‘’Elazığ'ın haftası‘’
Yine sürprizlerle dolu bir haftayı geride bıraktık. Haftanın en karlı takımının zirvedeki ekipler arasında tek kazanan olduğu için Elazığspor olduğunu söylemek mümkün. Ancak periyot ilerledikçe bu yarışın çok daha zorlu bir hal alacağı da net şekilde ortaya çıkan bir başka nokta. Çünkü yarıştan kopmak istemeyen orta grubun yanı sıra, Sakarya ile başlayan, Denizli, Karşıyaka ve Göztepe ile devam eden grup da gözle görülür bir toparlanma içinde. İlerleyen haftalarda flaş sonuçların sayısının daha da artacağını tahmin etmek hiç güç değil. Gelelim haftanın detaylarına...
Elazığspor zoru başarıyor
Daha önce de belirttik ama Elazığspor’u takdir etmemek imkansız gerçekten. Çünkü Bordo-Beyazlılar, yeni çıktıkları ligde daha sezonun başında birçok önemli sayılabilecek krizle karşılaşmalarına rağmen hepsinden başarıyla sıyrıldılar. Bu hafta da yarıştaki muhtemel rakiplerinden Kasımpaşa’yı mağlup ederek son 6 maçtaki 5. galibiyetlerine ulaştılar. Şu an itibariyle Elazığspor için söylenecek tek sıkıntı deplasmanda bir türlü istenen performansı sergileyememesi. Evindeki 7 maçın 6’sını kazanan Hüsnü Özkara’nın ekibi, dışarıdaki sorunu çözerse yakın vadede liderliği de ele geçirebilir. Kasımpaşa ise bir türlü istediği istikrarı yakalayamadı. İstanbul temsilcisinin henüz üst üste 2 maç kazanamadığını söylemek, sanırım bu tabloyu daha net anlatacaktır. Haftayı lider olarak tamamlasa da puan kaybı yaşayan Çaykur Rizespor, Sakarya’da ciddi sıkıntılarla karşılaştı. Ligde 3. kez sahadan golsüz ayrılan Karadeniz ekibinde teknik direktör Hüseyin Kalpar’ın oyuna tüm müdahaleleri de sonuç vermedi. Tüm bunları söylerken Sakaryaspor’a da haksızlık yapmamak lazım. Takım Şaban Yıldırım’ın tekrar göreve gelmesiyle beraber toparlandı, direnci arttı. Elazığ maçını bir kenara koyarsak her karşılaşmaya ortak oldular ama koparamadılar. Bir galibiyet Sakaryaspor’u çok farklı noktalara ulaştırabilir. Ancak bu beraberlik zinciri sürerse üst sıralarla fark açılır ve işler sarpa sarar.
Göztepe için sürpriz değil
Erciyesspor’un İzmir’de Göztepe’ye takılması bazıları için sürpriz kabul edilse de Sarı-Kırmızılı ekibin bu tip maçlarda farklı oynadığını bilenler aynı şaşkınlığı yaşamadı. Göztepe, Erciyes’ten önce lider Çaykur Rizespor ve takipçisi Elazığspor’u da mağlup etmişti. Bu da net bir şekilde gösteriyor ki, Göz Göz maç seçiyor. Üst düzey mücadelelerdeki konsantrasyonlarını biraz diğer sınavlara da yansıtsalar, Sarı-Kırmızılı ekip bambaşka bir yerde olurdu. Günün kaybedeni olan Erciyes ise bu 90 dakikadan ciddi dersler çıkarmalı. Puan anlamında kaybedilmiş çok şey yok ama Göztepe için ne söylüyorsak tam tersi Kayseri ekibi için geçerli. Onlar da finalleri iyi oynuyorlar ama basit görünen maçlarda gelecekte çok arayacakları kayıplar yaşıyorlar. Haftanın bir başka kazananı Bolu için aldığı galibiyetin önemi 3 puandan da fazla. Çünkü Kartal maçından önceki 6 karşılaşmada yüzü gülmeyen ve beraberlik takımı görüntüsüne bürünen Yarenler, zincirlerini kırmayı başardı. Yine çok kolay olmadı ve 3 puan tek golle geldi ama bu sonucun doping etkisi yapacağı kesin.
Antep Belediye hayata döndü
Düşüşteki Bucaspor’u ağırlayan Gaziantep Belediye’de geçtiğimiz günlerde teknik heyette yaşanan kan değişikliğinin olumlu sonuçlar verdiğini belirtmemiz lazım. Tabi ki Bünyamin Süral’ın elinde sihirli bir değnek yoktu ama yine de gelişi demek ki bir şeyleri pozitif etkiledi ve Gaziantep temsilcisi 4 maçlık yenilgi serisinden sonra kazandı. Sanırım büyük övgüyle bahsettiğimiz Bucaspor’un hücum gücüne de nazar değdi! Ege ekibi, skor üretmekte zorlanıyor ve üst gruptan kopuyor. Takımı yakından tanıyan Sait Karafırtınalar’ın bu soruna acilen bir çözüm bulması gerekiyor. Haftanın iki beraberliğinden biri de Akhisar-Konya maçıydı. Aslında pek şaşırmadık. Çünkü Konyaspor’un ne kadar dengeli bir kadrosu ve çok sağlam bir savunma hattı olduğunu biliyoruz. Konya’nın her maçının favori sonucunun beraberlik olduğu artık bu ligi izleyen herkes tarafından ezberlendi. Üstelik zorlu Akhisar deplasmanında ikinci yarıda öne geçmelerine rağmen sahadan 1 puanla ayrılmaları ev sahibinin başarısıdır. Konya’nın savunmasındaki bu başarısını hücuma yansıtamaması, ilerleyen süreçte onları ilk 2’nin uzağına düşürür, bizden söylemesi. Tek taraflı futbol artık zor.
Geç kalmış galibiyetler
Adanaspor ve Karşıyaka, 3’er haftalık bir aradan sonra kazandı. Karşıyaka, erken havlu atan Güngören önünde hiç zorlanmadı desek yeridir. Adana için Tavşanlı maçı kilit rol oynuyordu. Kötü bir sonuç her türlü dengeyi derinden sarsacağı gibi zirveyle makasın ucu da açılacaktı. Hem Adana hem de Karşıyaka için bu galibiyet yetmez, beklentilere tutunmak için devamını da getirmeleri gerekiyor.
Tunç Kayacı
‘’Taht Kavgası‘’
Bank Asya 1. Lig’de bir hafta birine uymuyor. Baksanıza; 11. hafta maçlarında sadece 12 gol vardı ve hemen ardından oynanan 12. hafta karşılaşmalarında fileler tam 35 kez havalandı. Her maçta gol vardı, her takım gol attı; bir tek Sakaryaspor hariç.
Çaykur Rizespor fırtınası dolu dizgin sürüyor. Daha doğrusu Severin Bikoko fırtınası desek daha doğru olur. Kamerunlu yıldız için sezon başı “Sakatlığı var, onu almayalım” diyenler, şimdi “Biz ne yaptık?” diye kara kara düşünüyorlar. Karşıyaka’yı 4-2’lik skorla deviren Yeşil-Mavililer’de, hat-trick yapan Bikoko, sanırım bu sezona şimdiden damgasını vuran isim olacak. Önceki yıl Emenike, geçen sezon Zenke’den sonra bu kez de Bikoko, partneri Ousman Jallow ile rakip savunmaların korkulu rüyası.
Hüseyin Kalpar gerçeği
Geçtiğimiz yıl gol yollarında dertli olan Rizespor’un bu sezonki golcü yapısı, ister istemez skor ve sonuca da yansıdı. Hiç şüphesiz ki bu durum Süper Lig özlemi çeken Karadeniz ekibinin taraftarlarını fazlasıyla memnun ediyor. Kıyasıya yarışa rağmen Çaykur Rizespor liderlik koltuğunu kolay kolay bırakmaya niyetli değil. Geçen sezon Samsunspor’u Süper Lig’e taşıyan teknik direktör Hüseyin Kalpar’ı haziran ayında göreve getiren Yeşil-Mavili yönetim de çok doğru bir karar almanın mutluluğu içinde bana göre.
Kayseri Erciyesspor ise oynadığı istikrarlı futbolla zirve yarışında ne kadar iddialı olduğunun mesajını veriyor. Kayseri ekibi zorlu geçmesi beklenen Adanaspor maçını da kazanıp yola devam dedi. Her ne kadar Kayserililer futbola ilgi göstermese de, şehir bu gidişle Süper Lig’de iki takımla temsil edilecek. Adanaspor’a gelince... Turuncu-Beyazlılar gol yollarındaki soruna bir türlü çözüm bulamıyor. Levent Eriş’in de dediği gibi devre arasında takviye şart gibi gözüküyor.
Elazığ zorlandı ama...
Elazığspor’da hafta içinde yaşananlardan sonra Sakaryaspor maçının nasıl geçeceği merak konusuydu. Yavuz Eraydın, Burak Akdiş ve Ömer Çuğ gibi önemli isimlerin kulüple ilişkisinin kesilmesi, bir anda gözleri Elazığspor’un bu haftaki maçına çevirmişti. Gakgoşlar uzun süre berabere giden karşılaşmada, sonradan oyuna giren isimlerle sonucu değiştirmeyi başardı. İkinci yarıda oyuna dahil olan Taylan ve Sinan Özkan skoru 3-0’a taşıyan isimlerdi. İlk golde asist Taylan’dandı ve Sinan ilk topla buluşmasında Sakaryaspor ağlarını havalandırdı. Ardından ikinci golü yine aynı oyuncuyla bulan Bordo-Beyazlılar’da son sözü uzatmalarda Taylan söyledi. Sonuç aldatmasın, Sakaryaspor aslında iyi mücadele etti. Ama basit savunma hatalarının, yani gençliğinin ve tecrübesizliğinin kurbanı oldu.
Ege’de kral Akhisar
Ligin flaş takımı Akhisar Belediyespor galibiyete doymuyor. Ege derbisinde deplasmanda Bucaspor’u da devirmeyi başaran Hamza Hamzaoğlu’nun öğrencileri emin adımlarla zirve yarışında yürüyor. Birbirine uyumlu oyunculardan oluşan kadrosuyla disiplinli bir futbol ortaya koyan Akhisar, daha çok can yakacak gibi gözüküyor. Bucaspor ise sıkıntlı bir sezon geçiriyor. Daha doğrusu aradığı istikrarı bir türlü bulamıyor. Hiç şüphesiz ki kulüpte maddi anlamda yaşanan sıkıntılar alınan sonuçları doğrudan etkiliyor.
Göztepe iyice kopuyor
İstanbul’da gülen Kasımpaşa oldu. Göztepe karşısında alınan 2-1’lik galibiyet, iç sahada biraz sıkıntı yaşayan daha doğrusu kaybetmeyen ama kazanırken zorlanan Lacivert-Beyazlılar için önemliydi. Göztepe ise bir türlü aradığı çıkışı ve seri galibiyetleri alamıyor. İzmir ekibi yavaş yavaş yarıştan kopuyor gibi. Konya’da ise beklenen sonuç çıktı. Beraberliği seven iki takımın maçında ilk yarı Konyaspor, ikinci yarı ise Boluspor maça hakimdi. Konyaspor farklı kadrosunun meyvesini ofansif anlamda almakta zoluk çekiyor. Yeşil-Beyazlılar çok az gol yiyen ve yine çok az da gol atan bir takım olarak dikkati çekiyor. Yarenler ise zorlu karşılaşmada ikinci devrede yapılan oyuncu değişikliklerinin etkisiyle önce beraberliği yakaladı, hatta 3 puanı kaçıran taraftı. Kartalspor 3 haftadır hasret kaldığı 3 puana nihayet Giresunspor önünde ulaştı. Beraberliği seven rakibi önünde Önder Çengel’in de takıma dönmesiyle ofansif bir zenginliğe ulaşan Kartalspor sahadan 3-1’lik zaferle ayrılıp rahatladı. Giresun’da da galibiyet hasreti yine devam etti.
Antep Belediye’de değişim
Tavşanlı Linyitspor iyi futbol oynamasına rağmen bunu, sonuca yansıtamayan bir takımdı. Sürprizleri seven ve dış sahada daha iyi oynayan Gaziantep Büyükşehir Belediyespor karşısında 4-2’lik skoru bulan Kütahya ekibi, bu galibiyetle lige döndü diyebiliriz. Konuk ekip ise bu sezon şaşırtıyor ve kaliteli kadrosuna rağmen olumsuz bir performans sergiliyor. Nitekim Mavi-Beyazlılar’da yönetim kan değişikliğine gitti. Erol Azgın ile karşılıklı olarak yollar ayrılıp, teknik direktörlük görevine Bünyamin Süral getirildi. Uzun zamandır galibiyete hasret kalan Denizlispor ise Bank Asya 1.Lig’de henüz 3 puanla tanışamayan Güngörenspor önünde biraz zorlansa da ikinci yarıda attığı gollerle galibiyeti kopardı. Yeşil-Siyahlılar, 10 hafta sonra kazanmanın mutluluğunu yaşadı.
Tunç Kayacı
‘’Görüntü var, ses yok‘’
Haftalar ilerledikçe daha kaliteli maçlar bekliyoruz, ancak oynanan futbol hiç de tatmin edici değil. Bir kere bunun altını çizelim. Oysa bu tür futbol genelde sezon başlarında olur ve takımlar oturdukça da izleyenlere zevk veren maçlar oynanır. Aslında yaşanan süreçte liglerin geç başlaması, ister istemez futbolumuzu olumsuz etkiledi. Ama her şeye rağmen bu haftaki kadar, takımların gol yollarında etkisiz olduğu bir hafta izlememiştik.
Zirvede heyecan sürerken her şeye rağmen bazı takımlar biraz daha ön plana çıkmaya başladı.
Rize atıyor ama...
Bunların başında tabii ki Çaykur Rizespor geliyor. Karadeniz ekibi üst üste aldığı seri galibiyetlerle, hedefini açıkça ortaya koydu. Hüseyin Kalpar, içeride dışarıda gol atan ve kazanan bir takım oluşturma peşinde. Kalpar,
bu noktada epeyi bir mesafe aldı, ama yeterli değil bana göre. Gol atmak güzel, ancak takım savunmasında aksaklıklar var. Bunu Kartalspor maçında da gördük son Denizlispor karşılaşmasında da... Kazanırken bunları görmek ve çarelerini bulmak zorunda, tecrübeli hoca. Denizlispor için lig erken bitti. Oysa sezon başı, yönetim yapılanması umut vericiydi. Aslında yönetim üstüne düşeni yaptı, ama takım gerekeni yapamadı. Rize’de çok hata yaptılar, kolay goller yediler, yakaladıkları önemli fırsatları değerlendiremediler ve kaybettiler. Tabii ki,
bu ligde zirveye göz koyan tek takım değil Rizespor. Erciyesspor’u, Akhisar Belediyespor’u ve Elazığspor’u da artık yarışta ayrı bir yere koymak gerekir. Ancak Elazığspor İzmir’de beklemediği bir yenilgi alarak, taraftarını üzdü. Oysa Gakgoşlar’ın istikrarlı bir çizgileri vardı. Ama uzun süredir kazanamayan Göztepe, uzun süredir kaybetmeyen Elazığspor’u tek golle de olsa devirip, ayağa kalktı.
Alkışlar Akhisar’a
Ligin yenilerinden diyebileceğimiz Akhisar Belediyespor, ikinci sezonunda gerçekten kadronun hakkını veriyor ve Manisaspor’dan sonra aynı kentin Süper Lig’de ikinci temsilcisi olmak için büyük bir mücadele sergiliyor.
Hamza Hamzaoğlu takımıyla birlikte yükselişini sürdürürken, her sezon sürpriz bir takımın çıktığı bu ligde “yeni sürpriz ekip biziz” mesajını veriyor. Kendisi gibi 1. Lig’de ikinci sezonunu yaşayan Tavşanlı Linyitspor’u tek golle geçen Akigolar’ı dikkatle izlemekte yarar var.
Boluspor nereye gidiyor!
Geçen haftaya kadar yenilgisiz zirve yarışını sürdüren Erciyesspor ise Akhisar yenilgisinin acısını Gaziantep’te çıkardı. 1-0 yenik duruma düştükleri karşılaşmada son 20 dakikaya sığdırdıkları 3 golle 3 puanı alan Erciyesspor, galibiyetin yanı sıra moral de kazandı. Gaziantep Büyükşehir Belediyespor ise geçen sezonu mumla arıyor. Oysa kadro olarak birbirini çok iyi tanıyan oyunculardan kurulu bir ekip ama bir türlü istedikleri seviyeyi ve üretkenliği yakalayamadılar. Boluspor’daki durgunluk da hiç hayra alamet değil. Lige iyi başlayan Yarenler yavaş yavaş beraberlik takımı olmaya başladı. Yenilmemek güzel de, 3 puanlı sistemde beraberlikler sizi bir yere taşımaz. Bence ilk yarı kredisini içerdeki Bucaspor beraberliği ile bitirdiler. Boluspor eğer Süper Lig iddası taşıyorsa, ki var... Artık seri galibiyetler yakalaması lazım. Buca için dış sahada alınan bir puanın önemli olduğu bir gerçek. Süper Lig’den düşen İzmir ekibi, toparlanma sürecinde ve lige ısınmaya başladı.
Adana’da nefesler tutuldu
Adana’da ilginç bir karşılaşma vardı. Sezon başının iddialı takımları kıyasıya bir mücedele izletti. Özellikle ilk yarıda kopabilecek pozisyonlar yakalayan taraf Kasımpaşa’ydı. İnanılmaz gol pozisyonlarını ya hovardaca harcadılar ya da günün başarılı ismi Tolgahan izin vermedi. İkinci yarı oyunda dengeyi kuran Adanaspor, 3 puan için saldırdı ama aradığı golü bulamadı. Ancak santrası bile yapılmayacak bir golü yine kaçıran taraf konuk ekipti. Uzatmalarda serbest atıştan gelen topu Murat Akın altı pastan kafa ile bomboş vaziyette kale yerine üstten dışarı atınca, maç da başladığı gibi bitti.
Sakarya atağa kalktı
Giresun’da ise maç öncesi beklenen oldu. İki takımın da şimdiye kadarki karneleri fazlasıyla beraberliği gösteriyordu. 90 dakikanın sonunda Giresunspor 7, Konyaspor da 6. beraberliğini alarak sahadan ayrıldılar.
İstanbul’da bu haftanın modası bir skor ortaya çıktı. Mimar Yahya Baş Stadı’ndaki karşılaşmada iki İstanbul ekibi 0-0’lık sonuca razı oldu. Kartalspor’un 3 puana daha yakın gözüktüğü karşılaşmada ev sahibi ekip, bir türlü gol yollarındaki sıkıntısını giderememesinin bedelini ödüyor. Şimdiye kadar kazanamayan ve sadece
3 gol atan Güngören’in hücum hattına devre arası mutlaka takviye yapması lazım.
Adapazarı’nda yine beraberlik vardı, ama bu beraberlik gollüydü. İki takım da kazanmayı çok istiyordu. Sakaryaspor yeni yönetimi, yeni Şaban Yıldırım dönemiyle atağa kalktı. Karşıyaka önünde 1-0’ı yakalayan Sakaryaspor serbest atışta Taha’nın golüne engel olamayınca bir puana razı oldu.
‘’İyiler daima kazanır‘’
Daha 2. dakikada Dominguez’in sert şutunu Carson kornere çeldi. Bursaspor ilk tehlikeli atağını 16’da Ozan İpek’le yaşadı. Ozan soldan söke söke getirdiği topta ortasını yaptı. İsmail Haktan’dan önce kafayı Kemal vurunca ev sahibi ekip bir gol fırsatını kaçırdı. Dakikalar 29’u gösterirken Samsunspor gole çok yaklaştı. Bursaspor savunmasının büyük hatasında altı pasta topla buluşan Mustafa’nın yakın mesafeden şutunu Carson kurtarmayı başardı. 31’de Vederson’un nefis frikiğini Ahmet Şahin kornere yolladı. 42’de tartışmalı bir pozisyon izledik. Maçın hakemi Kamil Abitoğlu önce golü verdi daha sonra Turgay’ın topa elle müdahale ettiğini itiraf etmesinden sonra ise iptal etti. İlk yarıda can sıkıcı, zevksiz bir futbol izledik. Hücum hattındaki yetersizlik Bursaspor’un en büyük sıkıntısı olarak göze çarptı. Özellikle Sestak ve Turgay’ın uyumsuzluğu, İsmail’in hücumlardaki savrukluğu Bursapor için ilk yarı adına en büyük eksiydi.
Batalla hareket getirdi
Batalla girer girmez oyuna hareket getirdi. Nitekim 72’de Bursaspor adına oyunda ayakta kalan tek isim Ozan İpek’le başlayan atakta Batalla topu Vederson’a verdi. Brezilyalı’nın ortasında Sestak’ın kafayla indirdiği topa Basser nefis vurdu ve skoru ilan etti: 1-0.
‘’3 puandan fazlası‘’
Aslında yenilerin karşılaşmasıydı. Ev sahibi ekipte yeni bir başkan vardı. Konuk takım ise yeni teknik direktörü Bülent Korkmaz’la ilk maçına çıkmıştı. İlk 45 dakikada daha fazla göz dolduran taraf Ankaragücü’ydü.
Sarı-Lacivertliler, organize ataklarla oyunun hakimiydi. Her şeye rağmen Karabükspor’un da özellikle Mehmet Çakır’la yakaladığı önemli pozisyonlar vardı. Fakat Atilla ile gelen erken gol Ankaragücü’nü rahatlattı.
İkinci yarıda Bülent Korkmaz yenilgiden kurtulmak için ofansif hamlelerini yaptı; Erkan’ı Mehmet Batdal’ı ve Bilal’i oyuna soktu. Penaltı golüyle de beraberliği yakaladı, ama sevinci çok kısa sürdü Kardemir Karabükspor’un. Ankaragücü’nde Tisdell, rakip savunmanın hatasından faydalanıp golünü attı. Aslında Karabük’ün yediği gollere baktığınızda, neden ligde bu durumda olduklarının en büyük göstergesi... Bir de tabii ki kumaşın kalitesi sorunu söz konusu. Kısacası Bülent Korkmaz’ın yapacak çok işi var.
Ankaragücü’ne gelince; puanlarını 5’e çıkarttılar, moral buldular. Yeni başkan ve alınan Karabükspor galibiyetiyle iyi bir rüzgar yakalarlarsa, ligin ilk yarısını güzel bitirebilirler.
‘’Doğruyu geç anladık!‘’
Zagreb’de sahaya ilk maçta teslim olmuş olmanın dayanılmaz ağırlığıyla çıktık. 3-0’lık yenilgi sonrası teknik kadroya ve futbolculara yapılan ağır eleştirilerden sonra kimsenin bir beklentisi kalmamıştı bu 90 dakikadan. İşte bu rahatlıkla, biraz da zorunluluktan Hiddink değişik bir 11 sahaya çıkarttı. Ama bence değişik olması değildi önemli olan. Önemli olan, taktik anlayıştı. İlk maçta oynamamız gereken taktik anlayışı maalesef Zagreb’de uygulamaya koyduk. Çift forvet ve arkasındaki 4’lü orta alanla dengeli bir mücadele sergiledik. Belki de oyunun başında onların İstanbul’da bize yaptığını biz onlara yapıyorduk. Top önce direkten, 6 pasta Kazım’ın vuruşunda ise kaleciden döndü. Gerçekten o dakikada golü bulsak çok farklı şeyler olabilirdi. Çünkü bu pozisyon bile Hırvatlar’ın kimyasını bozdu ve uzun süre toparlanamadılar. Hiddink ilk yarı bitmeden Caner’i alıp Gökhan Töre’yi oyuna soktu. Zaten gereksiz bir sarı kart gören Caner’in ofansif anlamda da oyuna katkısı yoktu ve doğru bir değişklikti. Gerçi Caner oyundan çıkarken yardımcı Oğuz Çetin’e tepki gösterdi ve fazlasıyla şaşkındı. Şu maçın ilk yarısı bile bize ‘yazık oldu’ dedirtti. Çünkü Hırvatlar gerçekten eleyebileceğimiz bir takımdı. Üstüne gidilebildiği zaman dağılan ve hata yapan bir ekip, yeter ki gidebilelim. Bizim hatamız ya da A Milli Takımı oluşturanların en büyük hatası; hiçbir zaman oyunu dikine oynayabilen bir ekip oluşturmamaları. Bizim en büyük hastalığımız yan pas ve düşük tempo. Bunu aştığmız anlarda tempoyu yükseltip, çabuk oynadığımızda her rakibe üstünlük sağlayabiliriz. Dün gece bir başka şeyi daha gördük. Belki ilk maçtaki sonuçtan diyebilirsiniz, ama TT Arena’da forma giyip, dün gece oynamayan futbolcuları kimse aramadı. Burada onları yermiyorum, haklarını yemek hiç istemem. Ama milli takım kişilerle özdeşleşmemeli. Milli forma kişilerin hegemonyasında olmayan, milletin takımı olmalı. 30 kişilik bir listeyle seçilen Türk Milli Takımı olmamalı. Bu anlayışı değiştirirsek, özgüveni sağlarsak ve inandırırsak düzlüğe çıkarız. Küçük hesapları bırakıp büyük düşünelim, ben değil biz olalım.
‘’Yok böyle yarış‘’
Bu hafta zirve fena sallandı. Önce Kayseri’den geldi şiddetli sarsıntı. Akhisar Belediyespor yenilgisiz Erciyesspor’u, rakibin eski oyuncusu Sertan ile vurdu. Tecrübeli yıldız hat-trick yaparken, Erciyesspor’u da liderlikten indirdi. Sonucu merakla beklenen bir karşılaşma da Elazığ’da oynandı. Ligin yenisi olmasına rağmen muhteşem bir performans sergileyen Gakgoşlar, tecrübeli rakibi Adanaspor’u yine tecrübeli bir isim Burak Akdiş’in golüyle geçmesini bildi. İstanbul’da birbirinden önemli iki karşılaşma vardı pazar günü. Kartalspor karşısında uzun süredir şansı tutmayan Çaykur Rizespor bu defa gülen taraftı. Kasımpaşa ise deplasman takımı Gaziantep Büyükşehir Belediyespor önünde aldığı 2-1’lik galibiyetle iç sahadaki yenilmezliğini sürdürdü.
Tavşanlı’da ev sahibi, 3 puanı aldım derken bir son saniye golüyle evinde Boluspor karşısında 1 puana razı oldu. Beraberlikler Ege’de devam etti. Karşıyaka, Denizli’den istediğini alıp evine 1 puanla döndü. Göztepe ise Sakaryaspor karşısında öldü öldü dirildi ve oyunun sonlarında attığı beraberlik golüyle bir nebze olsun sevindi... Velhasıl A Milli Takım’ın milletimizi üzdüğü ve Süper Lig’e ara verildiği bir dönemde 1.Lig’de heyecan yerindeydi. Şimdi kısaca maçların analizini yapalım...
Elazığspor-Adanaspor
Elazığ’da iki takım için de zor bir 90 dakika olacağı belliydi. Hani atan kazanır cinsinden maçtı diyebiliriz. Nitekim Elazığspor, Adanaspor kalecisi Tolgahan’ın hatalı çıkışını affetmedi ve Burak Akdiş’in golüyle 3 puanı aldı. Elazığspor’un bana göre en büyük artısı istekli bir ekip olması. Adanaspor ise aynı Galatasaray gibi. İyi ve tecrübeli bir takım, ama rakip kaleye gitmekte ve gol pozisyonu bulmakta zorlanıyor. Levent Eriş devre arasında çözüm bulmalı.
Kartalspor-Çaykur Rizespor
İstanbul’da Rizespor ilk yarıda işi bitirdi. Açılışı Engin Aktürk yaptı, noktayı da Jallow koydu. İkinci yarıda da rakibe şans vermeyen Yeşil-Mavililer, Kartal’ın sonlarda attığı gole rağmen 3 puanı almasın bildi. Hüseyin Kalpar müthiş bir ikili yakalamış. Bikoko ve Jallow çok iyi anlaşıyorlar ve üretkenler. Dolayısıyla takım görevini yapınca, bu ikili de skorer futbollarıyla takımı taşıyor.
K.Erciyesspor-Akhisar Bld.
Kayseri’de ev sahibi sahaya lider çıktı, ama 90 dakikanın sonunda tahtını kaybetti. Hep bu ligin yenisi diyoruz Akhisar Belediyespor’a. Ancak Manisa ekibi bu ligi çok iyi bilen oyunculardan oluşuyor. Zaten onlardan biri yetti bu deplasman zaferini kazanmaya. Sertan daha önce formasını giydiği Erciyesspor’a 3 gol birden attı ve Akhisar Belediyespor sahadan 3-2’lik skorla ayrıldı.
Kasımpaşa-Gaziantep B.B.
Recep Tayyip Erdoğan Stadı’nda biraz da tedirgin çıkmıştı Kasımpaşa sahaya. Aslında İstanbul ekibi lige iyi başlamıştı, ancak rakip Gaziantep Büyükşehir Belediyespor tecrübeli, deplasmanı seven ve sürprizi seven bir takımdı. Önce ev sahibi, Atilla’yla hazırlanışı ve vuruşu şık bir gol buldu. Ardından Ramazan beraberliği getirdi. Fakat son sözü bu sezonun golcüsü Dimitrov söyledi ve Kasımpaşa derin bir nefes aldı.
Konyaspor-Güngörenspor
Konya şok bir golle yenik duruma düştü. Kaleci Pawelek’in beklenmeyen hatasını İbrahim Arıkan affetmedi ve Güngörenspor deplasmanda öne geçti. Ardından Robak ile beraberliği yakaladı Konyaspor. Ev sahibi mutlak kazanmak için çıktığı ve favori olduğu karşılaşmada Gökhan Emreciksin’le zor da olsa zafere uzandı.
T.Linyitspor-Boluspor
Tavşanlı Linyitspor taraftarıyla, takımıyla bu ligin en büyük renklerinden. Boluspor önünde tribün desteğiyle birlikte öne geçen ev sahibi ekip, 3 puanı ramak kalmışken elinden kaçırdı. Oyunun sonlarında 10 kişi kalan Boluspor, Cemil’in golüyle hayat buldu.
Bucaspor-Giresunspor
Haftanın kapanış maçı nefesleri kesti. Bucaspor, taraftarı önünde Abdülkadir’le golü buldu. Ligin galibiyetsiz takımı Giresunspor, 3 puan parolasıyla gittiği İzmir’de pozisyon üretmekte sorun yaşamadı ve Eren’le eşitliği yakaladı. Herkes ‘maç bitti’ diye düşünürken, 90+3’te Sarı-Lacivertliler’in yıldızı Abdülkadir yeniden sahneye çıktı. Frikikten müthiş bir gol atan 25 yaşındaki futbolcu, ev sahibini galibiyete taşıdı.
Denizlispor-Karşıyaka
Denizli’de iki takımın da önceliği kaybetmemekti. Çünkü Denizlispor zor bir dönemden geçiyor ve toparlanma sürecinde. Ev sahibi aslında 3 puanı çok istiyordu, ama bir yenilgi her şeyi daha da kötüye götürebilirdi. Bu tedirginlik içinde olan futbolcular daha kontrollü bir futbol anlayışıyla mücadele etti. Karşıyaka ise Kartal galibiyetinden sonra dışarıdan eli boş dönmek istemiyordu. Sonuçta birer puan iki takımın da böyle sorunlu ve sıkıntılı dönemlerinde işlerine geldi.
Göztepe-Sakaryaspor
Sezona büyük umutlarla başlayan, ancak son haftalarda üst üste aldığı kötü sonuçlarla taraftarını üzen Göztepe, mutlak galibiyet parolasıyla çıktığı maçta, Sakaryaspor önünde 1 puanı son dakikada kurtardı. Şaban Yıldırım’ın yeniden teknik direktörlük görevine gelmesiyle farklı bir havaya bürünen Sakarya ise oynadığı futbolla gelecek adına umut verdi.
‘’Bitse de gitsek!‘’
‘Bayram günü nereden çıktı bu maç’ gibi oynadı bazı futbolcular. Kimse Olimpiyat Stadı’ndaki ambiansı ve rüzgârı mazeret olarak göstermesin. Çünkü bu bilenen ve yıllardır olağan bir durum. O nedenle buraya gelen takımların zihinsel olarak buna hazır olmaları gerek.
Bursaspor lige iyi başlasa da sendeleyen bir grafik çizdi şu ana kadar. Yeşil-Beyazlılar, Belediye maçını kazanıp, kötü gidişe son vermek için sahaya çıkmıştı. Tabii ki Belediye’nin gözü liderlikte ve Play-Off kovalayan bir takım olarak maçı çantada keklik göremezlerdi konuk ekip. Aslında oyuna istedikleri gibi rüzgarın da katkısıyla iyi başladılar. Ancak ilk 20 dakikadaki hakimiyet sonrasında maçta önce denge oluştu daha sonra koca bir ikinci yarı daha etkili olan taraf Belediyespor’du.
Karşılaşmanın teknik analizini yaptığınızda niye bu maç 0-0 bittiğinin yanıtını şöyle verebiliriz. Girilen pozisyonlarda ciddi bir son vuruş becereksizliği vardı. Diğer bir faktör de iki takımın da kalecileri görevlerini başarıyla yaptı. Ama asıl önemli olan sahada futbol adına ne yapıldığıydı. Bence bir takımın gole ulaşması için önce gole yatkın futbol oynaması gerekli. Bunun için de orta alanın sadece savunan değil aynı zamanda ofansif bir zenginlik içinde olmalı. Ayrıca orta alanda üretken olamıyorsanız, kanatlarınız iyi çalışmalı. Dünkü karşılaşmada Bursaspor’da Basser ve Vederson ile önlerinde oynayan Ozan İpek’in kaç tane etkili akını vardı. Keza Belediyespor kaç tane kanat bindirmesi gerçekleştirdi. Hadi bunları bıraktık. Herkes savunma görevini iyi yaptı ve alan bırakmadı. O zaman etkili şutlarla rakip kaleyi yoklarsınız. Ancak dağlara taşlara atmazsınız! İşte 90 dakikaya baktığınızda sevimsiz, bitse de gitsek diye izlediğimiz bir karşılaşma izledik. Oyunun sonlarında son haftaların modası önemli karamboller yaşandı, Bursaspor kalesinde. Ancak gol sesi çıkmadı. Skor tabelasındaki 0-0 aslında maçında özetiydi.