Arama

Popüler aramalar

‘’Yıllardır aynı senaryo‘’

İki gün önce Merkez Hakem Kurulu açıklandı. Metin Tokat, Erol Ersoy, Kadir Tozlu, Alican Lakot, İlhami Kaplan kurula girdiler. Ancak 3 İstanbul üyesi belli değil. Zaten Yusuf Namoğlu’nun işi yürütmesi İstanbul’u elinde tutmasına bağlı. Bu yazı çıktığında belki İstanbul listesi de açıklanacak. Ancak açıkça söylüyorum. Yıllardır MHK’da değişen hiçbir şey yok (gelen ağam giden paşam!). Bütün hakemler de bunu biliyor. Herkesin mevcut MHK’da da, hakem camiasında da adamları var. Herkesin hakemleri belli. Bütün MHK’nın niyeti, kendi hakemlerini yukarı çıkarmak. Bu durum asla değişmeyecek. 5-6 ayda bir Türkiye’de hakem kurulları değişmekte. 6 ay sonra göreceksiniz ben yine bu yazıyı sizlere sunacağım. Çözüm ne? Bunu bir televizyon programında söyledim. 80’den sonra yöneticilik, hakemlik yapmış herkesi, THY’den kiralanacak Boeing 757 uçağına bindirip, Okyanus’un ortasına atacaksın! (ben de dahil). Ondan sonra Türk futbolu kurtulacak. Buna ‘hayır’ diyen kim varsa gelsin, onu ikna edeyim. Evet, Türk futbolunun kurtulmasını istiyorsan üç ay içerisinde herkesin künyesi çıkarılmalı ve hamle yapılmalı. İşte futbolumuzun kurtuluşu... Yoksa mevcut isimlerle aynı olaylar yaşanmaya devam eder. Devletimiz, ordumuz nasıl FETO temizliği yapıyorsa, sadece FETÖ’cular için değil, Türk futbolunda görev yapan herkesin peşinden gidilmeli.

Daha ne bekliyosunuz?

Dönelim Beşiktaş’a... Transfer sezonu bitti bitiyor. Menacerlerin ortaya attığı bir çok oyuncunun ismi geçiyor. Yahu önünüzde Sosa var. Gidin karısını kalmaya ikna edin, işi bitirin. Bu çocuk Nevzat Demir’de idmana çıkmıyor mu? Ben mi kadroya sokayım? Şenol hocaya sitemim var bu konuda. Suya sabuna dokunmuyor. Olur mu hoca? Sosa’nın da, Gomez’in de işini sen bitireceksin. Bu çocuklarla sen yaşayacaksın. Hazırlık döneminde her yöneticiden bir laf çıkıyor. Oyuncu böyle kazanılmaz. Gomez de, Sosa da bu takımın olmazsa olmazı. Siz hâlâ bataklıklarda, kulüplerinin kadroya almadığı, bir işe yaramayan oyuncular alıyorsunuz. Evet, ondan sonra da menacerlerin esiri olup, ister istemez bize fırsat veriyorsunuz. Kısacası konuşturuyorsunuz. Yapmayın da konuşmayalım.

Altyapıya huzur geldi

Metin Albayrak’ın başkanlığında, Gökhan Keskin ve Fikret Demirer’in altyapıda görevlendirilmesi huzuru getirdi. Göreceksiniz Gökhan ve Fikret’in çabalarıyla önümüzdeki sezon en az bir, devam eden sezonlarda da en az iki oyuncu A takımda düzenli forma şansı bulacaktır. Bu konuda iddialıyım. Neden? Çünkü ikisi de hayale değil, takıma yatırım yapıyor. Yakında ortaya çıkar.

05 Ağustos 2016, Cuma 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Küskünlük bitmeli!‘’


Yeni sezon başlıyor. Beşiktaş hazırlık kampından döndü. Takımı, 135 dakika televizyondan seyrettim. Sadece Cenk Tosun gözüme olumlu geldi, diğerleri hakkında bilgi sahibi olmak ne mümkün! Sosa’nın yeri doldurulamamış, defans hâlâ, “Hazır değiliz” diye bağırıyor. Bu takımı teknik açıdan sezona hazırlayacak kişi tabi ki Şenol Güneş... Ancak kadro zenginliğini yönetim sağlayacak. Gidenlerin yerini yönetim dolduracak ve Beşiktaş camiasına yakışır bir takım yaratacak.

Ne yazık ki yönetim, bu kritik günlerde birbirine girmiş durumda. Görev dağılımı yapılmış, ama herkes birbirinin görev alanında cirit atıyor. Yönetim dışından bazı kuklalar da işe tuz biber ekiyor.
Zararın farkında değiller

Takımın borcunu biliyor musunuz? Bir daha hatırlatayım; 2 milyar lira... Yazık, bu yancılar, yalakalar ceplerini dolduracak diye hedef transferler maalesef gecikiyor. Biz dışarıdan bunu tiyatro izler gibi izliyoruz. Umut Güner, eğer yetkiliyse tamam... Ahmet Nur Çebi, yetkiliyse tamam... Peki bu iki isim niye birlikte çalışmazlar. Ayrı ayrı hareket etmek zorundalar mı? İki sezondur Ahmet Nur Çebi, başkanı arkasına alıp uyguladığı transfer politikası ile Beşiktaş’a yeni bir yol açtı. Beyler bu sezon işimiz zor. Takımımızın, Şampiyonlar Ligi’nde hem parasal hem de itibar olarak yukarı çıkması için herkesin Beşiktaş’a destek olması lazım. Bazı abilerimiz ise verdikleri zararın farkında değil. Bu kişilerin acilen köşelerine çekilmesi, yönetimin işine karışmaması lazım. Buna ben de dahil...

Hesap sormasını biliriz

Benim işim altyapı zaten. Ama öyle abilerimiz var ki, hakikaten bu kulübün içine dinamit koyuyorlar. Onlara yalvarıyorum! Bu ikilik hiç kimseye fayda getirmez. Ahmet Nur Çebi ile Umut Güner arasındaki küskünlük bir an önce bitmeli. Çünkü bu durum Beşiktaş’a zarar veriyor. Artık bazı kişiler Beşiktaş kulübü ile ilgili yorum yapmasın. Madem yöneticileri seçtik. İşi onlara bıraksınlar. Çünkü biz kongre üyeleri, seçtiklerimizden kongrede hesap sormasını biliriz.

02 Ağustos 2016, Salı 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Şenol güneş nerede?‘’

Bir ay sonra maçlar başlıyor. Beşiktaş’ta hâlâ transferler devam ediyor. Takıma en son Brezilyalı Adriano katıldı... Gomez elde tutulamadı. En önemlisi Sosa gitti gidiyor. Sosa, Beşiktaş için az değil, çok şey... Bir de üstüne üstlük yabancıları korkutan darbe kalkışması da işin tuzu biberi oldu. Kısacası sezonun başlamasına çok kısa bir süre kala kriz iyi yönetilemedi. Bu krizi yönetecek
kişi Şenol Güneş değil, Nevzat Demir’den çıkmayan, güvenlik kamerasına bile konuşan yöneticiler. Yönetici dediğin; Fulya’ya, Akaretler’e, Nevzat Demir’e gelip - giden, oradaki insanlara hava atmaya çalışan, cebinden de 5 kuruş para vermeyen kişiler olmamalı. Kısacası kulübün şu anda içine sürüklendiği duruma ‘dur’ diyenlerden oluşmalı. Kulübün borcu zaten 2 milyar lirayı geçiyor. Bu aşamada yöneticilerden istediğimiz sadece kulübü en iyi şekilde temsil etmeleri. Gazetecileri arayıp, takımı, antrenörü, başkanı şikayet ediyorlar. En kötüsü, “Adımı sakın yazmayın” deyip,
birlikte yola çıktığı yönetici arkadaşlarını şikayet edenlere ise ne demeli...

Tamer Tuna’ya iş düşüyor

Bu kaos ortakımda kadroya bakıyorsun, kendi çocuğumuz 58 kez milli olmuş Ümit Karael yok. Adana Demirspor’a veriliyor. Her ne olursa olsun profesyonel ligimizde eğer altyapıdan yetişmiş bir bek bulunmuyorsa, bu ayıp anlı şanlı kulüplerimize yeter de artar bile...

“Şenol Güneş bu işin neresinde” diyeceksiniz? Trabzonspor’da, Bursaspor’da hatta milli takımda yaşadığı ve yaşattıklarını biliyoruz. Biz onu; gençleri Türk futboluna hediye etmesi cesaretiyle
tanıdık. Ancak Şenol Güneş ketumdur, soğuktur. Belki yönetim kendisi ile diyalog kurmakta zorlanıyor. Parayı da çok sever ama adamdır... En azından Beşiktaş takımının, sağlıklı, kişilikli bir hocası var. Şimdi hocaya bütün bunları anlatması gereken kim? Tabii ki yardımcısı, Beşiktaş’ın eski sağ beklerinden Tamer Tuna... Tamer Tuna hocama bundan sonra büyük iş düşüyor.

Planlama şimdiden yapılmalı

Allak bullak olmuş Beşiktaş altyapısının başına Gökhan Keskin, Fikret Demirel geldi. Göreceksiniz, bu ikili önümüzdeki sezonlarda yıldız adayı gençlerimizi 1’er 2’şer A takımına verecektir. Çünkü yakından takip ediyorum, Beşiktaş altyapısı bundan önceki dönemlerde kadro zenginliğini yine Gökhan Keskin döneminde yaşadı. Tamer Tuna ise bu ikili ile şimdiden diyaloğa girmeli, Şenol Güneş’in isteklerini iletip, gelecek yılların planlamasını şimdiden yapmalı...

26 Temmuz 2016, Salı 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Neler oluyor?‘’

Transfer sezonu açılalı 1 ay oldu. Beşiktaş’ın hâlâ somut bir transferi yok. Transfer sorunu benim için ikinci planda kalıyor. Asıl problem mevcudu muhafaza etmek. Sosa, Atiba, Gomez... Bu çocuklar kendi çocuklarımız. Transfer sorunlarının şimdiye kadar bitmesi gerekirdi. Nasip olmadı Beşiktaş’a şöyle sezon açılışında tam kadro sahaya çıksın... 20 gün sonra Süper Kupa, daha sonra Şampiyonlar Ligi grupları... Şenol Güneş’in kafası iki elinin arasında, sorunlar içinde yüzüyor. Ne olduysa bu menacerler yüzünden oldu.

Balık hafızalıyız, unuturuz!

Yıllardır yalvarıyoruz. Fikret Orman’ın etrafındaki yalakalar-asalaklar bir an evvel kovulsun, yakasından düşsün diye. Şimdi durum iyi. Stat açılmış, şampiyonluk gelmiş. Biz Türkler, balık hafızalı bir milletiz. 2 hafta sonra alınacak kötü neticelerle bunların hepsi unutulur. Burada yönetimin de büyük suçu var. Ülkemizin başından müthiş bir bela geldi geçti. Tanrının sevgili kuluyuz, teğet geçti, ucuz atlattık. Ancak artçılara bakınca Beşiktaş’ı çok büyük felaketler beklemekte. Para yok. Para olmayınca zamanla itibar da kaybolur. Bu olaylardan sonra Beşiktaş’a futbolcu da gelmez. Ama demezler mi ‘bu olaylar öncesinde nerelerdeydiniz’ diye.

Menacerlerden kurtulun

Beşiktaş, şu zamana kadar işi çoktan bitirebilirdi. Şu asalak menacerlere yol veren yöneticiler, bu sıkıntılara katlanmak zorundalar. Gidişat onu gösteriyor. Öyle bir zamandayız ki, kendi düşen ağlamaz. Düşenin de dostu olmaz. Üzülüyorum... Hem de çok üzülüyorum. Fikret Orman’ın dününü bildiğim için, yarın da yanında yine biz varız. Çünkü biz onun abisi sayılırız. Eğer Beşiktaş’ta huzuru yaşamak istiyorsa, yarından tezi yok çevresindeki asalaklardan kurtulması lazım. Ben abisi olarak ancak bunu söylerim.

İhale sana kalır hocam!

Bir lafım da Şenol Güneş’e. Büyük takımda hoca olmak sessiz kalmak değil. Masaya yumruğunu vurmak zorundasın. Hocam şunu açıkça söyleyeyim. Olumsuz bir neticede ne Fikret Orman yönetimi, ne takımdaki oyuncular... İhale sana kalır hocam. Bu kulüpten ilk kovulacak olan sensin. Bu sebeple masaya yumruğunu bir an önce vur. Bu iş Eren Derdiyok’la olmaz. Kusura bakma da Tolga Zengin’le de yaralar sarılmaz. Utku Yuvakuran’ı ne yap yap kadroya koy. Kazanan Beşiktaş ve sen olursun. Ne olur artık bu Ahmet Bulut’tan vazgeçin. Yetmedi mi menacerler? Bir kulüp manacere nasıl borçlu olur. Araşırmaya lüzum yok her şey ortada.

23 Temmuz 2016, Cumartesi 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Bu sözüm yabancılara!‘’

Bu girişimi ben Beşiktaş açısından değerlendirmek istiyorum. Geçen sezona damgası vuran şampiyon bir takım oluştu. Vo dafone Arena ile birlikte 5 yılı gara ntiye alacak bir kulübün temelleri atıldı. Ancak talihsiz son darbe kalkışması, en büyük zararı Beşiktaş’a verecektir kanaatindeyim. Her şey yoluna girmişken; Sosa, Atiba ve Mario Gomez’in aileleri ve kendileri ikna edilmişken, patlayan bu talihsiz olay, takım içi dengeleri bir anda bozdu. Futbolcular bu yaşananlardan ürkünce, yeniden farklı şeyler dü şünmeye başladı.

Bir dadika beyler, siz kaç yıldır bu ülkede yaşıyorsunuz? Kaç yıldır Tü rkleri tanıyorsunuz? Her gittiğiniz yerde ve mekanda sevgi ve itibardan başka ne gördünüz. Beyler burası “Muz Cumhuriyeti” değil. Sizler de gördünüz, Türk insanı darbecilere karşı aslanlar gibi savaştı, gerekli dersi verd i, demokrasisine sahip çıktı.

Burası daha güvenli

Ay rılma kararı alarak Beşiktaş’a vermek istediğiniz cezanın boyutlarını hesapladınız mı. Ben size söyleyeyim. Sizler gideceksiniz, Beşiktaş hedefleri doğrultusunda yeni transferler yapmak zorunda kalacak. Te klif götürülen futbolcular fiyatlarını üçe katlayacak, nazlanarak imza atmayı kabul edecek. Bu arada Fikret Orman’nın etrafında at maca gibi dolaşan menacerler, bir kez daha bayram edecek. Bu da UEFA’nın merceği altında bulunan kulübe büyük zarar verecek. Hedefler şaşacak, son bir gayretle yapılan panik transferler takımı, Şampiyonlar Ligi’ndeki iddiasından uzaklaştıracak. Bu nedenle Beşiktaş’tan ayrılmayı düşünen tüm yabancı futbolcuları sağduyuya dave t ediyorum. Türkiye, demokrasi havarisi geçinen Fransa ve Belçika’dan bile daha güve nli bir Av rupa ülkesi. Sağlıklı bir demokrasinin temellerini atmak için uğraş vere n Tü rkiye’den ve Türkler’den korkmanız için hiç bir neden yok.

Utku’ya sevindim

Bu arada altyapının önemine değinen biri olara k, genç Utku Yuvakuran’ın takıma katılmasına sevindim. Beylerbeyi’nden alınan 18 yaşındaki bu kaleci, Cordoba’dan sonra Siya h-Beyazlı kaleye gelmiş en iyi file bekçisi olacaktır. Ancak bunun da şartları var. Eğer Şenol Güneş, hemşehricilik ya pıp To lga’yı, yabancı diye Fabricio ve Boyko’yu korursa, hem bu gence hem de Beşiktaş’a yazık olur. Altyapı demişken... U-15 Milli Takımımız’ın oyuncusu Emrah. Hem Turhan Sofuoğlu hem de Emra h Bayraktar’a sordum. Ye re göğe sığdıramıyorlar. Şenol hoca, bu çocuğu hiç olmazsa kampa al. Göre ceksin Beşiktaş kazanacak.

18 Temmuz 2016, Pazartesi 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’İsmail Köybaşı'na üzüldüm‘’

Fulya Acıbadem Hastanesi’ydi. 10. katta Beşiktaşlı futbolcu İsmail Köybaşı’nı ziyaret etmiştim. Yalnızdım. Ona, ‘Tam hazır olmadan sahalara dönme’ dedim. Kendisi de yönetimin çok yardımcı olduğunu, iki senedir bu sakatlığı atlatamadığını söylüyordu. İki lafından biri yönetimdi.

Demek ki yönetim istediğini fazlasıyla veriyordu. Hastanede de seferberlik ilan edilmişti. Üzülmez’den sonra sol taraf sıkıntıydı. Ancak geçen günler Köybaşı’nın ayranını kabartmış olacak ki, bu kulübün düne kadar kendine yaptığını unutmuş ve imza parası diye diretmiş. Aferin Fikret Orman’a. İsmail’e kapının önünü göstermekle sakalı kesilmiş oldu.

Çok daha gür çıkar. Ama İsmail Köybaşı vatansız olmuştur. Artık bundan sonra İsmail Köybaşı mı? Fenerbahçeli mi? Gerçi bu Gökhan Gönül için de aynı. Üç büyüklerde oynayan futbolcuların bu kulüpler arasında takım değiştirmelerine karşıyım. Üzüldüm. İsmail’i severdim. Ama o artık Beşiktaşlı değil.

Torunoğulları’na ayıp oldu

Geçen sezon ve önceki sezon... Beşiktaş’ın transferlerine kimse ses çıkarmıyordu. Neden? Çünkü dış transferde önce kulübün menfaatini düşünen birisi vardı. O da Erdal Torunoğulları. Bu sezon çok güzel giden bu dış transfer politikası neden değişti. Çok üzüldük. Farkındaysanız dış transfer hâlâ muamma ve hâlâ manacerlerin kuklası Beşiktaş. Kulübün etrafında manacerler cirit atıyor. Fırsatı buldular ya... Erdal Torunoğulları’nı tebrik ediyorum. Tek bir olumsuz laf yok. Beşiktaş ailesi sıkıntı çekiyor. Çekecektir de...

Sayın Fikret Orman da iyi şeyler söylüyor. Ama işler değişirse o zaman tek bir suçlu var. Bugün her şeye sahip olan, her şeye sahip çıkan, ben, ben, ben diyerek ego patlaması yaşayan Fikret Orman’ın başı çok ağrıyacaktır. Tek isteğim paylaşımcı olması.

Sosa muamması

Arjantinli’nin durumu Beşiktaş’ın en önemli problemi. Kalması gereken tek oyuncu. Ancak söylenenler ne derece doğru? Sosa’nın meselesi ailesi değil. Mesele sözlerin yerine getirilmemesi. Geçmiş borçları ödense bugün bunların hiç biri olmayacak. Mevzu Milan ve hanımı değil. Mevzu Sosa’nın alacakları...

13 Temmuz 2016, Çarşamba 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Politika fena değil‘’

Fikret Orman ve arkadaşları her transfer döneminde yaptıkları olumlu hamleleri bu sezon da yapıyor. Mevcuta göre adam alıyor. Başkan, bu olumlu transfer politikasını sürdürürken etrafındaki ahtapotlardan, asalaklardan ise bir türlü kurtulamıyor. Fikret Orman’ın çevresindeki halka giderek büyüyor. Sayın Başkan muhaliflerine mavi boncuk dağıtırken, onlara kulübün en önemli organlarında da görevler veriyor. Bu asalaklar ise kendilerini başta kulübün ikinci başkanı ve diğer yöneticilerinden üstün görüyorlar ve Beşiktaş’ı istenmeyen karanlıklara sürüklüyorlar. Başkanım senden ricam; bu asalaklardan biran önce kurtul...”. İsimlerini şimdilik kaydı ile açıklamıyorum. Ancak bu davranışlarını sürdürürlerse, ben de isim vermek zorunda kalacağım... Bu böyle biline...

Altyapıda skandal

Bu serzenişlerim Metin Albayrak’a... Geçtiğimiz günlerde Edirne’deydim, Minikler Türkiye Finali’ni izlemek için... Fenerbahçe Kulübü, başta Müjdat Yetkiner, Hakan Tecimer, Mustafa Ersen ve Beşiktaş’tan giden Cengiz hoca ile altyapı antrenörleri dahil Edirne’ye çıkarma yapıp, takımlarını şampiyonluğa taşıdılar. Beşiktaş da turnuvadaydı... Ama 28 bin lira maaş alan altyapı sorumlusu, takımın birinci antrenörü ve idari menaceri ünvanlı isimlerin hiçbiri bu organizasyonda takımın başında değildi. Bu gelişmeleri üzüntü ile izledim. Böyle bir sorumsuzluk olur mu!.. Bu isimlerin hepsi Almanya’da imiş, 1996 yaş doğumlu yeni yetenekleri para karşılığı takıma kazandıracaklarmış... Ama gelinen noktada bu girişimler hep fiyasko ile sonuçlanıyor, paralar çöpe gidiyor. 1996 yaş grubu için altyapıya seçme olmaz. Bunu buradan Başkan’a duyuruyorum. Rica ediyorum, bu rezilliğe bir son ver...

26 Haziran 2016, Pazar 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Gökhan Gönül şart mıydı?‘’

Atiba’nın yokluğunda, bütün beklentimiz Mehmet Topal’dı. Hatta bizi bu konuda heveslendirdiler. Futbolunun en olgun dönemini yaşayan, milli takımdaki performansı ile yüzümüzü güldüren Mehmet Topal, o bölgeye ‘cuk’ oturacaktı.

Her ne kadar Tolgay ve Veli, bu bölge için hazır hale gelseler de, Şampiyonlar Ligi’nde başarı hesapları yapan Beşiktaş için Mehmet Topal olmazsa olmaz bir isim haline dönüşmüştü. Ancak olmadı, yönetim bu transferin yerine Gökhan Gönül’ün peşine düştü. Bu da ben ve benim gibi Siyah-Beyaz renklere gönül verenleri çok üzdü.

Sinan Vardar farkı

Tam 15 sene önceydi. Gökhan, Gençlerbirliği’nin pilot takımı OFTAŞ’a gelmek üzereydi. Sinan Vardar, Bursa’dan Beşiktaş’a onu almak için çok uğraştı. Gökhan Gönül’le beraber bir sürü gelecek vaat eden genç de takıma katılacaktı. Ama gel gör ki, o günkü yönetimin star peşinde koşması, Gökhan Gönül ve onun gibi yeteneklerin 15 yıl önce bedava denecek fiyata takıma katılmasını engelledi. Şimdilerde ise artık kariyerinin sonuna gelmiş bu futbolcuya ödenecek miktarın 10 milyon Euro olduğunu duyuyoruz.

Kahramanlar ölmez!

Yeni bir haber daha duydum çok üzüldüm. Sinan Vardar gibi Beşiktaş aşığı bir kardeşimiz Haysiyet Divanı’na verilmiş. Neden? Yönetimin transfer politikasını eleştirdiği için.

Haksız mı... Yerden göğe kadar haklı. Şu anda şu satırlara sığmayacak kadar genç kardeşimizi Beşiktaş’a kazandırmış bir ismin böylesi sığ nedenlerle Haysiyet Divanı’na verilmesi çok üzücüdür. Vardar Ailesi’nin üzülmesini hiç istemem. Mete Vardar nedeniyle zaten çok üzüntülüler... Şimdi ise Sinan Vardar’ın beklemediği anda adeta arkadan vurularak, haysiyet divanına verilmesi, aileyi kat kat üzdü. Ama kahramanlar ölmez!..

14 Haziran 2016, Salı 02:30
YAZININ DEVAMI