‘’İzmir'den Kittel geçti‘’
Argos takımı Tur’a geliş hedeflerinin önemli kısmını da gerçekleştirmiş oldu. Takım, Kittel’e sprinterlerin ön plana çıkacağı 1.,2.,7.,8., etapları kazandırmak istiyordu. Bu hedefte 2 aşamayı başarıyla geçerken, takımın bir diğer genç üyesi Nikias Arndt da, daha önceki etaplarda kazandığı gümüş ve bronz madalyalarla süpriz yapan genç isim olma başarısı gösterdi.. Geçen yıl Fransa Bisiklet Turu’nda takımın lideri olan Alman sprinter, 2011’de İspanya Bisiklet Turu’nda etap kazanmış ve bu yılda Umman Turu ve Paris-Nice’de zaferler yaşamıştı. Sezona iyi başlayan 24 yaşındaki Kittel, her geçen gün form grafiğini de yukarıya taşıyor. Bugün koşulacak İstanbul-İstanbul etabında da yine en büyük favorilerden biri olarak izleyeceğiz.
Tehlikeli viraj
Finishe 800 metre kala son virajda yaşanan karmaşa ise bize geçen yılı hatırllatı. Geçen yıl aynı yerde düşen İlijo Keısse, yerinden kalkıp finishi yine de ilk geçen isim olmuştu. Bu kez de MTN-Qhubeka takımından sporcunun kaymasıyla yine aynı virajda sorun yaşandı. Bu karmaşadan kurtulan geçen yılın şampiyon takımı Astana’dan, daha önceki yıllarda Tur’da zaferlere imza atan Andrea Guardini gümüş madalyaya uzanırken, Lampre’den Maximiliano Richeze bronza uzandı. TUR’un lider mayoları el değiştirmedi. Rekabeti yansıtan ve Tur’un lider forması yine Torku Şeker Spor’dan Mustafa Sayar’ın sırtında kaldı. Yarış dışında belirtilmesi gereken başka nokta da, İzmir halkının yarışa gösterdiği ilgiydi. Bu heyecanı keyifle yaşayan İzmir halkına da teşekkür etmek gerekiyor.
Büyük final İstanbul
Bugün Tur’un son günü... Bizleri yine çok büyük bir çekişme bekliyor. Sprinterler toplu finishte pedala sonuna kadar basacak. Güçlü Lman sprinterler; Andre Greipel, Marcel Kittel yine en büyük favori... Sultanahmet’ten başlayacak olan 8.etap Bostancı sahilinde son bulacak. Bisikletçiler, Boğaziçi Köprüsü’nün ihtişamıyla yarışacak. Kıtalararası İlk Tur olan Türkiye Bisiklet Turu’nda görsellik yine
ön planda olacak. Tur’un keyfini bir yerinden de olsa yakalamak için son gün... bisiklet sporuna
ilginiz olmasa da gelin, izleyin, yaşayın, aynı havayı teneffüs edin ve eminiz ki sizlerde bir şekilde zehirlenecek ve bu spıra daha farklı bir boyuttan bakmaya başlayacaksınız.
‘’Bisiklette altın gün‘’
5 kıta 150’den fazla ülke yaklaşık 1 milyar kişi 6’ncı etapta Mustafa Sayar’ın başarısını alkışladı. TUR 2013’de dünyanın en önemli 9 Pro Tur takımının, toplamda 25 takımın yarıştığını ve 177 sporcunun bu etapta start aldığını düşünürsek elde edilen zaferin ne kadar kıymetli olduğunu anlamak hiç zor olmayacak. Mustafa Sayar, tırmanışta ne kadar iyi olduğunu Elmalı’da deniz seviyesinden 1820 metreye yükselirken ispatlamıştı. Takım arkadaşı Nazım Bakırcı, De La Fuente ve özellikle Sergei Gretchin’in asistini alan Mustafa, Cofidis’ten Nicolas Edet ve Edet’in takım arkadaşı Yohan Bagot gibi daha birçok iddialı ismi arkasında bırakarak solo kaçısının ardından altına uzandı. Sayar böylece genel klasmanda da 12 saniyelik farkı eritmesinin yanı sıra en yakın rakibine 44 saniyelik fark atarak lider mayo olan ‘Turkuaz Mayo’yu da sırtına geçirdi.
‘Sorun olmaz’
Geçen yıl Mustafa Sayar’ın takım arkadaşı Gabrovski turkuaz mayoyu kazanmıştı ve malesef yapılan testler sonucunda dopingli çıkmıştı. Şimdi kafalarda yer eden bir korku da aynı şeyin yaşanması... 6 aydır ailemi görmeden çalışıyorum diyen Mustafa Sayar, “Benim bu konularla hiçbir alakam yok. Umarım bir sorun yaşamam” diyerek cevapladı bu soruları. İşin bu tarafından bakarsak, eğer böyle bir sıkıntı yaşanırsa, ki umuyoruz yaşanmaz; Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu’nun prestiji sarsılmış olacak. Bunun yanında bunca emek ve çaba boşa gidecek ve her geçen sene daha büyük ses getiren Tur için tehlike çanları çalacak. Tek dileğimiz her şey bu kadar yolunda giderken, böyle bir olayla karşılaşmamak...
Yarışta artık 2 etap kaldı. Kuşadası-İzmir ve İstanbul-İstanbul etapları... Diğer etaplara göre daha kısa, daha düz olan ve sprinterlerin konuşacağı 2 etapta toplu finişler bizleri bekliyor. Adrenalinin en üst seviyeye çıkacağı etaplarda; Lotto Belisol’ün formda ismi Andre Greipel en büyük favori... Alman sprinter, Tur’da 2’si bu yıl olmak üzere 9 etap zaferine imza atarken kariyerinde 103. başarısını elde etmişti. Bir diğer Alman sprinter Marcel Kittel de kazandığı ilk etabın ardından zafere göz kırpıyor adeta...
‘’Andre Griepel klasiği‘’
Greipel, Türkiye’de 9’uncu, kariyerinde de 103. zaferine imzasını attı, Tur’un 183 kilometre ile en uzun etabı olan Marmaris-Bodrum arasında... Bu başarının arkasında büyük bir özveri olduğunu vurgulamak gerekiyor. Çünkü Lotto Belisol takımı, 2. etapta yaşanan kazanın ardından sprintlerde Greipel’in en büyük yardımcısı Jonas Vangenechten ve kaçışlarda takımın yolunu açan Oliver Kaisen’in sakatlığı nedeniyle eksik kadroyla yarışıyor. Çok formda olan Greipel’in ardından Omega Pharma Quick Step’ten Matteo Trentin gerilerden gelerek 2’nciliği kaptı. Geçen etabın gümüş madalyalısı Argos Shimano’dan Nikias Arndt bronz ile yetindi.
Europcar yine zirvede
Europcar takımı ise genel klasmanda zirveyi bırakmıyor. Zorlu Elmalı tırmanışını alarak büyük bir başarıya imza atan 22 yaşındaki Eritreli Natnael Berhane, takım arkadaşı Bjorn Thurau’nun desteğiyle TUR’un lider mayosu olan turkuazı taşımaya devam ediyor. TUR’un tek Türk takımı Torku Şeker Spor da yine göz dolduruyor. Yarışın genelinde her atakta yer alan takımdan Sergey Gretchyn en iyi tırmanışçının giydiği kırmızı mayosunu koruyor. Etabın neredeyse son 45 km’sini solo atağının ardından uzun zaman tek başına en önde götüren Katusha’dan Maxim Belkov ayrı bir takdiri hak ederken takım arkadaşı Olimpiyat madalyalı Michael İgnatiev, Türkiye Güzellikleri prim kapılarında topladığı puanlarla beyaz formasını kimseye bırakmıyor. Torku Şekerspor’un her etapta Türkiye güzelliklerinin yanı sıra dünyada yaklaşık 1 milyar kişinin ekrandan evlerine girmesi de Türk bisiklet tarihine geçerek gururlandırıyor bizleri..
Öpücük krizi
Kamuoyunun gözünü çevirdiği yarışın en keyifli anlarından biri ödül seremonisi anında yaşanıyor. Madalyalar, lider formalar sahiplerini bulurken güzel mankenler başarılı sporculara ödülleri takdim edilirken yanaklarına kondurdukları öpücükle güzel fotoğraf verilmesini, yarışın sempatik anlarını yansıtıyor. Ancak son etapta bunun yapılmamasının istenmesi, kürsüdeki sporcuları şaşkına çevirdi diyebiliriz. Tur genelinde her şey yolunda girerken böyle bir krizi tekrar yaşamamak dileğiyle...
‘’Hiç bir yeniden kolay değildir‘’
Sezona her kulvar da şampiyonluk hedefleriyle başladıklarında en çok istedikleri şey 2005’ten buyana hasret kaldıkları Türkiye Ligi Şampiyonluğu olmuştu. Dile kolay, final serisinde rakip bu başarıyı tarihinde sonuncusu geçen sezon olmak üzere 16 kez yaşayan Eczacıbaşı VitrA’ydı. Buraya kadar Şampiyonlar Ligi ve Türkiye Kupası’nı kimseye bırakmayan Sarı-Siyahlılar, 47maçtır boyun eğmedi, rekorlar kırdı. Üst üste bu kadar başarı, her kazanılan maçın ardından yeniden hedefe odaklanmak, ‘yeniden’in aslında hiç de kolay olmadığını hatırlattı. Yorgunlukları gözlerinde nokunan voleybolcular, pes etmeden hem fiziksel, hem de psikolojik savaş verdi kendi içinde. Başarı ise o savaşın yalnız değil, takım halinde verilmiş olması sayesinde geldi. Takımın belkemiği konumundaki kaptanı Gözde, hiçbir zaman yılmadı. Glinka ‘’Yaş 35, yolun yarısı’’ demeden son topa kadar klasını konuşturdu. Bahar ve Fürst orta oyunculuk nedir dersi verdi. Brakocevic sezon sonuna doğru düşüş yaşasa da lokomotif oldu. Libero Gizem, her yerdeydi. Pasör Naz aklıyla, soğukkanlılığı ile yönetti takımını. Güldeniz çok yürekli oynadı. Servislerde kurtarıcı Melis, hiçbir zaman hayal kırıklığı yaşatmadı.Kenardan gelen her oyuncu ne zaman, nerede, ne yapacağını okadar iyi biliyordu ki, 5 sezondur takımın başında olan güven kaynağı Guidetti ne zaman görev verse hep katkı sağladılar. Yardımcı Antrenör Ferhat Akbaş, Guidetti ile takım arasındaki ahenge katkı sağladı. Ve emeği geçen diğer takım üyeleri... ‘Şampiyonluk Alışkanlıktır’ sözü de boşuna söylenmemiş. VakıfBank’ın alıştığı yol, doğru yol oldu. 27 yıldır voleybolu destekleyen Vakıfbank kendisi ve Türk voleybolu için de yeni bir kulvar açtı.
Eczacıbaşı sarstı
Eczacıbaşı VitrA ise rakibinin ne kadar zorlu olduğunun bilincindeydi. Serinin bir önceki maçında herkese ‘’acaba’’ dedirttiler. Bileği bükülmesi kolay olmayan Vakıfbank karşısında Maja Poljak takımı ateşlerken, Neslihan da 23 sayıyla Turuncu-Beyazlıları ayakta tutmaya çalıştı. Senna, zaman zaman çabuk toplarla karşılık verdi. Libero Gülden çok çabaladı. Pasör Asuman tecrübesine tecrübe kattı. Ancak servis ritmini bozmadıkları anda sarstıkları Vakıfbank’a karşı bu çaba yetmedi.
Milli takım aynası
Sezon bitti ve artık milli takımlar için sezon başlıyor. Final serisinde oynayan bir çok voleybolcu, A Milli Takımı’nda kimliği konumunda. Mersin’de düzenlenecek Akdeniz Oyunları, Avrupa Şampiyonası ve GrandPrix gibi uzunbir program bekliyor olacak millileri. Bu sene kazanılan deneyim muhakkak yansıyacaktır. Sonunda kazanan yine Türk voleybolu oldu, ne mutlu! Herkesin emeğine sağlık.
‘’Alman gücü‘’
Geçen sene Tur’un 7.etabında 2.’lik elde eden Argos-Shimano’dan Marcel Kittel, bu sene kalabalık sprint finishinde ne kadar formda olduğunu göstererek, Lotto Belisol’ün başarılı sprinteri Andre Greipel ve Türkiye’nin profesyonel ilk bisiklet takımı olan Konya Torku Şeker Spor’dan Yuri Metlusenko’yu da ardında bırakarak altın madalyanın sahibi oldu. Tabi kişisel başarının yanı sıra takımının o kalabalığın arasından Alman sprinter Kittel’e yer açması büyük rol oynadı. Koen De Kort çok iyi domestik görevi görerek Kittel’i sona kadar taşıdı. Argos takımının başarısında sakin duruşunun da etkisi oldu. Kittel’in son düzlükte yarıştığı önemli isim de bir diğer Alman sprinter Andre Greipel’di. Lotto Belisol treninin son sprinte kadar taşıdığı Greipel 2.’likle yetindi. Şu ana kadar 101 zaferi olan Greipel, Tur’da 7 etap zaferine yenisini eklemek istiyordu ama Kittel bu kez gülen isimdi.
Greipel ailesi yasta
Geçen ay eşinin büyükannesini kaybeden Andre Greipel yarıştan önceki akşam da büyükannesinin ölüm haberiyle sarsılmıştı ve tek istediği Alanya etabını kazanıp O’na armağan etmekti. Başarılı sporcu sonuna kadar çalıştı ancak gümüş madalya ile yetindi. Alman sprinterin cenaze gününe göre yarışa devam edip etmeyeceğinin kararını vermesi bekleniyor.
Kaçış grubu
Yarışın başında aralarında Mustafa Sayar ve Nazım Bakırcı’nın da olduğu 5 kişilik kaçış grubu oluştu. Mustafa Sayar dağların kralı kapısını ilk sırada geçerek podyumda da kırmızı mayoyu sırtına geçirdi. Katusha’dan Mikhail Ignatyev son 30 km’de dirençli performansıyla solo bir atak yaptı. Dünya Şampiyonlukları, Olimpiyat Madalyaları bulunan Ignatyev Türkiye Güzellikleri kapısını ilk sırada geçerek beyaz formayı giymeye hak kazandı. Rus sporcu son 15 km’de hızını daha da artıran peloton tarafından yakalandı.
Geçen sene bu etabı kazanan Blanco Pro Cycling takımından Theo Bos, hayal kırıklığı yaşadı. Çoğu zaman pelotonun başını çeken ekip, taktiksel hatalarla ilk günde umduğunu bulamadı.
‘’Vakıfbank çekti aldı‘’
Bu galibiyetle yenilmezlik serisi de 45 maç oldu dile kolay. İki takım arasında bu sene ilk defa 5 setlik maça da tanıklık etmiş olduk. Ama ne maç... Voleybola dair her şey sergilendi maç boyunca...Sahadaki 24 oyuncu başta olmak üzere bütün teknik heyeti de kutlamak gerekiyor. Kolay değil sezon sonunda başka bir hedef için bu kadar yorgunlukta, aynı istek ve azimle sahada savaşmak..
Vakıfbank kazanmaya çok alıştı. Şampiyonlar Ligi, Türkiye Kupası üst üste müzede yer buldu. Ancak en büyük hedef 2005’ten bu yana kazanılmayan Lig Şampiyonluğu.. bu istek onlar için ayrı bir motivasyon kaynağı..Eczacıbaşı VitrA ise Şampiyonluk kültürünü bünyesinde barındıran bir ekol. 16.Lig Şampiyonluğunu istiyor Turuncu-Beyazlılar...Herkes Vakıfbank’ı favori olarak görürken Eczacıbaşı VitrA seride 2-0 geriye düşsede şimdi, bu maçta gösterdiği performans ile göz dağı verdi.
Pasörler ve liberolar çok iyi iş çıkardı. Eczacıbaşı VitrA’da pasör Asuman çabuk hücumlarla Senna’yı daha çok oyuna dahil edince eski formu özlenen Neslihan ve uzun zamandır en iyi topunu oynayan Esra biraz daha rahatladı. Ortadan Maja Poljak’ın asla unutulmaması gerektiğini hatırladı Asuman.. Vakıfbank’ın pasörü Naz da, smaçörlerin iniş çıkışlarını çok iyi kokladı. Ortadan Bahar ve Fürst’ü devreye soktuğu anlar nefes aldırdı. Düşüşte olduğu yadsınmayacak Brakocevic yerine set sonlarında yorularak yerini Güldeniz’e bırakan Glinka ve her zaman kaptanlığını sahaya koyan Gözde ile hücum yollarını seçti. Liberolar Gizem ve Gülden de parmak ısırttı. Manşet oranlarında maç içinde zaman zaman oynamalar yaşansa da her iki liberonun da çabuklukları, top okuma kabiliyetleri ve azimleri takımları ayakta tuttu.
Vakıfbank’ın 2-0 önde olduğu serinin son maçta noktalanıp noktalanmayacağına psikolojik savaş karar verecek. Eczacıbaşı geçen sezon seriyi kazanıp kupayı almayı başarmıştı. İki tarafından sıkıca çekilen halkanın ucunda hangi takımın düşeceğini bu maçın ardından söylemek ise zor. Seride yine çekişmeli bir mücadele bizi bekliyor olacak, orası kesin...
‘’Elde var bir‘’
Vakıfbank, Eczacıbaşı VitrA’yı bu sezon 6. kez geçerek galibiyet serisini 45maça çıkartırken ‘Elde var bir’ dedi. İlk sette Eczacıbaşı, özellikle pasör Asuman’ın servisleriyle rakibin 3Gmanşet hattını (Gizem, Güldeniz, Gözde) bozarken, hücumda Neslihan ile ayakta kalmaya çalıştı. Esra ve Gülden Turuncu-Beyazlıları sürüklese de, Vakıfbank’a seti yine Brakocevic önderliğinde takım oyunu getirdi. Eczacıbaşı’nda tribünden gelen ses sahadakilerden daha ateşliydi. Eczacıbaşı’nın menaceri Nalan Ural’ın ‘’Savaşın, Konuşun!’’ nidalarına ikinci sette Büşra’nın servis turunda elde edilen 8-0’lık seriyle ‘’Aferin , devam!’’ eklendi. 3. sette senaryo tersine döndü.
Vakıfbank intikamını Bahar’ın servis turunda 9-0’lık seriyle aldı. Vakıfbank’ın skoru etkileyecek çok ismi var. Eczacıbaşı ise sezonun en iyi servis atan takımı, ancak hücum yolları kısıtlı. Pasör ortayı devreye sokmaz, Senna ve Sokolova skora katkı yapmazsa serinin diğer maçlarında da aynı sonucu görmek mümkün.
Dejavu
Erkeklerde de finalin adı belli oldu. Son 3 sezonun ligşampiyonu Fenerbahçe Grundig’i yine takım oyunuyla geçen Halkbank ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni eleyen Arkas Spor, tıpkı Türkiye Kupası’nda olduğu gibi finalde yeniden buluşmaya hakkazandı. Bir nevi ‘dejavu’ yaşanacak final serisinde. Ancak bu defa sonucu kestirmek daha güç. Bu sene çok formda olan Halkbank, Avrupa Şampiyonluğu ile birlikte Türkiye Kupası’nı alarak güvenine güven kattı. Ligi lider kapatan Arkas ise Avrupa’da ve kupada istediğini alamadı. Bu sezon başarıya daha aç olan Arkas ile kupaları üçlemek isteyen Halkbank... Final serisinde voleybola doyacağımıza eminim.
‘’Halkbank 'paraf' attı‘’
Ankara temsilcisi için kazanmak, artık alışkanlık haline gelmiş durumda. Aralıksız elde edilen 33 galibiyet bunun en belirgin göstergesi..
Fenerbahçe ’de önemli smaçörlerden Marshall, sakatlığı nedeniyle forma giyemedi. Zaten Sarı-Lacivertliler gerek bayanlarda gerek erkeklerde bu sezon sakatlıklardan dolayı çok çekti. Her ne kadar maça iyi başlayan taraf olsalar da, 2-1 öne geçip avantaj yakalasa da; özellikle Miljkovic, Turgay, Kemal ve Hakan’ın performanslarıyla maça asılsalar da, Cernic yerine Ahmet Toçoğlu orta oyuncu olmasına rağmen köşeden kendine yer bulurken, son noktayı koyan yine Halkbank oldu.
Defans yıldırıyor
Halkbank’ta, Ahmed, Priddy, Diaz, Emre ve Resul takımın hücum yükünü sırtlarken, özellikle libero Nuri ’nin kritik anlarda yaptığı defanslar ve dublajlar Mavi-Beyazlılara ayakta kalma gücü verdi. Defans karşı takımı yıldıran en önemli unsur olarak yine karşımıza çıktı.
Ayrıca, servisten ne zaman vazgeçersen, rakibe kafa tutma şansın o kadar azalıyor. Halkbank özellikle iyi servis attığı setlerde hiç zorlanmadı. İki takımı da gösterdiği mücadeleden dolayı kutluyorum. Son 3 sezonun lig şampiyonu Fenerbahçe ikinci maçta da istekli bir oyun ortaya koyacaktır, Halkbank için final vizesi almak kolay olmayacak gibi..
Arkas rahat
Yarı finalin bir diğer maçında lig lideri Arkas, yorgun İstanbul Büyükşehir Belediyesi karşısında galibiyet alarak avantaj yakaladı. İBB, Maliye ile zorlu bir mücadele sonunda yarı finale yükseldiğinden ve Arkas kendisine göre daha kolay rakip olan Torul ile mücadele ettiğinden, o maçların izleri sahaya da yansıdı. İstanbul temsilcisi iyi mücadele etse de set sonlarını getiremedi. Arkas’ın Kolombiyalı sayı makinesi Agamez ve Perrin ’in hücumdaki performansları galibiyette önemli faktörlerdi.