Arama

Popüler aramalar

‘’Penaltı, çift vuruş, kırmızı kart DOĞRU‘’

Kazakistan gibi çok zayıf bir takıma karşı 90 dakika telaşla, Burak’ın kaçırdığı penaltıdan sonra da panikle, korkuyla mücadele etmeye çalışan ve çok kötü oynayan bir milli takım izledik. Maçın Fransız hakemi oyunun geneline baktığımızda çok kritik pozisyonlar yaşanmasına rağmen genelde iyi bir maç yönetti diyebiliriz. Bu pozisyonları irdeleyecek olursak, 62. dakikada Arda’nın rakip ceza alanı içerisinde ortaya çıkardığı topa kayarak müdahale eden rakibin elleri açık, topun yönünü doğrudan engelliyordu. Hakemin vermiş olduğu penaltı kararı doğruydu. 78. dakikada rakip ceza sahası içerisinde Kazakistanlı futbolcu ve kaleci ile aynı anda topa doğru yükselen Burak, elleri ile rakibini iteleyip, dengesini bozdu. Ağlarla buluşan topun gol iptali doğru bir karardı. 88. dakikada ise çok ilginç bir pozisyon yaşandı. Rakip kaleci topu kucağına aldıktan sonra kendi takım arkadaşıyla çarpışınca yerde kaldı. Hakem bu pozisyonda oyunu durdurdu. Daha sonrasında oyuna hakem atışı ile başlandı. Topu eline alan kaleci, topu yere bıraktı, Burak’ın topa hamlesini görünce tekrar topu eline alınca hakem de doğru bir hamleyle milli takım lehine endirek serbest vuruş kararı verdi. 90+larda ise taç çizgisi kenarında Selçuk ayak tabanını göstererek, rakibine karşı direkt yaralayıcı bir hamle yapınca, hakem Selçuk’a direkt kırmızı kartı doğru olarak gösterdi.

03 Eylül 2011, Cumartesi 12:00
YAZININ DEVAMI

‘’Burak'ın pozisyonu ofsayt değildi‘’

Belki de Trabzonspor için çekilebilecek en zor kuraydı Portekiz temsilcisi Benfica... Aslında ilk maçta 70. dakikaya kadar iyi direnç gösterirken arka arkaya yenilen 2 gol, bir anlamda iki takım arasındaki kalite farkını da ortaya koymuştu. Dün geceye baktığımızda, özellikle karşılaşmanın ilk dakikalarında istekli ve arzulu bir Trabzonspor izledik. Bordo-Mavililer rakip kalede aradıkları golü, zamansız bir şekilde kendi ağlarında görünce, umutlarda yarıda kaldı. 2 maçta 2 hatalı ofsayt bayrağı... Trabzonspor için ilk maçta Adrian’ın pozisyonunda yaşanan ofsayt şanssızlığı, Olimpiyat Stadı’nda, maçın 10. dakikasında bu kez Burak adına yaşanmamış olsa, bugün belki de daha farklı şeyler konuşuyor olabilirdik. Yalnız Trabzonspor taraftarlarının çok fazla ümitsizliğe kapılmaması gerektiğini belirtmekte de fayda var. Geçen sezonki kadrosundan çok önemli oyuncularını kaybetmiş olan bu takım, yenilenmiş kadrosuyla ligdeki yarışmacı özellğini de sürdürecektir. Yalnız buradan Trabzonspor taraftarlarına şunu söylemek istiyorum. Rakip kim olursa olsun, maç nerede oynanırsa oynansın tam destek vermeleri gerekir. Bordo-Mavili taraftarların bu desteğini Olimpiyat Stadı’nda tam anlamıyla verilmemiş olmasını çok garipsediğimi söylemek istiyorum.

Maçın Makedon hakemi Aleksander Stavrev’e gelince... Oyunun kontrolünü sonuna kadar elinde bulundurup, Pozisyonlara yakın olmayı başardı. 10. dakikada, yardımcısının Burak için kaldırdığı hatalı ofsayt bayrağı, Trabzonspor adına ciddi ve önemli bir avantajın yok olup gitmesine neden oldu. 58. dakikada Adrian’ın havaya yükselirken rakibine vurduğu dirsek darbesi sonrasında gördüğü kırmızı kart ise son yıllarda FIFA ve UEFA’nın bu pozisyonlar için hakemlere vermiş olduğu ‘acımasız olun’ direktifinin bir yansımasıydı.

04 Ağustos 2011, Perşembe 12:00
YAZININ DEVAMI

‘’Adrian'ın golü nizamiydi‘’

Maçın İsviçreli hakemi için 73. dakikaya kadar pek zor olmayan bir maçtı. Bu dakikadan sonra gerek Benficalı oyuncuların gerekse de seyircilerinin bir pozisyon için yarattığı baskıyı az da olsa hissedip, bozulur gibi oldu.

4. dakikada Saviola, Trabzonspor kale alanı içerisinde koluyla topu kaleye göndermek istedi. Topun dışarı çıkması bir avantajı gerektirmezdi. Dolayısıyla bu oyuncuya sarı kart gösterilmeliydi. Bunun dışında Giray’a, Zokora’ya ve Ammrim’e göstermiş olduğu sarı kartlar doğruydu.

Kırılma anı...

Maçın kırılma anı 27’nci dakikada yaşandı. Adrian topla buluştuğu anda rakip Benfica’lı oyuncunun daha gerisindeydi. Daha uç noktadaki Trabzonsporlu Henrique şeklen ofsayt ancak ne oyuna ne de rakibe hiçbir müdahalede bulunmuyordu. Adrian da topu filelerle buluşturduğu anda yardımcının kalkan ofsayt bayrağı böylesine önem arz eden rövanşlı bir maçta Trabzonspor adına çok büyük bir şansızlık oldu. 73’üncü dakikada Trabzonspor ceza alanı içinde bu kez Serkan’ın kolu açık, doğal konumundan da uzaklaşmış durumdaydı. Topun Serkan’ın eline doğru gidip ona avantaj oluşturmasına hakemin vermiş olduğu devam kararı ise bu kez Trabzonspor adına şans oldu diyebiliriz.

Hayal değil

Aslında maçın geneline baktığımızda Trabzonspor iyi başladığı ikinci devrede iki golü kalesinde gördü. Kaleci Tolga’nın hazırlık dönemi sırasında yaşamış olduğu sakatlığın ciddi şekilde tedirginliğini bu maçta hissettirdi. Sonuçta Trabzonspor İstanbul’da oynayacağı rövanş maçına iyi hazırlanırsa turu geçmesi hayal olmaz.

28 Temmuz 2011, Perşembe 12:00
YAZININ DEVAMI

‘’Penaltı kararı doğru‘’

Collina gibi olur mu bilinmez, ancak kumaşının iyi olduğu bir gerçek. Yalnız oyunu gereğinden fazla oynatma yanlısı. Grubun en önemli maçı olan bu karşılaşmada oyunun başından sonuna kadar, gayet soğukkanlı ve otoriter kişiliğini sahaya yansıttı. Pozisyonlara yakın olup, doğru kararlara imza atan bir maç yönetti. İki takımın ortaya koyduğu oyun anlayışı da bir anlamda Rizzoli’ye yardımcı oldu.

Çünkü hem Türkiye, hem de Belçika’nın sürekli ayağa pas yapmaları ve oyunu öne doğru oynamamaları, özellikle ceza alanlarında olası yaşanan kritik pozisyonların da önüne geçmiş oldu. 65’inci dakikadan sonra Belçika’nın oyunu bizim yarı alanımıza yıkması milli takım oyuncularında belirgin şekilde görünen yorgunluklar, kalemizde sıkıntıların yaşanmasına neden oldu. İşte belki de maçın hakemi açısından konuşulacak ve tartışılacak tek pozisyon da 74’üncü dakikada yaşandı. Ardaceza alanı içerisinde topuiyi bir vücut hareketiyle önüne alan rakibine net bir faul yapınca, Rizzoli de haklı olarak penaltıyı verdi.

04 Haziran 2011, Cumartesi 12:00
YAZININ DEVAMI

‘’Taşçıoğlu'ndan kritik ofsayt hatası!‘’

Ancak bu tarz oynamaya çalışan Sivasspor, kalesinde öylesine pozisyonlar verdi ki, daha ilk 45 dakikada maç kopabilirdi. MHK Fırat Aydınus ve yardımcılarını sezonun böylesine üst seviyede önemli bir maçında görevlendirerek hakemini öyle büyük baskı altına aldı ki, bir İstanbul bölgesi hakeminin yaşayacağı psikolojik duyguyu anlayamayacak kadar çaresizlik içinde olduklarının da göstergesiydi bu. 50’nci dakikadan sonra skor 3-1 olunca, ‘Fırat Aydınus’un üzerindeki baskı kalkıp her şey normale döndü’ dersek sanırım doğru olacak. Hakemlerin üzerinde oluşan bu baskıyı özellikle ilk 45 dakikada açık açık gözlemledik. 15’inci dakikada Sivas ceza alanında Sedat, Stoch’a kontrolsüz bir darbede bulundu, hakem penaltıyı atladı.

27’nci dakikada yüzde yüz gol olabilecek Sivas atağında, yardımcı hakem Aleks Taşçıoğlu ofsayt bayrağı kaldırdı ki Erman topla buluştuğu anda Volkan’la karşı karşıya kalmıştı. Yine 35’inci dakikada Sivas’ın kontratağında rakiple çarpışarak yerde kalan Uğur’un pozisyonunu avantaja bırakan hakemin daha sonra oyunu kesmesi gerekirdi. Yerdeki Uğur’a rağmen maçın devamı ve Fenerbahçe’nin gol pozisyonuna girmesi ciddi bir hakem hatasıydı. Sonuçta Fenerbahçe’nin şampiyonluğuyla biten bu karşılaşmada hakemin Fenerbahçe lehine hata yapmayıp skora etki etmemesinin hakem performansını değerlendirme açısından çok da önemli olmadığını söyleyerek Fenerbahçe’nin şampiyonluğunu kutlayalım ve Türk futboluna hayırlı olsun diyelim...

23 Mayıs 2011, Pazartesi 12:00
YAZININ DEVAMI

‘’Kusursuz‘’

Cüneyt Çakır, stresi yüksek bir maçta isminin verdiği avantajla da rahat bir müsabaka yönetti. Oyuncuların iyi niyetli olmalarının yanında, tartışılacak pozisyonlarda verdiği kararların doğruluk derecesinin yüksek olması da, karşılaşmanın hemen başında tansiyonu düşürdü. Çakır böylece müsabakanın kendisi adına rahat geçmesini sağladı.

Rajnoh’un dizi yüksekte

FIFA kokartlı hakem özellikle tüm penaltılardaki kararlı tutumu ve özgüveni ile başarısını perçinledi. En çok tartışılacak pozisyon 25. dakikada yaşandı. Alex, klasını konuşturup ustaca takımı adına penaltıyı aldı. Rajnoh ayağını bükerek topa müdahale etmek isterken topa da, Alex’e de temas etti. Ancak bu hareket çok kısa mesafede oldu. Ayrıca Rajnoh’un ayağı bükülüydü ve diz seviyesinden yüksekteydi. Bu da Alex’in geçmesine engel teşkil ettiğinden verilen penaltı kararı doğruydu. 27’de ise Alex’in harika pasında topu önüne alan Niang’a çelme takan Senecky’nin hareketine çalınan penaltı düdüğü ve gösterilen kırmızı kart yerindeydi. Bu pozisyonda, Senecky’ye gösterilen kartta kimsenin aklı karışmasın. Niang, Senecky’den topu kurtardığı anda bariz gol şansı mevcuttu. Yani kart tam isabetti.

Özden’den zamanlama hatası

Karşılaşmanın ikinci yarısı da penaltıyla başladı. Niang, bu kez Özden’den topla kurtulduğu anda, Özden’in zamanlama hatasıyla yaptığı hareket sonunda yerde kaldı. Doğru bir penaltı kararının ardından, yerinde bir sarı kart geldi. Sonuçta Cüneyt Çakır ve ekibinin bu müsabakadaki performanslarını gayet başarılı bulduğumuzu söyleyebiliriz.

16 Mayıs 2011, Pazartesi 12:00
YAZININ DEVAMI

‘’İskender'in golünde ofsayt yoktu!‘’

Yunus Yıldırım genelde çok koşarak pozisyonlara hakim olmaya çalıştı. Gerektiğinde uyarı, gerektiğinde de kartlarını yerinde kullandı. Yıldırım, zaman zaman faullerde, iki takıma da yaptığı yorum hataları dışında fena bir maç yönetmedi diyebiliriz. Karşılaşma içindeki pozisyonlara bakacak olursak; 13’üncü dakikada İskender’i arkadan çeken Ekrem, 44’üncü dakikada Quaresma’ya dikkatsizce sert hareket yapan Metin, 62’de Necip’in bacağına ayak tabanı ile giren Mahmut ve 75’inci dakikada eliyle hakeme tepki gösteren Quaresma’nın gördüğü sarı kartlar doğruydu. 40’ıncı dakikada Belediye’nin ofsayt gerekçesiyle iptal edilen golünde Ekrem topu ayağından çıkarttığı anda Quaresma yürüyerek ileriye doğru çıkıyordu, en uç noktadaki İskender’in durumu ofsayt değildi. Ancak yardımcı hakem için çok kritik ve şüpheli bir pozisyondu. Devam ve gol kararı doğru olacaktı. 52’nci dakikada Beşiktaş kendi alanından topu kontrolüne alan İskender’in bileğine Aurelio zamanlama hatası yaparak darbede bulununca verilen penaltı kararı da yerinde oldu. Uzatmaların son dakikasında Quaresma rakip ceza alanı içerisinde kendisine temas varmış gibi abartılı bir şekilde kendini yere attı. Önceden sarı kartı olan Quaresma’ya ‘hakemi aldatmaya yönelik davranış’tan sarı kart gösterilmesi gerekirdi. Önceden sarısı olan Quaresma da kırmızıyla oyun dışı kalmış olacaktı. Penaltı atışlarına Quaresma’nın dahil edilmemesi skora etkisi olmadığı gerekçesiyle hakem açısından olumlu bir gelişmeydi.

12 Mayıs 2011, Perşembe 12:00
YAZININ DEVAMI

‘’Selçuk ve Cernat kızarmalıydı‘’

Karşılaşmanın özeti Fenerbahçe baskısı ve Karabükspor’un kontratak futboluydu. Oyunculardaki centilmenlik de üst düzeydeydi. Ancak, böylesine bir ortamda en rahat kişi olması gereken Bülent Yıldırım, çok ciddi hatalar yaptı. Oyunun başında Muhammet ile Lugano arasında yaşanan itme, tutma ve çekmeye anında müdahale etmesi yerindeydi. Ancak Muhammet’in hareketlerini cezasız bırakmaması gerekirdi. 16’da Fenerbahçe defansının arkasına sarkan Angelov, topla buluştuğu anda Selçuk tarafından kolundan çekildi. Selçuk Bulgar golcünün yerde kalmasına neden oldu. Pozisyon net fauldü. Devam kararı yanlış olmakla beraber Selçuk’un bariz gol şansını engellemekten dolayı ihraç edilmesi gerekirdi. 26’da Niang, Karabük ceza alanına girip, Muhammet’in kolunu omuzunda hissettiği anda kendini yere bıraktı. Devam kararı doğruydu ancak, Niang sarı da görmeliydi. Niang bu kez 63’te rakip ceza alanı içerisinde topla dripling yaparken Seriç, bu oyuncunun dengesini bozdu. Bu pozisyonsa net bir penaltıydı. 74’te Stoch’un sakatlanarak oyundan çıkmasına neden olan pozisyonda Cernat’a gösterilen sarı kart yetersizdi. Cernat’ın kırmızı görmesi gerekirdi. 84’te ise Bülent Kocabey, Gökhan Gönül’ün elini vücudunda hissettiği anda yerde kaldı. Devam kararı yerdindeydi.

09 Mayıs 2011, Pazartesi 12:00
YAZININ DEVAMI