‘’Vakıfbank klasiği‘’
Fenerbahçe ilk sette tek sıkımlık kurşununu attı. Maça daha iyi başlayan Sarı-Lacivertliler, iyi servislerle rakibi durdurup, iyi blok organizasyonlarıyla file üstünde geçit vermedi. Pasör Berg’in smaçörleri doğru zamanda kullanması ve pas dağıtımı da seti Fenerbahçe’ye getirdi. Tartışmalı hakem kararlarına da ayrı bir vurgu yapmak gerekiyor.
Takım oyunu
Vakıfbank 2. setten sonra ise Fenerbahçe’ye karşı baştan sona baskılı oynadı. Takımın beyni olan pasör Naz’ın istikrarlı ve istekli oyunu, takıma çok olumlu yansıyor. Dünya çapında rüştünü uzun zamandır ispat eden Naz’ın özellikle son yıllarda çizdiği profil Türk voleybolu adına da çok gururlandırıyor. Takım kaptanı Gözde lokomotif olurken, Brakocevic’in durduğu an Glinka devreye giriyor. Farklı anlarda gerek saha içinde gerek kenardan gelen her oyuncunun katkısı Vakıfbank’ı takım yapan unsurlar. Bu gayretlerinin karşılığını da galibiyet rekorlarıyla devam ettiriyorlar. Vakıfbank ile Fenerbahçe’nin bu serideki 2. maçı ise pazar günü oynanacak. Bu maç ‘Tamam mı, devam mı?’ niteliği taşıması açısından çekişmeli geçecektir.
İlk maç Eczacıbaşı’nın
Son lig şampiyonu Eczacıbaşı Vitra, Galatasaray Daikin karşısında zorlanmadı. Ligin en iyi servis atan takımı olan Turuncu-Beyazlılar, bu maçta da serviste ağırlığını koyarak Galatasaray’ın oyun kurgusunu bozdu. Aynı zamanda orta oyuncu Maja Poljak gerek tek ayak hücumları, gerek bloklarıyla takıma çok fazla katkı sağladı. Sarı-Kırmızılılar ise maça iyi başlasa da, sürekliliği sağlayamadı. Konsantrasyon problemi de baş gösterince hücumda Calderon ve Neriman’ın çabası da Galatasaray için yeterli olmadı. 17. Lig Şampiyonluğu için mücadele eden Eczacıbaşı VitrA, Galatasaray karşısında 14 Nisan’daki ikinci maçı da alıp finalde kupaya kilitlenmiş gözüküyor.
‘’Cim Bom tamam, Fener devam‘’
Ancak Sarı- Lacivertliler tie-break setinde farkı açıp, baskın bir oyun ortaya koyunca yarı finale yükseldi ve bir diğer Play-Off mücadelesindeZiraat Bankası’nı eleyen CEV Avrupa Kupası ve Türkiye Kupası sahibi Halkbank ile eşleşti. Galatasaray ise 2012-2013 sezonunu noktaladı. Fenerbahçe’de ilk maçta 44sayıyla maça damgasını vuran Mıljkovic yine takımını sırtlarken, Marshall da Sarı-Lacivertlilerin diğer etkili ismiydi. İlk seti kazanan Fenerbahçe, ardından gelen 2 sette Galatasaray’a adeta teslim oldu. Ancak toparlanıp yarı final vizesi aldı.
Trajik veda
İlk seti kaybeden Galatasaray, bu maçı alıp eşitliği yakalayarak mücadeleyi serinin on maçına taşımak için 2. ve 3. sette çok iyi top oynadı. Grip olan Tomi Coskovic’ten yoksun olarak karşılaşmaya başlayan Sarı-Kırmızılılarda Henry Bell rüzgarı esti. Kübalı oyuncu, pasör Ulaş’ın da çok iyi yönlendirmesiyle takımını maça ortak etti. Gerek ön, gerek arka hücumlarda yıldızlaşanBell,manşette de takımına katkı sağladı. Galatasaray’ın diğer hücum
silahları Bojan ve Vladimir’in tam olarak istenen performansı ortaya koyamamış olması, özellikle karar setinde trajik vedaya yol açtı. Son sete kadar çok iyimücadele eden Galatasaray, tie-breakte 1-8 geriye düşüp maçtan iyice koptu. Antrenör Reşat Arığ’ın pasör Ulaş’ın Nikolov ısrarından dolayı yaptığı pasör ve smaçör değişikliği de işe yaramadı. Üst üste basit hatalar, konsantrasyonun dağılması ve Fenerbahçe’de Miljkovic faktörü seti ve maçı Fenerbahçe’ye getirdi. Tüm sezon boyunca gösterdikleri performans, lige kattıkları kalite ve
heyecan için de bütün Galatasaray camiasına teşekkür etmek gerekiyor. Tıpkı diğer elenen ve sezonu kapatan takımlara ettiğimiz gibi...
Fenerbahçe-Halkbank
2009’dan bu yana son 3 sezondur lig şampiyonluğunu kimseye kaptırmayan Fenerbahçe Grundig, yine yoluna emin adımlarla ilerliyor. Türkiye Kupası ve Avrupa’da amaçlarına ulaşamayan Fenerbahçe, aynızamanda 5. Ligşampiyonluğu kupasını müzesine götürmek istiyor. Rakip Halkbank ise bu sezonun en formda ve en özgüvenli takımı. 1991- 1996 sezonları arasında üst üste 5 lig şampiyonluğu bulunan Halkbank, bu sene Avrupa ve Türkiye Kupası şampiyonluğunun ardından sezonu 3 kupayla noktalamak istiyor. Yine kıran kırana mücadele bizleri bekliyor olacak.
‘’Aslan yarı finalde‘’
Burhan Felek Spor Salonu’nda oynanan maçı 3-0 kazanan Galatasaray, böylece lig şampiyonluğuna giden yolda ilk engeli aşarak yarı finale yükseldi. Galatasaray karşılaşmaya iyi servislerle başlayıp bunun getirisi olarak doğru adam tercihleriyle bloklarda rakibine göre daha fazla sayı bulma şansı yakaladı. Maçın başında üstünlüğünü kabul ettiren Sarı- Kırmızılılar, başta Neriman olmak üzere Simona, Selime ve Ezgi ile hücumu çeşitlendirdi. Yakaladığı ritimle de mutlu sona ulaştı. Galatasaray Daikin’in önemli oyuncusu Rosir Calderon karın kasındaki sakatlık nedeniyle maçlarda uzun zamandır takımla birlikte olamıyordu. Ancak antrenman performansı da gittikçe artan Kübalı yıldız, Beşiktaş maçında önce kenarda, sonra da saha içinde yerini aldı. Calderon, daha çekişmeli geçen son sette takımına destek verdi. Takımın yükleme döneminde sakatlığı nedeniyle dinlendirilen Kübalı smaçör, Galatasaray Daikin’in yarı final etabında Neriman ile birlikte en önemli silahı olacak.
Kalite düşük
İlk maçı kaybeden Beşiktaş’ın ligde gösterdiği direnci bu maça da yansıtacağını düşünürken, sahada iki takımın da ortaya koyduğu performans voleybol seyir kalitesi açısından çok da parlak değildi. Beşiktaş özellikle takım kaptanı Natalia ve pasör çaprazı Rossi ile hücumda
etkili olmaya çalıştı. Siyah- Beyazlılar son sette biraz vites arttırsa da, mağlubiyetten kurtulamadı. Beşiktaş Bahçeşehir Üniversitesi böylece 2012-2013 sezonunu noktalamış
oldu. Sponsoru Bahçeşehir’in voleybola bakış açısını değiştirmeden zaten var olan 5 senelik anlaşmanın devamını ve uzun yıllar daha destek ermesini diliyorum. Seneye yine lige renk katacak bir ekip olarak dönecektir Siyah- Beyazlılar.
‘’Miljkovic fırtınası‘’
Maça dair ayrıntılara geçmeden önce her iki takımı da ortaya koydukları kıran kırana mücadele ve kaliteli voleyboldan olayı kutluyorum. Takımlar setler boyunca aradaki farkın
açılmaması için kıyasıya savaştı. Üst üste 3 senedir lig şampiyonluğunu kimseye kaptırmayan Fenerbahçe Grundig unvanını korumak isterken, Galatasaray da ligde 24
senedir hasret kaldığı şampiyonluğa ulaşmak için sahadaydı. Takımın beyinleri olan
pasörler Ulaş ve Frank smaçörlerini çok iyi yönlendirirken, liberolar Serkan ve Salparov da manşet ve defansta gerekli katkıyı sağladı. Ancak Miljkovic’e ayrı bir parantez açmak gerekiyor. Maç boyunca gösterdiği performansa ek olarak özellikle son sette fırtına etkisi yarattı.
Fener’in servis kalitesi
İlk sette daha iyi servis atıp rakibin oyun kurgusunu bozmayı başaran Fenerbahçe, bloklarıyla iyi başladığı sette Miljkovic ile birlikte Marshall ve Turgay’ın etkili hücumlarıyla sonuca gitmeyi başardı. Özellikle Turgay’ın servis sayıları Galatasaray’a zor anlar yaşattı. Sarı-Kırmızılılarda Vladimir, Bojan ve Tomi hücum yükünü üstlense de, set sonundaki çekişmeden avantajlı dönen Fenerbahçe oldu. İkinci sete iyi başlayan taraf Galatasaray oldu. Servis kalitesini artıran Sarı-Kırmızılılarda köşe hücumlarına ortadan Murathan’ın eklenmesi de takıma nefes aldırdı. Sarı- Kırmızılıların daha etkili servisleriyle manşet yüzdesi düşen Fenerbahçe, son sayılarda Galatasaray’ın direnişine skoru etkileyecek karşılığı veremedi. Setlerde durum eşitlenince maç yeniden başlamış gibi oluyor. Üçüncü sette yine hücum oyuncuları skoru belirledi. Kötü manşet gelse bile Ulaş’ın iyi paslarıyla rallilerden kopmayan taraf Galatasaray oldu. Nikolov, Bojan ve Tomi’nin de etkili oyunu Sarı-Kırmızılıları öne geçirerek avantajı getirdi. Maçı bırakmayan Fenerbahçe, dördüncü sette oyun kurgusunda özellikle defanstan çıkardıkları topları sayıya çevirmekte daha başarılı olunca moral ve motivasyon olarak Sarı- Kırmızılılara üstünlük kurdu. Bu üstünlüğe Sırp oyuncu Miljkovic’in öldürücü smaçları da eklenince Fenerbahçe için mutlu sona ulaşmak zor olmadı. Özellikle Miljkovic’e karşı önlem almakta zorlanan Galatasaray, set sonlarında kilit sayılarda istediği performansı ortaya koyamadı ve kontra ataklardan da eli boş dönünce gözünü ikinci maça çevirmek zorunda kaldı. Play-Off’un bu ilk turunun birinci maçı, kelimenin tam anlamıyla final tadında geçti, izleyenleri voleybola doyurdu. Darısı diğer maçlara...
‘’Kupa beyi Halkbank 4'ledi‘’
147 dakika kıran kırana
Ligin iki kaliteli ekibi Halkbank ve Arkas’ın kupa mücadelesi sezonun en iyi maçlarından biri oldu. Heyecan oranı, kalitesi yüksek, çekişmeli bir voleybol resitali yaşandı. Sporcuların mücadelesi kadar Halkbank antrenörü Veselin Vukovic ile Arkas antrenörü Glenn Hoog’un taktik savaşına da sahne oldu şampiyonluk maçı. Genel olarak iki tarafa baktığımızda iyi servis atanın kazandığı ve savunmada başarılı olup, defanstan çıkarttığı topları sayıya çevirebilen tarafın üstünlük kurduğu anlar yaşandı 5 set boyunca. İki takımın pasörleri, takımın beyinleri Hüseyin ve Mustafa’nın pas tercihleri ve oyun kurgusu da maçın kilidini çözdü. Liberolar Nuri ve Hasan’ın da maç boyunca çok iyi performans sergilediklerini vurgulamak gerekiyor. Halkbank’ın kilit oyuncuları ABD’li Priddy ve Mısırlı Ahmed takımın hücum yükünü taşıyan isimler oldu. Priddy karşılaşmanın her noktasında ne kadar profesyonel olduğunu, yüreğini ortaya koyarak maçın hiçbir anında disiplinden kopmadan gösterdi. Yüksek kapasiteli smaçör Ahmed de kaydettiği 28 sayıyla skorer özelliğini bir kere daha gösterdi. Orta oyuncular Emre Batur ve Resul’ün çabuk hücumlardaki katkısı takım oyununu da beraberinde getirdi.
Arkas zorladı
İzmir ekibinin winner smaçörü Agamez, şu ana kadar gösterdiği performansın altında bir grafik çizse de yine de 27 sayıyla takımını sırtlayan isim oldu. Burutay’ın kırılma anlarında attığı kaliteli servisler maçın dengesini değiştirdi. Perrin-Bravo değişikliği Arkas’ı maça ortak etti ancak yetmedi. Genç oyuncu Hakkı ve pasör Yiğit kenardan gelerek katkı sağlamaya çalıştı. Mustafa da 12 sayıyla Agamez ve Perrin’den sonra en verimli oynayan isimdi. Arkas son setin kırılma anlarında takım olarak gereken direnci gösteremedi. Bugüne kadar Türkiye Kupası’nı iki kez müzesine götüren, bu sezon Şampiyonlar Ligi’ne altılı Play-Off’ta veda eden ancak Türkiye Ligi’nde normal sezonu lider tamamlayan Arkas, bu maçın ardından gözünü artık 7 Nisan’da başlayacak olan Play-Off’lara çevirdi.
‘’Kupada 10 setlik gün‘’
Günün ilk maçında; Halkbank, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni ve ikinci maçta da Arkas Spor, Galatasaray’ı 3-2 ile geçerek ikinci günde ikinci galibiyetlerini almayı başardılar.
‘Örümcek adam’ farkı
İlk gün Halkbank’a 3-1 yenilen Galatasaray, Arkas karşısında maça çok iyi başladı. Ligin son aşamasında Arkas’ı 3-2 deviren Galatasaray sahaya özgüvenle çıktı. Ancak Türkiye Kupası’nı bu zamana kadar 2 kez müzesine götürmeyi başaran Arkas’ın ise maçı bırakmaya niyeti yoktu. Kolombiyalı oyuncu Agamez farkını bir kere daha ortaya koydu ve ‘Örümcek Adam’ takımına 30 sayı kazandırdı. Mustafa, Perrin ve Burutay’ın manşet ve skora katkısı da İzmir temsilcisini galibiyete taşıdı. Galatasaray ilk setteki profilini Nikolov ve Tomi’nin yerine Kemal ve Henry’nin oyuna dahil olmasıyla ve takıma maç boyunca 14 sayı kazandıran Erhan’ın çabasıyla 4.sette de gösterdi ancak karar setinde son sözü söyleyen İzmir temsilcisi Arkas oldu. Maç boyunca Galatasaray’ın 9 bloğuna karşılık Arkas cephesinden gelen 16 blok sayısı da kritik anlarda kırılma noktalarını belirledi. Arkas bu galibiyet ile 2’de 2 yaparak lider Halbank’ı takibi sürdürdü.
Halkbank geçilmiyor
Halkbank, İstanbul Büyükşehir Belediyesi galibiyeti ile yenilmezlik serisini 21 maça taşıdı. İBB, Cev Cup şampiyonu Halkbank’ı zorlasa da yıkamadı. Son kupa şampiyonluğunu 95-96 sezonunda yaşayan Ankara temsilcisi bu galibiyetle müzesine 4. kez Türkiye Kupadını götürmeye çok yaklaştı. İBB, Priddy üzerine yığdığı servislerle Halkbank’ın hücum dengesini bozmaya çalıştı. Özellikle 23 sayı kaydeden Billings ve 17 sayı katkı yapan Trommel ile de maç boyunca skor dengesini sağlamaya çalıştı. Ancak şunu belirtmek gerekir ki oyuna sonradan dahil olan genç oyuncu Fatih kazanılan setlerle düğümü çözen isimdi İBB’de.. Ortadan yaptığı hücumlar ve kritik anlarda yaptığı bloklar gelecek için de umut verdi. Ancak Halkbank cephesinde Emre, Ahmed ve Priddy skor yükünü paylaşırken, kritik anlarda tecrübesiyle maçı koparttı. Karşılaşmanın 4. seti ise gergin geçti. Ahmed’in içeriye uçarak smacından sonra Kadir Cin’in sakatlanarak oyundan çıkması ve Özkan ile Priddy’nin arasında yaşadıkları gerginlik kırmızı kartla iki oyuncunun da o sette benchte oturmasına neden oldu. Finallerin son günü son gününde oynanacak maçlar sıralamayı etkileyecek. Bütün takımlara başarılar.
‘’3-2'lik mücadele‘’
Günün ilk maçında; Lig lideri Arkas Spor, lig beşincisi İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni karar setinde devirmeyi başardı. Karşılaşma 5 set sürse de voleybol kalitesi açısından çok doyurmadı. İyi servis atanın daha avantajlı olduğu maçta Arkas; Perrin ve Agamez hücum silahlarıyla ayakta kalırken, Belediye’de Trommel, diz ağrısı nedeniyle iğneyle oynayan Billings ve Kadir arasında paylaşıldı hücumlar.. İstanbul temsilcisi mücadeleyi 11 blok sayısıyla tamamlarken, Arkas 19 blok sayısıyla farkını ortaya koydu. Zaman zaman hakem kararlarına itirazlarla tansiyonun yükseldiği maçta Burutay Subaşı’nın önce sarı sonra kırmızı kartla oyun dışında kalması maçta dengeleri değiştiren anlardandı. Türkiye Kupası’nı şu zamana kadar 2 kez müzesine götüren Arkas Spor ilk günden avantajlı ayrılırken, kupayı ilk kez kazanmak için mücadele eden Belediye yara aldı. Ancak kupa sistemi lig usulü oynandığından son güne kadar dengeler değişebilir.
Halkbank devam
Normal sezonu 2. ve 3. sırada tamamlayan Halkbank- Galatasaray mücadelesinde ise Ankara temsilcisi Sarı-Kırmızılılara puan vermedi. CEV Kupası şampiyonu Halkbank, bu başarının ardından biraz tempo düşürse de galibiyet serilerine devam ediyor. Ankara Temsilcisi, Ligde üst üste 16, kupada da 4 galibiyetle yenilmezlik serisini 20 maça çıkarmış oldu. Bugüne kadar kupada 3 kez zafere ulaşan ekip, 4.kez kupaya kilitlenmiş durumda.. Galatasaray ise ilk setten öteye gidemedi. Özgüvenle oyuna asılan Halkbank, pasör Hüseyin’in önderliğinde hücumları Ahmed, Can, Priddy ve Resul ile dağıtırken; Galatasaray Nikolov, Tomi ve Bojan ile maça tutunmaya çalıştı. Setin kritik noktalarında basit hatalarla oyundan düşen Sarı-Kırmızılılar, ligde son dönemde üst üste 5 maçı kazanmış olsa da bu karşılaşmada beklenen performansı ilk set dışında gösteremedi. Kenardan Henry Bell ve Kemal’in yardımı da maçı getirmedi Sarı-Kırmızılılar’a..Genel anlamda ise oynanan iki maçta istenen ve kalitenin olmaması hayal kırıklığı yarattı.
‘’Kupa beyleri‘’
2012-2013 sezonu Teledünya Erkekler Türkiye Kupası finalleri bugünden başlayarak hafta sonu boyunca Gaziantep Şahinbey Spor Salonu’nda oynanacak. Gaziantep’teki maçlar voleybolu Anadolu’ya yaymak için de güzel bir fırsat olacak. İlçe için de ayrı bir anlamı var; Şahinbey ilçesine ismini veren ve Gaziantep savunmasında şehit düşen Şahin Bey´in 93. ölüm yıl dönümünün anıldığı bugünlerde düzenlenmesi.
Hasat zamanı
Şahinbey’de eskiden var olan bayan takımı kapanmış durumda. Erkek takım ise 1. lige çıkarak mücadelesini daha iyi bir kulvarda devam ettirmek istiyor. Bu sezon bayanlarda final ise Ankara’da yapılmış ve Vakıfbank kupayı müzesine götürmeyi başarmıştı. Erkeklerde kupa maçları 1988 yılından bu yana oynanıyor. Bugüne kadar Eczacıbaşı, Halkbank ve Netaş 3’er, Arçelik, SSK, Fenerbahçe ve Arkas 2’şer, Sönmez Flament ve Ziraat Bankası 1’er kez kupa sevinci yaşadı. Geçen sezon Eskişehir’de Galatasaray’ı finalde 3-1 ile geçen Fenerbahçe ise bu sezon kupada istediği performansı gösteremediği için elendi. Türkiye Kupası’nda Arkas Spor, Halkbank, Galatasaray ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi arasında geçecek kıran kırana mücadelelerde her takım, sezon boyunca yaptığı çalışmaların meyvelerini toplamak için forma terletecek. Kupa maçları 2+1 yabancı sistemiyle oynanacak. Bu durumda Türk oyunculara daha çok iş düşecek.
Kilit noktalar
Ayrıca değişiklik yapılan sistemle, her takım birbiriyle oynama şansı bulacak. Finallerde bir takımı favori göstermek çok güç. Çünkü lig maratonunda hepsi birbirlerine karşı üstünlük kurma başarısı gösterdi. Türkiye Kupası’na giden yolda ise tecrübe, istek ve soğukkanlılık ön plana çıkacak. Takımların hücum güçleri çok yüksek olduğundan, teknik olarak iyi servis skoru etkileyecek. Pasörlerin oyun kurgusu da kilit noktalardan biri olacak. Şimdi, Türkiye’nin bu 4 iyi takımına biraz göz atalım: