‘’Saygılı olun‘’
Fenerbahçe 4 eksikle çalışmalara başladı. Rüştü konusu netleşmediği için milli kaleci kendi işini kendi görecek. Appiah Gana Dünya Kupası’na veda ettiği için önümüzdeki günlerde İstanbul’da olacak. Alex ve Luciano ise ortada yoklar. Herhalde fazlaca yoruldukları için tatili uzattılar! Duyduğuma göre Başkan Yıldırım ve yöneticiler Brezilyalılar’ın gecikmesine oldukça sinirlenmiş. Alex ile Luciano öncelikle arkadaşlarına saygı duymaları gerekir. Onlar yaz sıcağında yoğun tempoda bunalırken, beyler güneşin, denizin keyfini çıkartacak, yok öyle yağma...Bu ikilinin transferinde ne zorluklar yaşandı. O dönemde yönetimde bulunan Hakan Bilal Kutlualp az ter dökmedi. Fenerbahçe’nin kasasından milyon dolarlar çıktı. Profesyonel hayatta ekmeğini yediğin yere, çalışma arkadaşlarına saygısızlık yapma hakkın yoktur. Üstelik yediğin önünde, yemediğin ardında... Paranı da döviz olarak tıkır tıkır alıyorsun. Bir hafta geçmesini karşın Brezilyalılar hala ortada yok. Demek ki, Fenerbahçe’nin başarısına inanmıyorlar. Arkadaşlarına da saygı duymuyorlar. Aslında yapmaları gereken ilk uçakla İstanbul’a gelip, arkadaşlarıyla birlikte tek dökmeleriydi.Yönetim bu oyunculara en ağır cezayı vermelidir. Ayrıca FIFA ve UEFA’yı da Futbol Federasyonu nezninden konu hakkında bilgilendirmelidir. Fenerbahçe Atatürk’ün kulübüyse, Türkiye’yi arkadaşlarıyla birlikte emperyalist işgalden kurtulan Mustafa Kemal’in söylemini Alex ile Luciano’ya hatırlatmak gerekir; Hani içinde sporcunun zeki ve ahlaklı olmasının gerekliliğini vurgulayan o meşhur cümleyi.Fenerbahçe’de bir kongre daha geride kaldı. Bu kongrede değişmeyen bir şey vardı, o da bazı yönetim kurulu üyelerinin çizik yemesiydi. Fenerbahçe ve kamuoyunun antipati duyduğu M.İ.M üçlüsü geçmiş kongrelerde olduğu gibi yine en fazla çizilenler oldular. “Kronik çizikler’ sıralamadaki yerini kimseye kaptırmadı.
‘’Zor olacak‘’
“Ayrılıyorum” kararı da, “dönüyorum” açıklaması da ilginç yorumları beraberinde getirecek. Rakip camiaların yanı sıra Fenerbahçe’nin içinden de eleştirel anlamda görüşler filizlenip büyüyecektir. Dedikodularla birlikte yaşanmış olaylar da gündeme düşecek, Yıldırım ve arkadaşları bu tepkilere sağduyulu bakarak tahammül göstermeli.Çünkü 2001’deki gibi geri dönmeyeceğini vurgulamıştı. Mehmet Ali Aydınlar’a başkanlık için kapı açtığı, onu umutlandırıp sonra da adaylığını açıkladığı söyleniyor. Hatta sağlık sorunlarının ciddi olmadığını bile iddia edenler var. İşler sağlık noktasına geldiğinde spekülasyon yapmak, gerçeği bilmeden senaryolar üretmek kesinlikle etik olmaz. Yıldırım ciddi sıkıntılar yaşamasa hastaneye yatmazdı. Sağlık konusunu malzeme yapacak olanların yoğun tepki alacağına inanıyorum.Aziz Yıldırım neden geri döndüğünü açıkladı. Ancak konuşmasının bir yerinde yaralayıcı ifadeler kullandı. Kelimesi kelimesine olmasa da “Bizden sonra gelecek olan ekibin düşünülen projeleri gerçekleştireceğine inanmadığımız için...” şeklinde bir söylemdi. Evet, Yıldırım kimsenin hayal etmediği, edemediği işlere imza attı. Fenerbahçe ezeli rakiplerinin çok önüne geçti. Yeni projelere de üretilecektir. Keşke mütevazı olup, yukarıdaki ifadeyi kullanmasaydı. Umarım dil sürçmesi olmuştur. Mehmet Ali Aydınlar 2-3 dönem Fenerbahçe yönetiminde görev aldı. Camiada sevilen isimlerden biridir. Özellikle sağlık sektöründeki başarısıyla öne çıkmış ve Sarı-Lacivertli camiaya da bu konuda destek olmuştur. Yıldırım ve ekibiyle ilişkileri olumluydu. Eğer Yıldırım Aydınlar’a umut verip, sonra geri çekildiyse, yanlış yapmıştır. Camianın daha da bütünleşmesi için Yıldırım’ın gönül alması gerekir.Aziz Yıldırım için zor bir dönem başlıyor. Gitti-geldi olayının dışında transfer sorunu var. Fenerbahçe sezonu açacak, henüz teknik direktörü belli değil. Yabancı oyuncu transfer konusunda net bir isim yok. Mutlaka çok yönlü çalışmalar yapıldı. Ama belirsizlik camiada sıkıntı yaratıyor. Sanırım Aziz Yıldırım 8,5 yıl öncesinden daha zor bir sezon geçirecek.
‘’Devam eder‘’
Camiaya gönül verenler belirsizliğin noktalanmasını istiyor. Şu anda bilinen tek gerçek var, o da her şeyin başkan Aziz Yıldırım’a endeksli olması. Olağanüstü kongre yaklaşıyor. Aday olmayı düşünenler Yıldırım’ın kararını bekliyor. Teknik adam, yabancı oyuncu transferi askıda. Kamp yeri belli değil. Bu sorunlar Aziz Yıldırım’ın kararı ile şekillenecek.Bana göre Aziz Yıldırım devam eder. Önceki gün yapılan yönetim kurulu toplantısına sonlara doğru katılması bunun işareti gibi. Hatta daha da ileri giderek Yıldırım ve arkadaşlarının teknik direktör ile yabancı futbolcu sorununu da çözdüğü düşüncesindeyim. Bir kaç gün içinde bombalar patlar. Bunun tersi bir durumda ise Fenerbahçe kaosa girer ve çözümsüzlük yumağı haline dönüşür. 8.5 yıl Fenerbahçe’de başkanlık yapan Yıldırım herhalde bu saatten sonra kulübü çıkmaza sürüklemez. Bunca yapılan iyi işlerin ardından bile Fenerbahçe camiası belirsizliğe sessiz kalmaz.Aziz Yıldırım’ın dönüşü farklı olmalı. Yeni yüzler, yıpranmamış isimlere kadrosunda yer vermeli. Ali Koç, Ferit Şahenk gibi isimler örnek olarak verilebilir. Camianın yanı sıra spor kamuoyunun da tepkili olduğu isimlerin yeni yönetim listesinde yer alması Yıldırım’ın yanı sıra Fenerbahçe’yi de yıpratır. Artık bundan sonra Aziz Yıldırım her işe kendi koşturmamalı. ‘Sorunları paylaşma hareketi’ni mutlaka hayata geçirmeli. Durumu organize eden, çözülemeyen meseleler de devreye giren bir başkan profili çizmeli. Bu sağlığı için ve Fenerbahçe’de çalışmaların aksamaması nedeniyle özellikle gerekiyor. Uzak ihtimal de gözükse Yıldırım devam etmediği taktirde ne olur? Mutlaka Fenerbahçe’yi omuzlayacak birileri çıkacaktır. Bu durumda Aziz Yıldırım ve arkadaşları göreve soyunanlara destek vermelidir. Maddi portre ve kulübün yapılanması konusunda ayrıntılı açıklamalar yapmalıdır. Hatta yarışta bir kaç tur birlikte koşarak ilk etapta onlara destek olmaları gerekir. Kabuğuna çekilmek hem Yıldırım’a hem de Fenerbahçe’ye zarar verir.
‘’Kim gelecek?‘’
‘Bırakıyorum’ açıklamalarının ardından arkadaşlarıyla birlikte yoğun transfer temaslarına başlayan Aziz Yıldırım, birçok hoca ve kariyerli futbolcu ile görüşmeler yaptı. Hatta ön anlaşmalar yapıldığı da iddia ediliyor.Yıldırım ve kurmaylarının transfer maratonunda Capello, Trapattoni, Scolari, Parreria, Luxemburgo, Lu Guen, Hector Cuper gibi hocalarla birebir ya da menacerleri aracılığıyla nabız yokladığı medyada günlerce yer aldı. Bunlara son olarak Yıldırım’ın ilk göz ağrısı Löw de eklendi. Tabii sözleşmesi devam eden Daum’u da unutmamak gerek.Sarı-Lacivertli camiada ‘Capello, Parreira ikilisinden biri gelsin’ söylemleri çalkalanıyor, ama son günlerde Scolari ismi fazlaca öne çıktı. Her an ‘teknik patronla anlaştık’ açıklaması bekleniyor. Fenerbahçe camiası ve spor kamuoyu Sarı-Lacivertli ekibin yeni patronunu dört gözle bekliyor. Bakalım elbiseyi kim giyecek. Tercihim Capello ya da Parreira. Löw de olabilir. Çünkü çalıştırdığı Fenerbahçe, keyif veren futbol oynuyordu.Fenerbahçe’nin yabancı oyuncu savaşı ne yazık ki sonuçsuz kaldı. Futbol Federasyonu 6 yabancıda meseleyi düğümledi. Nobre Beşiktaş’a gitti. Alex, Anelka, Appiah’ın sözleşmesi var. Aurelio ile yeniden mukavele yapıldı. Luciano’nun da kalacağı açıklandı. Fenerbahçe’nin 1 yabancı kontenjanı bulunuyor. İlk sırada Campbell gözüküyor. İngiliz oyuncuyla her konuda anlaşmaya varıldığı iddia ediliyor. 100. yılda özellikle Avrupa’da sesini duyurmak istiyor Fenerbahçe. Bu nedenle tecrübeli ve kaliteli futbolcular hedefte. ‘Crespo’ adı da gündeme çıktı. Avrupa’da oynayan Nuri Şahin, Halil Altıntop, Yıldıray, Tolga, Fatih Tekke ve Mehmet Topuz gibi yerli yetenekler de Fenerbahçe’nin gündeminde. Ayrıca yerli ya da yabancı sürpriz isimlerin de çıkabileceği konuşuluyor.Teknik adam beklentisinde olduğu gibi, bakalım Fenerbahçe’ye hangi yıldızlar kazandırılacak? 100. yılda Sarı-Lacivertli formayı kimler giyecek? Birden fazla yabancı transferi gerçekleşirse, hangi oyuncu ile yollar ayrılacak; Luciano mu Anelka mı? Fenerbahçe’de bugünlerde nefesler tutuldu. Aziz Yıldırım kalacak mı, devam etmezse yerini kim alacak? Sarı-Lacivertli camia büyük bir heyecanla bunu bekliyor.Doymuş olmasın, başarıya aç olsun. Genç, gelecek vaadeden tercihler yapılsın. Fenerbahçe keyif versin, iyi futbol oynasın. Bu düşünce ve dileklere hangi Fenerbahçeli hayır diyebilir ki...
‘’Acil eylem planı şart‘’
Aziz Yıldırım-Ali Şen buluşması, kamuoyunu çok şaşırttı. Çünkü hem Yıldırım, hem de Şen karşılıklı olarak birbirlerinden pek hoşlanmazlar. Bu randevu nasıl gerçekleşti, kim aracı oldu, onu bilemiyorum. Elbette büyük camialarda küskünlükleri ortadan kaldırmak, en doğrusudur. Bu anlayış tüm Fenerbahçeli üyeleri kapsarsa daha anlamlı olur. Duyduğum kadarıyla Aziz Yıldırım-Ali Şen buluşması camiada fazla eleştirildi. Herkes bu gelişme için farklı yorumlar yaptı. “İyi oldu” diyenlerin sayısı azınlıkta kaldı. Keşke Yıldırım, Metin Aşık, Tahsin Kaya, Güven Sazak ve Emin Cankurtaran gibi eski başkanların da bulunduğu bir ortam yaratsaydı.Tümer Metin kaliteli oyuncu. Futbol bilgisi, teknik kapasitesi yüksek. Fenerbahçe’ye mutlaka yararı dokunacak. Ancak yaşının 32 olması devamlılığını engeller düşüncesindeyim. Tümer ile ilgili fazlaca olumsuz söylemler sayfalara taşındı. Bunlar, beni hiç ilgilendirmiyor. Saha içi performansı, takımdaki ilişkisi nasıl olacak? Bu çok önemli. Yalnız Tümer’in dillerde çok dolaşan askerlik işine takıldım. Tümer, futbol gibi ağır bir spor işçisi. Askerliğini de aslanlar gibi yapmalı. Cemil’ler, Ziya’lar, Fuat’lar, Aykut’lar, Oğuz’lar, Rıdvan’lar hem Fenerbahçe forması giydi, hem de vatani görevlerini yaptılar. Tümer de böyle yapmalıdır. Aksi taktirde Fenerbahçe camiasından da tepkiler alır.Fenerbahçe bu yıl sezonu erken açacak. Çünkü Avrupa Şampiyonlar Ligi’nde iki ön eleme oynayacak. Ancak henüz Tümer’in dışında transferi yok. Teknik direktör sorunu da askıda... Fenerbahçe acil eylem planı yapmalı. Yönetim önce uygun bir teknik direktör bulmalı... Ardından Fenerbahçe’nin ihtiyacı olan bölgelere yetenekli futbolcu takviyesi yapmalı. 100. yıl keyifli ve coşkulu yaşanmak isteniyorsa, acil eylem planı bir an önce hayata geçirilmeli.
‘’Yıldırım'ın zor günleri‘’
Aziz Yıldırım ve yönetimin kararının ardından camianın ileri gelenleri kolları sıvadı. Taraftar sokağa döküldü. Dernekler Yıldırım’ın dönmesi için ayağa kalkttı. Avrupa’ya tatile çıkan Aziz Yıldırım için hoca ve oyuncu transferleri çalışmalarına devam edildi. Şevket Yılmaz ve Aziz Yılmaz gibi Fenerbahçe politikasının önemli isimleri Yıldırım’ın kesin döneceğini söyledi. Bu arada eski yönetici Saadettin Saran da Fenerbahçe’yi yönetmeye talip olduğunu açıkladı. Sarı-Lacivertli yönetim ile Saran kısa süren bir çatışmaya girdi. Ardından fırtına kendiliğinden durdu. Aziz Yıldırım’ın dönmesine kamuoyu ihtimal vermiyor. Ancak Fenerbahçe’den her cepheden baskı gelmesi Başkanı bir kez daha düşünmeye itti. 2001’deki gibi “Dönmem” diyen Yıldırım’ın tatil dönüşü gerekli görüşmeleri yapıp, olağanüstü kongrede aday olacağını açıklayacağı haberleri manşete çıktı. Yıldırım’ın dün gece dönmesi bekleniyordu. “2. kez bıraktım” diyerek tekrar geri gelme düşüncesinde olması camianın bazı kesimlerinde yadırganırken diğer bir kesimdeyse “Doğrusu dönmesi” yorumuna neden oldu. Fenerbahçe 100. yıla olağanüstü kongre ile girecek. Yıldırım camiada ve spor kamuoyunda tepki çeken isimleri bu kez liste dışı bırakmalı. Yıpranmamış yeni yüzlere görev vermeli. Saadettin Saran’ın cezasını kaldırıp mutlaka yolunu açmalı. Ayrıca geçmişteki ilişkilerini de gözden geçirip yeni bir program yapmalı. Aziz Yıldırım’ın 2. kez bıraktıktan sonra dönme eylemi Fenerbahçe ve kendisi açısından sıkıntı yaratacak. Rakipler bunu olumsuz yönde kullanacak. Özellikle futbol takımının başarısızlığı durumunda karşısındaki muhalefet duvarı yükselecek. 8.5 yıllık başkanlığın ardından Aziz Yıldırım’ı zor günler bekliyor. Yıldırım doğru mu yaptı, hatalı mı davrandı zaman bunu gösterecek.
‘’Sistem çöktü‘’
Son haftalarda futbol ve skor olarak çıkış yakalayan Fenerbahçe’nin Manisa’da bu görüntüsünden eser yoktu. Makinenin sanki bir dişlisi çalışmıyordu. Anelka-Önder ikilisi ilk 45 dakikada organize olamadılar. Önder ofansa hiç destek vermedi. Savunmada da pozisyon hataları yaptı. İkinci gol onun bölgesinden geldi. Anelka’yı sadece gol pozisyonunda gördük, sonra kayboldu. Bir de karşısında genç Caner oynadı. Onun da hakkını vermek lazım. Vestel Manisa saha ve alan markajını akıllıca yaptı. Sahayı daraltarak Fenerbahçe’nin oyun kurmasına izin vermedi. Zaman zaman da klasik Ersun Yanal taktiği olan sert futbolla rakibini yıldırmayı hedefledi. İlk yarıda Yanal’ın planı tuttu. Ama Daum için aynı şeyi söyleyemeyiz. Fenerbahçe Vestel Manisa deplasmanında bana göre bir sistem çöküntüsü yaşadı. Bunda Daum kadar oyuncuların da payı büyüktü. Daum Anelka ve Önder’i ileriyi düşünerek oynattı. Ama onlar beklentiye cevap veremedi. Bunlara Tuncay’ın durgunluğu ve savunmanın göbeğindeki inanılmaz hatalar eklenince yenilgi kaçınılmaz oldu. Garip bir ikinci yarı izledik. İnanılmaz defans hataları, peşpeşe gelen goller ve Fenerbahçeli oyuncuların gol atmak için şuursuzca baskısı vardı. Buna karşılık ev sahibi ekip ilk yarıda olduğu gibi sahanın her yerinde mücadele ederek yenik durumda olan Fenerbahçe’nin direncini her geçen dakika azalttı. Şampiyon adayı Fenerbahçe, Vestel deplasmanında bıraktığı 3 puanla büyük yara aldı. Sarı-Lacivertliler’in yarışta söz sahibi olması için önümüzdeki hafta Saracoğlu’nda ezeli rakibi Galatasaray’ı mutlak yenmesi gerekir. Aksi bir sonuçta Fenerbahçe’nin şampiyonluk şansı biter.
‘’Alex ve tribünler‘’
Nobre’nin her zaman tek forvet oynaması şart mı? Daum hiç değilse Saracoğlu’nda cesur olsa ne kaybeder? Tuncay fizik gücü ile işi götürüyor. Bu özelliğini ekonomik kullansa, uzun topu düşünmeyip kısa pasları tercih etse hem kendisi daha başarılı varyasyonlar yapar hem de Fenerbahçe’nin hücum aksiyonlarını frenlemez. Tuncay kolayı seçerse katkısı hızla artar. Fenerbahçe’nin skor üstünlüğü Sivasspor’u hareketlendirir dedik ama tam tersi oldu. Belki de fark yerim korkusuyla Kırmızı-Beyazlılar kendi yarı alanlarına kapandılar. Bununla da yetinmeyip Alex-Appiah ikilisine yakın markaj uyguladılar. Fenerbahçe bu anlayışta oynayan Sivasspor’a her iki yarıda da pozisyon vermedi. Ancak nedense Sarı-Lacivertliler ikinci yarıda 2-0’a razı gibi oynadı. Alex’in hazırladığı 2-3 pozisyonun dışında hücumu pek fazla düşünmedi. Kemal’in oyuna girmesiyle hareketlenen Fenerbahçe ancak son dakikalara girildiğinde 3-0’ı yakaladı. Fenerbahçe için belki de sezonun en kolay galibiyeti oldu. Karşılaşmadan sıkılan taraftarların yaptığı şov bir ara maçın önüne geçti.