‘’Doğru oynadı ve kazandı‘’
İlk 45’te pozisyon fakiri bir karşılaşma izledik. Es Es’in iki, Karabük’ün ise sadece bir gol pozisyonu vardı. Eskişehirspor ilkinde Veysel ile fileleri havalandırdı, ikincisinde ise Alper çok şık bir plase vurdu, kaleci Tomic aynı güzellikte çıkartmayı başardı. Karabük adına tek pozisyon 45. dakikada gerçekleşti, ancak top direkten döndü. İkinci yarı ilk yarının aksine zevkli, heyecanı yüksek bir mücadele izledik. Risk alan Karabük, hücum üstüne hücum yapıp beraberlik ararken kalesinde Kamara’nın vuruşuyla ikinci golü gördü: 2-0. Buna rağmen ev sahibi ekip mücadeleyi bırakmadı. Yücel İldiz; Mehmet Batdal ve Bülent’i oyuna sokarak tüm silahlarını kullanmayı denedi. Aslında bu değişikliklerden sonra oluşan kadro, Karabükspor’un iç saha 11’iydi. Çünkü sahanızda puan almak, en azından maçı kaybetmemek istiyorsanız bu şekilde oynamalısınız. Shelton skoru 2-1’e getirse de aradığı ikinci golü bulamadı Kardemir Karabükspor. Evet ev sahibi mutlak fırsatlar yakaladı, ancak bu anlarda ya kaleci İvesa, ya da şanssızlık vardı. Sonuçta Es Es, rakibin bunaltıcı baskılarında kontratak yakaladı, ancak skoru yükseltemedi. Ve özellikle 2. yarı zorlandığı karşılaşmadan 3 puanla ayrılmasını bildi. Karabük’ün sezon başı yapılan transfer planlamasının bedelini ağır ödediğini puan cetvelinden rahatça görebiliriz.
‘’Sivas'la başladı Sivas'ta bitti‘’
90 dakikaya baktığınızda daha çok isteyen, daha çok koşan, daha iyi oynayan kazandı. Sivasspor geçen sezon son maçını bu statta oynamış ve kaybetmişti. Dün gece çok iyi motive olmuş bir Sivasspor izledik. Yiğidolar, Fenerbahçe gibi ligde 27 haftadır kaybetmeyen bir takıma karşı oldukça ofansif bir 11’le mücadele etti. Rıza Çalımbay, Mersin karşısında nasıl oynattıysa, Fenerbahçe maçında da aynı bakış açısındaydı. Ama bunu sahada uygulamak önemliydi ve Çalımbay’ın öğrencileri, harfiyen uyguladılar hocalarının istediklerini... Peki Fenerbahçe’ye ne oldu? Bu kadar etkisiz ve teslimiyet içinde olmalarının nedeni neydi! Bir oyuncunun yokluğu bu kadar mı etkiler bir takımı... Alex’ten bahsetmiyorum, geçen hafta onsuz 86 dakika mücadele etti aynı takım ve Karabükspor’u 1-0 yendi. Bence Ziegler’in oyundan çıkmasıyla takımın bütün dengeleri alt üst oldu. Büyük bir takım için bu tablo düşündürücü. Lider ve bu maça kadar yenilgisiz bir takımın, bir oyuncusunun sakatlanıp çıkmasıyla çöküş yaşamaması lazım. Caner savunmanın soluna döndükten sonra, oyuna giren Stoch’un sıfır katkısı Aykut Hoca’nın da planlarını bozan faktörlerin başında geldi.
Sözü fazla uzatmayalım, ilk gol milimetrik ofsaytta olsa Grosicki ile gelen 2. Sivasspor golü bir anlamda 3 puanın hakkını perçinliyordu. Aslında Sivasspor’u yakından takip edenler, bu sonuca sürpriz demeyecekler. Çünkü bu takım ve bu kadronun kapasitesi, bu tür sonuçları alabilecek güçte, yeter ki oynasınlar...
Ve Fenerbahçe’nin Sivasspor ile Kadıköy’de başlayan serisi, Sivas’ta bitti...
‘’Sürprizzz!‘’
Kıran kırana bir lig izliyoruz. Zirve yarışı bu sezon bir hayli çetin geçecek gibi. Baksanıza, sessiz sedasız sezona başlayan, hatta ‘ligde kalayım yeter’ diyen Kayseri Erciyesspor yenilgisiz lider. 9. haftaya başka yenilgisiz ekip olarak giren Gaziantep Büyükşehir Belediyespor, bu unvanını Elazığspor karşısında yitirdi. Kırmızı kartlar, son saniye golleri ve geriden gelip kazanılan maçlara baktığımızda haftalar ilerledikçe tadına doyum olmayan bir
heyecan yaşıyoruz. Aslında şöyle geriye dönüp, sezon başına bakıp sonra da puan cetvelinin şu anki haline
bakarsak, kafamız biraz karışabilir. Çünkü kimse söyleyemezdi; liderlikte Erciyesspor’un, takipçisi ise Elazığspor’un olacağını. Elazığ’ın bu konumda sürpriz bir şekilde yer aldığınısöylemek istemiyorum. Gakgoşları izleyen her futbolsever, bu takımın burada olmasını normal karşılar. Benim söylemek istediğim; bu sezon 1. Lig’e çıkmış bir ekibin, yeni bir kadronun ilk sezonunda çok çabuk uyum sağlaması ve başarılı bir performans çizmesi... Tabii ki ilerleyen haftalarda daha çok sürpriz sonuçlar ve sürpriz takımlar sahne alacak. Gelelim maçlara...
Boluspor-K.Erciyesspor
Bolu’da ev sahibi, son haftalarda kazanamamanın gerginliği içinde biraz da 3 puan baskısıyla oyuna başladı. Erciyesspor’un hedefi zorlu deplasmanda yenilmemek ve 1 puanı alıp evine dönmekti. Aslında konuk ekip bunu
başardı ve skor 1-1 olduktan sonra herkes ‘böyle biter’ diyordu. Ama Boluspor sonuca razı değildi ve son saniyelerde akın üstüne akın yapıp, 3 puanın peşine düştüler. İşte Yarenler 3 puanı ararken, 1 puan elden gitti. Bolu atağında dönen topta iyi bir kanat hücumu yapan Erciyes, Gökhan Kaba’yla zafere uzanan taraf oldu.
Gaziantep B.B.-Elazığspor
Beraberlik takımı olarak lige giriş yapan, daha sonra da aradığı galibiyet serisini bulan Gaziantep Büyükşehir Belediyespor evinde şoka uğradı. Mavi-Beyazlılar, Elazığspor’un iyi bir dış saha takımı olduğunu unutmuş olmalı. Çok yetenekli, farklı özellikte genç ve tecrübeli oyunculara sahip Elazığspor bir de buna fizik gücünü ekleyince sahadan galibiyetle ayrıldı. Osman Özköylü’den iyi bir miras alan Hüsnü Özkara bu ligin tecrübeli bir teknik direktörü olarak Elazığspor’u başarıyla 2’nci sıraya taşıdı.
Ç.Rizespor-Konyaspor
Hedefleri Süper Lig olan iki tecrübeli takımın karşılaşmasından 2-2’lik beraberlik çıktı. Maç öncesi ben de beraberlik bekliyordum, ama bu kadar gollü olacağını tahmin etmiyordum. Mücadele oldukça zevkli ve gollü geçti. Konyaspor karşılaşmayı uzun süre önde götürdü, ancak 10 kişi kalan Çaykur Rizespor mağlubiyeti kabul etmedi. Yeşil-Mavililer ikinci yarıda attığı gollerle 1 puana uzandı.
Karşıyaka-Kartalspor
İzmir’de ev sahibi adına ilkler yaşandı. Yeşil-Kırmızılılar, yeni teknik direktörü Mustafa Uğur’la çıktığı ilk maçta, ilk iç saha galibiyetine uzandı. Kaf Kaf 1-0 yenik duruma düştü, ancak bu sezonun formda ismi Şaban’ın iki golüyle zafere gitmesini bildi. Aslında Kartal net pozisyonlar bulduğu karşılaşmayı koparabilirdi, fakat kaleci Kaya’nın büyük hatasını Şaban affetmedi.
Akhisar Bld-Kasımpaşa
Kasımpaşa zorlu deplasmanda ayağına gelen 3 puan fırsatını son saniyede kaçırdı. İlk olarak öne geçen Akhisar Belediyespor oldu. Ardından sezona iyi başlayan Bulgar Dimitrov attığı iki golle takımını öne geçirdi. Artık
herkes başka gol beklemezken, tecrübeli Sertan sahneye çıktı ve Kasımpaşa ağlarını havalandırıp, 2-2’lik skoru tayin etti.
Giresunspor-T.Linyitspor
Güngören’le birlikte henüz 3 puanla tanışamayan iki takımdan biri olan Giresunspor, evinde Tavşanlı Linyitspor’la golsüz berabere kaldı. 3 yenilgi ve 6 beraberlik alan Çotanaklar’da mali sıkıntılar çözülse, bu kadro çok iyi yerlere gelebilir. Ama sezon başından beri yaşanan yönetimsel ve mali kaos tecrübeli kadroyu ister
istemez performans olarak istenilen seviyeye getiremiyor. Tavşanlı ise kritik deplasmanda önceliği olan 1 puanı aldı.
Adanaspor-Göztepe
Önce Göztepe taraftarının yüzü güldü ve Adana’da 2-0 öne geçtiler. Ardından Adanaspor fırtınası başladı ve Toros Kaplanı adeta kükredi. Tuna Üzümcü ile başlayan gol yağmuru, genç Okan Salmaz’ın 2 golüyle devam etti ve noktayı siyahi oyuncuları M’Billa Etame koydu. Sonrasında kaptan İlhan’ın penaltısıyla gelen 3. Göztepe sayısı sadece skoru değiştirdi.
Güngörenspor-Bucaspor
Sonuç değil, ama skor sürpriz. Çünkü ev sahibi ekip zor gol atan ve henüz galibiyetle tanışamamış bir takım. Fakat tüm bunlara rağmen Güngören’in sahasında kolay kolay yenilmediği de bir gerçek. Ancak Bucaspor’un golcüleri coşunca ortaya 5-1’lik skor çıktı. Bucaspor şu ana kadar rakip filelere gönderdiği 14 golle, Rizespor’dan sonra en skorer ekip. Eğer savunmayı da oturturlarsa işler yolunda gider. Güngören için iyimser olmak şu an için zor. Devre arasında özellikle hücuma takviye şart.
Sakaryaspor-Denizlispor
İki Yeşil-Siyahlı ekibin Adapazarı’ndaki mücadelesinden golsüz beraberlik çıktı. Sakaryaspor, içinde bulunduğu
şartlar nedeniyle zor bir dönemden geçiyor ve sabırsızlıkla devre arasını bekliyor. Denizlispor ise sezona iyi başlayıp devamında büyük hayal kırıklığı yaşayan bir takım. Osman Özköylü ile ilk puanını alan Horozlar da, rakibi gibi lig arasını bekleyen ekiplerden.
‘’Atan kazandı‘’
Eskişehirspor haftalar sonra 3 puanla tanıştı. Maç öncesi galibiyete yakın gözüken taraftı ev sahibi, ancak rakip Samsunspor ’un iyi bir beraberlik takımı olması da kafalarda soru işaretiydi. Skibbe aslında gerçekçi bir 11 sahaya sürmüştü. Orta alanda Alper Potuk, Veysel Sarı ve Bülent Ertuğrul ’dan oluşan 3 ön libero ile rakibin etkili ataklarını kesip, sonra da hücumu yapıp gol aramaktı Skibbe’nin planı. İlerde Mehmet Yıldız Sivas ’taki parlak günlerini hatırlatır bir performansla oynadı ve savunmaya karşı müthiş duvar pasları yaptı. Tello ve Kamara da atakları organize eden isimlerdi. Dün gece Dede gününde değildi. Tecrübeli solbek çok çalıştı, ama üretkenlikte biraz kısırdı. Samsunspor ’a gelince; Petkoviç rabikin hızını kesip, sonra da kontrataklara gol aramayı denedi. Ancak ilk yarıda 30. dakikaya kadar etkili bir Samsunspor göremedik. Üstelik Alper ile gelen erken Eskişehirspor golüne hiç hazır olmadıklarını gördük. İlk yarının hakimi Es Es’ti . Samsunspor bu yarıda Murat Yıldırım ile gole yaklaşsa da İvesa izin vermedi.
İkinci yarıda iki takımın da karşılıklı ataklarından olan dengeli bir maç izledik. Eskişehirspor ’da dikkati çeken bol bol şut atmalarıydı, ama bu şutların etkisi zayıftı. Samsunspor’da ise takımın en üretken ismi yorulana kadar Ufuk Bayraktar’dı. Bence Samsunspor ’un sıkıntısı final vuruşlarındaki etkisizliği. Gerçekten önemli pozisyonlar buldular, özellikle Ekigho ’n un kaçırdığı affedilir cinsten değildi. Zaten dış sahada da bulabileceğiniz pozisyon bu kadar olur.
Oyunun sonlarında ise Tello ve Mehmet Yıldız ile Eskişehirspor, Anıl Dilaver ’le de Samsunspor gole çok yaklaşktı, ancak skor değişmedi. Maçın özeti; iki takım da galibiyete uzun süredir hasretti. Bu hasrete son veren Eskişehirspor rahat bir nefes aldı. Samsunspor ’un zamana ihtiyacı var diyebiliriz, ama bu zamanın artık tükendiği gerçek.
‘’Nefes nefese!‘’
Tam 8 hafta geride kaldı ve yarış şimdiden kızıştı. Gerçekten hafta içi ve sonu oynanan maçlarla, Süper Lig mücadelesi veren takımların havaya girdiğini rahatlık görebiliriz. Şu anda zirvede Erciyesspor var. Biraz sürpriz kokan bir liderlik. Niye derseniz, sezon başı itibarıyla pek o havayı vermediler bize. Açıkçası kafalardaki soru işaretleriyle lige başladılar, hedef koymadılar. Olumlu düşünmek için tek seçenek, Başkan Ziya Eren’in yine kulübün başında olmasıydı. Çünkü Eren’in olup olmaması, Erciyesspor’un hedefleri açısından çok önemliydi. Başkan, takımı maddi-manevi destekleyen bir isim. Teknik direktör Fikret Yılmaz hep saha kenarındaydı, ama patron olarak ilk defa sahneye çıkmıştı.
İyi futbol şart
Şu ana kadar gelinen noktada karne iyi, önemli olan devamının gelmesi... İstanbul’daki Güngören maçı pek tat vermedi. Son oynadıkları Giresunspor karşısında da iyi değillerdi, ama bir son dakika golüyle kazanmasını bildiler. İyi ki penaltıyla kazanmadılar. Çünkü izlediğim kadarıyla maçın hakemi, Giresunspor lehine faul vermesi gereken pozisyona, penaltı vererek büyük bir hata yaptı. Belki de Gökhan Kaba’nın içine sinmedi! Topu dışarı attı. Erciyesspor’un, iyi değilken bu noktada olması da bir anlamda avantaj ama bundan sonra hep böyle gitmez. Sonucu iyi futbolla da süslemeleri lazım. Bolu Beyi ise, Kasımpaşa önünde son saniyelerde galibiyeti kaçırdı. Sezona Süper Lig hedefi başlayan iki takımın maçında, öncelik kaybetmemekti. Maç öncesi beraberlik ağır basıyordu. Boluspor, yeni takımında havasını bulan Ümit Tütinci’nin kafa golüyle öne geçti, ardından “maç böyle biter” derken, Gökhan Güleç sahne aldı. Gol
güzeldi ama Atacan gibi bu sezona çok formda başlayan bir kalecinin, pozisyonda biraz da geç kaldığını söyleyebilirim.
Bu kez Bikoko sahnede!
Dış sahada aldığı galibiyetlerle zirvede olmayı başaran Rizespor, Buca’da son dakika golüyle kazandı. Hüseyin Kalpar gerçekten forvet hattındaki etkili ikilisiyle şampiyonluğa doğru koşuyor. Bir maç Jallow, bir maç Bikoko’yla kazanıyor Karadeniz ekibi. Buca’da bu defa sırayı Bikoko aldı ve bu ligi çok iyi bilen siyahi oyuncu, takımına altın değerinde 3 puan kazandırdı. Kartalspor fırtınası ise kesilmeden devam ediyor. Sezona oldukça sıkıntılı giren ve maddi sorunların had safhada olduğu söylenen Kartal, müthiş bir performans sergiliyor. Besim Durmuş ve öğrencilerine bravo... İçeride dışarıda puan toplayan ve zor yenilen bir takım oldu ve 8 .hafta sonunda liderin bir puan gerisinde yerini aldı Kartalspor. İstanbul ekibi bu hafta da evinde Denizlispor’u, 1-0 yenik duruma düştüğü 90 dakikada, 3-1’le geçmesini bildi. Denizlispor için söylenecek fazla bir şey yok. Çünkü bu kadar güçsüz, içi boşalmış bir takım olmaları, anlaşılabilir gibi değil. Yani Güvenç Kurtar gibi tecrübeli bir ismin takımının, bu kadar kondisyon sıkıntısı çekeceği ve 90 dakikayı bitiremeyecek halde olması düşündürücü. Osman Özköylü’nün yapacak çok işi var. Allah yardımcısı olsun.
Antep ve Elazığ coştu...
Beraberlikler takımı Gaziantep Belediye, birden galibiyetler takım oldu. Mavi-Beyazlılar sezona bir puanla başladı ve bir türlü kazanamıyordu. Ancak iyi bir takım olduğu konusunda herkes hem fikirdi. Nitekim son 3
haftaya 3 galibiyet alıp, 9 puan sıkıştırdılar ve zirveye yanaştılar. Ligin yeni takımı Göztepe ise içeride dışarıda son haftalardaki kayıplarıyla taraftarını üzüyor. Gakgoşlar kısa bir kriz yaşadı, ama Hüsnü Özkara ile tekrar ayağa kalktı. Özkara, takımın başında çıktığı 3 maçtan, 7 puan toplayarak Elazığspor’u yarışa ortak etti. Bu hafta da evinde, bu ligin yenisi sayılan ama başarılı bir ekip olan Akhisar Belediyespor’u tek golle de olsa, geçmeyi başardı.
Haftanın sürprizi Adana’da
Konyaspor’a gelince... Yeşil-Beyazlılar lige çok sıkıntılı başladı. Ancak Osman Özdemir bu şartlarda tam bir profesyonel gibi işine baktı ve Konyaspor’u en azından düzlüğe çıkardı. Aslında transfer yasağı olan bir kulüp, ama elde kalan kadro da oldukça kaliteli. Bir kere bu takıma gol atmak kolay değil. Zaten takım savunmasındaki başarıyı, hücumda da gösterince, yükselişe geçti. Haftanın sürprizi ise Adana’da yaşandı. Hepimizin favorisi ev sahibi Adanaspor’du. Ancak genç Sakaryaspor, yenilgiyi kabul etmedi ve iki
kere mağlup duruma düşmesine rağmen sahadan 2-2’lik beraberlikle ayrıldı. Adanaspor tecrübeli kadrosuyla şaşırtıyor ve hızlı bir şekilde kan kaybediyor. Sakaryaspor, kongre öncesi moral puanı alarak “ligde ben de varım” dedi.
Son söz Sakaryaspor’a
Sakarya’da kongre öncesi hareketli günler yaşanıyor. Şimdiki yönetim, karşılarında ciddi bir oluşum görünce, işlerine 4 elle sarıldı. Ancak Şaban Yıldırım’ın görevden alınış şekli, kulübün imajını oldukça zedelerken, yönetime karşı bir güven bunalımı yarattı. Üstelik bu yönetimin karşısındaki oluşumun da Sakaryaspor’u kılcal damarlarına kadar bilen ve yaşayan isimlerden oluşması, kongrenin oldukça ateşli geçeceğini gösteriyor. Aslında doğrudan tarafım. Eğer işler iyi gitmiyorsa, bırakmasını bilmek lazım. Bu bir bayrak yarışıdır, zamanı gelince tekrar göreve talip olunur. Kişisel hesapları bırakarak, Sakaryaspor’u temiz ve emin ellere teslim etmek bence en hayırlısı. Kimse kazanmasın! Kazanan Sakaryaspor olsun...
‘’Yorgun savaşçılar‘’
Moskova’dan yorgun dönen Trabzonspor, karşısında diri bir Bursaspor buldu. Yeşil-Beyazlılar, aradıkları golü ilk yarıda bulabilirdi ama biraz şanssız, biraz da beceriksizlerdi. 90 dakikaya baktığımızda maç 50. dakikada Sestak’ın golüyle başladı. O dakikaya kadar futbol adına bir şey yoktu. Özellikle Trabzonspor’un ne bir sistemi vardı ne de organize bir atağı. Oysa son senelerde Burssapor’a karşı önemli bir üstünlük sağlayan Bordo-Maviller, beraberliğe gelmiş bir görünümdeydi. Sadece Burak’tan gol bekleyen bir takım olmanın inanılmaz sancısı içindeydi Trabzonspor.
İkinci yarı golle başladı. Sahanın en iyilerinden Ozan İpek, düştü kalktı ve onun yaptığı nefis ortayı Sestak kafayla Trabzonspor ağlarına yolladı. Aslında, Basser’in yerine giren Svensson’un bulunduğu sağ kanat, Trabzon
spor’un etkili hücum yaptığı alan oldu. Burak yine sahneye çıktı ve yaptırdığı penaltıyı gole çevirdi. Trabzonspor’un geçen sezonki kadrosundan ayrılanların yerinin dolmadığı gün gibi aşikar. Bu takımın hem ligi hem de Avrupa’yı götürmesi zor.
Bursaspor ikinci golü ararken kalesinde penaltı golünü gördü ve oyundan düştü. Şenol Güneş oyuncu değişiklikleriyle takımın gücünü tazeledi. Çünkü güç olarak rakibine göre sıkıntılıydı ve alınacak 1 puanın iyi olduğunu düşündü tecrübeli hoca. Maçın ilginç yanı, yorgun dediğimiz Trabzonspor’un son 30 dakikada daha diri ve istekli olmasıydı. Ama Trabzonspor adına dünkü 1 puanda aslan payı, Glowacki ve Giray’ındı. Bursaspor ise sezonun ilk beraberliğini alırken futbol olarak göz doldurdu.
‘’Şakaya gelmez!‘’
İlginç sonuçlar, sıralamadaki sürpriz niteliğindeki tablo... Aslına bakılırsa şaşırmamak lazım. Çünkü bu görüntü Bank Asya 1.Lig’de alışılagelmiş bir durum. Maçlarla ilgili en fazla öngörülerde bulunabiliyorsunuz, ancak sonuçları için kesin konuşmak, hüküm vermek neredeyse imkansız. Bir haftanın en iyisi diğer hafta olmayacak puan kayıplarına, hatta hezimetlere uğrayabiliyor.
Boluspor-Elazığspor
Liderin geçtiğimiz sezonlardaki en büyük sıkıntısı iç sahadaki puan kayıplarıydı. Ancak bu sezon görüntü değişti. Lige çok iyi bir başlangıç yaptılar ve özellikle de evlerinde rakiplerine göz açtırmadılar. Ta ki, Elazığspor sınavına kadar. Kazanıp arayı açma, en azından da kredisini artırma hedefindeki Kırmızı-Beyazlılar, iç-dış saha ayrımı yapmayan ve tüm krizlere rağmen futbola konsantre olmayı başarmış Elazığ’dan ancak 1 puan aldılar. Boluspor’un bu duraklamasından bahsederken Elazığspor’un direncini de alkışlamakta fayda var.
Akhisar Bld-Göztepe
İşte yazımızın başında bahsettiğimiz bir Bank Asya 1.Lig klasiğine en güzel örnek... Akhisar Belediyespor sessiz ve derinden ilerliyor, zirve ortağı konumunda. Geçtiğimiz sezondan çok iyi dersler çıkaran, yarışı tanıyan bu ekibin üst üste aldığı başarılı sonuçları tesadüf olarak değerlendirmek hem emeklerine yazık olur hem de gerçeği inkâr etmektir. Göztepe her ne kadar lige yeni çıkmış olsa da en az Akhisar kadar deneyimli bir kadroya ve çok daha yüksek hedeflere sahip. Ayrıca Akhisar’ın her ne kadar zirveye koşsa da ‘göz önünde olmama’ avantajının da işlerine çok yarayacağı kanaatindeyim.
Güngörenspor-K.Erciyesspor
Bir Bank Asya klasiği daha... Bir önceki maçında ligin en tecrübeli ekiplerinden olan Çaykur Rize’ye 4 gol atan Kayseri ekibi, İstanbul’da Güngören’e teslim oldu. Ancak geçtiğimiz haftaki Rize skorunun biraz yanıltıcı olabileceğini de öngörmüştük. Bu ligin şifresi istikrar. Her maça aynı özen ve konsantrasyon gerekiyor. Güngören’in de bu parolayla Erciyes’e çok iyi hazırlandığı ortadaydı. İzlemeyenler için bir bilgi de verelim, galibiyeti kaçıran taraf ev sahibiydi.
Ç.Rizespor-T.Linyitspor
Ağır Erciyes yenilgisinin altından kalkmak kolay değildi ama Çaykur Rizespor’un bunu başardığını gördük. Üstelik Tavşanlı gibi bir ağır misafiri ağırlamak da hiç azımsanacak bir iş değildi. Fakat burada Rize’nin deneyimli bir antrenör avantajını kullandığını söylemek lazım. Hüseyin Kalpar’ın bu toparlanmada büyük etkisi olduğundan eminim. Tavşanlı için ise bu maçta ortaya konan futbol kötü değildi ama bunu puana çeviremediler.
Giresunspor-Kasımpaşa
Her iki takımın da aşırı dengeli ve kontrollü futbolu ortaya kısır bir maç çıkardı. Bu yarışta kaybetmemek önemli ama Kasımpaşa’nın özellikle bu tip karşılaşmalarda daha belirleyici olması gerekir. Giresunspor gibi şartları idare etmeye çalışan bir takıma göre hem daha iyi bir kadroları var hem de daha yüksek hedefleri. Bunun için kayba uğrayan taraf Kasımpaşa’dır diye düşünüyorum.
Sakaryaspor-Kartalspor
Kartalspor, Sakarya’nın krizinden çok iyi faydalandı. Büyük çalkantılar yaşayan Sakaryaspor’un futbola dönebilmesi daha zaman alacak gibi görünüyor. Kartalspor’un ise her geçen hafta yükselen bir ivmesi söz
konusu. Üstelik normal şartlarda çok zor kabul edilebilecek bir Sakaryaspor deplasmanından böyle net skorlu bir galibiyet almak da onları haftanın en karlı ekiplerinden biri yaptı.
Gaziantep B.B.-Adana
Haftanın en kritik randevularından biriydi. Üst gruptan kopmamakta kararlı iki ekibin mücadelesinde istediğini alan taraf Gaziantep Belediye oldu. Adanaspor ise bir türlü istikrarı yakalayamıyor. Hep bir iniş-çıkış var, bir türlü taşlar yerine oturmuyor. Her hafta birbirinden çok farklı performanslar görüyoruz. Lider ile aradaki 6 puanlık farktan daha önemlisi de bu durum.
Denizlispor-Konyaspor
Güvenç Kurtar sonrasında Denizlispor’un bir patlama yapabileceği tahmin ediliyordu. Ancak bizler gibi durumu daha yakından gözlemleyenler için bunun olma ihtimali azdı. Çünkü Denizlispor’un bir anda, sihirli el dokunmuş gibi değişmesi imkansız. Belki haftaya da olmayacak, sonraki hafta da. Çünkü çok ciddi bir toparlanmaya ihtiyaçları var. O nedenle yeni teknik kadroya zaman ve kredi vermek gerekiyor. Konya’nın ise aldğı puan altın değerinde.
Karşıyaka-Buca
Geçen haftanın en çarpıcı sonuçlarına imza atan iki ekip İzmir’de kapıştı. Geçen hafta toplam 9 gol atan Karşıyaka ve Buca’nın maçından bu anlamda beklentiler büyüktü. Ancak takımlar o sükseli sonuçlara gölge düşürmemek ve rakibi kontrol altına alabilmek için fazla titizlendiler. Sonuçta da ortaya bu kez golsüz eşitlik çıktı. Bu maç için de daha çok isteyen tarafın Karşıyaka olduğunu hatırlatalım.
‘’Gol yağmuru!‘’
Tam 29 gol... Adeta patlama oldu... 1. Lig’de birbirinden sürpriz sonuçlara imza atıldı. Aslında ligin ne kadar zor olduğunun kanıtıydı bu sonuçlar. Kim derdi ki Erciyesspor’un Çaykur Rizespor’u 4-0’la geçeceğini! Erciyes demişken hemen aklıma gelen teknik direktör Fikret Yılmaz oldu. Bilmeyenler için söyleyelim Fikret Yılmaz, Trabzonspor’un golcüsü Burak Yılmaz’ın babası. Yeni sezonda görünen o ki baba-oğul coşmaya devam edecekler.
Daha bu haftaya kadar ligde 3 puanla tanışamayan Karşıyaka, geçen sezonun flaş takımı Tavşanlı Linyitspor’u hem de deplasmanda 4-0’la devirdi. İzmir’de birbirinden ilginç sonuçlar çıktı hafta sonu. Bucaspor-Denizlispor maçında gol rekoru kırıldı ve ev sahibi 5-2’lik bir galibiyet aldı. Bu sonucun ardından Denizlispor’da Güvenç Kurtar istifa etmek zorunda kaldı. Hemen ardından da Osman Özköylü göreve getirildi.
Gaziantep’te beraberlikler takımı Gaziantep Büyükşehir Belediyespor, ligin yenisi ve sıkıntılı günler geçiren Sakaryaspor’u hezimete uğrattı. Gakgoşlar yeni hocaları Hüsnü Özkara ile çıktıkları ilk maçtan net bir skorla ayrıldı ve Giresunspor’u 3-0 yenmeyi başardı. Ligin genç takımlarından, ama tecrübesi de yeterli düzeyde olan Akhisar Belediyespor ise Adanaspor’u deplasmanda yenip iddiasını kanıtladı. Geriye dönüp baktığımızda tek istikrarlı ekip olarak Boluspor’u görebiliriz. Bolu Beyi içerde kazanan, dışarda kaybetmeyen bir takım ve liderlik koltuğunu fazlasıyla hak ediyor. Haftanın maçlarına bakalım...
Göztepe-Boluspor
Futbolda sadece iyi oynamak yetmiyor. Göztepe elinden geleni yapsa da Boluspor karşısında istediğini alamadı. Boluspor’da taşlar yerine oturmuş gözüküyor ve bir anlamda gerçekçi oynayıp lazım olanı alıyor. İzmir’de Ferhat’ın erken golüyle öne geçip skoru korumasını bildiler. Yarenler çok önemli bir deplasman galibiyetiyle evine döndü.
K.Erciyesspor-Ç.Rizespor
Erciyesspor açıkçası maç oynanmadan, önce 1 puan diyordu. Ama goller üst üste gelince maçın sonları iyice koptu ve Rizespor hiç de beklemediği bir skorla Kayseri’de hezimete uğradı. Aslında maçın en kritik anı; Erciyes 1-0 öndeyken Rizespor lehine verilmeyen net penaltı pozisyonuydu. Bu belki de Rize adına maçın kırılma anıydı. Ancak bu yenilgiyi sadece bu pozisyona bağlamak, Erciyes’e haksızlık olur. Kayseri ekibi kötü başlangıç yaptığı ligde, haftalar ilerledikçe üstüne koyuyor.
Kasımpaşa-Güngörenspor
Maç öncesi favori Kasımpaşa gösteriliyordu doğal olarak. Ancak istatistikler Güngörenspor’un Kasımpaşa’ya ters geldiğini söylüyordu. Nitekim erken bir golle 1-0’ı yakalayan Güngören, uzun süre önde götürdüğü karşılaşmayı Halil Çolak’ın attığı 2 golle kaybetti. Kasımpaşa için kritik bir
3 puan. Ama bu 3 puanın Halil Çolak gibi uzun süredir şans bulamayan bir oyuncunun golleriyle gelmesi, ayrıca önemli.
Adanaspor-Akhisar Bld.
Adanaspor evinde kazanıp zirve yarışında yerini sağlamlaştırmak istiyordu, ama olmadı. Akhisar Belediyespor kontrollü ve haddini bilerek oynadı. Ve de önce 1, sonra 3 puan dedi. Önce rakibini durduran Akhisar Belediyespor, ikinci yarıda Şehmus’un attığı golle Adana’dan altın değerinde 3 puanla döndü. Rizespor’un ardından Akhisar önünde de alınan bu yenilgi, yarışta ağır hasar verdi Güney ekibine.
Elazığspor-Giresunspor
Elazığspor ikinci yarıdaki etkili futboluyla Giresunspor’u yenmeyi başardı. Gakgoşlar Osman Özköylü’den boşalan teknik direktörlük görevine gelen Hüsnü Özkara yönetiminde çıktığı ilk maçtan 3-0’lık net bir skorla ayrılarak, taraftarını mutlu etti. Giresunspor’da ise en azından 1 puan umuduyla çıktıkları maç, hüsranla bitti.
T.Linyitspor-Karşıyaka
100. yılına şampiyonluk hedefiyle başlayan, ancak ilk 5 maçta oynadığı futbolla hayal kırıklığı yaratan Karşıyaka, Tavşanlı Linyitspor deplasmanında coştu. Sahasında uzun zamandır kaybetmeyen rakibi karşısında mücadeleye hırslı başlayan Kaf Kaf, kaleci Ulaş’ın hatasında gelen golle moral buldu. Devamı ise çorap söküğü gibi geldi ve ortaya çıkan 4-0’lık sonuç Karşıyaka’yı ayağa kaldırırken, Tavşanlı cephesinde büyük şok yaşandı.
Konyaspor-Kartalspor
Beklenen bir sonuçtu 0-0. İki takımın da bu haftaya gelene kadarki performansları, beraberliği işaret ediyordu. Kaptan Erdinç’in kırmızı kart gördüğü Konyaspor, sıkıntılı günler geçiriyor, ancak buna rağmen ligde bir yerlere gelmeye çalışıyor. O nedenle iki ekibin de bu sonuçtan memnun olduğunu söyleyebiliriz.
Gaziantep B.B.-Sakaryaspor
Aslında şartlara bakarsak normal sonuç. Çünkü Sakaryaspor’un son haftalarda yaşadığı travmaların böyle genç ve kırılgan bir ekip için zararlı olacağı belliydi. Ancak bu maça kadar ev sahibi ne yenilmiş, ne de yenmişti. Bir yerde patlama yapacaklardı, o da bu maçta oldu.
Bucaspor-Denizlispor
Bucaspor, lige iyi başlamasına rağmen birden çöküşe geçen Denizlispor’u gol yağmuruna tuttu. Abdülkadir’in 3, Zafer’in 2 golü ve 90 dakikanın sonunda 5-2’lik Bucaspor zaferi vardı. Denizlispor’da bu yenilgi sonrası Güvenç Kurtar’ın beklenen istifası geldi. Osman Özköylü’yle yola devam etme kararı alan Denizli’yi, oldukça kritik bir süreç bekliyor.