‘’Derbi öncesi doping‘’
Ligde peş peşe yaşanan kayıplar, Fenerbahçe’de moralleri alt üst etmişti. Derbi öncesi Mersin İdmanyurdu gibi güçlü bir takımla, hem de deplasmanda oynamak kolay değil. Üstelik birçok as oyuncu İstanbul’da bırakılmışken... Kupaya önem verdiğini her açıklamasında dile getiren Kartal, dün Volkan, Alves, Sow gibi isimleri 11’de oynatarak bunu gösterdi. Diego’nun başarılı performansı, Sow’un gol hasretine son verip güzel bir futbol sergilemesi derbi öncesi en az galibiyet kadar önemliydi.
Son haftalarda sıkça gördüğümüz şekilde, dün de ikinci yarıda kaçan önemli fırsatlar ise bu konuda hâlâ bir sıkıntı olduğunu gözler önüne serdi.
Fenerbahçe, 2-1 kazanarak yarı final yolunda büyük bir avantaj elde etti. Ancak bu maçın asıl kazandırdığı şey, derbi öncesi yerine gelen moralle ve özgüven oldu.
‘’Görünmez kaza‘’
Fenerbahçe’nin son haftalardaki etkili futbolu nedeniyle maçtan önceki genel beklenti, İsmail Kartal ve öğrencilerinin rahat bir galibiyet elde edeceği yönündeydi. Bu beklenti oyuncuları rehavete sokmuş olacak ki, ilk tehlikeli atak Gekas’la Akhisar’dan geldi. Hemen ardından da Güray’ın jeneriklik golü...
Kısa bir şokun ardından tribünlerin müthiş desteğinin de etkisiyle Fenerbahçe hemen kendine geldi. Akhisar’ı ceza sahasına hapsetti. 13. dakikada Emenike, iki metreden topu dışarı vurunca psikolojik olarak bitti. Emenike, ilk yarıda sahada gezindi. Meireles’in ilk devrenin sonlarında gelen golü, Fenerbahçe’nin soyunma odasına moralli girmesini sağladı.
İkinci devrede İsmail Kartal çok önemli bir müdahalede bulundu. Emenike’yi sola çekerken, Sow da forvete geçti. Bu dokunuş Emenike’ye adeta hayat verdi. Nijeryalı oyuncu, Akhisar’ın sağ kanadını deyim yerindeyse felç etti.
Fenerbahçe gol için her şeyi yaptı. Kazanmayı o kadar çok istedi ki bu nedenle geride bırakılan büyük boşlukla bir anda topu ağlarında gördü. Ortaya konulan futbola bakınca, yenilgiye rağmen Sarı-Lacivertliler’i eleştirecek fazla bir şey görünmüyor. Bu maça ‘görünmez kaza’ deyip yola devam etmek gerek.
Akhisar, bu kadroyla elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştı. Savunmadaki oyuncuların hatasız oynaması en büyük şansları oldu. Ligde 34 maçlık aranın ardından Fenerbahçe’yi sahasında yenen isim olmak, Roberto Carlos için ayrı bir gurur kaynağı oldu.
Son bir not hakem Özgür Yankaya’ya... Yaptığı komik hataları geçtim, en azından bir an önce avantaj kuralını öğrensin.
‘’Atamayana atarlar‘’
Maçın ilk 10 dakikası klasik bir Fenerbahçe başlangıcı oldu. Topa sahip olan ve baskılı oynayan Sarı-Lacivertliler, henüz 7. dakikada golü de buldu. Bundan sonra konuk takımın rahat bir maç çıkarması bekleniyordu. Ancak öyle olmadı. Fenerbahçe belki de bu sezonun tamamında vermediği pozisyonu Gaziantepspor’a karşı sadece 22 dakikada verdi! Sarı-Lacivertliler’in en son ne zaman ceza sahasına bu kadar hapsolarak oynadığını hatırlamıyorum. Alves ve Mert’in ekstra performansıyla bu periyodu kazasız atlatan Sarı-Lacivertliler için kırılma anı, ikinci yarının başındaki Diego-Selçuk Şahin değişikliği oldu.
Selçuk’un oyuna girmesiyle orta sahada kontrol yeniden Fenerbahçe’ye geçti. 58-68. dakikalar arasında gelen 3 golle Kanarya maçı kopardı.
Emenike ve Sow’un attığı goller iki oyuncu için de ekstra moral oldu. Fenerbahçe’de gecenin kaybedeni ise sahada kaldığı 45 dakika boyunca boş boş gezinen Diego Ribas’tı.
Fenerbahçe, zor geçmesi beklenen bir deplasmandan tarihi farklı bir galibiyetle döndü. Ancak bu maçta kesinlikle ‘atamayana atarlar’ deyiminin hayata geçişine tanık olduk. Sarı-Lacivertliler başka bir rakibe karşı bu kadar pozisyon verirse büyük bir hezimet yaşayabilir. İsmail Kartal’ın bunun tekrarlanmaması için gerekeni yapacağına inanıyorum.
‘’Rize'nin enerjisi Fener'e yetmedi‘’
Yönetimin aksine İsmail Kartal, Türkiye Kupası’nı kazanmak istiyor. Bunu, dün akşam sahaya sürdüğü kadroyla da gösterdi. İdeale yakın bir 11’le Çaykur Rizespor karşısına çıkan Sarı-Lacivertliler, maça kontrollü başladı. 24. dakikada Kadlec’le golü bulunca da rahatladı. Ligde son haftalarda gol yemeyen Fenerbahçe’nin, skor avantajını eline alınca turu zorlanmadan geçeceği düşüncesi ağırlık kazandı. Ancak kaleciyi de dahil edersek gol yemeyen geri 5’liden sadece Alves, Rize’de sahadaydı.
Fenerbahçe bu savunmasıyla özellikle ikinci yarıda inanılmaz açıklar verdi. Bireysel hatalar, adam kaçırmalar derken Rizespor eşitliği sağladı. Ardından öne geçecek fırsatları da yakaladı. Diğer yandan Sarı-Lacivertliler’in hücumdaki etkinliği azaldı. Ancak 47. dakikada Emenike’nin artık şaşırmadığımız bir şekilde kaçırdığı fırsat unutulmamalı.
Tam Rizespor’un baskısını artırdığı dakikalarda Fenerahçe bir kez daha en büyük silahıyla, duran topla golü buldu. Mehmet Topal’ın golü ise Rize’nin gardını iyice düşürdü. Sow’un şık golü ise kendisine asist yapan Emenike için adeta bir ‘son vuruş’ dersi oldu.
Hafta sonunda 9 kişiyle Beşiktaş’a karşı direnmeye çalışan ve çok yorulan Rizespor, dün akşam da 60. dakikaya kadar iyi savaştı. Ancak yorgunluğun da etkisiyle farklı yenilgiden kurtulamadı.
‘’Emenike'nin beceriksizliği...‘’
Günlerdir sabırsızlıkla beklenen maç, adına yakışır bir şekilde başladı. Uzun bir aradan sonra müthiş bir taraftar desteğini arkasına alan Fenerbahçe hemen rakibi üzerinde baskı kurdu. Ancak Ersun Yanal müdahaleleriyle bir süre sonra eski takımının bu baskısını kırdı.
İlk 45’te her iki ekip de önemli pozisyonlar buldu. Bunların en akılda kalanı Mehmet Ekici’nin müthiş frikiği ve Volkan’ın harika kurtarışıydı.
Fener her şeyi denedi
İkinci yarıda ise Fenerbahçe oyunun hakimiyetini iyice ele geçirdi. Trabzonspor 60. dakikadan sonra, “Buradan 1 puanla dönmek de iyidir” anlayışıyla oynamaya başladı. Rakip kalede hiç etkili olamadı.
Cardozo’nun yavaş kalması kontratak planlarını işlevsiz bıraktı.
Fenerbahçe gol için her yolu denedi. Sağlı sollu ataklar, duvar paslarıyla göbekten savunmaya delmeye çalışma, duran toplar... Bu denemeler sayesinde birçok pozisyon da yakaladı Kanarya. Ancak Emenike yine günündeydi! Akıl almaz goller kaçırdı. Nijeryalı’nın beceriksizliğine Hakan Arıkan’ın müthiş performansı eklenince, dev maç golsüz eşitlikle sonuçlandı.
‘’En büyük kazanım Uygar ve Ramazan‘’
Fenerbahçeliler’in çoğu için kupa maçlarındaki en büyük heyecan, gençleri izlemekti. Savaş Polat, Caner Koca, Muhammed Akarslan, Uygar Mert Zeybek, Ramazan Civelek, Aziz Ceylan, Melih Okutan, şans bulan gençler oldu. Ancak bunların içinden sadece Uygar ve Ramazan istikrarlı bir şekilde oynadı. İki genç oyuncu da dün akşam 11’deydi. Kayseri maçının ikinci yarısındaki futboluyla adından söz ettiren Ramazan, Bayburt karşısında da müthişti. Attığı gol kadar arkadaşlarına verdiği paslar da alkışlanacak cinstendi. Uygar Mert ise biraz daha defansif bir görev üstlendi. Neredeyse hatasız oynasa da Ramazan kadar parlamadı.
Emenike kanada razı olmalı
“Kupada maddi olarak zarar ediyoruz. Bu nedenle Fenerbahçe, Türkiye Kupası’nın favorileri arasında değil” diyen Aziz Yıldırım, ekonomik anlamdaki tespitinde haklı çıktı. Ancak gençler için bu turnuvanın çok özel ve büyük bir fırsat olduğu da unutulmamalı. Fenerbahçe adını bir üstü tura yazdırırken, Ramazan ve Uygar gibi iki genci de kazandı. Son olarak Emenike’ye bir parantez açmak gerek. Mehmet Topal’ın golünden önceki pozisyonu ve 55. dakikada bomboşken dışarı vurmasının pek bir izahı yok. ‘Golcü’ olmadığı ortada. Webo’nun dünkü performansından sonra Emenike ya kanatta oynamaya razı olmalı ya da kulübede oturmalı.
‘’'Gereksiz' bir maç daha geride kaldı!‘’
İsmail Kartal, kupada ilk 3 maçta yedek ve genç oyunculara şans vermişti. Aziz Yıldırım’ın, “Kupada zarar ediyoruz” serzenişinden sonra böyle olması zaten bekleniyordu. Ancak Altınordu ve dünkü Kayserispor karşılaşmasında Kartal strateji değiştirdi. Kupa maçlarını artık ‘lig maçına hazırlık’ olarak görmeye başladı.
Altınordu karşısında maç kondisyonu kazanmaları içim Emre, Diego, Emenike gibi isimler ilk 11’deydi. Dün de Kasımpaşa karşısında cezası nedeniyle oynayamayan Mehmet Topal’ın yanı sıra Caner Erkin 11’de maça başladı. İki oyuncunun da motivasyon sorunu yaşaması, hafta sonundaki zorlu Karabük maçı düşünüldüğünde gayet normal.
Pierre Webo da bir türlü kupa maçlarına motive olamıyor. Ligde sonradan girse bile büyük bir konsantrasyonla sahaya çıksa da kupada, ‘bitse de gitsek’ havasında geziniyor. Belli ki kupadan o da çok sıkılmış.
Gençler abi kurbanı!
Egemen-Alves ikilisinin savunmada formayı kapması belli ki Kadlec ve Bekir’in moralini alt üst etmiş. Her ne kadar Bekir gol atmış olsa da iki futbolcu da son aylardaki en kötü performanslarını sergiledi.
İlk 11’de şans bulan iki genç Uygar Mert Zeybek ve Ramazan Civelek ise ‘isteksiz’ abilerinin kurbanı oldular. Ramazan özellikle ikinci yarıda bir şeyler yapmak için çok çabaladı.
5 as oyuncusunu ligi düşündüğü için oynatmayan Kayserispor’da bu isimlerin yokluğu aranmadı. Anıl Taşdemir, Mehmet Eren ve Sinan Bakış, kalitelerini konuşturdu. Özellikle Anıl ve Mehmet Eren, Süper Lig seviyesinde olduklarını gösterdi.
Saracoğlu’nda kaybettiği Kayserispor’la deplasmanda 1-1 berabere kalan Fenerbahçe için bu sonucun bir önemi yok. Yönetimin bakış açısıyla, Sarı-Lacivertliler için ‘gereksiz’ bir maç daha geride kaldı...
‘’Bu savunmaya şapka çıkarılır‘’
Fenerbahçe, önemli eksiklerine rağmen her zamanki gibi maça baskılı başladı. 15. dakikada Kuyt’la gelen gole kadar Kasımpaşa neredeyse yarı sahasından çıkamadı. Ancak golden sonra işler değişti. Fenerbahçe, bir anda oyunu kendi yarı sahasında kabullenmeye başladı. Bu tercih anlaşılabilir. Böylesi zorlu bir deplasmanda, bu kadar eksikle skor avantajı yakalandığında kontrollü oyun normaldir. Ama Fenerbahçe bunu biraz aşırıya kaçırdı. İsmail Kartal belli ki savunmanın arkasına atılacak uzun toplarda Emenike’nin tehlike yaratmasını bekledi. Ancak ne Diego ve Selçuk o topları atabildi, ne de Nijeryalı oyuncu az sayıdaki güzel pasta etkili olabildi...
Savunma anlamında değil ama hücumda Emre ve sürpriz bir şekilde Mehmet Topal’ın eksikliği hissedildi. Topal’ın yerinde görev yapan Selçuk, onun gibi başarılı bir şekilde pas dağıtımı yapamadı. Fenerbahçe ikinci yarıda da aynı anlayışla oynadı. 69’da Gökhan’ın bireysel çabalarıyla sürüklediği atağı Kuyt, golle sonuçlandırdı ve Sarı- Lacivertliler iyice rahatladı. Bu dakikadan itibaren Kasımpaşa
oyundan düştü, Fenerbahçe peş peşe pozisyonlar buldu. Caner, son dakikalarda maçın skorunu tayin eden golü attı.
Fenerbahçe dün akşam savunmada neredeyse kusursuzdu. Zaten kazanılan son 6 lig maçında sadece 1 gol yenmesinin yakalanan seride etkisi büyük. Bu başarılı defans, Fenerbahçe’ye 4. yıldızı getirebilir.