Arama

Popüler aramalar

‘’Cenk'in gecesi‘’

Dün gece futbol adına birşey yoktu. Ama iki mükemmel gol ve tur vardı. Şenol hoca, Sivas maçı kadrosundan Sosa, Quaresma, Gomez ve Olcay’sız çıkarak maçı çantada keklik görmüştü. Skor 2-0 ve tur geldi. Her şey güzel. Başta da söyledik öncelikle futbol, ardından seyirci. Maç başladığı andan itibaren yanımızdaki locadan Skenderbeu seyircisinin her pozisyonda ayağa kalkmış olması maçta olduğumuzun farkında hissettirdi kendimizi. Skenderbeu takımı, bizim 1. Lig takımları gibi. Hakaret etmiyorum inanın öyle. Ama buna rağmen tatsız tuzsuz bir maç. Cenk Tosun; Hissediyorum bugünkü gazetelerde eminim herkes göklere çıkartacak. Ama attığının iki misli kaçırdı.

Beni utandırdı

Tolga Zengin; Defans Skenderbeu takımına öyle pozisyonlar verdi ki Allah’tan orada aylardır eleştirdiğim Tolga Zengin vardı. Dün umurunda mı bilmem beni utandırdı. Bence kaleci arayışları Tolga’yı biraz kıpırdattı gibi
görünüyor. Necip Uysal, Atiba iyi ki varlar. Dilimi eşek arısı soksun. Sezon başı Atiba konusunda hiç iyimser yazmamıştım. Ama gün geçtikçe hep beni utandırıyor. Olsun o beni utandırsın. Necip... Her zaman Necip
diyorum. Çünkü Beşiktaş takımında oynadığı zaman Sosa, Oğuzhan, Gökhan Töre, Quaresma hatta Gomez hepsi iyi oynuyorlar. Yani top ayaklarındayken iyi, top rakipteyken bir tane ısıran oyuncusu yok. Necip bu
konuda dört dörtlük. Ancak çok dengesiz girişlerinden dolayı bu kadar kart görmemeli.

Vedalaşmaları lazım


Dün gecenin sıkıntısı da; Beşiktaş atağa kalkıyor bir taraftan Gökhan Töre diğer taraftan oyuna girdiği andan itibaren Quaresma fıtık olmayaları bile fıtık eder. Yani topla vedalaşmaları lazım. Bunu da en iyi becerecek olan Şenol hoca. İşler şimdi iyi gidiyor. Nasılsa seyirci de yok. Fazla göze batmıyor. Ancak skor aleyhte olunca topun sibobunu aramak sadece bizi değil, Şenol hocayı değil, tribünde şimdi onları yere göğe sığdıramnayan seyirciyi de çıldırtabilir. Bu benim bir ağabey tavsiyem. Gerisi onlara kalmış. Lisbon galip. Şimdi Lisbon’da 15 gün sonra dananın kuyruğu kopar. İnşallah o kopan kuyruk Beşiktaş’ın olmaz.

27 Kasım 2015, Cuma 01:30
YAZININ DEVAMI

‘’Fatih Terim'e açık mektup‘’

Dün saat ikide Nevzat Demir Tesisleri’ndeydim. Beşiktaş-Altınordu U17 maçında. Bir tarafta Türkiye’nin en iyi alt yapısına ve oyuncu potansyeline sahip Beşiktaş, diğer
tarafta ise takımına tesis yönünden en iyi imkanları sunmuş Mehmet başkan. Bu iki güzide kulübün müsabakasında bir tane milli takım hocası yok! Akşam 19’da Başakşehir
Fatih Terim Stadı’na girerken bu yazıyı yazmak içimden geldi. Fatih hocam!! Senden ricam artık telefonla takımlardan oyuncu alma devri sona ersin. Genç Milli Takımlar’daki bu
hocalar, geldikleri takımlara yalakalık yapıyor. Telefonla oyuncu alıyor. Ondan sonra da ağlamayalım.

Defans SOS veriyor

Neyse biz Başakşehir Stadı’na gelelim. Gökhan Töre’nin yokluğunda Quaresma 90 dakika sahadaydı. Ama malesef mirasını yiyor. Beşiktaş ligin lideri, Sivasspor sondan ikinci.
Aslında olmaması gereken yerde. Hocası değişmiş ancak Beşiktaş’a kök söktürdüler. Siz bakmayın 2-0’lık skora. Sosa, Olcay, Gomez ilk yarı ve ikinci yarı malesef üç direk arasına topu gönderemediler. Defans her zamanki gibi SOS veriyor. Aatif ve 90 kilo ağırlığındaki Eneramo Kartal’a çok zorlu anlar yaşattı.

Hüseyin Göçek iyiydi

Beşiktaş taraftarına sesleniyorum neredesiniz? Bu maçlara gelmeyeceksiniz de hangisine geleceksiniz? Gerçi gelenler de rahat durmuyor. Takımı desteklemek yerine işleri güçleri hakemle ve Galatasaray’la uğraşmak. Hüseyin Göçek dün maçın sahadaki en iyilerinden bir tanesiydi. Ne yapsın gol attın da mı vermedi? Şenol hoca da otomatiğe bağlamış. Belki bu takımda en çok oynamasını istediğim oyuncu Necip. Onun bende yeri başka ama her maç Sosa-Necip değişikliğini biraz yadırgıyorum. Meteoroloji bizi yanıltmadı. Dün oyuncular birbirlerinden daha çok rüzgarla boğuştu. Çok sıkıntılıydı maç. Neyse ki kolay oldu. Ama her maç da böyle kaymak gibi takım bulamazsınız.

23 Kasım 2015, Pazartesi 01:30
YAZININ DEVAMI

‘’Güneşli günler yakın‘’

Pazar günü olağan divan toplantısı vardı. Toplantıya başkan Fikret Orman’ın açıklamaları ve Ahmet Nur Çebi’nin feryatları damgasını vurdu. Başkan Fikret Orman, kendi dönemi içinde yapılan tesisleşmeler ve mali durumla ilgili açıklamalar yaptı. Bir kongre üyesi ve divan üyesi olarak günün en önemli açıklaması Fikret Orman’ın “Artık Beşiktaş kulübünün kapısını kimse ‘alacağım var’ diye aşındıramaz” demesiydi. Ne günlerden ne günlere geldik. Kendi yağıyla kavrulan Beşiktaş, çok sıkıntılı günler geçirmişti. İlk defa bir divan toplantısında sportif başarılardan daha çok camiadaki karışıklıklar ön plana çıktı. Yani Fikret Orman şunu söylemek istiyor. Güneşli günler yakın!

Mehmet Baykan’a teşekkürler

Fulya, Beşiktaş’ın geleceği. Yıllardır buradan çıkan gençlerle tarihler yazdı. O kadar rezil bir haldeydi ki Fulya, Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan’ın bir gün Fulya’ya ziyaretinde rahmetli Orhan Saka’ın adına tertiplenen turnuvada Mehmet Baykan da hazır bulunmuştu. Fulya, Spor Bakanımız’ın da destekleriyle yıl başında mükemmel bir tesise kavuşuyor. Soyunma odalarıyla ve ideal bir tribün görüntüsüyle inşallah 2 ay sonra Beşiktaş’ın hizmetine sunulacak. Ben, baştan teşekkür edeyim spor genel müdürümüze. Alkışların en büyüğünü hak etmiştir.

Artık Beşiktaş’ın yakasından düşsünler!

Stadın keşifte 18 ton olan demirinin iş bitiminde 25 ton olması Divan toplantısının gündemine damgasını vurdu. Kulübün İkinci Başkan’ı Ahmet Nur Çebi’yi bir nevi Beşiktaş’ın aleyhine çalışmakla suçladılar. Bakın bizim baba mesleğimiz müteahhitlik. İnşaatta çalmak istersen bu, demir çimento ile olmaz. İşin yüzde 10’u çünkü. Bu konuda Ahmet Nur Çebi “Beylerbeyi toplantıları” diyerek serzenişte bulundu. Belli ki çok rahatsız olmuş. Olmaz mı, ben de olsam olurum. Başkan Orman sözün başında, “Ahmet Abi’ye teşekkür ederim” dedi. Biz de kendisine teşekkür ediyoruz. Bu stadın yapımında Fikret Orman’dan sonra en çok emeği geçen kişi. Benim asıl üzüntülü olduğum konu, geçen sene ekonomik durumdan dolayı söz verdikleri halde Fikret Orman’ı yarı yolda bırakan kişiler ve şampiyonluğu veren kişiler, şimdi de Ahmet Nur Çebi’nin emeklerini hiçe saymakta. Ya Beşiktaş’ın yakasından düşsünler ya da gölge ihsan etmesinler. Başka bir şey istemiyoruz.

17 Kasım 2015, Salı 01:30
YAZININ DEVAMI

‘’Yeter artık‘’

Bursa maçları Beşiktaş ve Beşiktaşlı için ayrı bir önem taşıyor. Yıllardır bitmeyen kin ateşi hep sıcak tutuluyor. Bunun tek sebebi de yöneticiler. Neticelere göre konuşuyorlar. Yazık olan sahadaki bu gençlere oluyor. Burada asıl problem Bursa taraftarında. Yeter artık. Ceza yemekten bıkmadınız mı? Yazık o oyunculara, Allah koruyor. Attığınız o su şişeleri, patlayıcı maddeler, çocukların bir tarafına gelmiyor. Kusura bakmayın bir araya gelince, ne oldum delisi oluyorsunuz. Delikanlılık bu değil. Maalesef kalabalıkta bilmem ama yalnızken rüzgardan bile korkarsınız. Her iki takım kadrosundaki 30 futbolcu dahil, bu kavganın sebebini bilmiyor, ayıptır, yeter. Bir müsabakada Beşiktaş ilk defa çok pas yaparak Bursa ceza sahasına yanaşamadı. Bu da gösterdi ki, Ertuğrul hoca Beşiktaş’ı iyi ezberlemiş. Ve oyuncularının da beynine yerleştirmiş. Atiba’yı etkisiz kılıp oyunu çok önde kabul etti. Bu da Beşiktaş’ı alıştığımızdan çok daha telaşlı bir ortama itti. Beşiktaş defansı oyunu kendi ceza alanı üzerinde kabul edince Bursa da çok rahat geldi. Kaptan Tolga ilk defa bu derece rakiple karşı karşıya kaldı.

Savunma diriydi

Bu ara şunu da açıkça söylemeliyim. Rhodolfo, Ersan İsmail ve Beck geçmiş maçların aksine oyundan düşmediler çok diriydiler. Bir ateş lazımdı oyuna. Ufak bir kıvılcım. Şenol hoca, Sosa’yı kulübeye çekerek, Necip’i de Atiba’nın yanına alarak hem Atiba’yı rahatlattı hemde orta alanda üstünlüğü kurdu. Başarılı bir isim olan Mete Kalkavan’ın saati 85’i gösterdiğinde ilk defa Beşiktaş geçmiş maçlar gibi arka arkaya 5-6 pas yaparak bu trafikte topla buluşan Oğuzhan’ın ön direğe vurduğu güzel golüyle Beşiktaş, hem bu milli takım arasını rahat geçirip hemde en yakın rakip ile arasını muhafaza ederek tatile çıktı. Yalnız bir konu var. Aynı alıştığımız Dany. Gideni indiriyor. Yalnız akıllanmış, Beşiktaş’a şampiyonluğa sebep olan pozisyon gibi değil. Bu sefer ceza sahası dışında indiriyor. Kalkavan’ın ona bu kadar müsahama göstermesini yadırgadım.

09 Kasım 2015, Pazartesi 01:30
YAZININ DEVAMI

‘’Atiba Hutchinson!‘’

Lig maçları dahil çoğunda eleştirdiğim bir isimdi. Topla bu kadar çok buluşmasına rağmen yan pas ve takımda pas yüzdesi en yüksek oyuncuydu. Ben bu konuya hep eleştiri getiriyordum. Ama dün Atiba hepimizi utandırdı. Başta beni. Pozisyon kesti, golü önledi. Gol aradı. Kısacası futbol adına her şeyi yaptı. Sezon başından beri Beşiktaş’ın oynadığı yerli yabancı müsabakalarda en çok sıkıntı yaşanan bölge defansıydı. Her maç mutlaka rakip kaleyi daha doğrusu 3 direk arasını buluyor. Ne yazık ki, aynı sıkıntıyı kendi kalesinde de yaşıyordu.

Defans sağlamdı

Ersan’ın kıymetini yokluğunda anladık. Kasımpaşa maçında dikiş tutturamamıştı. Yani yamalar işe yaramıyordu. Ama dün, Beşiktaş’ın en sağlam halkaları defansıydı. Çok top kaybı oldu. Daha çok, Atiba’dan ilerki bölgede. Yani Olcay, Oğuzhan Sosa ve Gökhan Töre de. Ayrıca Gomez yalnız kaldığında forvete pek bir baskı da yoktu. Rakip yürüye yürüye geliyor. Ve üzüldüğüm nokta çok rahat 3 puanın kazanılacağı ve işin biteceği bir maçtı. Ama dedim ya, Atiba’dan ötesi topun sibobunu bu kadar çok arayınca hele bir de çizgi kalecisi Tolga olunca kaybolan 2 puana da üzülmemek elde değil diye düşünüyorum. Başlığım, ‘yalnız adam Gomez’ diye olacaktı. Gol pozisyonu dahil bir takımın santrforu bu kadar yalnız olmaz.

Bayram görünmedi

İkinci yarı Quaresma hariç yan top gelmedi. Ve arkadaşları Gomez’i de malesef oyun içinde aramadı. Bakın 53. dakika Gomez, ilk kafa topuna çıkıyor. Ve 58. dakikada Töre ilk defa kenardan orta yapıyor. Yani kısacası dün gece Vodafone Arena da olsa 24 bin 690 seyirci stadı full gösterirdi. Olimpiyat Stadı’nda konum itibarıyla aynı coşku yoktu ama arefeyi görmüştü. Ancak bayramı görmek nasip olmadı.

06 Kasım 2015, Cuma 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Karadeniz inadı‘’

Şenol hoca, Antalya kadrosunu bozmadı. Sadece, sarı kart çezalısı Ersan dışında kadro yine aynı. Halbuki maçtan maça değişmesi gerek. Sosa konusunda bencil. Şenol hocanın yerinde olsam önce Sosa’yı yazar, sonra 10 kişiyi yerleştiririm. Buna dün gecenin en zayıf halkası Tolga dahil. 6 pasın dışına çıkmadı. Beşiktaş oyuna çok telaşlı başladı. Halbuki Kasımpaşa takımının ligdeki konumunu biliyoruz, ligin en az gol yiyen takımı. Sabır yok. Seyirci bağırıyor “Kartal gol gol” diye. Bir an önce netice alınmak isteniyor. Tamam da sahadaki diziliş bunu söylemiyor. Beşiktaş’ın kalbini, ciğerini çok iyi bilen Rıza hoca, hem kendini hem de oyuncularının ezberini atmış. Geri 4’lü önüne Atiba ve Necip’i yerleştiren Şenol hoca çıkmıyor ya da Rıza hocanın talebeleri çıkartmıyor desek daha doğru. Oğuzhan, Quaresma, Olcay istedikleri topları alamıyor, tabii ki gol ümidi Gomez de yalnızları oynuyor. Gol için tek yol kalıyor; ölü toplar. Nitekim Rhodolfo ile beraberlik golü geliyor.

En büyük ders Tolga’ya

Dedik ya, en zayıf halka Tolga. Hocada Karadeniz inadı. Önce sağlam halkayı sahaya sür, sonra alternatifleri ararsın. Yani Töre, Sosa, ne şartlarda olursa olsun ilk 11’de sahada olmalı. Top artık yan pas değil, ileri oynanmaya başlandı. Biz maç böyle bitecek derken Çakır penaltı çaldı. Bir ümit daha derken Oğuzhan’ın penaltı golüyle en azından Beşiktaş mağlup olmaktan kurtuldu. Şenol hoca da bu maçtan çok ders çıkarmıştır ancak en büyük ders de Tolga...

31 Ekim 2015, Cumartesi 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Siyahla beyaz‘’

Stat yeni açılmış, görüntüsüyle zemini Siyah-Beyaz kadar farklı! İklim de farklıydı. 3 gün önce Rusya’da derece -5, dün 20. Beşiktaş, çekinerek geldiği Antalya’da dört köye dönüyor. Gökhan Töre-Sosa yok. Ancak Beşiktaş öyle bir takım ki bunu Şenol hoca başardı. Çıkanla giren farketmiyor. Necip’in attığı golü bir kenara bırakıyorum. Dün sahanın Quaresma ile en iyisiydi. Şenol hoca, Quaresma’ya sabretmesi lazımdı. Hazır iyi oynarken, bırak oynasın. Gomez’i çok beğendim. İdeal bir santrfor. Keşke onu takım arkadaşları daha iyi anlayabilseler. Hem takım oyuncusu hem de netice oyuncusu. Antalya evinde namağlup. Mükemmel bir stada sahip olmuşlar. Beden terbiyesini tebrik etmek lazım. Darısı Beşiktaş’ın başına. Çoğu bitti azı kaldı.

Eto’o’ya asist!

Fakat bu güzel stada bu zemin yakışmadı. İsmail Köybaşı, dünkü maçı bir daha izlesin. ‘Ben nerede hata yapıyorum’ diye. Artık Beşiktaş’a gelmiş bir futbolcu, topu göbeğe oynamaz. Eto’o’ya mükemmel bir asist yaptı. Olcay, bir gol kaçırdı, idmanda kaçırmaz insan. Rakip Antalya, telafisi mümkün. Bu tür pozisyonlarda acele etmemek lazım. Müsabakanın hakemi İlker Meral, benim beğendiğim bir hakemdi. Ama pozisyon içerisinde olmayan Ersan’a bir kart gösterdi, haftaya Kasımpaşa maçında yok. Bu oyuncular maç başına ücret alan arkadaşlar. Maçı idare etmek değil, maçı yönetmek önemli olan.

Aklım Ersan’ın kartında

Necip, bu takımda benim için çok özel olan futbolcu. Beşiktaş defansının rahat olabilmesi için Oğuzhan’ın yanında Atiba değil, Atiba-Necip oynaması lazım. Oğuzhan da en azından özelliklerini sahaya koyup, yeteneklerini sunması lazım. Stresle gidilen bir deplasmandı Antalya. Kendi sahasında bu sezon puan kaybı yoktu. O açıdan Beşiktaş’ın bu galibiyeti önemlidir. Zor deplasmandı. Ummadığı kadar kolay oldu. Dört köşeydi Beşiktaş. Benim aklım hala Ersan’ın gördüğü kartta. Bu kadar ucuz olmamalı.

27 Ekim 2015, Salı 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Yazık oldu‘’

Uzun soluklu bu müsabakalarda alınan her puan kıymetlidir. Beşiktaş dün ceza sahasına kadar gidip birçok pozisyonda golü bulamadı. Yalnız Şenol hocaya bir sitemim var. Oyuncuya yer aramayacak. Yerin adamını oynatacak. Top ne kadar çok bende kalırsa, istediğini alırsın. Onun içindir ki dün gece topla oynama süresi Beşiktaş lehine. Ancak ceza sahasına kadar tamam. Ya ceza sahası üstünde topu bir türlü Gomez’le buluşturamadılar. İnanın yazık oldu. İzlemeyenler bilmelidir ki, Beşiktaş’ın hakkı dün kesinlikle 3 puandı.

İlk şut 38’de


Şenol hoca da bunu bilmiş olacak ki sahaya çıkardığı kadro ofansif bir kadro. Defansın önünde Atiba’dan başka oyuncu yok. Lig maçlarında olduğu gibi şu ceza sahası üstündeki yan pas yapma alışkanlığından bir kurtulsalar, bilmelilerki Gomez bu takımın oyuncusu. Bakın top üstünlüğü Beşiktaş’ta ilk şut 38. dakikada Oğuzhan’dan geldi. Gökhan Töre, Gomez net pozisyonları harcadılar. Beşiktaş’tan gol beklerken 53. dakika Sosa ile Beck al gülüm ver gülüm yaparken, kısacası topun sibobunu ararken Beşiktaş, Maicon Marques tarafından kalesinde golü görüverdi.

Direnç arttı, gol geldi

Şenol hoca bu dakikadan sonra rakip üstüne gelmeye başlayınca alışkanlık haline geldi ve Sosa’yı değiştirdi. Bu değişiklik orta sahada Beşiktaş’ın direncini artırdı, nitekim de ceza sahası üzerinden kaleye çekilen ikinci şutla 1-1’i yakaladı. Dedik ya bu tür maçlar iki ayaklı maçlar. Bunun İstanbul’u da var. Ancak şunu belirtmek isterim ki, Beşiktaş’ın dün geceki en büyük şansı müsabakanın hakemiydi. Taviz vermedi kimseyi konuşturmadı ve gösterdiği kırmızı kartta yerindeydi. Beşiktaş’ı şimdi 90 derece bir değişiklikle Antalya seyahati bekliyor. Bir taraf 0 derece, bir taraf 30 derece. İnşallah futbolcuların metabolizması bozulmaz. Kısacası Beşiktaş takım halinde iyiydi. Hele haftalardır eleştirdiğim Atiba bile dün gece gözüme çok hoş geldi. Tebrikler Şenol hoca, tebrikler arkladaşlar.

23 Ekim 2015, Cuma 02:30
YAZININ DEVAMI