Fenerbahçe’nin bu sezonki en önemli sorunu, son vuruşu yapamamak. Ligde girdiği pozisyonu değerlendirme oranı en düşük takım Sarı-Lacivertliler. Gol atamadıkça, tüm takımın öz güveni düşüyor. Bunun sonucu, bireysel hatalar ve yenilen basit goller olarak skora yansıyor. Bu sorun, mental kaynaklı. Teknik, taktik dokunuştan ziyade oyunculara psikolojik destek gerekiyor.

Kötü sonuç baskısı

Fenerbahçe, yarın akşam sahaya favori olarak çıkmayacak. Ancak haftalardır alınan kötü sonuçlar nedeniyle oyuncuların üzerinde bir baskı olacak. Teknik direktör değişimi de yeni bir ivme kazandırabilir. Koeman kadro tercihini yaparken oyuncuların form durumları kadar, Galatasaray derbisine yabancı olmayan, bu tecrübeyi yaşamış olmalarını da göz önünde bulundurmalı. Hasan Ali, Şener, Alper, Soldado gibi isimler bu açıdan ön plana çıkıyor.

Kilit orta sahada

Savunma hattının Hasan Ali, Skrtel, Neustadter ve Şener’le oluşması muhtemel. Orta sahada sakatlıklar nedeniyle zaten fazla alternatif yok. Ancak Jailson ile Eljif Elmas’ın yanında Alper Potuk’u oynatmak, ligin en zorlu deplasmanında orta saha dinamizmi açısından fark yaratabilir. Alper’i yıllardır gerçek pozisyonu olan orta saha yerine kanatlarda, forvette izledik. Bu durum formunu fazlasıyla düşürdü. Eljif-Alper ikilisi; dripling yetenekleri, enerjileri ve hücuma verdikleri katkıyla derbinin kilidi olabilir.

Farklı bir Soldado

Slimani’nin yokluğunda forvetteki tercih Roberto Soldado olmalı. Bunu sadece derbi tecrübesi bulunduğu için söylemiyorum. Soldado belki Sivas maçında çok fırsat harcadı ancak Frey’den çok daha fazla pozisyona girme kabiliyeti var. Derbilerin farklı bir motivasyonu olduğunu da düşünürsek, Sivas’takinden farklı bir Soldado izleyeceğimize inanıyorum.

Ayew solda, Benzia sağda

Gelelim kanatlara... Cocu’nun en büyük yanlışlarından biri, Andre Ayew’i bir türlü en verimli olduğu pozisyon olan sol kanatta oynatmamasıydı. Ayew’in kariyerine baktığınızda, çift haneli skorlara ulaşıp, oynadığı takımı neredeyse tek başına sırtladığı dönemlerde hep sol çizgide oynadığını görürsünüz. Koeman’ın sadece Ayew’in mevkisinde yapacağı değişiklik bile fark yaratabilir. Diğer kanatta ise Yassine Benzia ideal bir seçim olabilir. Adam eksiltme konusunda zaten yetenekli. Özellikle arka direkten ceza sahasına girecek olan Ayew’e atacağı isabetli toplarla ön plana çıkması muhtemel.

Tam Volkan’lık maç

Sarı-Lacivertliler’in Galatasaray karşısında oyuna hakim olmaya çalışacağını zannetmiyorum. Başakşehir ve Beşiktaş karşısında olduğu gibi geride kalıp; kapılan topları Alper, Eljif, Benzia ve Ayew ile hızlı bir şekilde rakip yarı alana taşıyıp doğrudan kaleye gitmeye çalışmak iyi bir seçim olabilir. Ne kadar iyi oynarsanız oynayın, özellikle derbilerde sonucu genelde atan ve tutan oyuncular belirler. Harun Tekin’in sezonun en iyi performanslarından birini sergilemesi şart. Maalesef o da kalede tedirgin oynuyor. Fenerbahçe bu sezon belki de sadece bu maçta Volkan Demirel’in tecrübesi ve soğukkanlılığına ihtiyaç duyabilir ama bu mümkün olmayacak gibi görünüyor. Harun’a güvenmekten başka çare yok.

İDEAL 11’İM

Harun

Şener

Neustadter

Skrtel

Hasan Ali

Jailson

Eljif

Alper

Benzia

Ayew

Soldado

Damien Comolli, neredeyse görev yaptığı her kulübe büyük umutlarla gitti, büyük tartışmalarla ayrıldı. Neredeyse hiçbir takımda arkasından iyi konuşan olmadı. Peki kariyeri sportif direktörlük yaptığı hiçbir takımda şampiyonluk yaşayamayan Comolli nasıl oluyor da böyle büyük kulüplerde görev alabiliyor? İngiliz gazetesi The Guardian’ın yazarı David Hytner, 2012’de Comolli’yle ilgili yazdığı bir makalede, Fransız futbol adamının yeni tanıştığı insanları, özellikle de yüksek mevkiye sahip olanları etkileme konusunda çok başarılı olduğunu ifade etti. Bir futbol adamı olarak hukuk fakültesini bitirmesi, güçlü iletişimi, birden çok dili akıcı bir şekilde konuşması ön plana çıkan özellikleri. Özellikle transfer başarılarını parlatıp, deyim yerindeyse kendini pazarlamayı çok iyi biliyor. Örneğin bir spor endüstrisi konferansında tanıştığı, ABD’li ünlü beyzbol menaceri Billy Beane’i kısa sürede etkiledi. Beane’in yakın arkadaşı John William Henry 6 Ekim 2010’da Liverpool’u satın aldı. Billy Beane, Comolli’yi göreve getirmesi için Henry’yi ikna etti. Böylece kabus gibi geçen St.Etienne macerasına rağmen 3 Kasım 2010’da Liverpool’da işe başladı...

Anderlecht, Fenerbahçe gibi sezona yeni bir yapılanmayla girdi. Neredeyse her bölgeye transfer yapıp, tam 15 yeni oyuncuyla sözleşme imzaladılar. Buna rağmen aslında sezona iyi başladılar. Lİgde 4’te 4 yaptılar ancak sonrasında sıkıntılı bir sürece girdiler. Avrupa Ligi’nde 2 maç sonunda puan alamadılar. Ligde ise 11 hafta sonunda lider Genk’in 6 puan gerisinde kaldılar.

3’lü defans

ısrarı Anderlecht Teknik Direktörü Hein Vanhaezebrouck ise 3’lü savunmada ısrar ediyor. Kanatlarda, genelde hücumda etkili isimleri oynatıyor. Bu sayede kalabalık bir oyuncu grubuyla atağa kalkıyorlar. Orta sahada ise kısa pasta başarılı, teknik kapasiteleri yüksek sayılabilecek Kums ile Trebel görev yapıyor. Bu bölgede yumuşak kaldıkları söylenebilir. Onların önünde oynayan Gerkens ile Bakkali, çok hareketli.

Dimata çok formda

İleri uçta, Cercle maçında hattrick yapan Landry Dimata, Fenerbahçe savunmasına ters gelebilecek bir isim. Hafif bir sakatlığı bulunuyor ancak oynaması bekleniyor. Mor- Beyazlılar, topa sahip olup, oyunu kontrol ederek oynamaya çalışıyor. Aslında bu, Fenerbahçe için avantaj. Sarı-Lacivertliler, Beşiktaş ve Başakşehir örneklerinde görüldüğü gibi karşısında hücum yapmaya çalışan takım olduğunda daha iyi performans sergiliyor.

Benzia’ya ihtiyaç var

Puansız Belçika temsilcisi ilk dakikadan itibaren baskı kurmaya çalışacaktır. İyi bir takım savunması, geniş alanlarda tehlike yaratan Bakkali ve Dimata’nın etkinliğini azaltır. Kanatlarda tek oyuncu kullanan Anderlecht karşısında oyunu çizgilere açmak en mantıklı çözüm. Kapılan topları hızlı ve isabetli paslarla kanatlara açmak için de Benzia’ya ihtiyaç var. Skoru 0-0’da tuttuğu sürece Fenerbahçe’nin galibiyet şansı yüksek.

Fenerbahçe’de merakla beklenen forma sponsoru AVIS oldu. Bu akşam Sivas deplasmanında kazanarak kötü günleri geride bırakmak isteyen Sarı-Lacivertliler, yeni sponsoruyla yeni bir sayfa açmanın peşinde...

Ali Koç’un müjdesini verdiği forma sponsorluğuyla ilgili resmi açıklama, yeni bir sayfa açmak için çıkılacak Sivas maçından saatler önce yapıldı. Otokoç Otomotiv A.Ş. ile AVIS markasının kullanımı konusunda 1+1 yıllık anlaşma imzalandı. Sponsorluk anlaşmasının bedelinin 35 milyon 500 bin TL+KDV olduğu duyuruldu. Sarı-Lacivertliler, yeni formasıyla ilk kez yeşil sahaya, 3 maçlık galibiyet hasretine son vermek istediği Sivas deplasmanında çıkacak.

Ölçüt Rize maçı

Fenerbahçe, bu sezonun en iyi futbolunu Beşiktaş ve Başakşehir maçlarında sergiledi. Her iki takımın da ortak noktası, Sarı-Lacivertliler’e karşı ‘oynamaya çalışmaları’ydı. Böylesi güçlü rakipler önünde sergilenen performans umut verse de bugünkü Sivas mücadelesi için Beşiktaş ve Başakşehir değil, 3-0 kaybedilen Rize maçı ölçüt olmalı. Neyse ki o deplasmanın aksine bu kez Martin Skrtel, savunmadaki yerini alabilecek.

Benzia oynamalı

Yiğido’nun hücum gücü, Rize’den çok daha iyi. Robinho, Emre, Muhammet gibi isimler her an skoru değiştirebilir. Ancak takım savunması konusunda Sivas’ın önemli zaafları var. Gol yollarında zorlanan Fenerbahçe, bunu avantaja çevirebilir. Ayew’in daha fazla sorumluluk alması, Frey’in mücadelesinden çok ofansif meziyetleriyle ön plana çıkması, kulübeye mahkum kalan Benzia’nın bu kez 11’de olup meziyetlerini sergilemesi için bir şans daha bulması; galibiyetin şifreleri olabilir.

Kısa mesaj

Fenerbahçe’de son dönemde futbol dışında neredeyse her şey konuşuldu. Kadro dışı kararları, antrenörlerin sabotaj iddiaları, Ali Koç’un büyük kredisine rağmen tribünlerin şimdiden takıma karşı cephe alması... Bu durumdan herkesin en çok da futbolcuların rahatsız olduğu kesin. Artık futbolla gündeme gelmek istiyorlarsa, bunu yapmak da onların elinde. Alınacak 3 puan, gerçek kazanımların küçük bir bölümü olacak.

Kim ön plana çıkar?

Ayew, yaptığı top kayıpları, zaman zaman umursamaz halleriyle taraftarı çıldırtıyor. Basında da Cocu’nun Ganalı futbolcuya fazla tolerans gösterdiği yönünde yorumlar var. Evet, tecrübeli oyuncu beklentilerin çok altında. Ancak şu da bir gerçek ki hücumda kısır olan Fenerbahçe’nin tehlike yarattığı tüm atakların ortak noktası, Andre Ayew’in bir şekilde içinde yer alması.

Bu istatistiğe dikkat!

Sivasspor, maç başına 13 şut ortalamasıyla bu alanda ligin lideri konumunda. 3. haftada 3-0 kaybedilen Kasımpaşa maçında tam 31 şut denemesi yaptılar. Kaleyi çok yokluyorlar ama isabet konusunda 4.5 ortalamayla 7. sıradalar. Fenerbahçe’nin bu zorlu deplasmanda galip gelebilmesi için, Harun Tekin’in gününde olması şart.

Fenerbahçe’de son dakika

Kasığından ameliyat olan Mehmet Topal ile henüz oynayacak seviyeye gelemeyen Tolga Ciğerci, bu akşam forma giyemeyecek. Durumu en çok merak edilen isim ise sakatlığı nedeniyle milli takımdan dönen ve arkadaşlarından ayrı çalışan İslam Slimani’ydi. Cocu, Cezayirli golcüyü zorlu mücadelede riske etmek istemedi ve Sivas’a götürmedi. Fenerbahçe’de cezalı oyuncu yok.

Oleksandr Zinchenko’nun ön plana çıkan özelliği, çok yönlü bir oyuncu olması. Kariyerine ofansif orta saha olarak başladı. Kanatlarda görev yaptı, orta sahanın merkezinde oynadı. Aynı Fabian Delph gibi Guardiola tarafından sol beke dönüştürüldü. Premier Lig gibi dünyanın en zorlu liginde, fazla zorlanmadan bu görevi üstlenmeyi başardı. Gerçek anlamda joker olması sadece saha içi yeteneklerine dayanmıyor.

Ne istediğini biliyor

21 yaşındaki oyuncu, mental anlamda da çok güçlü. Shakhtar altyapısından yetişti ancak Ukrayna’daki iç savaş nedeniyle ailesiyle birlikte Rusya’ya taşındı. Ukrayna ekibiyle sözleşmesi bulunduğu için yaklaşık 6 ay futbol oynayamadı. Buna rağmen bireysel çalışmalarla kondisyonunu üst seviyede tuttu, “Moskova sokaklarında her gün antrenman yaptım” diyerek o dönemi anlattı. 2015’in şubat ayında Rus ekibi Ufa’ya imza attı. Ama aklı hep İngiltere’deydi. Bunun için, o dönem Ufa’da forma giyen Arsenal’li Emmanuel Frimpong’dan İngilizce dersleri aldı. Her zaman hırslı, ne istediğini bir oyuncu oldu.

Cocu büyük şans

Zinchenko artık 21 yaşında ve kendini kanıtlamak için düzenli olarak forma giymek istiyor. Her kulüp için yeteneklerinin yanı sıra sadece futbol oynamayı düşünen oyunculara sahip olmak bir şans. Cocu’nun sezon başında istediği ‘enerjik orta saha’ transferi yapılamamıştı. Zinchenko bu açığı rahatlıkla kapatabilir. Belli ki Hollandalı teknik adam bu sezon tek bir taktiğe bağlı kalmayacak. Bu açıdan baktığımızda da çok yönlü yapısıyla Ukraynalı futbolcu, Fenerbahçe için ideal bir transfer olur. Cocu’nun Zinchenko’yla PSV’de birlikte çalıştığı da unutulmamalı. Kendisini yakında tanıyor. Bu nedenle en iyi verimi nasıl alacağını biliyor. Kısacası Oleksandr Zinchenko, Fenerbahçe’de birçok eksiği kapatabilecek kapasiteye sahip bir yıldız adayı.

Spartak Trnava, Çekoslavakya Ligi’nde en son 1972-73 sezonunda şampiyon olmuştu. Ülkeler ayrıldıktan ve Slovakya Ligi kurulduktan sonra ilk kez geçtiğimiz sezon mutlu sona ulaştılar. Bu büyük başarı sonrası teknik direktör Nestor ‘El Maestro’ Jevtic takımdan ayrılarak Bulgar devi CSKA Sofya’nın yolunu tuttu. Yerine gelen Radoslav Latal şu ana kadar büyük hayal kırıklığı yarattı. Aslında Trnava’nın durumu, Fenerbahçe’ye çok benziyor. Ligde alt sıralardan kurtulamadılar. Ancak Avrupa Ligi’nde Anderlecht önünde aldıkları galibiyet, onlar için büyük başarı oldu. Fenerbahçe karşısında en büyük kozları, mücadeleci yapıları. Sonuna kadar savaşacaklarına şüphe yok.

Skrtel tam zamanında

Ancak Kadıköy atmosferinde temsilcimizin erken bulacağı bir golle dirençlerinin kırılması ve farklı bir galibiyetin gelmesi muhtemel. Duran toplar ve ortalarla hücumda tehlike yaratıyorlar. Beşiktaş ve Rize karşısında bu topları savunamayan Fenerbahçe için Skrtel’in dönüyor olması büyük avantaj. Trnava’da sakatlığı bulunan sol bek Conka, İstanbul’a getirilmedi. İranlı golcü Ali Ghorbani ise iyileşti ve kadroda yer alıyor. Kanat oyuncuları Jirka ve Chanturishvili sezona kötü başlasa da Trnava’nın dikkat edilmesi gereken isimleri arasında.

Avrupa Ligi’ndeki 4-1’lik Dinamo Zagreb hezimeti olmasa, son iki hafta Fenerbahçe için işler yoluna girmeye başladı diyebilirdik. En azından ligde Konya deplasmanında alınan 1-0’lık galibiyet ve ardından Beşiktaş derbisinde iyi oyunla gelen 1-1’lik beraberlik yüzleri biraz olsun güldürdü. Bu hafta rakip, kötü bir sezon geçiren ve bunun sonucunda hoca değişikliğine giderek takımın başına Okan Buruk’u getiren Rizespor... Cocu, Konya ve Beşiktaş karşısında; ilk 4 haftaya oranla topu daha çok rakibe verdi. Her iki karşılaşmada da Fenerbahçe’nin topa sahip olma oranı yüzde 50’nin altında kaldı.

Okan Buruk kabusu!

Sarı-Lacivertliler, daha direkt ve hızlı hücumlarla sonuca gitmeye çalıştı. Cocu’nun kafasındaki oyun planı bu olmayabilir ancak şimdilik işliyor. Bu akşamki karşılaşmada da benzer bir senaryo izleyebiliriz. Gol yollarında ciddi bir sıkıntı yaşayan, şutlarda çerçeveyi bulmakta zorlanan Rize karşısında bu plan işe yarayabilir. Tabii Okan Buruk’la birlikte yaşanacak değişimi, değişimin bu mücadelede ne kadar sahaya yansıyacağını tahmin etmek güç. Ancak Buruk’un geçtiğimiz sezon Akhisar’ın başında Fenerbahçe’yi 3 kez mağlup ettiği de unutulmamalı.

Bu istatistiğe dikkat

Sarı- Lacivertliler, ligde geride kalan 6 haftada 21 isabetli şut çekerken bunların sadece 6’sında gol sevinci yaşayabildi. Fenerbahçe’nin galibiyet serisi yakalayıp üstlere doğru tırmanması için 21’e 6’lık bu oranı yukarılara çekmesi şart.

Kısa mesaj

Fenerbahçe, Beşiktaş karşısında uzun bir aradan sonra oyun olarak sınıfı geçti. Ancak şu an önemli olan güzel futboldan ziyade 3 puanla yola devam edip zirvenin daha fazla gerisine düşmemek. Bu nedenle sonuç odaklı bir Fenerbahçe izlememiz muhtemel.

Phillip Cocu’nun yaptığı kötü başlangıç aslında çok da sürpriz değil. 5 sezonda 3 şampiyonluk yaşadığı PSV’de de ilk sezonunda benzer sıkıntılar yaşamıştı. Üstelik PSV, yabancısı olduğu bir kulüp değildi. ‘Kendi camiası’ denilebilecek, bir süre U19 takımı çalıştırdığı bir takımdı.

Cocu, 2013- 14’te göreve başladığında kafasındaki plan topa sahip olan, oyunun kontrolünü elinde tutan bir takım yaratmaktı. Yıllarca Barcelona’da oynamış, Cruyff ekolünden gelmiş biri için düşünce anlaşılabilirdi.

6-2 milat oldu

47 yaşındaki teknik adamın oynatmak istediği futbol teoride güzeldi ama pratikte işe yaramadı. Sezona 3’te 3 yaparak başlasalar da ardından sert bir düşüş geldi.

6 maçta 4 yenilgi, 2 beraberliğin ardından ligin 16. haftasında kendi sahalarında Vitesse karşısında alınan 6-2’lik yenilgi milat oldu.

Cocu, ‘topa sahip olma, oyunu kontrol etme’ düşüncesinden vazgeçti. Elindeki kadroya uygun bir plan geliştirip, daha direkt oynayan bir anlayışa geçiş yaptı. Bunun meyvesini 13 maçta 11 galibiyetle aldı. O sezonu 4. bitirdi ama daha sonra 3 şampiyonluk geldi.

İlk 11 istikrarı önemli

Bunu Fenerbahçe’de başarabilir mi? Yapamaması için neden yok. Arkasında ona güvenen bir başkan var.

47 yaşındaki çalıştırıcının PSV’dekine benzer bir şekilde oynatmak istediği futboldan vazgeçip, realist bir yaklaşımla Fenerbahçe’nin kadrosundaki oyunculara uygun bir taktik seçmesi ve ilk 11 istikrarı yakalaması gerek.

Hollandalı hoca, oyuna müdahale konusunda da bana göre haklı eleştiriler alıyor. Maalesef PSV’de de kendisi hakkında benzer yorumlar yapılıyordu.

Kulübede pasif kalması, en zayıf yönü gibi görünüyor.

Türk yardımcı gerekiyor

Bu takıma Benzia ve Jailson da katılacak. Milli arada Cocu’nun birçok şeyi düzeltebilme şansı var. Bu süreçte yeni gelen oyuncuları da görerek yeni bir oyun planı yaratabilir. Bunlar, Hollandalı teknik adamın halletmesi gereken şeyler.

Yönetimin yapması gereken ise Cocu’yu rakipler hakkında daha iyi bilgilendirecek, destek verecek, kenardan oyuncuları ateşleyecek Türk bir antrenörü teknik ekibe katmak.

Bunun yanı sıra, eğer gerçekten Phillip Cocu’ya güveniliyorsa, onun arkasında olduklarını daha gür bir sesle tekrar etmeleri, taraftarlara, “Daha fazla sabır” mesajı vermeleri gerek.