Arama

Popüler aramalar

‘’Tek hatası penaltı kararıydı‘’

Sivok-Ferrari ikilisinin yan yana oynadığı en son maç hangisi diye düşündüğümde uzun süre hatırlayamadım. Bu ikili birbirlerinden öyle kopuk oynadılar ki, Sivok hemen hemen her pozisyonda faullü oynamak zorunda kaldı. Ferarri ise boş boş sahada dolaştı. Ernst’te ne güç, ne mücadele hırsı kalmış. Bobo ise zorla koşuyor. Schuster’in bu takıma ne kadar katkısı olduğu tartışılır. Top tekniği olmayan, sprint özelliğinden yoksun Nobre’den orta alan oyuncusu yaratmak ise dünya harikası olsa gerek. Hakeme gelince. Maçın başlarında ikilem yaşasa da dakikalar ilerledikçe oyuna ısındı. 90’da Beşiktaş aleyhine verdiği penaltı kararında, maçtaki tek ciddi hatasını yaptı. Kaleci Hakan’ın rakibe teması yoktu. 90+3’te Quaresma yaptığı hareketin bilincindeydi ve kırmızı kararı doğruydu. Bu oyuncunun maçın başlarındaki abartılı faul beklentisi içerisindeki hareketleri ise seyircinin yersiz gerilmesine neden oldu. Bir de maçın başlarında ayakkabı değişikliği için oyun alanı dışına çıkan Guti, tekrar oyuna dahil olmak istedi. Ancak hakemin yıldız oyuncuyu hemen maça almaması tepkiye neden oldu. Kurallar der ki: “Bir oyuncu giysi ve gereçlerini düzeltmek ya da değiştirmek için oyun alanının dışına çıkarsa, ancak oyun durduktan sonra hakem kontrolüyle oyuna dönebilir.’ Bunu da oyuncuların ve teknik heyette görev yapanların bilmesin de fayda var.”

18 Şubat 2011, Cuma 11:00
YAZININ DEVAMI

‘’Maçın hakemi ne yaptı?‘’

Fırat Aydınus çok iyi yönetti

Fenerbahçe ikinci devre oynadığı tüm maçlarda hak ederek kazandı. Özellikle Fenerbahçeliler tarafından bu maç öncesinde endişe duyulan Fırat Aydınus ise çok iyi maç yönetti. Tartışılacak hiçbir karara imza atmadı. Yalnız Fırat’a bir uyarı, 90+3’te Kayseri yedek kulübesiyle girdiği gerginliğe gerek yoktu. Önemli pozisyonlara bakacak olursak... 25. dakikada Dia’nın, 45. dakikada Özer Hurmacı’nın penaltı beklediği pozisyonlarda, verilen devam kararları doğruydu. 49’da Amrabat, Lugano’nun yanından geçerken kendini yere bıraktı. Bu pozisyonda Amrabat’ın aldatmadan sarı kart görmesi gerekirdi. Tıpkı 85’te Fenerbahçe ceza alanı içerisine Kayserili Semih’in, penaltı beklentisiyle kendini yere bırakınca gördüğü doğru sarı kart gibi. 65’te ise Niang, Alex’in ara pasında Serdar Kesimal ile Kayseri kalesine en yakın son iki oyuncudan biri olarak görüldü. Senegalli, Serdar’a takılıp düştü. Devam kararı yerindeydi. 90. dakikada Kayserispor’un kazanmış olduğu faul atışından gelen ortada, Selim Teber’in kafasından seken top tam ağlara giderken, ofsayttaki takım arkadaşı topa müdahale edince doğru bir gol iptali gerçekleşti.

15 Şubat 2011, Salı 11:00
YAZININ DEVAMI

‘’Kavgadan etkilenmedi‘’

Ama bu maçın seyircisiz olması hakemler için tabiri yerindeyse tamamen ilaç gibi geldi. Buna rağmen oluşan baskılardan kurtulmak, düşünüldüğü kadar da basit değil.

Özgür Yankaya da böylesine bir atmosferde maça çok da rahat başlayamadı. Tedirginliği göze çarptı. Ancak maçın temposuz olması, kritik sayılabilecek pozisyonların yaşanmaması hakemi oldukça rahatlattı. Böylesine bir maçta yapmış olduğu birkaç hatalı yorum ve kararlarına rağmen oyunun önüne fazla çıkmadı ve neticeye tesir etmeyen bir maç yönettiğini söyleyebeleriz.

Önemli pozisyonlara gelince... Ankaragücü’nün attığı golün öncesinde, Gabriç topla buluştuğu anda ofsayt değildi. Pozisyonun devamında Serdar Özkan’ın golü gelince Ankaragücü 1-0 maçı kazandı.

15’te Sestak ile İbrahim Toraman arasında yaşanan mücadelede Sestak, Toraman’a faul yaptı. Ancak gereksiz devam kararı gelince, Toraman da kolunu Sestak’tan kurtarmak istercesine şiddetli bir biçimde savurdu. Kolu Sestak’ın çenesine geldi. Burada Toraman’ın sarı kart görmesi gerekirdi.

Bir de 88’de Simao, Nobre’den gelen topta kaleci Bora’yı da geçmesine rağmen, gol pozisyonunu değerlendiremedi. Burada Aydın’ın müdahalesiyle top dışarı çıktı. Beşiktaşlılar’ın penaltı beklentisi boşunaydı. Ancak oyuna köşe vuruşuyla başlanması, gerekirken hakem yorum hatası yaparak kale vuruşu verdi.

14 Şubat 2011, Pazartesi 11:00
YAZININ DEVAMI

‘’Yıldırım sonuca etki etmedi‘’

Yunus Yıldırım’ın bu müsabakadaki genel performansına baktığımızda, özellikle ilk 45 dakikada oyuncuları kart göstermeden kontrol altına almak isteyen bir yönetim sergilediğini gördük. Oyuncuların iyi niyetli olmaları da buna bir etken oldu.

Maçın en kritik pozisyonu, 2. dakikada Antep kale alanı içerisinde Stancu ile Karcemarskas arasında yaşandı. Önemli bir pozisyondu. Kalecinin Stancu’ya bir teması oldu ancak bu oyun gereği bir çarpışma idi. Burada hakemin oyunu devam ettirmesi doğruydu.

Bir başka pozisyon da, 81. dakikada Wagner ile Culio arasında yaşandı. Bu pozisyonda da penaltı vermeyip devam ettirmesi doğruydu. Sonuçta Yunus Yıldırım’ın, neticeye tesir etmediğini söyleyebiliriz.

13 Şubat 2011, Pazar 11:00
YAZININ DEVAMI

‘’Yıldız'a kırmızı ağır olurdu‘’

Bunlar değerlendirilmiş olsaydı, Bordo-Mavili takım hiç şüphesiz ki Sivasspor önünde bu kadar zorlanmazdı. Fakat şunu belirtmek lazım, Trabzonspor çok zor bir virajda önemli bir galibiyet alarak adeta tekrar hayata döndü. Hakem açısından maça baktığımızda ise gerek hava şartları, gerekse de puantaj bakımından haftanın en zor maçlarından biriydi. Bundan önceki değerlendirmelerimizde de söylediğimiz gibi, Kuddusi Müftüoğlu son iki yılda yakalamış olduğu çizgisini aynen devam ettiriyor.

Neticeye tesir etmedi
Haftanın önemli sınavlarından olan Sivasspor-Trabzonspor maçında da bu görüntüyü ortaya koymaya çalışan bir hakem yönetimi seyrettik. Genel olarak, oyun içerisinde kabul gören hataları yapmış olsa da Kuddusi Müftüoğlu skora ve neticeye tesir etmeyen bir maç yönetmeyi başardı. Özellikle ilk yarısı zaman zaman daha sert geçen, ikinci yarısı ise tam bir heyecana sahne olan müsabakada hakemin de olumlu yöndeki katkısını gözardı etmemek gerekiyor.

Bir kritik pozisyon...
Bir kere Kuddusi Müftüoğlu’nun gösterdiği kartların tamamına yakını doğruydu. Özellikle ilk yarıdaki pozisyon büyük olasılıkla çok konuşulacaktır, önce ona bir açıklık getirmekte fayda var. Sivassporlu oyuncu Mehmet Yıldız’ın rakibi Burak Yılmaz’a yaptığı sert harekete çıkarmış olduğu sarı kart, yerinde ve yeterliydi. Zira bu pozisyonda gösterilecek bir kırmızı kartın çok ağır olacağı inancındayım. Yalnız maçın ilk yarısında skor Trabzonspor lehineyken, 4. dakikada yardımcı hakem Serkan Akarca’nın Umut Bulut için kaldırmış olduğu bayrak çok kritikti. Bordo-Mavili futbolcu, topla buluştuğu an, Sivassporlu son defans oyuncusu ile aynı hizadaydı. Burada Müftüoğlu yardımcısının kararına uydu ve pozisyonu kesti. Eğer Umut Bulut’un bu akınından devam kararı çıkmış olsaydı, konuk ekip Trabzonspor lehine golle sonuçlanabilecek bir atağın geliştiğini söyleyebiliriz.

13 Şubat 2011, Pazar 11:00
YAZININ DEVAMI

‘’MHK sonunda iflas etti‘’

Görevlendirilmiş olduğu maçta hakemin performansını takip edip maçtaki yönetiminin nasıl olduğunu, en son form durumu ve bundan sonraki maçlara ne kadar hazır olduğu konusunda detaylı bir rapor hazırlayıp Merkez Hakem Kurulu’na (MHK) göndermek.

MHK ne yapacak bu raporu? Dikkate alıp ona göre değerlendirecek. Peki bu MHK böyle mi yapıyor? Hayır... Gözlemcileri sadece iş olsun diye kullanıyor. Ben gözlemciliği de bu yüzden bıraktım. Önce kurula yazı yazdım ve dedim ki: Bu uygulama doğru değil hakem hata yapıyor, tekrar maça çıkıyor. Şahsen ben rahatsızlık duyuyorum. Buna bir önlem alın, yoksa işler daha da kötüye gider.

Hem hakemler kendilerini yenileyemezler, geliştiremezler hem de şans vermediğiniz hakemlere adaletsizlik yapmış olursunuz. Baktım ki kimsenin umrunda değil, aynı uygulama devam ediyor. İstifa dilekçesini yazdım, gözlemciliği bıraktım. Bugün ligin bitmesine 14 hafta var, ortalık yangın yerine döndü. Kazananın-kaybedenin memnun olmadığı bir ortam oluştu. Hakem hatasının skora ve neticeye tesir etmediği bir hafta yok. Aslında FANATİK Ailesi olarak sezon başında önemli bir uyarıda bulunmuştuk. Kaliteyi fazla abartıyoruz dediğimizde Lig TV yorumcusu Markus Merk’in yapılan hakem hatalarını süsleyip püsleyip hiç hata yokmuş ve MHK üyesi gibi savunarak anlatmıştı. ‘Bunun akibeti ikinci devre önünüze öyle bir çıkar ki altında ezilirsiniz’ demiştik. Sanırım ne kadar haklı olduğumuz bugün ortaya çıkıyor. Başta Federasyon Başkanı Mahmut Özgener olmak üzere bu MHK’ya bugüne kadar görülmemiş bir destek verildi.

Şunu da belirtelim; bu desteğin verilmesinden yana olanlardan biriyim. Sanırım tarihinde en fazla görev yapan kurullardan biri, bu MHK. Ancak 35 kişilik kadroda Süper Lig’i 15 hakemle döndürmeye çalışan, alttan hakem taşıyamayan, içindeki adaleti sağlayamayan, sezon sonuna kadar kalan maçlara atayacak hakem bulmakta zorlanan bu MHK, maalesef bugün iflas etmiştir. En son olarak ‘hata yapan hakemi dinlendirmek bizim prensiplerimizde’ yok diyen MHK, bakalım Kamil Abitoğlu için ne uygulama yapacak doğrusu çok merak ediyorum.

09 Şubat 2011, Çarşamba 11:00
YAZININ DEVAMI

‘’Bu güzel maça Çakır da ayak uydurdu‘’

Futbolcular, öyle hırslı ve istekliydi ki bu futbolla özellikle kupadaki rakiplerine gözdağı verdiler. Güzel bir maç oldu. Böyle zevkli bir müsabakaya Cüneyt Çakır da ayak uydurdu. Maç içindeki kritik pozisyonlara açıklık getirecek olursak, 10. dakikada Sabri’nin şutunda, Cana’nın kafasına çarpıp golle sonuçlanan pozisyonda gol kararı doğruydu. Cana’nın pozisyonu ofsayt değildi. 21. dakikada, Volkan Yaman hızlı başlayan atağı bilerek kesince, doğru bir sarı kart gördü. 55’te, Batuhan’ın sayılmayan golünde iptal kararı doğruydu çünkü Batuhan topla buluştuğunda ofsayttaydı. 75. dakikada ise Burhan’ın atmış olduğu goldeki karar yerindeydi. Topun ayaktan en son çıktığı anda, Burhan Galatasaray defansının gerisindeydi. 89. dakikada, uzun bir aradan sonra forma şansı bulan Baros, itirazdan doğru bir sarı kart gördü. Ancak pozisyonda, Eskişehirli oyuncu topu önüne alan Baros’u arkadan çekmişti. Hakem Çakır bunu göremedi.

Serdar Tatlı

07 Şubat 2011, Pazartesi 11:00
YAZININ DEVAMI

‘’Müftüoğlu çok iyi hazırlanmış‘’

Kuddusi Müftüoğlu’nun bu karşılaşmadaki genel performansına baktığımızda yapmış olduğu birkaç yorum hatası olmasına rağmen bunları kabul edilecek hatalar olarak belirtip skora ve neticeye etki etmediğini söyleyebiliriz. Müsabakaya hem kendisi hem de ekibini iyi hazırladığını gördük. Zaten Kuddusi Müftüoğlu özellikle son iki sezonda formunu belli bir seviyeye getirip o çizgide devam etmeyi başardı. Kendisini de iyi hazırlayınca, yönetmiş olduğu müsabakalardaki performansını değerlendiren bizlere de onun adına olumlu şeyler söylemekten başka bir şey düşmüyor.

Lugano’ya yerinde bir sarı

Bu karşılaşmadaki kritik pozisyonlara bakacak olursak, 15. dakikada Semih, iki Manisasporlu oyuncunun arasında topu kaybedince, kendisini de çok rahat bir şekilde yere bıraktı. Buradaki yardımcının faul bayrağı ve 20. dakikada kaleci İlker Avcıbay yerde topu kontrol altına aldıktan sonra, Semih’in kendisine yapmış olduğu faule hakemin devam kararları gereksizdi.
Kritik ve doğru kararlar...

Yine 39. dakikada hakem açısındran hatalı bir kararı gözlemledik. Serhat ile Mehmet Topuz ikili mücadeledeydi. Mehmet Topuz rakibinden kurtulup topla ilerlemek isterken, Serhat arkadan tuttu ve Mehmet Topuz’u formasından çekti. Buradaki faul kararının yanında sarı kart da vermesi gerekirdi. 42’de Lugano, Isaac’ın pozisyon almasını fırsat bilerek engelleyince doğru bir sarı gördü. 60’ta Manisa ceza alanı içerisinde Semih, iki Manisalı oyuncunun arasında kaldı. Rakibinden topu kurtardıktan sonra önüne gelen Kalabane’nin, Semih’in koşu yolunu kapatacak şekilde, topa doğru bir hamlesi oldu. Bu pozisyonun ardından Semih yerde kaldı. Hakem açısından zor bir pozisyondu. Ancak buna rağmen penaltı kararı yerindeydi. 70’te Kahe, Fenerbahçe ceza alanı içerisinde arkadaşından gelen topun üzerinden atladı. Arkasındaki Lugano’nun top eline çarptı. Bu pozisyonda hakemin devam kararı doğru, Manisa’nın penaltı beklentisi gereksizdi. 73’te Fenerbahçe’nin kazanmış olduğu gol öncesinde, yardımcının çok kritik bir ofsayt kararı oldu. Semih topla buluştuğu anda Manisalı son savunmacı ile aynı hizadaydı. Devam kararı doğruydu. Bu pozisyonun devamında top kaleci İlker’den sekti. Niang’ın topa yapmış olduğu gol vuruşunda Niang’ın pozisyonu da ofsayt değildi gol nizamiydi.

06 Şubat 2011, Pazar 11:00
YAZININ DEVAMI