Trabzonspor evinde müthiş taraftar desteğiyle başladığı Kasımpaşa’ya karşı erken bir golle öne geçmesine rağmen iyi bir ilk yarı oynamadı. Son 3 maçına baktığımızda kaybetmese de tatmin edici bir futbol sergilemeyen Bordo-Mavililer Kasımpaşa karşısında da beklentinin altındaki futbolu düşündürücüydü. Oysa Abdullah Avcı’nın sahaya sürdüğü 11 çok formda rakibi karşısında kabul edilebilir tercihlerden oluşuyordu. Aslında bu tür maçlarda kilidi açarsanız rahatlarsınız. Böyle de oldu ama Trabzonspor’un rahatladığını göremedik. Kasımpaşa 5 maçlık kazanma periyodunda bu tür pozisyonları gole çevirirken, ilk yarıda çok bonkördü konuk ekibin forvetleri. İkinci yarıda üzerindeki tutuk futbolu atamayan Trabzonspor zaman zaman kalesinde tehlikelerde yaşadı. Özellikle Kasımpaşa, Trabzonspor’un iki kanadını da etkisiz hale getirmesi rakibi adına da çözümsüzlüğü getirdi. Ev sahibi ekip de 1-0’ın riskli bir skor olduğunu bilmesine rağmen oyunu domine etmekte zorlandı.

Gerilim filmi...

Peres ve Eysseric gördükleri kırmızı kartlar sonrası maçın bir anda elektriklendiğini gördük. Oysa Abdullah Avcı bu kartlar öncesi gününde olmayan Nwakaeme ile Dorukhan’ı alıp, Yusuf Erdoğan ve Berat değişikliği yapıp, takıma bir kan değişikliği getirmek istemişti. Son bölümler skorun da etkisiyle gerilim filmi gibiydi. Açıkcası şampiyonluğa giden yolda Trabzonspor tribün desteğinle örtüşmeyen bir coşkuda oynaması hoş değil. Ancak diğer bir bakış açısıyla bakarsak seri 3 puanlarla gelmiş bir rakip ve haftaya takipçisiniz Konyaspor ile oynayacağınızı düşünürseniz Trabzonspor için çok çok kıymetli bir galibiyet.

Zirveyi ev sahibi açısından çok yakından ilgilendiren Konya’daki karşılaşmada iki genç teknik adamın taktik savaşını izledik. İlhan Palut takımını, Giresunspor karşısında ayağa oynayıp rakip ceza alanına arkası dönük oynayan uzun boylu forveti Ahmet Hasan’ı kullanarak gol aradı. Genelde Skubiç ile sağ kanat daha etkili olmaya çalıştı Konyaspor. Buna karşılık Hakan Keleş de Giresunspor’un oyun anlayışından ödün vermeden disiplinli bir takım savunmasıyla oynattı takımını. Gerçekten de ilk45dakikaya baktığımızda ev sahibinin baskın gözükmesine rağmen gol pozisyonu açısından kısır bir maç izledik.

Sabırla bekledi

İkinci yarı hareketli başladı. Ancak ilk net gol pozisyonu Konyaspor’dan beklenirken Giresunspor’dangeldi.52. dakikada sağ kanattan gelen asiste Serginho'nun uygun durumdaki şutu kale direğinin üstünden dışarı gitti.62'de İlhan Palut yeni transferi Amilton ve Soner’i alıp Bitici ile Mpoku’yu oyuna sürdü. Bu tercih biraz şut kalitesini, birazda enerjiyi yükseltmek mesajıydı.Nitekim66’dabu hamle çok çabuk karşılığını buldu ve Bytygi nefis bir şutla Konyaspor’u 1-0önegeçirdi.Tabii ki Süper Lig'de bu sezon takımların puan cetvelindeki yeri ne olursa olsun büyük farklar yok. Konyaspor mütevazı kadrosuyla sabırla bekledi ve kazandı.

Giresun’da ev sahibi ekip maça kâbus gibi başladı. Dakikalar 6’yı gösterirken Alanyaspor’un 2-0’lık galibiyeti vardı. Evinde Hatayspor’u 6-0 yenmenin moraliyle gelen Alanyaspor’un gol atmada sorunu yok, ancak Giresunspor’un savunmada bu kadar hazırlıksız yakalanması düşündürücüydü. Oysa bir maç önce lider Trabzonspor’a kök söktürüp evine bir puanla dönmüştü. Gerçekten de Giresunspor ilk 30 dakikada şoku atlatmakta zorlandı ve sonrasında da oyunda dengeyi kurdu. İlk yarı biterken Umut ile gol Giresunspor için ikinci yarıya daha iştahlı başlamalarını sağladı.

Korumayı başardı

59’da son haftalarda suskun kalan Balde’nin yerini Doukara aldı. Hakan Keleş istediği baskıyı kursa da son vuruşlarda takımı istediği gibi değildi. 63’te Farioli 3 oyuncu değişikliği yaparken savunmayı da 3’lüye döndürdü. Son bölümde Alanyaspor ayağa paslarla rakibinin temposunu düşürdü. Konuk ekip Davidson, Emre Akbaba ve Efecan ile 3. gole çok yaklaştı. 7 dakikalık uzatmada Giresunspor en azından bir puan almak için tüm riskleri aldı ama hücumlar rakip savunmadan döndü. Son sözü ise Emre söyledi: 3-1. 90 dakikayı özetlersek Giresunspor maça kötü başlamanın bedelini öderken, Alanyaspor’un skoru koruyan akıllı oyun taktiğinin tuttuğunu gördük.

Malatya’da maç öncesi favori olan taraf Beşiktaş’tı doğal olarak. Siyah- Beyazlılar, 3 te 3 yapıp araya girmek isterken Yeni Malatyaspor ligin son sırasından kurtulma savaşında bu maçı motivasyon unsuru olarak görüyordu. Ev sahibi ekibin 4-5-1 dizilişi ister istemez katı bir savunma ve öncelik bir puan dedirtiyordu. Ancak maç başladığında önce savunma olmakla birlikte ev sahibi ekibin kaptığı toplarla rakip kalede etkili olduğunu gördük. Beşiktaş’ta ise rotasyonu ve yorgunluğu düşünerek farklı ama etkili bir 11 sürmüştü sahaya Karaveli. İlk yarıda etkili gözükse de Beşiktaş istediği baskıyı istediği futbolu sahaya yansıtamadı. Hatta ev sahibi ekip Mustafa Eskihellaç ile öne de geçebilirdi ama yan direk izin vermedi. İlk yarı biterken Josef’in sakatlanması Beşiktaş adına şanssızlıktı.

Yenilen golden belli!

Maçta ikinci yarıda daha gol isteyen, sonuca çabuk gitmek için baskı yapan, rakibi hataya zorlayan Beşiktaş aradığı golü de Teixeira’yla buldu. Golün ardından Önder Karaveli, genç isimleri sahaya sürüp hem skoru korumak istedi hem de güç tazeledi. Bir anlamda da Güven ve Emirhan ile rakibin risk alacağını düşünerek skoru yükseltmeyi planladı. Malatya cephesinde yenilen golün ardından Adem Büyük hamlesini gördük. Açıkçası bu maça baktığımızda ev sahibi ekibin yediği gol onların puan cetvelinde niye son sırada olduğunun göstergesiydi.

Kaybedilen puanlar..

Beşiktaş için üst üste alınan puanlar özgüven ve hedefler açısından çok önemliydi. Bu maçı kazansaydı araya moralli girip ligin ikinci yarısı için çıtayı yükseltebilirdi. Ev sahibi ekip kulübeden soktuğu iki önemli gol silahı Adem ve Tetteh ile penaltıdan beraberliği buldu. Her ne olursa olsun Beşiktaş, Rize deplasmanından sonra 2 puanı kaybeden takım olarak sahadan ayrıldı...

Karadeniz derbisinde ev sahibi Trabzonspor, ilk yarıda dirençli ve disiplinli bir Giresunspor karşısında pozisyon bulmakta zorlandı. Her ne kadar rakamlar Trabzonspor lehine gözükse de kilidi açacak birini aradı sahada gözlerimiz. Tabiki ev sahibi adına önemli bir handikap da Abdullah Avcı’nın cezası nedeniyle saha içinde olmayışıydı. Şu bir gerçek ki; özellikle orta alanda homojen bir yapı varsa işiniz zor. Dün de Hamsik olmayınca sakatlık sonrası eski havasını bir türlü bulamayan Bakasetas bu açığı kapatamıyor. Berat ve Dorukhan az farkla da olsa benzer oyuncular. Bir de bunlara Nwakaeme gibi şapkadan tavşan çıkartan ismin yokluğunu da eklerseniz kısır bir ilk yarı izlemek kaçınılmazdı. Elbette Abdülkadir’in sakatlığı, Hüseyin Türkmen’in erken kart görmesi de kenar yönetiminin erken iki değişikliğe gitmesine sebep oldu. Bir anlamda devre arası transferlerin niye yapıldığının bir anlatımıydı. Oyuna giren iki isim de yeni transferdi.

Cepten yiyorlar

İkinci yarıda ilk yarıdaki durgunluk yoktu ve baskıyı artıran, rakibi hataya zorlayan bir Trabzonspor izledik. Ancak baskıya rağmen panik yapmadan iyi savunma yapan Giresunspor karşısında iyi şütörlere sahip Trabzonspor, bu silahını yeterli kullanamadı. Yapılan az sayıdaki şut denemesi de Okan’da kaldı. Giresunspor, gerçekten deplasmanda nasıl oynanır, onu gösterdi. Umut’un golüyle de skoru bulup öne geçtiler. Gol sonrası Trabzonspor çok yüklendi ve iş zora girmişken Cornelius sahneye çıktı. Yıldız forvet, Peres’in ortasını nefis bir kafa golüyle süsledi. Uzatmalar tam anlamıyla nefes kesti ve son sözü Okan Kocuk söyledi. Giresunspor’un yıldız kalecisi, tekrar penaltıda Bakasetas’ın iki şutunu da kurtardı ve geceye damgasını vurdu. Lider, üst üste 2 beraberlikle cepten yemeye devam ediyor.

Karagümrük evinde kazanıp üst hedefe yaklaşmak, Rizespor ise puan alıp küme düşme hattından çıkmak peşindeydi. Ev sahibinde önemli eksikler olmasına rağmen sahaya yine de etkili bir 11 sürdü dilebiliriz. Volkan Demirel için. Rizespor için aynı şeyleri söylemek zor. Eksikler ve cezalılar var ama kadro olarak yeterlilik sorunu olduğu da bir gerçek. Devre arası transferi iyi değerlendirmezse ligin ikinci yarısının zor geçeceğini söylemek için kahin olmaya gerek yok. İlk yarıda mücadele vardı ama futbol adına tat vermedi. Futbol adına tat veren hareket, Pesiç’in dar açıdan attığı nefis şutla takımını öne geçirdiği goldü. İki takım arasında orta alandaki fark çok netti. Biglia ile atakları olgunlaştıran ve oyun kuran anlayış Karagümrük’ün farkıydı. Rizespor ise bölgesel olarak vasatın üzerine çıkamadı bu yarıda ve soyunma odasına yenik gitti.

Hamzaoğlu sıkıntıda

İkinci yarıda ‘Rizespor direnç gösterir’ diye bekleyenler yanıldı. Sanki mağlup durumda olan taraf Karagümrük gibiydi. Ev sahibi ekip skoru artırmak için bol bol rakip kaleye akın geliştirdi. Vites yükseltemeyen Rizespor’da Hamzaoğlu 3 oyuncu birden değiştirip bir hamle yaptı. Ancak bu hamle sonrası ilk golü oluşturan ikili rolleri değişti. Bu defa Pesiç’ten asist gol Salih’ten geldi: 2-0. Maçı özetlersek Rizespor için çanlar iyi çalmıyor. Bu kadro, bu futbol, bu takımın ligde kalabilmesi için yeterli görünmüyor. Karagümrük beklediğinden rahat bir galibiyet aldı ve haftayı mutlu kapattı.

Beşiktaş geçtiğimiz hafta çok iyi oynamasına rağmen Rize deplasmanında farklı kazanacağı maçı berabere bitirmişti. Aslında o maç iyi futbolun, özgüven kazanmanın habercisiydi. Dün gece de Gaziantep FK karşısına yeni teknik direktörü Önder Karaveli yönetiminde başladı. Öyle bir ilk yarı izledik ki rakibine nefes aldırmadı adeta Siyah-Beyazlılar. Ancak bu baskının karşılığı üretkenlik yoktu. Pjanic’in şutu haricinde kayda değer Beşiktaş gol pozisyonu notlarımıza düşmedi. Oysa pas yapmayan, oyun kuramayan Gaziantep FK ise iki kere gole yaklaşan taraftı.

Gaziantep FK iyi mücadele etti

Aslında maç öncesi tablo konuk açısından sıkıntılıydı, tam 9 oyuncusundan yoksundu. Sanırım bir çok takım ortama bakarsak bunları yaşayacak. Maça dönersek Önder hoca ön bölgeden yaptırdığı baskıyla rakibi hataya zorlayıp aradığı golü bulmayı amaçladı. Ancak Erol Bulut’un öğrencileri ilk yarıda savunma disiplinini bozmadan iyi mücadele etti. İkinci yarıda benzer bir maç izledik. Bence Beşiktaş’ın attığı gole bakarsak doğru oyunun adresiydi. Çünkü hava toplarında geçit vermeyen rakip karşısında Beşiktaş uzun süre bunu denedi. Oysa Batshuayi’nin attığı golde klasik Ghezzal şutu ve dönen topu tamamlama vardı. Bu tür iyi kapanan rakipleri ancak bireysel yeteneklerin farkıyla açabilirsiniz.

Daha bol pozisyon olmalı

Genç Emirhan'ın dün etkisi azdı gibi değerlendirme olabilir. Önder hoca keşke ilk 11 yerine sonradan hamle oyuncusu olarak sahaya sürseydi. Çünkü 17 yaşında bir anda Türk futbolunun gündemine düşen Emirhan’ı mental olarak diri tutmak açıkcası sezona ısıtırak sahaya sürmek daha yararlı olur diye düşündüm. 90’dakikanın özeti; Beşiktaş’ın artıları olarak geçen yıl ki temposunu yakalayan, istekli coşkulu futbolu diyebilirim. Eksisi bu oyunun daha üretken daha bol pozisyon yaratması lazım. Gaziantep FK’nın dünkü yenilgisi için mazareti çoktu. Bu kadar eksikle bu mücedeleye saygı duymak lazım. Ellerinden geleni yapsalar da puan almaya yetmedi.

Alanya’da maç öncesi manzara ev sahibi adına hiç de hoş görünmüyordu. Teknik direktör Bülent Korkmaz ile yollar ayrılmış ve yerine daha önce kulüpte görev almış bir isim Farioli gelmişti. Ancak Kovid nedeniyle başta Farioli olmak üzere kadroda yaşanan zafiyet bu maçta Başakşehir’i favori gösteriyordu. Emre Belözoğlu ile hiç kaybetmeyen ve 3.’lük koltuğunda oturan İstanbul ekibi için kolay gözüken maç kolay geçmedi.

Tüm eksiklerine rağmen sahada çok diri ve etkili bir Alanyaspor izledik. Zaten Babacar ile gelen gol ve öne geçmeleri iyi futbolun karşılığıydı. İlk yarı biterken Ömer Ali’nin kırmızı kart görmesiyle 10 kişi kalan Başakşehir’i zor bir ikinci yarı bekliyordu. 45’te Caiçara ile gelen beraberlik golü bir umut oldu. İkinci yarı Alanyaspor’dan Umut’un kırmızı kartla oyun dışı kalması sahada dengeyi yerine getirdi. Aleksiç ve Chadli hamleleriyle skoru lehine çevirmeye çalışan Başakşehir karşısında Alanyaspor da aynı hücum futboluyla galibiyeti aradığını gösterdi.

Bu kadar eksik varken

Babacar’ın yerine Emre Akbaba’yı alan kenar yönetim 3 puan aradığının mesajını bu değişiklikle verdi. Belözoğlu ise Okaka’yı çıkarıp Guldbransen’i alarak son hamlesini yaptı 3 puan için. 90 dakikanın bütününe bakarsak maç önü düşüncelerimizin tersine gerçekten puanı hak eden bir oyun oynayan Alanyaspor vardı sahada. Başakşehir için normal şartlarda bir puan iyi gibi gözükse de rakibini bu kadar eksikle yakalamışken bir puanın kazanç olmadığını söyleyebiliriz.