Arama

Popüler aramalar

‘’Hem final hem moral‘’

Torku Konyaspor’u canlı izlediğinizde, neden bu kadar başarılı olduklarını daha iyi anlıyorsunuz. Hep takım halinde hareket ediyorlar, stoperle forvet arasındaki mesafeyi 40 metreden yukarı çıkartmamaya çalışıyorlar ve alanları daraltıyorlar. Herkes görevini biliyor. Konyaspor için ‘Leicester’vari’ tanımını yapabiliriz. İngiliz ekibi de benzer anlayışla oynuyor ve bu oyun planıyla şampiyonluğa koşuyor.

Tek plan topu şişirmek

Zaten gol bulmakta zorlanan Fenerbahçe, karşısında böyle sağlam bir yapı olunca pozisyon üretemedi. Her topu ceza sahasına şişirmeyi (Ligde maç başı 50.1 ortalamayla bu alanda lider) hücum etmek sanan bir teknik direktöre sahip olduğu için bu duruma fazla şaşırmamak gerek.

Oyun Fenerbahçe için öyle bir hal aldı ki ya duran toptan ya da bireysel yeteneklerin sahneye çıkmasıyla gol bulacak duruma geldiler. Sahneye çıkan isim, son haftalarda takımı adeta sırtlayan Volkan Şen oldu. Yıldız futbolcu 39. dakikadaki golüyle Fenerbahçe çok kritik bir anda öne geçti.

RVP fişi çekti

Genelde skor olarak önde oynamaya alışık olan Konyaspor, golü yedikten sonra hücuma çıkmakta zorlandı. Nani’nin ilk yarı bitmeden hemen önce serbest vuruştan attığı müthiş gol, takımına rahat nefes aldırdı. İkinci yarıda Sarı-Lacivertliler en iyi bildiği şeyi yaptı, kalesini savundu. Son dakikada Van Persie’nin klas golü, tatlının üzerindeki kaymak gibi oldu. Final kapısı açıldı.

Fenerbahçe oyun olarak 3-0 kazanmayı hak etti mi? Kesinlikle hayır. Ancak şu anda tabeladaki skor, sergilenen futboldan çok çok daha önemli. Konyaspor için söyleyecek tek bir şey var: Vardy’sini bulabilirse önümüzdeki sezon Avrupa’da beklenmedik işler yapabilir.

21 Nisan 2016, Perşembe 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Acı bir ders‘’

Fenerbahçeli taraftarların Gaziantepspor maçından önce farklı galibiyet beklemesi normal. Anlaşılan futbolcular da sahaya çıkmadan maçı kafalarında kazanmış. İşte bu yanlış. Pereira’nın en büyük endişesi, rakibin hafife alınmasıydı. Bunun önüne geçmeye çalıştı ama pek de başarılı olamadı anlaşılan. Son haftalarda hep Fenerbahçe’nin maçlara hızlı başlamasına alışmıştık. Dün ise ilk dakikalarda Gaziantepspor etkiliydi. 2. dakikada Mustafa Durak’ın şutu kaleci Volkan Demirel’de kaldı. 7. dakikada ise Erdem’in ortasına Arokoyo, Volkan’ın önünde dokundu. Arka direkte Camara tamamlayarak takımını öne geçirdi: 1-0.

Gökhan’dan müthiş gol

Golden sonra Fenerbahçe kıpırdamaya başladı. 11. dakikada Hasan Ali’nin sert şutunda Karcemarcas’tan seken top direkten döndü. Tam Sarı-Lacivertliler oyuna ağırlığını koyarken, 30. dakikada Hasan Ali Kaldırım, Larsson’a yaptığı sert faul sonrası takımını 10 kişi bıraktı. 38’de Chibuike’yle ev sahibi ekip bir kez daha gole yaklaşsa da top Volkan’da kaldı. Fenerbahçe bir kişi eksik kalsa da genel beklenti maçı çevirecekleri yönündeydi. 49. dakikada Diego’nun pasında sağ çaprazdan topa sert vuran Gökhan Gönül, müthiş bir golle bu beklentide olanların umutlarını yeşertti: 1-1. Ancak sadece 5 dakika sonra Diego’nin kendi ceza sahası içinde topa elle müdahalesi sonrası Serkan Tokat, beyaz noktayı gösterdi. Muhammet Demir penaltıyı gole çevirdi: 2-1.

90+2’de direk!

Gaziantepspor, gol için yüklenen rakibi karşısında farkı açma fırsatları yakalasa da bunları değerlendiremedi. 65. dakikada Diego’nun pasında ceza sahası içinde bomboş kalan Alper Potuk’un golüyle bir kez daha skora denge geldi: 2-2. 90+2’de Fernandao’nun müthiş vuruşu direkten dönünce, Fenerbahçe 1 puana razı oldu. Pereira’nın ekibi Gaziantep’te hem liderliğe, hem 4 maçlık galibiyet serisine veda etti. Bu beraberlik, Fenerbahçe için acı bir ders oldu.

07 Aralık 2015, Pazartesi 01:30
YAZININ DEVAMI

‘’Süper başladı, akıllıca bitirdi‘’

Hava buz gibi, zemin daha önce çok az karşılaşılan suni çim. Üstelik yoğun yağmur nedeniyle top sürmek de neredeyse imkansız... Fenerbahçe için dün akşamki en büyük rakip, bu saydığım zorluklardı. Molde, gruptan çıkmayı garantilemiş, iki hafta önce Norveç Ligi’ni bitirmiş bir şekilde sahaya çıktı. Solskjaer as kadro ağırlıklı bir 11 tercih etse de 6 aydır oynamayan Gulbrandsen ve 18 yaşındaki Svendsen gibi iki sürpriz isme de şans verdi. Fenerbahçe, zorlu şartlara rağmen çok hızlı başladı. 1. dakikada Josef’in uzaktan sert şutunu kaleci Horvath son anda kornere çeldi. 3. dakikada Josef bu kez ortayı yapan isimdi, Ozan Tufan’ın gelişine vuruşu az farkla dışarı gitti. 9. dakikada Nani’nin kullandığı serbest vuruşta Horvath yine başarılıydı.

Svendsen direği vurdu

İlk 10 dakikada Fenerbahçe etkiliydi. Sonra Molde oyuna denge getirmeye başladı. 11. dakikada Hussain’in sert vuruşunu Fabiano çeldi. 39. dakikada Svendsen’in müthiş şutu ise üst direkten dışarı gitti. İlk yarıda iki takım da golü bulabilirdi. Zorlu koşullar, bu durumlara alışık olan Molde’li futbolcuları daha az etkiledi. Sarı-Lacivertli yıldızlar ise istediklerini yapma konusunda oldukça zorlandı. Özellikle yerden atılan paslar ve top sürerken basit kayıplar yaptılar.

Kral sahneye çıktı

Pereira’nın Fernandao’yu oynatıp, Van Persie’yi kulübede oturtması kağıt üzerinde doğru bir tercihti. Ancak Brezilyalı oyuncu istediği topları alamadı, aldıklarını iyi kullanamadı. Taa ki 68. dakikaya kadar. Fenerbahçe’nin Avrupa’daki gol makinesi, Alper Potuk’un müthiş ortasına arka direkte çok iyi yükseldi ve kafayla topu ağlara gönderdi: 0-1.

Ozan noktayı koydu

Fenerbahçe, golden sonra biraz da kondisyon sorunu nedeniyle vites düşürdü. 73. dakikada Elyounoussi’nin ceza sahası içinden sert şutunu direk dibinden Fabiano çeldi. Bu pozisyondan sonra Molde’nin de temposu düştü. Maça çok iyi başlayan Sarı-Lacivertliler, kapanışı da akıllıca yaptı. Son bölümde akıllıca oynadılar, oyunu kontrol ettiler. 84. dakikada da Ozan Tufan takımını rahatlatan golü attı. Volkan Şen’in pasında Fernandao’dan önce kaleci Horvath müdahale etti, seken topu Ozan boş filelere gönderdi: 0-2. 90+2. dakikada yerdeki Alper’in kasığına basan Rindaroy, kırmızı kart gördü. Molde’den rövanşı alan Fenerbahçe’ye son Celtic maçında beraberlik bile, üst tur için yeterli olacak.

27 Kasım 2015, Cuma 01:30
YAZININ DEVAMI

‘’Yazık oluyor bu takıma‘’

Maalesef artık alıştığımız bir Fenerbahçe izledik yine. Karşılarında, maç sabaha kadar sürse gol atamayacak gibi görünen bir rakip varken hem de... Maç başladı, Sarı-Lacivertliler oyunu Konyaspor yarı alanına yıktı ama bal yapmayan arı gibiydiler. Fernandao’nun ilk dakikalardaki ıskası dışında pozisyonu yoktu Fenerbahçe’nin. Maçtaki ilk isabetli şut 6. dakikada Holmen’den geldi. Ancak Volkan Demirel zorlanmadan topu kontrol etti.

Boşa geçen 45 dakika

Mehmet Topal ve Josef hücumda hiç yoktu. Diego aldığı her topu geriye doğru kullandı. Alper bir sağda, bir soldaydı. Belki de pozisyonu belli olmadığı için, hiçbir varlık gösteremedi. Dakikalar ilerlese de Fenerbahçe’de bir değişim yoktu.

37. dakikada Van Persie’nin Fernandao’ya gönderdiği pasta tribünler heyecanlansa da Brezilyalı yıldız topu kontrol edemedi. İlk yarı biterken, tribünlerin ‘Bu da nereden çıktı?’ denemeyecek protestosu vardı.

İlk organize atakta gol

İkinci yarıda Pereira oyuna müdahale etti. Ancak çıkan oyunculardan biri Van Persie olunca, haklı şekilde tepki gördü. Sahada varlığıyla yokluğu bir olan Josef de kenara alındı, Nani-Volkan Şen ikilisi oyuna girdi. Ancak pek bir şey değişmedi. Diego’nun 53 ve 56. dakikadaki şutları sonuçsuz kaldı. Nani’nin de denemeleri oldu ama hepsi farklı dışarı gitti. Dakikalar 77’yi gösterdiğinde belki de ilk ve tek organize atak gelişti. Nani’nin pasıyla Hasan Ali ceza sahasına girip şutunu çekti. Kaleci Serkan’dan seken topu Fernandao tamamladı ve Fenerbahçe öne geçti: 1-0.

Fenerbahçe’ye yakışmıyor

Golden sonra Sarı-Lacivertliler farkı artırabilirdi. Tabii korkak olmasalar ya da küçük takımda oynadıklarını sanarak korner direğinin dibinde zaman geçirmeye çalışmasalardı... Gerçekten harcanan milyonlarca Euro’ya, oluşturulan bu takıma, tribünlere gelen binlerce seyirciye yazık. Evet, Fenerbahçe zirveden uzaklaşmıyor, ve belki de hâlâ şampiyonluğun en büyük favorisi. Ancak korkakça oynamak, hem de kendi evinde, Sarı-Lacivertliler’e hiç yakışmıyor.

09 Kasım 2015, Pazartesi 01:30
YAZININ DEVAMI

‘’Özgüven, moral, 3 puan‘’

Kayserispor karşısında ortaya konulan futbol sonrası, Fenerbahçe’nin Ajax karşısında bir reaksiyon göstermesi bekleniyordu. Maçın belli bölümlerinde de olsa Sarı-Lacivertliler bunu başardı. Birazlı şanslı olsalar, Pereira’nın öğrencileri ilk yarıyı önde kapatmayı başarabilirdi ama olmadı.

İkinci yarıda zaman zaman tempo düştü, zaman zaman Fenerbahçe rakip kaleyi abluka altına aldı. Pozisyonlar bulundu, gol ise bir türlü gelmedi. Taa ki 89. dakikaya kadar. Ajax’ın en zayıf noktası duran toplar. Hem kendi liglerinde hem de Avrupa’daki maçlarda yedikleri gollerin büyük bölümü bu toplardan geldi. 89. dakikada kazanılan kornerde, Fernandao, Abdoulaye, Kjaer, Josef, Mehmet Topal’ın olduğu bir ceza sahasında Ajax’lı oyuncuların topa müdahale etmesi çok zordu. Kafayı vurup altın değerinde 3 puan getiren isim Fernandao oldu.

Fenerbahçe için galibiyet kadar önemli bir başka konu da savunmada,

El Ghazi, Klaassen, Fischer gibi yetenekli rakiplere pozisyon vermemek oldu. Kjaer-Abdoulaye ikilisinin uyumu parmak ısırtacak cinsten.

Galatasaray gibi Fenerbahçe de derbi öncesi Avrupa’da zafer elde etti ve büyük moral buldu. Ayrıca büyük eleştiri alan oyuncuların özgüveni de yerine geldi. Pazar günü alınacak bir galibiyet Pereira’ya ihtiyacı olan krediyi kazandırır.

Maçtan dakikalar

11. dakikada sol kanattan kullanılan köşe vuruşunda ceza sahası dışına seken topa Diego çok sert vurdu. Cillessen güçlükle kurdardı. Seken topu bu kez Caner içeri doldurdu, Van Persie vurdu, Cillessen yine kurtardı.
32. dakikada sol kanatta Nani topu rakibinden kurtararak Van Persie’ye pasını verdi. Hollandalı’nın sol ayağıyla yaptığı plase vuruş kalecide kaldı.
39. dakikada Gudelj, ceza sahası dışında topla buluştu ve sert bir şut çekti, top üstten dışarı çıktı.
64. dakikada Nani sol kanattan korner kullandı. Altıpasa doğru yaptığı ortaya Josef çok iyi yükselerek kafayı vurdu. Savunma topu çizgi üzerinde güçlükle çıkardı.
69. dakikada Schöne sağ kanattan serbest vuruş kullandı, ceza sahası içerisinde Klaassen gelişine şutunu çekti ancak Fabiano topu çelmeyi başardı.
89. dakikada Caner Erkin sağ kanattan korneri kullandı,

Fernandao çok iyi yükselerek düzgün bir kafa vuruşu yaptı ve kaleci Cillessen’i avladı: 1-0.

23 Ekim 2015, Cuma 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Pereira'nın korkusu futbolculara yansımış‘’

Kadrolar açıklandığında, Fenerbahçe’nin klasik 4-4-2 dizilişiyle sahada olması bekleniyordu. Bu taktiğe son derece uygun oyunculara sahip olunduğu için, “Pereira sonunda doğruyu buldu” diye düşündüm. Ancak maç başlar başlamaz Sarı-Lacivertliler hemen alışılmış 4-2-3-1 dizilişiyle sahaya yayıldı. Van Persie, Nani ve Markovic; Fernandao’nun arkasındaki üçlü olarak değişerek oynadılar.

Hücumdan kaçtılar

Böylesi hücum silahlarına rağmen Fenerbahçe, Kayserispor gibi vasat bir rakip karşısında pozisyon bulamadı. Hadi ilk yarıda Van Persie’nin golü sonrası dinlenmek ve rakibin baskısını kırmak için tempoyu düşürdüler diyelim... Maçın son 10 dakikasında, 1 kişi eksik kalmış rakip önünde ortaya konulan korkak futbola ne demeli? Fenerbahçe kontratağa çıkıyor, rakibi 4’e 2 yakalıyor ama topa basıp, geri pas yapıyorlar. Bunun izahı yok. Bırakın 11’e 10’luk avantajı, Fenerbahçe sahada 2 kişi eksik olsa bile öyle bir pozisyonda golü düşünür, zaman geçirmeyi değil. Sarı- Lacivertliler’in bu kadar ürkek, tedirgin oynadığını hiç hatırlamıyorum. Resmen Pereira’nın korkusu, sahadaki oyuncularına yansımış. Fenerbahçe puan kaybeder, farklı da yenilir ama korkak olamaz.

Burası Fenerbahçe

Yönetici Selim Kosif’in Twitter’dan yazdıkları da adeta taraftarların sesi oldu. Umarım Sayın Kosif bu sözleri yönetim kurulu toplantısında da sarf eder ve birileri Pereira’ya, Fenerbahçe’yi çalıştırdığını hatırlatır. Son söz Kayserispor kalecisi Kayacan’a... Van Persie’nin serbest vuruşunda akıllara ziyan bir baraj kurdurdu. Yetmedi, saçma sapan bir bölgede pozisyon aldı. Golü yedikten sonra da kalkıp baraja, “Sizin yüzünüzden topu göremedim” diye söyleniyor. Sanki barajı kendisi değil, Volkan Demirel ayarladı...

Maçtan dakikalar

9. dakikada gelişen Kayserispor atağında Deniz, ceza sahası yayı üzerinden vurdu, top Volkan Demirel’de kaldı.
29. dakikada Nani’nin düşürülmesiyle Fenerbahçe, ceza sahası dışı sağ çaprazdan serbest vuruş kazandı. Topun başına geçen Van Persie doğrudan kaleyi düşündü ve müthiş bir gole imza attı: 0-1.
32. dakikada Biseswar’ın ara pasıyla ceza alanında topla buluşan Oğulcan’ın şutunda Volkan gole izin vermedi.
63. dakikada Yakubu’nun ceza alanında yakın mesafeden şutu yandan dışarı çıktı.
77. dakikada Biseswar soldan ortaladı, arka direkte yakın mesafede Derley kafayla vurdu, Volkan Demirel müthiş bir kurtarışla topu kornere çeldi.
82. dakikada Kayserisporlu Mustafa Akbaş, Fernandao’ya yaptığı faulun ardından ikinci sarı kartı gördü ve takımını 10 kişi bıraktı.
88. dakikada Zeki Yavru, sağ taç çizgisine yakın bölümden ortaladı. Bir anda falso alan top kaleye yöneldi, Volkan son anda kornere çeldi.

19 Ekim 2015, Pazartesi 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Pereira doğruyu buldu‘’

Celtic Park’ta Celtic karşısında 2-0’dan gelip beraberliği yakalamak gerçekten kolay bir iş değil. Fenerbahçe bunu, Pereira’nın doğru hamleleriyle başardı. Bu konuda Portekizli teknik adamı tebrik etmek gerek. Ancak işin bir de diğer boyutu var.

Fenerbahçe gibi bir takımın, kendisinden seviye olarak çok altta kalan rakiplerden bu kadar kolay gol yemesi büyük bir sorun. Ambrose’nin büyük hatasıyla Fernandao’nun farkı 1’e indiren golüne kadar da Sarı- Lacivertliler’in bırakın pozisyonu, neredeyse şutu bile yok. Üstelik Mehmet Topal-Meireles- Ozan Tufan üçlüsünden oluşan orta sahayla durumun böyle olacağı da gün gibi ortadaydı. Çünkü haftalardır bu oyuncularla pozisyon üretmekte zorlanıyor Fenerbahçe.

Galibiyet gelebilirdi

Vitor Pereira’nın Fernandao ve Diego Ribas değişiklikleri tam zamanında geldi. Bu değişikliklerden sonra Sarı-Lacivertliler oyuna dengeyi de, skora eşitliği de getirdi. 2-0’dan 2-2 büyük başarı ama Fenerbahçe maçı kazanabilirdi de. Celtic’in savunmadaki ikilisi Boyata ve Ambrose, en az Kjaer-Alves ikilisi kadar kötü ve hata yapmaya meyilli. Ambrose ilk golde güzel bir ikram yaptı. Eğer bu oyuncuların üzerine biraz daha baskı uygulansaydı, galibiyet de gelebilirdi.

Her şeye rağmen 3-1’lik Molde yenilgisinden sonra bu deplasmandan, hem de 2 gol geriden gelip 1 puan almak Sarı- Lacivertliler için iyi bir sonuç oldu.

Maçtan dakikalar

3. dakikada Lustig sağ kanattan ortaladı. Ceza sahası içi sol çaprazında topla buluşan Forrest şutunu çekti ancak yandan dışarı gitti.
28. dakikada Commons, sağ taraftan korneri kullandı. Arka direkte Griffiths vurdu, Fabiano müthiş bir kurtarış yaptı. Ancak dönen topu bir kez daha Griffiths tamamladı ve Celtic öne geçti: 1-0.
32. dakikada James Forrest sol kanattan çalımlarla ilerledi ve ortaladı. Ceza sahasında bomboş durumdaki Commons gelişine vurarak Fabiano’yu avladı: 2-0.
43. dakikada Ambrose’nin kalecisine kafayla attığı geri pas kısa düştü. Topu takip eden Fernandao düzgün bir vuruşla farkı 1’e indirdi: 2-1.
48. dakikada Nani’nin sol kanattan kullandığı kornere, Fernandao ön direkte iyi yükselerek kafa vuruşunu yaptı ve skora dengeyi getirdi: 2-2.
52. dakikada Meireles’in savunmanın arkasına attığı uzun topta, Fernandao iki oyuncu arasında kalesini terk eden Gordon’un üzerinde aşrttı ama top dışarı gitti.
59. dakikada Nani soldan korneri kullandı. Ceza sahasında oluşan karambolden sonra Van Persie kafayı vurdu ama top üst ağlarda kaldı.
60. dakikada ceza sahası dışında topla buluşan Diego, sert ve düzgün bir vuruş yaptı, Craig Gordon ayaklarıyla kurtardı.
69. dakikada Forrest’in sol çaprazdan ceza sahasına girmeden yaptığı vuruş kaleci Fabiano’da kaldı.
71. dakikada Griffiths uzaktan köşeye sert vurdu, Fabiano müthiş bir kurtarış yaptı.

02 Ekim 2015, Cuma 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Hafife almanın bedeli‘’

Grubun güçlü iki ekibi Ajax ve Celtic’li oyuncular, “Fenerbahçe liderliğin favorisi, Molde’nin şansı yok” tarzı açıklamalar yapıyor. Molde’nin hocası, “Nasıl olsa buradan puan alamayız” diyerek 3 as oyuncusunu, hafta sonundaki Rosenborg maçını düşünerek yedek bırakıyor... Böyle bir ortamda, grubun en zayıf halkası denilen takımdan, hem de kendi evinizde 3 gol yiyerek kaybediyorsunuz.

Evet, Fenerbahçe bu kupayı kazanabilecek kadro kalitesine sahip. Ancak bazı gerçeklerin de farkına varılmalı. “Kupayı kazanmak istiyoruz” diyen Pereira’nın kalede rotasyona gidip Fabiano’yu oynatması akıl alır gibi değil. Pereira’nın, ‘Kupa kazandıran metotları’, Süper Lig’de sorun olmayabilir ancak Avrupa’ya çıktığında sırıtıyor. Fenerbahçe kadro kalitesi olarak rakibinden ne kadar üstünse, Molde de fizik kalitesi olarak temsilcimizden o kadar üstün durumdaydı.

En golcüleri yedek

Takımın teknik direktörü maçı küçümseyip, yedek kaleciyi oynatırsa futbolcuların da rakibi küçümsemesi normal. Molde’nin hafife alınmaması gerektiğini, hücumlarda ne kadar tehlikeli olduklarını, Norveç ekibini izleyen herkes defalarca yazdı. Takımın en skorer ismi Kamara’yı yedek bırakarak Fenerbahçe’ye 3 gol attılar.
Kısacası Fenerbahçe, rakibi küçümsemenin bedelini çok ağır ödedi.

Maçtan dakikalar
22. dakikada Nani’nin sağ çaprazdan ortasında Volkan Şen müsait durumda kafayı vurdu ancak top kaleci Horvath’ta kaldı.
26. dakikada sağ kanattan topu sürükleyen Hoiland geriye çıkarttı, Singh gelişine sert vurdu, Fabiano çeldi.
28. dakikada Nani’nin uzak mesafeden sert şutunda kaleci Horvath, topu kornere gönderdi.
35. dakikada kullanılan Molde kornerinde Daniel Hestad, Ozan’ın müdahalesiyle yerde kaldı. Hakem Bastien, kale arkası hakeminin uyarısıyla penaltı kararı verdi.
36. dakikada Hoiland düzgün bir vuruşla topu ağlara gönderdi: 0-1.
42. dakikada Meireles’in uzun pasında savunmanın arkasına iyi sarkan Nani, gelişine vurdu ve köşeden topu filelerle buluşturdu: 1-1.
53. dakikada sağ kanattan Daniel
Hestad yerden ortaladı, arkadan ceza sahasına giren Mohamed Elyounoussi ön direğe koşarak kafayla vuruşunu yaptı ve takımını yeniden öne geçirdi: 1-2.
64. dakikada Molde’nin kontratağında
sağ kanattan ceza sahasına giren Hoiland uzak köşeye sert vurdu, top yan direkten döndü.
65. dakikada Martin Linnes çalımlarla ilerledi ve ceza sahası yayının üstünden sol ayağıyla düzgün bir vuruş yapıp Fabiano’yu avladı: 1-3.
73. dakikada Nani’nin, ceza sahası dışı sağ çaprazdan çektiği şut kaleci Horvath’da kaldı.

18 Eylül 2015, Cuma 02:30
YAZININ DEVAMI