Arama

Popüler aramalar

‘’Onca orta ama iki pasla iki gol!‘’

Ülkedeki futbolun düzeyi düşünüldüğünde ilk devre için “fırtına gibi başladı” denebilir. O fırtınadan biri yararlanacaktı, yararlanan gol pratiği daha iyi olan Trabzon oldu. Dengesiz yakalanan Beşiktaş savunması sayısal olarak dört kişi görünse bile tek kişiden gol yedi. İkinci devre, ilkinde yaşanan onca gereksiz ortadan sonra Burak kenardan akıp orta yerine nihayet pas attı da Boateng golü yaptı. Beşiktaş var gücüyle yüklenirken ceza sahası içine büzülen Trabzon sakinliğini kaybetti. Savunma dengesi bozulunca kontra ihtimali azaldı ve topu kalesinden uzak tutan Beşiktaş zor maçı kolayladı. Ne var ki, 75 ’e doğru yorgunluk/kaygı sarmalı bilinçten çok “beceri/yetenek” işine döndürdü oyunu. Beşiktaş oyunu, skoru koruma kaygısına kurban edince Trabzon bilinçli hücumunda Ekuban’ın “orta değil pas”ıyla ikinci golü bulup beraberliği kurtardı.

Gecenin sorusu

Beşiktaş her maç bek oyuncularına dayalı “nafile orta yapma” oyunu oynuyor. İsabet yüzdesi bu kadar düşük, geri koşma riski bir o kadar yüksek olan bu tarzda ısrarın anlamı nedir?

Maçın starı

Tartışmasız Uğurcan Çakır. Ülkenin “iyi kaleci kuşağı”nın en önde oyuncusu. Sonra elbette iki gol bulan Sörloth..

Maçın olayı

Düzenli değilse bile ülke koşu/ritm ortalamasını aşan bir maç izledik... Maçın diğer özelliği ise bu akşam oynanacak Fenerbahçe- Galatasaray maçının planlarına edeceği sirayet.

Kısa mesaj

Trabzon bu beraberlikle işini kolayladı ama Beşiktaş Caner/Gökhan/Burak üçlüsüyle bu yolu zor yürütür görünüyor.

23 Şubat 2020, Pazar 08:35
YAZININ DEVAMI

‘’Sorun tek tip oyun‘’

Ülke vasatını aşamayan ilk yarıda iki takım da ilk golü yememe kaygısı yüzünden temkinli davranınca sıkıldık. Sağ beki Lens ile korumaya çalışmak eksantrik bir girişimdi. Gerçi ilk devre öne çıktığı anlarda bir iki olumsuz sinyal vermişti ama ikinci devrenin başındaki hızlı hücumda savunmanın dengiz yakalanmasına neden olan yerleşim sıkıntısı ona aitti. Beşiktaş’ın sorunu kesinlikle bu değil. Sorun Burak’a kurgulanmış hücum planları ile oyunu ‘tek tip’ hale getiren savunma beklerine olan bağımlılık. Keza Başakşehir de gösterdi ki, bu oyun sahadaki her oyuncuyu olabildiğince aktif hale getirmeden oynanamıyor. Genelde Beşiktaş’ın ne oynamaya çalıştığını anlamak zordu. Başakşehir’in oyunu belli ama Beşiktaş’ın bir oyun düzeni olduğunu söyleyebilmek zor. Ljajic gibi takımın görece en yaratıcı oyuncusunu son 20’ye saklamak ülkede en önem verilen isim/yetenek (Boateng) parametresinin gücünü gösteriyor. Yakın gelecekte Yalçın’ın çözmesi gereken sorunlardan biri.

Gecenin sorusu

Beşiktaş açısından en kritik pozisyon 69. dakikada Diaby’nin ceza yayı üzerindeki Boateng’i bulamayışı oldu. Peki bunu Diaby’nin yetersizliği ile mi yoksa ‘takım hazırlığı eksikliği’yle mi açıklamalı? Ve Beşiktaş’ın ‘10 numarası’ kim?

Maçın starı

Birini seçmek zorsa da birkaç kurtarışı için Mert Günok liste başı. Mahmut Tekdemir ile Epureanu/Skrtel iklisi de iyilerdendi.

Maçın olayı

Başakşehir’in korner kullanmadan maçı galip bitirmiş olması! Onlar açısından hücum zenginliği düşükse de düzenli oyunun ne olduğunu gösterdiler. Beşiktaş ise nafile ortalarla oyalanıp durdu.

Kısa mesaj

Başakşehir ‘blok’ ve ‘güvenli’ oynuyor. Beşiktaş ise hâlâ ‘beceri’ ile ‘yetenek’ arasına sıkışık. Kimse oyunculardan fark beklemiyor. Bakalım farkı kim, nereden yaratacak?

15 Şubat 2020, Cumartesi 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Önemli bir fırsata sahip...‘’

Her işte olduğu gibi futbolda da antrenman temeldir. O olmadan değişim, ilerleme ve yükselme sağlanamaz. Alex Ferguson sonrası MANU’da göreve getirilen David Moyes’a verilen ilk öğüt mealen şöyleydi: “Sir’ün yaptıklarını yapmak zor elbette ancak futbolcuların senin için oynamalarını sağlayabilirsen işin kolaylaşır.”

Sergen Yalçın öncesi Beşiktaş’ın durumu biraz da bu minvaldeki eksiklerden kaynaklı görünüyordu. Yalçın’la eğlenmeyi unutmuş görünen Beşiktaş takımı yavaş yavaş futbolun bu yanını hatırlıyor gibi.

Bilinir, Sergen Yalçın eğlenceli bir simadır ve bu da oyunculara yavaş yavaş geçecektir. Önemli olan sahaya sürülecek oyuncuların hangi gerekçelerle tercih edildiğini diğerlerine anlatacak uygun dili bulmakta. Çünkü her futbolcu oynamak ister ve oynamadıkça arıza verme eğilimine girme ihtimali artar. Bu da antrenmanları “sakatlar”.

Bir iki dokunuş

Yaş ortalaması düşünüldüğünde takım fiziksel olarak iyi düzeyde görünüyor. Ofansif verimliliği artıracak bir iki dokunuş -örneğin, Burak Yılmaz’ın düştüğü ofsayt sayısını azaltmak gibi - takım enerjisinin ligin sonuna yarışmanın içinde kalacak biçimde sürmesini sağlar.

Sergen Yalçın öne oyunu önemseyen bir teknik adam olarak tanınıyor. Ancak özellikle beklerin defansif zaafları oyunu önde tutmaya pek de izin vermiyor ve bu nedenle kaleci ile stoperler fazla göze batıyor. Manasız ortaların sayısını düşürüp, kolektif oyunu öne getirdiğinde Beşiktaş yarışın içinde kalacaktır.

Yinelemek önemli

Sergen Yalçın ile oluşan iyimser havayı diri tutmak şart. Gerilmeden, vara yoğa itiraz etmeden, Beşiktaş’ın eskide kalmış sempatik tarzını canlandırmak da işlerin yoluna girmesine önemli oranda yardımcı olacaktır. Sadece kazanmak değil, kazanmayı anlamlı hale getirecek tutum ve davranışları biteviye yinelemek önemli. Beri yandan kaybetse de kazanmış vakurluğunda kalabilmeyi becerebilmek de...

Beşiktaş en azından benim için tüm bunların toplamından daha yüklü kültüre sahip bir takımdı. Sergen Yalçın tüm bunları canlandıracak önemli fırsata sahip. Kullanır kullanmaz orasını zaman gösterecek.

10 Şubat 2020, Pazartesi 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Penaltı, maçı çevirdi‘’

İlk devre boyunca yerleşik ve dengeli bir kalabalıkla ceza alanını savunan Antep’i aşmakta zorlandı Beşiktaş. Antep’in hücuma çıkmaya çalıştığı anda kazanılan toplarla kurgulanmaya çalışılan hücumlar, Burak’ın düştüğü ofsaytlarla eridi. Boşaltılan savunma alanına sızan Antepli oyuncular dikkatli ve sabırlı olup basit işlere kalkışsalar Beşiktaş ciddi anlamda sıkıntı yaşayabilirdi. İkinci yarıya Ljajic/Boateng değişikliğiyle başlayan Beşiktaş orta saha işleyişini yeniden şekillendirdi. Bu durum, bir;, Burak ’ı ofsayta düşmekten çıkardı. İki; ara sıra kontraya çıkan Antep’i iyiden iyiye ceza sahası içine yığdı. Penaltı golü de sıkışma ihtimali olan maçı tamamen çevirdi. Planını kontraya kuran Antep ikinci golün ardından konsantrasyonunu tamamen yitirince de sahadaki ve tribündeki Beşiktaşlılar’a son düdükle birlikte maçın tadını çıkarmak kaldı...

Gecenin sorusu

Burak Yılmaz ofsayt düşmeme derslerine çalışıyor mudur acaba? Bu kadar ofsayta düşmese takım daha diri kalacağı için hücumlar da daha verimli sonuçlanmaz mı?

Maçın starı

Öncelikle Beşiktaş’ı maç boyu önde tutan Elneny. Sonra, attığı gösterişli golden daha çok girdikten sonra hücuma bilinç ve tutarlılık getiren Boateng.

Maçın olayı

Elbette çok tartışılacak penaltı kararı ve maç sonu Kenan Özer’in açıklamaları. Bir hatırlatma... Gökhan Gönül Fenerbahçe’de oynarken bir Trabzonspor maçında da benzeri durumda hakemi uyarmış ancak Cüneyt Çakır kararını değiştirmemişti!

Kısa mesaj

30 yaş üstü ortalamayla sahaya çıkan Beşiktaş fiziksel olarak iyi görünüyor. Bu miras, küçük taktik dokunuşların yanı sıra duygusal dokunuşlar yapması beklenen Sergen Yalçın’ın çok işine yarayacaktır.

09 Şubat 2020, Pazar 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Tedavi öncesi iyi başlangıç‘’

Ülkemizdeki pas kalitesizliğine bağlı düşük takım hızı probleminden nasibi alanlardan biri de Beşiktaş. Bu açığı, ‘önde baskı oyunu göz boyaması’yla kapatmaya çalışıyorlar ama bu kez de defansif zaaflar netleşiyor.

Rize’nin başlarda gömülü oynayıp hızlı çıkmaya çalışacağını tahmin etmek zor değildi. Beşiktaş, Ljajic tasarımı organizasyonda birçok oyuncusuna temas ettirerek attığı muazzam golün ardından bu bağı bir daha uzun süre kuramadı. Öte yandan sonuçsuz ataklar için öne çıktıkça Rize fırsatları birbirini kovaladı ve geri koşmak zorunda kaldıkları için de yorulmaya başladılar.

Rizeli futbolcularsa sanırım kaçırdıkça ‘Nasılsa atacağız’ diye düşünmüş olmalılar ki kaçırmayı sürdürdüler. Nihayetinde ilk golde olduğu gibi bir kez daha çoklu hücuma kalkıp sonuç aldılar. Beşiktaş ikinci yarıda keskin bir düşüş yaşamış olmasına rağmen rakibin kaçırdıklarına bağlı olarak maçı kazandı.

Gecenin sorusu

Rize çoğunlukla söylendiği gibi bu kez ‘basit goller yemedi’ ama sormak gerek o basit golleri nasıl oldu da atamadı? Ve Beşiktaş, bunca yaşanana rağmen o pozisyonları nasıl oluyor da rakibe veriyor?

Maçın starı

Öncelikle Ljajic. İki golü de tek başına tasarladı dersem yanlış olmaz. Defansif zaafları sürse de Gökhan Gönül çalışkanlığını golle tamamladı. Skoda ile Boldrin de her fırladıklarında Beşiktaş savunmasını savururken Trabzon’dan gönderilen Fernandes de iyilerdendi.

Maçın olayı

İkinci yarıdaki keskin düşüşe rağmen Sergen Yalçın’la ilk maçını kazanmayı bildi Beşiktaş. Bu vesileyle Sergen Yalçın da iyileştirmesi gereken noktaları yerinde test etmiş oldu.

KISA MESAJ

Beşiktaş’ın sorunu ‘teknik dokunuş’tan ziyade bazı oyunculara olan ‘zorunlu bağlılık’tan kaynaklanıyor. Bu bağlılık da hem oyunu hem takımın geleceğinin kurgulanmasını güçleştiriyor.

02 Şubat 2020, Pazar 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Düzenli oynayan kazandı‘’

Kağıt üzerinde ‘seviye oyuncu’lardan kurulu bir takım gibi duruyor Beşiktaş. İşin aslı öyle mi? Tartışılmayan soru bu. Takıma ve kulübe dair onca sorun bilinirken kolaya kaçıp iş Avcı’ya yıkıldı.

Dün Göztepe karşısında sağ, sol bek ve taraftarın yüksek alerji gösterdiği Necip ile sahaya çıkılınca oyunu yönetmek zorlaştı. Sahayı doğru parselleyen Göztepe rakibin hücum/savunma bağını kopardıkça ciddi tehlikeler yarattı.

Rıdvan’ın hattında oynayan Halil ters ön direkte golü yaparken tüm Beşiktaş izliyordu. Diğer ilginçlik ise ilk devre topu daha çok ayağında tutmasına rağmen Göztepe’nin kaleye altısı isabetli dokuz şut göndermesine verilen izindi. Bu da Atiba’nın yönettiği orta saha savunmasının iyiden iyiye alarm verdiğini gösterir.

İkinci devre Göztepe yine planlı hücum ederken Beşiktaş da bir o kadar savruk, düzensiz ve yeteneğe dayalı bireysel hücuma kalkıştı. Sonuçta düzenli oynayan kazandı diğeri ise sadece aradı, durdu.

Gecenin sorusu

Beşiktaş’ın sorunlarının büyük bölümü kuşkusuz ki geçmiş kaynaklı. Ancak kısa vadeli çözüm için geçen sezon Trabzon, bu sezon Fenerbahçe’nin yaptığı gibi saha içine dair bazı pratik düzenlemeler düşünülebilir mi?!

Maçın starı

Yıptarıcı Halil. Topla nerede buluşursa buluşsun Beşiktaş’ı savurdu. Ve iki kaleci Beto ile Karius... Karius, Beşiktaş dramatik bir skordan korurken Beto açılış maçının galibiyetle sonlanmasını sağladı. Genç Rıdvan Yılmaz’ı da gelecek için bir kenara not edelim.

Maçın olayı

Yeni açılan stadın çatısına nasıl çıkılmıştı? Ve nasıl oluyor da kaç yıldır onca transfer yapmış Göztepe’nin en iyisi bir dönem taraftarının da tartışmaya girdiği Halil Akbunar olabiliyor?

KISA MESAJ

Skor önemli, Göztepe bu taraftar duygusuyla oyunun sevilmesine katkı sağladığı için bile el üstünde tutulmalı. Transfer hovardalarından Beşiktaş ise sezonu en az hasarla nasıl atlatacak, bunu planlamalı

27 Ocak 2020, Pazartesi 06:01
YAZININ DEVAMI

‘’En iyi maçını oynadı‘’

Önde baskı oyunu, enerji tasarrufuna yol açar ancak aynı zamanda dayanıklılık da ister. Beri yandan hücum zenginliği yarattığı gibi savunma riskleri de içerir. Luiz Gustavo’nun kurguladığı oyunda başta Kruse olmak üzere Tolga, Ozan, Rodriques’den mürekkep Fenerbahçe ön tarafı ilk devre sonuç alamadılarsa da hayli verimli oynadılar. Gol olabilecek 6-7 pozisyonları vardı ama rakip kalede de Mert Günok oynuyordu. Önde basan Fenerbahçe dinamik ve devamlı hareketliydi ancak arkadaki iştah kabartan geniş boşluk da Başakşehir’in hedefindeydi. Visca ‘’eski Visca’’ olsa onların da devreyi önde kapamaları işten bile değildi. İkinci devre tahmin edilebileceği gibi Fenerbahçe’nin temposu düştü. Ancak bu durum hayırlarına oldu. Başakşehir oyuna daha rahat girince alanlar oluşmaya başladı ve Ozan/Kruse rakibin tüm defans oyuncularını düğümleyerek golü buldular. Fenerbahçe hemen herkese topu değdirerek ligin tempo, arayış, mücadele olarak en iyi maçını oynayarak kazanmayı bildi. Bundan sonra işleri daha kolay görünüyor.

Gecenin sorusu

İrfan Can, sarı kart aldığı pozisyonda topu eliyle aldığını biliyor. Peki bu nasıl bir eğitim ki, bu kadar net bir durumda bile hakeme itiraz edecek cüreti gösterebiliyor?

Maçın starı

Luiz Gustavo ile Mert Günok. Biri, kalecinin takım için önemini gösterdiği, diğeri oyun bilgisi, dayanıklılık ve basitin işlevselliğinin muazzam örneği olduğu için...

Maçın olayı

Van depreminde İnönü tribünleri üstlerini de çıkararak bir dayanışma gösterip atkıları sahaya atmıştı. Dün gece de Fenerbahçe tribünleri buz gibi soğukta sokakta kalan Elazığ depremzedelerinin acılarını hissettiklerini benzeri biçimde gösterdi.

Kısa mesaj

Fenerbahçe maç maç yükseliyor. Orta sahadaki yeni düzenin getirdiği dinamizm dikkatinizi çekiyor mu? Peki bu nasıl oldu acaba?

26 Ocak 2020, Pazar 06:01
YAZININ DEVAMI

‘’Radikal kararlarda ısrar etmesi gerekirdi‘’

Bu sonda Abdullah Avcı’nın kararlarının da etkisi var. Bazı radikal kararlarda ısrar etmesi gerekirdi ancak o da “tecrübe”ye takılı kaldığı için oyun yapısını istediği yönde değiştiremedi.

Ülke futbolunun ekonomik çöküşü yapının tüm parçalarına sirayet etmiş görünüyor. En çok şampiyon olmuş dört takımın yakın zamanda yaşadığı birbirine benzer krizler tam da bu durumun sonucu. Beşiktaş’ın Abdullah Avcı’nın görevine son vermesi de geçmişten kalan bildik bir yöntem. çünkü, en kolay gözden çıkarılabilen sözleşme her daim teknik direktörün ki olmuştur.

Mesele doğru kavranamıyor

Yöneticiler sorunu incelikli analiz edemediğinden meseleyi doğru kavrayamıyorlar. Futbol takımının sorunu direktörde değil eski anlayışı bir türlü değiştirmeyen ve değiştiremeyecek görülen bazı “vazgeçilemez” oyuncularda. Onlarla devam edildiği sürece “eski oyun”a mahkum kalınıyor ve kalınacaktır. Canlı örnek Trabzonspor’un Onur Kıvrak ve Burak Yılmaz tasarrufundan sonra yaşadıkları. Onca genç oyuncu, kazanan bir ekonomik yapının inşaası ve tam olmasa da zaman zaman ilham veren oyunlar. Elbette bu sonda Abdullah Avcı’nın kararlarının da etkisi var. Bazı radikal kararlarda ısrar etmesi gerekirdi ancak o da “tecrübe”ye takılı kaldığı için oyun yapısını istediği yönde değiştiremedi.

Krizi fırsata çevirebilecek mi....

Şimdi yanıtı aranması gereken soru şu; “Beşiktaş bu krizi fırsata çevirmenin yolunu bulabilecek mi?” Sözleşme yapılacak yeni teknik adam da aynı oyuncu grubunda ısrar ederse bir kaç maç işler düzene girer gibi olsa bile korkarım benzeri durumları yaşamak kaçınılmaz olacak. Beşiktaş süratle, maç kayıplarını göze alarak gençleştirilmiş kadroyu kurmanın yollarını bulmalı. Böylece... Hemen değilse bile bir iki yıl içinde taraftarını yeniden tribüne kazanıp, bütçesini yoluna koyup, Trabzon ve Sivas gibi futbolun doğru hikayesini yazabilir...

25 Ocak 2020, Cumartesi 06:01
YAZININ DEVAMI