‘’Tabelaya bakmadan...‘’
Onur, Zeki, Güray, Uğur ve hatta Ekici ile Yusuf gibi ismi bilinenlerin bile ‘yeni ve yeniden’ etkisi yaptığı bir kadro çıktı vedaya hazırlanan Avni Aker’e. Seyircinin olmayışı aslında bir şanstı, kimse kızmasın. Eski dertler sebebiyle tahammül eşiği çok düşük kentin, desteğe çok ihtiyaç duyan takım üzerinde olası bir negatif etkisi beklenecek son şey.
İsimler dışında da değişiklikler olmuş. Daha sistem ve devamlılık için erken ama öndeki oyuncuların hücum sürekliliği, enerjisi çok değerli. Çıkamadı ise Paşa bunda topun hep rakip sahada kalması başroldeydi.
İsimler üzerinden konuşmak için de, çok iyi-kötü şeyler için de erken. Ham bir meyve bu takım. İyi bakmak, korumak, kollamak, skorla değerlendirmemek lazım. Tabi amaç üzüm ise.
Fakat heyecanlı Ersun Yanal’ın takıma eli değmiş. Tabela ne olur bilmem ama bu takımda bir aksiyon olacak sanki.
‘’Yanıltmasın‘’
Kamplarda kendi sınıfından takımlarla oynayamamıştı Trabzonspor. Çok gol atmış, sadece 1 gol yemişti. O maçlar için nasıl ki ‘yanıltmasın’ tarafındaysak dün gece için de aynı şeyi söylemek lazım.
Yanıltmasın. Sıfırdan kurulmuş kadro, ideal ölçülerde denenemeyen sistem ve çok daha hazır bir rakip, Bursaspor. Castillo’dan İbanez’e, Durica’dan Bero’ya kadar transferlerin belli bir kumaşı olduğu kesin ama unutmamak gerekir ki, bu bir organizasyon ve ezber meselesi.
O nedenle de süre lazım, takımın sistemi, birbirini tanıması lazım. O nedenle, sabırsız ve İstanbul’un merkezindeki maça bile o eski ilgiyi göstermeyen, küskün taraftar iyi ki bir süre takımdan ayrı kalacak. Ligin 7. haftası sistemin de, taşların da yerine oturması için hayli yeterli süre.
‘’Sezona hazır!‘’
Telefonla konuşuyorduk ama yüzyüze uzun zamandır bir araya gelmemiştik. Sezon öncesi, icraatlar sonrasına denk gelmesi daha iyi oldu aslında. Net durumlar üzerinden konuştuk... Üzerinden yük kalkmış çok net şekilde belli.
İzleme ekibinden, onlara Yanal’ın önyargısız desteğinden çok memnun. Yorulmuş ama sezon başlayınca atacağına inanıyor. Daha net kararlar vermiş, taraftardan muhalefete kadar. Ona kızanlara, eleştirenlere kızmadan, pek olmadığı kadar espriyle yanıt veriyor.
Kritik konular olmasına rağmen FETÖ-Fenerbahçe, Fenerbahçe-Trabzonspor durumları konusunda çok net. Takımı konuşmak için biraz zaman lazım ama başkan sezona hazır. Planları, hatta birkaç alternatifli planı var.
Özetle kendisinin deyimiyle bir devrim yaptılar birçok konuda. Ve bu devrimin sonuçları, olumlu-olumsuz, Trabzonspor’un yakın geleceğini belirleyecek.
‘’Yeni Trabzonspor‘’
Başkan Muharrem Usta her ne kadar seçim vaadi olan ‘50. yılda şampiyonluk’ sloganını doğru olarak arka planlara ittiyse de takım ve kulüp yapılanmasında vaatleri doğrultusunda ilerliyor. Doğru olarak diyorum, çünkü Trabzonspor’un asıl dinamiklerinin temel felsefesinin ilk sırasında ‘mutlak şampiyonluk’ yazmaz. Gurur duyulan, sonuna kadar yarışan, yeni yıldızlar yetiştiren bir kulüp olarak tarif etmek çok daha kolaydır içindeki ön sıra duygularını. O nedenledir ki, ‘illa şampiyonluk’ vaadi hep sıkıntı yaratmış, stres yaptırmış, takım o hedefi ıskaladığında her hedeften kopmuştur. 2010-2011 sonrası 1 kez bile o aynı heyecanları yaşatamamış olmasını başka türlü anlatmak mümkün değildir. Gelelim Yeni Trabzonspor’a...
Hepsinin gerekçesi var
Bordo-Mavililer biraz Sadri Başkan, bolca da Hacıosmanoğlu döneminde ekonomik olarak riskler aldı. Hacıosmanoğlu için çok türlü eleştiriler olsa da, kendisinin izah etmeye çalıştığı, 2010- 2011 sezonu sonrasında camiaya bir heyecan getirme arzusu ve yıldızlarla özgüven yükseltme hareketi makul ölçülerde anlaşılabilir. Eğer tarihi kadrolar kurulan sezonlarda hedeflenen başarılar gelmiş olsaydı, bugün bahsedilen ekonomik sıkıntılar muhtemelen bu kadar büyük olmayacaktı. Fakat olmadı, en iyi, kredisi en yüksek hocalarla da, işinin iyisi menacerlerle de, hayal bile edilemeyecek yıldızlarla da gelmedi sportif başarı. Böyle bir ortamda Usta ve ekibinin zaten strateji değiştirmekten başka bir çaresi de yoktu. Çünkü hemen yapılacak, “Hacıosmanoğlu neden gitti o zaman!” eleştirisi çoktan hazırdı. UEFA şartlarının baskısı da burada mecburi istikametin bir başka belirleyicisi oldu.
Bir kişi muhalefet yapmaz
Daha önce sportif başarı için ekonomik riskler alan Trabzonspor’dan ekonomik başarı için sportif riskler alan bir Trabzonspor’a geçildi. Genç ve patlama adayı transferler, altyapıdan yıldız adayları, kendi profesyonelleriyle bir yola girme çabaları... Hepsi Trabzonspor’un yakın geleceğinin belirleyicisi olacak. Tutarsa çok ciddi destekçi bulabilecek proje için en önemli unsur doğru anlatım ve sabır. Tutarsa dediğim nokta asla şampiyonluk değil. Taraftarın çıkış yapan falanca gencin bir hafta sonraki performansını merak ederek stada koşması... Kentin 2010-2011 buhranından kurtulup tekrar futbol takımının etrafında kenetlenmesi... Yönetim-kulis değil, tesis-futbolcu eksenli bir futbol yapısı... Bu sağlanırsa karşı gelecek, muhalefet edecek kimseyi görmez karşısında Usta.
‘’Yanal ne arıyor!‘’
Trabzonspor’da gündem takım sahaya inene kadar transfer olacak o kesin. Ancak önemli nokta kalacaklar kadar gidecekleri de iyi planlamak. Gidecekler kısmı yönetimin, gelecekler tarafı da ağırlıklı olarak Ersun Yanal’ın. Malum sebeplerden dolayı çok yıpratılmaya çalışılsa bile hocanın halen Trabzonspor genelinde ciddi bir kredisi varsa bunun tek sebebi futbol bilgisine, futbolcu seçimlerine ve sistemine olan güvendir. Çok isim geliyor kulağımıza, çok aday olduğunu da biliyoruz. Yönetici Nevzat Aydın, “Basın transferlerimizi bulamıyor” diyor ya hani, bunun sebebinin bizlerin kabahati olmadığını da bilmesi lazım.
Colman, Onur, Selçuk...
Kendisi de tanır, sever mutlaka ama meslek hayatı boyunca Yanal’ın çıkışına yakından tanıklık etmiş biri olarak bizim de onunla ilgili bazı tespitlerimiz olacaktır. En önemlisi, ilk döneminde olduğu gibi farklı bir oyuncuyu izlemeye gittiği maçta yeni isimler keşfedebilme özelliği. Bakınız Colman. Bir başka kıymetlisi, Onur Kıvrak gibi bir ismi çok genç yaşta ciddi rakamlarla aldıracak kadar nokta atışı yapabilmesi. Selçuk, Egemen gibi kariyeri çalkantılı oyunculara güvenip forma verebilmesi.
Başkan ayarı tutturmalı
Özetle Yanal görev döneminde mutlaka herkesin işaret ettiği gibi ‘heyecanlıysa’ katkı sağlayacak, gelecek dönemlerde de adının anılacağı işler yapacaktır. Ancak yine yönetimin, daha doğrusu Başkan Muharrem Usta’nın üzerine büyük görev düşecek. Ersun hoca ilk döneminde iyi işler yaparken en büyük gücü kafasının rahatlığıydı. Yönetimde ciddi bir Ersun Yanal muhalefeti olduğunu ve zaman kolladığını söylemek kehanet değil. Hoca eğer ki, 15 kişinin 15’inden de destek görmezse bocalar, kafasında kurar, zorluk yaşar. Başkanın bu ayarı çok iyi tutturması lazım.
Eto’o en mantıklı isim
Gündeme gelen isimlerden birinin de Eto’o olduğu konuşuluyor. O kadar ismin içinde bakarsanız -Cardozo’nun da gideceğini düşünürsek- geçiş sürecinin önemli bir figürü olur. Hem saha içi hem de dışı için. Eğer Antalyaspor performansını ortaya koymamış olsaydı, Eto’o için şu an Ronaldinho ismine duyduğum kadar önyargılı olurdum. Ancak Eto’o bitmemiş olduğunu, ne kadar iyi bir futbol adamı olduğunu her türlü gösterdi. Trabzon böyle oyuncuya tapar.
Geri dönüş katkısı önemli
Trabzon elindeki tüm futbolculardan kurtulamayabilir. Daha doğrusu uygun şartlarla. O nedenle kiralıktan dönecek oyuncuların katkısı çok önemli. Uğur ve Zeki’nin geçen sezon yaptıklarıyla bu kadrodaki tüm rakiplerini zorlar. Ancak aynı şey istatistiklerine bakarsak Yatabare ve N’Doye için söylenemez. İşte çok önemli nokta burası; Uğur ve Zeki’yi aynı seviyede tutmak, hatta yukarı taşımak, Yatabare ve N’Doye gibi isimleri ise ideale çekmek.
Gençlerin misyonu büyük
Genç futbolcular da olacak kampta. Bu durum, sadece o kampa gelecek isimlerin kendi kariyerleri için bir fırsat değil. Oraya gelecek gençler sonraki jenerasyonları bile temsil edecekler. Çünkü yapacakları ya da başaramadıkları sadece kendilerinin kaderi olmayacak. Tutarsa bu hamle, gelecekte yerli-yabancı tüm Trabzonspor hocalarına yenilerini deneme kredisi tanıyacak.
‘’Kentsel dönüşüm gibi!‘’
Öncelikle şunu söylemek lazım ki, yönetim ile Ersun Yanal’ın üzerinde uzlaştığı plan ve projeler kağıt üzerinde çok akılcı, akla da ekonomiye de uygun. Kurtuluş demek iddialı ama yakın gelecek için önü görmenin bir yolu.
Tıpkı kentsel dönüşüm gibi. Kendi şehrim İstanbul’da mesela... Çözümün tek yolu gibi duruyor, hem insan gibi yaşamak hem de riskleri azaltmak için. Ancak kağıt üzerinde güzel. Nasıl olacak, ne kadar sürecek, gerçekten çözüm mü bilmiyoruz.Tıpkı Trabzonspor’un projesi gibi.
Kararlı irade, adil idare
Kağıt üzerindekiler çok kararlı bir irade, çok adil bir idare gerektirir. Yoksa kağıt üzerinde nice projeler gördük, dinledik, hepsi hayal kırıklığı ile bitti. En yakın örnek Trabzonspor’un son 2 sezonki kadrosu. İyi niyetle kurulmuş, konsol oyununda her sezonun son haftasına kadar zirve kovalayacak kadrolar tarihi hayal kırıklıkları yarattı. Bu nedenle bütçesinden takviye sayısına, genç katkısından mantıklı hedef seçimine kadar her şeye katılmakla beraber, tüm bu ağır stratejilerin gerçeğe dönüşmesi için sadece yönetimin değil, tüm camianın bu işin arkasında durması gerekir.
‘’UEFA, ‘Anladık' dedi sıra Usta ve Yanal'da‘’
Peşin peşin söylemek lazım ki, UEFA’nın Trabzonspor’a çıkardığı fatura, tanıdık ve çok pahalı bir restorana gittiğinizde başka yere göre büyük ama oraya göre ideal rakamdır.
Birincisi demek ki ortada gerçekten de öyle kulübün kapısına kilit vurulacak bir durum yok. Eğer öyle olsa UEFA’nın herhangi bir Türk takımına kıyağı olmaz. Evet, sıkıntılar var ve Usta yönetiminin en büyük avantajı göreve yeni gelmiş olması.
İkincisi ise evet, UEFA, yönetimin dediği gibi Trabzonspor’u anladı ama asıl sorun yönetimin ve Yanal’ın UEFA’yı ne kadar anlayacağı.
Yani UEFA’nın ‘aslında olması gerekenler’ normlarına sadık kalmak elbette mecburi ama bu işin mantığının yeni dönemlere sirayet etmesi için gerçekten anlaşılması da şart.
Usta ve Aydın’ın sosyal mecrayla büyük sınavı!
Çok ilginçtir...
Başkan Muharrem Usta, sosyal medyayı çok aktif kullanan, buradan kurulacak iletişime çok önem veren bir kimlik.
Başkan Yardımcısı Nevzat Aydın, dünya tarihine sanal alemdeki yaratıcılığı ile geçmiş, astronomik rakamlar kazanmış bir isim.
Şimdi bu 2 başarılı iş insanını ve Trabzonspor yönetenini sosyal mecra birbirine düşürmüş durumda.
Nevzat Aydın belli ki heyecanlı, tutamıyor kendini, yazıyor. Yazdığının ‘X’ kişiler değil de ‘gerçek’ kişiler olması sıkıntı. Yönetim içinden bile cepheler açılıyor. Başkan kızıyor, ‘yazma’ diyor. Çünkü güçlü, uyumlu, birleştirici yönetim vaadiyle çelişiyor.
Sonucunu merakla izlediğim bir sosyal mecra sınavı!
Performansa değil diyaloga göre...
Trabzonspor’da yönetimi ve teknik heyeti bekleyen önemli tercihlerden biri de alınması planlanan oyuncular kadar kimlerin giderceğine dair.
Önemli, çünkü burada Başkan Usta ile yeni hoca Ersun Yanal’ın ‘belirleyicisinin’ ne olacağı noktasında kafalarının pek net olduğunu sanmıyorum.
Ya bu sezonki performans ya da gelecek hedeflerine dair kurulacak diyalog.
Zor iş. Yani performansına bakarsanız Aykut’u tutmak zorundasınız. Ancak temsil durumu, her an 10 maç ceza alacak vücut dili, kötü iletişimini düşünürseniz, gider.
Mesela Cardozo... Bu sezonu dikkate alırsanız kalması aklınızın ucundan bile geçmez ama ‘ikna edersiniz’ en büyük transfer olur.
Örnekler çoğalır, yerlisiyle yabancısıyla her ismi bu listeye istisnasız eklersiniz. Ben burada performansa değil yeni sezon hedeflerine dair diyalog a göre karar verilmesinin daha doğru olacağını düşünüyorum. Çünkü bu oyuncular zaten Trabzonspor’da olduğuna göre belli bir seviyenin üzerinde. O zaman ne kalıyor geriye? Hedef bütünlüğü, ilk günkü heyecan ve inanç.
Kaset izlemek yerine birebir ‘sohbet’ sanki şu an için ihtiyaç olan.
Akyazı bir Vodafone Arena olabilir mi?
Beklenti Vodafone Arena’nın da ötesine geçmesi. Ancak şu an için camianın öyle bir heyecanı da hayali de yok. Nereden çıkartıyorsun dersen, çok basit; camianın öyle bir futbol duygusu olsa tarihlerin yazıldığı Avni Aker’e veda sezonunda bir tarihe tanıklık etmek için Avni Aker’e gelirdi. Gelmedi, umurunda bile olmadı.
Şimdi bu duygunun yeni stada taşınması da bir hayli zor görünüyor. En azından başlarda böyle bir elektrik neredeyse imkansız. Ancak şu olabilir; Ersun Yanal’ın Trabzonspor’u eski günlerinden örnekler vermeye, geleceğe dair ışık saçmaya başlarsa hem taraftar hem de para kazanılır.
Para demişken... Başkan Muharrem Usta, iyi bir damardan girdi; Trabzonspor’un geleceği bu stat diyerek. Doğru, burada satılacak localar, pahalı koltuklar kulübün nefes alması, UEFA’nın kemerinin biraz daha nefes aldırması için çok kıymetli. O nedenle burada alıcıların şuna buna, takım performansına, isme bakmadan hareket etmesi lazım. Burada da en büyük iş Başkan Muharrem Usta ve etrafındaki yöneticilere düşüyor.
‘’İyi bir haber: Lig bitti!‘’
Trabzonsporlular’ın futboldan soğuduğu, bırakın izlemeyi, maçların sonucundan bile haberdar olmak istemediği günler sonunda bitti... Tarih, geride bıraktığımız sezona dair sadece hiç unutulmayacak sonuçları değil, tarihe geçecek kadar gamsız, kedersiz oyuncuları da yazacak. Tarihin kağıt üzerindeki en iyi kadrosunu kuran, hayalleri gerçek kılanların da, Trabzonlular’ın da yaşadığı hayal kırıklığını hissedebiliyor, gelecek dönemlere dair bu camiayı motive etmenin çok zor olduğunu da öngörebiliyorum.
Acaba dün gece ne düşündü
Başkan Muharrem Usta, 7-0’lık Antalyaspor yenilgisinden sonra, “Bu maç bize her şeyi yıkıp tekrar yapmak için, engel tanımamak için bir işaret oldu” demişti. Kasımpaşa mağlubiyetinden sonra da farklı şeyler düşündüğünü sanmıyorum ama artık düşünme değil, harekete geçme zamanı. Tam da bu noktada kendi yönetiminin içinde yaşananlar akıl alır gibi değil. İbrahim Hacıosmanoğlu döneminin en büyük sıkıntıları tıpkı böyle başlamıştı. Birlikte yürüyemeyen, ayrılınca olabilecek en ağır muhalefeti yapan eski yöneticiler sonun başlangıcıydı.
Önce ekibini toparlamalı!
Şimdi benzer şeyler kamuoyunun gözü önünde, ortalıkta oluyor. Sosyal medya üzerinden mesajlar vermeyi seven, bu mecrayı çok ciddiye alan Usta’nın başını bu ‘sosyalleşmenin’ oluşturması pek de sürpriz değil artık. Trabzonspor Başkanı tüm camia dinamiklerine ‘yan yana ve yakın’ duralım derken yöneticilerinin bu görüntüyü vermesi pek sağlıklı değil.
Yanal kaç kişiyi tutar?
Ve Ersun Yanal... Dünkü maçı hiç şüphesiz izlemiştir. Hocanın dünden değil, çok öncelerden Trabzonspor için yola çıktığı, çalıştığı, düşüncelerinin olduğu da kesin. Herkesin merak ettiği soru şu; Ersun Yanal bu kadrodan kaç kişiyi takımda tutar! Fikrimi sorarsanız eleme büyük olmalı. Trabzonspor’un yeni dönemlerine dair heyecanını, hedefini paylaşmayan, bu camiayı sorunlar kulübü olarak görenler CV’sine bakılmaksızın gönderilmeli.