Arama

Popüler aramalar

‘’İki başlıklı maç!‘’

Trabzon-Göztepe maçı için kullanılabilecek 2 başlık var...
Buraksızlık...
Beto böyle istedi...
Çünkü Demba Ba’nın 56’da Onur’un kurtarışıyla biten nefis şutunu bir kenara koyarsak gecenin tek hakimi Bordo-Mavililer’di. Ancak 2 faktör skorun değişmesine engel oldu.
Burak’ın yokluğu ve Beto’nun varlığı. Rodallega, Burak Yılmazlık yapamayınca Sosa’nın varlığı ve etkisi bile bir işe yaramadı. Tabii ki Beto’yu unutmamak lazım.
Okay'ın 5, 24 ve 90+1’de birbirinden etkili kafa şutlarını kusursuz reflekslerle çıkartan Göztepe’nin kalecisi, Abdülkadir’in ilk devre sonundaki şutunda da olması gereken yerdeydi.
İkinci yarıda da Trabzonspor oyunun dominant tarafıydı. Ancak Soso-Yusuf-Abdülkadir üçlüsünün etkisi son vuruş eksikliği sebebiyle sabun köpüğü etkisinden fazlasını yaratmadı. Rodallega’nın Burak etkisi yaratabilmesi için ekstra işler yapması gerekiyordu ama ekstra kötü oynadı. Belki gecenin kahramanı N’Doye olabilirdi ama uzatmanın uzatmasında Beto yine izin vermedi.
Zaten kredisiz Trabzonspor böylece ikinci yarıya 6 kritik puanla başlarken, Başakşehir, Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe’nin kayıp yaşadığı haftada kaybını 2’ye katlamış oldu.

06 Şubat 2018, Salı 06:00
YAZININ DEVAMI

‘’Derbi kadar değerli‘’

Trabzonspor’da ikinci yarıya başlangıcın önemini ta en başından beri teknik direktör Rıza Çalımbay işaret etmiş, “3 maçta alacağımız sonuçlar nereye oynayacağımızı gösterecek” demişti. Zaten kredisiz olan Bordo-Mavililer, ilk 2 maçta 4 puan daha kaybedince Göztepe mücadelesinin değeri bir kat daha arttı. Hatta hem psikolojik hem de matematiksel açıdan bu akşam oynanacak olan 90 dakika bir derbi niteliğine bürünmüş durumda.

Rodallega’nın Sosa şansı

Elbette en büyük sorun Burak Yılmaz’ın yokluğu. Ancak bunu, ilk 11 fırsatı bekleyen Rodallega’nın motivasyonuyla tersine çevirmek mümkün. Üstelik Rodallega’nın elinde Burak’a fazla nasip olmayan Sosa ile beraber oynamak gibi bir forvet şansı da olacak. Çünkü artık Rıza Hoca’nın son Fenerbahçe performansından sonra Arjantinli’yi sahaya as takımla süreceğinden eminim.

Seyirci faktörü büyük

Seyirci faktörü de gecenin belirleyicilerinden biri olacaktır. Fenerbahçe maçında inanılmaz bir pozitif enerji veren Bordo-Mavililer’in bugün de tribünlerde aynı atmosferi yaratması Trabzonspor’un işini bir kademe daha kolaylaştırabilir. Elbette bu geceden çıkacak sonuç ne olursa olsun yarışta daha toplanacak çok puan var ama Beşiktaş, Fenerbahçe ve Başakşehir’in puanlar kaybettiği haftada Göztepe gibi bir olası rakiple karşılaşma fırsatı her zaman denk gelmez.

05 Şubat 2018, Pazartesi 06:00
YAZININ DEVAMI

‘’Kaçınılmaz skor‘’

Eksiklerine rağmen dominant başlayan taraf Fenerbahçe oldu ve ilk 20 dakikada 2 kaleyi bulan şutla gol ararken, Trabzon ancak 25’ten sonra dengeyi kurabildi. Medikal Park’taki taraftarın sıkıntı anlarının zirve yaptığı ilk dakika ise 43’tü. Penaltı noktası yakınında topla buluşan İsmail biraz daha atik davransa devre öncesi tabela değişebilirdi. Ardından Trabzon, rakibi kontrol etmek yerine kendi oyununu oynamaya başlayınca ve bozuk Yusuf’un Sosa sahaya ayak basınca dengeler değişti. Ancak burada ilk yarı sonu olduğu gibi ikinci yarı başında da Fenerbahçe’nin inanılmaz bir fırsat yakaladığını hatırlatmakta fayda var. İsmail’in herkese nasip olmayan ve sadece dokunmayı gerektiren ortalarından birinde Mehmet Topal’ın kafasını Onur inanılmaz çıkardı.

Karşılıklı hamleler

Sonrasında Sosa önderliğinde, Abdülkadir ve Burak destekli Trabzon hücumları rakibine zor anlar yaşattı. Skoru ilk bozan ise Abdülkadir’in akıl dolu asistinde Burak’ın kafa şutu oldu. 58’deki bu golden 10 dakika sonra Burak’a bu kez Kucka mükemmel bir pas attı, Burak aynı şekilde önüne aldı ama bu kez finali yapamadı. Son 20 mini bir maç havasına büründü. Oyun içinde sürekli değişen dengeler, kaçan fırsatlar, kulübelerin hamle üzerine hamleleleri... Trabzonlular tam 8 yıllık hasretin biteceği inancıyla zafer şarkıları söylerken Kocaman’ın hamlesi Valbuena’nın ortasında Souza’nın kafası gecenin finali oldu. İki takımın da kırılma anlarını kullanamadığı maçta skorun eşitliğin dışına çıkması zaten zor bir ihtimaldi.

29 Ocak 2018, Pazartesi 06:00
YAZININ DEVAMI

‘’Trabzon için tam zamanı şimdi!‘’

Haftanın maçı, elbette her iki takım açısından çok kıymetli ama Trabzonspor adına olmazsa olmaz sonuç galibiyet. Çünkü ilk yarıda ve ikinci yarının hemen başında o kadar fazla puan yitirdi ki, eğer kalan haftalarda, özellikle de böyle büyük maçlarda telafisi yapılmazsa Avrupa’ya açılan yollar tek tek kapanabilir. Üstelik Türkiye Kupası gibi bir yolun da erken kesildiğini düşünecek olursak.

Herkesin beklediği bir gece

Fenerbahçe’de Giuliano gibi sezonun en formda isminin yokluğunu, forvet alternatifsizliğini ve yapılan bireysel hataları düşünecek olursak ve Trabzonspor’un ‘artılarını’ masaya koyarsak 8 yıllık hasretin bitmesi için en ideal zaman. Konya maçında yediği golden sonra üzerine aşırı şekilde gelinen Onur’un kendini nasıl motive ettiğini herkes biliyor, Durica-Uğur ikilisi ‘en iyisi biziz’ demek zorunda. Orta sahada Sosa’nın formayı alma zamanı, Okay ile Yusuf’un ise kendisini izlemeye gelecek yabancı izleme-araştırma ekiplerine göstermesi için bulunmaz fırsat.

Sezonun en iyisi Burak Yılmaz

Ve tabi ki Burak Yılmaz. Böyle maçları defalarca oynadı, form durumuyla ligin mevkisinde en hazır forveti. Trabzonspor için saha içinde de daha önce şartlar pozitif seyretmiş ama saha dışında durum iyi yönlendirelemeyince gerilim hep Bordo-Mavililer’in aleyhine sonuçlanmıştı.

Kentin dinemiğine uygun mesaj

Fakat bu açıdan da durum tersini işaret ediyor. Bordo-Mavili camia hayli sakin ve kentin dinamiklerine uygun çok önemli bir ‘sakin olun, sadece destek verin’ mesajı gönderildi. Biletlerin günler önce tükenmesi ve provakasyonlardan ne kadar fazla yara alındığı bilinci bu kez saha dışında da Trabzonspor’un avantajı sayılabilir. Tabi ki bunun kontrolünü son ana kadar sağduyu ile sürdürmek, sadece Karadeniz ekibi için değil, tüm ülke futbolu adına hayli değerli olacaktır.

27 Ocak 2018, Cumartesi 06:00
YAZININ DEVAMI

‘’11'e 10 olmadı!‘’

Fenerbahçe maçı öncesindeki Konya deplasmanı büyük bir fırsattı. Üstelik ev sahibi daha 20’li dakikalarda 10 kişi kalmış, Trabzonspor’un işini kolaylaştırmıştı. Fakat bu iyi mi oldu, kötü mü oyun boyunca bunu anlamak mümkün olmadı.

Çünkü ne ilk ne de ikinci yarıda, hatta ta ki Konyaspor öne geçene kadar Bordo- Mavililer, bir türlü 3 puanı getirecek baskıyı kuramadı. Kopuk kopuk ve sadece Burak Yılmaz üzerine kalan hücum varyasyonlarında bir de Yusuf Yazıcı aksayınca Fırtına kelimenin tam anlamıyla sezonun en büyük bocalamalarından birini yaşadı.

Abdülkadir’in oyuna kattığı renk ve zeka olmasa, ikinci yarıda Sosa alınmasa Trabzonspor için karşılaşma çok daha sancılı geçebilirdi. Her şeye rağmen kredisi bulunmayan bir takım olarak Trabzon’un üstelik Fenerbahçe maçı öncesinde 2 puan yitirmesi çok kritik bir kayıptır.

Günün sorusu

Tamam, kampa geç geldi ama Trabzonspor’un Sosa’yı kazanması şart. Ancak varsa bunun için Rıza Çalımbay’ın kafasındaki başka soru işaretlerini bilmek tüm Trabzonsporlular’ın hakkı.

Maçın starı

Burak Yılmaz her ne kadar oyun içinde daha kolay pozisyonları harcadıysa da öyle değerli 2 gol attı ki, tıpkı ilk yarının ilk maçında olduğu gibi Trabzon’un yarış ömrünü uzattı.

Maçın olayı

Orkan Çınar’ın Konyaspor’a attığı transfer imzasının mürekkebi kurumamıştı ki attığı kritik frikik golüyle hem ligde bir ilk oldu hem de Yeşil- Beyazlılar’ı hayatta tuttu.

22 Ocak 2018, Pazartesi 06:00
YAZININ DEVAMI

‘’Lüks değil ihtiyaç‘’

Her takım gibi Trabzonspor’da da devre arası transferi gündemde. Bu noktada Karadeniz ekibinde öncelikler listesi çoktan hazırlanmış durumda. Rıza Çalımbay, kısa sürede yaptıklarıyla Bordo-Mavili takımdaki kredisini kelimenin tam anlamıyla tavan yaptırdı.

Şu an için baktığınızda Fırtına müthiş bir seri yakalamış gibi görülebilir ama bu takımın halen eksikleri ya da iyi yumuşak tabirle kulübeye takviyeye ihtiyaç duyduğunu söylemek gerekiyor. Tüm bu verileri alt alta koyduğumuzda hem saha içine hem de kulübeye nokta atışı transferin bir lüsk değil ihtiyaç olduğu inancındayım. Üstelik bu takviyeler Rıza Hoca’nın alternatiflerini de psikolojisini de güçlendirecektir.

27 Aralık 2017, Çarşamba 06:00
YAZININ DEVAMI

‘’Şanssızlık denilemez‘’

Trabzonspor’un 5 maçlık müthiş bir serisi olmasa... O seride Bursaspor, Antalya, Sivas gibi rakipler karşısında rahat kazanmamış olsa ya da puan kaybı yaşasa... Dün için söylenecek çok fazla bir söz olmazdı. Ancak Bordo-Mavililer, Karabük’te kelimenin tam anlamıyla bir çuval inciri berbat ettiler. Elbette rakibi küçümsemek için söylemiyorum ama geride kalan haftalara bakacak olursanız, Trabzonspor puan kaybetme ihtimali en düşük maçtan beraberlikle ayrıldı.

Bursa’yı hatırlayınca

Burada özellikle son dakikadaki Sosa’nın frikiğinden yola çıkarsak şanssızlıktan bahsetmek de mümkün ama Trabzonspor’un Rıza Çalımbaylı döneminde şans faktörü olumlu ya da olumsuz anlamda en son konuşulacak unsur durumunda. Örneğin son Bursaspor maçında Karadeniz ekibi belki tek farkla kazandı ama oyunun genelini izleyen birisi olarak çok net söyleyebilirim ki, o gece Bursasporlular sezonun en sıkıntılı anlarını yaşadı.

Her şey bitmedi ama...

Durum böyle olunca Çalımbay’ın öğrencilerinin son 6 haftadaki en negatif performansını ortaya koyduğunu çok rahatlıkla söyleyebiliriz. Üstelik bu maç öncesinde Trabzonspor için inanılmaz motivasyon unsurları da söz konusuydu. Beşiktaş yenilmiş, Fenerbahçe berabere kalmış, aynı saatte başlayan maçta da Kayserispor kaybetmişti. Eğer kazansaydı diyerek başlayan bir cümle kurarsak Bordo- Mavililer’in çok büyük bir fark yaratacağı kesindi.

Çalımbay’a kulak vermeli

Her şey bitti mi! Elbette bitmedi. Şimdi koskoca bir ikinci yarı ve ilk yarının başına oranla daha umutlu, daha üretken, daha iştahlı bir Trabzonspor’dan söz edebilir durumdayız. Fakat burada yapının gelişmesi, başarı için çok önemli olan huzur ortamının sağlanması için teknik direktör Rıza Çalımbay’ın isteklerinin eksiksiz yerine getirilmesi ve işin şansa bırakılmaması da şart.

25 Aralık 2017, Pazartesi 06:00
YAZININ DEVAMI

‘’Yabancı tartışmasına noktayı Trabzon koydu‘’

Nasıl mı?
Kulübede Sosa, Kucka, Castillo, Bero, Bongonda gibi hatırı sayılır isimler kulübede otururken Yusuf ve Abdülkadir’i kazanarak, üstüne bir de düzenli olarak oynatarak. Bu durum aslında tartışmanın düzlemini de değiştirmeli. Asıl tartışmanın yerli-yabancı değil, kaliteli-kalitesiz olduğunu göstermeli.
Olur mu? Çok zor.
Her şeye rağmen gelinen noktada Trabzonspor büyük bir yol açmıştır. Hem Yusuf ve Abdülkadir’e hem de arkasından gelecek yeteneklere.

Usta’nın Çalımbay pişmanlığı

Öyle zannediyorum ki, Rıza Çalımbay’ın iş ahlakını, disiplinini ve iletişimini görünce Muharrem Usta, “Neden ben daha önce bu kararı vermedim” diyordur. Ancak yine Çalımbay, yaptıklarıyla, “Zararın neresinden dönülürse kardır başkan, telafi” ederiz diyor her hafta. Usta’nın görev süresindeki en büyük şans, Burak Yılmaz transferi kadar kısa sürede kana karışan Rıza Çalımbay’dır.

Transfer ile neler olur?

Bir kere şunu söylemek lazım ki; Rıza Çalımbay öf pöf etmeden, haklı olmasına rağmen, “Bu kadroyu ben kurdum” demeden çalışıyor. Sadece ‘mutsuz oyuncular var’ sitemi oldu ki, sürpriz de, anlaşılmaz da değil. Üstüne üstlük oyun içindeki sakatlıklara, cezalara ve formsuzluklara rağmen Rıza Çalımbay, Ersun Yanal’ın kadrosunu şekle şemale soktu. Şimdi devre arası transfer dönemi geldi. Bu kendine ait olmayan ve aksayan bölgeleri bulunan takımla bu işleri yapan Rıza Çalımbay’ın istekleri yerine getirilirse geleceğe dair umutların daha da artacağından kuşkum yok.

Trabzonlular beni şaşırttı

Trabzon’u stada çekmek, özellikle de 2010-11 travmasını futbolla atlatmak için çok uğraşlar verildi. Dünya çapında yıldızlar alındı. Yerliler, yerlinin yerlileri, yabancı tanıtıklar geldi. Olmadı. Ta ki yeni stada kadar. Doğrusu, yeni statla şehrin bu kadar kısa sürede birbirine adapte olacağını beklemiyordum. Beklentilerin bile ötesine geçti bu uyum; kötü giden süreçlerde bile Trabzon, Trabzonspor’un arkasında durdu. Üstelik pek de yapmadığı bir şeyi yaparak; hocasına, oyuncusuna, yönetenine bakmadan. Sadece renklerine bakarak. Bu nedenle taraftarın ışığı görmesi, bu ilgisi skorlar kadar büyük avantaj olacaktır yarışın geri kalan kısmında.

Ahmet Çubukçu faktörü

Medyatik olmaya çalışan aktif-muhalif onca isme nazire yaparcasına sadece işinde gücünde.
İşi ‘yönetici’ yani yönetmek olmasına rağmen kriz çıkaranlara mesaj yollarcasına kriz çözücü.
Her laftan nem kapıp alınganlık yapanlara ders verircesine en sert eleştiriye bile ılımlı.
Özetle asbaşkanlık dahil her işe koşan Ahmet Çubukçu, Başkan Muharrem Usta’nın yönetimdeki Burak Yılmaz’ı, Onur Kıvrak’ı...

Yusuf’la ilgili para haberi yapılmamalı

Evet, bunun önüne de bizzat Başkan Muharrem Usta geçmeli. Eğer gazetelerde çıkan dakikası şu kadar, attığı 1 golle 1 senelik parasını çıkartıyor, diğer arkadaşlarına oranla şu kadar kazanıyor...

Ve buna benzer haberler okumak istemiyorsa buna bizzat Muharrem Usta el atmalı, hakkı olanı vermeli Yusuf’a da, diğer hak sahiplerine de.

21 Aralık 2017, Perşembe 06:00
YAZININ DEVAMI