değişikliği yapılmamıştır!”

Cümle âlem biliyor ki cuma maçlarının hakemleri çarşamba günü atanır. Bursaspor-Beşiktaş maçının hakemi Mete Kalkavan’dı ve görevlendirilmesi çarşamba günü yapıldı!. Burada Namoğlu, “Kurulumun gerektiğinde hakemleri değiştirme yetkisi vardır, görülen lüzum üzerine kurulum bu yetkisini kullanmıştır” demek yerine; yalana sarılmış, bu yalanına da TFF resmi sitesini alet etmiştir.

Hakemler nasıl inanacak!

Herkesin bildiği konular bu açıklamada çarpıtılmış, doğru bilgi verilmemiş. Diyelim, bu açıklamaya kamuoyunu inandırdınız. Ya hakemler? Bu açıklamanın; yanlış, hatta ‘yalan’ olduğunu tüm hakemler biliyor. “Zoru görünce doğruyu söylemekten çekinen bir başkanımız var!” algısı tüm hakemlerin beynine yerleşti. Hakemler bundan sonra size nasıl inanacak? Doğruları söyleyemeyen bir başkan, adalet dağıtan bir müessesenin başında nasıl kalacak?

07 Şubat 2018, Çarşamba 06:00
YAZININ DEVAMI

‘’TFF 1 maç ceza verebilir!‘’

Halis Özkahya, 90 dakikada kendisine aşırı itiraz eden Emre’yi söylediği sözlerden değil, el kol hareketlerinden dolayı ikinci sarıdan attı. Bakalım TFF, daha önce dudak okumadan Caner’e verdiği ceza gibi Emre’ye de verebilecek mi?

90. dakikada Emre Belözoğlu faul kararına aşırı itiraz edince sarı kart gördü. Bu karta; hem el kol hareketleriyle hem de sözle tepki veren Emre ikinci sarı kartla ihraç edildi. Bu pozisyonda Emre’nin söylediği sözler değerlendirilip, direk kırmızı kart gösterilmesi gerekirdi. Özkahya belli ki söylenen sözleri değil Emre’nin hareketlerini değerlendirdi. Özkahya raporuna “Emre’yi İkinci sarı karttan ihraç ettim” diye yazacaktır. Dolayısıyla Emre’nin sadece bir maç ceza alması muhtemeldir!

İptal kararı doğru

Hatırlarsınız, Caner’in Mete Kalkavan’a sırtı dönükken ettiği küfürler sonrası TFF, Disiplin Talimatını değiştirmiş ve dudak okuma yöntemiyle ceza vereceğini duyurmuştu. O gün, günü kurtarmak üzere talimat değiştiren TFF’nin, Emre’ye ceza vermeye cesareti olacak mı, göreceğiz? Öte yandan 7. dakikadaki pozisyonda Jahovic’in golünün iptal edilmesi doğruydu. Jahovic, kaleci Volkan’ın kollarına haksız bir müdahalede bulunuyor.

05 Şubat 2018, Pazartesi 06:00
YAZININ DEVAMI

‘’İki kırmızıyı atladı‘’

Mete Kalkavan dün başarısız bir maç çıkarttı. Oyun genelinde faul ve kart standardı hiç yoktu. Göstermediği kartları izah etmek pek mümkün değildi. Henüz 27. dakikada İssah, Valbuena’yı düşürdü. Hakem sadece faul çalmakla yetindi. Sarı kartını göstermiş olsa İssah ikinci sarı kartı görerek oyundan atılacaktı. Burada İssah kendisini geçmiş rakibini başka türlü durdurma şansı yokken, sportmence olmayan şekilde dizini kaldırarak durduruyor. Bu sarı kart için yeterli bir müdahaledir. Dolayısıyla İssah’ın oyundan atılması daha doğru bir karar olurdu. Bu kart çıksa maç uzun bir süre 11’e 10 oynanacaktı.

Alakasız sarı kart!

Maçın son dakikasında Sessegnon, Isla’nın kavalına; topun üzerinden ve kramponunun vidalarıyla acımasız bir darbede bulundu. Bu müdahalenin karşılığı net bir kırmızı karttı. Kalkavan bırakın kırmızı kartı göstermeyi, faulü yapan oyuncuyu bile tespit edemedi. Sessegnon’a kırmızı kart göstermediği gibi pozisyonla alakası olmayan Deniz’e sarı kart gösterdi.

04 Şubat 2018, Pazar 06:00
YAZININ DEVAMI

‘’Meler'den büyük hata‘’

Meler’in devam dediği Pepe-Stancu mücadelesinde penaltı kararı verilmesinin daha doğru olacağını düşünüyorum.Lens Behich mücadelesinde ise Hollandalı oyuncuya kırmızı kart verilmesi gerekirken,Meler sarı kartını dahi çıkarmadı ve büyük bir hataya imza attı.

21. dakikada Beşiktaş ceza sahasında Pepe- Stancu mücadelesinde Stancu yerde kaldı, Meler ‘devam’ dedi. Böyle pozisyonlarda itmenin şiddetini hareketli oyunda çözmek çok kolay değildir. O yüzden bu pozisyonda Meler’i çok fazla eleştiremem. Fakat ekrandan izlediğimizde ben penaltı verilmesinin daha doğru olacağını düşünüyorum. 48’de Lens-Behich mücadelesinde faulü çalan hakem kartına Pozisyonda Lens’in müdahalesinin şiddeti ve rakibinin dizine yansıyan yoğunluğu kırmızı kartı gerektiriyordu. Meler kırmızı kart gerekirken, sarı kartını bile çıkartmayarak önemli bir hataya imza attı.

Önlem alınması gerekiyor

İlk yarıda seyircinin sahaya müdahalesi ve sahaya attığı cisimler Türk futboluna yakışmıyor. Bunun önleminin bir şekilde futbolu yönetenler tarafından alınması gerekir. Hakemin sahaya atılan yabancı maddeler olduğunda yaptığı uygulamalar yerindeydi. Daha fazla yapacağı bir şey yoktu.

03 Şubat 2018, Cumartesi 06:00
YAZININ DEVAMI

‘’Hoca hakem isyanında haklı!‘’

Aykut hocaya katılıyorum. Bahsettiği hususlar; Giresunspor, Trabzonspor ya da bazı maçlar özelinde tartışılacak konular değil. Türk hakemliğinin yapısı, genel hakem performansı iki senedir bu şekilde seyrediyor. Bu süreçte kimin canı yanarsa, anlık olarak canı yananlar konuşuyor. Hatalar hangi takım aleyhine yoğunlaşırsa; o takımlar için ‘bilinçli hatalar’ yapıldığı algısı da ister istemez oluşuyor.

Sorulması gerekenler...

Bugün itibariyle sorgulanması gereken hususlar, sorulması gereken sorular var: “Bir hafta önce Kasımpaşa maçında çok kötü yönetim göstermiş bir hakem, hangi kriterle Fenerbahçe maçına atanır? Bu denli hassas bir dönemde, bu kadar özensiz atama neden yapılır? Bu kadar umursamaz bir MHK yönetimini hak ediyor mu? Bunca yanlışa rağmen kurul nasıl görevine devam ediyor?”

Bir araya gelinmeli

Kocaman gibi aklı başında hocaların, yöneticilerin, spor adamlarının; bir araya gelip, bu soruların cevabını bulması gerekir. O zaman problemlerin
çözümü için adım atmış olurlar.

02 Şubat 2018, Cuma 06:00
YAZININ DEVAMI