Arama

Popüler aramalar

‘’Pereira'nın korkusu futbolculara yansımış‘’

Kadrolar açıklandığında, Fenerbahçe’nin klasik 4-4-2 dizilişiyle sahada olması bekleniyordu. Bu taktiğe son derece uygun oyunculara sahip olunduğu için, “Pereira sonunda doğruyu buldu” diye düşündüm. Ancak maç başlar başlamaz Sarı-Lacivertliler hemen alışılmış 4-2-3-1 dizilişiyle sahaya yayıldı. Van Persie, Nani ve Markovic; Fernandao’nun arkasındaki üçlü olarak değişerek oynadılar.

Hücumdan kaçtılar

Böylesi hücum silahlarına rağmen Fenerbahçe, Kayserispor gibi vasat bir rakip karşısında pozisyon bulamadı. Hadi ilk yarıda Van Persie’nin golü sonrası dinlenmek ve rakibin baskısını kırmak için tempoyu düşürdüler diyelim... Maçın son 10 dakikasında, 1 kişi eksik kalmış rakip önünde ortaya konulan korkak futbola ne demeli? Fenerbahçe kontratağa çıkıyor, rakibi 4’e 2 yakalıyor ama topa basıp, geri pas yapıyorlar. Bunun izahı yok. Bırakın 11’e 10’luk avantajı, Fenerbahçe sahada 2 kişi eksik olsa bile öyle bir pozisyonda golü düşünür, zaman geçirmeyi değil. Sarı- Lacivertliler’in bu kadar ürkek, tedirgin oynadığını hiç hatırlamıyorum. Resmen Pereira’nın korkusu, sahadaki oyuncularına yansımış. Fenerbahçe puan kaybeder, farklı da yenilir ama korkak olamaz.

Burası Fenerbahçe

Yönetici Selim Kosif’in Twitter’dan yazdıkları da adeta taraftarların sesi oldu. Umarım Sayın Kosif bu sözleri yönetim kurulu toplantısında da sarf eder ve birileri Pereira’ya, Fenerbahçe’yi çalıştırdığını hatırlatır. Son söz Kayserispor kalecisi Kayacan’a... Van Persie’nin serbest vuruşunda akıllara ziyan bir baraj kurdurdu. Yetmedi, saçma sapan bir bölgede pozisyon aldı. Golü yedikten sonra da kalkıp baraja, “Sizin yüzünüzden topu göremedim” diye söyleniyor. Sanki barajı kendisi değil, Volkan Demirel ayarladı...

Maçtan dakikalar

9. dakikada gelişen Kayserispor atağında Deniz, ceza sahası yayı üzerinden vurdu, top Volkan Demirel’de kaldı.
29. dakikada Nani’nin düşürülmesiyle Fenerbahçe, ceza sahası dışı sağ çaprazdan serbest vuruş kazandı. Topun başına geçen Van Persie doğrudan kaleyi düşündü ve müthiş bir gole imza attı: 0-1.
32. dakikada Biseswar’ın ara pasıyla ceza alanında topla buluşan Oğulcan’ın şutunda Volkan gole izin vermedi.
63. dakikada Yakubu’nun ceza alanında yakın mesafeden şutu yandan dışarı çıktı.
77. dakikada Biseswar soldan ortaladı, arka direkte yakın mesafede Derley kafayla vurdu, Volkan Demirel müthiş bir kurtarışla topu kornere çeldi.
82. dakikada Kayserisporlu Mustafa Akbaş, Fernandao’ya yaptığı faulun ardından ikinci sarı kartı gördü ve takımını 10 kişi bıraktı.
88. dakikada Zeki Yavru, sağ taç çizgisine yakın bölümden ortaladı. Bir anda falso alan top kaleye yöneldi, Volkan son anda kornere çeldi.

19 Ekim 2015, Pazartesi 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Pereira doğruyu buldu‘’

Celtic Park’ta Celtic karşısında 2-0’dan gelip beraberliği yakalamak gerçekten kolay bir iş değil. Fenerbahçe bunu, Pereira’nın doğru hamleleriyle başardı. Bu konuda Portekizli teknik adamı tebrik etmek gerek. Ancak işin bir de diğer boyutu var.

Fenerbahçe gibi bir takımın, kendisinden seviye olarak çok altta kalan rakiplerden bu kadar kolay gol yemesi büyük bir sorun. Ambrose’nin büyük hatasıyla Fernandao’nun farkı 1’e indiren golüne kadar da Sarı- Lacivertliler’in bırakın pozisyonu, neredeyse şutu bile yok. Üstelik Mehmet Topal-Meireles- Ozan Tufan üçlüsünden oluşan orta sahayla durumun böyle olacağı da gün gibi ortadaydı. Çünkü haftalardır bu oyuncularla pozisyon üretmekte zorlanıyor Fenerbahçe.

Galibiyet gelebilirdi

Vitor Pereira’nın Fernandao ve Diego Ribas değişiklikleri tam zamanında geldi. Bu değişikliklerden sonra Sarı-Lacivertliler oyuna dengeyi de, skora eşitliği de getirdi. 2-0’dan 2-2 büyük başarı ama Fenerbahçe maçı kazanabilirdi de. Celtic’in savunmadaki ikilisi Boyata ve Ambrose, en az Kjaer-Alves ikilisi kadar kötü ve hata yapmaya meyilli. Ambrose ilk golde güzel bir ikram yaptı. Eğer bu oyuncuların üzerine biraz daha baskı uygulansaydı, galibiyet de gelebilirdi.

Her şeye rağmen 3-1’lik Molde yenilgisinden sonra bu deplasmandan, hem de 2 gol geriden gelip 1 puan almak Sarı- Lacivertliler için iyi bir sonuç oldu.

Maçtan dakikalar

3. dakikada Lustig sağ kanattan ortaladı. Ceza sahası içi sol çaprazında topla buluşan Forrest şutunu çekti ancak yandan dışarı gitti.
28. dakikada Commons, sağ taraftan korneri kullandı. Arka direkte Griffiths vurdu, Fabiano müthiş bir kurtarış yaptı. Ancak dönen topu bir kez daha Griffiths tamamladı ve Celtic öne geçti: 1-0.
32. dakikada James Forrest sol kanattan çalımlarla ilerledi ve ortaladı. Ceza sahasında bomboş durumdaki Commons gelişine vurarak Fabiano’yu avladı: 2-0.
43. dakikada Ambrose’nin kalecisine kafayla attığı geri pas kısa düştü. Topu takip eden Fernandao düzgün bir vuruşla farkı 1’e indirdi: 2-1.
48. dakikada Nani’nin sol kanattan kullandığı kornere, Fernandao ön direkte iyi yükselerek kafa vuruşunu yaptı ve skora dengeyi getirdi: 2-2.
52. dakikada Meireles’in savunmanın arkasına attığı uzun topta, Fernandao iki oyuncu arasında kalesini terk eden Gordon’un üzerinde aşrttı ama top dışarı gitti.
59. dakikada Nani soldan korneri kullandı. Ceza sahasında oluşan karambolden sonra Van Persie kafayı vurdu ama top üst ağlarda kaldı.
60. dakikada ceza sahası dışında topla buluşan Diego, sert ve düzgün bir vuruş yaptı, Craig Gordon ayaklarıyla kurtardı.
69. dakikada Forrest’in sol çaprazdan ceza sahasına girmeden yaptığı vuruş kaleci Fabiano’da kaldı.
71. dakikada Griffiths uzaktan köşeye sert vurdu, Fabiano müthiş bir kurtarış yaptı.

02 Ekim 2015, Cuma 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Hafife almanın bedeli‘’

Grubun güçlü iki ekibi Ajax ve Celtic’li oyuncular, “Fenerbahçe liderliğin favorisi, Molde’nin şansı yok” tarzı açıklamalar yapıyor. Molde’nin hocası, “Nasıl olsa buradan puan alamayız” diyerek 3 as oyuncusunu, hafta sonundaki Rosenborg maçını düşünerek yedek bırakıyor... Böyle bir ortamda, grubun en zayıf halkası denilen takımdan, hem de kendi evinizde 3 gol yiyerek kaybediyorsunuz.

Evet, Fenerbahçe bu kupayı kazanabilecek kadro kalitesine sahip. Ancak bazı gerçeklerin de farkına varılmalı. “Kupayı kazanmak istiyoruz” diyen Pereira’nın kalede rotasyona gidip Fabiano’yu oynatması akıl alır gibi değil. Pereira’nın, ‘Kupa kazandıran metotları’, Süper Lig’de sorun olmayabilir ancak Avrupa’ya çıktığında sırıtıyor. Fenerbahçe kadro kalitesi olarak rakibinden ne kadar üstünse, Molde de fizik kalitesi olarak temsilcimizden o kadar üstün durumdaydı.

En golcüleri yedek

Takımın teknik direktörü maçı küçümseyip, yedek kaleciyi oynatırsa futbolcuların da rakibi küçümsemesi normal. Molde’nin hafife alınmaması gerektiğini, hücumlarda ne kadar tehlikeli olduklarını, Norveç ekibini izleyen herkes defalarca yazdı. Takımın en skorer ismi Kamara’yı yedek bırakarak Fenerbahçe’ye 3 gol attılar.
Kısacası Fenerbahçe, rakibi küçümsemenin bedelini çok ağır ödedi.

Maçtan dakikalar
22. dakikada Nani’nin sağ çaprazdan ortasında Volkan Şen müsait durumda kafayı vurdu ancak top kaleci Horvath’ta kaldı.
26. dakikada sağ kanattan topu sürükleyen Hoiland geriye çıkarttı, Singh gelişine sert vurdu, Fabiano çeldi.
28. dakikada Nani’nin uzak mesafeden sert şutunda kaleci Horvath, topu kornere gönderdi.
35. dakikada kullanılan Molde kornerinde Daniel Hestad, Ozan’ın müdahalesiyle yerde kaldı. Hakem Bastien, kale arkası hakeminin uyarısıyla penaltı kararı verdi.
36. dakikada Hoiland düzgün bir vuruşla topu ağlara gönderdi: 0-1.
42. dakikada Meireles’in uzun pasında savunmanın arkasına iyi sarkan Nani, gelişine vurdu ve köşeden topu filelerle buluşturdu: 1-1.
53. dakikada sağ kanattan Daniel
Hestad yerden ortaladı, arkadan ceza sahasına giren Mohamed Elyounoussi ön direğe koşarak kafayla vuruşunu yaptı ve takımını yeniden öne geçirdi: 1-2.
64. dakikada Molde’nin kontratağında
sağ kanattan ceza sahasına giren Hoiland uzak köşeye sert vurdu, top yan direkten döndü.
65. dakikada Martin Linnes çalımlarla ilerledi ve ceza sahası yayının üstünden sol ayağıyla düzgün bir vuruş yapıp Fabiano’yu avladı: 1-3.
73. dakikada Nani’nin, ceza sahası dışı sağ çaprazdan çektiği şut kaleci Horvath’da kaldı.

18 Eylül 2015, Cuma 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Farkı açamamak‘’

Fenerbahçe, rakipleri her ne kadar kapansa da ilk yarılarda bir şekilde golü bulmayı başarıyor. Ya Nani, Van Persie gibi yıldızlar bireysel yeteneklerini kullanıyor ya da duran toptan gol geliyor. Bu konuda bir sıkıntı yok. Sarı-Lacivertliler için sorun, golü bulduktan sonra başlıyor. Pereira her fırsatta baskılı, ofansif bir futbol oynatacağını söylüyor. Tamam, yeni bir takım kuruldu ve istenilen oyunun sahaya yansıması için zamana ihtiyaç var. Ancak en azından oyunun bazı bölümlerinde Pereira’nın hayalindeki takımı izleyebilmemiz gerekiyor. Maalesef şu ana kadar bu futbolu izleyemedik. Fenerbahçe öne geçtikten sonra adeta bir ‘Aykut Kocaman takımı’na dönüşüyor. Elinde farkı artırabilecek önemli silahlar olmasına rağmen Pereira’nın takımı skoru koruma yoluna gidiyor. Tempo düşüyor, rakip yarı sahada karşılanıyor. Ancak hızlı kontrataklarla farkı artırmak için pozisyon üretilemiyor.

Taraftar endişeyle izliyor

Çaykur Rizespor karşısında bu sorun 2 puana mal oldu. Antalyaspor önünde Nani’nin 90+7’deki frikik golü 3 puanı kurtardı. Fenerbahçe dün de Kasımpaşa’yı mağlup etmeyi başardı. Ancak taraftarları her an gol yiyecek olmanın endişesiyle maçı izledi. Üstelik rakibi son 15 dakikayı 10 kişi oynamasına rağmen. Milli ara sonrası kazanmak tabii ki önemli. Ancak Fenerbahçe aynı felsefeyle oynamaya devam ederse, hiç beklemediği bir yerde puan kaybı yaşayabilir ya da beklemediği bir yenilgi alabilir.

Maçtan dakikalar
5. dakikada Fernandao’nun pasında topla buluşan Robin van Persie rakibinden sıyrılıp sert bir şut çekti ancak Isaksson gole izin vermedi.
29. dakikada Ozan Tufan, Van Persie’ye mükemmel bir pas gönderdi. Ceza sahası içinde topu önüne indiren Hollandalı yıldızın etkisiz vuruşu Isaksson’dan döndü. Van Persie tamamlamaya çalışsa da savunma araya girdi.
42. dakikada Nani’nin sol kanattan kullandığı köşe vuruşunda altı pasa hareketlenen Josef, rakibinin yakın markajına rağmen topa dokunarak takımını öne geçirdi: 0-1.
58. dakikada ceza sahası içi sağ çaprazda topla buluşan Şener ön direğe doğru hareketlenen Van Persie’ye pasını aktardı. Hollandalı’nın vuruşunda top yandan az farkla dışarı çıktı.
78. dakikada Veysel Sarı, Ozan Tufan’ı düşürdü. Hakem Deniz Ateş Bitnel faul düdüğünü çalıp Veysel’e sarı kart gösterdi. Ancak Bitnel hemen ardından küfür ettiği gerekçesiyle direkt kırmızı kartına başvurarak Veysel’i oyundan attı.
90+2 dakikada Volkan Şen çalımlarla ilerledi ve ceza sahasındaki Fernanado’ya pas verdi. Brezilyalı’nın sert şutunda Isaksson topu çelmeyi başardı.

14 Eylül 2015, Pazartesi 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Büyük takım gibi‘’

İlk maçın ardından deplasmandaki 1-0’lık galibiyete rağmen, Fenerbahçe’nin daha farklı kazanması gerektiğini yazmıştım. Tamam, rakibi küçümsememek gerek ancak arada da ciddi bir kalite farkı olduğu ortada. Sarı-Lacivertliler için dün akşam 3 farklı kazanmak kadar ortaya konulan futbol da umut verdi. Rakip pozisyon bulamadı, isabetli şutları yoktu. Fenerbahçe tam bir büyük takım gibi oynadı. Dinlenmek istediği anlarda topu rakibe verdi ama kalesine yaklaştırmadı. İstediği zaman da tempoyu yükseltti, rakip kaleyi abluka altına aldı. Fenerbahçe kanatlardan da etkili geldi, ortadan da. Sarı-Lacivertliler’de Şener Özbayraklı her geçen gün performansını artırıyor. Gökhan Gönül çok kötü bir dönemde sakatlandı ve görünen o ki iyileştikten sonra da formasını geri alması çok zor olacak.

Fernandao bildiğimiz gibi

Van Persie kendisini fazla zorlamadı. Top ayağına geldiğinde kalitesini hissettirdi ancak tribünleri heyecanlandıracak bir performans sergilemedi. Nani ilk golünü bulsa rahatlayacak. Sürekli golü düşünüyor ve bu nedenle pas vermesi gereken anlarda şut çekiyor. Fernandao için söyleyecek fazla bir şey yok. Geçtiğimiz sezon bıraktığı yerden devam ediyor. Üstelik bu kez etrafında çok daha kaliteli ayaklar var. Savunmaya neredeyse hiç iş düşmese de yine de bir şekilde güven vermediklerini hissettiriyorlar. Fenerbahçe’de hedef Avrupa Ligi’nde final. Bu kadro kalitesinin yanında biraz da ‘kura şansı’ olursa en azından yarı final hiç de zor olmaz.

Maçtan dakikalar

7. dakikada Şener Özbayraklı sağ kanattan geliştirdiği atakta yerden ortasını yaptı. Ön direkte topa ayağını uzatan Fernandao gol perdesini açtı: 1-0.
44. dakikada Diego’nun pasında topla ceza alanına giren Nani, sol çaprazdan sert bir şut gönderdi ancak kaleci Gorbunov gole izin vermedi.
45+2. dakikada Caner Erkin ceza sahası dışından yaklaşık 25 metreden çok sert vurdu, top üst direkten dışarı çıktı.
54. dakikada Caner Erkin sol kanattan ortaladı. Ceza sahası içerisinde yaşanan karambolün ardından ceza yayı üzerinde topu önünde bulan Diego şutunu çekti, üstten dışarı gitti.
59. dakikada Caner soldan ortaladı. Ön direkte Nani’nin müdahale edemediği top kaleci Gorbunov’dan sekerek ağlarla buluştu: 2-0.
75. dakikada Fernandao sağ taraftan ceza sahasındaki Nani’ye pasını verdi. Portekizli yıldızın sert şutunda top direkten döndü.
78. dakikada Volkan Şen sağ taraftan adrese teslim orta gönderdi, Fernandao arka direkte kafayı vurdu ve skoru tayin etti: 3-0.

28 Ağustos 2015, Cuma 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Kaya gibi sağlam‘’

Hollanda Ligi’nde Twente formasıyla sergilediği performans sonrası Avrupa’nın büyük takımlarından birine gitmesine kesin gözüyle bakılıyordu. Kaya gibi sağlam olması, fiziğine oranla hızlı sayılması, forvetlerin kabusu olan sıkı markaj yeteneği ve iyi denilebilecek pas dağıtımıyla modern bir stoper olarak dikkat çekti. Twente’nin 2009-10 sezonundaki sürpriz lig şampiyonluğunda, Douglas’ın savunmadaki katkısının büyük payı vardı.

Sürpriz bir şekilde 2013-14 sezonu başında tercihini Rusya’nın Dinamo Moskova takımından yana kullandı. Bunda tabii ki, maddi gerekçeler önemli rol oynadı. Belki de bu yüzden kendisinden beklenen patlamayı yapamadı. Her şeye rağmen futbolunu ilerletmeyi başardı. Hollanda yıllarına oranla daha derli toplu oynayan bir savunmacı haline geldi. Yine de defansta kendisine ‘dengeli’ bir partnerin eşlik etmesi, takım savunması adına önemli bir artı olacaktır. Örneğin Mustafa Yumlu’yla sergileyeceği performans hayal kırıklığı yaratacakken, Carl Medjani’nin yanında çok başka bir oyuncuya dönüşebilir.

Brezilya asıllı Hollandalı’nın en büyük handikabı ise dizginleyemediği siniri. Stoperin agresif olması iyidir ancak Douglas zaman zaman ipin ucunu kaçırabiliyor. Trabzon gerçekten çok iyi bir transfer yaptı. Douglas’ın, sezon sonunda ligin en iyi 3 savunmacısından biri olarak gösterilmesi, onu tanıyanları şaşırtmayacaktır.

28 Ağustos 2015, Cuma 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Daha farklı olmalıydı‘’

Atromitos kağıt üstünde güçsüz bir rakip gibi gözüküyordu. Ancak dün görüldü ki, derli toplu oynayan, etkili hücuma çıkan bir ekip. Zaten iç sahadaki 22 maçlık yenilmezlik serisi de kolay lokma olmadıklarını gösteriyor. Ancak bir gerçek de var; Fenerbahçe, Yunan ekibinden çok çok daha kaliteli bir kadroya sahip. Zaten karşılaşma başladıktan sonra Sarı-Lacivertliler, bu kalite farkını rakibine kolaylıkla hissettirdi. Fenerbahçe istediği gibi oyunun temposunu kontrol etti. Zaman zaman baskıyı artırdı, zaman zaman topu rakibe bırakıp alan savunmasıyla dinlenmeye geçti. Atromitos iyi savunma yapan bir takım olsa da temsilcimiz pozisyon bulmakta zorlanmadı. Moussa Sow alıştığımız performansını sergilemiş olsaydı daha ilk yarıda 2 farklı galibiyete ulaşırdı Kanarya... Nani ve Fernandao da son vuruşlarda bekleneni veremedi. Buna bir de kaleci Gorbunov’un gününde olması eklenince, Fenerbahçe bir türlü golü bulamadı.

Şener sınıfı geçti

Van Persie için topla buluştuğu ilk anda golü atmak, büyük moral oldu. Şener, Gökhan Gönül’ü aratmadı. İlk 11’i zorlayacağını bir kez daha gösterdi. Alves-Abdoulaye ikilisi arkaya atılan toplarda aksadı. Nani en büyük hayal kırıklığıydı. 1-0’lık galibiyte tur yolunda çok büyük bir avantaj. Yine de Fenerbahçe, kalite farkını konuşturup bu maçı daha farklı kazanabilmeliydi.

Maçtan dakikalar

20. dakikada Fitanidis yaklaşık 30 metreden kullandığı serbest vuruşta kaleyi düşündü, Volkan gole izin vermedi.
23. dakikada Fernandao’nun pasında ceza sahasında Sow topu Nani’ye indirdi. Portekizli yıldız gelişine vurdu, üstten az farkla dışarı gitti.
29. dakikada Caner ortaladı, Fernandao kafayı vurdu. Kaleci Gorbunov’un son anda dokunduğu top direğe çarpıp oyun alanına geri döndü.
30. dakikada Bittolo topu savunmanın arkasına gönderdi. Napoleoni bir anda Volkan’la karşı karşıya kaldı. Vuruşunda tecrübeli kaleci gole izin vermedi.
45. dakikada Fernandao topu arka direğe kaldırdı, Sow yakın mesafeden kafayı vurdu ancak Gorbanov topu kornere gönderdi.
51. dakikada Josef uzaktan şansını denedi, kaleci Gorbunov yine başarılıydı.
79. dakikada Şener sağ kanattan ortaladı, Fernandao’nun kafa vuruşu yandan az farkla dışarı çıktı.
89. dakikada Caner sol kanattan ortasını yaptı. Van Persie, rakibinin arkasından yükselerek şık bir kafa vuruşuyla Gorbanov’u avladı: 0-1.
90+3. dakikada Napoleoni sağdan ceza sahasına girerek sert vurdu, top kaleci Volkan’da kaldı.

21 Ağustos 2015, Cuma 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Cesur olamadılar‘’

Öncelikle Van Persie konusu... Bildiğimiz kadarıyla Hollandalı’nın bir sakatlığı yoktu. Eğer sadece hazır olmadığı için ya da tüm takıma, “Bakın ben Van Persie’yi bile keserim” mesajı vermek için kadroya alınmadıysa bu büyük bir teknik direktör hatasıdır. Van Persie’nin kulübeden ısınmaya çıkması bile Shakhtar’lı oyuncuları tedirgin etmeye yetiyor. Herhalde sakatlığı vardı ki Pereira onu tribüne gönderdi.

Pereira atılınca...

Fenerbahçe ilk maçtan ders almamış. Saracoğlu’nda ilk yarıda ‘korkak’ oynayan Sarı-Lacivertliler kalesinde birçok pozisyon verdi. İkinci yarıda biraz rakibin üstüne gidince, Shakhtar yarı sahasına hapsoldu. Dün yine ‘ürkek’ bir Fenerbahçe vardı. Ukrayna ekibi beklendiği gibi baskılı başladı, temsilcimiz bu baskıyı kırmak için hiçbir şey yapmadı. Oysa ceza sahasına gönderilen her ortanın ne kadar büyük tehlike yarattığını herkes gördü.

Fenerbahçe yine ikinci yarıda açıldı, ilk yarıyı 1-0 yenik kapattıktan sonra. Biraz baskı yiyince Shakhtar savunması ve kaleci Pyatov yine ne yapacağını şaşırdı. Tam Fenerbahçe ağırlığını koyarken Pereira’nın tribüne yollanması takımın kimyasını bozdu. Ardından peş peşe gollerle skor 3-0 oldu.

Yazık oldu

Vitor Pereira her konuşmasında ‘cesaretten’ bahsediyor. İlk sınavında takımı cesur olamadı. Shakhtar ile oynanan iki karşılaşmada da Fenerbahçe kendi futbolunu sergilemeye çalışsaydı, skor çok farklı olurdu. Kadıköy’deki mücadelenin ardından “Bu skor tura yeter” demiştim ama Kanarya’nın rakibinden bu kadar çekineceği hiç aklıma gelmemişti. Bunca harcanan paraya, camianın yaşadığı heyecana yazık oldu.

06 Ağustos 2015, Perşembe 02:30
YAZININ DEVAMI