Arama

Popüler aramalar

‘’Asistan hakem fiyaskosu!‘’

Maçın orta hakemi genelde iyiydi. Gösterdiği kartlar da doğruydu. Caner’in gördüğü ikinci sarı kartta da orta hakem Rocchi kararında haklıydı. Ancak maçın en kritik pozisyonu Caner ile Perea arasındaki mücadele esnasında yaşandı. Caner topu kurtardığı an, Perea’nın elleri tamamen zeminin üzerindeydi, parmakları ve avuç içiyle topa hamle yaparak; Caner’in önündeki topu kontrolüne almasını engelledi. Dolayısıyla pozisyon sonunda Galatasaray lehine kesinlikle penaltı verilmesi gerekirdi. Bu hareket, asistan hakemin en fazla 2 metre önünde gerçekleşti. ‘Asistan hakem uygulaması’, özellikle ceza alanı içindeki pozisyonlarda hakem üçlüsüne yardımcı olunması amacıyla UEFA Başkanı Platini’nin isteği doğrultusunda başlatılmıştı. İyi niyetle düşünülen bir karar dahi olsa, dün gece asistan hakem Luca Banti, Galatasaray’ın tur şansını avuçlarından söktü, aldı.

26 Şubat 2010, Cuma 03:30
YAZININ DEVAMI

‘’Alkışlar Hüseyin Sabancı'ya...‘’

22. haftadaki maçları hakemlerin performansları açısından değerlendirdiğimizde; birkaç maçta skora etki eden hataların ve tartışılan kararların olduğunu görmekteyiz. Özellikle bu hafta nedense hep dirsek hareketleri fazlaca oldu. Bu kural dışı ve yaralayıcı hareketlere eğer hakemler en kısa sürede önlem almazlarsa, ileriki zamanlarda bu hareketler artarak devam edip, önlenemez bir hal alabilir. Kaldı ki, FIFA’nın tüm ülke federasyonlarına göndermiş olduğu açıklamalı notlarında özellikle hakemlerin bu dirsek hareketlerine karşı önlem alıp, bunu yapan oyunculara kesin bir yaptırım uygulamasını istemektedir.

Fırat Aydınus sakin olmalı
Beşiktaş-Galatasaray maçında Fırat Aydınus oyunun genelinde iyi maç yönetmek için çaba sarfetti. Ancak çok sinirli ve agresif tavırları performansına son derece olumsuz yansıyor... Holosko’nun kafa vuruşunda top, çizgiyi tamamen geçmedi. Toraman’ın Topal’ı sarılarak yere indirmesi ise net penaltı. Şimdi de ‘bu harekete kim çalıyor ki, bu çalsın’ denmeye başlandı. Bir başka pozisyonda ise Keita’nın Üzülmez’e yaptığı dirsek darbesi çok yaralayıcı oldu. Daha az şiddetli bir önceki pozisyonda yardımcı Tarık Ongun uyarı yapmasına rağmen bu harekete sessiz kalması hiç yakışmadı.

Fenerbahçe-Bursaspor maçında Bülent Yıldırım oyunun genelinde başarılıydı. Volkan Şen’in Alex’e dirseği kartlık hereketti. Trabzon-Belediye mücadelesinde, Can Arat’ın Burak’ı formasından çektiği pozisyon açık bir penaltı. Teofilo’nun rakip cezaalanı içinde topa bilerek eliyle müdahalesinin görülmemesi de büyük yanlıştı.

Özkan kuralı uyguladı ama...
Eskişehir-Gençlerbirliği karşılaşmasında Halis Özkahya’nın, İlhan’ın rakibine sert dirsek hareketi sonrasında yaptırım uygulamadan oyunu devam ettirmesi hataydı. Ankaragücü-Antalya müsabakasında Hüseyin Göçek oyun içersinde vermiş olduğu kararlarında genelde başarılıydı. Ancak oyun içinde iyi yer almaya özen göstermeli.

Gelelim Kasımpaşa-Gaziantep maçına... Hakan Özkan öyle işler yaptı ki, insan durup düşünüyor. Bu kadroya gelmiş birinin yapacağı işler değil. Otorite yok, kontrol yok, saygınlık yok... Yaptığı el-kol hareketleri desen bir garip...

Oyuncuların kendisine yaptıkları da tam bir taciz. Hakem hata yapabilir, ama bu maçta hakemlik ayaklar altına alındı.

“Oyunu başlatmamak kaydıyla bir hakem verdiği karardan dönebilir” der oyun kuralı.

Hakan Özkan bunu uyguladı.

Fakat yüzüne gözüne bulaştırdı.

10 metreden pozisyonu yanlış görüyor, 4. hakem 60-70 metreden müdahale ediyor. Pozisyona cesaretle müdahale eden Hüseyin Sabancı’yı kutlamak lazım. Diyarbakır-Denizli’de Cüneyt Çakır, Sivas-Manisa maçında Bünyamin Gezer başarılı maçlar yönetti.

24 Şubat 2010, Çarşamba 03:30
YAZININ DEVAMI

‘’Yıldırım sonucu etkilemedi‘’

İlk yarıda tartışmaya sebebiyet verecek çok önemli pozisyonların yaşanmadığını söyleyebiliriz. Ancak ilk 45’te en dikkat çekici olan oyuncuların birbirlerine karşı üç kez kullanmış oldukları darbeli dirsek hareketleriydi. Ömer Erdoğan’ın kafasının yarıldığı pozisyon ile Santos ve Volkan Şen arasındaki hareketler oyun icabı olarak gelişen hareketlerdi. Ancak 32’de topsuz alanda iki oyuncu beraberce koşarken Volkan Şen’in Alex’e yaptığı hareket sonrası ortalık bir anda karıştı. Hakemin göremediği bir alanda gelişen bu pozisyona rağmen gene de oyuncular iyi niyetlilerdi.

Ancak ikinci yarı, Gökhan Gönül’ün Mustafa Keçeli’ye faul yapması sonucunda verilen faul atışının kullanılması gereken yer ile ilgili Alex’in gereksiz itirazı sonrasında aldığı sarı kartla başladı. 51’de Bilica havadan gelen topa bakıp pozisyon almak isterken, Turgay da Bilica’nın üzerine giderek faul yaptı, devam kararı yanlıştı, faul vermeliydi. 61’de iki yardımcı hakemin de arka arkaya kaldırmış oldukları ofsayt bayrakları ise doğru bayraklardı. 72’de Semih, topla beraber rakip ceza alanına girmeden Bursalı oyuncunun elini göğsünde hissedince ceza alanına girer girmez kendisini yere bıraktı. Devam kararı doğruydu. 83’te Bilica’nın kendi ceza alanı içindeki tehlikeli hareketine endirekt serbest vuruş kararı doğruydu. Bilica’nın ayağı oynama mesafesinden yukarıdaydı.

Sonuçta Bülent Yıldırım’ın bir-iki faul hatası yapmasına karşın özellikle 2-2’den sonra otoritesini kaybetmeyerek seyirci baskısından fazla etkilenmediğini söyleyebiliriz. Çekişmeli ve tempolu geçen müsabakada genel olarak başarılı bir performans ortaya koydu.

23 Şubat 2010, Salı 03:30
YAZININ DEVAMI

‘’Penaltıyı yedi!‘’

Beşiktaş ceza alanı içerisinde İbrahim Toraman, Mehmet Topal’ı arkadan tutarak yere indirdi, devam kararı yanlıştı. Aydınus net bir pozisyonda penaltıyı vermedi.

Fırat Aydınus oyuna sinirli ve agresif bir başlangıç yaptı. 3. dakikada İbrahim Toraman’ın Caner’e dikkatsiz hareketi sonrasındaki faul kararı doğruydu. 6. dakikadaki Neill-Fink mücadelesi sonrasındaki faul kararı da yine yerindeydi. Ancak Neill’a uyarı yapınca seyircilerde de, “O zaman neden kart göstermedin?” diye bir tepki oluşmasına neden oldu. Uyarıyı daha yumuşak yapmalıydı. 23. dakikada Tarık Ongun’un önünde Nobre ikili bir mücadele sonrasında yerde kalınca yardımcı da faul verdi. Yardımcının kararına uymayan hakem oyunu devam ettirerek doğru bir karar verdi. 28. dakikada Tello, Barış’a faul yaptı. Aynı dakika içerisinde bu defa Barış, Tello’ya bir faul yaptı. Hakem iki oyuncuya da sarı kart gösterdi. Tello’ya gösterilen sarı kart doğru ancak Barış’a gösterilen sarı kart gereksizdi.

Üzülmez’in pozisyonu faul değildi
38’de İbrahim Üzülmez’in Holosko’ya yaptığı ortada bu oyuncunun kafa vuruşunda kaleci Franco topu iki hamlede kale çizgisi üzerinde kontrol etti. Beşiktaşlılar’ın gol beklentisine hakemin verdiği devam kararı doğruydu. Nobre’nin direkten dönen kafa vuruşunda Emre Güngör’e net bir faulü vardı. Ancak hakem bunu göremedi. 46. dakikada Toraman’ın Arda’ya bir teması oldu. Hakemin devam kararı yanlıştı. Çünkü İbrahim Toraman’ın topa hiç müdahalesi yoktu. Faulü gerektiren bir hareketti. 58. dakikada Uğur’un ayağından sekip kornere çıkan pozisyonda kale vuruşu kararı yanlıştı, köşe vuruşu olmalıydı. 61’de İbrahim Üzülmez top önünde koşarken Keita da arkasındaydı. Üzülmez’in oyuncuyu kontrol edeyim derken eliyle Keita’yı görmeden yüzüne karşı bir hamlesi oldu. İsteyerek yapılmamış bir hareket olduğu için oyunun devam etmesi gerekirdi.

Skora doğrudan etki etmiş oldu
62’de maçın en ciddi pozisyonu yaşandı. Beşiktaş ceza alanı içerisinde İbrahim Toraman Mehmet Topal’ı arkadan tutarak yere indirdi, devam kararı yanlıştı, net penaltı olması gereken bir pozisyondu. Sonuçta Aydınus’un zaman zaman bazı faul hareketlerinde hatalı karar vermiş olması kabul edilebilirdi. Ancak Toraman’ın, Topal’a yapmış olduğu net penaltıyı vermeyerek skora direkt etki eden bir hata yapmış oldu.

22 Şubat 2010, Pazartesi 03:30
YAZININ DEVAMI

‘’'Aydınus başarılı olur'‘’

Sezonun en önemli maçlarından biri olan Beşiktaş-Galatasaray karşılaşmasını kimin yöneteceği merakla bekleniyordu. Aydınus bu kadronun en deneyimli ve bu tip maçlarda tecrübesini hissettirebilecek hakemlerden biri... Bu sezonki genel performansına baktığımız zaman, genelde başarılı olduğunu söyleyebiliriz. İlk devredeki Beşiktaş-Fenerbahçe maçında ciddi hataları olmasına rağmen, ev sahibinin iyi futbolu hataların önüne geçti.

Son maçında sinirliydi
Bursa-Trabzon maçında ise teknik ve disiplin kararlarından çok, maç boyunca sinirli ve agresifti. Kendini iyi hazırlarsa, son maçtaki sinirli tavırlarını da aşarsa başarılı olma ihtimali yüksek...

18 Şubat 2010, Perşembe 03:30
YAZININ DEVAMI

‘’Özhaseki'nin sözleri MHK'yı kurtardı!‘’

21. hafta maçlarının sonunda düdük çalan hakemlerin performanslarına baktığımızda; özellikle disiplin uygulamalarındaki bazı hatalar öne çıktı. Gaziantep-Beşiktaş mücadelesinde Sivok’un rakibine arkadan sert taban hareketi vardı ve net kırmızıyı gerektirirdi. Ancak Kuddusi Müftüoğlu gibi deneyimli bir hakemin sarı kart göstermesi hiç yakışmadı.

Emre sararmalıydı!
Manisaspor-Fenerbahçe maçında Kamil Abitoğlu kötü bir yönetim göstermedi. Ancak Emre’nin abartılı düşüşüne sarı göstermedi. 90 dakika sonunda da Isaac direkt attı, ama diğer oyunculara gösterdiği töleransı bu oyuncuya ve Manisaspor Teknik Direktörü Reha Kapsal’a göstermemesi tepki almasına sebep oldu. Haftanın en zor maçlarından biri olan Diyarbakır-Sivas sınavında Bülent Yıldırım otoriteyi sağlayıp genelde kartlarını doğru kullandı. Fakat Sivassporlu Keita’ya gösterdiği ikinci sarı kartta, rakip oyuncuların etkisi altında kaldığı izlenimini verdi.

Özkalfa penaltıyı es geçti
Gençlerbirliği-Kasımpaşa mücadelesinde İlker Meral gayet başarılıydı. Özellikle Kasımpaşa’nın kazandığı ikinci gol öncesinde avantaj kararı vermesi kendi adına pozitif bir durumdu.İstanbul Belediye-Ankaragücü müsabakasında sezon başından bu yana çok tartışılan Tolga Özkalfa, bir penaltıyı es geçti. Ankaragücü’nün golcü oyuncusu Vittek’e ceza alanı içinde yapılan müdahale kesinlikte penaltıydı.

Denizli-Kayseri’de Abdullah Yılmaz, Antalya-Eskişehir’de İlker Coşkun yönetimlerinde ciddi bir hataya düşmeden maçlarını tamamladılar.

MHK’ya iyi ders oldu

Geçen hafta Kayserispor Onursal Başkanı Mehmet Özhaseki’nin açıklamaları gündemi çok meşgul etti. Üzerinde birçok yorumlar yapıldı ve en önemlisi Hakan Sivriservi’nin neden görev almadığı ortaya çıktı. MHK’nın da bir türlü itiraf edemediği bu konu aydınlandı. Bu olay; “Hiçbir hakemin geleceği yöneticilerin iki dudağı arasında olmayacak” diyen MHK’ya ve “Hiçbir kulüp yöneticisi bu MHK’ya istediğini yaptıramıyor” diyen yorumculara çok güzel bir ders oldu. Hakan Sivriservi ise yapmış olduğu basın açıklaması ile hakemliğe son noktayı koydu. Bence de doğrusunu yaptı. Peki Hakan’a kaybettiği moralini, kariyerini kim geri verecek?

17 Şubat 2010, Çarşamba 03:30
YAZININ DEVAMI

‘’Bursa'nın net penaltısı verilmedi!‘’

29’da Colman’ın kaleci İvankov ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda oyunun devam kararı doğruydu. Colman geriden çıktı, pozisyon ofsayt değildi. 31’de Serkan ile Mustafa Keçeli’nin pozisyonunda normal bir mücadele vardı, faul kararı gereksizdi. 37’de ise Egemen, Turgay’ın ayağındaki topa kayarak müdahale edince Turgay faul bekledi, hakem devam kararında haklıydı. 44’te Alanzinho’nun pasıyla Umut’a pozisyon yaratan Serkan’ın topla buluşmasında ofsayt yoktu devam kararı da doğruydu. Maçın en kritik pozisyonu ilk yarıda yaşandı. Bursa’nın kullandığı serbest vuruşta, Trabzon ceza alanında Umut iki eilini de yanlara açık şekilde kafaya yükseldi ve sol koluyla da topa temas etti. Net penaltı! Ancak hakem oyunu devam ettirdi.

47’de Serkan, Bursa ceza alanı içerisinde Mustafa ile mücadelesi sonrasında yerde kaldı Mustafa’nın Serkan’a herhangi bir teması yoktu. Dolayısıyla oyunun devam etmesi doğruydu. 61’de Cale, elle kolla itirazını abartılı yapınca sarı kart gördü. Fakat bu kartın öncesinde Cale, Bursa ceza alanı içerisinde rakibi tarafından itildi ve engellendi. Hakem atışı yaptırmadan, uyarı yapmış olsaydı Cale’yi de sinirlendirmeyecekti. 70’te Ceyhun’un Bursalı oyuncuyu formasından çekmesi sonrasında gördüğü sarı kart doğruydu.

Fırat Aydınus, bu müsabakada çok agresif bir tutum sergiledi. Oyunun geneline baktığımızda futbolcuların saha içindeki tutum ve davranışları Aydınus’un bu kadar sinirli olmasını gerektirmiyordu. Buna rağmen sanki maç yönetmeye çıkmış değil de oyuncularla kavga etmeye çıkmış gibi davrandı.

16 Şubat 2010, Salı 03:30
YAZININ DEVAMI

‘’7 dakika fazla kaçtı‘’

3. dakikada Mehmet Güven topla alakasız olarak Alex’i itip faul yaptı, burada verilen frikik kararı yerindeydi. 19. dakikada ilk olarak Isaac, sonrasında da Semih için yardımcıların kaldırmış oldukları ofsayt bayrakları doğruydu. 29’da yardımcı Emre Eyisoy’un önünde Yiğit-Bilica mücadelesinde, Brezilyalı futbolcu rakibinin elini sırtında hissettiği anda kendini yere bıraktı. Yardımcı da faul verdi. Gereksiz bir karardı, oyun devam etmeliydi. 31’de Özer’e faul yapıldı, ancak genç futbolcu kalkıp mücadeleye devam etti. Burada avantaj kararı verilmeliydi. 39’da Simpson, Gökhan Gönül’den sıyrılırken eli, bu oyuncunun yüzüne geldi. Bu hareket isteyerek yapılmadı ve hakemin kararı da doğruydu.

Emre sarı görmeliydi
50. dakikada Güven’in pozisyonu ofsayt değil, yardımcı hakem oynatarak yerinde karar verdi. 55’te Emre, Manisaspor ceza alanı içerisinde kaleci İlker ile karşı karşıya kaldı. Kendisine hiçbir müdahale olmadan abartılı olarak yere düşen Emre’nin, hakemi aldatmadan dolayı sarı kart görmesi gerekirdi. 75’te kalkan bayrak doğruydu, Semih ofsayttaydı. 82’de Yiğit, Emre’ye yapmış olduğu hareket sonrasında sarı kart gördü. Aslında pozisyon ikili mücadele şeklinde gelişti, bir darbe oldu ancak bu darbe kartsız bir faul kararını gerektirirdi.

Son 2 gol de temizdi
Manisaspor’un uzatmalarda attığı golde pası veren Güven, geriden çıkarak ofsayt pozisyonundan kurtuldu. Isaac de topun gerisinde olduğu için gol kararı doğruydu. Gökhan Ünal kazandırdığı beraberlik golünde topa çok iyi yükseldi, herhangi bir faul yoktu. 90 dakikanın bitiş düdüğünün ardından Isaac’in muhtemelen sportmenlik dışı bir hareket yaptığını tespit eden hakem, oyuncuya sarı kart gösterdi. Bu kart sonrasında Isaac’in çok kısa sürede sözle ağır bir tepkisi olmalı ki, hakem direkt kırmızı karttan bu futbolcuyu attı. Kamil Abitoğlu maçın geneline baktığımızda iyi bir yönetim sergiledi. Maç sonrasında 7 dakikalık uzatma süresine tepkiler geldi. Bir pozisyonda Manisa kalecisi İlker sakatlanmış ve sahada tedavi görmüştü. Burada süre durduruldu, ancak 7 dakika da biraz abartı kaçtı. Manisa’nın hocası Reha Kapsal buna kurallar içinde itiraz etti, ancak hakem tarafından tribüne gönderildi.

15 Şubat 2010, Pazartesi 03:30
YAZININ DEVAMI