Arama

Popüler aramalar

‘’Bu skor turu getirir‘’

Fenerbahçe, yıldızlarla dolu kadrosu ve yeni teknik direktörü Pereira ile ilk resmi maçına çıktı. Üstelik arkasında 45 bin kişilik bir taraftar ordusu vardı.

Sarı-Lacivertliler’in maça baskılı başlaması bekleniyordu ancak Pereira doğru bir şekilde sakin ve temkinli bir futbolu tercih etti. Fenerbahçe oyunun her anında dengeliydi. Buna rağmen özellikle ilk devrede Shakhtar’ın müsait pozisyonlar bulmasına engel olunamadı. Volkan Demirel’in eski günlerine dönmesi sayesinde Luce’nin öğrencileri bu pozisyonlarda skor üretemedi.

Artık baskı Shakhtar’da

Şükrü Saracoğlu’nda atılacak bir gol büyük avantaj olurdu. Yine de elemeli turlarda, taraftarın önünde gol yememenin önemi çok daha büyük. Fenerbahçe kalesini gole kapatarak büyük bir iş başardı. Artık Arena Lviv’de oynanacak karşılaşmada atılacak 1 gol, Sarı-Lacivertliler için 2 gol anlamına gelecek. Bu nedenle Shakhtar Donetsk çok daha stresli oynayacak.

Defansa zamanında müdahale

Fenerbahçe savunması, beklediğim gibi arkasına atılan toplarda çok fazla aksadı. Pereira zamanında önlem alıp defansı daha geriye çekince bu sorun aşıldı. Muhtemelen Ukrayna’daki mücadelede de Portekizli teknik adam aynı tercihi yapacak. Önümüzdeki hafta sağ bekte Şener Özbayraklı, forvette ise Van Persie’nin görev yapması, Sarı-Lacivertliler’in dün akşamki gücüne en az yüzde 30 artı katacaktır. Dün akşam fena görünmeyen Nani biraz daha kıpırdarsa, ibre iyice Fenerbahçe’ye dönecektir.

0-0 gerçekten çok iyi bir skor. Pereira ve öğrencileri rövanşta gol yese dahi sakin kalmayı başarırsa, turu getirecek skoru elde edecektir.

29 Temmuz 2015, Çarşamba 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Faturayı kendine kes İsmail Kartal...‘’

Sarı-Lacivertli futbolcular ve teknik heyet, Galatasaray-Beşiktaş derbisini önceki akşam hep birlikte izlemişti. Galatasaray'ın 2-0 kazanmasıyla aslında Fenerbahçe için de sezon bitmiş. Her şeye rağmen iddiasını son haftaya taşıyabilecek olan Fenerbahçe'nin maça çok daha hırslı, baskılı, istekli başlamasını bekliyordum. Sonuçta son haftada şampiyonluğun kazanılabileceğini-kaybedilebileceğini en iyi bilenler arasında Sarı-Lacivertli futbolcular. Ancak aynı son 3 haftada olduğu gibi yine böyle bir Fenerbahçe izleyemedik. Sanki oyuncular son haftalarda şampiyonluk inançlarını kaybetmiş gibiydiler.

Geç açıldılar

Maçın son yarım saatinde ise takıma sanki sihirli bir el dokundu, oyuncular bu işin daha bitmediğini hatırladı. Önce fark 1'e indi, ardından 10 kişiyken beraberlik yakalandı. Fenerbahçe galibiyet golünü de atabilirdi, o baskıyı kurdu. Ancak Caner'in itirazdan, Webo'nun ise insanlık dışı bir faulle kırmızı görmeleri belki de galibiyet şansını kaçırdı.

Tecrübeli takıma yakışmadı

Zaten ilk oyundan atılan isim olan Mehmet Topuz da saçma sapan bir hareketle kırmızı görmüştü. Fenerbahçe gibi tecrübeli bir takımda futbolcuların sinirlerine hakim olamaması da kabul edilemez. İsmail Kartal maçtan sonra hakem kararlarına yüklendi ama hiç kusura bakmasın, bu sezonki başarısızlığın faturasını başkalarına kesemez. Galatasaray'ın 4. yıldızı takmasının 1 numaralı sorumlusu İsmail Kartal'dır.

26 Mayıs 2015, Salı 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Kaptanın isyanı‘’

Galatasaray maçını kazanmış, Fenerbahçe’nin de Mersin’da mutlaka sahadan 3 puanla ayrılması gerekiyor. Tamam, avantaj Cim Bom’da ancak önümüzdeki hafta derbiyi Beşiktaş kazanırsa, Sarı-Lacivertliler yeniden avantajlı hale gelebilir.

Bu senaryoda, Fenerbahçe’nin maça çok baskılı, hırslı, istekli çıkması beklenir. Ancak öyle olmadı. Mersin’in iddiası yoktu, İsmail Kartal’ın öğrencileri de sanki bir hedefleri kalmamış gibi sahaya çıktı. Ne hırs vardı ne de istek. Varsa da izleyen bunu göremedi maalesef.

Körlemesine ortalar...

Mersin’in 50. dakikada da 10 kişi kalması da Fenerbahçe’yi kendine getiremedi. Organize atak olmadan, ceza sahasına körlemesine gönderilen toplarla gol arandı. Sarı-Lacivertliler uykudan uyandıran şey, 63. dakikada kaptan Emre Belözoğlu’nun oyuna girmesi oldu. Onun hırsı ve arzusu tüm takımı canlandırdı. Fenerbahçe peş peşe pozisyonlar bulmaya başladı.

Dahiyane değişiklik!

Kuyt, Sow, Webo önemli fırsatları değerlendiremedi. Artık herkesin umutları tükenmeye başlamıştı. İsmail Kartal da herhalde umutsuzdu ki 87’de Diego’yu çıkarıp Seçuk Şahin’i oyuna aldı!

Bu değişikliğin hiçbir mantıklı açıklaması olmasa da Fenerbahçe’ye galibiyeti getirdi! Tabelada Diego’nun ismini gören Emre, “Ribas mı? Hocam Diego çıkmaz” sözleriyle isyan etti. Bu isyanın ardından kaptan, 90+3. dakikada da topu aldı, tek başına taşıdı ve uzaktan müthiş bir golle Fenerbahçe’yi şampiyonluk yarışında tuttu. Golden sonra döktüğü gözyaşları da arkadaşlarına bir mesaj olmuştur herhalde.

18 Mayıs 2015, Pazartesi 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Çekirge bu kez zıplayamadı‘’

Sarı-Lacivertliler’in Sivasspor’u 3-2 yendiği maçın ardından, “Fenerbahçe, çekirge misalı Balıkesirspor ve Sivaspor maçlarında sıçradı. Muhtemelen Erciyes karşısında da kayıp yaşamaz. Ancak bu futbol, Mersin ve Başakşehir deplasmanları öncesinde umut vermiyor” demiştim. Ancak Kanarya beklentimi aştı, Erciyes’e takıldı.

Büyük bir takım düşünün. Maça adeta golle başlamış, 2. dakikada öne geçmiş. Tamam, tribünleri boş ama kendi sahasında oynuyor. Taraftarları tam, “Sonunda rahat bir maç izleyeceğiz” diye düşünürken 6. dakikada gol yiyor. Ve bu golü, yaklaşık 85 dakikada çıkaramıyor... Bunun hiçbir açıklaması yok. Hele ki karşınızdaki takım ligin sonuncusu olan ve deplasmanda sadece 10 puan toplayabilen Erciyesspor ise.

İsmail Kartal, Akhisar deplasmanındaki yenilgi dışında her kaybın ardından bir bahane buldu. Hatta daha da ileri gitti, “Ligin en iyi oynayan takımı Fenerbahçe’dir. Bunun aksini iddia edenler art niyetlidir” dedi. Elinde ligin en tecrübeli kadrosu var. Ancak bu ekip, deneyimli olmasına rağmen son haftalarda şampiyonluk baskısını kaldıramadı. Şimdiki Fenerbahçe’yi, geçtiğimiz sezon nisan ayında şampiyonluğunu ilan Ersun Yanal’ın ekibiyle kıyaslamak istemem. Ancak tamamen korunan, üstüne Diego gibi bir takviye yapılan o kadro şimdi bu durumdaysa, bunun tek sorumlusu İsmail Kartal’dır.
Çekirge bu kez sıçrayamadı. Mersin ve Başakşehir karşısında da sıçrayacak gibi durmuyor.

Maçtan dakikalar

2. dakikada sağ taraftan kazanılan korneri Diego Ribas kullandı. Ceza sahasında iyi yükselen Egemen Korkmaz kafa vuruşuyla topu ağlara gönderdi. Fenerbahçe adeta maça golle başladı: 1-0.
6. dakikada bu kez Erciyesspor sağ taraftan korner kazandı. Anıl köşe vuruşunu kullandı, savunmanın uzaklaştıramadığı topu önünde bulan Zoua bomboş pozisyonda golünü attı: 1-1.
18. dakikada ceza sahası dışından Caner Erkin’in kullandığı frikikte kaleci Gökhan topu direğin dibinden çeldi.
20. dakikada Vleminckx’in kafasıyla ceza sahasına indirdiği topu önünde bulan Oğulcan gelişine sert vurdu, meşin yuvarlak yan direkten döndü.
51. dakikada Caner Erkin’in soldan ortasında kaleciyi geçen topa Sow, kale sahası içinde vurdu, zoru başarıp üstten dışarı yolladı.
55. dakikada Alper Potuk soldan içeri katetti. Ceza sahasına girmeden yaptığı plase vuruşta Gökhan gole izin vermedi.
69. dakikada Fenerbahçe savunmasının çıkarken kaptırdığı topu Oğulcan bekletmede aşırtma bir vuruşla kaleye gönderdi. Üst direkten dönen meşin yuvarlağı Volkan kontrol etti.
71. dakikada Caner’in pasıyla ceza sahasına giren Diego sol çaprazdan vurdu, kaleci Gökhan kurtardı.
87. dakikada Alves’in ceza sahası dışının sol çaprazından kullandığı serbest vuruşta Gökhan yine müthiş bir kurtarış yaptı.
90. dakikada savunmanın arkasına sarkan Zoua, Volkan Demirel ile karşı karşıya kaldı. Vuruşunda tecrübeli kaleci gole
engel oldu.

14 Mayıs 2015, Perşembe 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Çekirge yine sıçradı‘’

Fenerbahçe bu sezon gol yollarında büyük sorun yaşadı. Ancak müthiş savunma ve kaleci performansıyla yarıştan kopmadı. Hücumdaki sorunlar çözülürken bu kez de savunma ve özellikle de Volkan Demirel’de büyük bir düşüş başladı. Volkan gibi tecrübeli bir ismin, böylesi final haftalarında bu kadar basit goller yemesi gerçekten inanılır gibi değil. İsmail Kartal’ın ilk iş olarak Volkan’daki bu formsuzluğun
nedenini bulup, çözmesi şart.

Şampiyonluk yarışında yaş ortalaması en yüksek takım Fenerbahçe. Bu durumun ‘tecrübe’ açısından Sarı-Lacivertliler’e avantaj sağlaması bekleniyordu. Bu beklentiler de boş çıktı. Fenerbahçeli oyuncular, sanki ilk kez şampiyonluk yarışı veren bir Anadolu takımında oynuyormuş gibi baskıyla baş edemiyor.

Fener’in şansı Sivas savunması

Sivasspor, son iki sezondur ligin savunması en sorunlu takımlarından biri. Bu nedenle bir türlü üst sıralarda tutunamıyorlar. Bir de defanstaki önemli eksiklerin bir bir sakatlanması, sorunu daha da büyük bir hale getirdi. Bu da Fenerbahçe’nin en büyük avantajı oldu. Sarı-Lacivertliler için iki kez geriye düştüğü karşılaşmayı kazanması bir başarı olarak görülebilir ama bunda Sivas’ın sıkıntılı savunmasının da payı büyüktü.

Fenerbahçe, çekirge misali, Balıkesirspor ve Sivaspor maçlarında sıçradı. Muhtemelen Erciyes karşısında da kayıp yaşamaz. Ancak bu futbol, Mersin ve Başakşehir deplasmanları öncesinde umut vermiyor.

10 Mayıs 2015, Pazar 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Bu kadar zor olmamalı‘’

Ligde son haftalara girilirken, şampiyonluk yarışındaki takımların peş peşe kayıplar yaşaması ‘ligin kalitesi’den çok 3 büyüklerin kalitesizliğini gösteriyor bana göre.

Fenerbahçe’nin kalan maçlarına bakıldığında tüm futbolseverler, “Balıkesir’i rahat geçer” yorumları yapmıştır. İsmail Kartal, “En zor maçlarımızdan biri” diyerek öğrencilerini motive etmeye çalışsa da futbolcular buna inanmamış belli ki... Neredeyse herkes, “Nasıl olsa rahat kazanırız” havasındaydı.

Tamam, Balıkesirspor artık son kozlarını oynadığı için can havliyle mücadele ediyor. Ancak iki takım arasında da büyük bir kalite farkı var. Dün akşamki futbol ve alınan sonuç Balıkesir’de olsaydı bu kabul edilebilirdi. Ancak Fenerbahçe, zirve mücadelesi verirken kendi taraftarı önünde ligin sonuncusu olan bir takımdan tek devrede 3 gol yemez, yememeli. Böyle bir maçta bu kadar zorlanmamalı.

3’ü de hak etmiyor

Fenerbahçe, tecrübesiyle ve yarıştaki takımlar arasında en başarılı savunmaya sahip olmasıyla bir adım öne çıkıyordu. Ancak kritik haftalara girilirken amatörce hatalar yapılıyor.

Beşiktaş ile Galatasaray bu haftaki maçlarını henüz oynamadı. Ancak son dönemdeki futbollara bakılırsa maalesef 3 büyüğümüz de ‘şampiyon performansı’ sergileyemiyor, 3’ü de zirveyi hak etmiyor...

03 Mayıs 2015, Pazar 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Bir taşla iki kuş‘’

Hafta sonunda ligde liderliği kaptıran Fenerbahçe’nin Bursa’da kupa maçına motive olup olmayacağı merak konusuydu. Özellikle de yönetimin her fırsatta, “Önceliğimiz lig, kupada favori değiliz” dediği bir ortamda...

Ancak İsmail Kartal, yönetimin aksi bir şekilde Türkiye Kupası’na da büyük önem verdiğini her fırsatta dile getirdi. Gençlerden ve yedek oyunculardan kurulu kadrolarla başlayan kupa macerasında turlar geçildikçe as futbolcular 11’deki yerini aldı.

Kontrol Bursa’da ama...

Bana göre bu sezon Türkiye’nin açık ara en iyi futbolunu oynayan Bursaspor karşısında, hem de 25 bin taraftarının önünde moralsiz bir şekilde sahaya çıktı Fenerbahçe. İsmail Kartal, rövanşı da düşünerek dün akşam önceliği savunma güvenliğine verdi. Zaten bu yüzden defans kurgusunu fazla bozmazken, ileri uçta önemli değişikliklere gitti. Oyunun kontrolü Bursaspor’da gibi görünse de pozisyonları bulan taraf kontrataklarla Sarı-Lacivertliler oldu.

Kartal, Timsah’ı durdurdu

Emmanuel Emenike, bu sezonki ‘en faydalı’ futbolunu oynadı. Gol atması tabii ki önemli ama ondan da önemlisi

kendisinden beklendiği gibi rakip savunmayı hep tedirgin etti. Ayağına gelen topları ezmedi. Ancak bu maça bakıp, “Emenike kazanıldı” demek için erken olduğunu da kabul etmek gerek.

Bursaspor, karşısında kim olursa olsun kendi futbolunu oynamaya çalışıyor. Bu sezon 3 büyükler bile birçok maçta bunu yapmadı, yapamadı. Şenol Güneş gerçekten çok iyi bir takım kurdu. Ancak İsmail Kartal, Timsah’ın en etkili isimleri olan Volkan Şen ve Bakambu’yu ligde olduğu gibi dün de başarılı bir şekilde durdurdu. Bu ikilinin etkisiz kalması otomatikman Fernandao’ya da tesir ediyor.

Bakambu ve Volkan’ın alternatifinin olmaması, Güneş’in en büyük sorunu.

Şans Fenerbahçe’yle

Galibiyete rağmen Sarı-Lacivertliler’ın son yarım saatte yarı sahasına kapanması büyük hataydı. Bursaspor her an golü bulabilirdi. Şans bu dakikalarda Fenerbahçe’nin yanındaydı...
Fenerbahçe, Bursa’dan istediğini alarak dönüyor. Kupada final artık daha yakın. Bu galibiyet ayrıca Eskişehir’deki darbenin ardından büyük de moral oldu. Ancak rövanşta Bursaspor karşısına, “Tur cepte” düşüncesiyle çıkılırsa büyük bir hüsran yaşanabilir. Timsah’ın bunu yapabilecek potansiyeli var.

29 Nisan 2015, Çarşamba 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Adım adım hedefe‘’

Silahlı saldırı sonrası tüm Türkiye büyük bir şok yaşarken, otobüsteki futbolcuların neler hissettiklerini tahmin bile edemeyiz. O oyuncular, bu acı olayın etkisinden hızlıca çıkmayı ya da o hislerin üstünü örtmeyi başardı ve dün akşam sahaya çıktı. Vahşi saldırının ardından oynanan ilk karşılaşmanın Şükrü Saracoğlu Stadı’nda olması, her anlamda Fenerbahçe’ye moral vermiştir kuşkusuz.

Mersin’de rakibini 2-1 yenen Sarı-Lacivertliler’in turu büyük ölçüde garantilediğine Mersin İdmanyurdu takımı bile inanıyordu. İstanbul’a gelirken önemli oyuncuların Mersin’de bırakılması da bunun göstergesiydi. İsmail Kartal, yedek ağırlıklı ama Sow, Topal, Kuyt ve Caner gibi asların da olduğu bir 11 tercih etti. Kuyt’ın daha 6. dakikada bulduğu golle de yarı final bileti garantilendi. Ardından fark geldi...
Dün akşamki maç için taktik ve teknik açıdan yapılacak fazla yorum yok. Bu galibiyet ve turu geçmek, yaşanan kâbus gecesinden sonra takıma bir nebze de olsa moral verdi.

Aziz Yıldırım, “Kupada iddialı değiliz” demesine rağmen her açıklamasında çifte zafer istediklerini söyleyen İsmail Kartal, Türkiye Kupası’nda hedefine bir adım daha yaklaştı. Şimdi sırada pazartesi günü Bursaspor’u yenip, ligde zirve yolunda önemli bir engeli aşmakta...

17 Nisan 2015, Cuma 02:30
YAZININ DEVAMI